07 Mayıs Salı 2024
1 yıl önce

Türkiye'den Yunanistan'a sert uyarı: Çok fazla sabır gösterdik

Portekiz'in başkenti Lizbon'da, bu ülkenin Dışişleri Bakanlığının üst düzey temsilcileriyle 2 Haziran'da siyasi istişarelerde bulunan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, devlet televizyonu RTP ve Porto Canal ile Diario de Noticias, Jornal Economico gazetelerine demeç verdi. Kaymakcı, "Laik bir ülke olarak Türkiye'nin AB'ye katılımı diğer tüm katılımlardan çok daha önemli ve yararlı olacaktır. Çünkü diğer hiçbir ülke Avrupa'daki radikalizmi durdurmaya, AB ülkelerindeki 25 milyon Müslüman'ın tam entegrasyonuna yardım edemez. Hiçbir üye ülke, AB'nin tüm renklerine, tüm farklılıklarına saygı göstermeye, birlikte yaşamaya ve istikrara Türkiye kadar katkı sağlayamaz." dedi. "Türkiye'nin AB'ye sunacağı en büyük faydanın, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman, laik bir ülke olması olacağını" kaydeden Kaymakcı, bunun yanı sıra Türkiye'nin ekonomi, savunma, güvenlik, jeopolitik ve diğer konularda vereceği katkıların da göz ardı edilemeyeceğini aktardı. Kaymakcı "Müslüman dünyasının gözünde Avrupa, emperyalist, ön yargılı, toleransı az ve bazen ırkçı suçlamalarının yöneltildiği bir yer. Türkiye, AB'nin Orta Doğu'ya, diğer kültürlere açılımında ve AB üzerindeki kötü imajların kaldırılmasında önemli bir rol oynayabilir." diye konuştu. Kaymakcı ayrıca, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecindeki mevcut tıkanıklığın aşılması gerektiğini, reformların yavaşlamasına neden olan bazı ayrımcılıklar yapıldığını ve Türkiye'ye daha adil bir yaklaşım gösterilmesinin doğal bir beklenti olduğunu vurguladı. Kaymakcı, "Rusya krizinin ardından güveni yeniden tesis etmek, Türkiye'yi reformları derinleştirmeye ve AB üyeliği yolunda daha da yaklaşmaya teşvik etmek için bu krizi bir fırsata dönüştürebiliriz." ifadesini kullandı. İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEĞİ NATO'ya üyelik başvuruları yapan İsveç ve Finlandiya'nın PKK/YPG terör örgütleri ile ilişkilerini kesmeleri ve Avrupa ülkelerinin Türkiye'nin bu konudaki endişelerini iyi anlamaları gerektiğini dile getiren Kaymakcı, şöyle devam etti: "Akıllı politikalar uygulamamız gerekiyor. Bunu İsveçli ve Fin dostlarımıza da söylüyoruz. Mesela, IŞİD'in iki numarasının Portekiz devlet televizyonuna çıkıp basın ve ifade özgürlüğü adına konuşma yapması mümkün mü? IŞİD üyelerinin Lizbon sokaklarında Avrupa'ya, bize karşı cihat çağrısıyla, üniformalarla, sahte silahlarla gösteri yapması mümkün mü? Özellikle İsveç'te ve Finlandiya'da da olanlar bu. Bunun ifade özgürlüğü olmadığını, PKK terörüne destek olduğunu her seferinde söylüyoruz. AB tarafından tanınan bir terör örgütünü destekleyemezsiniz." YUNANİSTAN VE KIBRIS RUM KESİMİNİN TUTUMU Diğer yandan "Yunanistan'ın gerçekçi olmayan ve maksimalist iddialarının ve Kıbrıs sorununun Türkiye-AB ilişkilerini rehin tuttuğunu" kaydeden Kaymakcı, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi liderlerinin tutumları nedeniyle Türkiye ve AB arasındaki güvenlik, savunma, göç ve enerji konularındaki iş birliklerinin güçlendirilemediğini belirtti. Kaymakcı, "Bunun bitmesi gerekiyor, çok fazla sabır gösterdik ve bu durum devam ederse ciddi bir krize yol açabilir. Bu nedenle, Birlik'e katılım sürecindeki bir ülke olarak bakılarak, enerji, göç, güvenlik alanında Türkiye ile AB arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi gerekmektedir." dedi.

1 yıl önce

Uyuşturucu Risk Analizi: ‘Batıda uyuşturucu riski doğuya göre daha fazla’

EGM Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından geliştirilen 'Uyuşturucu Risk Analizi' ile il ve ilçelerdeki uyuşturucu suç potansiyeli belirleniyor. İllerde 42, ilçelerde ise 32 kriter üzerinden bilimsel yöntemler ile yapılan analizler sonucu il ve ilçelerdeki risk sıralaması belirleniyor, yapılacak projeler ile alınacak önlemler elde edilen sonuçlar üzerine geliştiriliyor. Analiz çalışmasında İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu verileri kullanılarak kriterler belirleniyor. EGM Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığında görevli komiser Eren Öğ yaptığı açıklamada, genel narkotik risk kriterleri belirlenirken 'uyuşturucu kent sorunudur' varsayımı ile yola çıkıldığını belirterek, bu kapsamda kentleşmeyi ifade eden kriterlerden yararlanıldığını söyledi. ‘Bilim metotları ile bilimsel düşünerek, bilim insanlarından yardım alarak uyuşturucu ile mücadele ediyoruz’ Eren Öğ, uyuşturucu ile mücadelenin tüm metotlarını ele alan bir yaklaşıma sahip olduklarını vurgulayarak, şunları söyledi: "Bilim metotları ile bilimsel düşünerek, bilim insanlarından yardım alarak uyuşturucu ile mücadele ediyoruz. İllerimizde 42, ilçelerimizde 32 kriter ile tamamen bilimsel yöntemler kullanıp risk analizi yaparak en riskli il ve ilçemizi belirliyoruz. Bunu tüm il ve ilçelerimize yaydık. İllerimiz için 30 özel, 12 genel kriter kullanıyoruz. Bu 12 genel kriter; 15-64 yaş grubu, 15-24 yaş grubu, 100 bin nüfusa düşen bekar oranı, ilin aldığı yurt içi göç yoğunluğu, yabancı turist sayısı, ilde ikamet eden göçmenler dahil yabancı nüfus sayısı, bina sayısı, 100 bin kişiye düşen hastane yatak sayısı, sanayi istihdam oranı, toplam işlenen tarım alanı azlığı, 100 bin kişiye düşen motorlu kara taşıt sayısı, 100 bin kişide lise altı öğrenim durumu. Bu kriterler özel kriterler ile harmanlanarak illerimiz için risk analizi çalışması yapılıyor. İlçelerimiz için de 26'sı özel, 6'sı genel olmak üzere toplam 32 kriter belirlendi. Bu genel 6 kriter de; 15-64 yaş grubu, 15-24 yaş grubu, 100 bin nüfusa düşen bekar oranı, bina sayısı, toplam işlenen tarım oranı azlığı ve 100 bin kişide lise altı öğrenim durumundan oluşmakta. Bu kriterler tamamen bilimsel." ‘Batı bölgelerimizde uyuşturucu suç potansiyeli, doğu bölgemize göre daha fazla’ Eren Öğ, yapılan analiz çalışmasıyla il ve ilçelerin risk durumunu belirlediklerini kaydederek, şöyle konuştu: "İl ve ilçelerimizi ne konuda, hangi kriterlerde daha riskli, hangi kriterlerde ortalamanın altında diye görüyoruz. Batı bölgelerimizde uyuşturucu suç potansiyeli, doğu bölgemize göre daha fazla. Riskli çıkan il ve ilçelerimizde özellikle eğitim, operasyonel ve önleyici faaliyetlerimizi arttırıyoruz. Merkez teşkilat olmak üzere, taşra teşkilatlarımız da dahil risk analizi yapan birimlerimiz mevcut, tüm veriler merkez teşkilat olarak bizde toplanıyor. İlçeler için risk analizi çalışmalarımızı raporlamaya 2021 yılında başladık. 2022 yılı ilçeler uyuşturucu risk raporunu da kısa bir süre önce tamamladık. Valilerimize, ilçe kaymakamlarımıza, il emniyet müdürlerimize ilettik. Şu anda il risk raporumuzun çalışmaları devam ediyor, onu da en kısa sürede tamamlayacağız. 2022 yılı ilçeler risk raporu veya 2021 yılı il risk raporuna baktığımız zaman batı bölgesindeki il ve ilçelerimiz uyuşturucu suç potansiyeli konusunda riskli gözüküyor. Bunun önemi oradaki önleyici, operasyonel ve eğitim faaliyetlerimizi daha çok arttırmak ve uyuşturucu mücadelesine ayrılan kaynak ve kapasitenin doğru yönetilmesini sağlamak."

1 yıl önce

ABD merkezli Foreign Policy dergisinden dikkat çeken analiz: Batı'nın Erdoğan'a her zamankinden daha fazla ihtiyacı var

ABD merkezli Foreign Policy dergisi “Batı Neden Erdoğan'la Şimdi Barışmalı?” başlıklı yazısında bir yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan ifadeler kullandı, bir yandan da Türkiye ve Erdoğan’ın önemine vurgu yaptı. Batı'nın Erdoğan'a her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu belirtilen analizde 'Rusya'nın Ukrayna'ya karşı acımasız, topyekün savaşı, Türkiye'nin jeostratejik satranç tahtasındaki profilini büyük ölçüde yükseltti' ifadelerine yer verildi. 'ERDOĞAN'IN ENDİŞELERİNE KULAK ASMAMANIN BEDELİ ÖDENİYOR' Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye'nin büyük role sahip olduğunun vurgulandığı haberde, "Türk silah teslimatları genişletilirse, Ukrayna'nın zafer şansı önemli ölçüde artacaktır. Türk Boğazları üzerinden Karadeniz'e erişimi kontrol eden Erdoğan, şubat ayı sonlarında geçişi savaş gemilerine kritik bir şekilde kapattı" denildi. Batı'nın Erdoğan'ın endişelerine kulak asmamanın bedelini ödediğinin altı çizilen haberde şu dikkat çekici ifadeler yer aldı: "Batı'nın da Rusya'ya karşı ekonomik savaşta, Türkiye'nin yanında olmasına ihtiyacı var. Tek başına Ankara'nın desteği, Rus mallarının Karadeniz'e giriş çıkışını kısıtlayabilir. Ankara'nın yardımı, Rus parasının akışının kesilmesinde çok önemli. 'TÜRKİYE KİLİT OYUNCU' Türkiye, Rus ödemelerini serbestçe kabul eden ve Batılı bankacılık yaptırımlarının etkisini azaltan birkaç büyük ülkeden biri. Ancak en önemlisi Türkiye, Avrupa enerji kaynaklarının yeniden düzenlenmesinde kilit bir oyuncu olacak, özellikle de bir dizi önemli boru hattı üzerinden enerji erişimini kontrol ettiği için."

1 yıl önce

CHP muhafazakarlardan umudu kesti! CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, açık açık LGBT'yi savundu

CHP tarafından sahip çıkılan LGBT yapılanması, yine ana muhalefet partisinin gündemine geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, LGBT'lilere yönelik açıklamalarda bulunduç LGBT derneklerinin yapmak istediği yürüyüşlere müdahale edilmemesi gerektiğini savunan Gökçen, yasaklarla ilgili eleştiride bulundu. "Söylemekten çekinecek değiliz" LGBT'ye karşı çıkmayı saldırganlık olarak gördüğünü ifade eden Gökçen, "Bir grup nefret dolu saldırgandan korkacak, doğruları söylemekten çekinecek değiliz. Onur Haftası kutlu olsun!" açıklamasını yaptı. Nefret söylemi iddiası Gökçen'in açıklamalarının devamında şu ifadeler yer aldı: "Dünyada ve Türkiye’de cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri sebebiyle ayrımcılığa uğrayan, temel insan haklarına ve kamu hizmetine erişemeyen LGBTİ’ler, ülkemizde aynı zamanda gün geçtikçe artan fiziksel şiddet vakalarıyla da karşı karşıya. Türkiye’de iktidar, zaten ayrımcılığa uğramakta olan ve nefret suçlarıyla mücadele eden LGBTİ’lerin yanında olmak yerine bu nefret söylemlerine aktif bir şekilde katılıyor. Bütün yurttaşlarımızın sağlık ve eğitim hakkını, çalışma hakkını, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü, protesto hakkını korumak devletin temel yükümlülüğüdür. "Onur yürüyüşlerine müdahale edilmemeli" Buna karşılık sorunlarını ve taleplerini dile getirmek isteyen, eşitlik ve saygınlık mücadelesini, yani insan hakkını korumak isteyen LGBTİ’lerin Onur Yürüyüşü ve tüm etkinlikleri sistematik olarak yasaklanmaktadır. Onur Yürüyüşü etkinliklerini tehdit edenlerin korunduğu, hakkını kullananların gözaltıyla, darpla ve tehditle karşı karşıya kaldığı bu nefret dolu siyasi tercihi kınıyorum. Onur yürüyüşlerine müdahale edilmemeli, aksine, yurttaşlarımızın taleplerine -partisi ne olursa olsun- tüm siyasetçiler tarafından kulak verilmelidir. Bir kez daha ifade etmek isterim ki: LGBTİ+ hakları insan haklarıdır. "

1 yıl önce

'6'lı Masa'ya sert tepki: Allah muhafaza başa gelseler FETÖ'cü hainlere 'kahraman' derler

Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencisi Muhammet Yalçın, 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlere direnmek için 4 arkadaşıyla birlikte Külliye'nin önüne gitti. Darbecilerin, Külliye'yi ateş altına aldığı sırada kendisini arayan babasına, "Vatanı bu hainlere bırakmayacağız" diyen Muhammet saniyeler sonra daha 22 yaşındayken şehit düştü. Şehidin babası Selahattin Yalçın kalkışmanın 6'ncı yıldönümü yaklaşırken duygularını SABAH'a anlattı. Yalçın, FETÖ güzellemesi yapanları Meclis çatısı altında VIP ağırlayan, onları kucaklayan altılı masaya da tepki gösterdi: 'MUHAMMET' DİYE BAĞIRDIM, SES GELMEDİ. OĞLUMU MORGDA BULDUM: Oğlum telefonda benimle konuşurken Külliye'ye ikinci bomba düştü. 'Muhammet' diye bağırdım. Ses gelmedi. Kaçtı diye düşünürken oğlumu morgda buldum. TÜRKİYE KURTULUŞ SAVAŞI VEREREK UÇURUMUN EŞİĞİNDEN DÖNDÜ: Muhammet "Baba ben şehit olacağım. Elime fırsat geçerse bu ülkenin gidişatını değiştireceğim" dedi. 15 Temmuz bir kurtuluş savaşıdır. Türkiye bir uçuruma girdi ve uçurumun eşiğinden döndü. O gün herkes meydanlara çıktı. 'Niye çıktılar, çıkmasalardı ölmezlerdi' diyorlar. Çıkmasaydı seni başkası yönetirdi. Ülkemiz paramparça olurdu, Suriye gibi olurduk. Biz bunu insanlara anlatamıyoruz. KARŞIMIZDA YAŞANANLARA 'TİYATRO' DİYEN BİR ZEKÂ YOKSUNU VAR: 6'lı masa ülkeyi nasıl satarız diye toplanıp toplanıp karar alıyor. Allah muhafaza başa gelseler 15 Temmuz'u, şehitleri yok sayacaklar, hain FETÖ'cüleri kahraman ilan edecekler. Onlar o masada kalacak. 15 Temmuz'a tiyatro diyen bir zekâ yoksunu var karşımızda. İnşallah 2023 seçimlerinde bunlara gereken dersi sağduyulu, vatanını, milletini seven insanlar sandıkta verecektir. KEŞKE ÇIKMASAYDI DEDİĞİM BİR AN BİLE OLMADI: Oğlumla gurur duyuyorum. Önce vatan. Irak'ı, Suriye'yi, Libya'yı görüyoruz. Ülkenin kıymetini bilmiyorlar. Alnımız açık, dimdik ayakta duruyoruz. "Keşke hiç çıkmasaydı" dediğim bir an bile olmadı. Milliyetçi bir çocuktu. O çocuğu evde tutamazsın. Benim oğlum şehit oldu. Yine olsun yine gönderirim. Benim oğlum her gün yaşıyor. Ayette, 'Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın. Hayır, onlar diridir' diyor. KAHVE İÇEREK İZLEDİ VIP KONUK ETTİ 15 Temmuz darbe girişimini kahve içerek izleyen Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta da FETÖ güzellemesi yapan Melek Çetinkaya ile 15 Temmuz'un askeri öğrencilerinden Taha Furkan Çetinkaya'ya kucak açtı.

1 yıl önce

Almanya'da 2 milyondan fazla kişi gıda yardımı alıyor

Almanya'da gönüllü gıda yardımı yapan Tafel Aşevi Derneği tarafından yapılan açıklamada, Kovid-19 salgını, enflasyon nedeniyle gıda yardımı alanların sayısının yılbaşından bu yana yüzde 50 arttığı ifade edildi. Gıda yardımı alanlar arasında işsiz olanlar, düşük gelirli emekliler ile Ukrayna’dan gelen mültecilerin çoğunlukta olduğu belirtildi. Almanya'da 962 şubesi bulunan Tafel Aşevi Derneği Başkanı Jochen Brühl, “Rakamların yüzde 50 artması yoksulluğun arttığının kanıtı. Bu 2 milyondan fazla insanın gıda yardımına ihtiyacı olduğu anlamına geliyor” diye konuştu. Aşevlerine gıda yardımı yapılması çağrısında bulunan Brühl taleplere yetecek kadar gıda ve çalışanları olmadığına dikkati çekerek, "Limitler doluyor hatta çoğu aşevinin aşıldı. Devlet bu insanların ihtiyaçlarını karşılamalı” ifadesini kullandı. Yoksulluk Raporu’na göre, ülkede yoksulluk oranı geçen yıl yüzde 16.6 oldu. Tafel Derneği Yöneticisi Sirkka Jendis ise Almanya’da her altı kişiden birinin yoksul olduğunu, toplum olarak bunu kabul etmemeleri gerektiğini belirtti.

1 yıl önce

Üsküdar- Çekmeköy metro hattında 1 saatten fazla süren arıza İstanbulluları isyan ettirdi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Metro İstanbul'da bu sabah saatlerinde arıza meydana geldi. Üsküdar-Çekmeköy metro hattında yaşanan arıza sebebiyle seferler 1 saatten uzun bir süre yapılamadı. Metroda arıza yaşandığından habersiz işine gitmek için yola çıkan vatandaşlar, güvenlik görevlileri tarafından yürüyen merdivenlerle aşağı inmemeleri konusunda uyarılırken alternatif ulaşım araçları aramaya koyuldu. 1 saatten uzun süren arıza İstanbullulara haftanın ilk iş gününde büyük sıkıntı yaşatırken, Metro İstanbul'dan az önce yapılan açıklamada arızanın giderildiği ve seferlerin yeniden başladığı ifade edildi. Metronun arıza yapması sebebiyle yolda kalan vatandaşlar, sosyal medyadan İBB'ye isyan etti. İşte o paylaşımlardan bazıları:

1 yıl önce

'Ümraniyespor'a bir yerden para akmış' diyen Fazıl Say'a kulüpten 'Süt Kardeşler' yanıtı: 😂

Fenerbahçe, Süper Lig'in ilk hafta maçında evinde Ümraniyespor ile karşı karşıya geldi. Mücadele 3-3 sona ererken, sosyal medyada maç hakkındaki görüşlerini belirten Fazıl Say'a İstanbul ekibinden yanıt geldi. https://twitter.com/umraniyespor/status/1556916790915223552?s=21&t=ji54a-bOeU25vAz0RFCPKA ‘Jesus'u getirdi, Şampiyonlar Ligi hayal oldu’ Sarı-lacivertli ekibin transfer politikasına tepki gösteren Fazıl Say, "Hayatın ilk kuralıdır, 'İyi giden bir şeyi bozmayacaksın' mümkün mertebe muhafaza edeceksin. Baktın olmuyor o zaman müdahale edersin. Bunları hatırlarsınız yazmıştım. İsmail Kartal iyi iş çıkarıyor dursun. Kim Min Jae'yi kaybetme. Takımın akışı iyi. Jesus'u getirdi. Şampiyonlar ligi hayal oldu. Ceza kapıda. 8 forvetle maç yapan bir takım… Ligde kötü başlangıç. Kim çeker bu çileyi daha fazla??? Kim? Para için bu takımda oynayanlar mı? Fenerbahçe bir ruhtur. Adını doğru telaffuz edebilen var mı Fenerbahçe'nin" dedi. Ümraniyespor'un attığı ikinci golün ofsayt olduğunu düşünen Fazıl Say, "Hakemler konusuna gelince de; En çok aklımda kalan Ümraniye'nin ilk golü, adam 2 metre ofsaytta ve hamle yapıyor dokunamamışsa da. Dünyada hangi var hakemi bu golü verirdi merak ederim… Biz Fenerbahçe'yiz. Her attığımız ve yediğimizde işimiz VAR'da. Bu çok kötü işte" ifadelerini kullandı. Say 'Ümraniyespor'a bir yerden para aktığını' öne sürerek şunları söyledi: "Ümraniye'ye gelince. Hakkıyla 1 puanı Aldı. İyi takım. İlçe takımı ve Türkiye'de bu işler böyle; bir nevi yeni Başakşehir. Para akmış bir yerden bir sürü şahane yabancı transfer.. 4 seçim iktidarı seçmiş bir ilçe. İlk 5 e girer. Sonra? Siz söyleyin?"

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13