17 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı: Astana'da Suriyeli mültecilerin geri dönüşleri ele alındı

Dışişleri Bakanlığı, Suriye konulu yüksek düzeyli toplantıda Suriyeli mültecilerin geri dönüşlerinin ele alındığını ve tarafların mültecilerin onurlu, güvenli ve gönüllü şekilde ikamet ettikleri yerlere geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önem ve önceliğinin altını çizdiklerini açıkladı. Astana formatındaki Suriye konulu yüksek düzeyli toplantıların 17’ncisi, 21-22 Aralık’ta Nur-Sultan’da düzenlendi. Toplantıda siyasi süreçteki son gelişmeler, İdlip’teki durum, insani yardımlar ve terörizmle mücadele konuları ele alındı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “Taraflar, Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne yönelik güçlü taahhütlerini yinelemişler, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde sükunetin korunmasının önemini vurgulamışlar ve sahadaki insani durumun düzeltilmesi için daha fazla çaba gösterilmesi konusunda mutabık kalmışlardır. Taraflar, terörle mücadele bahanesiyle hayata geçirilmeye çalışılan gayrimeşru öz yönetim teşebbüslerinin kabul edilemez olduğunun altını çizmişlerdir. Fırat’ın doğusundaki ayrılıkçı yapılarca sivillere yönelik artan saldırılar ve baskıdan duyulan derin endişe beyan edilmiş, bu bağlamda tarafımızca PKK/YPG terör örgütüyle mücadelede kararlılığımız vurgulanmıştır” denildi. Tarafların Suriye ihtilafına Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı uyarınca siyasi sürecin ilerletilmesine bağlılıklarını teyit ettikleri belirtilen açıklamada, “Bu çerçevede, Anayasa Komitesi’nin yedinci turunun en kısa zamanda Suriyeli tarafların yapıcı yaklaşımıyla gerçekleştirilmesi hususunda çağrıda bulunmuşlardır. Suriyeli mültecilerin geri dönüşleri konusu da toplantıda ele alınmıştır. Taraflar, ülke içinde yerlerinden edilmişlerin ve mültecilerin onurlu, güvenli ve gönüllü şekilde ikamet ettikleri yerlere geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önem ve önceliğinin altını çizmişlerdir” ifadelerine yer verildi. Toplantı kapsamında Astana Süreci çerçevesinde kurulmuş bulunan zorla alıkonulan kişilerin serbest bırakılması, cenazelerin takası ve kayıp şahısların akıbetinin tespitine ilişkin çalışma grubu da bir araya geldi. Görüşmede çalışma grubu tarafından altıncı proje çerçevesinde gözaltında tutulan bazı kişilerin 16 Aralık’ta karşılıklı olarak serbest bırakılmasından duyulan memnuniyet ifade edilirken, çalışmaların ve işbirliğinin sürdürülmesi kararlaştırıldı.

2 yıl önce

Bayram izni kaldırılan Suriyeliler, gönüllü geri dönüşe teşvik edilecek

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı Uluslararası Koruma Genel Müdürü Muhammet Selami Yazıcı, yaptığı açıklamada, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu gereğince "uluslararası koruma" ve "geçici koruma" kapsamına alınan yabancıların "sığınmacı" olarak nitelendirildiğini söyledi. Sığınmacıların, vatandaşı oldukları ülkelerde hayatlarına yönelik tehdit, insanlık dışı muamele veya zulüm görme korkusu duydukları için ülkelerinden zorunlu sebeplerle göç edebildiğini aktaran Yazıcı, Türkiye'nin, Suriye krizinde büyük oranda Beşşar Esed zulmünden kaçanlara kapılarını açtığı gibi DEAŞ ve PKK-PYD terör örgütlerinin zulmünden kaçan Suriyelilere de kucak açıldığını ifade etti. Yazıcı, "Bu bağlamda ulusal ve uluslararası hukuk, yabancıların işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşlerinden ötürü hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilmesini yasaklıyor." diye konuştu. Buna uluslararası hukukta "geri gönderme yasağı" denildiğini hatırlatan Yazıcı, hayatına ve temel insan haklarına yönelik tehdit nedeniyle ülkesini terk ederek başka bir ülkeye sığınan yabancıların ziyaret amaçlı da olsa ülkelerine gidip dönmesinin ise sığınma olgusunun doğasına aykırı olduğunu ifade etti. Böyle bir durumda başka ülkeye sığınarak korunma elde eden bir yabancının ülkesine dönmesi halinde artık bu statüsünün sonlandırılması gerektiğine işaret eden Yazıcı, bunun dışında şimdiye kadar bayram izni uygulamasının sürdürüldüğünü anımsattı. "Güvenli bölgelerin oluşturulmasıyla gönüllü geri dönüş sağlandı" Türkiye'nin 2016'nın özellikle ikinci yarısından itibaren sırasıyla Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarını gerçekleştirdiğini vurgulayan Yazıcı, Suriye'de oluşturulan güvenli bölgelerde adeta bir yaşam alanı oluşturulduğunu, güvenliği sağlanan bölgelerde önemli bir yapısal dönüşümün yaşandığını dile getirdi. Yazıcı, kamu hizmetlerinin tesisinden ticaretin artırılmasına ve yargı organlarının kurulmasına kadar büyük bir dönüşümün Türkiye'nin danışmanlığında yerel unsurlarca gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: "Bunun neticesinde ülkemizdeki Suriyelilerin bu bölgelere bayramlarda gidip gelmelerine müsaade edilmiş oldu. Tabii bunun yapılmasının bir stratejisi ve mantığı vardı. Şöyle ki özellikle bayram izni verilmesiyle bu bölgelerdeki hayatın normalleşmesine ilişkin adımların yerinde görülmesi, geri dönüş isteğinin artırılması ve mümkün olduğu sayıda fazla yabancıya gönüllü geri dönüş kolaylığı sağlanmasıydı." "150 bine yakın Suriyeli gittikleri bayram izinlerinden geri dönmedi" Bu uygulamanın Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin metinlerinde yer aldığını ve Bosna Savaşı sırasında Avrupa ülkelerine sığınan Bosnalılara da dönüş öncesinde ülkelerini ziyaret etme imkanı sağlandığını hatırlatan Yazıcı, şöyle devam etti: "Git-gör-gel anlat şeklindeki politikayı Ramazan ve Kurban bayramlarında 'bayram izinleri' şeklinde 2017-2021 yıllarında uyguladık ve buradan bir sonuç elde ettik. Bu sayede 150 bine yakın Suriyeli gittikleri bayram izinlerinden geri dönmedi. Bununla birlikte Suriye'ye gidenlerin geri geldikten sonra diğer sığınmacılara yaptıkları bilgilendirmelerin de katkısıyla güvenli bölgelere 495 bin 625 kişinin gönüllü geri dönüşü gerçekleştirildi. Bu uygulama gönüllü geri dönüş sayısının artmasına vesile oldu. Gidenlerin büyük oranda geri döndüğünü ve orada kalma eğiliminin azaldığını gördük. Dolayısıyla artık bu politikamızın misyonunu tamamladığını değerlendirdik. 2022'de Sayın Bakanımız ve Başkanlığımız yapmış olduğu değerlendirme neticesinde artık bayram izni uygulamasına müsaade edilmedi. Tabii burada cenaze ve benzeri insani mülahazalar kapsamındaki kısa süreli gidiş gelişler istisna olacaktır. Ama tabii ki bu artık Suriye'ye dönüş tamamen yasaklanmıştır anlamına gelmeyecektir." "Gidenler geri dönemeyecekler" Muhammet Selami Yazıcı, bu uygulamanın sadece bayram dönemindeki gidiş gelişlerle ilgili olduğunu ancak gönüllü geri dönüş uygulamasını öncelediklerini belirterek, şunları kaydetti: "Gönüllü geri dönüşlerle ilgili olarak çok önemli çalışmalar yürütülmektedir. Bundan sonraki süreçte gidenler geri dönemeyecek fakat gönüllü geri dönüş her zaman olduğu gibi önceliğimiz olacak. Bundan sonra da bu gönüllü geri dönüşler devam edecek. Onun dışındaki gidiş dönüşlere müsaade edilmeyecek."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 1 milyon Suriyeli'nin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak proje hazırlığındayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Memursen ve Mehmed Akif İnan Vafkı ile 'Bir Aradayız İdlib'in Yanındayız' kampanyası kapsamında AFAD Koordinasyonunda 12 STK tarafından yapılan briket evlerin açılış ve teslimi törenine video mesajla katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, "İdlib'deki ve ülkemizin güvenli hale getirdiği diğer bölgelerdeki kardeşlerimi hassaten selamlıyor, her birini kucaklıyorum. Coğrafyamızda barış, huzur, güven özlemi içinde olan mazlum ve mağdur tüm kardeşlerimizin bayram gibi bayramlar geçirebilecekleri günlere bir an önce kavuşmalarını diliyorum. Bugün İdlib'de çok anlamlı bir tören vesilesiyle bir aradayız. Suriye'nin kuzeyindeki güvenli bölgelerde yıllardır çadırlarda yaşayan kardeşlerimizin hayat şartlarını bir parça da olsa da için 250 ayrı noktada inşa ettiğimiz briket evlerin resmi açılışını yapıyoruz" dedi. Erdoğan, "İçişleri Bakanlığı AFAD koordinasyonunda yürütülen yardım kampanyası ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle başlattığımız 77 bin briket evin 57 bin 306'sını tamamladık. Kalanların inşası ve hazırlıkları sürüyor. Bu evler camisiyle, okuluyla, sağlık merkeziyle, fırınıyla, sosyal tesisiyle, çocuk parkıyla, eksiksiz birer yaşam alanı olarak tasarlanmış ve inşa edilmiştir. İnşası biten evlere şu ana kadar 50 bin aile yerleştirildi. İnşallah briket ev sayısını toplamda 100 bine çıkaracak dolayısıyla 100 bin ailenin şartları bir parça da olsa düzeltmiş olacağız. Briket evlerin burada oturacak Suriyeli kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu evlerin yapımında emeği geçen tüm kurumlarımıza sivil toplum kuruluşlarımıza hayır sahiplerine inşasında çalışan herkese teşekkür ediyorum." dedi. "BİZİM İNSANLIK BORCUMUZDUR" Erdoğan, "Kimse vatanını, evini, düzenini sebepsiz yere terk etmez. Kimse keyfi yere belirsiz bir geleceğe doğru yürümez. Böyle bir mecburiyetle karşı karşıya kalanlara sınır ve gönül kapılarımızı açmak onlara her türlü desteği vermek bizim insanlık borcumuzdur. Medeniyetimiz de, tarihimiz de bize böyle davranmamızı öğütlüyor. Biz bu vazifemizi yerine getirmenin huzuruyla dünyanın karşısına çıkıyoruz. Bu huzuru kalple batılıların sergiledikleri ırkçı, ayrımcı, bencil, riyakar tutumu yüzlerine vuruyoruz. Mazlumlara bakarken biz sadece insan gördük, görüyoruz. Hiç kimsenin teninin, saçının, gözünün rengine, inancına, konuştuğu dile bakmadık, bakmıyoruz. Yardım için ayak bastığımız coğrafyaları doğal zenginliklerine göre de tasnif etmedik, etmiyoruz. Sadece insan, sadece mazlum, sadece mağdur görmek bunun için harekete geçmemizi gerektiriyor. Bu anlayışla sadece Suriyeli değil, dünyanın pek çok yerinde yardım ve destek programları yürütüyoruz. Yıllardır Afrika'nın ve Balkanlar'ın pek çok yerinde zengin bir yelpazedeki faaliyetlerimizle dostlarımızın yanındayız. " diye konuştu.  "DÜNYANIN EN ÇOK YARDIM YAPAN ÜLKESİ DURUMUNDAYIZ" Erdoğan, "Afganistan'dan Pakistan'a, Bangladeş'ten Filistin'e Yemen'den Ukrayna'ya kadar geniş bir coğrafyadaki insani yardım operasyonlarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Geçtiğimiz haftalarda Afganistan'a içinde 5 bin ton insani yardım malzemeleri olan 10 ayrı iyilik treni gönderdik. Ukrayna topraklarındaki savaş başladığından beri bu ülkeye 100 TIR insani yardım malzemesi sevk ettik. Ciddi sıkıntılar yaşayan Lübnan'a, sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle 3 iyilik gemisi ulaştırdık. Suriye'nin çeşitli bölgelerinde toplamda yaklaşık 6 milyon insana ulaşan yardım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Velhasıl tüm mazlumların ve mağdurların yanında yer almak için var gücümüzle çalışıyoruz. Daha önce dünyanın milli gelirine göre en çok yardım yapan ülkesiyken şimdi artık tüm alanlarda dünyanın en çok yardım yapan ülkesi durumundayız. " ifadelerini kullandı.  SURİYELİLERİN GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞÜ İÇİN YENİ PROJE Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "Paylaşmanın, infakın, özellikle bereketine inanan bir millet olarak yaptığımız bu yardımların karşılığını Rabbimizin çok daha fazla bize ihsan ettiğine inanıyoruz. Değerli kardeşlerim, tabii sadece mazlumların canlarını ve onurlarını kurtarmalarını sağlamak için kapılarımızı açmakla kalmadık. Onların yeniden evlerine dönmeleri içinde her türlü gayreti gösterdik, gösteriyoruz. Türkiye'nin Suriye'de derinleşen insani trajedi karşısında sınır ötesi harekatlarını başlattığı 2016 yılından bugüne kadar oluşturduğu güvenli bölgelere yaklaşık 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır. Göçü sınır ötesinde tutmaya yönelik stratejimizi gönüllü geri dönüşleri teşvik edecek projelerle destekliyoruz. Özellikle briket evler bu adımlardan biriydi. Şimdi de ülkemizde misafir ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları içindeyiz. Bu projeyi ülkemizdeki ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hayata geçireceğiz." Erdoğan, "Azez, Cerablus, El Bab, Tel Abyad ve başta olmak üzere 13 ayrı bölgedeki yerel meclislerle birlikte yürüteceğimiz bu proje bir hayli geniş kapsamlıdır. Konuttan okul ve hastaneye kadar günlük hayatın tüm ihtiyaçları ile tarımdan sanayiye kadar kendi kendine yeterli tüm ekonomik bu projenin içinde yer alacaktır. İnşallah Suriye'nin diğer kısımları da zaman içinde güvenli hale geldiğinde oralarda da benzer çalışmaları yürüterek gönüllü geri dönüşler için gereken zemini hazırlamanın gayreti içinde olacağız. Bu duygularla bir kez daha yapımı tamamlanan ve teslim edilen briket evlerin Suriyeli kardeşlerimize hayırlı olmasını, bu evlerin inşasında katkısı olan tüm sivil toplum örgütlerine, herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Suriye'nin en kısa sürede güven, huzur, istikrar iklimine kavuşmasını ve herkesin evine, toprağına, işine kavuşmasını temenni ediyorum." dedi. 

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu’dan Cumhuriyet Gazetesi’ne ‘göçmen’ tepki: “Geri dönüşler mi rahatsız etti? Meselelerin çözülmesi mi korkuttu?”

https://twitter.com/cumhuriyetgzt/status/1550342372416004096?s=21&t=H5UwKEIGSKja6P_KChj-Sw Bakan Soylu sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Briket evler, Suriye’ye geri dönüşü hızlandırıp, oturumu artırdıkça Cumhuriyet Gazetesi en iyi ve tek bildiği işi yapmış Hayırsever STK'lara iftira atmış Geri dönüşler mi rahatsız etti❓Meselelerin çözülmesi mi korkuttu ❓Göçmenlerden iktidar postu çıkarmaya çalışan zavallılar” dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1550407695223721984?s=21&t=H5UwKEIGSKja6P_KChj-Sw

1 yıl önce

CHP'nin Göçmen ve sığınmacıların geri dönüş planı çalıntı çıktı: CHP vaat ederken AK Parti yaptı...

CHP, göçmen ve sığınmacı meselesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Göçmen ve sığınmacı sorununu için atacağı adımların başında Suriye'nin yeniden inşa edileceği konusu yer aldı. Açıklamada, "Avrupa Birliği fonları olmak üzere sağlanacak kaynaklarla, savaşta ağır hasar almış tüm yerleşim birimlerinin alt ve üst yapılarını yenileyeceğiz. Okulları, hastaneleri, kreşleri, konutları, ibadethaneleri, çarşıları, sosyal donatı alanlarıyla birlikte yaşanabilir kentler oluşturacağız. Bunu AB fonlarıyla bizim müteahhitler yapacak. Bu süreç Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşünü de kolaylaştıracak. "Döndüğümde nerede ve nasıl yaşayacağım?" endişesi Suriyelilerin aklından ve yüreğinden silinecek" denildi. CHP VAAT EDER AFAD YAPAR İçişleri Bakanlığı koordinesinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), oluşturulan güvenli bölgelerde yoğun çalışma gerçekleştirdi. AFAD tarafından, "İdlib Briket Ev Projesi" kapsamında, oluşturulan güvenli bölgelerde 259 noktada 61 bin briket ev inşa edildi. Yılsonuna kadar 100 bin evin tamamlanması hedefleniyor. AFAD, sağlık hizmetleri kapsamında; 8 kamu hastanesi, 106 sağlık merkezi, 33 özel hastane, 43 acil sağlık hizmeti istasyonu, 10 mobil sağlık aracı, 76 ambulans bölge halkının hizmetine soktu. Eğitim kapsamında; 26'sı yeni yapılan, 827'si onarılarak faaliyete geçirilenler ile birlikte toplam bin 429 okulda halihazırda 349 bin 762 öğrenci eğitim-öğretimine devam etmesi sağlandı. 48 okul binasının yapımına ise devam edilirken ayrıca bölge halkının meslek edinmesine yönelik kurslar açıldı. Aile ve sosyal hizmetlere yönelik; 10 sosyal hizmet merkezi, 3 aile destek merkezi ve 8 kreş- sosyal market bölge halkının hizmetine sunuldu. Gençlik ve Spor faaliyetleri de unutulmadı. Onarılan ve inşa edilen 6 stadyum, 10 gençlik merkezi, 3 spor salonu, 3 kültür merkezi ve 15 futbol sahası bölge halkının hizmetine sunuldu. Din hizmetleri kapsamında; 243'ü yeni yapılan, bin 151'i onarılarak ibadete açılanlarla birlikte toplam bin 394 camii ibadete açılırken 129 camiinin ise yapımına devam ediyor. 142 km asfalt yol yapımı, 107 bin 600 ton asfalt yama, 1 milyon 213 bin 93 metre kare kilit taşı ve 283 bin 848 metre bordür taşı yapımı gibi alt yapı iyileştirme hizmetleri verildi. Ayrıca bölgeye su, elektrik, GSM, internet arzı ile temizlik, alt yapı geliştirme gibi hizmetler de verilmeye devam ediyor. AB 3 MİLYAR AVRO FON VERECEĞİNİ AÇIKLADI CHP'nin bahsetmiş olduğu fon konusunda ise geçtiğimiz ayda düzenlenen Avrupa Birliği zirvesinde karar tekrar bir karar alındı. Dönemin Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB liderlerinin Türkiye'ye 3 milyar euroluk fon verilmesi konusunda uzlaştıklarını açıklamıştı. CHP'NİN BİR MADDESİ DAHA BOŞA ÇIKTI CHP'nin planları arasında yer alan bir madde ise; ülkelerine dönenlerin can güvenliği sağlanacağını konusu yer aldı. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı bölgelerinde yürütülen başarılı operasyonlar terör örgütü DEAŞ'i bölgeden temizlerken 6 milyon Suriyelinin güvende yaşanması sağladı. Güvenliği sağlanan bölgelerde ihtiyaçları karşılamak ve düzenleyici işlemler tesis etmek üzere Suriye vatandaşlarından kurulu mahalli meclislere danışmanlık hizmeti verildi. Bunun yanında güvenlik ve yargı teşkilatları oluşturulurken bölgede 12 bin 130 güvenlik birimi personeline mesleki eğitim verilerek sahada göreve başladı. SURİYE'DE 7 ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ CHP'nin 4 aşamalı planın son maddesi olan "Suriye'ye yatırıma destek verilecek" konusunda ise AFAD'ın yine bir çalışma yaptığı ortaya çıktı. DEAŞ'tan temizlenen Halep'e bağlı Çobanbey ve Azez kentlerinde savaşın izleri silinirken kalkınma planlarını devreye soktu. AFAD, Çobanbey Organize Sanayi Bölgesini oluşturularak bin 386 imalathane kurdu. Bu imalathanelerden bin 355'i tamamlanarak üretime başladı. Sadece Çobanbey'de değil 7 bölgede daha benzer organize sanayi bölgesi yapım çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte 60 bin kişiye istihdam sağlayacak.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriyelilerin geri dönüşleri hızlandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda konuştu. Erdoğan, Suriyelilerin geri dönüş süreciyle ilgili önemli bilgileri paylaştı. "550 bin sığınmacı döndü" Briket evlerin inşasıyla geri dönüşlerin hızlandığını belirten Erdoğan, "Terörden temizleyerek emniyetli hale getirdiğimiz bölgelere şimdiye kadar ülkemizden yaklaşık 550 bin sığınmacı geri dönmüştür." dedi. "Bu sayılar daha da artacak" Erdoğan, Rusya, Suriye ve Türkiye olarak bir süredir yürüttükleri diplomatik temaslar meyvesini verdikçe bu sayıların daha da artacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi: "Yardım götürürken kimsenin inancına, kökenine bakmadık" "Kapımıza gelip, ülkemize sığınan hiç kimseyi zorla geri göndermedik. Suriyeli Türkmenler kadar Kobanili Kürtlere, Halep'teki, Suriye'nin diğer bölgelerindeki Arap kardeşlerimize de sahip çıktı. Suriye'deki çadır kentlerde hayata tutunmaya çalışan mazlumlara yardım götürürken kimsenin inancına, kökenine bakmadık. "Suriyelilerin gönüllü olarak evlerine geri dönüşleri hızlanıyor" Suriye'nin kuzeyindeki güvenlik ortamı iyileştikçe ülkemizdeki Suriyelilerin gönüllü olarak evlerine geri dönüşleri hızlanmaktadır. Şu anda çadırlardan oradaki mültecileri kurtarmak için briket evler yapmaya başladık. Niye? Bunlar insan değil mi? İnsanca yaşamalarını sağlayalım, karda kışta bu çadırlardan bu insanları kurtaralım istedik."

1 yıl önce

Bakanlar Hatay'dan duyurdu: 42 bin Suriyeli gönüllü geri dönüş yaptı!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum ve Milli Savunma Bakanı Akar, Antakya AFAD‘da Proje Alanları Koordinasyon Toplantısının ardından açıklamalarda bulunuyor Bakan Kurum'un konuşmasından satır başları şöyle: Kırıkhan'daydık, yoğun yıkımın yaşandığı bir yer. Şu an Hatay'dayız. 23 gün geçti, acılarımız hala ilk günkü gibi acı dinmedi, taze. İlk andan itibaren devletimiz tüm imkanlarıyla Hatay'dadır, 11 ilimizdedir. Seferberlik anlayışıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Hatay’ımızda şehrin kanaat önderleriyle bir araya geldik. Bu işleri yapacak arkadaşlarımız da bizlerle beraberdi. Zemin olarak sağlam, güvenli alanlarla yerleşim süreçlerini başlatacağız. Şehrin meclis binasını, tüm tarihi binalarını içine alacak ve bu alanlarla birlikte Asi Nehri'ni, tüm doğa güzellikleri, şehrin kültürünü koruyacak anlayışla, Hataylı kardeşlerimizin kültürel değerlerini içine alacak bir anlayışla master plan çalışmasına başladık. 202 BİNA ACİL YIKILACAK VE AĞIR HASARLI Depremin ilk anından itibaren 85 milyon tek yürek oldu, Deprem yaşanan 11 ilimiz için çalışmalarını yürüttü, yardımlarını yaptı. Buradaki sağlam yerler inşa edilene kadar da hep birlikte çalışacağız. Hasar tespit çalışmalarımız sahada fiilen devam etmekte. Hem Antakya merkezde hem Kırıkhan'da hem Defne'de hem Samandağ ilçemizde hasar tespit çalışmalarında daha önce tespit edilen binalar bir kez daha incelenecek. Yeni hasar tespite göre ilanlarımızı gerçekleştireceğiz. 1 milyon 520 bin bina incelendi. 202 bin binanın acil yıkılacak olduğunun tespitini yaptık. Hatay’ımızda 60 bin binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespitini yaptık. "AY SONUNDA SÖZLEŞMELER TAMAMLANACAK" Asrın felaketi dediğimiz Kahramanmaraş merkezli depremde 14 milyon insanımızı derinden sarsan depremde yeni inşa çalışmalarının da daha önceki afetlerde olduğu gibi, aynı anlayışla çalışmalarımızı yapacağız. Bu kapsamda birçok üniversitemizle ortak çalışmalar yürütüyoruz. En doğru yerleşim alanlarını, en doğru zeminde en doğru yapı tekniğine göre süreci yönetiyor olacağız. Bu ay sonuna kadar sözleşmelerimizi tamamlayacağız ve ardından da etap etap konutlarımızın yapımını yürütüyor olacağız. Nurdağı'nda 456, Kilis'te 645, Adıyaman'da 297 yuvamızın sözleşmeleri imzalanmış yapımları başlanmıştır. 2 bin 507 yeni yuvamızın daha sözleşmelerini tamamladık, yapım aşamasına geçtik. 2 bin 312 konutumuzun sözleşme süreci başlamıştır. Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Şanlıurfa'da 2663 konutumuzun ihale süreçleri devam etmektedir. Şubat ayında 14 bin 500 konutun yapımına başlamış olacağız. Niyetimiz önümüzdeki Nisan-Mayıs ayları içinde konut sözleşmelerimizi, ihaleleri gerçekleştirmek. Bakan Akar'ın konuşmasından öne çıkanlar... "İLK ANDAN İTİBAREN SEFERBER OLDUK" Burada büyük bir felaketle karşılaştık. İlk günden itibaren tüm devletimiz tek yürek olarak bu mücadeleye başladılar. İşimiz bitmedi, önümüzde daha çok işler olduğunun da farkındayız. Çalışmaların yapılması sırasında Mehmetçik de ilk andan itibaren seferber oldu. İlk andan itibaren büyük bir azimle, fedakarlıkla çalıştı, çalışmalarını da sürdürüyor. Toplam 57 taburla, Kıbrıs dahil bulabildiğimiz ne varsa personelimizin intikali için gayret gösterdik. En önemli konu arama-kurtarmaydı. Birçok vatandaşımızın enkazlardan sağ olarak çıkarılmasında yardımcı oldular. TSK olarak neyimiz var neyimiz yok ilk andan itibaren vatandaşlarımızın yaralarının sarılması için çalıştık. Banyo, tuvalet gibi ihtiyaçların karşılanması için elimizdeki ihtiyaçların hepsini kullandığımızı belirtmek istiyorum. Gençlerimizin eğitimine olabildiğinde katkı sağlamak için gayret gösteriyoruz. "GÖNÜLLÜ DÖNDÜLER" Kahramanmaraş'ta açtığımız sahra hastanemiz de vatandaşlarımıza hizmet sağlıyor. Sosyal tesisleri de açmak suretiyle vatandaşlarımızı müsaade ettik. Hiçbir şekilde Suriye tarafından Türkiye'ye doğru herhangi bir göç olmamıştır. Bunlar gerçekleri yansıtmıyor. Türkiye'ye yerleşmiş Suriyeli kardeşlerimizden yakınını kaybedenlerden kendi vatanına dönmek isteyenlerden 40-50 bini kendi ülkelerine gönüllü olarak döndüler. Bizim milletimizin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gördük. Devletimiz ayakta, bütün bakanlıklarımız... Bu normalleşmeyi sağlamaya yöneldik şimdi. Durumun aciliyetinin ve öneminin farkındayız. Bu yaraları biz saracağız, kimsenin şüphesi olmasın. Karamsarlığa yer yok, tek yürek olarak inşallah bu felaketinden de üstesinden geleceğiz. İnşallah bunları da hep birlikte çalışmak suretiyle üstesinden geleceğiz. Bütün milletimizin başı sağolsun.

11 ay önce

Türkiye’nin göçmen politikası! İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Hedef bir milyon geri dönüş. Onurlu, güvenli geri dönüş

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhur İttifakı'nın Meclis çoğunluğunu elde ettiği 14 Mayıs seçimleri ve 28 Mayıs'ta yapılacak ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin TGRT Haber canlı yayınında önemli değerlendirmelerde bulundu.

1 2