Son Dakika:
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 940. gününde sürüyor. Manisa'dan gelen Sudrettin Yardımcı 2016'da 23 yaşındayken dağa götürülen oğlu Seyithan, Kudret Aslan 2013'te 16 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Ömür, Veysi Doğan 1993'te 15 yaşındayken kaçırılan kardeşi Gülseren, Vahdettin Şenol 1993'te 20 yaşındayken götürülen kardeşi Yasin ve H.A. 22 yaşındayken kaçırılan kardeşi G.A. için oturma eylemine dahil oldu. Yeni katılan aileleri ellerinde pankartlarla karşılayan aileler, "Kahrolsun PKK, iş birlikçi HDP" sloganları attı. Aileler adına açıklama yapan Vahdettin Şenol, eylemi başlatan ve birçok çocuğun dönmesini sağlayan Diyarbakır annelerine teşekkür etti. Ailelerin eyleminin kendilerine cesaret verdiğini söyleyen Şenol, "Kardeşim için buraya geldim. Tüm ailelere, annelere teşekkür ederim. Burada durarak bize yol gösterdiler. Kardeşimi PKK götürdü. Şimdiye kadar haber alamadım. Kahrolsun PKK diyorum. Yandaşları da öyle kahrolsun. Kardeşim için sonuna kadar eylemi sürdüreceğim." ifadelerini kullandı. Şenol, çocuklara örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olmaları çağrısında bulundu.
Cumhuriyet Caddesi'nde bir araya gelen aileler, ellerinde "Hakkari anneleri, Diyarbakır anneleri ile omuz omuza evlat nöbetinde" yazılı pankart, dövizler, Türk bayrakları ve çocuklarının fotoğraflarını taşıdı. HDP ve terör örgütü PKK aleyhine slogan atarak parti binasının önüne kadar yürüyen aileler, çocuklarına seslerini duyurmaya çalıştı. Eşinin kardeşi PKK tarafından dağa kaçırılan Leyla Çiftçi, grup adına yaptığı açıklamada, azimle seslerini yükselten anneler sayesinde terör örgütünün elinde bulunan evlatlarını kurtaracaklarına inandıklarını söyledi. Evlat nöbetindeki tüm annelerle birlikte terörün son bulmasını istediklerini aktaran Çiftçi, şunları kaydetti: "Teröre lanet ediyoruz. Bizler buradan yılmadan, yıkılmadan tüm Türkiye'ye sesleniyoruz, gün birlik, beraberlik günüdür. Başta Hakkari halkı olmak üzere tüm halkımız artık uyansın. Hain PKK'nın ve taşeronlarının gerçek yüzünü görsün. Hakkari anneleri olarak buradan çağrımızdır, bizlere katılın, bu haklı davamızı birlikte büyütelim. Çocuklarımızla mutlu yarınlara kavuşalım. PKK kaybedecek, anneler kazanacak. PKK kaybettiği zaman hiçbir annenin yüreği yanmayacak, kan ve ölümler son bulacaktır." Ailelerin eylemine bazı şehit yakınları da destek verdi.
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü, terör örgütü PKK/PYD’nin kentte eylem hazırlığı içerisinde olduğunun bilgisi üzerine, titiz bir çalışma başlattı. Terör ve istihbarat birimlerinden özel bir ekip oluşturularak, şehir merkezindeki tüm kamera görüntülerini inceledi. Eylemcinin Kocaeli Belediyesi'ne ait halk otobüslerine yönelik saldırı arayışında olduğunun tespit edilmesi üzerine düğmeye basıldı ve örgüt mensubu 12 Nisan günü yapılan operasyonla yakalandı. Şahıs ifadesinde; "Suriye Rakka ‘da PKK/ PYD terör örgütü içerisindeki sorumlu örgüt mensuplarının sosyal medya hesabı üzerinden kendisine ulaştıklarını, Türkiye’de bulunduğu sürede kendi seçtiği yerlerin konumlarını ve araçların fotoğraflarını çekerek gönderilmesini, araçları yakmasını ve bu iş karşılığında para göndereceğini belirtmeleri üzerine Kocaeli Merkez Adnan Menderes Bulvarı civarındaki Halk otobüslerinin keşfini yaptığını ve keşif videosunu örgüt mensuplarına gönderdiğini" kabul etti. Şahıs ayrıca "kendisine çekeceği her video karşılığında 1500 Dolar, yakacağı her araç içinse 5000 Dolar kazanacağının söylendiği, para teklifinin yalan olduğunu başta anlayamadığını, videoyu gönderdikten sonra gerçeği anladığında ve araç yakmayı reddettiğini, bunun üzerine terör örgütünün ailesini öldürmekle tehdit ettiğini” belirtti. Şahsın bağlantılarına ilişkin çok yönlü soruşturma devam ediyor.
Olay, saat 07.30 sıralarında Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Cezaevinde görevli infaz koruma memurlarının servisinin geçişi sırasında bombalı saldırı gerçekleşti. 1 PERSONEL ŞEHİT OLDU Saldırıda 1 kişi şehit oldu, 1'i ağır 4 kişi yaralandı. Yaralılar çevredeki hastanelere götürülürken, araç bir akaryakıt istasyonuna çekildi. BAKANLAR BÖLGEDE İNCELEME YAPTI İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, infaz koruma memurlarına yönelik saldırının gerçekleştirildiği Bursa'ya geldi. Bakanlar olay yerinde incelemelerde bulundu. Bakanlar, hastanede yaralıları ziyaret etti. BAKAN BOZDAĞ: BU TERÖR ÖRGÜTÜ EYLEMİDİR Bakan Soylu ile Bakan Bozdağ, hastane ziyareti sonrası açıklamalarda bulundu. Bakan Bozdağ, "Sayın Bakanımızla beraber önce olay yerine gittik sonra hastaneye ziyarete geldik. İlk elde edilen veriler bize saldırının terör saldırısı olduğunu gösteriyor. Tahkikat sonucu gerekli açıklamalar kamuoyuyla paylaşılacaktır. Bu olayın en kısa zamanda aydınlatılacağına inanıyorum. Şunu da itiraf etmek isterim cezaevlerinde işkence olduğu iddialarını dile getiren çevreler var. Tüm tutuklular devletin emaneti ve memurlarımız da onların ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmaktadır. Pek çok raporda terör örgütünün iftiraları hakikat gibi kamuoyuyla paylaşılıyor. Türkiye cezaevlerinde işkence yoktur. Biz işkence ve kötü muamelede zaman aşımını kaldırmış bir ülkedir. Bu kadar şeffaf ve netiz. Böylesi iftiralara devam ediyorlar. Bizim cezaevlerimizdeki infaz sistemi dünyanın en iyisi. Şeffaflık, netlik açısından. Bu olay üzerinden cezaevlerinde işkence olduğunu söyleyen ve bu olayın yapıldığını söyleyenlerini görüyoruz. Bu terör örgütü eylemidir. Sürekli açıklamalarımız devam edecektir. Şehidimize Allah'tan rahmet diliyoruz, yaralılarımıza şifa diliyoruz. Devletimizin bütün birimleri terörün üstüne gitmeye devam edecek." ifadelerini kullandı. BAKAN SOYLU: FAİLLERİN YAKALANMASI İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR “Bu eylemle ilgili failler bulunacak ve cezalandırılacak” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sosyal medya hesabından "Bursa-Mudanya yolunda infaz koruma memurlarının geçişi esnasında bir EYP'nin uzaktan kumandayla patlatılması sonucu 1 infaz koruma memurumuz Şehit oldu. Faillerin yakalanması için çalışmalar sürüyor. Şehidimize Allah’tan rahmet, yaralı personelimize acil şifalar diliyorum" mesajını paylaştı. BAKAN BOZDAĞ: UZAKTAN KUMANDALI BİR EYP’NİN PATLATILDIĞI DEĞERLENDİRİLMEKTEDİR Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Bursa’da İnfaz Koruma Memurlarının servis aracının geçişi sırasında meydana gelen patlama sonucu, İnfaz Koruma Memurumuz Cengiz Yiğit şehit olmuş, bazı memurlarımız da yaralanmıştır. Şehidimize Allah’tan rahmet; ailesine başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. İlk verilere göre uzaktan kumandalı bir EYP’nin patlatıldığı değerlendirilmektedir. Güvenlik güçlerimiz ve ilgili birimlerimiz gerekli tahkikatları sürdürmektedir. Bu alçak pusuyu kuran hain katiller en kısa sürede yakalamaktır" dedi. BURSA VALİSİ'NDEN AÇIKLAMA Bursa Valisi Yakup Canbolat, ilk yaptığı açıklamada "Cezaevi aracının geçişi sırasında ağacın dibine bırakılan el yapımı bombanın uzaktan kumanda ile patlatıldığını değerlendiriyoruz. 1 kişi şehit oldu, biri ağır 4 yaralı var. İçişleri ve Adalet Bakanları Bursa'ya geliyor. Olayın terör saldırısı olduğunu değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyinde bulunan terör yuvalarını etkisiz hala getirmek amacıyla başlattığı Pençe Kilit Operasyonu devam ediyor. Geçtiğimiz gün operasyona ilişkin açıklamada bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, şu ana kadar 30 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyledi. Milli Savunma Bakanlığı da operasyona ilişkin yeni görüntüleri paylaştı. PKK ELEBAŞLARINDAN PEŞ PEŞE AÇIKLAMALAR Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, operasyon başarılı bir şekilde devam ederken PKK'lı teröristler paniklemeye başladı. PKK'nın sözde yürütme komitesi üyesi Duran Kalkan, örgütün televizyon kanalına yaptığı açıklamada Türkiye'ye tehditler savurdu. Duran Kalkan, operasyonun devam etmesi halinde savaşı şehirlere taşıyacaklarını söyledi. Duran Kalkan'ın küstah açıklamalarının ardından bir açıklama da PKK'nın Kandil’deki elebaşlarından Murat Karayılan'dan geldi. Pençe Kilit Operasyonu ile örgütün oldukça zor duruma düştüğünü gizlemeyen Murat Karayılan "Gerekirse canımızı vereceğiz." dedi. Yaşanan savaşın Kürt halkı için ölüm-kalım savaşı olduğunu söyleyen Murat Karayılan, "Bu dönem olağanüstü bir dönemdir. Her Kürt risk almalıdır, üstüne ne düşüyorsa yapmalıdır. Kürt gençlerine çağrım, bu önemli dönemde mutlaka eylemci olun" dedi.
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; Suriye’de bulunan üst düzey PKK/ PYD/YPG terör örgütü mensuplarının talimatıyla, ülkemizde sansasyonel bombalı eylemler yapmak maksadıyla bir grup teröriste özel eğitim verilerek yasadışı yollarla yurda sokulacağı bilgisinin elde edilmesi üzerine Jandarma İstihbarat Komutanlığı çalışma başlattı. Teröristlerin bulunmasına yönelik oluşturulan özel ekibin yaptığı titiz çalışma neticesinde, eylem hazırlığındaki 2 PKK/PYD/YPG’li terörist tespit edilerek, takibe alındı. Jandarma tarafından Suriye ve Şanlıurfa’da eş zamanlı yapılan operasyon neticesinde biri Resulayn’da, diğeri ise Ceylanpınar’da bulunan teröristler çok miktarda patlayıcı ile birlikte kıskıvrak yakalandı. Operasyonda uzaktan komuta edilerek patlatılan (3) kg (C-4) patlayıcı madde, bomba yapımında kullanılan çok miktarda malzeme, ateşleyici ve başlatıcı düzenekler ile elektronik materyaller ele geçirildi. Sürdürülen istihbarat çalışmaları sonucu örgüt mensuplarına patlayıcıların taşınması konusunda yardım yataklık eden 7 şüpheli şahıs da gözaltında alındı. Teröristlere eylem talimatının Suriye / Haseke’de bulunan üst düzey bir örgüt mensubu tarafından verildiği öğrenildi. Yakalanan teröristlere, yurt içerisinde bombalı eylemler yapmak üzere Suriye’de özel olarak, keskin nişancı eğitimi, mayın döşeme eğitimi, istihbarat toplama eğitimi ve sabotaj eğitimi verildiği, örgüt üst yönetimince metropol iller başta olmak üzere eylem yapmak için talimat verildiği belirlendi. Jandarma tarafından yakalanan iki terörist ve işbirlikçilerinin, Suriye’de harekât bölgelerinde bulunan güvenlik güçlerine ve masum sivil halka yönelik gerçekleştirilen birçok bombalı saldırının failleri olduğu tespit edildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Twitter'dan açıklama yaparak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi. Dönmez, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun bugün 4 milyon hanenin elektriği kesikmiş gibi oluşturmaya çalıştığı söylem algıdır, manipülasyondur, çarpıtmadır" ifadelerini kullandı. Bugün itibarıyla tüm abone gruplarında elektriği kesik abone sayısının 278 bin olduğunu kaydeden Dönmez, bunun toplam abone içindeki oranının yüzde 0.6 olduğunu belirtti. https://twitter.com/fatih_donmez/status/1517453788742828032?s=21&t=KCnIdikaIRCK82a-dYXuZA
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin eşi Olena Zelenska, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla 24 Şubat'ta başlayan savaşta yaşadıklarına ilişkin, sorulara yazılı yanıt verdi. Savaş ortamında nasıl bir psikolojisi olduğu sorusuna yanıt veren Zelenska, "Sivillerin katledildiği Buça ve on binlerce insanın kaderinin belirsizleştiği yok edilen Mariupol’den sonra nasıl mı dayanıyorum? Her gün Kharkiv’e yağdırılan bombalardan sonra mı? Hayatını yitiren 200 çocuk ve sakat bırakılan binlerce çocuktan sonra mı? Belki burada havalı ve destansı bir şey söylemem gerekirdi ama ben her şeyden önce insanım ve her normal insan gibi acı hissediyorum. Her gün" değerlendirmesinde bulundu. Zelenska, haberleri açtığı zaman aklından ilk geçen şeyin "yeni bombardıman yaşanmaması" olduğunu vurgulayarak, "Rusya’nın yeniden ateş ettiğini görünce de 'mağdurlar olmasın' diye düşünüyorum. Fakat oluyor. Çünkü Rusya sivilleri vuruyor" ifadelerini kullandı. Aynı duyguları her Ukraynalının hissettiğine dikkati çeken Zelenska, şöyle devam etti: "Sonrasında herkes işini yapmaya gidiyor. Herkes zafere yaklaşmak için yapmayı bildiği şeyi yapıyor. Ben de öyle yapıyorum. Kimileri savaşıyor, kimileri tedavi ediyor, farklı ülkelerdeki mevkidaşlarımızla birlikte Ukrayna’daki hasta çocukların yurt dışına tahliyesini sağlıyoruz. Ukrayna’ya tıbbi teçhizat ve yeni doğanların her şeye rağmen hayatta kalması için kuvöz getiriyoruz. Kiev ve kuzey bölgelerimiz kurtarıldıktan sonra oradaki hanelere ihtiyaçlarını temin etmeye başladık. Ve tabii ki Rus ordusunun sözüm ona bizi kurtarmak için geldiği Ukrayna’da yaptıklarını anlatmak için enformasyon cephesinde devamlı çalışıyorum. Herkes kendi acısını gidermek ve başkasının acısını azaltmak için elinden geleni yapıyor. Buna 'dayanmak' denilebilirse, dayanıyorum." "973 çocuğumuz Türkiye’ye tahliye edildi" Zelenska, Türkiye'ye getirilen Ukraynalı yetimlerle ilgili olarak, "Savaş başlamadan 3 hafta önce Kiev’de Emine Erdoğan ve eşini ağırlıyorduk. Bu ziyaret, ülkelerimiz arasında tesis edilen diplomatik ilişkilerin 30. yıl dönümünde gerçekleştirildi. Çok sıcak bir görüşme yaptık. Son zamanlarda Kiev’i ziyaret eden çok sayıda Türk turist için özel olan Aziz Sofya Katedralinde Türkçe sesli rehber hizmetinin açılışını yaptık. Bunlar sadece 2 ay önce yaşansa da şu anda başka bir hayatmış gibi geliyor. Çünkü o zamandan beri hayatımız tamamen değişti." açıklamasında bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'la savaş öncesi dönemde başlayan dostluklarının devam ettiğini ve hatta daha da güçlendiğini vurgulayan Zelenska, "Rusya 'özel operasyon' hakkında yalan söylemeye devam ederken, Emine Erdoğan Hanımefendi, Rusya’nın bize karşı başlattığı savaş sırasında video mesajını paylaşarak dayanışma ve destek gösterdi. Bunun için kendisine minnettarım" değerlendirmesini yaptı. Zelenska, "Çocuklarımız için güvenli bir yer aramaya başladığımızda (Ukrayna’da hiçbir yer güvenli değil, çünkü Ruslar her yere füzeyle saldırabilir), Türkiye en çok tercih ettiğimiz yerler arasında oldu. Bize bu konuda destek vermesi için Emine Hanım'a başvurdum. Ukraynalı çocukların tahliyesi için Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği, Ukrayna’daki yerel yönetim temsilcileri, hayırseverler ve gönüllüler başta olmak üzere emeği geçen kalabalık bir ekibin çabalarıyla 973 çocuğumuz Türkiye’ye tahliye edildi. Kısacası Türkiye’nin desteğini sözleriyle değil eylemleriyle hissettik." şeklinde konuştu. "Gizlenmek utanç verici" Güvenlik kaygıları nedeniyle gizli bir yerde yaşayan Zelenska, "gizlenmenin utanç verici bir durum olduğuna" işaret etti. First Lady, "Bu utancı her an yaşıyorum. Bunu hiçbir zaman affetmeyeceğim. Hayati tehlike tüm Ukrayna kadınları, erkekleri ve çocukları için her zaman var. Hepimizi yok etmenin imkansız olduğu aşikar. Ve hayatta kalan hiç kimse bu duyguyu asla unutmayacak." ifadelerine yer verdi. "Tecavüz vakalarının korkunç boyutlarda olduğunu anlatmak zorundayız" Zelenska, Ukraynalı kadınlara yönelik tecavüz haberlerine ilişkin konuşmanın sıradan cinayetlerden bahsetmekten daha korkunç olduğuna dikkati çekerek, "Çünkü mağdurlar acı çekmeye devam ediyor. Onlar cinayetle kıyaslanabilecek kadar büyük bir korku ve tekrar tekrar hatırladıkları bir savunmasızlık yaşadı. Yaşadıkları bu korku ve çaresizlik, anılarında tekrar tekrar tazeleniyor." görüşünü paylaştı. "Öldürme, yıkılan-parçalanan bir hayattır. Tecavüz de kırılan bir hayat ama tecavüzün ardından insan kendini parça parça da olsa toplayarak bir şekilde yaşamak zorunda kalıyor." değerlendirmesinde bulunan Zelenska, şöyle devam etti: "Mağdurların maruz kaldığı tecavüzden bahsetmesi, yakınları ölen akrabaların (konuşmasından) durumundan daha zor. Çünkü çıkıp 'bana bunu yaptılar' demek, bunu tekrar yaşamak gibi oluyor. Bu yüzden, yeni bir travma yaşatmamak için bu olayları dikkatli bir şekilde paylaşıyoruz. Fakat Rusların Ukraynalı kadınlara yönelik tecavüz vakalarının korkunç boyutlarda olduğunu anlatmak zorundayız." Zelenska, yaşananlar için, "Rus ordusu yağmacı ve sivil katili olmanın çok ötesine geçti. Acı çektirmekten zevk alan kitlesel bir manyak olarak karşımıza çıktı. Manyaklar da gücünü adil muharebede değil savunmasız insanlar üzerinde gösteriyor. Ombudsmanımız Ludmila Denisova tüm bu vakaları kaydediyor. İlgili makamlarımız - Rus asker diyemeyeceğim - canavarların, Buça’da zorla tuttukları 25 kadına yaşattıklarını biliyorlar. Bunun sonucunda 9 kadın hamile kaldı. Biz 'kadın' diyoruz ama aralarında reşit olmayan küçük kızlar da var!" ifadelerini kullandı. "Lütfen susmayın, bu acıyı içinizde tutmayın" Zelenska, tecavüz haberlerine dair, şunları kaydetti: "Anneye tecavüz etmek için babanın öldürüldüğü Kiev bölgesinde yaşanan korkunç olayı da biliyoruz. Bunu yapmak için üç defa dönüp geldiler. Ama kadın çocuğunu kurtarmak için kendinde kaçma gücünü buldu. Sonrasında, en çok korktuğu şeyin, oğlunun bahçede kurşuna dizilen babasını görmesi olduğunu anlattı. Makarov’da yaşayan Tetiana’nın hikayesini de biliyoruz. Kadirovcular ona önce tecavüz etti, sonra da onu bıçaklayıp öldürdü. Nihayetinde bir barınak bulan köpeği ise sahibini haftalarca boşuna bekledi. Yaşatılan bu vahşetin Ruslar tarafından nasıl göründüğünü de biliyoruz. Ve galiba öğrendiğimiz en korkunç şey şu oldu; bir Rus kadın eşiyle yaptığı telefon görüşmesinde ona açıkça ‘Ukraynalılara tecavüz et ama bana anlatma’ diyor. Buna inanmak bile güç. Fakat geçenlerde Radio Svoboda, hem o Rus’u hem de eşini tespit etti. O insanlar gerçekten de vardı. Böyle düşünen ve davranan insanlar gerçekten var. Yani bu bir tesadüf değil. Bu, karşı konulamaz suç işleme dürtüsü değil. Bu, sivil Rus toplumunun bir kısmı tarafından hoş görülen planlanmış alaycı bir tecavüz. Bu durumda ne diyebilirim ki? Bunu, Rusların Ukraynalıların evlerinden çamaşır makinelerini veya giysileri çalarken yaptıkları yağmacılığı, vahşilik veya sefillikle açıklayamayız. Burada psikiyatriste ihtiyaç var. Bu çok tehlikeli ve üstelik kitlesel bir sorun. Rusya topluca bunu kınamadığına göre, belki de tüm Rusya’yı ilgilendiren bir sorundur." Zelenska, Ukraynalı kadınlara ve kızlara, "Siz paha biçilemezsiniz. Hayatlarınız paha biçilemez. Size olanlar silahlı manyakların suçu. Lütfen susmayın, bu acıyı içinizde tutmayın, bizimle konuşun, güvendiğiniz insanlarla konuşun. Bu canileri cezalandırmamıza yardım edin. Canlarım, her birinize sarılıyorum. Tüm sıcaklığımız ve sevgimiz sizinle. Kendinize gelmeniz ve tam anlamıyla hayata devam etmeniz için her şeyi yapacağız. Hem de mutlu bir şekilde! Çünkü siz en iyisini hak ediyorsunuz." çağrısında bulundu. "Birinin yaşadığı acıyı siz de hissediyorsunuz" Kendisine korku veya cesaret veren duygular olup olmadığına ilişkin Zelenska, "Size binlerce Ukraynalının korkunç kaderini anlattım. Açıkçası bunlardan sonra kendi adıma endişe duymak için pek duygu kalmıyor. Tüm korku, öfke ve gözyaşı şu an daha kötü durumda olanların yanında" ifadelerini kullandı. "Birinin yaşadığı acıyı siz de hissediyorsunuz. Cesaret için de aynı şey söz konusu. Savaşın dehşet verici olaylarına rağmen Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin nasıl savaştığını, Mariupol’deki bodrumlarda bulunan insanların oradan çıkar çıkmaz başkalarına yardım etmek için nasıl gönüllü olduğunu, Rus hava bombalarından oluşan enkazları her gün temizleyen Ukrayna Acil Durum Servisi ekiplerinin veya bombardıman altında tahliye trenlerini süren demiryolu çalışanlarının nasıl çalıştığını görüyorsun. Cesaret budur. Birileri seninle o cesareti paylaştığında sen de başka biriyle onu paylaşmadan duramıyorsun." "İş birliğinin temeli barış zamanında atıldı" Zelenska, savaşın ilk gününden beri dünya liderlerinin eşlerinden mektuplar aldığını, ilk başta destek amaçlı gelen mektupların net yardım teklifi içeren mektuplara dönüştüğünü aktardı. Birçok First Lady ile iş birliğinin temelinin barış zamanında atıldığını hatırlatan Zelenska, "Sadece Ağustos 2021’de (Bağımsızlığımızın 30. yıl dönümünden bir gün önce) Kiev’de ilk Hanımefendiler ve Beyefendiler Zirvesini gerçekleştirdik. Şimdi ise onlar yurt dışında bulunan vatandaşlarımıza aktif şekilde yardım ediyor." bilgisini paylaştı. Zelenska, birlikte yetim çocukların tahliyesi, onkoloji hastalarının tedaviye gönderilmesi, eğitim ve kültür girişimleri ile ilgili projelerin hayata geçirilmesi gibi bir dizi projeleri başlattıklarını ve üzerinde çalıştıklarını kaydederek, "Çocuklarımıza yeni şehirlere ve ortama adaptasyon sürecinde, alıştıkları düzenin organize edilmesinde, yeni dostlar edinmelerinde ve sosyalleşme ve yaşıtları ile birlikte vakit geçirmelerinde yardımcı olan dost Hanımefendilere çok minnettarım." mesajını verdi. ABD Başkanı Joe Biden'ın eşinin kendisiyle iletişime geçip geçmediği sorusuna karşılık Zelenska, "Jill Biden şahsen iletişime geçmedi. Onunla iş birliğimizin en yakın zamanda başlamasını umuyorum" yanıtını verdi. "Geleceğimize ve dahası zaferimize inanıyoruz" Zelenska, gelecekte Rusya'yla olası bir barışa ilişkin,"'Barış istiyorsan savaşa hazır ol' derler. Başka bir deyim daha var: 'Her şeyin hızlı bir şekilde çözülmesine inananlar herkesten önce kaybeder'. Ama inanmamak da başka bir aşırılıktır. Nazi toplama kamplarını yaşamış önde gelen psikologlardan Viktor Frankl, onları 'Geleceğine inanmayan şimdiden ölmüştür' sözleriyle anlatmıştır." yorumunu yaptı. First Lady, yanıtlarını, "Geleceğimize ve dahası zaferimize inanıyoruz. Bu zaferi gerektirecek her mesafeye hazırız. Bu zafer beklediğimizden daha erken olursa elbette daha çok seviniriz." mesajıyla tamamladı.
