06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Ukrayna dönüşü Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kritik mesajlar: Görüşmede bende bu umut doğdu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere hem ziyaretini değerlendirdi, hem de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna ziyareti ile ilgili olarak şunları söyledi: "Öncelikle idrak ettiğimiz Leyle-i Regaip’in bizler için, alem-i İslam için hayırlara, sulha, sükûna vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Ukrayna’ya gerçekleştirdiğim resmi ziyaret çerçevesinde temaslarımızı tamamladık. 2011 yılında ihdas ettiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızın 10’uncusunu icra ettik. Değerli Dostum Devlet Başkanı Sayın Zelenski’yle gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Konsey Toplantımızda Ukrayna’yla mevcut iş birliğimizi; askeri, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel bütün bu alanlardaki gelişmeleri ele alma fırsatımız oldu. HEDEF 10 MİLYAR DOLAR Stratejik ortaklığımızda son yıllarda kat edilen mesafeye baktığımız zaman geldiğimiz noktada Ukrayna’yla ticaret hacmimiz 2021 yılı itibariyle 7,5 milyar dolar düzeyine ulaştı. Şimdi hedef 10 milyar dolar. 10 milyar dolar hedefine de inşallah ulaşacağız. Ukrayna ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin de 30. yıl dönümüne tekabül eden ziyaretimizi, imzaladığımız 8 anlaşmayla taçlandırdık. Müzakereleri 11 yıldır süren özellikle Serbest Ticaret Anlaşması çok çok önemli ve anlamlıydı. Toplantı vesilesiyle ayrıca farklı birçok konuyu da ele alma imkânımız oldu. Konseyimizin bir sonraki toplantısının Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye’de tertiplenmesini kararlaştırdık. Ziyaretimiz münasebetiyle Ukrayna’nın egemenliğine, siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne olan desteğimizi bir kez daha vurguladık. Maalesef Ukrayna ile Rusya ilişkilerinde gerilim gittikçe artıyor. Tansiyonun düşürülmesi için gereken katkıyı vermeye hazır olduğumuzu Sayın Zelenski’ye özellikle belirttik. Kendileri de “Bu tür bir adımda, üzerime ne düşünüyorsa, bunu yapmaya hazırım. Bana telefon açtığınız anda hemen ertesi gün, iki gün sonra, ne derseniz, nereye diyorsanız ben oraya çıkar gelirim” dedi. Bu konuda liderler seviyesinde bir zirveye veya teknik düzeyde görüşmelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu kendilerine ifade ettik. Uluslararası basının da Ukrayna-Rusya arasındaki meseleyi büyütmesinin faydadan daha çok zarar getireceğine inandığımı dile getirdim. Bu süreçte suhuletle, özellikle kılı kırk yaran bir hassasiyetle davranılması büyük önem arz ediyor. İkili sorunların Avrupa Atlantik Güvenlik Müzakerelerinin bir unsuru haline dönüştürülmesi, her iki kulvarın da tıkanmasına yol açıyor. Halbuki iki boyut, birbirinden ayrı olarak değerlendirilirse ve kendi dinamikleri içerisinde ele alınırsa çözüm şansı daha da artacaktır. Ziyaretim vesilesiyle Kırım Tatar soydaşlarımızın durumunu da gerek Sayın Zelenski’yle gerek soydaşlarımızla ayrıca görüştüm. Tabi Kırım Tatarları için burada konut yapımıyla alakalı bizim daha önceden verilmiş bir sözümüz var. Kiev’de yapacağımız konutlarla beraber kendilerine bir de cami sözümüz var. Bunlarla ilgili proje çalışmaları bitmek üzere. İnşallah TOKİ ile bu adımı atacağız ve süratle bunu da gerçekleştireceğiz. Stratejik ortağımız Ukrayna’yla her düzeyde karşılıklı yoğun temas ve istişarelerimizi sürdüreceğiz. Türkiye-Ukrayna iş birliğinin tüm bölgenin barışına ve refahına katkı sağlayacağı aşikardır. Ukrayna’da yaptığımız görüşmelerin ve imzaladığımız anlaşmaların hayırlara vesile olmasını diliyorum. Ziyaret sırasında bana refakat eden tüm bakan arkadaşlarıma, bürokrat ve teknokrat arkadaşlarıma da özellikle teşekkür ediyorum." Daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: SORU: Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan gerilimde, uluslararası basının bir kısmının, aynı zamanda ABD ve İngiltere’nin başını çektiği devletlerin gerilimin tırmanması ya da tansiyonun yükseltilmesi yönündeki açıklamalarını, yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir defa şunu çok açık ve net söylemem lazım; bu süreç içerisinde dikkat edilirse Batı maalesef şu ana kadar bu işin çözümünde katkı diye bir şey sağlamadı. Sadece adeta çomak sokuyorlar diyebilirim. Böyle bir durum var ortada. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin’le olan görüşmeyi çok önemsiyorum. Zira Zelenski’yle olan görüşmede, zaten bu konularla ilgili bir mutabakatımız olduğunu gördüm. Çünkü şu anda Avrupa’da bu işi çözmeye yönelik olarak lider noktasında ciddi sıkıntı var. Bundan önce bakıyorsunuz bir Merkel icabında çıkıyordu, hakikaten çözüm için elinde anahtar bulundurabiliyordu. Ama bunun dışında şu anda böyle bir lider de kalmadı. Diğerlerinin ismini zaten vermeye gerek yok. ABD ile ilgili duruma da baktığımızda, Biden da şu an itibariyle bu sürece henüz olumlu yaklaşım sergileyemedi. Dışişleri Bakanlarının yaptıkları görüşmelerde de neticeye yönelik bir gelişme henüz kaydedilemedi. Bunu zaten kendilerinde de açık net görüyoruz. Temennimiz odur ki Sayın Putin’le yapacağımız görüşmeden sonra eğer arabulucu bir sıfat bize yüklenirse, bu sıfatla bu işin içine girmeyi kabulleniriz ve üzerimize düşen görevi de inşallah yapmaya çalışırız. Bu arada İlham Aliyev’in Ukrayna’ya bir ziyareti oldu. Bunun dışında Boris Johnson’ın aynı şekilde buraya bir ziyareti oldu. Bu ziyaretleri biz daha sonra derleyip toparlamak, buna göre de bir adım atmak istiyoruz. Sayın İlham Aliyev kardeşimizle bu ziyaretinden sonra bazı görüşmelerimiz oldu. Bütün mesele, bir şey beklemeden bu işin çözümüne yönelik ne yapılabileceğinin gayreti içinde olmak. RUSYA'NIN UKRAYNA SINIRINDAKİ ASKERİ HAREKETLİLİĞİ SORU: Zelenski ve Putin henüz bir araya gelmedi bu konuyu görüşmek için. Bu tür bir görüşmenin ABD ve NATO’nun gözetimi altında yapılması da pek olası değil. Türkiye iki lideri bir araya getirebilecek mi? Rusya gerçekten Ukrayna’ya girebilir mi? Rusya’nın sınırdaki askeri hareketliliğini nasıl yorumluyorsunuz? Davetimizle ilgili Sayın Putin’in Çin’den döndükten sonra Türkiye ziyaretini gerçekleştireceği yönünde olumlu bir dönüş oldu. Şimdi tarihi kararlaştıracağız. Sonra da Sayın Putin ile Sayın Zelenski’yi üst düzeyde bir araya getirmek üzere inşallah bu toplantıyı yapalım istiyoruz. Sayın Zelenski’yle olan mutabakatımız bu istikamette. Bunu alt düzeylere indirmeden inşallah üst düzeyde gerçekleştirebilirsek, buradan alacağımız neticenin bölgede yeni bir oluşuma fırsat vereceğine inanıyorum. Zelenski’yle olan görüşmede bende bu umut doğdu. İnşallah sonu da hayır olur. PUTİN'LE OLAN GÖRÜŞMEYİ ÇOK ÖNEMSİYORUM SORU: Ukrayna medyasında sizin ziyaretinizin Boris Johnson’ın ziyaretinden daha fazla yankı bulduğunu görüyoruz. Bu Ukrayna’nın Türkiye’ye verdiği önemin de bir göstergesi. Putin belli bir yığınak yaptı. Masaya da güçlü oturmak ve bu yığınağın da boşa çıkmaması adına Putin’in Türkiye ziyareti öncesi bir girişimi olabilir mi? Böyle bir ihtimal söz konusu mu sizce? Olursa Türkiye geldiğinde, masaya oturduğunda o görüşmenin niteliği nasıl olur? Ben bardağın boş tarafından bakmak istemiyorum, dolu tarafından bakalım istiyorum. Bizim, Sayın Putin’le olan görüşmemizin ikili mi yoksa Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde mi olacağını o takvimi belirlemede konuşacağız. Eğer Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde bunu yapalım derlerse, o zaman o çerçeve içerisinde yapacağız. Yani Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı için bir araya geleceğiz ama bu arada nasıl Ukrayna’da heyetler arası görüşmemizi yaptıysak, aynı şekilde yine Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızı gerçekleştirme, diğer taraftan da Sayın Putin’le özellikle Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntıyı aşmaya yönelik ikili görüşmemizi yapma fırsatı da doğmuş olacak. Çünkü bizim Rusya’yla şu anda ciddi manada ikili münasebetlerimiz var. Bu münasebetler sıradan değil. Bunun için atılacak adımlar da önem arz ediyor. O bakımdan Sayın Putin’le olan görüşmeyi çok çok önemsiyorum. İşin tabi Ukrayna’yla olan boyutu çok daha büyük önem arz ediyor. Zira dünyanın gözü şu anda burada; “acaba Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntı nereye varacak?” diye. Tabi olayın en önemli yanı malum Donbas. Donbas konusundaki gelişmeler, sınır boylarındaki gelişmeler; bunların hepsi şu an itibariyle dünyanın bakışını da buraya yöneltmiş durumda. Temennim odur ki bu bölge barıştan, sulhtan ayrılmasın. Bunun için de bu mücadelemizi sürdürüyoruz. DOĞAL GAZIN SIFIRLANMASI GİBİ BİR ŞEY SÖZKONUSU DEĞİL SORU: Diğer taraftan Doğu Akdeniz’de önemli bir gelişme oldu. ABD EastMed projesinden desteğini çekti. Geriye İsrail gazı için tek yol da Türkiye kalıyor gibi gözüküyor. Doğu Akdeniz de dünyanın gözünün uzunca bir süredir üzerinde olduğu bir nokta ve bizim için çok önemli gelişmeler oluyor burada. Ayrıca Türkiye olarak Mısır, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle de bir taraftan normalleşme emareleri görüyoruz. Bunlar Türkiye için nasıl bir sürece işaret ediyor gelecek için? Tabi bu çalışmalar böyle basit rakamlar değil, çok ciddi rakamlar. Şimdi burada da bana göre ABD beklediğini bulamadığı için ve bu işi mali noktada ekonomik bulmadığı için, buradan çekilmek durumunda kaldı. Yoksa ekonomik neticeyi bulmuş olsa ABD buradan çekilmezdi. Biz ise bölgede ne diyoruz? Burada Kuzey Kıbrıs’taki Türklerin hakları var. Bu haklar için de biz adımlar atıyoruz. Bizim şu anda 3 tane sondaj gemimiz var, 4’üncüyü aldık. 2 tane de sismik araştırma gemimiz var. Bunların şu anda çalışma alanlarını belirledik. İşte bir kısmı Karadeniz’de çalışıyor, bir kısmı da bundan böyle Akdeniz’de çalışmalarını sürdürecek. Tabi kendi gemilerimiz olması hasebiyle bunlar bizim maliyetlerimizi ciddi manada düşürüyor. İnşallah bunlarla beraber, hele hele şimdi bu Sakarya Gaz Sahası ve o bölgelerde attığımız adımlarda ve yaptığımız sondaj çalışmalarında neticeleri almaya başladığımız andan itibaren bir defa doğal gazı halkımıza mal etmemiz çok daha farklı olacak. Aynı şekilde geleceği görmede bundan böyle bizim gücümüz çok daha artacak. Son dönemlerde bazıları diyor ki “Doğal gaz artık sıfırı tüketiyor, doğal gazda durum şöyle kötü, böyle kötü.” Doğal gazın sıfırlanması, sıfırı tüketmesi gibi bir şey kesinlikle söz konusu değil. İran’da bir arıza sebebiyle ufak bir sıkıntı oldu. O ayrı bir konu ama bu bizim doğalgazımızın tükenmesi anlamına gelmiyor. Bizim bir defa Tuz Gölü’nün altında doğalgaz depolama alanlarımız var. Silivri’de yine aynı şekilde doğalgaz depolama alanlarımız var. Bir de bunun yanında Azerbaycan’dan geliş devam ediyor. Bunun yanında yine aynı şekilde Rusya’dan doğalgazımız geliyor. Durum böyleyken kalkıp da vatandaşı, milleti bu konuda heyecanlandırmanın bir anlamı yok. Bizim buradaki yaklaşımımız nedir? Biz doğalgazımızı tasarruflu kullandık. Ne yaptık? Mesela en azından sanayiye doğalgaz verme olayını azalttık. Dedik ki kesinlikle konutlara kesinti yaşatmayacağız, konutlarımıza doğalgazı vermeye devam edeceğiz. Ve programımızı aynı şekilde uyguladık. Bu arada ben İran Cumhurbaşkanı ile görüşmemi yaptım. Aynı şekilde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızın Yardımcısını, BOTAŞ’ın yetkililerini İran’a gönderdik. Onlar da orada görüşmelerini yaptılar. Sayın Cumhurbaşkanı “Bize 10-15 gün müsaade ederseniz, biz bu işi toparlarız” dedi. Gerçekten de 15 gün içerisinde falan iş toparlandı ve yeniden normal akışa geçti. Şu anda biz mesela Irak olayını da gündemimize aldık. Onu düşünüyoruz. Irak’tan da belki doğalgaz noktasında Türkiye’ye bir arz olabilir. O da olursa zaten daha da farklı olacak. Ama bizim şu anda Türkiye olarak doğalgazda herhangi bir sıkıntımız yok. Türkiye’nin böyle bir sıkıntısı yokken bunu varmış gibi göstermek, milletimizi bu kış mevsimi içerisinde psikolojik olarak olumsuz etkilemekten başka bir işe yaramaz. SORU: İsrail gazı da geldiği zaman, İsrail gazı da Türkiye’den geçecekse belki bir alternatif oluşturacak mı? İsrail’le, Sayın Herzog’la bu konuyu da görüşeceğiz. Sayın Başbakan’la aynı şekilde yine bu konu görüşülecek. Biz, İsrail’le bu noktada geçmişte zaten yolumuzu açmıştık. Biz, İsrail doğal gazını ülkemizde kullanırız, kullanmanın ötesinde Avrupa’ya geçişi için de müşterek bir çalışmanın içerisine gireriz. Şimdi Sayın Herzog’la da inşallah Türkiye ziyaretinde bu konular bizim gündemimizde olacak. VATANDAŞI ZORA SOKACAK FİYAT UYGULAMASINI YAPMAYIZ SORU: Tüm dünyada enerji maliyetlerinin artmasının bizde de özellikle elektrik ve doğal gaz faturalarına bir yansıması oldu. Siz de vatandaştan gelen talep doğrultusunda elektrik fatura tarifelerinde kilovat oranını değiştirdiniz. Acaba vatandaşa, küçük esnafa yansıyacak yeni bir düzenleme olabilir mi? Doğal gazda da benzer bir düzenleme olabilir mi? Biz doğal gazda ve elektrikte zaten bu süreç içerisinde ciddi manada sübvansiyon yaptık. Avrupa ile mukayese edilmeyecek derecede bir sübvanse yaptık. Şu an Avrupa’nın en ucuz doğal gazı bizde. Geçen yıl elektrik faturalarında yüzde 50, doğal gaz faturalarında yüzde 75 oranında devlet olarak sübvansiyon sağladık. Tarifelere yansıtılmayan toplam sübvansiyon tutarı 100 milyar lirayı buldu. 2022 yılında da doğal gazın 4’te 3’ü hala sübvanse ediliyor. Dünya enerji noktasında büyük bir darboğazda. Biz bu darboğazı öngördük ve güçlü, sosyal devlet mantığıyla tedbirlerimizi aldık. Kademeli tarife de Türkiye’deki hanelerin ortalama elektrik tüketimleri hesaplanarak 150 kilovatsaat olarak belirlenmişti. Gelen talepler üzerine birinci kademe aylık 210 kilovatsaate çıkarıldı. Bundan sonraki süreçte de biz vatandaşımızı dara, zora sokacak bir fiyat uygulamasını yapmayız. SORU: Irak’tan gelecek gaz, Irak’ın kuzeyinden mi olacak? Neçirvan Barzani ile görüştünüz geçenlerde. Merkezi yönetim değil herhâlde, Kuzey Irak değil mi? Neçirvan Barzani, Irak’ın kuzeyinde de olsa biz onunla Irak’ın merkezini de konuşabiliriz ve konuştuk. Neçirvan Barzani’yle olan dostluğumuz bizim çok çok farklıdır ve aramızdaki hukuk ileri derecededir. O da bu konuda elinden geleni yapacağını, döner dönmez merkezi yönetimle olsun, ilgililerle olsun konuyu görüşeceğini söyledi. İnşallah Irak doğal gazıyla ilgili de anlaşmalarımızı yapıp, oradan kazan-kazan esasına göre hem onlar kazanacak hem de biz kazanmış olacağız. TERÖR ÖRGÜTÜ DEAŞ'IN LİDERİNİN ÖLDÜRÜLMESİ SORU: ABD, DEAŞ terör örgütü lideri Kureyşi’nin öldürüldüğünü duyurdu. Türkiye sınırına çok yakın bir noktada bu operasyonu yaptılar. İdlib olması hasebiyle, acaba Türk askeri varlığının olduğu noktalara yakın bir yerde miydi? Bu operasyon öncesi ABD ile bir irtibat oldu mu, bilgi paylaştılar mı? Türkiye uluslararası barış ve istikrarın temini yolunda DEAŞ terör örgütü ve onun temsil ettiği çarpık zihniyetle mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Bu kapsamda uluslararası çabalara yaptığımız aktif katkılar var. Ayrıca gerek yurtiçinde gerek sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz operasyonlar ve aldığımız önleyici tedbirlerle DEAŞ terör örgütünün geriletilmesinde çok önemli roller üstlendik. Ülkemiz, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun etkin bir üyesi olarak da terör örgütüyle mücadelede uluslararası çabalara aktif katkı sağlamaya devam edecektir. Öte yandan, uluslararası barış ve güvenliğin temini için tüm terör örgütleriyle ayrım yapılmaksızın mücadele edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

2 yıl önce

Putin-Macron görüşmesi! Putin rest çekti: Ukrayna NATO'ya girerse savaş çıkar

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron "Rusya'nın güvenlik garantileri ve Ukrayna krizi" konularını Moskova'da görüştü. Putin ve Macron Kremlin Sarayı'nda bir araya geldi. 5 saatten fazla süren görüşmenin ardından her iki lider ortak basın toplantısında konuştu. Görüşmenin anlamlı ve faydalı geçtiğini belirten Putin, Macron ile Rusya'nın ABD ve NATO'ya önerdiği güvenlik garantileri meselesi hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. NATO'nun doğuya genişlememesi, 1997'deki sınırlarına geri dönmesi ve Rusya sınırlarına silah yerleştirilmemesi tekliflerinin ABD ve NATO tarafından görmezden gelindiğini kaydeden Putin, "Diğer şeylerin yanında şunu göz ardı edemeyiz: NATO 2019'daki askeri stratejisinde Rusya'yı doğrudan ana güvenlik tehdidi ve düşman olarak adlandırdı. NATO bizi düşman olarak belirledi." ifadelerini kullandı. "NATO, RUSYA'YA DERS VERMEYE ÇALIŞIYOR" NATO'nun askeri altyapılarını Rusya sınırlarına yaklaştırdığını vurgulayan Putin, NATO ve üye devletlerinin Rus silahlı kuvvetlerini nereye ve nasıl konuşlandırılacağı konusunda "ders vermeye çalıştığını" söyledi. Rusya'nın NATO'ya değil, NATO'nun Rusya'ya doğru ilerlediğini savunan Putin, bu yüzden ülkesinin saldırgan davrandığını söylemenin mantıksız olduğuna işaret etti. Rus askeri birliklerin Rusya toprakları içerisindeki hareketinin komşu ülkelere hangi gerekçe ile tehdit olduğunu 'anlaşılmaz' bulduğunu vurgulayan Putin, bu durumun Moskova'ya karşı düşmanca bir politika izlemek için kullanıldığını dile getirdi. Putin, "NATO üyesi ülkelerin kendisi Ukrayna'yı modern silahlarla doldurmaya, Ukrayna ordusunun modernizasyonu için önemli mali kaynaklar ayırmaya ve askeri uzmanlar, eğitmenler göndermeye devam ediyor." şeklinde konuştu. "UKRAYNA NATO'YA GİRERSE RUSYA İLE NATO ARASINDA SAVAŞ ÇIKAR" Ukrayna'nın NATO'ya alınması halinde savaş çıkacağına işaret eden Putin, Fransa dahil Avrupa ülkelerinin Kırım'ı Ukrayna'nın parçası olarak saydığını, Moskova'nın ise Kırım'ı Rusya'nın saydığını hatırlattı. Putin konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ukrayna'nın doktrin belgelerinde Rusya 'düşman' olarak tanımlanıyor ve Kırım'ın askeri yollarla geri alınması belirtiliyor. Öyleyse, Ukrayna'nın NATO üyesi olduğunu tasavvur edin. O zaman Rusya ve NATO arasında askeri çatışma meydana gelecek demektir. Biz NATO ile savaşmak mı istiyoruz? Ya da siz Rusya ile mi savaşmak istiyorsunuz? Fransa'nın Rusya ile savaşmasını ister misiniz?" MİNSK ANLAŞMALARI DIŞINDA ALTERNATİF YOK Mevcut Kiev yönetiminin Minsk anlaşmalarını feshetmek için bir yol izlediği kanaatini taşıdığını bildiren Putin, bu anlaşmaların dışında bir alternatif olmadığını vurguladı. Kiev yönetiminin Donetsk ve Lugansk ile doğrudan diyalog yoluyla ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması yönündeki barış imkanlarının tamamını yok saydığını söyleyen Putin, Macron'un bu konuları Kiev ziyaretinde detaylı bir şekilde ele almayı umduğunu dile getirdi ve ziyaret sonrası tekrar telefonda Macron ile görüşeceklerini aktardı. Putin, Macron'un bir dizi fikirlerinin Ukrayna konusunda atılacak adımlar için olumlu olduğunu kaydetti. ABD ve NATO ile güvenlik garantileri konusunda diyaloğun sona ermediğine dikkati çeken Putin, bu husustaki önerilerine yanıt alamadıklarını hatırlattı. Rusya'nın ABD ve NATO'ya güvenlik garantileri konusunda gönderdiği cevaba karşı cevap hazırladıklarını bildiren Putin, "Şimdi kendi vizyonumuzla bir cevap hazırlıyoruz. Cevabı Washington ve Brüksel'e göndereceğiz." ifadelerini kullandı. Ayrıca Ukrayna'nın eski Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko'nun ülkesinde suçlu olarak yargılandığını anımsatan Putin, Poroşenko'ya Rusya'ya siyasi sığınmacı olarak gelmesi önerisinde bulundu. MACRON: "RUSYA VE AVRUPA BİRLİKTE GÜVENLİK DÜZENİ İNŞA ETME İRADESİ GÖSTERMELİ" Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise Rusya ve Avrupa'nın güvenlik garantileri konusunda birlikte çalışması gerektiğini belirterek, "Avrupa'da yeni bir güvenlik düzeni inşa etmek ve istikrar için güvenlik garantileri üzerinde çalışmaya hazır olduğumuz iradesini birlikte göstermeliyiz. Bu, egemen devletler olarak birlikte inşa ettiğimiz temele dayanmalıdır." ifadelerini kullandı. Bölgede istikrarı sağlayacak yeni mekanizmalar inşa etmek gerektiğini vurgulayan Macron, "Ancak bu, son 30 yılın anlaşmaları ve temel ilkeleri revize ederek veya temel Avrupa haklarını sınırlandırarak inşa edilemez" dedi. Rusya ve Avrupa Birliği'nin (AB) gerilimin azalması ve durumun istikrara kavuşmasına yönelik somut önlemler konusunda anlaşması gerektiğine dikkati çeken Macron, Rusya'nın ve Avrupa ülkelerinin kaos istemeyeceğini vurguladı. Ukrayna'daki gerilimi AB ve Rusya'nın çözüme kavuşturması gerektiğini belirten Macron, Minsk anlaşmalarının tam uygulanması ve Donbas'taki ihtilafın çözümü için Normandiya formatı çerçevesinde çalışmaların sürdüğünü hatırlattı. "UKRAYNA MESELESİ ANCAK SİYASİ OLARAK ÇÖZÜLEBİLİR" Minsk anlaşmalarının Ukrayna'daki krizin çözümünde ilerleme sağlamaya neden olacağını, bunu Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'e de söyleyeceğini bildiren Macron, "Ukrayna meselesinin çözümü ancak siyasi olabilir ve bu çözümün temeli Minsk anlaşmalarıdır." dedi. Zelenskiy'in Ukrayna sınırları yakınındaki 125 bin kişilik Rus askeri birlikleri konusunda "gergin" olduğunu da aktaran Macron, Zelenskiy'in buna rağmen "soğukkanlı" davrandığını ve bunun memnuniyetle karşılanması gerektiğinin altını çizdi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) içinde halihazırda sahip oldukları gelişmeleri göz önünde bulundurarak Avrupa'da güvenlik ve istikrarı tesis edebileceklerine emin olduklarını söyleyen Macron, "Ama aynı zamanda yeni çözümler de üretmemiz gerekiyor, bunlar belki de daha yenilikçi olmalı." dedi. Macron, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun ülkeye nükleer silahlar yerleştirebileceği yönündeki sözleri ve bu ülkedeki anayasa değişikliği konusunda rahatsız olduğunu, ancak Putin'in kendisini bu konuda teskin ettiğini dile getirdi.

2 yıl önce

Putin ve Macron’un mesafeli görüşmesi dünya basınında nasıl yankılandı?: “Senin tarafında havalar nasıl?”

Söz konusu görüşme tüm gazetelerin manşetlerine yansıdı. New York Post gazetesi, uzun bir masanın iki ucunda 5 saat süren görüşmeye ilişkin haberini 'Senin tarafında havalar nasıl?' sözlerini kullanırken Fransız basın bile dalga geçti. Ukrayna'nın doğusunda yaşanan kriz devam ederken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Rusya'nın başkenti Moskova'daki Kremlin Sarayı'nda bir araya geldi. Toplantı öncesinde Kremlin Sözcüsü Dimitry Peskov, "Ukrayna konusunu çözümü için önemli bir adım fakat büyük atılımlar beklemiyoruz. Durum, tek bir toplantıda belirleyici atılımlar beklemek için çok karışık" açıklaması yapmıştı. Tüm dünyanın gözlerinin çevrildiği zirveye Putin'in Macron'u karşıladığı o anlar damga vurdu. Putin'in Macron'u eli cebinde karşılaması sosyal medyada gündem oldu. Uluslararası basında geniş yankı bulan bu görüntüler Macron'un küçümsendiği yorumlarını beraberinde getirdi. UZAK MESAFE DİPLOMASİSİ Putin ve Macron zirvesinindeki dev masa da çok konuşulanlar arasındaydı. Putin'in Macron ile gerçekleştirdiği görüşmede sıra dışı mesafe Putin'in Batı'ya verdiği üstü kapalı mesajlardan biri olarak yorumlandı. HALA ARALARINDA KİLOMETRELER VAR İngiliz Daily Mail gazetesinde yer alan haber ise: 'Hala aralarında kilometreler var' başlığı ile verildi. 'SENİN TARAFINDA HAVA NASIL?' New York Post gazetesi, uzun bir masanın iki ucunda 5 saat süren görüşmeye ilişkin haberini 'Senin tarafında havalar nasıl?' sözleri ile başlattı. "RUS USULÜ DİYALOG" Fransız gazetesi Liberation Putin'in uzun masa görüşmesini "Rus usulü diyalog" manşetiyle birinci sayfasına taşıdı. "ELYSEE SARAYI'NDAN KATILSAYDI" Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Putin arasındaki mesafe, Fransa'da "Macron görüşmeye Elysee Sarayı'ndan katılsaydı" şeklinde esprilere konu oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un sosyal medya hesabından görüşmeye ilişkin paylaşılan fotoğrafta masanın gözükmemesinin bilerek yapıldığına dair yorumlar yapıldı. MACRON'UN ELİNİ SIKMADI! İki lider arasındaki soğuk rüzgar basın toplantısına da yansındı. Toplantı bitiminde ise Macron'un elini sıkmayan Putin, Macron ile birlikte basın mensuplarına poz vermedi. MACRON'UN ŞAŞKINLIĞI Görüşme sonrası Putin direkt olarak kapıya ynelince Macron'un yaşadığı şaşkınlık kameralara yansıdı. Fransız basını Macron'un Putin'den 'Sayın' diyerek bahsederken Eus liderin Macron'a 'Sen' demesi ise tepki ile karşılandı. GÖRÜŞME'DE NELER KONUŞULDU? Görüşmenin anlamlı ve faydalı geçtiğini belirten Putin, Macron ile Rusya'nın ABD ve NATO'ya önerdiği güvenlik garantileri meselesi hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. NATO'nun doğuya genişlememesi, 1997'deki sınırlarına geri dönmesi ve Rusya sınırlarına silah yerleştirilmemesi tekliflerinin ABD ve NATO tarafından görmezden gelindiğini kaydeden Putin, "Diğer şeylerin yanında şunu göz ardı edemeyiz: NATO 2019'daki askeri stratejisinde Rusya'yı doğrudan ana güvenlik tehdidi ve düşman olarak adlandırdı. NATO bizi düşman olarak belirledi." ifadelerini kullandı. "NATO, RUSYA'YA DERS VERMEYE ÇALIŞIYOR" NATO'nun askeri altyapılarını Rusya sınırlarına yaklaştırdığını vurgulayan Putin, NATO ve üye devletlerinin Rus silahlı kuvvetlerini nereye ve nasıl konuşlandırılacağı konusunda "ders vermeye çalıştığını" söyledi. Rusya'nın NATO'ya değil, NATO'nun Rusya'ya doğru ilerlediğini savunan Putin, bu yüzden ülkesinin saldırgan davrandığını söylemenin mantıksız olduğuna işaret etti. Rus askeri birliklerin Rusya toprakları içerisindeki hareketinin komşu ülkelere hangi gerekçe ile tehdit olduğunu 'anlaşılmaz' bulduğunu vurgulayan Putin, bu durumun Moskova'ya karşı düşmanca bir politika izlemek için kullanıldığını dile getirdi. Putin, "NATO üyesi ülkelerin kendisi Ukrayna'yı modern silahlarla doldurmaya, Ukrayna ordusunun modernizasyonu için önemli mali kaynaklar ayırmaya ve askeri uzmanlar, eğitmenler göndermeye devam ediyor." şeklinde konuştu. "UKRAYNA NATO'YA GİRERSE RUSYA İLE NATO ARASINDA SAVAŞ ÇIKAR" Ukrayna'nın NATO'ya alınması halinde savaş çıkacağına işaret eden Putin, Fransa dahil Avrupa ülkelerinin Kırım'ı Ukrayna'nın parçası olarak saydığını, Moskova'nın ise Kırım'ı Rusya'nın saydığını hatırlattı. Putin konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ukrayna'nın doktrin belgelerinde Rusya 'düşman' olarak tanımlanıyor ve Kırım'ın askeri yollarla geri alınması belirtiliyor. Öyleyse, Ukrayna'nın NATO üyesi olduğunu tasavvur edin. O zaman Rusya ve NATO arasında askeri çatışma meydana gelecek demektir. Biz NATO ile savaşmak mı istiyoruz? Ya da siz Rusya ile mi savaşmak istiyorsunuz? Fransa'nın Rusya ile savaşmasını ister misiniz?" MACRON: "RUSYA VE AVRUPA BİRLİKTE GÜVENLİK DÜZENİ İNŞA ETME İRADESİ GÖSTERMELİ" Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise Rusya ve Avrupa'nın güvenlik garantileri konusunda birlikte çalışması gerektiğini belirterek, "Avrupa'da yeni bir güvenlik düzeni inşa etmek ve istikrar için güvenlik garantileri üzerinde çalışmaya hazır olduğumuz iradesini birlikte göstermeliyiz. Bu, egemen devletler olarak birlikte inşa ettiğimiz temele dayanmalıdır." ifadelerini kullandı. Bölgede istikrarı sağlayacak yeni mekanizmalar inşa etmek gerektiğini vurgulayan Macron, "Ancak bu, son 30 yılın anlaşmaları ve temel ilkeleri revize ederek veya temel Avrupa haklarını sınırlandırarak inşa edilemez" dedi. Rusya ve Avrupa Birliği'nin (AB) gerilimin azalması ve durumun istikrara kavuşmasına yönelik somut önlemler konusunda anlaşması gerektiğine dikkati çeken Macron, Rusya'nın ve Avrupa ülkelerinin kaos istemeyeceğini vurguladı. Ukrayna'daki gerilimi AB ve Rusya'nın çözüme kavuşturması gerektiğini belirten Macron, Minsk anlaşmalarının tam uygulanması ve Donbas'taki ihtilafın çözümü için Normandiya formatı çerçevesinde çalışmaların sürdüğünü hatırlattı.

2 yıl önce

Rusya Araştırmaları Enstitüsü: "Görüşmede 'uzun masa' kullanılmasının sebebi Macron'un 3 PCR testi isteğini kabul etmeyerek sadece bir test yaptırması."

Rusya Devlet Başkanı Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'u Kremlin sarayında ağırlamıştı. Sosyal medyada ise görüşmenin içeriğinden çok, oturdukları uzun masa alay konusu olmuştu. 3 PCR TESTİ YAPTIRMAYI REDDETTİĞİ İÇİN UZUN MASAYA OTURTULDU İDDİASI Rusya Araştırmaları Enstitüsü kaynaklı iddiaya göre Macron'un o masaya oturtulma sebebi, kritik görüşme öncesi sadece 1 PCR testi yaptırması olduğu iddia edildi. Normalde Kremlin'e göre 3 test yaptırması gerekiyordu. Bu şartı reddettiği için uzun masaya oturtuldu. Rus basını ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a virüslü anlamında "Omacron suşu" lakabını taktı.

2 yıl önce

Kritik Ukrayna görüşmesi: Biden'dan Putin'e 'Birliklerini Ukrayna sınırlarından çek' çağrısı

ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki kritik Ukrayna görüşmesinin sona erdiği bildirildi. Beyaz Saray'dan gönderilen basın notuna göre Biden ile Putin arasındaki telefon görüşmesi ABD Doğu saatiyle 12.06'da (TSİ 20.06) tamamlandı. Görüşmede Biden, Putin'e Rus birliklerini Ukrayna sınırlarından geri çekmesi çağrısında bulundu. Biden, ayrıca Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi halinde ABD ve müttefiklerimizin Rusya'ya hızlı ve ciddi maliyetler yükleyeceğini açıkça belirtti. Bunun yerine gerilimi azaltma ve diplomasiye katılmaya çağırdı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın dünkü "Rusya Ukrayna'da işgale her an başlayabilir." açıklamasının ardından gözler bugün Biden ile Putin arasındaki görüşmeye çevrilmişti. ABD yönetimi, Ukrayna'daki zorunlu olmayan diplomatik personelin ülkeyi terk etmesi talimatını vermiş, ayrıca ülkedeki 160 askerini de geri çekme kararı almıştı.

2 yıl önce

Türkiye-Yunanistan istişari görüşmelerinin 64. turu yapıldı

Dışişleri Bakanlığının Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Türkiye ile Yunanistan arasında İstişari Görüşmelerin 64. turu bugün Atina'da gerçekleştirilmiştir." ifadesine yer verildi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal'ın, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Fragoyannis ile ekonomik ve ticari meselelere yönelik "Pozitif Gündem" diyaloğu çerçevesinde üçüncü çalışma toplantısını Yunanistan'ın başkenti Atina'da dün gerçekleştirdiği bildirilmişti.

2 yıl önce

Türkiye düşmanlarıyla art arda görüşmeler: Ekrem İmamoğlu ile Kati Piri bir araya geldi

Bir dönem Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü olarak görev yapan ve açıklamalarıyla sık sık Türkiye'yi hedef alan Hollandalı siyasetçi Kati Piri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Almanya'nın Münih şehrinde düzenlenen Güvenlik Konferansında bir araya geldi. TÜRKİYE DÜŞMANLARIYLA ART ARDA GÖRÜŞMELER Piri, İmamoğlu için, "Vatandaşlarının demokratik özlemlerini temsil ediyor ve yükselen popülizm ortasında umut işareti" ifadelerini kullandı. İmamoğlu, aynı konferasnta Türkiye karşıtlığıyla bilinen Almanya Gıda ve Tarım Bakanı Cem Özdemir ile de bir araya gelmişti. KATİ PİRİ'NİN TÜRKİYE'Yİ HEDEF ALAN AÇIKLAMALARI 'Türkiye düşmanı' Piri, geçtiğimiz aylarda Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin internet sitesinde yayımlanan makalesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı muhalefetin desteklenmesi çağrısını yapmıştı. Piri, "Dikkatinizi Türkiye'deki demokratik güçleri desteklemeye çevirin" ifadelerini kullanmıştı. Piri, 15 Temmuz sonrası sadece bir tweet atarak darbe girişimini "Trajedi" diye nitelendirmişti. Piri, darbe girişiminin üzerinden 2 ay sonra Türk halkına hata yaptığını itiraf ederek, 15 Temmuz'u anlayamadıklarını söylemişti. Piri, "Bu o gece yeterince iyi anlayamadığımız bir gerçeklikti. Türk halkıyla empati yapmayarak hata yaptık" demişti. Piri, Türk yargısını hedef alan 10 büyükelçiye destek vermiş, attıkları geri adım nedeniyle de rahatsız olmıştu. Bunun "utanç verici bir görüntü" olduğunu belirten Piri, sosyal medya hesabından Osman Kavala'ya özgürlük çağrısında bulunmuştu.

2 yıl önce

Erdoğan ile Zelenski telefon görüşmesi gerçekleştirdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski'yle telefonda görüştü. Zelenski Twitter'dan yapığı açıklamada, "Türkiye'nin düzenli desteği için minnettarız. Rusya Federasyonu'nun devam eden saldırıları ve nükleer terörizmi hakkında kendisini bilgilendirdim. Saldırganlığı bitirmeliyiz" dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 15 16