05 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Basın sözcülüğünün kapatılmasının perde arkası... İmamoğlu-Kılıçdaroğlu bir saatlik telefon görüştü; ikinci kez gelen "Ongun'u görevden al" talimatı bu kez uygulandı

Gezideki görüntü ve daha sonra yaşanan tartışmada yapılan açıklamaların faturası bir anlamda İBB Sözcüsü Murat Ongun'a kesildi. Ongun'un yürüttüğü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Sözcülüğü makamı lağvedildi. Tartışmayı alevlendirecek açıklama Ongun'dan geldi Aslında durumun bu noktaya gelmesine bir ölçüde yapılan açıklamalar neden oldu. Ramazan Bayramı'nda İmamoğlu'nun yaptığı Karadeniz gezisinde yayınlanan fotoğrafla ilgili ilk açıklamayı eski İBB Sözcüsü Murat Ongun, gazeteci İsmail Küçükkaya aracılığıyla yaptı. Küçükkaya, Ongun'un, "Biz o tartışmaları önemsemiyoruz. Topu topu 200-300 kişinin kendi aralarındaki yorumlarıdır. Nagehan Alçı o bölgede çok seviliyor. Biz fotoğrafın bütününe bakıyoruz" dediğini aktardı ve fotoğrafla başlayan tartışma alevlendi. Başkan, "vız gelir, tırıs gider" dedi ama sonra özür diledi İmamoğlu, o fotoğrafla başlayan tartışmaya ilişkin "Vız gelir, tırıs gider" dedi. Ancak daha sonra bu ifadesi nedeniyle özür diledi. Sosyal medyada gösterilen tepkiler, aradan geçen zamanda azalmış olsa da Ongun'un sessizliği dikkat çekiciydi. Öncesinde her olaya ilişkin Twitter hesabında açıklama yapan Ongun, İBB Başkanı İmamoğlu'nun bir anlamda konuşma yasağı koyması nedeniyle adeta sessizliğe büründü. 4 Mayıs'tan bu yana tek bir tweet dahi atmayan Ongun gelinen süreçten görevinden alındı. İmamoğlu'nun "Basın sözcülüğü makamını kaldırıyorum" açıklamasıyla yeniden gündeme gelen Karadeniz turu ve beraberinde başlayan tartışmanın perde arkasını araştırdı. Bir saatlik telefon görüşme, Kılıçdaroğlu'ndan talimat: Görevden al Tartışma yaratan ve İBB'nin kasasından düzenlendiği belirtilen turdan sonra, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kaynaklarından edinilen bilgiye göre, İmamoğlu ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yaklaşık 1 saatlik bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmeden sonra hem İmamoğlu hem de Ongun, tartışmalı geziyle ilgili sessizliğe büründü. Bu görüşmede, Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu'na "Murat Ongun'u görevden al" talimatı verdiği öğrenildi. Talimat yeni değil Öte yandan bu talimatın ilk kez verilmediği de kulislere yansıyan bilgiler arasında. 2021 yılının sonunda CHP Genel Merkezi, hem Ongun'un hem de İmamoğlu'nun seçim kampanyasında öne çıkan bir başka ismin görevinin sonlandırılmasını istediği ancak bu isteğin karşılıksız kaldığı belirtiliyor. Basın Sözcülüğü'nün kaldırılması bir ara formül Karadeniz turundan sonra gelinen noktada ise, Ongun'un yürüttüğü Basın Sözcülüğü makamı, İmamoğlu tarafından kaldırıldı. Basın sözcülüğünün kapatılması, aslında Kılıçdaroğlu'nun "Görevden al" talimatının eksiksiz uygulanması anlamına gelmiyor. Ongun, Medya A.Ş. ve danışmanlık ve diğer şirketlerdeki görevlerini sürdürecek. Ancak basın sözcülüğü görevinden alınması, Kılıçdaroğlu'nun talimatına karşı bir ara formül olarak geliştirildiği ifade ediliyor. Medya A.Ş. çalışanları tedirgin Basın sözcülüğü biriminin kapatılmasıyla birlikte, İBB Medya A.Ş. çalışanları da tedirginlik yaşıyor. 150 civarında çalışanı bulunan Medya A.Ş.'de, personel arasında işten çıkarılma korkusu yaşandığı ve belirsizliğin kurum içinde huzursuzluğa yol açtığı belirtiliyor. İmamoğlu duyurdu: Basın sözcülüğü makamını kaldırdım Ongun'un "200 - 300 kişinin kendi aralarındaki yorumlarıdır, önemsemiyoruz", İmamoğlu'nun "Vız gelir, tırıs gider" dediği tartışmanın, basın sözcülüğü biriminin kapatılmasıyla sonuçlandığı kurum tarafından da doğrulandı. Bu bizatihi İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından da dile getirildi. İmamoğlu, basın sözcülüğü biriminin kapatıldığını şu ifadelerle duyurdu: Konuştuğumuz konular arasında çok küçük bir konu. Murat Ongun benim çok değerli bir yol arkadaşımdır. Başka görevleri vardır. Daha önce yine benim kararımla sözcülük makamı kurmayı uygun görmüştüm. Ama şu an gördüğüm ortamda sözcülük makamının birtakım verdiği sonuçlardan, toplumun buna verdiği refleksten ve bazen de ne yazık ki siyasi rakiplerimizin bu alanda bir dezenformasyon oluşturma çabasında dolayı basın sözcülüğü makamını kaldırdım. Murat Bey diğer görevlerine devam ediyor. Hiçbir belediyede yok Bilindiği gibi Türkiye'deki hiçbir belediyede "sözcülük" makamı yok. İBB'de iki kere gerçekleşen belediye seçiminin ardından rakibine 806 bin fark atan Ekrem İmamoğlu'nun başkan seçilmesi üzerine sözcülük makamı kuruldu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu göreve uzun süredir danışmanlığını yürüten Murat Ongun'un getirildiğini ikinci seçilişinden kısa bir süre sonra açıklamıştı. Uygulamayı kaldıran İmamoğlu, "önce yoktu, şimdi de kaldırdım" diyerek noktayı koydu.

1 yıl önce

Zeydan Karalar’ın göçmen ikiyüzlülüğü! Avrupa’dan fon alırken övdüğü Suriyelileri, paraları tüketince kötülemeye başladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP’nin Suriyeli sığınmacılar konusundaki tutarsız açıklamaları devam ediyor. Bir hafta ‘evlerine göndereceğiz’ dediği Suriyelilere diğer hafta ‘çifte vatandaşlık’ vermekten bahseden Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla CHP’li belediye başkanları da fırıldak misali dönmeye başladı. ZEYDAN KARALAR’IN BÜYÜK DÖNÜŞÜ Geçtiğimiz yıllarda Adana’da yaşayan Suriyeliler için projeler geliştiren, uyum ve entegrasyon sürecini hızlandırmak için çalışmalar başlatan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, aralarında Goal Global’in de bulunduğu pek çok uluslar arası yardım kuruluşundan milyonlarca dolar hibe aldı. GÖÇ ÇALIŞTAYINDA “SURİYELİLER ARTIK KALICI” DEDİ 6 ay önce Adana Büyükşehir Belediyesi ve uluslar arası kuruluşlar ile “Göç Çalıştayı” düzenleyen Zeydan Karalar, burada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı: Adana bir sanayi ve tarım kenti olduğu için 1990’a kadar göç edenlere aş, iş verebildi ve onlar kendilerini Adanalı saydı. Fakat daha sonra gelenlere istenilen seviyede iş, aş verilemediği için gettolaşmalar oluşmaya başladı. İstihdam edilemeyen her birey, uyum sorununu daha derinden yaşıyor ve toplumsal anlamda olumsuz durumlar oluşabiliyor. Aldığımız Suriyeli göçü için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Adana’da resmi olmayan rakamlara göre 400 bin Suriyeli olduğunu biliyoruz. Seyhan Belediyesindeyken yaptığımız bir araştırmanın sonucuna göre; Adana’ya gelen Suriyeli göçmenlerin yüzde 50’sinden fazlasının, savaş sona erse bile ülkelerine gitmeyecekleri ortaya çıkmıştı. Biz de Suriye’den göçle gelenlerin minimum yüzde 60’ının artık bizim vatandaşımız olduğunu, bunu kabul etmemiz gerektiğini, birlikte uyum içinde yaşamamızın elzem olduğunu söyledik. İstihdamla ve uyumla ilgili uluslararası kuruluşlarla birlikte çok sayıda proje yaptık. Savaş ekonomisi, iklim krizi, coğrafik nedenler, insanların yaşam koşulları, doğup büyüdükleri yerlerde yaşama olanağını kaybeden toplulukların varlığı gibi nedenlerden dolayı dünyada nüfus değişiklikleri olduğunu ve bunun Türkiye’de de yaşandığını belirten Başkan Zeydan Karalar, “Savaşlar elbette göçün önemli nedenlerinden biri ama bulundukları yerlerde karınlarını doyuramayan, bir gelecek inşa etme umudu olmayan insanlar da göç ediyor, ya da göç girişiminde bulunuyor. Göç dünyamızın sorunlarından biri olmaya devam edecek.” ifadelerini kullandı.   BUGÜN İSE HEDEFİNDE SURİYELİLER VAR CHP Genel Merkezi’nden gelen talimatla 6 ay önceki sözlerini unutan Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar da lideri Kılıçdaroğlu’nu aratmayan bir döneklikle mülteci düşmanlığına soyundu. Geçtiğimiz hafta katıldığı bir canlı yayında “Adana’yı Suriyeliler kirletiyor” diyerek temizlik hizmetlerindeki başarısızlığını Suriyelilere yüklemeye kalkışan Karalar, başka bir programda ise “Suriyeliler vergi ödemiyor” çıkışında bulunmuştu. Adana Büyükşehir Belediyesi’nin kasasından lüks bir markaya ait 45 bin liralık alışveriş faturası ile gündem olan Karalar’ın belediye kasasından yaptığı kebap ziyafeti harcamaları da çok konuşulmuştu.

1 yıl önce

Maltepe Belediyesi… Rüşveti bölüşemediler: Şüphelilerin para kavgası telefon tapelerine yansıdı.

CHP’li Maltepe Belediyesi’ne yönelik rüşvet operasyonunun detayları… Yeni Şafak’ın haberine göre; Belediye Başkan Yardımcısı Haydar Battal, Battal’ın özel kalemi Seval Arslan, eski Maltepe Tapu Müdürü Yılmaz Ceyhan ve belediye çalışanı Ferhat İşsever’in kendi aralarında yaptığı konuşmalar, rüşvet çarkının nasıl işlediğini ortaya koydu. Rüşvet havuzunda toplanan paralardan “borç” diye söz eden belediye çalışanlarının, paraları kendi aralarında bölüştüğü, paylaşımın Haydar Battal'ın koordinesinde yapıldığı tespit edildi. Mali Şube polislerinin tespitlerine göre, rüşvet paraları eşit şekilde bölüştürülmediği için bazen sorun yaşanmış PARANIN BAŞINDA BATTAL VAR Banka hesabına yatırılacak rüşvet parası, belediye çalışanı Ferhat İşsever tarafından “yardım” olarak nitelendirilirken, alınan rüşvetin eşit şekilde dağıtılmadığı ve bu nedenle sorun yaşandığı da şüphelilerin kendi aralarında yaptıkları konuşmalara yansıdı. Battal’ın özel kalemi Seval Arslan’ın, gelecek rüşvet parası için görüştüğü kişiyle “Niye o kadar az?”, “Hayır ya, gelen para fazlaydı”, “Kapatsana ya... Ben Haydar başkana yazacağım, kapat!” diye paylaşımdan rahatsız olduğu konuşmalar yaptığı tespit edildi. Arslan’ın konuştuğu kişi ise “Tamam üçe böl demiş Haydar başkan, gerizekalı dur! WatsApp’tan arayayım” sözleriyle, taksimin Haydar Battal koordinesinde yapıldığını ortaya koydu. ZABITAYA EŞOFMAN BİLE İSTEMİŞLER Belediye çalışanları, usulsüz işlemler karşılığında rüşvet olarak sadece para almamış. Bir öğrenci yurdunun yapımında ruhsat karşılığında belediyede görevli tüm zabıta personeline eşofman istenmiş. Belediye Başkan Yardımcısı Haydar Battal ile H.A.T. arasında geçen konuşmada, yurt ve kahvehaneye usulsüz bir kapı açılmak istendiği, kapı açılması halinde yurt ruhsatının iptal edileceği belirtilerek duruma çözüm aranıyor. Battal’la konuşan H.A.T.’nin, “Normal ruhsatını aldı zaten. Ruhsatını alana kadar zabıtaya eşofman bile istediler. Onları hiç söylemiyorum” şeklindeki sözleri dikkat çekti.

1 yıl önce

AB fonlarını PKK’ya aktaran 16 kişi tutuklandı: GÖÇİZDER

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun tespitlerine göre söz konusu derneğin elde ettiği yaklaşık 338 bin dolarlık fonla çıkardıkları yayınlarda, seminer gibi etkinliklerde terör örgütü propagandası yaptıkları ve Türkiye'yi karaladıkları belirlenmiş, 3 Haziran'da İstanbul'da 15 ilçe ile Ankara, Malatya, Muğla ve Kocaeli illerindeki yapılan eş zamanlı operasyonlarda 22 şüpheli yakalanmıştı. 16 KİŞİ TUTUKLANDI Çok sayıda örgütsel doküman, yasaklı yayın ve dijital materyalin ele geçirildiği operasyonda yakalanan 22 kişi, Terörle Mücadele Şubesindeki sorgularının ardından dün Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. AB'den aldıkları fonları bölücü terör örgütü PKK'ya aktardıkları ya da örgütsel propagandalarda kullandıkları gerekçesi ile 16 kişi çıkarıldıkları mahkemece "Terörün Finansmanı Suçu" çerçevesinde tutuklanarak cezaevine konuldu.16 şüpheli tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi. HENDEK-BARİKAT EYLEMLERİNE YAPILAN MÜDAHALELERİ SÖZDE "KATLİAM" OLARAK NİTELENDİRMİŞLER Sosyal göç hareketleri konusunda araştırma yapmak ve proje geliştirmek amacıyla AB'den aldıkları finans desteğini bölücü terör örgütü PKK/KCK'ya aktardığı tespit edilen GÖÇİZDER'in, propaganda içerikli kitap, rapor vb. yayınlarda özellikle 2015 ve 2016 yıllarında güvenlik güçlerince yapılan hendek-barikat eylemlerine yapılan müdahaleleri sözde "katliam" olarak nitelendirdikleri anlaşıldı. Aynı yayınlarda Avrupa Birliğine üye ülkelere Türkiye'yi Kürt vatandaşlara bilinçli olarak kötü muamele edildiği yalanını yazan derneğin, Kürt kökenlilere yönelik hak ihlallerinin yapıldığı algısını yaymaya çalıştıkları tespit edildi. AKTARILAN FONLAR MASAK RAPORUNDA İstanbul Bahçelievler'de faaliyet gösteren söz konusu dernek aracılığıyla sağlanan yabancı fonların örgütsel etkinliklerde kullanıldığı görüldü. Hileli, danışıklı hukuk işlemleri ile elde edilen kaynakların da terör örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda harcandığı belirlendi. MASAK tarafından yapılan incelemede, özellikle 2015 yılında yaşanan hendek ve barikat olayları sırasında göç etmek zorunda kalan, çıkan çatışmalarda ölen veya yakını terör örgütünün dağ kadrosunda faaliyet yürüten kişilerin ailelerine sistematik şekilde, aynı oranda para aktarıldığı tespit edildi. MASAK raporunun yanı sıra teknik ve fiziki dinleme ve izleme ile açık kaynaklardan elde edilen bilgiler doğrultusunda 3 Haziran'da İstanbul merkezli 5 ilde düzenlenen operasyonda 22 kişi yakalanmıştı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’nın ‘GÖÇİZDER’ raporu ortaya çıktı! AB fonları Kandil’e aktarılmış

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı DİAYDER isimli PKK terör örgütüne eleman devşirip örgüt adına faaliyet gösteren derneğe yaptığı operasyonun ardından bu kez yine PKK terör örgütü adına faaliyetlerde bulunan Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER)‘e 5 Haziran tarihinde bir operasyon düzenlendi. Sabah’taki habere göre; İstanbul merkezli 5 ilde, terör örgütü PKK’nın amaç ve hedefleri doğrultusunda faaliyet gösterdiği tespit edilen GÖÇİZDER yönelik operasyonda gözaltına alınan 22 şüpheli gözaltına alındı. Sözde derneğin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşanan göçlerin sözde devletin baskısı sonucu meydana geldiği izlenimi vererek göç eden ailelerin yanında olduğu izlenimiyle örgüte dâhil etmeye çalıştıkları ortaya çıktı. ASIL AMAÇ TÜRKİYE’Yİ ULUSLARARASI ARENADA ZOR DURUMA SOKMAK Avrupa Birliği tarafından yüksek meblağlarla fonlanan örgütün, özellikle dağda çocuklarını kaybetmiş ailelere (DEĞER) yönelik yürüttüğü faaliyetleri mercek altına alındı. Göç İzleme Derneği’nin asıl amacının PKK/KCK terör örgütü güdümünde faaliyet yürüten, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden yaşanan göçlerin sözde Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yapılan baskı ve zulümler nedeniyle olduğunu savundukları belirlendi. Göç eden aileleri sözde yardım ve dayanışma adı altında devlet aleyhine kışkırtan, ayrıca örgütün göç eden ailelerinin yanında olduğu imajı vererek örgüte bağlılığını arttırmaya çalıştıkları ortaya çıktı. Örgütün asıl amacı ise bu faaliyetlerle Türkiye’yi uluslararası arenada zor duruma düşürmek. AB FONLARI KADROLU ÖRGÜT MENSUPLARINA AKMIŞ Dernek PKK/KCK terör örgütü Avrupa çatı yapılanması Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) baskısı ile Türkiye’de faaliyete geçirmek üzeri sundukları sözde projelerin Avrupa Birliğince kabul gördüğü ve belirtilen derneğe bu projelerde kullanılmak üzere yüksek meblağlarda döviz yardımında bulunulduğu saptanan deliller arasında yer aldı. Avrupa Birliğinden gelen fonların ise kadrolu örgüt mensupları olarak tabir edilen deneyimli örgüt mensuplarının finansmanında kullandığı eylem ve etkinliklerde kullanılan materyallerin maliyesinin bu kanaldan sağlandığı belirlendi. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN RAPORU DERNEĞİN ÖRGÜT FAALİYETLERİNİ DEŞİFRE ETTİ 2020 yılında İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri tarafından hazırlanan raporda sözde derneğin usulsüz faaliyetleri şu şekilde sıralandı; – Dernekler tarafından tutulacak defter ve kayıtlar ile ilgili usul ve esaslar yönetmeliğe uygun tutulmadığı, – Hibe ile alınan paranın bildirim yapılmadan önce bir kısmının kullanıldığı, – Dernek tarafından yayınlanan ve basım yılı ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmayan Türkiye de Yerinden Edilenlere Yönelik Hak Arama Kılavuzun isimli süresiz yayında PKK/KCK terör örgütü propagandası yapıldığı tespit edildiği belirtilerek suç duyurusunda bulunuldu. HER BÖLGE İÇİN ÖZEL FAALİYET DEFTERİ TUTTULAR İstanbul Emniyeti tarafından derneğe yapılan operasyonda özellikle örgütün DEĞER ailelerinin örgütle ilişiğini kesmemek adına çalışmalar yürüten faaliyetler yapıldığı, ayrıca bu faaliyetlerle ilgili özel defterler tutularak isimlendirildiği ortaya çıktı. İl il özel çalışma yaparak örgütsel faaliyet yürüten sözde derneğin, cezaevinde yatan örgüt mensuplarının aileleri için ayrı, doğu ve güneydoğu Anadolu’da göç etmeyi düşünen aileler için ayrı yürüyüş ve eylemler için faaliyete sokmak istedikleri kişiler için özel çalışma defterleri ele geçirildi. ESKİ DERNEK BAŞKANININ FAALİYET HARİTASI ÖRGÜTTEN Gözaltına alınan derneğin eski başkanlarından Songül Köse’nin PKK terör örgütünün bütün unsurlarının kontrol ederek aralarında koordinasyon sağlayan ve örgüt adına yapılan tüm legal ve illegal eylemleri organize ettiği belirlendi. Köse’nin faaliyetleri arasında cenaze üzerinden örgütün propagandasını yapmak, ölen örgüt mensuplarının ailelerine maddi yardımda bulunmak, ölen örgüt mensupları ile ilgili sinevizyon anma ve taziye gibi programlar düzenleyerek hem ölen örgüt mensubunun ailesini hem de yapılan ajitasyon ile diğer çevreleri örgüt etrafında kenetlemek olduğu tespit edildi. 2.2 MİLYON LİRALIK FONU ÖRGÜTE AKTARDILAR Savcılığın derneğin, 2018 yılından itibaren Avrupa Birliği fonlarından hibe alabilmek için göç konularını esas alan çok sayıda Avrupa birliği projesi hazırladıklarını, Avrupa Birliği fonları kapsamında 2018 yılında 320 bin Euro (o dönemki kurla 1 milyon 936 bin lira), 2019 yılında 350 bin lira hibe aldıklarını belirledi. Toplamda 2 milyon 286 bin lira hibe alan derneğin, daha sonra 350 bin Euro hibe alınması planlandığı, fonların kadrolu örgüt mensuplarına aktarıldığı saptandı. KOD ADI: PINAR GÖÇİZDER’in başkanı Kamile Kandal’ın ise Pınar kod adıyla örgütte anıldığı ve AB’den alınan fonların şu şekilde örgüt adına harcandığı ortaya çıktı. Bu kapsamda Avrupa birliğinden alınan hibeleri masraf, fatura, banka hesap hareketleri üzerinden üyelerine ve anlaşılan kurumlara aktarıp masraf gösterdiği, akabinde üye ve kurumlardan bağış alarak gelen paranın dernek tarafından serbest harcanacak gelirine aktarıldığı tespit edildi. Derneğin Avrupa Birliği’nden aldığı hibeleri çeşitli muhasebe hareketleri ile kendi dernek hesabına aktardığı devamında ise üyeler aracılığı ile PKK/KCK terör örgütünün önem arz ettiği ve terör örgütünün ‘DEĞER AİLESİ’ olarak kabul ettiği ailelere ve cezaevinde tutuklu bulunan örgüt mensuplarına aktardığı anlatıldı. 16 KİŞİ TUTUKLANDI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonda yakalanan 22 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlanırken, şüphelilerden 16’sı tutuklandı, 6’sı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan savcılığın yürüttüğü soruşturma devam ediyor.

1 yıl önce

Demirtaş'ın mesajı FETÖ telefonunda!

Konya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ soruşturmaları kapsamında daha önceden haklarında işlem yapılmış ve meslekten ihraç edilmiş, aralarında emniyet, öğretmen ve sağlık personelinin bulunduğu örgüt üyelerinin 'gaybubet' evlerinde bir araya gelerek örgütü yeniden faaliyete geçirmek için çalışmalar yaptığını tespit etti. Bunun üzerine harekete geçen polis, 10 Mayıs günü Konya ve Ankara'da tespit edilen adreslere operasyon düzenledi. Operasyonda 24 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden15'i çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, 9 şüpheli adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. 'FETÖ-PKK EL ELE' Örgüt üyelerinin cep telefonlarının incelenmesi sonucu FETÖ ile PKK'nın birlikte hareket ettiği bir kez daha gözler önüne serildi. Sabah'ın haberine göre, Örgüt üyelerinin kurdukları bir mesaj grubunda 'Mustafa' isimli örgüt üyesinin tutuklu bulunan HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın bir mesajının paylaştı. Mesajda Demirtaş'ın, 'Büyük değişime hazır olun. Kimseyi dışlamayın. Herkesin el ele, yan yana durması için uğraşın' sözleri yer alıyor. 15 Temmuz'dan sonra büyük bir darbe yiyen örgütün, yeniden yapılanma kapsamında Selahattin Demirtaş'ın sözlerinden bile medet umdukları, dağılan örgüt üyelerini bir araya getirebilmek için uğraştıkları görülüyor.

1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın nefret tohumları: Bursa'da 'sapık' iddiası ile darbedilen şahsın telefonu temiz çıktı

Son dönemde maksatlı şekilde körüklenen yabancı düşmanlığı nedeniyle şiddet olayları artış gösterdi. Kamuoyuna yansıyan, yabancı uyruklu şahısların kadınları telefonlarla görüntülediği ahlaksız münferit olaylar, genelleme yapılarak tüm yabancılar hedef haline getirildi. Bu gelişmeler yabancı uyrukluların haksız yere itham edilmesine ve şiddete maruz kalmasına neden oldu. Bunun son örneği Bursa'nın Nilüfer ilçesinde yaşandı. 'Kadınların fotoğrafını çektin' iddiası Ertuğrul Dörtçelik Çocuk Hastanesi Metro İstasyonu'nda 10 Temmuz'da yabancı uyruklu İbrahim E., metroya bindi. İbrahim E., vagondaki kadınların fotoğraflarını çektiği iddiasıyla, diğer yolcular tarafından darbedildi. İhbarla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaralanan İbrahim E.'yi hastaneye kaldırdı. İbrahim E.'nin darbedildiği anlar ise bir vatandaşın güvenlik kamerasına yansıdı. Olayın ardından polis ekiplerince soruşturma başlatıldı. Suçlamaları reddetti Hastanede tedavisi tamamlanan İbrahim E.’nin polis ekiplerince alınan ilk ifadesinde suçlamaları reddettiği öğrenildi. Telefonundan fotoğraf çıkmadı İbrahim E.’nin cep telefonunda yapılan incelemede ise metroda çekilen herhangi bir fotoğrafa rastlanılmadı. Şikayetçi oldu Bunun üzerine İbrahim E. ise kendisini darbedenlerden şikayetçi oldu.

1 yıl önce

Mevlüde Teyze Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda görüştü: Millet olarak Erdoğan bolluğu gördük

Elazığ’da CHP heyetine tepki gösteren 74 yaşındaki Mevlüde Benderlioğlu, Cumhurbaşkanı Recet Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesi yaptı. Yaklaşık 10 dakika süren ve samimi geçen sohbet ortamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mevlüde Teyzenin halini hatırını sordu. Mevlüde Teyze ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Elazığ’a gelen CHP heyeti ile karşılaşmasını anlattı ve “millet olarak Erdoğan bolluğu gördük” ifadelerini kullandı. Mevlüde Teyze, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a millete hizmet yolunda verdiği mücadelede yar ve yardımcısı olması için Yüce Allah'a her daim dua ettiğini söyledi. Gelişmeyi AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar twitter hesabında yaptığı paylaşım ile kamuoyuna duyurdu. https://twitter.com/zulfutolgagar/status/1550909593869602816?s=21&t=AjpqnDa2zBiI31nq2RT0Yw CHP HEYETİ İLE EKONOMİYİ TARTIŞMIŞTI Çeşitli ziyaretler için Elazığ’a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ile CHP’li 10 milletvekiliyle çarşıda karşılaşan Elazığ’lı Mevlüde Benderlioğlu, ekonomi konusu açılınca “Ben zamanında hastanede yattığımda bir ilaç bulamıyordum. Şimdi benim eşim hastanede yatıyor aynı 5 yıldızlı otel gibi. Yemeği, bakımı her şeyi var. Niye ortaya düşmüşsünüz. Hiç pahalı değil. Herkes alıp yiyor. Biz emekliyiz Allah’a şükür paramı bile arttırıyorum. Bu zamları zenginler yapıyor. Hep fabrikatörler, market açanlar onlar yapıyor. Tayyip Erdoğan mı yapıyor. Herkes Tayyip Erdoğan yapıyor diyor. Sen olsan ayağına sıkar mısın. Bir zaman biz sigorta hastanelerinde birbirimizin saçını yoluyorduk ilaç kuyruğunda. Parmak çok, siz Türkiye’ye bakın dışarıya bakmayın” diyerek CHP heyetine tepki göstermişti.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 17 18