Son Dakika:
Geçtiğimiz kendisine yöneltilen soruları cevapsız bırakan ve tehditler savuran Ümit Özdağ, oğlunu ABD Ankara Büyükelçiliğinin anaokulunda neden okuttuğunu ve eşinden ayrılma sebebi olarak gösterilen baldızını neden ABD Ankara Büyükelçiliğine işe yerleştirdiğini bir türlü açıklayamamıştı. https://twitter.com/goc_haberleri/status/1554153671650410496?s=46&t=Qvtl-mAfS3Y-H6alMFOHcA ADNAN OKTAR TARZI ÖRGÜTLENME Irkçı provokatör Ümit Özdağ’ın hakkındaki taciz iddialarından ‘Ben bekar bir erkeğim’ diyerek sıyrılmaya çalışması pek çok kişinin tepkisini çekmişti. Eşinden ayrılma sebebinin ABD Ankara Büyükelçiliğine referansı ile işe yerleştirdiği baldızı olduğu iddialarını daima geçiştiren Özdağ’ın Zafer Partisi’ndeki üç isimle daha gönül ilişkisi olduğu iddia edildi. HANDE KARACASU VE ÖZDAĞ İLİŞKİSİ Kendisini iletişimci olarak tanımlayan ama hiçbir yerde iş bulamayan Hande Karacasu, iş hayatına Ümit Özdağ’ın referansı ile 2019 yılında Best FM’de başladı. Ancak o kadar yeteneksizdi ki Karacasu’nun Best FM macerası 6 ay sürdü. Radyoya bağlı holdingin patronu ile samimi olmaya çalışan Karacasu, yönetim tarafından ansızın kapının önüne konuldu. Hande Karacasu’nun işsiz kalması üzerine Ümit Özdağ ile yakınlaşması da başlamış oldu. Özdağ’ın referansı ile önce İYİ Parti Maltepe İlçe Başkanlığında yönetici yapılan Karacasu, ilçe başkanlığındaki tavırları yüzünden buradan da birkaç ay içinde kovulur. Bunun üzerine Ümit Özdağ’ın devreye girmesi ile İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda göreve başlayan Karacasu, Genel Merkez’e yapılan şikayetler neticesinde buradan da ayrılmak zorunda kalır. ÖZDAĞ İLE FANTEZİYE DAYALI İLİŞKİLER Ümit Özdağ’ın İYİ Parti İstanbul teşkilatına içeriden bilgi almak maksadıyla dahil ettiği ancak kovulan Karacasu ile Özdağ arasındaki ilişkiyi ise Özdağ’ın ‘manevi oğlum’ dediği Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya’nın açtığı iddia edilen ‘Özdağ Gerçekleri’ adlı hesap deşifre etti. Geçtiğimiz günlerde İranlı bir iş adamına şantaj görüntüleri medyaya düşen ve öz kızına taciz suçlamasıyla yargılanan Adem Taşkaya, Zafer Partisi içinde istenmeyen adam ilan edilmişti. Ancak Ümit Özdağ’ın 7-24 yanında olan ve tüm ilişkilerini bilen Taşkaya’nın parti içindeki dokunulmazlığı devam ediyor. Taşkaya’nın pek çok genel başkan yardımcısının ve parti kurucusunun istifa sebebi olduğu biliniyor. FANTEZİ PRENSESİ KARACASU Taşkaya tarafından açıldığı iddia edilen ‘Özdağ Gerçekleri’ adlı hesap tarafından Hande Karacasu ile Ümit Özdağ’ın birlikte oldukları açıklandı. Ümit Özdağ’ın Adnan Oktar benzeri bir yapılanma ile parti içinden 3 kadınla daha ilişkisinin olduğunu iddia eden hesaba göre Hande Karacasu, Ümit Özdağ’dan maddi çıkar sağlama maksadıyla birlikte oluyor. SESSİZ İSTİLA İÇİN 6 MİLYONLUK FON Yabancı istihbaratlar ile işbirliği içinde Türkiye’de bir iç savaş başlatma maksadıyla ahlaksız provokasyonlarına devam eden Özdağ’ın Hande Karacasu’ya yaptırdığı Sessiz İstila isimli film için bölüm başı 2 Milyon lira ödediği ortaya çıktı. ASAM üzerinden milyonlarca dolar vurgun yaptığı iddia edilen ve bazı ABD vakıfları tarafından maddi olarak desteklenen Özdağ’ın Sessiz İstila isimli film serisi için 6 Milyon TL ödediği ve bir zamanlar PKK işareti yapan ama sonradan bozkurt işareti yapmaya başlayan Hande Karacasu’nun ise keyfi yerinde…
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ son olarak sosyal medya hesabı Twitter üzerinden "Suriyelilere telefonla vatandaşlık veriliyor" yalanını ortaya attı. Bu gelişmeler üzerine İçişleri Bakanlığı harekete geçti. Konuya ilişkin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü "Telefonla vatandaşlık verildiği iddiası hayal ürünüdür" açıklaması yaptı. KONUYA İLİŞKİN YAPILAN AÇIKLAMA Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada "telefonla vatandaşlık" verildiği iddiasına yanıt verildi. İddiayı "hayal ürünü" olarak nitelendiren Müdürlük, "Yabancının bizzat başvuruda bulunması, il aşaması, valilik komisyonu, tahkikat ve arşiv araştırması gibi birçok sürecin olumlu sonuçlandırılması halinde Cumhurbaşkanı kararı ile Türk vatandaşlığı kazanılabilmektedir." ifadelerine yer verdi. https://twitter.com/tcnufus/status/1569723382698242052?s=48&t=Bl5xSvtYe2JkVTFjRuLcwQ
CHP ve İYİ Parti’nin fonladığı kanallardan biri olan TELE 1'in Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Osmanlı Devleti hakkında çirkin ifadeler kullandı. Yanardağ skandal açıklamalarında şu ifadeleri kullandı: "16. yüzyıldaki bir halk şiiri vardır. Şalvarı şaltak Osmanlı, eğeri kaltak Osmanlı, ekmede biçmede yok, yemede ortak Osmanlı. Buradaki kaltak, eğer biçimidir. Bugünkü anlamında değildir. Uçkuru gevşek Osmanlı demek. Halk şiiri bunlar... Milletin iradesine 600 yıl el koymuş bir hanedanlığın böylesine cansiperane korunması anlaşılır gibi değil." ABDÜLHAMID HAN'A DA HAKARET ETMİŞTİ Yanardağ daha önce canlı yayında, "Bu millet sizin ağababanız Abdülhamid'e boyun eğmedi, size mi eğecek? Yalan üzerine kurulu bir tarih anlayışınız var. Uydurulan bir yalan üzerine kurulu naylon kahramanlardan oluşan bir tarihiniz var. Bizim tarihimiz gerçek kahramanlardan oluşuyor ama…" şeklinde skandal ifadelerde kullanmıştı. "ECDADA SÖVDÜREN KÖKSÜZLER" Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP'li Tunç Soyer'in osmanlı'yı hedef alan sözlerine tepki olarak "Her şeyden önce biz tarihi son bir asra hapsedilemeyecek kadar büyük bir milletiz. Size binlerce yıllık tarihinizi unutturmaya, size kendi ecdadınıza sövdürmeye çalışan köksüzlere lütfen kulak asmayın. Şanlı tarihinizle gurur duyun, zaferlerinizle, kültürünüzle her zaman iftihar edin." demişti. https://twitter.com/medyaadami/status/1570131615640334337?s=46&t=xX2hZpzE6d7vKS65eNnCPQ
https://twitter.com/umitozdag/status/1569227774325571585?s=46&t=j1WLcZLa0tBFtMZ2JbxGDQ İnternete, ‘’Dünyanın en büyük yalancısı kimdir?’’ yazıldığında ‘’Bunu mu demek istediniz’’ diyerek fotoğrafının önerilme ihtimali günden güne artan ırkçı Zafer Partisi Genel Başkan Ümit Özdağ’ın iddiaları, her gün farklı farklı kurumlar tarafından yalanlanıyor. ÖZDAĞ’IN YALANCI DOKTORUNDAN AKIL DIŞI İDDİALAR Ümit Özdağ, 12 Eylül’de ‘’Bir kamu hastanesinde görev yapan kadın doğum uzmanı doktor anlatıyor. Suriyelilere telefonla nasıl vatandaşlık verildiğini dinleyin!’’ notuyla bir video paylaştı. Paylaştığı videoda yüzü tamamen kapalı, sesi değiştirilmiş, beyaz önlük giydirilmiş sözde doktor bir kadın açıklama yapıyor. Özdağ’ın ırkçı çetesinin mensubu olduğu düşünülen kadın, bir hastasına telefonla vatandaşlık verildiğini iddia ediyor. NÜFUS VE VATANDAŞLIK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YALANLADI Çocukların bile inanmayacağı bir oyun kurgulayan Özdağ ve ırkçı çetesinin tiyatrosu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yalanlandı. Müdürlük, yaptığı yazılı açıklamada şunları paylaştı; ‘’Bir kamu hastanesinde kadın doğum uzmanı doktor olduğu iddia edilen bir kişinin telefonla vatandaşlık verildiği beyanına ilişkin olarak açıklama yapılması gerekliliği olmuştur: Bilindiği üzere Türk vatandaşlığının kazanılması, Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Kanunun Uygulanmasına ilişkin Yönetmelik hükümlerine göre yürütülmekte olup şartları ve süreçleri açık ve nettir. Daha önce açıkça ve görsel olarak işlem aşamalarının ayrıntılı bir şekilde Sayın Bakanımız tarafından da ifade edildiği gibi; yabancının bizzat başvuruda bulunması, il aşaması, valili komisyonu, tahkikat ve arşiv araştırması gibi birçok sürecin olumlu sonuçlandırılması halinde Cumhurbaşkanı kararı ile Türk vatandaşlığı kazanılabilmektedir. Ne yazık ki ısrarla resmi açıklamaları ve verileri görmezden gelerek hiçbir gerçekliğe dayandırılmadan gündeme gelmek adına içerikler oluşturulmaya devam edilmektedir. Bu tür paylaşımlarda bulunmak suretiyle kurumları zan altında bırakarak algı oluşturmaya çalışanlar hakkında Bakanlığımız Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünce suç duyurusunda bulunulacaktır.’’ https://twitter.com/tcnufus/status/1569723382698242052?s=46&t=fXs4T6KlJRhf6cyom3ysKA
Bir süredir Sözcü gazetesindeki köşesinden firari uyuşturucu mafyası ve suç örgütü elebaşı Sedat Peker’e övgüler yağdıran Yılmaz Özdil gazete yönetimiyle ters düştü. ‘SÖZCÜ’YÜ MAFYA BÜLTENİNE ÇEVİRDİN’ Gazete yönetimi tarafından defalarca uyarılan ancak “Bu hükümet gidecek, korkmayın” diyerek yönetimin uyarılarına kulak asmayan Özdil, Sedat Peker’in sağ kolu Emre Olur’un yakalanmasıyla neye uğradığını şaşırdı. Sözcü yönetimi tarafından mecburi izne çıkarılan Özdil’in Sedat Peker’in talimatıyla Ümraniye’de infaz edilen Cenk Çelik’in görüntüleri sonrası yakın çevresine “Ben neye bulaştım” dediği iddia edildi. SUÇU VE SUÇLUYU ÖVDÜ Sözcü’deki köşesinden her gün uyuşturucu, gasp, tecavüz, cinayet gibi suçlardan sabıkalı Sedat Peker’in reklamını yapan Yılmaz Özdil’in “Suçu ve suçluyu övme” dışında organize suç örgütüne üyelik suçundan da yargılanacağı beklentisi Sözcü yönetimini harekete geçirdi. Gazeteye de bu suçlardan dava açılması durumunda maddi ve manevi olarak altından kalkılamayacak kararların çıkacağını belirten Sözcü avukatları, Özdil’in gazete ile ilişiğinin tamamen kesilmesi talebini yönetime iletti. ‘MAAŞA BAĞLANDI’ İDDİASI CHP’li belediyelerden geliri kesilen Özdil’in Sedat Peker tarafından maaşa bağlandığı medya kulislerinde uzun süredir konuşuluyor. Geçtiğimiz yıl Uğur Dündar’ı Sezgin Baran Korkmaz’dan para aldığını açıklayan Yılmaz Özdil, Dündar tarafından sert sözlerle hedef alınmıştı. Medya kulislerinde Sedat Peker’in Yılmaz Özdil’i hatırı sayılır bir para karşılığı maaşa bağladığı ve yayınladığı mesajların CHP tabanına yayılması için kendisi ile anlaşma yaptığı herkesin dilinde. Peker’in Özdil ile birlikte en az 5 gazeteciye adamları vasıtasıyla aylık para gönderdiği de iddialar arasında.
Son yıllarda CHP kontrolüne girdikten sonra yayın çizgisini değiştiren Milli Gazete, CHP, Fetö ve firari uyuşturucu mafyası Sedat Peker‘in basın bülteni haline dönüştü. Muhafazakâr ve demokrat bir çizgide yayın hayatına 197 yılında başlayan Milli Gazete, Necmettin Erbakan’ın vefatından sonra Temel Karamollaoğlu’nun Saadet Partisi’nin başına geçmesiyle birlikte Cumhuriyet gazetesinden farksız hale geldi. CHP TARAFINDAN FONLANIYOR Milli Gazete’nin İBB Kültür A.Ş.’den baskı işleri için tam 11 milyon 745 bin TL’lik bir ihale aldığı ortaya çıktı. İBB’nin, Saadet Partisi’ne yakın Milli Gazete’ye verdiği bu desteğin, CHP’ye yakın medya organlarına verdiği desteği geride bırakması ise dikkat çekti. Ekrem İmamoğlu daha önce gazeteyi ziyaret etmiş ve kendisine ”Makamın yükseldikçe boynun bükülsün” sözünün yazılı olduğu bir tablo hediye edilmişti. İHALE SONRASI TARİHİ YALAKALIK İBB’den aldığı ihale sonrası CHP’ye tapmaya başlayan Milli Gazete’nin Erbakan için atmadığı başlıkları Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu için atması ise dikkatlerden kaçmadı. SEDAT PEKER’DEN FON MU ALDI? Son aylarda ise firari uyuşturucu mafyası Sedat Peker’i yere göğe sığdıramayan Milli Gazete’nin uyuşturucu mafyasından fon alıp almadığı merak konusu oldu. Firari uyuşturucu mafyasının videolarıyla ve tweetleriyle hedef aldığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa ettiği yalanını servis eden Mili Gazete’nin peş peşe attığı Süleyman Soylu tweetleri de dikkatlerden kaçmadı.
https://twitter.com/bugunguncel/status/1575365638524178439?s=46&t=bGCU5ccpvRIipOVKrXt5Ag CHP'nin beslemesi HALK TV'de devleti açıkça ve küstahça hedef alan bir yayına daha imza atıldı. Halk TV'de yayınlanan ve Şirin Payzın'n sunumuyla ekranlara gelen programda, sözde ekonomist Güldem Atabay yaptığı açıklamada "Devletin kasasına uyuşturucudan para girdi" yalanını dillendirdi. DEVLETE SKANDAL "UYUŞTURUCU" SUÇLAMASI Atabay "Yılın ilk yedi ayında 37 milyar dolar cari açık var. Bunun yaklaşık 24 küsur milyar doları noksanla geldi. Bunun bir kısmı uyuşturucu parası olsa, bir kısmı kayıt dışı olsa, bir kısmı da dediğiniz şekilde gelen dövizlerle geldi Türkiye'ye." iddiasını ortaya attı. Hükümeti karalama yarışına giren Atabay'ın bu demeçleri büyük tepkiye neden oldu. DEVLETİN YAPTIĞI AÇIKLAMALARA BAKMADAN AÇIKÇA İFTİRA ATTI İçişleri Bakanı Soylu, bu ay içinde uyuşturucu operasyonlarına ilişkin yaptığı açıklamada, Eren Abluka Narkoterör operasyonlarında bu yıl, 79 milyon kök kenevir, 8,5 ton esrar ve 3 milyon 600 bin kök skunk ele geçirildiğini bildirmişti. BAKAN SOYLU UYUŞTURUCU İLE MÜCADELENİN RAKAMLARINI NET BİR ŞEKİLDE AÇIKLADI İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, operasyonlara ilişkin sosyal medya hesabından "Hem terör ve uyuşturucu hem de finansmanıyla topyekun mücadele. Eren Abluka Narkoterör operasyonlarında bu yıl, 79 milyon kök kenevir, 8,5 ton esrar (toz, kubar), 3 milyon 600 bin kök skunk ele geçirildi. 140 milyar lira yasa dışı gelir engellendi. Kahraman jandarmamıza tebrikler." ifadesini kullanmıştı. Diğer yandan Bakan Soylu, söz konusu iddiaları çürüten önemli bir paylaşımda daha bulundu. Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın açıklamasını sosyal medyadan retweet yapan Bakan Soylu, gerçekleri bir kez daha yalan habercilerin suratına vurdu. O paylaşımda "Son günlerde bazı yayın organlarında Türkiye'nin kokain başta olmak üzere uyuşturucu trafiğinin merkezi haline geldiğini ve uyuşturucuyla mücadelenin etkin yapılmadığını iddia eden haberlerin yaygınlaştığı görülmektedir" denildi. İÇİŞLERİNDEN BİR AÇIKLAMA DAHA İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ise İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası önünde düzenlenen 180 motosikletin teslim törenindeki konuşmasında, "Uyuşturucu operasyonu sayısı arttı" ifadelerine yer verdi. Tüm suçları kaynağından ve kökünden kurutmak için operasyonlar yaptıklarını ifade eden Çataklı, 2017 ile 2021 yılları arasında hırsızlık suçları ülkede yüzde 31,5 azalırken İstanbul'da ise bu oranın yüzde 51,5 azaldığını kaydetti. Çataklı, Türkiye'nin uyuşturucu operasyon sayısının 2016 ile 2021 arasında yüzde 145 arttığını bildirdi. İÇİŞLERİ'NDEN TÜRKİYE'NİN UYUŞTURUCU İLE MÜCADELESİNE YÖNELİK HABERLER HAKKINDA AÇIKLAMA İçişleri Bakanlığı, bazı basın yayın organlarında yer alan 'Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelesine yönelik' haberler hakkında, "1937 yılından beri uyuşturucuyla mücadele tecrübesi olan bir teşkilatlanma olarak bu tip karalamalarla yeni karşılaşmadığımızı biliyoruz" açıklamasını yaptı. Son günlerde bazı basın ve yayın organlarında yer alan 'Türkiye'nin Uyuşturucu trafiğinin merkezi haline geldiği ve uyuşturucuyla yeterince mücadele edilmediğine dair' haberlere ilişkin İçişleri Bakanlığı'nın sosyal medya hesabından açıklama yapıldı. Son yıllarda uyuşturucuyla mücadelede Türkiye'nin en kapsamlı, planlı ve mücadeleci bir süreci yürüttüğü ifade edilen açıklamada, 2017 yılında 941 olan doz aşımı ölüm sayısının 2021'de 270'e düştüğü hatırlatıldı. Açıklamada, güvenlik güçlerinin operasyonlarda yargı makamlarıyla sağlanan uyum ve işbirliği sayesinde 2016 yılında 35 bin civarında olan uyuşturucu suçları tutuklu/hükümlü sayısının şu anda 135 bin civarında olduğu kaydedildi. 2022 yılının ilk gününden bugüne kader 168 bin 659 uyuşturucu olayına müdahale edildiği ve bu olaylarda 215 bin 274 şüphelinin yakalandığı ve 19 binden fazla tutuklama olduğuna dikkat çekildi. Uyuşturucu ile mücadelede tarihin en kapsamlı eğitim projelerinin yürütüldüğünü belirten Bakanlık, sahada yürütülen arzla mücadele faaliyetlerine bilimsel destek sağlandığını da kaydetti. Ayrıca açıklamada atık su uyuşturucu analizinden bilişim teknolojisi destekli narkotik eğitim tırlarına, il ve ilçelerin risk durumundan En İyi Narkotik Polisi Anne Eğitim Projesi'ne, uyuşturucu suçlu profili çıkarılmasından suç bildirimlerinin en seri şekilde alınmasını sağlayan "UYUMA" uygulamasına kadar teknoloji ve bilimin öncülüğünde mücadele edildiğinin altı çizildi. https://twitter.com/narkotiksmdb/status/1575100011503058944?s=46&t=bGCU5ccpvRIipOVKrXt5Ag "BU TİP KARALAMALARLA YENİ KARŞILAŞMADIĞIMIZI BİLİYORUZ" Açıklamada Türkiye'de yapılan uyuşturucuyla mücadelenin uluslararası kamuoyu tarafından da takdir edildiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: "Mezkur yayın organlarının ve bu haberleri yapan kişilerin düşmanca tavır gösterdikleri, uyuşturucu mücadelesine destek değil, mücadeleci kurumları karalama ve töhmet altında bırakma amacı taşıdıkları izlenmektedir. 1937 yılından beri uyuşturucuyla mücadele tecrübesi olan bir teşkilatlanma olarak bu tip karalamalarla yeni karşılaşmadığımızı biliyoruz. Geçmişte de ülkemiz yönetici ve bürokratlarının uyuşturucu ticaretiyle birlikte anılmasını isteyen, bu yönde haberler yapan kişileri ve yayın organlarını tanıyoruz. Başbakanlarımızı eroin şırıngalarıyla aynı fotoğraf karesine koyanları hatırlıyoruz. Tarihimizde yaşanan bu karalamaların günümüzde de Stockholm sendromuna kapılanlar tarafından sürdürülmesine şaşırmıyoruz. Bunların ülkemiz yöneticilerini ve mücadeleci birimlerini itibarsızlaştırma amacından başka bir önceliklerinin olmadığını, yurtiçinden veya yurtdışından suç odakları tarafından yönlendirildiklerini, uyuşturucu kaçakçılarıyla benzer amaca hizmet ettiklerini görüyoruz." Ayrıca açıklamada, öncelikli hedefin toplum ve çocukların korunması olduğu bildirildi. Başta narkotik birimleri olmak üzere tüm kolluk birimlerinin birbirleriyle ve uluslararası karşılıklarıyla eş güdümlü içinde çalışmalarını sürdürdüğü de kaydedildi.
Mersin’in Mezitli ilçesindeki Tece polisevine terör örgütü PKK tarafından canlı bomba saldırısı yapıldı. Saldırıda 1 polisimiz şehit oldu. İçişleri Bakanlığı, saldırıyı gerçekleştiren teröristin PKK terör örgütünden Dilşah Ercan olduğunu duyurdu. Ercan’ın isminin, CHP’nin Tutuklu Gazeteciler Raporu’nda yer aldığı ortaya çıktı. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1575578533547503616?s=46&t=N0VZbpcUmR7HTT9aS5D8lQ Terör örgütü PKK ise Dilşah Ercan’ın yaşadığını, saldırıyı bir başka teröristin gerçekleştirdiğini, Ercan’ın da terör kampında yanlarında olduğunu ortaya attı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, devletin resmi açıklamasına değil, terör örgütü PKK’nın açıklamasına inanmayı tercih etti. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1575707574149607424?s=46&t=N0VZbpcUmR7HTT9aS5D8lQ FONLU KALEMLERDEN BÜYÜK DESTEK Terör örgütü PKK ile CHP’nin karşılıklı olarak birbirlerini aklama çabalarına ise en büyük desteği CHP, FETÖ ve firari uyuşturucu mafyası Sedat Peker tarafından fonlanan köşe yazarları veriyor. Daha önce firari suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in Emniyetle ilgili iddialarında kendisine bilgi sızdırılan isim olarak bilinen T24 yazarı Tolga Şardan ise hayal ürünü senaryolarına bir yenisini daha ekledi. Bugünkü köşe yazısında Türkiye’nin terörle mücadelesini küçümseyen Şardan, FETÖ ve PKK sempatizanı sosyal medya trollerinin iddialarını gerçekmiş gibi köşesine taşıdı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin değil PKK terör örgütünün sözlerinin doğru olduğunu iddia eden Şardan, FETÖ için ne kadar “çalışkan” bir kalem olduğunu yine gösterdi. CHP’DEN MAAŞ ALAN FİKRET BİLA’DAN CANHIRAŞ SAVUNMA CHP’nin kanalı Halk TV’de çalışan Gazeteci Fikret Bila ise Mersin’de polis memuru Sedat Gezer’i şehit eden terörist Dilşah Ercan’ı CHP’nin savunduğu konusunda sessiz kalırken, PKK’nın CHP’yi aklama girişimlerine Kılıçdaroğlu ile yaptığı röportaj üzerinden destek verdi. Maaşını ödeyen Kılıçdaroğlu’na övgü üstüne övgü düzen Fikret Bila’nın CHP Lideri’ni Cumhurbaşkanı adayı yapmak için kaleme aldığı son yazısı “yılın yalakalığı” olarak değerlendirilmişti.
