19 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Meral Akşener’e yeni evlat geliyor! ‘Türkiye Cumhuriyeti katil devlettir, yıkılmalıdır’ diyen Ahmet Şık, Millet İttifakı yolunda…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık 3 hafta önce TBMM Genel Kurulu’na seslenerek “Göreceksiniz, Millet İttifakı olarak temiz, herkesin mutlu olduğu bir Türkiye’yi yeniden, beraber ve birlikte inşa edeceğiz” konuşmasını yaptığı gün Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Ahmet Şık ile gizli bir görüşme yaptığı iddia edildi. “ALEVİLİK” AÇIKLAMASI İKİ İSMİ KARŞI KARŞIYA GETİRMİŞTİ Kılıçdaroğlu’nun 2022 Mayıs ayında yaptığı “Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için -bizler için değil elbette- bir mesele olduğunu kavrayarak hareket etmesi gerekiyor” açıklaması üzerinden karşı karşıya getirildiği Ahmet Şık’a herhangi bir kırgınlığının olmadığını o buluşmada söylediği ve bazı projelerin de masaya yatırıldığı öne sürüldü. https://twitter.com/haber_strateji/status/1395311316395601920?s=46&t=lxcea1F2sF_R_M4_J3JKKg TİP, MİLLET İTTİFAKI’NA MI KATILIYOR? Bazı CHP’lilerin son dönemde büyük bir ivme yakalayan TİP’in Millet İttifakı’na katılmasını istediği ancak büyük bir kesimin de Şık’ın partisinin HDP’nin dahil olduğu Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bir bileşeni olması sebebiyle bu birlikteliğe karşı çıktığı konuşuluyor. Konuyu gündeme getiren gazeteci Barış Pehlivan’ın gizli görüşme iddiasını sorduğu Ahmet Şık’ın “Görüşme özeldi, herhangi bir şey söyleyemem” dediği öğrenildi. https://twitter.com/vedatyenerer/status/1401864550434197509?s=46&t=aPL4hVNNVcJVTQvlzDmWxg

1 yıl önce

1. Uluslararası Evlat Nöbeti: Diyarbakır Anneleri Kongresi… Bakan Soylu: Ülkemize düşmanlık yaymaya çalıştılar

Soylu, Nevşehir'de bir otelde düzenlenen "1. Uluslararası Evlat Nöbeti Aileleri Kongresi"nde, 1223 gündür evlat nöbetini gerçekleştiren Diyarbakır Anneleriyle ilgili bu meseleyi aylardır masaya yatıran, duymayan kulaklara duyurmaya, görmeyen gözlere göstermeye, kalpleri mühürlü olanlara onların kalplerini hissettirmeye çalışanlara teşekkür etti. Tarihin kendilerine çok şey öğrettiğini ve öğretmeye de devam edeceğini vurgulayan Soylu, bunu hep beraber gördüklerini ve yaşadıklarını söyledi. Çok zor bir dönemden ve zor bir boğazdan geçtiklerine dikkati çeken Soylu, şöyle konuştu: "Geçen gün Şırnak'ın terörle maruf olan, çok sıkıntılı olarak yıllarca ülkemize meydan okuyan bir vadisindeydim. Cudi Dağı'nın Düşümiye Vadisi'nde. Hayatımda gördüğüm en ürkütücü yerlerden bir tanesiydi. Terör örgütünün, kahraman evlatlarımız tarafından temizlendiği en son yer olarak nitelendirebilirim. Elimizi attığımız zaman hemen yerin üstünden 6 bin 500 - 7 bin kalori kömürün çok rahatlıkla alınabileceği bir yerdeydim. Bazen 1000-1500 metrelik diyarlar vadiyi girintili ve çıkıntılı bir hale getirmiş, yüzlerce mağara, herkesin istediği gibi saklanabileceği bir alan tesis etmiş. Tam da Türkiye'yi o düşünmeyen vadisi gibi bir koridora sokmak istediler yıllardır. Her birimize dokundular. Dokunulmadık tarafımız kalmadı. 'Ben inançlıyım.' diyen, 'Ben dindarım.' diyen insanlara dokundular. Geleneğini, göreneğini, kimliğini, annesinin ve babasının öğretisini yaşamaya ve geleceğe aktarmaya çalışan, masumiyetiyle ayakta durmaya çalışan bu milletin her bir birimine dokundular. Pergeli Anadolu coğrafyasının sabit ayağının ortasına koyup etrafımızdaki coğrafyayı, Anadolu'nun özünü çekip istedikleri gibi diğer ayağıyla 360 derecelik bir eksen çizip istedikleri gibi o coğrafyaları teslim alabilmek için bel kemiğimizi almak istediler." Soylu, yıllardır bu operasyonu laik-dindar, Türk-Kürt, Sünni-Alevi, köylü-şehirli üzerinden taşımaya çalışan, bunların üzerinden teslim almaya çalışan bir anlayışla karşı karşıya olduklarını anlattı. "DİYARBAKIR'IN MERKEZİNDE ORTA DOĞU'NUN EN BÜYÜK LOJİSTİK MERKEZİ KURULUYOR" Bingöl'de Sütaş fabrikası kurulduğuna ve bunun bugünkü maliyetle 5 milyar liralık bir yatırım olduğuna dikkati çeken Soylu, bunun ilk etapta ekonomik olarak 10 bin kişiye dokunduğunu dile getirdi. Bunun aynın zamanda o coğrafyadaki yüz binlerce aileyle ticari olarak ilişki içerisinde olduğunu anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi Bingöl'de yaklaşık 600 milyon dolarlık Erdemir tarafından bir demir işleme tesisi kuruluyor. Bingöl Genç'te daha önce kafamızı sokmakta zorlandığımız alanda 100 milyon ton demir cevheri işlenecek. Sadece bir perde fabrikası 2 bin kişi çalıştırmak için inşaatının kabasını bitirmiş, bütün iç hazırlıklarını yapmış ve oranın ekonomisine katkı koyabilmek için gün sayıyor. Tam 450 bin metrekare Diyarbakır'ın merkezinde Orta Doğu'nun en büyük lojistik merkezi kuruluyor. Gabar'da kalitesi çok yüksek olan ve Şırnak'a bir petrol şehri haline getirmiş bulunan petrol bulunduktan sonra vızır vızır arabalar gidip gelmeye başladıktan sonra Şırnaklı hemşehrilerimizin yüzü güldükten sonra bambaşka bir tabloyla karşı karşıyayız. Daha bu başlangıç. İkinci alandaki arama çalışmaları inşallah mart ayı sonunda bize başka bir müjdeyi verecek diye ümit ediyoruz ve bekliyoruz." "DİNSİZ BİR ÖRGÜTTÜR, AMACI TEKTİR" Geçen ay Diyarbakır'da, Lice ve Dicle ilçelerinde dolaşırken, vatandaşların tekstil fabrikası isteği ile karşılaştığını anlatan Soylu, talebin kendilerini bu konuda başka bir şeye teşvik ettiğini ve 3-4 ay içerisinde bunu sağlayabilecek bir anlayışı hep beraber ortaya koyacaklarını belirtti. Terörün bu ülkeye çok bedel ödettiğini aktaran Soylu, terörü sadece Doğu ve Güneydoğu'nun geri kalması olarak tahlil ve tasvir etmeleri halinde bir yanılgıyla karşı karşıya kalacaklarını ifade etti. Hakkari'de 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılında tıp fakültesi kazanan çocuk sayısının sıfır, 2020'de 4, 2021'de 19 ve 2022'de 26 olduğunu vurgulayan Soylu, şunları kaydetti: "Terör sadece bizi birbirimize düşüren bir anlayış ortaya koymadı. İnsan kaynağımızı elimizden çekip aldı. Ümidimizi, geleceğimizi elimizden çekip aldı. Size üç tane terör örgütü söyleyeceğim. Bunlardan bir tanesi PKK. Dinsiz bir örgüttür, amacı tektir. Diğerlerinin hepsini bir tarafa bırakın. Bu ülkenin inanç değerleri ve bu ülkenin birliği üzerine tahribat oluşturmaktır. Bunda geçtiğimiz dönem içerisinde kısmen başarılı olmuştur. Bizim en büyük birlik senedimiz olan dini mubin İslam'ı bölgeden, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan tasfiye etmektir. Temel meselelerinden bir tanesi. Bunun akıl sahibi, Amerika'dır. Bunun akıl sahibi Batı'dır ve Avrupa'dır. İki, FETÖ terör örgütü. Derdi İslam'ı başkalaştırmaktır, farklılaştırmaktır. Başka dinlere evirmeye çalışmaktır ama farkında değildir ki dinin sahibi Allah'tır. Üç, DEAŞ terör örgütü. O da bütün dünyaya İslamiyeti, Müslümanlığı tam da bizim karşımızda olanların isteyebileceği bütün malzemeleri verebilmek, meseleyi odağından tamamen ayırıp nefretleştirmek, düşmanlaştırmak ve dini mubin İslam'ı başkalaştırmak için kurulmuş bir organizasyonun kendisidir. Bugün FETÖ'nün barındığı yer Amerika'dır. DEAŞ'ın reşit ettiği El Kide'yi dünyanın başına bela eden de Amerika'dır. Bu kadar açık ve nettir. Avrupa, bütün bu meselelerin taşıyıcısıdır. İmal edicisi ve icat edicisi değildir. Böyle bir yeteneği de söz konusu değildir zaten. Meselenin perspektifinden nereye bakmamız lazım geldiğini kendi tecrübelerim, dünyada gördüklerimle size aktarmaya çalışıyorum. Türkiye, bu kidelerin karşısında milletinin birliği, feraseti tarihinin kendisine vermiş olduğu güç ve anlayışla birlikte ayakta durmaya çalışmaktadır."

1 yıl önce

1. Uluslararası Evlat Nöbeti Kongresi üyeleri HDP'yi protesto etti

Nevşehir'de dün toplanan kongrenin üyeleri, HDP Genel Merkezi önünde bir araya geldi. Kongre Kurulu Başkanı ve AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, burada bir grup Diyarbakır annesiyle birlikte yaptığı açıklamada, "Nevşehir'den tüm annelerle beraber Diyarbakır annelerinin sesi olmak için toplandıklarını" belirtti. Diyarbakır annelerinin haklı direncini tüm dünyaya duyurmak için Nevşehir'de kongre yaptıklarını anlatan Açıkgöz, "HDP'nin PKK terör örgütünün sözcülüğünü ve yandaşlığını bir an önce bitirmesini, Diyarbakır annelerinin sesine kulak vermesini istediklerini" ifade etti. "Milletin çocuklarının karanlığa, kirli amaca götürülmelerini şiddetle kınadıklarını" dile getiren Açıkgöz, şöyle konuştu: "Nevşehirli annelerimizle beraber, 85 milyonla bir olup terör örgütünü bitirmek için buradayız. Şunu da biliyoruz ki bu milletin alın teri ile kazandığı paraların terör örgütlerine peşkeş çekilmesine, çocuklarımızın dağda cinsel istismar edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bunun da mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz. Biliyoruz ki HDP binaları istasyon oluyor, çocukların dağa kaçırılması için merkez oluyor. İşte onun sonlandırılması için biz buradayız, mücadeleye devam edeceğiz." "DİYARBAKIR ANNELERİNİN HİKAYELERİ DİNLENİLMELİ" Kongrenin Koordinatörü Prof. Dr. Adem Palabıyık ise "Teröre ve terörizme destek vermediğini iddia eden partilere çağrıda bulunuyoruz" ifadesini kullanarak, terör ve terörizmle mücadeleye destek olmak isteyenlerin Diyarbakır annelerinin hikayelerini dinlemeleri gerektiğini belirtti. Palabıyık, kongrede hazırlanan taslak metne ilişkin bilgiler verdi, daha sonra bilimsel ve akademik nitelik kazandırılacak metnin, Avrupa kurum ve kuruluşlarına iletileceğini söyledi.

1 yıl önce

''1. Uluslararası Evlat Nöbeti Kongresi''nin taslak sonucu Diyarbakır anneleriyle paylaşıldı

Dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri, evlat nöbetini kararlılıkla sürdürüyor. Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi, 1225'inci gününde devam ediyor. Medya Platformu Derneği tarafından 7 Ocak'ta Nevşehir'de düzenlenen "1. Uluslararası Evlat Nöbeti Kongresi"ne katılan sanatçı, akademisyen ve gazeteciler ile kongre kurulu başkanı ve AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, evlat nöbeti tutan aileleri HDP il binası önünde ziyaret etti. Evlatlarının dağa nasıl kaçırıldığını heyete anlatan aileler, terör örgütü PKK ile HDP'ye tepkilerini dile getirdi. Açıkgöz, gazetecilere, kongre kurulu olarak amaçlarının Diyarbakır annelerinin haklı sesini tüm dünyaya duyurmak olduğunu belirtti. Ailelerin gece gündüz, yağmur çamur demeden 1225 gündür evlatlarının peşinde koştuğunu vurgulayan Açıkgöz, şunları kaydetti: "1225 gündür annelerimiz burada evlatları için çırpınıyor. Niye HDP binası önünde duruyorlar? Çünkü HDP il binası eli kanlı PKK terör örgütünün taşeronluğunu yaptı. Bizler Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ve eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin katkılarıyla annelerin sesini duyurmak, onlara destek olmak için buradayız." Kongrenin koordinatörü Prof. Dr. Adem Palabıyık da kongrenin 3 sayfalık taslak sonucunu ailelerle paylaştı. BİR AİLE DAHA EYLEME KATILDI Erzurum'un Karaçoban ilçesinden kandırılarak dağa götürülen kardeşi Mahmut Kaplan için gelen Kasım Kaplan da oturma eylemine dahil oldu. Kaplan, kardeşine güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu.

1 yıl önce

Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti kar ve soğuk havaya rağmen devam ediyor

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 1251. gününde sürüyor. Kar yağışına ve soğuk havaya rağmen ellerinde çocuklarının fotoğrafı ile bekleyişini sürdüren annelerden Bedriye Uslu, oğlu Mahmut için eylemini sürdürdüğünü söyledi. Kar yağışına rağmen eylemlerine devam ettiklerini anlatan Uslu, şöyle konuştu: "Kar, kış, yağmur, çamur demeden oğlumun peşini bırakmayacağım. Kar altında Mahmut'umu bekleyeceğim. İnşallah Mahmut'um gelecek." "GELİN, DEVLETİMİZE, GÜVENLİK GÜÇLERİNE TESLİM OLUN" Oğluna teslim olması için çağrı yapan Uslu, "Oğlum evinize dönün. Gelin, devletimize, güvenlik güçlerine teslim olun. Yeter, bu çilemiz bitsin." ifadesini kullandı. Oğlu Özkan için oturma eylemi yapan Süleyman Aydın da yaz, kış, yağmur ve soğuk demeden her şartta eylemlerini sürdürdüklerini aktardı. Özkan, şunları kaydetti: "Yoğun kar altında bile evlat mücadelemiz kararlı şekilde devam ediyor. Konu evlatlarımız olmasaydı hiçbir güç bizi buraya getiremezdi. Evlat acısı çok zordur. 8 yıldır evladımdan ayrıyım, evladımı HDP'den istiyorum. Evlatlarımız gelmeden buradan asla kalkmayacağız." Aydın, oğlu Özkan'dan güvenlik güçlerine teslim olmasını istedi.

1 yıl önce

Evlat nöbeti sürüyor: Oğlum, yeter ki sesini duyayım

3 Eylül 2019 tarihinde farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek oturma eylemi başlatan ailelerin HDP il binası önündeki evlat direnişi kentteki sağanak yağışa rağmen bin 293'üncü gününde sürüyor. Oğlu Faruk'un 10 yıl önce terör örgütü PKK mensupları tarafından kandırılarak dağa kaçırıldığını iddia eden Rahime Taşçı, oğlu gelene kadar oturma eylemine devam edeceğini söyledi. Çocuğuna 'teslim ol' çağrısında bulunan Taşçı, "Kars'tan Diyarbakır'a oğlum için evlat nöbetine katıldım. 10 senedir oğlumdan herhangi bir haber alamıyorum. Oğlum bak 4 senedir burada oturma eylemi yapmaktayım. Yeter ki sesini duyuyayım, bir telefon aç. Kardeşin Damla için de olsa bizi ara. Fırsatını bulduğun an kaç gel. Devletimize, polisimize teslim ol. Sen gelene kadar ben buradan bir yere ayrılmayacağım. 10 senedir seni ne görüyorum ne de duyuyorum. Ölü müsün sağ mısın onu da bilmiyorum" dedi.

1 yıl önce

Evlat nöbeti devam ediyor... Diyarbakır annelerinden CHP-HDP ilişkisine tepki: Birlikte terör ittifakı kurdular

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi, 1299'uncu gününde devam ediyor. Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren aileler adına gazetecilere açıklama yapan baba Süleyman Aydın, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diledi. Ramazan ayına rağmen evlat nöbetlerinin kararlı şekilde devam ettiğini vurgulayan Aydın, "Diyarbakır anne ve babaları olarak evlatlarımızı istiyoruz. Bizim evlatlarımızı terör örgütüne gönderen HDP'dir. HDP'den evlatlarımızı istiyoruz. Kesinlikle buradan kalkmayacağız. Tek bir evladımız terör örgütünde olduğu müddetçe mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz." dedi. "Cumhuriyet Halk Partisi'ne anne ve babalar olarak çok kez seslendik maalesef bir gün ziyaretimize gelmediler, acımızı paylaşmadılar." diyen Aydın, şunları kaydetti: "Cumhuriyet Halk Partisi, teröre destek veren terörün partisinin gitti elini sıktı, el sıkıştılar. Birlikte terör ittifakı kurdular. Buradan acılı anne ve babalar olarak Kemal Kılıçdaroğlu'na sesleniyoruz. 'Senin evladın varsa bir saat eve gelmezse ne yaparsın?' Bundan eminim ki kıyameti koparırsın. Evlatlarımız 7-8 yıldır bağrımızdan zorla koparılarak HDP'liler tarafından terör örgütü PKK'nın önüne atıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, madem HDP'ye bu kadar destek veriyorsunuz, madem HDP ile birlikte seçime gireceksiniz. O zaman biz anne ve babalar olarak evladımızı sizden de istiyoruz. Bizim evlatlarımızı getirin. HDP kendi adayını çıkarmıyor, Kandil kendi adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nu kabul etmiştir. Biz Kemal Kılıçdaroğlu'na sesleniyoruz; 'Kandil seni kırmaz, bir açıklama yap da evlatlarımızı iste, evlatlarımızı serbest bıraksınlar."

1 yıl önce

Diyarbakır anneleri evlat nöbetini sürdürmekte kararlı

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 1303'üncü gününde sürüyor. Oğlu Mehmet için eylem yapan Sariye Tokay, gazetecilere, evladına kavuşmak istediğini belirtti. Tokay, "Oğlum 2011'de HDP tarafından kandırılarak dağa gönderildi. HDP'de hiç mi vicdan yok? Bu anne ve babalara çocuklarını versinler. Anne ve babalar olarak evlatlarımızı almadan buradan ayrılmayacağız. Çocuklarımızı almakta kararlıyız. Bu çadırı terk etmeyeceğiz." dedi. Siirt'ten 16 yaşında dağa kaçırılan oğlu Yusuf için oturma eylemi yapan Nurettin Ödümlü de 10 yıldır oğlundan haber alamadığını belirtti. Ödümlü, "Ramazan ayında da buradayız, evimize gitmedik. Evlatlarımıza kavuşana kadar eylemimizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz." diye konuştu. Oğluna güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulunan Ödümlü, tek isteğinin çocuğuna kavuşmak olduğunu belirtti.

1 2 ... 10 11 12 13 14 15 16 ... 19 20