03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Faiz Sucuoğlu başkanlığında yeni hükümet kuruldu

KKTC'de Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu başkanlığında yeni hükümet kuruldu.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu iktidar faiz artırmayacak faizi düşürmeye devam edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: "Siyasi ve ekonomik olarak kendi yolumuzu çizmeye her teşebbüs edişimizde kendimizi darbelerin, istikrarsızlıkların, krizlerin içinde bulduk. Büyük demokrasi ve kalkınma hamlesi sayesinde nihayet kendi hedef ve vizyonunu belirleyip, uygulayabileceği iklime kavuştuk. Türkiye artık siyasi ve güvenlik önceliklerini bizzat kendisi tayin eden, uygulayabilen bağımsız bir ülkedir. Kendi ekonomik ve sosyal programlarını hayata geçirebilen güçlü bir ülkedir. Medeniyet ve tarih birikiminin farkına varmış, bunun gerektirdiği insani duruşu her alanda ortaya koyabilen bir ülkedir. 'ARTIK YAZIŞMALARDA 'TÜRKİYE' ADI KULLANILACAK' Geçtiğimiz hafta BM'de ülkemizin uluslararası alandaki resmi adını Turkey'den Türkiye'ye çevirmiş olmamız da işte bu yeni dönemin sembollerinden biridir. Kurum ve kuruluşlarımız, vatandaşlarımız göğüslerini gererek ülkelerin adını Türkiye olarak ifade edebileceklerdir. Bugün Kabine toplantımızda bu kararı da aldık. Nitekim BM'de de bu yazışma gündeme tamamıyla girmiş durumdadır. Düne kadar bize yapamazsınız dedikleri ne varsa hepsini yaptık, yapmayı sürdürüyoruz. 'TÜRKİYE, ÜZERİNE KONAN İPOTEKLERİ KALDIRMIŞ BİR ÜLKE' Düne kadar bize altından kalkamazsınız dedikleri ne varsa hepsinin altından kalktık. Türkiye üzerine konan ipotekleri kaldırmış bir ülkedir. Bu sayede geçtiğimiz 20 yılda ürettiğimiz milli gelirin dörtte birini yatırımlar için kullanarak, istihdamı yüzde 42 yükseltmeyi başardık. Biz altyapımızı yeni baştan inşa ederek etki alanımızı inşa ederek ülkemizi geleceğe hazırladık. Mandacı zihniyetlerin, müstemleke heveslerin anlayamadıkları hakikat işte budur. Sınır ötesi harekatlarımızdan NATO içindeki tartışmalara, küresel krizlere karşı tutumlarımızdan her alanda bu idrak noksanlığını görmek mümkündür. Biz neyi, niçin, nasıl yaptığımızı biliyoruz. Nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi biliyorum. Milletim müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun. 'PARLAK BİR GELECEK BİZİ BEKLİYOR' Parlak bir gelecek bizi bekliyor. Büyük ve güçlü Türkiye inşasında kat ettiğimiz her mesafe atılmış bir adımdır. Yeter ki birlik, beraberlik ve kardeşliğimize halel getirmeyelim. 2053 vizyonunun bir afaki söylem değil hızla yaklaştığımız bir hakikat olduğunu hep birlikte göreceğiz. Bizim hayallerimiz de, vizyonlarımız da, hedeflerimiz de milletimizin güvenliği, huzuru ve müreffeh geleceği içindir. Biz bu rakamları rastgele seçmediğimiz gibi lafta da bırakmıyoruz. Bizden sonraki nesillere bırakacağımız 2053 vizyonumuzu somut hedeflere dönüştürecek hazırlıkları titizlikle yürütüyoruz. 'ORMAN VARLIĞINI YÜKSELTEN NADİR ÜLKELERDEN BİRİYİZ' Çevreden başlayarak tüm hizmet alanlarındaki hazırlıklarımızı uygulamalara, planlara dönüştürüyoruz. Birileri çevre adına sadece salon toplantıları yapar veya sokakları yakıp, yıkarken biz daha yeşil çevrelere imza attık. Dünyada orman varlığını yükselten nadir ülkelerden biriyiz. Ülke genelinde korunan alan miktarını yüzde 12'ye varan artırarak tabiat güzelliklerimize adeta şemsiye oldu. 81 ile 81 milyon metrekare millet bahçesi projesine başladık. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi de bunlardan biridir. Hedefimiz Evliya Çelebi'nin bir sincabın Edirne'den Kars'a toprağa basmadan ağaçtan ağaca zıplayarak gidebildiği Anadolu tasvirini hayata geçirmektir. 'İKLİM KANUNU'NUN HAZIRLIKLARINA BAŞLADIK' Paris İklim Anlaşması'na taraf olurken daha adil bir dünya için, mazlum ve mağdurların haklarını koruyacak perspektifle hareket ettik. 2053 vizyonumuzun merkezine iklim değişikliğiyle mücadele programımızı yerleştirdik. İklim Kanunu'nun hazırlıklarına başladık. Enerjiden güneşten, rüzgara yenilenebilir kaynaklara yatırımları daha da arttırıyoruz. Temiz ulaşım ağını genişletiyor, demiryolu ve denizyolu taşımacılığını teşvik ediyoruz. Atık yönetiminde sıfır atık seferberliği ile geri kazanım olayını yüzde 60'lara çıkarmayı planlıyoruz. Ormanları genişleterek yeşil koridorları arttırarak tabiat temelli çözümlerle karbon dengesini sağlıyoruz. Tüm imkanlarımızı yeşil kalkınma seferberliğine dahil ediyoruz. Finansmanda temiz üretim modellerine yönelik yatırımları destekleyerek ülkemizin cazibe merkezi haline gelmesine katkı veriyoruz. Afetlerde vatandaşlarımızın zararlarını hızla telafi ederek mağduriyetlerin önüne geçiyoruz. Yeşil dönüşüm hamlesinin tüm eğitim kademelerinde müfredata girmesini sağlıyoruz. İklim elçileriyle gençlerimizi uzman düzeyinde yetiştirip iklim dostu dönüşüm süreçlerine dahil ederek yeni sektörler yeni istihdam alanları oluşturuyoruz. İklim Değişikliğiyle Mücadele Türkiye Modeli vizyon belgesi ile tüm bu çalışmaların siyasi perspektifini de ihmal etmiyoruz. Biz gençlerimizle 2053 vizyonumuzu şekillendirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye 2053 hedeflerine ulaşacak inancı ve kararlılığıyla gerisini takdiri ilahiye ve milletimizin irfanına bırakıyoruz. Geleceği başkalarının yaptıklarını izleyerek değil kendisi bizzat inşa ederek şekillendirmeye talip her bir evladımıza şükranlarımı sunuyorum. 'ÜLKEMİZDE ENFLASYON DEĞİL, FİİLİ BİR HAYAT PAHALILIĞI SORUNU VAR' Türkiye'nin geldiği yol özellikle bunu yol ayrımı olarak kabul edecek olursak en çok tartışmaya sebep olan tercihi hiç şüphesiz ekonomi programı olmuştur. Bütün dünyaları faiz, enflasyon, kur ilişkisi üzerine kuran kesin inançlılar ülkemizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme stratejisini anlamaya çalışmamaktadır. Enflasyon bir sorun mudur? Evet bir sorundur. Ama Türkiye'nin sorunlarının asıl sebebi tek başına bu başlık mıdır? Eğer öyle olsaydı geçmişte sayısız defa uygulanan enflasyonla mücadele programları sayesinde ülkemiz tüm sorunları çözmüş olurdu. Ülkemizde bizim programımıza kadar bu teşhisin kasıtlı olarak yanlış konduğu, yanlış tedavilerin uygulandığı bir gerçektir. Türkiye ekonomisini belli çizginin üzerine çıkartmayarak yüksek faizle yıllarımız heba edilmiştir. Bu kısır döngünün ilk adımı enflasyonun tanımı ile başlıyor. Batının ekonomi mecralarına göbek bağıyla tabi olanlara göre enflasyon insanların ve kamunun aşırı tüketiminden kaynaklanıyor. Tüketimi azaltıp, fiyatları düşürmek olarak düşünülüyor. Burada kazanan kim? Tuzu kuru bir kesim. Dışarıdan gelen sıcak para sahibi onlar. Ucuzlaya döviz sebebiyle ülkeyi yabancı tüketim ürünlerin pazarı haline getiren ithalatçıları unutmamak lazım. Peki kaybeden kim? İşsiz ve aşsız kalan, umutları törpülenen milyonlar. Biz tercihimizi faizleri yükselt baskısıyla ülkeyi soymak için ellerini ovuşturanlardan değil, istihdamı arttırarak milyonlardan yana kullandık. Tercihi finansal illüzyonlardan yana kullanmak, ülkeyi emperyalist mandalara peşkeş çekmek demektir. 'BİZDE TALEP KAYNAKLI BİR FİYAT ARTIŞI YOK' Hadi bize inanmıyorlar, hiç değilse kendi putlarına, ideolojik efendilerine kulak versinler. Uluslararası kuruluş başkanları bile faiz konusunda ezberlerin bozulması gerektiğini söylüyor. Türkiye için eskinin köhne enflasyon faiz denkleminde ısrar etmek gafletten kaynaklanmıyorsa alenen ihanet teşebbüsü demektir. Bizim ülkemizde teknik anlamda enflasyon değil fiili bir hayat pahalılığı sorunu vardır. Yaşananlara enflasyon diyebilmemiz için kamunun harcama disiplininin kaybolması demektir. 19 yıldır üzerinde hassasiyet gösterdiğimiz konu bütçe sistemidir. Bizim dönemimizde hem evi hem arabası olan kişi sayısı yaklaşık 3 kat arttı. Vatandaşlarımızın borçları da özel sektörümüzün borçları da milli gelirle oranlanarak diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük seviyelerde. Faizi artırarak zengini daha zengin fakiri daha fakir yapacak emperyalist finans kurumlarının dayatması ekonomi reçetelerini bir kenara bıraktık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme esaslı ekonomi programımızı uygulamaya başladık. Bu programla insanlarımızın canını yakan, hayatını zorlaştıran fiyat artışlarını nasıl engelleyeceğiz? Normal şartlarda üretim azlığı, talep fazlalığı sebebiyle fiyat artışları ortaya çıkar. Bizde talep kaynaklı fiyat artışından söz edilemez. Üretim tarafında üstesinden gelinemeyecek herhangi bir sıkıntıyla karşı karşıya değiliz. Sorunun bir tarafında vatandaşlarımızın bir kısmının tasarruflarını hala döviz cinsinden yapmaktaki ısrarı var. Diğer tarafta büyüyen ekonomimizin gerektirdiği ithal ve küresel ağların ortaya çıkardığı döviz talebi var. Bunun için vatandaşlarımıza kur korumalı mevduat gibi, konut kredisi gibi, tasarruflarını kendi paramıza kaydıracak alternatifler sunuyoruz. 'BU İKTİDAR FAİZİ ARTIRMAYACAK' İhracatı teşvik ederek, turizmi destekleyerek ülkemize döviz girişini hızlandıracak yeni yöntemler geliştiriyoruz. İhracatlarımız her ay rekor kırarak kendilerine olan güvenimizi boşa çıkarmıyorlar. Enerji fiyatlarındaki fahiş artışların ithalatımızdaki bozulmayı bir kenara bıraktığımızda cari fazlaya geçtiğimizi söyleyebiliriz. Gelişmiş ülkelerinin tamamında ödemeler dengesinde ağır sancılar yaşanırken biz hepsinden daha iyi durumundayız. Bu ülkelerin merkez bankası bilançoları neredeyse milli gelirlerin yüzde 40'ına dayandı. Kimse bizden şunu beklemesin; bu iktidar faizi artırmayacaktır; tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz. Benim derdim bu ülkede yatırımcı birinci derecede kamu bankalarıyla buna eğer özel sektör bankaları da dahil olursa düşük faizle sağladığı krediyle yatırıma gitsin. Bununla istihdam sağlayalım, üretimi, ihracatı arttıralım ve bununla büyümeyi sağlayalım. Bu oldukça işsizlik de daha da azalacaktır. Çin ve Japonya'nın parasal genişlemeye, faiz indirime gitmelerinin paralarına bilinçli olarak değer kaybettirmelerin sebebi bu fırtınadan kaçma çabasıdır. Bütçe gerçekleşmelerimiz pek çok alanda yaptığımız, ciddi vergi indirimleri ve enerji ödemeleri kaynaklı kimi sapmalara rağmen gayet iyi durumdadır. Hemen yanı başımızda bir sıcak çatışma patlak vermeseydi, salgın sonrası bu aylarda her kesimden insanımız programımızın somut faydalarını hayatlarında görmeye başlayacaktır. Biraz gecikmeyle inşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu noktaya geleceğiz. 3600 EK GÖSTERGEDE 600 PUAN ARTIŞ Fiyatları izahı mümkün olmayan bir şekilde artan ürünlerinin üretimlerini teşvik ederek, tedarikini kolaylaştırarak stokçuların oyununu bozacağız. Ekonomik istikrar ile finansal istikrar konusunda ciddi bir sıkıntımız bulunmuyor. Fiyat istikrarını aldığımız tedbirlerin yanı sıra cari fazlayı arttırarak sağlamayı planlıyoruz. Son dönemde ülkemizde ilave kaynaklı girişi sağlayacak pek çok girişimde bulunduk. Bir kısmı fiilen işliyor, bir kısmında mekanizmaları koruyoruz. Fiyat artışlarını durduracak, milletimizin gelir kaybını telafi edecek çalışmaları makro adımlarla programımızı sürdürüyoruz. Dün açıkladığımız buğday ve arpa alım fiyatları çiftçilere verdiğimiz desteğin açık şeklidir. Temmuz ayındaki enflasyon farkı artışlarıyla ücretlileri biraz daha rahatlatacağız. Yılbaşında tüm çalışanların durumlarını gözden geçirerek herkesin hakkını almasını temin edeceğiz. Sosyal yardım şemsiyemizi genişleterek hiçbir vatandaşımızın mağduriyetine izin vermeyeceğiz. Çalışmaları birlikte yürüttüğümüz Hazine ve Maliye Bakanımız ve ekonomi yönetimimizle beraber programımızı kararlılıkla uygulamayı devam edeceğiz. Kabine çalışmalarımızla bağlantılı bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum. Memurlarımızın Ek Gösterge düzenlemesiyle ilgili çalışmayı tamamladık. Meclisimizin takdirine sunacak safhaya getirdik. Bu konu ilk gündeme geldiğinde öğretmen, polis, sağlık çalışanları ve din görevlilerimize Ek Göstergelerini 3600'e çıkarma sözü vermiştik. Ancak sadece bu kesimlerde artışın memurların arasında adaletsizliğe yol açacağını gördük. Şartlarımızı zorlama pahasına tüm memurlarımızın ek göstergelerinde 600 puanlık yükseltmeye gittiğini kararlaştırdık. Ülkemizde 5,3 milyon kamu görevlimizin tamamı yılbaşından itibaren bu düzenlemeden yararlanacaktır. Birinci dereceye gelmiş olma şartıyla söz verdiğimiz tüm meslek grubundaki hak sahipleri 3600 Ek Göstergeye yükseltilecektir. 'İKRAMİYE VE MAAŞLARDA CİDDİ KAZANIMLAR GETİRİYOR' Ek Gösterge düzenlemesi memurlarımızın mevcut maaşlarda küçük de olsa artış sağlamasının ötesinde asıl emekli ikramiye ve maaşlarda ciddi kazanımlar getiriyor. Yapılan artıştan halen emekli olan kamu görevlilerin maaşlarına yansıtılacaktır. Mülki irade amirleri başta olmak üzere yaptıkları işle özlük hakları arasındaki makas açılan kamu görevlileriyle ilgili iyileştirici düzenlemeyi bu kapsamda gerçekleştireceğiz. Türkiye'nin demokratik hukuk devleti niteliğini güçlendirmek için kesintisiz şekilde sürdürdüğümüz reformları 24 maddeden oluşuyor. Teklifte hakim ve savcı yardımcılığı sistemi getirerek, 3 yıllık temel öğretim ve son eğitim süreciyle bu unvanların kazanılması ön görülüyor. Dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmeler önemli noktada ciddi değişimler getiriyor. Hakim ve savcıların en iyi eğitimi alarak göreve hazırlanmaları hedefleniyor. HSK ve Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu programlarını en geç 2 yılda bir yerinde denetim yapılacak. Noter atamalarının hızlandırılmasının yanında bu meslek grubuna tapu siciline şerh koyma, taşınmaz satış sözleşmesi yetkisinin verilme hususları yer alıyor. Yalıtımlı konut sayısını arttırmak için yeni bir çalışma başlatıyoruz. Vatandaşlarımıza binalarının yalıtım çalışmalarında kullanılmak üzere daire başında 50 bin liraya kadar 60 ay vadeli 0,99 faizle kredi imkanı getiriyoruz. Hem aile bütçesine hem devlet bütçesine olumlu katkısı olacağına inandığım bu paketle ilgili detaylar ilgili bakanlıklarımız tarafından karşılanacaktır. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiğimiz 98 milyar liralık sosyal yardımla ihtiyaç duyan her vatandaşımızın yanında olduk. Bu yıl sosyal yardım bütçemizi daha da güçlendiriyoruz. Bu kapsamda Türkiye Aile Desteği programıyla ekonomik olarak dezavantajlı, ancak mevcut programlardan yararlanamayan kesimlere yönelik 15 milyarlık yeni bir paketi daha gündeme alıyoruz. Vatandaşlarımız bu programa Haziran ayından itibaren başlayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ana okulları veya ana sınıflarına çocuklarını kaydettiren aileler için de bir d estek programı oluşturduk. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının yardımından faydalanmış aileler başvurabilecektir. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla."

1 yıl önce

Esnafa yönelik faiz indirimli kredilerin üst limiti 350 bin TL’ye yükseltildi

Bakan Muş, Twitter hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulundu. "Esnafımıza yönelik faiz indirimli kredilerin üst limiti, Bakanlığımızın girişimleri ile 350 bin liraya yükseltildi. Esnafımıza hayırlı olsun." https://twitter.com/mehmedmus/status/1542846307534077955?s=21&t=6wMjREWFtjxrw5jpJrgrHw

1 yıl önce

Politika faizinde indirim yapan Merkez Bankası, ticari kredi faizlerini düşürmeye yönelik önemli bir adım attı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yüzde 14'ten yüzde 13'e indirerek piyasaları ters köşeye yatırdı. 17 Aralık 2021'den bu yana politika faizi sabitti. Piyasalardaki genel kanı, bu koşullar altında TCMB'nin politika faizini 2022'nin geri kalan aylarında sabit tutacağı yönündeydi. Ama TCMB ara verdiği faiz indirimlerine 8 ay sonra devam etme kararı aldı. Grafikten görüleceği üzere, son ayarda ticari kredi faiz oranları ile politika faiz oranı arasındaki makas açılmıştı. Bir taraftan da reel sektörün krediye erişmekte zorlandığına yönelik şikâyetler son birkaç haftada arttı. Kredi kanalındaki bu tıkanıklığın faiz indirimi kararında etkili olduğu anlaşılıyor.

1 yıl önce

Avrupa Merkez Bankası faizi yükseltti

Avrupa Merkez Bankası (ECB), piyasalardaki beklentiler doğrultusunda attım attı. ECB, Euro bölgesindeki enflasyonun üstesinden gelebilmek için politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 1,50'ye yükseltti. ECB faiz artırdı Faiz artırım kararı, bölgenin yükselen enerji fiyatları nedeniyle halihazırda resesyona girmiş olabileceğine dair endişelerin arasında alındı. Frankfurt merkezli kuruluşun borçlanma maliyetlerinde de art arda ikinci artış oldu. 24 yıl sonra bir ilk Bu arada Avrupa Merkez Bankası'nın faizi çarpıcı bir şekilde 0,75 puan yükseltmesi, bankanın 24 yıllık tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçti. Financial Times'ın haberine göre, ayrıca söz konusu adım, büyük ölçüde Rusya'nın Avrupa'ya gaz arzını kısıtlamasının sonucu olarak artan enerji fiyatlarının bölgedeki işletmeleri ve haneleri vurması sonrası atıldı. Avrupa'da rekor enflasyon Bununla birlikte, Euro bölgesi enflasyonu, ECB'nin yüzde 2 hedefinin oldukça üzerinde ve ağustos ayına kadar olan yıl içinde yüzde 9,1'lik yeni zirveyi gördü. Öte yandan euro, dolar karşısında 20 yılın en düşük seviyelerini test etti. Bloomberg: Rekor enflasyona karşı savaş yoğunlaştı Bloomberg, "Avrupa Merkez Bankası, faiz oranlarını 75 baz puan artırarak rekor enflasyona karşı savaşını yoğunlaştırdı." dedi. ECB'nin, "ekonomik büyüme görünümü kararırken bile 'birkaç' faiz artırımı taahhüdünde bulunduğuna" dikkat çekildi. Alınan kararın, analistlerin beklentilerini karşıladığı ifade edildi. Banka, bu yıl ve gelecek yıl için enflasyon görünümünü yükseltirken, 2023'teki ekonomik genişleme tahminini düşürdü.

1 yıl önce

FED, faiz oranını 75 baz puan artırdı

ABD Merkez Bankası (Fed), merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Buna göre banka, ekonomistlerin beklentileri dahilinde politika faizini 75 baz puan yükselterek; faizleri yüzde 3,00-3,25 aralığına yükseltti. Fed bir önceki toplantının yapıldığı temmuz ayında, politika faizinde beklentilere paralel 75 baz puan artırıma gitmişti. Fed’in para politikasını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) bir sonraki toplantısı 1-2 Kasım tarihlerinde yapılacak. Toplantı sonrası Fed'den yapılan açıklamalardan öne çıkanlar şöyle: Fed'den yapılan açıklamada, ilerideki toplantılarda faizlerde yapılacak artışlarının devam etmesinin uygun olacağına dair yönlendirme tekrar kullanılırken; yüzde 2 enflasyon hedefine dönme kararlılığına da vurgu yapıldı. "Son göstergeler harcama ve üretimde ılımlı büyümeye işaret ediyor" ifadelerini kullanan Fed, "Enflasyon yüksek seyretmeye devam ediyor, pandemi ile ilişkili dengesizlikleri, yüksek gıda ve enerji fiyatlarını, genele yaygın fiyat baskılarını yansıtıyor" dedi. "Ukrayna'daki savaş da enflasyon üzerinde ek yukarı yönlü baskı oluşturuyor ve global ekonomik aktiviteyi bastırıyor" ifadelerini kullanan Fed, "Politikayı uygun şekilde ayarlamaya hazırız" dedi. FED YETKİLİLERİ BÜYÜME TAHMİNLERİNİ AŞAĞI YÖNLÜ REVİZE ETTİ ABD Merkez Bankası(Fed) yetkilileri GSYH tahminlerini aşağı yönde revize ettiler. Fed'in açıkladığı "Ekonomik Projeksiyon Raporu"na göre, 2022 yılı GSYH beklentisi yüzde 1,7'den yüzde 0,2'ye çekildi. Fed yetkililerinin gelecek yıl için GSYH beklentisi yüzde 1,7'den yüzde 1,2'ye, 2024 için beklentisi yüzde 1,9'dan yüzde 1,7'ye revize edildi. Fed yetkilileri 2025 yılı ve uzun dönem GSYH beklentilerini yüzde 1,8 seviyesinde belirlediler. ABD ekonomisi 2022 yılının ikinci çeyreğinde öncü verilere göre yüzde 0,6 daraldı. GSYH ile ilgili final sonuçları 29 Eylül'de açıklanacak. 17 Fed yetkilisi 3 ayda bir ABD'nin işsizlik, enflasyon, ekonomik büyüme ve faiz oranlarıyla ilgili önümüzdeki 3 yıl ve uzun döneme ilişkin tahminde bulunuyorlar. FED YETKİLİLERİ, İŞSİZLİK ORANI BEKLENTİSİNİ YÜKSELTTİ ABD Merkez Bankası(Fed) yetkilileri bu yıl ve önümüzdeki iki yıl için işsizlik oranı beklentisini yukarı yönlü revize etti. Fed'in açıkladığı "Ekonomik Projeksiyon Raporu"na göre, işsizlik oranı tahmini bu yıl için yüzde 3,7'den yüzde 3,8'e çıkarıldı. Fed yetkilileri 2023 için tahmini yüzde 3,9'dan yüzde 4,4'e, 2024 için yüzde 4,1'den yüzde 4,4'e revize etti. 2025 yılı tahmini yüzde 4,3 olarak belirlenirken, uzun dönem tahmini yüzde 4,0 olarak kaldı. ABD'de Ağustos ayı itibarıyla işsizlik oranı yüzde 3,7 seviyesinde açıklandı. İşsizlik oranı COVİD-19'un etkilerinin zirve yaptığı 2020 Nisan ayında yüzde 14,7 ile tarihi zirvesini görmüştü. 17 Fed yetkilisi 3 ayda bir ABD'nin işsizlik, enflasyon, ekonomik büyüme ve faiz oranlarıyla ilgili önümüzdeki 3 yıl ve uzun döneme ilişkin tahminde bulunuyorlar. POWELL: FAİZ ARTIRIMLARINA DEVAM ETMEK GEREKLİ OLACAK Fed'in faiz kararının ardından yapılan basın toplantısında Fed Başkanı Jerome Powell açıklamalarda bulundu. Powell'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: Enflasyonu yüzde 2 seviyesine geri getirmeye hazırız, fiyat istikrarını sağlamak bizim sorumluluğumuz
 Fiyat istikrarı olmadan ekonomi çalışamaz. Para politikası duruşumuzu fiyat istikrarını sağlama amacımıza doğru yönlendiriyoruz. Enflasyonu yüzde 2 hedefine getirmek için araçlara sahibiz. Faiz artırımlarına devam etmek gerekli olacak. İş gücü piyasasında arz ve talep şartlarının zaman içinde daha iyi bir dengeye gelmesini bekliyoruz. Enflasyon yüzde 2 hedefimizin oldukça üzerinde olmaya devam ediyor, enflasyona yönelik riskleri yukarı yönlü görmeyi sürdürüyoruz. ODAK NOKTAMIZ ENFLASYONU GERİ GETİRMEK Enflasyonda mevcut durumdan memnun olmak için bir zemin yok. Fed bilançosunu daraltmaya devam edeceğiz. Enflasyonun yüzde 2'ye doğru gittiğinin kanıtlarını önümüzdeki aylarda görmek istiyoruz. Faiz artırım hızı gelen verilere bağlı olacak. Toplantıdan toplantıya kararlarımızı vermeye devam edeceğiz. Sınırlayıcı politika duruşuna bir süre için daha ihtiyaç duymamız büyük olasılık. Güçlü ve hızlı adımlar atıyoruz. Fed hedeflerini başarmak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız. Bizim odak noktamız enflasyonu geri getirmek. Bunu yapmak için iş gücü piyasasının gevşemesine, ekonomide trendin altında büyümeye ihtiyacımız var. Enflasyonun yüzde 2'ye doğru gittiğinden emin olduğumuzda faiz artırımı hızını yavaşlatacağız. İş gücü piyasasının soğumakta olduğu yönünde şu ana kadar sadece ılımlı işaretler gördük.

1 yıl önce

Merkez Bankası faizi eylülde yüzde 12'ye indirdi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bugün Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında toplandı. Merkez Bankası’nın eylül ayı toplantısı sonunda; politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 12 oldu. Politika faizi yüzde 13’den yüzde 12’ye düştü Toplantının özetinde, "Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 13’den yüzde 12’ye indirilmesine karar vermiştir." dendi. "Resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaştı" Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini vurgulayan toplantı metni şöyle: "Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Enflasyonda enerji fiyatlarının etkisi uzun süreli olacak Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir. 2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme yaşandı 2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gözlemlenmiştir. Temmuz başından bu yana öncü göstergeler, zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümede bir yavaşlamaya işaret etmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı yakından takip ediliyor Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği denge yakından takip edilmektedir. Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını güçlendirmeye devam edecektir. Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar verdi Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler azalan dış talebin etkisiyle iktisadi faaliyette ivme kaybının devam ettiğine işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir. Enflasyonda yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kullanmaya devam TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık birçok lider faizi düşürmenin faydasını söz ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; Türkiye ekonomi, modelinin hedefi, ülkemizi yatırım, istihdam, cari fazla yoluyla büyütmek oluşmuştur. Ülkemizin uyguladığı ekonomik modeli en ağır şekilde eleştirenler bizimle aynı çizgiye yöneldiler. Dünyayı kasıp kavuran krizin Türkiye'mizi etkilememesi için İTO ile birçok faaliyet yürüttük. Ülkemize kazandırdığınız eserleri de yakından takip ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde de Şekip Bey ile bu çalışmaları daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum. BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasında en büykü desteği elbette İstanbul'dan ve İstanbul Ticaret Odası'ndan bekliyoruz. Gücü ve etkisi giderek genişleyen Türkiye'nin Uç Beyleri her zaman olduğu gibi iş dünyamız ve iş insanlarımız olacaktır. Siyasi, ekonomik, diplomatik, kültürel her anlamda medeniyetimize yakışır duruşu göstereceğiz. Yapacak çok işimiz var. Tüm bunları da hep olduğu gibi sizlerle birlikte hayata geçirecek, sizlerle başaracağız. Emeğiniz, gayretiniz için her birinize teşekkür ediyorum. TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ'NİN HAKLILIĞI GÖRÜLDÜ Birçok saldırı ile mücadele etmiştik. Ekonomimiz de bu saldırılardan nasibini almıştır. 2018 Ağustos'u itibarıyla bu saldırı açık bir hal almıştır. Bu tablo karşısında çok önceden başlatmamız gereken alternatif bir ekonomi politikasını süratle hayata geçirdik. Ülkemizin ihtiyaçlarına göre sürdürdüğümüz Türkiye Ekonomi Modeli'nin hedefi ülkemizi ihracat, cari fazla ve istihdam yoluyla öne çıkarmaktır. Ekonomik işleyişin kökünden sarsıldığı dünyada ülkemizi en ağır şekilde eleştirenler bile bizimle aynı çizgiye yönelmişlerdir. İşte bunu son Semerkand zirvesinde, ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki görüşmelerimizde tüm liderler ifade etti. Türkiye artık eski Türkiye değil. Faiz, enflasyon, kur dengesi teorilerinin aslında hiçbir soruna çözüm sağlamadığı bizzat bu işin sahipleri de ikrar etti. Dikkat ederseniz bu yöntemler artık kimse tarafından dile getirilmiyor. Getirilse de ciddiye alınmıyor. Artık birçok lider faizi düşürmenin faydasını söz ediyor. Rusya bizzat sayın Putin geçmişte faizi savunurken bugün düşürmeye başladı. 8.6'ya kadar indirdi. DÜŞÜK FAİZ ÇAĞRISI Karşımda yatırımcılar var. Sizlere sesleniyorum. Başta kamu bankaları olmak üzere. Düşük faizle sizleri yatırıma davet ediyorum. Çünkü düşük faizle aldığınız krediyle yapacağınız yatırımlar istihdam, üretim sağlayacak, ihracatı artıracaktır ve cari fazlayı lehimize çevirecektir. 31 milyona dayanan ihracat rakamlarımız, 40 milyara dayanan turizm gelirlerimiz hedeflerimize ilerlemenin işaretidir. Elbette küresel krizin bedellerini herkes gibi ödedik, ödüyoruz. Ama ekonomimize yönelik saldırıların çıkış noktasının çoğunlukla döviz kuru olmasının sebebi de budur. Aldığımız tedbirler ve sağladığımız kaynaklar bu sıkıntıyı önemli ölçüde kontrol altına aldı. Buna rağmen enerji gibi istesek de etkisinden kaçınamayacağımız olumsuz artışları göğüslemek mecburiyetinde kalıyoruz. Bu yükselişten vatandaşımızı ve üretim tarafını korumak için çok büyük fedakarlıklar yapıyoruz. Karadeniz'den doğal gazı ulaştırdığımız zaman devran çok daha farklı dönmeye başlayacaktır. Enflasyonu da Şubat itibarıyla makul düzeylere indirip önümüzdeki yıllarda da tek haneye indireceğiz. Kararlıyız. Biz yaptık mı bunu geçmişte? Yaptık. Faizi de enflasyonu da indirdik. Paradan 6 sıfırı attık. Bunu kendinden bilenler var şimdi. Başbakan bu işe olur vermeden sen ne yapabilirsin? Milletim aklıselim sahibi. İşçisinden memuruna, emeklisinden destek alanına kadar hiçbir vatandaşımızı ezdirmedik ezdirmeyiz. ÇALIŞANLARA ÖDENEN YEMEK BEDELİ Çalışanlara nakden ödenen yemek bedeli vergi istisnası kapsamına eklenecek. Vergi istisnasını 34 liradan 51 liraya çıkardık. DOĞAL GAZI ÜRETTİĞİMİZDE DEVRAN FARKLI DÖNECEK Karadeniz'den doğal gazı ulaştırduğımız zaman devran çok daha farklı dönmeye başlayacaktır. Enflasyonu da Şubat itibarıyla makul düzeylere indirip önümüzdeki yıllarda da tek haneye indireceğiz. Kararlıyız. Biz yaptık mı bunu geçmişte? Yaptık. Faizi de enflasyonu da indirdik. Paradan 6 sıfırı attık. Bunu kendinden bilenler var şimdi. Başbakan bu işe olur vermeden sen ne yapabilirsin? Milletim aklıselim sahibi. İşçisinden memuruna, emeklisinden destek alanına kadar hiçbir vatandaşımızı ezdirmedik ezdirmeyiz. İŞVERENE MÜJDE: ÇALIŞANLAR İÇİN ÖDENEN BEDELLERE VERGİ İSTİSNASI Temmuz ayından itibaren ödenen yemek bedeli vergi istisnasını 51 TL'ye çıkardık. Yıl sonunda bu rakamı tekrar belirleyeceğiz. İlave olarak restoran, lokanta ve yemek kartı kullanma zorunluluğunu kaldırıyoruz. Artık çalışanlara nakden ödenen yemek bedeli tutarları da vergi isitsnasına girecektir. Çalışanlara yapılacak elektrik ve doğal gaz ödemelerinden vergi yükünün kaldırılması da bir diğer müjdemiz olacak. Bunun 1000 TL'ye kadar olan kısmını hem gelir vergisi hem de sigorta kesintisinden muaf kılıyoruz. Bu kararlarımızın çalışanlarımıza ve tüm işverenlerimize hayırlı olmasını diliyorum.

1 2 3 4 5 6 7