05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Operasyonel haber sayfası Pusholder’dan “uzman çavuş ‘Doktor’ darp etti” yalanı

Pusholder haber sayfasının “Muğla’da bir doktoru darbeden uzman çavuş, taburcu edilirken sağlıkçılar tarafından alkışla protesto edildi.” içeriğiyle servis ettiği haberi sosyal medyada günlerce konuşulmuştu. https://twitter.com/pusholder/status/1504079916790337539?s=21 Muğla'da 14 Mart Tıp Bayramı'nda bir doktoru darbettiği iddia edilen ve aynı hastanede ameliyat edildikten sonra taburcu edilirken sağlık görevlileri tarafından alkışlarla protesto edilen uzman çavuşla ilgili gerçek ortaya çıktı. Kameraya yansıyan söz konusu olayda, uzman çavuşun aslında doktorlar tarafından darbedildiği görüldü. Videoyu yayınlayan bir çok sosyal medya sayfası konuyu yanlış aktardıkları için özür dilerken Pusholder hala sessizliğini koruyor…

2 yıl önce

İBB'nin Ramazan kolisi verdiği kişinin alkollü parti sefası yaptığı ortaya çıktı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ramazan ayında 150 bin aileye gıda kolisi ile destek olacaklarını açıklamıştı. İş dünyasına ve kurumlara seslenen İmamoğlu, "İhtiyacı olana elindeki imkanla yardım etmek isteyen herkesi İBB ile irtibata geçmeyi davet ediyorum" demişti. İmamoğlu'na ve İBB'ye güvenerek bağışta bulunan hayırseverleri kızdıracak bir görüntü sosyal medyada gündem oldu. BİR YANDA GIDA YARDIMI, DİĞER YANDA ALKOLLÜ PARTİ İsminin Recep Çağrı Akduman olduğu görülen bir sosyal medya kullanıcısı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu da etiketleyerek aldığı gıda yardımını paylaştı. Recep Çağrı Akduman, paylaşımına "Teşekkürler başkanım. Hızır gibi yetiştiniz vallahi" notunu düştü. İBB'den gıda kolisi alan aynı kişinin alkollü bir partiden görüntüler paylaştığı ortaya çıktı. İBB'nin gıda yardımında bulunduğu vatandaşları araştırma zahmetinde bulunmaması tepki çekti.

2 yıl önce

Rusya'nın hamlesi Avrupa'nın kafasını karıştırdı! Ambargo kararsızlığı

Macaristan Hükümet Sözcüsü Zoltan Kovacs, "Macaristan'ın petrol ve doğal gaz ambargosu konusundaki tutumu değişmedi: Bu fikre karşıyız" dedi. Almanya'dan da benzer bir açıklama geldi. AB Komisyonu, Rusya'ya yönelik altıncı yaptırım paketinin görüşmelerinde fosil yakıtlara tamamen ambargo konması seçeneğini de görüşüyor. 'HENÜZ HAZIR DEĞİLİZ' Bakanların bu hafta içinde bir dizi yaptırımda uzlaşması bekleniyor. Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck de ambargonun hâlâ uzlaşılamayan konulardan olduğunu söylerken "Her ülke henüz bu noktada değil ve buna saygı duymamız lazım. Örneğin doğal gaz konusunda biz de henüz hazır değiliz" dedi. Moskova, "dost olmayan ülkelerin" doğal gaz ödemelerini Gazprom'un İsviçre'deki şubesi olan Gazprombank'a yapmasını talep etmiş, bu paraların da Rus Rublesi'ne çevrildikten sonra Rusya'ya aktarılacağı açıklanmıştı. Avrupa Komisyonu ise bunun AB yaptırımlarını delmek anlamına gelebileceği uyarısında bulunmuştu. Bu talebi geri çeviren Bulgaristan ve Polonya'nın doğal gazı ise geçen hafta kesilmişti. İki ülke de Gazprom'la bu yıl sonunda bitecek olan sözleşmelerini yenilemeyi düşünmediklerini açıklamıştı. Bulgaristan, Türkiye üzerinden geçen boru hattı ile Azerbaycan'dan daha fazla gaz almayı hedeflerken Polonya ise sonbaharda açılacak yeni boru hattı ile Norveç'ten gaz almayı planlıyor. Macaristan dışında Rusya'ya kapsamlı bir ambargoya karşı çıkan ülkeler arasında Slovakya da gösteriliyor. BBC'ye konuşan Slovakya'nın en büyük enerji şirketi SPP'nin yöneticisi Richard Prokypcak, kendilerinin de böylesi bir ihtimale hazırlık yaptığını söyledi. Prokypcak "Sadece doğal gaz değil, Rusya'dan alınan her ürün Rusya'nın savaşını desteklemek anlamına gelebilir. Cevap vermemiz gereken esas soru, Rus gazına yaptırım uygulamanın savaşı sonlandırıp sonlandıramayacağı" dedi. BBC Brüksel Muhabiri Jessica Parker, AB üyelerinin müzakerelerde bir orta yol bulması durumunda, Avrupa Birliği içinde tavizsiz bir ambargoyu savunan Polonya ve Baltık ülkelerinin rahatsız olabileceğini aktarıyor. Bir ay önce AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, savaşın ilk ayında AB'nin Rusya'ya enerji ithalatı için 35 milyar euro ödediğini söylemişti. Jessica Parker, Brüksel'de bunun bazıları tarafından "kanlı para" olarak görüldüğünü belirtiyor. Brüksel'deki görüşmeler sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Almanya Ekonomi Bakanı Habeck, bu yıl sonu itibarıyla Rusya'ya petrol ambargosu uygulamaya hazır olacaklarını söyledi fakat bunun ekonomik sonuçlarına karşı da uyarıda bulundu. Almanya Ukrayna'nın işgaliyle birlikte petrol ithalatında Rusya'nın oranını yüzde 35'ten 25'e indirmişti. Berlin, geri kalan kısım için de petrol üreticisi diğer ülkelerle görüşmeye devam ediyor.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu'nun bazı gazetecilerle verdiği fotoğrafı eleştiren CHP il gençlik kolları yöneticisinin istifası istendi

Medya Tava’da yer alan haberde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisinden habersiz Duringa’nın istifasının istenmesine tepki gösterdiği ve arayarak yeniden partiye dönmesini isteyeceği iddia edildi. İşte Mete Duringa'nın istifasını duyurduğu paylaşımı şöyle: “Ülkeyi yönettiğini sananların sağlığı, ekonomiyi, hukuğu ve ülkenin çeşitli dinamikleriyle değerlerini çökerttiği, 80 milyon tarafından değil 8 milyarlık dünya nüfusunda görünürken biz bunu halledeceğiz diyerek yola çıkanların, gençliğe bir gelecek vaat etmemeleriyle birlikte ardı arkası kesilmeyen utanç verici olaylara neden olmaları, ülkenin en büyük kangrenlerinden olan liyakat dışı uygulamaların kendi içimizde de maalesef görülmesi ve bunların partimizin etik ve ahlak kavramlarının uzağında, kaçınılmaz ve küçük düşürücü sonuçlara yol açması gibi sebeplerin yanında birkaç gün önce ülke kamuoyuyla paylaştığım "Gülhane Parkı'nda yaşanan lale katliamı" videomun ardından konunun ülke gündemine oturmasıyla gittiğim Gülhane Parkı'nda sorumluların benimle röportaj yapmaktan kaçınmaları, parti üyesi olmama rağmen beni haber kadrajına almayarak şahsi çekim yapmamı da engellemeleri, DHA mikrofonlarına kurgu bir haber yaptırmaları gibi olayları eleştirmemle birlikte, bugün Murat Ongun ve Ekrem İmamoğlu'nun içerisinde oldukları fotoğraf karesi ve tavırlarıyla ilgili eleştirimin ardından mensubu olduğum örgüt tarafından aranarak, istifamın istenmesi-profilimde bulunan tıtle'ı kaldırmam gerektiği söylemleri bana şunu gösterdi; siyaset bir oyun sahnesi. Bizlerin amacı ülkeyi kurtarmak. Birilerinin arkasına takılıp gitmek değil. Bundan dolayıdır ki şahsım Mete Durinğa bugün CHP Trabzon Gençlik Kolları Yöneticiliği'nden ve CHP üyeliğinden istifa ediyorum. Bizler bu ülkenin savunucusu Atatürk İlke ve İnkılaplarının askerleri, vatanına, milletine hayır getirecek gençleriz.” https://www.medyatava.com/haber/ekrem-imamoglu-mobbingi-istifa-ettirdi-lale-devri-ve-istifa_255852

1 yıl önce

AK Parti'li Özkan'dan Ümit Özdağ'a: Sığınmacılara yönelik tutumu faşizm

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Ümit Özdağ'ın sığınmacılarla ilgili açıklamalarına tepki gösterdi. Özdağ'ın, Anadolu coğrafyasına kendi coğrafyasında yaşadığı kin, nefret ve zalimane davranışlar neticesinde göçle gelen bir ailenin evladı olduğunu belirten Özkan, "Siyasi açıdan baktığımızda; bu apaçık bir provokasyondur. Ceza hukuku açısından baktığımızda kin ve nefreti tahrik suçudur. Siyaset geleneği olarak baktığımızda bu bir faşizm geleneğidir" dedi. Psikolojik travmanın dışa vurumunun söz konusu olduğunu ifade eden Özkan, "Sözüm ona bu coğrafyada yaşanan acıları, gönül coğrafyamızda akan kan ve göz yaşını kendi siyasetinin yegane manivelası olarak gören Ümit Özdağ'ın, ülkemizi ve aziz milletimizi bir provokasyonla karşı karşıya bırakma kararı içerisinde olduğunu görüyoruz. Bunları tarih boyunca bu coğrafyada fonlayan, destekleyenler de Türkiye'nin huzuru ve refahını istemeyen, İçişleri Bakanımızın da net bir şekilde adını koyduğu gibi Sorosçulardır, iş birlikçilerdir" diye konuştu. Bu faşizm geleneğini siyasi tarihin tozlu raflarına gönderdiklerini belirten Özkan, "Soydaşlarımızı 1945'te Boraltan Köprüsü'nden geri gönderen CHP'nin bu faşizan geleneğini Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yine CHP geleneği olarak sürdürmeye gayret etmektedir. Biz, buna müsaade etmiyoruz" ifadelerini kullandı. Bu coğrafyada yaşanan acıların yegane sebebinin petrol, silah ve faiz üzerinden yürütülen emperyalist hedefler olduğunu vurgulayan Özkan, bu hedeflere ulaşmak isteyen emperyalistlerin sürekli olarak dil, din, mezhep, etnik yapı üzerinden kin ve düşmanlığı tahrik etmek suretiyle acıları sürdürmeye, yer altı, yer üstü kaynakları sömürmeye devam ettiğini dile getirdi. "Bu ihanetin de üstesinden geleceğiz" "İçişleri Bakanımızın ortaya koyduğu tavır, aslında bu coğrafyada güvenliğin, adaletin ve istikrarın egemen olma mücadelesidir" diyen Özkan, şöyle devam etti: "Neden İçişleri Bakanımızı hedef alıyorlar diye baktığımızda neyi görüyoruz? Süleyman Soylu Bakanımızın, özellikle terörle mücadelede tarihi bir başarıyı ortaya koymak noktasında elde ettiği netice, uyuşturucu madde kaçakçılığı, hırsızlık, gasp suçları ile mücadeleye kadar, terörle mücadeleden iç güvenlik meselesine kadar her alanda ortaya koyduğumuz başarı, hem terör örgütlerini hem çeteleri, mafyaları, Türkiye'ye kasteden harici ve dahili iş birlikçilerini ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Bu nedenle göçmenler üzerinden yeniden Türkiye'yi karıştırmak, yeniden kardeş kavgasına Türkiye'nin girmesine neden olmak ve 'Acaba buradan da bir iktidar, koltuk devşirebilir miyim?' ihtirasıyla hareket etme gayretidir. Bunu doğru bulmuyoruz, buna müsaade etmeyeceğiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, AK Parti, Cumhur İttifakı olarak, kabinemizle siyasi kadrolarımızla teşkilatımızla beraber, aziz milletimizle yekvücut dayanışma içerisinde bu ihanetin de üstesinden geleceğiz." Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmeleri, barış ve huzur içinde yaşayabilmeleri için politikaları olduğunu ve buna yönelik adım attıklarını ifade eden Özkan, "Suriyelileri ülkelerine davulla zurnayla göndereceğiz' diyorlar. Biz onları yine şefkatle, sevgiyle gönderme çalışmamızı gerçekleştirirken ne CHP'yi yanımızda gördük ne de bugün kin ve nefreti tahrik ederek provokasyona yeltenenleri yanımızda gördük. Yanımızda kimseyi görmedik" dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Özkan, "İspanya'dan kaçan Yahudilere, 2. Dünya Savaşı'ndan kaçan Almanya'daki Yahudilere, mazlumlara, bu necip ve asil millet nasıl şefkat kucağını açmışsa aynı kararı burada da sürdürüyoruz. İnşallah bu coğrafyada huzur, adalet, barış egemen olacak" değerlendirmesinde bulundu.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dijital faşizm tehdit unsuru

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer 4. Toplantısı’na video mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti; Sizleri kültür, tarih, tabiat ve medeniyetler şehri güzel İstanbulumuzda ağırlamanın bahtiyarlığı içerisindeyiz. Toplantınızın ve yapacağınız istişarelerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Görüşleri, değerlendirmeleri ve tartışmalarıyla toplantıyı zenginleştirecek herkese şimdiden şükranlarımı sunuyorum. Bugünkü toplantınız en çok istismar ve ihmal edilen alanlardan biri olan medya konusunda iş birliğimizin daha da gelişmesine katkı sağlayacaktır. Malumunuz Türk dünyası olarak geçen yıl Türk Devletleri Teşkilatı'nın tesisi ile birlikte aramızdaki dayanışmayı bir üst aşamaya taşıdık. Böylece siyasetten eğitime, ekonomiden güvenlik iş birliğine kadar pek çok alanda yeni dönemin temelini oluşturduk. Türk dünyası 2020 Vizyon Belgesi ışığında dayanışmamızı farklı sahalara teşmil ederek daha da güçlendirmemiz gerektiğine inanıyorum. Medya ve iletişim konuları, sosyal medya ile dezenformasyonla mücadele, siyasi ve sosyal bekamızın temini açısından hayati öneme sahiptir. Karabağ Savaşı sırasında şahit olduğumuz yalan ve iftira furyası bize hem bu meselenin önemini hatırlatmış hem de güçlerimizi birleştirmemizin ne kadar vazgeçilmez olduğunu göstermiştir. Savaş sadece sahada verilmemiş, yazılı ve görsel basından sosyal medyaya kadar pek çok mecrada 44 gün boyunca çetin bir mücadele yürütülmüştür. Yaşadığımız acı tecrübeler ışığında artık hepimiz şu gerçeği çok net biçimde görüyoruz, demokrasilerde dördüncü kuvvet olarak nitelenen medya belli güçlerin, belli küresel şirketlerin, art niyetli çevrelerin elinde, hakikatleri tahrif eden gerçeğin üstünü örten bir manipülasyon aracına dönüşebilmektedir. Dijital Faşizm bugün milyarlarca insanın doğru ve tarafsız haber alma hakkını engelleyen bir tehdit unsuru haline gelmiştir. Bilhassa hiçbir oto kontrolün, denetimin, kuralın, etik değerlerin olmadığı sosyal medya mecraları tüm toplumlar için ciddi riskler oluşturmaktadır. Yalanın, iftiranın, çarpıtmanın kol gezdiği bu mecralarda hakikati aramak, hakikate ulaşmak, hakikati savunucusu olmak çok daha büyük önem kazanmıştır. İletişim konusunu bu bakımdan en az savunma, güvenlik ve sağlık gibi stratejik öneme haiz bir mesele olarak görüyorum. Bu tarz toplantılarla dezenformasyonla mücadele, bilgi güvenliği, milli bilgi teknolojileri hamlesi ve ortak kültürü önceleyen özellikle Film ve dizi projeleri gibi hususlarda aramızdaki iş birliğinin daha da gelişeceğini ümid ediyorum.

1 yıl önce

Türkiye'de birçok mağazası bulunan giyim markası H&M, internet sayfasında LGBT propagandası yapmaya başladı

Türkiye'de bazı kesimlerin de destekleriyle ve de yapılan skandal eylemlerle gündeme getirilmeye çalışılan LGBT sapkınlığına bir destek de Türkiye'de birçok mağazası bulunan İsveçli giyim markasından geldi. İNTERNET SİTESİNDE 'LGBT' PROPAGANDASI İsveç giyim markası H&M, Türk vatandaşlarının kullanımı için açtığı internet sayfasında "LGBT" propagandası yapmaya başladı.  SAPKINLIĞI NORMALLEŞTİRME ÇABASI H&M Türkiye'nin internet sayfasındaki paylaşımda görülen "LGBT" sapkınlığını normalleştirme çabası sosyal medyada vatandaşlardan büyük tepki çekti. https://twitter.com/bugunguncel/status/1538557947898478593?s=21&t=kr7DUqBbNinVbgKgDBAT-g İŞTE O SKANDAL PAYLAŞIMLAR H&M Türkiye'nin internet sayfasındaki paylaşımlarda şu ifadelere yer verildi;  Seçilmiş bir aile, birbirini desteklemeyi ve sevmeyi özellikle seçen insanlardan oluşuyor. Kimi seviyor olursanız olun, her ne olursa olsun orada olmaya ve kim olduğunuzu kutlamaya odaklanıyor. Birbirlerini seçen LGBTQIA+ aileleri ile tanışın. Javier C: LGBTQ topluluğu olarak büyüyoruz ve hayatımızın geri kalanında hep yalnız kalacağımızı düşünüyoruz ancak bir noktadan sonra bunun doğru olmadığını fark ediyorsunuz. Seninle aynı olan insanları keşfediyorsun, onlar seni anlıyorlar ve onların etrafında kendini güvende hissediyorsun. Seçilmiş ailelerin önemi işte bu çünkü seçilmiş ailemizin içinde kendimiz olabiliyoruz, büyüyebiliyoruz, gülebiliyoruz, sevebiliyoruz, yaşayabiliyoruz. VATANDAŞLAR TEPKİ GÖSTERİP BOYKOT ÇAĞRISI YAPTI Türkiye'de birçok şubesi bulunan H&M Türkiye'nin internet sitesinden yapılan bu paylaşımlar vatandaşın büyük tepkisini çekti. Türkiye'deki aile kurumuna saldırmak için büyük firmalar tarafından da yapılmaya başlanan bu tarz paylaşımlar vatandaşı endişelendirirken boykot çağrıları da peş peşe geldi. İşi giysi ürünleri satmak olan bir firmanın "LGBT" sapkınlığıyla ilgili sayfalarca normalleştirme ve özendirme paylaşımı yapıyor olması dikkat edilmesi gereken bir tehlike olarak vatandaşın gözünden kaçmıyor. ÇORAP SKANDALI İsveç giyim markası H&M'in daha önce de satışa sunduğu çocuk çoraplarında Arapça "Allah" yazısına benzer figürler bulunması tepkilere neden olmuştu.

1 yıl önce

Fas'tan İspanya'ya geçiş sırasında 23 sığınmacı hayatını kaybetti

Fas resmi televizyon kanalı, En-Nazur bölgesi kaynaklarından aktardığına göre, Melilla kentindeki sınır hattından İspanya'ya geçmeye çalışırken 5 sığınmacı daha hayatını kaybetti. Böylece yaşanan kargaşada ölenlerin sayısı 18'den 23'e çıkarken, onlarca sığınmacı da çeşitli şekillerde yaralandı. Yaralananlar arasında Fas güvenlik güçleri mensupları da bulunuyor. Ayrıca sınır bölgesine baskın yapanların Sahra altı bölgesinden gelen Afrika kökenli kişiler olduğunu kaydeden Fas makamları, en az 130 sığınmacının Melilla'ya geçtiğini belirtti. Melilla Valiliği, cuma günü sabah saatlerinde sınırın Fas tarafında 1500'den fazla sığınmacının toplandığını ve bunlardan 500'ünün saat 08.40 sıralarında sınıra akın ederek, kontrol noktasındaki kapıyı kırdığını duyurmuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8