02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Göçmenlere yönelik ırkçı tutumuyla bilinen Bolu Belediye Başkanı Özcan’dan başörtülü kadına büyük ayıp

Özcan şu ifadeleri kullandı: “Tesettürlü bir hanımefendi geldi yanıma, Tanju bey dedi, bir konu var dedi. Konuşabilir miyiz dedi. Dedim ki hemen Ankara’ya dönmem gerekiyor özel değilse burada anlatabilir misiniz dedim. O kadar çok millet var ki. Söylerim dedi. Sıkıntı yok dedi. “Benim bebeğim olmuyor bana yardımcı olabilir misiniz” dedi. Hanımefendi dedim size nasıl yardımcı olabilir o konuda dedim. Meğer kadıncağız tüp bebek tedavisi görmek istiyormuş. Ama direk konuya böyle girince baktım çevredekiler gülüyor. “Bebeğim olmuyor bana yardımcı olabilir misiniz?”(gülüyor)”

2 yıl önce

İçişleri'nden göçmen kararı: Ankara'daki Suriyeliler kayıtlı illere gönderilecek

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; Ülkemizde bulunan yabancıların ikamet izni, uluslararası koruma ve geçici koruma iş ve işlemlerini düzenleme ile yetkili ve görevli olan Bakanlığımız koordinasyonunda Ankara Valiliği, Göç İdaresi, Jandarma ve Emniyet birimlerimizin katılımlarıyla yapılan değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki kararlar alınmıştır;   1. 2 Eylül 2021 tarihinden geçerli olmak üzere Ankara ili mülki sınırları geçici koruma kaydına kapatılmıştır. 2. Ülkemizin başka illerinde kayıtlı olup fiilen Ankara ilinde ikamet eden geçici koruma statü sahibi Suriyeliler tespit edilerek kayıtlı olduğu illere geri gönderilecek ve kayıtlı oldukları illerde ikamet süreçleri bildirim yükümlülüğü getirilerek takip edilecektir. 3. Ankara ilindeki göç, uyuşturucu ve asayiş olaylarına kaynaklık eden metruk binalar ve bu binalarda ikamet eden yabancılar tespit edilerek yıkım ve tahliye işlemleri tamamlanacak ve söz konusu yabancılar kayıtlı oldukları illere gönderilecektir. 4. Herhangi bir koruma statüsü ya da ikamet izni bulunmayan düzensiz göçmenlerin kolluk birimlerince yakalanarak geri gönderme prosedürlerinin yerine getirilmesi amacıyla Geri Gönderme Merkezlerinde idari gözetim altına alınmalarına kararlılıkla devam edilecektir. 5. Yabancılara ait vergi levhası olmayan işyerleri ile ilgili olarak gerekli mevzuat çerçevesinde her türlü yaptırım ivedilikle uygulanacaktır.

2 yıl önce

MHP'li Yalçın'dan CHP'li Öztrak'a tepki: Bölücü terörizm, bekamız için göç ve mülteci meselesinden daha mı az tehlikeli?

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın şu ifadeleri kullandı: CHP'li Faik Öztrak, "Göç ve sığınmacı sorunu Türkiye'nin beka sorunu hâline gelmiştir." demiş. Hani Türkiye'de beka sorunu yoktu Faik Efendi? Pes doğrusu! Bu ne ikiyüzlülük! MHP'nin öteden beri üzerine titrediği beka kavramında siyasi çıkar cevheri mi keşfettiniz yoksa? Ya da kalın kafanıza Afgan saksısı mı düştü? 40 yılda binlerce masum insanımızın ölümüne, yüzlerce asker ve polisimizin şehadetine yol açan bölücü terörizm, bekamız için göç ve mülteci meselesinden daha mı az tehlikeli? Göç ve sığınmacı meselesinin içinde barındırdığı tehditlerden en büyüğü yeni bir terörizm dalgası ihtimali değil mi? Yahu CHP'nin eli zilli sözcüleri; bu trajikomik kıvırmalarınız yüzünden milletin midesini bulandırdığınızı görmüyor musunuz? MHP’li Semih Yalçın İP Genel Başkanı Akşener’de tepki göstererek, “Müdire Meral Akşener şimdi de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun altını oyuyor” ifadelerini kullandı. Zillet ittifakı'nın küçük ortağı İP'in fitne müstahsili Müdiresi, koronavirüsten daha ölümcül bir fısk ve fücur bakterisini CHP’ye bulaştırdı. Müdire Meral Akşener şimdi de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun altını oyuyor. CHP'de büyük bir liderlik mücadelesi başlamış durumda. Bunun arkasından şiddetli bir iç kavga ve tefrika gelecek. Akşener, İmamoğlu'ndan yana tavır alarak İP'i Meclise taşıyan Kılıçdaroğlu'na alenen nankörlük ediyor. İkinci İP fitnesi CHP'nin içini karıştırmakla kalmayacak, zamanla bir yangın misali bütün zillet cephesini saracak.

2 yıl önce

4 bin göçmen yakalandı: Adli işlem başlatıldı

Valilikten yapılan açıklamaya göre, kent genelinde 2021 yılının 8 ayında İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince 3 bin 176 Afganistan, 841 Pakistan ve 79 diğer uyruklu olmak üzere toplam 4 bin 96 düzensiz göçmen yakalandı. Göçmen Kaçakçılığı suçunu düzenleyen ilgili yasa kapsamında 97 olayda 107 şüpheliye adli işlem yapıldı. Açıklamada, kent ve çevresinde göçmen kaçakçılığı ve insan ticaretine karşı mücadelenin kararlılıkla devam ettiği vurgulandı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan göçmen açıklaması

İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı'nın açıklamalarından öne çıkanlar... Sel felaketinde 71’i Kastamonu’da, 10’u Sinop’ta, biri de Bartın’da olmak üzere toplam 82 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Kastamonu’da 9 ve Sinop’ta 6 olmak üzere toplam 15 vatandaşımızda halen kayıptır. Arama çalışmaları devam etmektedir. Afganistan'da yaşanan son gelişmeler ışığında bazı kişilerin çoğunlukla eksik ve yanlış bilgiye dayanan paylaşımlarına şahit olduk ve oluyoruz. 2 noktaya özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Türkiye, Afganistan'dan gelen göçmen sayısında son olaylar nedeniyle anormal bir artış, yeni bir göç akımı şu an için asla söz konusu değildir. Yeni bir artış iddiası rakamlarla teyit edilmemektedir. "BU YIL HALEN 40 BİN 98 AFGANİSTAN UYRUKLU DÜZENSİZ GÖÇMEN YAKALANMIŞTIR" Bakanlığımız bütün birimlerince gelişmeler yakından takip edilmektedir. İkinci konu ise Türkiye'nin sınırlarındaki aldığı güvenlik önlemleridir. Türkiye'nin maruz kaldığı baskı dünya ortalamasının zaten çok üstündedir. Geçen yıl da göçü engellediğimizi, bu kadar kaçak göçmeni yakaladığımızı görüyoruz. Doğu ve Güney sınırlarımızda 2019 yılında sınırda girişi engellenen yabancı sayısı 442 bin 800, 2020 yılında 505 bin 375, bu yıl ise yılın yarısı geçmesine rağmen 307 bin 850’dir. 2019 yılında 201 bin 437, 2020'de salgın koşullarına rağmen 50 bin 161 ve bu yıl halen 40 bin 98 Afganistan uyruklu düzensiz göçmen yakalanmıştır. Bazı mahfillerin iddia ettiği gibi Türkiye, bu akını talep ediyor, hoş karşılıyor veya buna ilişkin kasıtlı bir eylemsizlik ortaya koyuyor değildir. İran sınırında 135 kilometre devriye yolu ve güvenlik duvarı yapılmıştır. Pek çok tedbiri hayata geçirdik. Türkiye'nin sınır güvenliği olmadığını iddia edenler, keşke bir sınır kapısına gidip oradaki işlemleri yerinde izleselerdi. 'Sınırlarımız kevgire döndü' gibi ölçüsüz ve mesnetsiz ifadeler, sınır güvenliğinden sorumlu askere, ona destek olan polise, jandarmaya ve devletin itibarına haksızlıktır. Türkiye sınırlarına hakimdir, her alanda yoğun çaba göstermekte ve başarılı sonuçlar elde etmektedir. "18 TERÖR EYLEMİ ENGELLENDİ" İçişleri Bakanlığı koordinesinde yürütülen iç güvenlik operasyonları çerçevesinde 2021 Ağustos ayında kırsal alanda 3’ü büyük, 24’ü orta çaplı olmak üzere 12 bin 3 kırsal operasyon ve terör örgütlerinin şehirlerde faaliyet yürüten hücre yapılanması ve iş birlikçilerine yönelik 996 operasyon yapıldı. Ağustos'taki operasyonlarda terör arananlar listesindeki 7 sözde üst düzey teröristin de aralarında olduğu 98 terörist etkisiz hale getirildi. 18 terör eylemi engellendi. YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI Yeni eğitim-öğretim yılında 19 bin 569 kolluk personeli ile 10 bin özel güvenlik görevlisi okulların güvenliğinden sorumlu olacak. Okul çevrelerinde bulunan internet kafe gibi yerler düzenli olarak denetlenecek.

2 yıl önce

Soylu: Tedbirleri almamış olsaydık bir milyon 250 bin kaçak göçmen Türkiye'ye gelmiş olacaktı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin son 3 yılda 1 milyon 250 bin kaçak göçmeni sınırda engellediğini belirterek, "Biz bu tedbirleri almamış olsaydık, 1 milyon 250 bin kaçak göçmen Türkiye'ye gelmiş olacaktı." dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, beraberinde Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Ali Çardakçı, İller İdaresi Genel Müdürü Hüseyin Kürşat Kırbıyık ile Hakkari programının ardından, 31 Temmuz'da Van'da etkili olan selden zarar gören Başkale ilçesine bağlı Esenamaç Mahallesi'ne geldi. Burada selden etkilenen vatandaşlarla görüşen, sorun ve taleplerini dinleyen Soylu, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez ile Başkale Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Asım Solak'tan yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Sel sularına kapıldıktan sonra baygın halde kurtarılan Kader Yurtseven'in ailesiyle bir araya gelen Soylu, "geçmiş olsun" dileklerini iletti. "Kayıp yaşanmadı, en büyük teselli kaynağımız odur" Soylu, incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, 31 Temmuz-1 Ağustos'ta meydana gelen sel afetinden sonra tüm kurumların, vatandaşın sel afetinin etkilerinden bir an evvel kurtarılması için el birliğiyle gayret gösterdiğini anlattı. Başkale'de sel afeti yaşanırken ülkenin başka bölgelerinde yangınla mücadele edildiğini hatırlatan Soylu, "Çevre ve Şehircilik Bakanımız ve ben bir aradaydık. Vali beyle konuştuktan sonra ikimiz de bakan yardımcımızı buraya yönlendirdik. Milletvekillerimiz, il başkanımız burada büyük gayret gösterdi. Devlet, vatandaşın ihtiyaç duyduğu zamanda lazım. Tüm yardımlarıyla sizinle birlikte olan, sizi tanımayan ama zorluğunuzu hisseden, buraya yardım eden herkese çok teşekkür ediyoruz." diye konuştu. Ekiplerin burada ilk müdahaleyi gerçekleştirdiğini, bir an önce hayatın akışını sağlamak için gayret sağladıklarını kaydeden Soylu, "Çadırlar, şimdi konteynerler, her biri oluştu, oluşuyor. Yine aynı zamanda yollar düzeltildi. Gıda yardımlarından diğer yardımlara kadar bütün ihtiyaçların hepsi sağlanmaya çalışıldı ve bunlar da devam edecek." ifadelerini kullandı. Soylu, Esenamaç'ta sel sonrası yapılan çalışmalara değinerek şunları söyledi: "Burada yıkılmış 38'e yakın ve yeniden yapılması gereken evler var. Bunlarla ilgili hasar tespitleri yapıldı, bunlar gerçekleştirilecek. Diğer birtakım hasarlar var, onlar da sağlanacak. Yani buradaki sistemimiz eski halinden daha güzel bir hale dönene kadar, devlet buradan, hükümetimiz buradan, sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla buradan elini çekmeyecek. Biz sizin emrinize amadeyiz. Bir aya aşkın süredir Kastamonu, Bartın ve Sinop'taydık. Orada da büyük sel afetleri meydana geldi. Allah milletimizin hiçbir ferdini böyle bir sınavla karşı karşıya bırakmasın, duamız odur. O kadar büyük afetler oluyor ki bazen insan çaresiz kalıyor. Ama burada muhtarımız, sizler, selden önce gerekli tüm tedbirleri aldınız ve burada herhangi bir kayıp yaşanmadı. Bizim en büyük teselli kaynağımız odur. Diğerinin hepsini yapabilme kabiliyetine sahibiz. İnşallah el birliğiyle bunu gerçekleştireceğiz." Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün etkili bir çalışma yürüttüğünü, bunlardan birinin de dere ıslahı olduğunu ifade eden Bakan Soylu, "Hükümetimizin, sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu düstur odur. Yani bir yılın sonunda evleriydi, barklarıydı. DSİ inşallah dereyi de gerçekleştiriyor, ihalesine başlıyor. Bu da önemli bir adımdır. İnşallah bundan sonra böyle bir taşkınla karşılaşmamak için buradaki dere ıslahını da gerçekleştirecekler." şeklinde konuştu Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile bir görüşme yaptığını, mezralarıyla yaklaşık 2 bin 500 nüfusu bulunan mahalleye Sağlık Bakanlığının sağlık evi veya sağlık ocağı yapmasının söz konusu olacağını bildirdi. Sınırdaki güvenlik duvarı İçişleri Bakanı Soylu, gazetecilerin, sınırda devam eden güvenlik duvarının son durumuna ilişkin sorusu üzerine şunları kaydetti: "Bugün, Şırnak'ta hem Dicle'nin hem de Habur ve Hezil çayının birleştiği noktadaydım. Şırnak-Suriye sınırında bir çalışma vardı. Şimdi Şırnak-Irak sınırında ilk etapta 34,5 kilometrelik bir sedde, aynı zamanda da bir duvar çalışması var. DSİ hazırlığını yaptı. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü üzerinden çıkacak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da burada TOKİ'nin yaptığı duvarlar gibi gerçekleştirecek. Oradan Hakkari'ye geçtik. Hakkari'de şu anda yine yaklaşık 43 kilometrelik bir duvarımız söz konusu. Bu da Esendere'den başlayan Hakkari-İran sınırı. Şu ana kadar 15,5 kilometresi bitti, 4,5-5 kilometre daha, 20 kilometreyi tamamlayacak bir sınır duvarını bu yıl sonu itibarıyla gerçekleştireceğiz. İnşallah önümüzdeki yıl da oradaki hattın kritik olan bölümünü bitirip, diğer hatta doğru geçeceğiz. Yine özellikle toplam büyüklüğü 120 kilometre civarında olan yerde bir takım yerler var, yapılamaz. Oraya da farklı tedbirler alacağız. Yani 3 bin metrelerden bahsediyorum. Diğer yerlerde devam edeceğiz. Bizim bir Iğdır-İran sınırımız vardı, bir Ağrı-İran sınırımız vardı. Iğdır-İran sınırıyla Ağrı-İran sınırı ve Van-İran sınırının 241 kilometresinin 175 kilometresi şu an sona erdi, yapıldı." Van'da 2-3 etabın bulunduğunu, bu etaplardan birisinde yoğun mayın temizliğinin olduğunu dile getiren Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Bu etaplarımızın birisinde yoğun bir mayın temizliği var. Hemen hemen bitti sayılabilir. Biten kısmın montesine bugün başlandı. Van-İran sınırıyla ilgili başka bir bilgi vereceğim. Geri kalan 231 kilometreyle ilgili de yaklaşık 1 milyar liralık keşif bedeli var. Maliye Bakanlığımızla konuşuldu, sayın Cumhurbaşkanımız talimatını verdi ve Van-İran sınırının, şu an ihale edilen ve yapım aşamasında olan 64 kilometrenin dışındaki 230 kilometrelik bölümü de yaklaşık keşif bedeli 1 milyar lira olan sınır duvarları da ihaleye hazır hale getirilmesi için bütün çalışmaları yapılıyor. Yani Van sınırının tamamı, aynı zamanda buna Hakkari-İran sınırı da dersek, İran sınırının tamamı Hakkari, Van, Ağrı ve Iğdır dahil olmak üzere güvenlik duvarlarıyla beraber bitecektir. Bu yıl itibarıyla Van açısından söyleyebilirim; bu 220 kilometreyi bitirmeye çalışacağız. Çünkü geçen yıl zorlu kış şartlarında çalıştık, bu yıl da çalışacağız." "Hudutta gerekli tedbirler alınmış vaziyette" "Bu arada sınırın güvenliği açısından da Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), hudutta gerekli tedbirleri almış vaziyette. Biz bugün bu tedbirleri alıyor değiliz, yaklaşık 3 yıldır gerek kaçak göç, gerek uyuşturucu ticareti, gerekse terörle mücadele sebebiyle burada tüm tedbirlerimizi alıyoruz." diyen Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "TSK huduttaki koruma tedbirlerini alıyor, biz özellikle İçişleri Bakanlığı olarak İran sınırındaki tüm duvarları gerek fiziki güvenlik sistemlerini, gerekse de sadece 108 milyon avro bu da 1 milyar liranın üzerinde 341 elektro optik kuleler, aynı zamanda termal kameralar, aynı zamanda iletişim kuleleri olmak üzere bütün sınır boyuna örüldü. O projenin de yüzde 90'ı sona erdi. Aynı zamanda yine hem jandarma hem de polisimiz, ön hudut duvarında TSK, arkasında jandarmamız, arkasında polisimiz hatlar çizerek, hatların tamamında özellikle kaçak göçmen ve terörle mücadele konusunda ciddi bir tedbir aldılar." Kaçak göçmenle mücadele konusunda yoğun çalışma yürütüldüğüne dikkati çeken Bakan Soylu, "Türkiye'nin son 3 yılda kaçak göçmen olarak sınırda engellediği sayı 1 milyon 250 bindir. Biz bu tedbirleri almamış olsaydık, 1 milyon 250 bin kaçak göçmen Türkiye'ye gelmiş olacaktı. Peki bu ne sağlıyor? Bu, daha fazla gelecek olanların da caydırıcılığını sağlıyor. Elektro optik kulelerin dışında, sınır duvarlarında termal kameralar, fiber optik kablolar ve hareket algılayıcı kameralar, bunların aynı zamanda karakollara eş zamanlı yansıtılması olarak teknolojik bir sistem de kuruldu." değerlendirmesinde bulundu. Soylu, Van Gölü'nün korunmasının daha önce jandarmada olduğunu belirterek, "Özellikle denizlerde, Ege ve Akdeniz'de göçmenle mücadelede çok önemli tecrübeleri olan Sahil Güvenlik Komutanlığımızı, Van Gölü'nden de sorumlu hale getirdik." dedi. "Kaçak göçmenlerin güzergahlarında alarm halindeyiz" Bunların çok uzun zamandan beri hem terörle mücadelede hem de özellikle kaçakçılık, uyuşturucu ve kaçak göçmen mücadelesinde alınan tedbirler olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle devam etti: "Peki bunun sonunda Türkiye'de ne oldu? Bunu açık bir şekilde ifade edeyim. Eğer biz bu tedbirleri almasaydık, şu anda sınırımızın hemen öteki tarafında 2 milyon kaçak Afgan göçmen var. Bu, bugün değil. Yaklaşık 5 yıldır, sınırımızın hemen öte tarafında duruyor bunlar. Biz tedbirlerimizi sıkı aldığımız için Türkiye bu konuda çok sıkı bir tedbirle beraber davrandığı için sadece öyle değil aynı zamanda doğuda tüm illerde çok uzun zamandır alarm halindeyiz. Kaçak göçmenlerin güzergahlarında alarm halindeyiz. Bir taraftan Trakya, Edirne hattında, aynı zamanda Ege hattında, kısmen Akdeniz hattında alarm halindeyiz. Bütün buralarda yakalamalarımızı gerçekleştiriyoruz." Türkiye'nin bu göç mücadelesini ortaya koyduğu için etrafındaki coğrafyada göç baskısını engelleyebildiğini aktaran İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti: "Yine bir rakam daha vereyim buradan. İdlib'te 3,8 milyon insan yaşıyor. Sınırımızın hemen karşı tarafında. Afrin'de 600 bin insan yaşıyor. Fırat Kalkanı bölgesinde yaklaşık 1,2 milyon insan yaşıyor. Resulayn ve Tel Abyad, yani Barış Pınarı bölgesinde de 350 bin insan yaşıyor. Etrafımızdaki sınırda kendi yerlerinden edilmiş yaklaşık 8 milyon insan yaşıyor. Türkiye uzun yıllardan beri bu göçü ciddi bir şekilde tutabilen kabiliyete sahip. Bunu nasıl sağlıyor? Şimdi buradaki arkadaşlarım hatırlayacaklardır. Bizi küçümsediler ve bize kızdılar Türkiye'deki bazıları. Dediler ki İdlib'te niye ev yapıyorsunuz? Sizin derdiniz ne? Sizin ne işiniz var Çobanbey'de, Azez'de, El Bab'ta, Resulayn'da, Tel Abyad'da, Afrin'de. Biz oraları güvenli bölge olarak o insanların yaşayabileceği ve buradan da 461 bin insanın geri dönebileceği bir noktaya taşıdık. İdlib'te sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla yaklaşık 50 bin briket evi yaptık. 42 bini tamamlandı. Diğeri de tamamlanıyor. Buraya 300 bin insan şu anda yerleşti. Yüz bine çıkaracağız ve 300 bin insan daha yerleşecek. Yani oradaki insanların da bir vesileyle orada yaşamasını temin eden bir göç dalgasını engelleyebilecek tedbirleri de güvenli bölge oluşturup aldık." "Kaçak göçte mücadelemiz olağanüstü şekilde sürmektedir" "Türkiye gerek doğu sınırlarında, gerek güney sınırlarında, özellikle Suriye'de terörden arındırılmış ve güvenli hale getirilmiş bölgelerde uzun erimli bir politikayı ortaya koymuş ve ne kadar doğru yaptığı da sonuçları itibarıyla belli olmaktadır." ifadesini kullanan Bakan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı: "Şu ana kadar Afganistan'dan sınırlarımızın ötesine yoğun bir göç dalgası, yani var olanın dışında bir göç dalgası belirmemiştir. Bu konuda takiplerimiz devam etmektedir. Buna karşı alacağımız tedbirler vardır. Kaçak göçte mücadelemiz olağanüstü şekilde sürmektedir. 2016'dan bugüne kadar yaklaşık Afganistan'dan Türkiye'ye kaçak olarak gelenlerin ortalama yüzde 30-35’i kendi ülkelerine geri gönderilmiştir. Son yıllarda bu rakam yüzde 45-50 seviyesine çıkmıştır. Yani her iki Afgan'dan biri kendi ülkesine Afganistan'la yapmış olduğumuz anlaşmalar çerçevesinde geri gönderilmişti. İfade etmem gerekir ki bunların bir bölümü hem Ege Denizi'nden hem de Edirne sınırından yurt dışına gitmişlerdir. Burada da gerek Frontex'in gerekse Ege Denizi'nin öteki tarafında Yunanistan'ın verdiği bilgiler var. Bu bilgilerde de buradan ne kadar çıktığı belli. Türkiye'de tüm bu hesaplamaları yaptığımızda 183 bini kayıtlı olan, bunun 62 bini uluslararası korumada mülteci statüsünde, geri kalan çok uzun yıllardan beri de olan 120 bin ikametli göçmen, toplam 183 bin, yaklaşık 100 bin ila 120 bin civarında da bir kaçak göçmenin olduğunu tahmin ediyoruz. Bizim yaptığımız değerlendirmeler çerçevesinde bunun böyle olduğu konusunda bir değerlendirmemiz söz konusu. Bunun da yaklaşık 10 bini Geri Gönderme Merkezlerimizde." Soylu'ya, AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Bekmez ve AK Parti İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu da eşlik etti. Bakan Soylu, ziyaretinin ardından ilçeden ayrıldı.

2 yıl önce

Binlerce Haitili göçmen ABD sınırında

ABD’nin Meksika sınırındaki Del Rio’da beklemede olan Haitili göçmenleri sınır dışı etmeye hazırlandığı belirtildi. Associated Press'e konuşan ABD’li bir yetkili, Joe Biden yönetiminin göçmenleri Pazar gününden itibaren uçaklarla Haiti’ye geri göndermeyi planladığını söyledi. Detayların henüz kesinleşmediğini belirten yetkili, günde beş ila sekiz uçuşun söz konusu olabileceğini ve uçuş noktalarından birinin göçmenlerin bulunduğu Del Rio kasabasına en yakın büyük şehir olan San Antonio olabileceğini aktardı. Bir başka yetkili ise günde iki uçuş beklediklerini ve bütün göçmenlere Covid-19 testi yapılacağını söyledi.bir yetkili, Joe Biden yönetiminin göçmenleri Pazar gününden itibaren uçaklarla Haiti’ye geri göndermeyi planladığını söyledi. Detayların henüz kesinleşmediğini belirten yetkili, günde beş ila sekiz uçuşun söz konusu olabileceğini ve uçuş noktalarından birinin göçmenlerin bulunduğu Del Rio kasabasına en yakın büyük şehir olan San Antonio olabileceğini aktardı. Bir başka yetkili ise günde iki uçuş beklediklerini ve bütün göçmenlere Covid-19 testi yapılacağını söyledi. Cuma günü yaşanan kaosun ardından ABD sınır güvenlik birimleri, Meksika’yla Ciudad Acuna sınırını yaya ve araç geçişlerine kapattıklarını açıkladı. Aralarında çocuklu ailelerin de bulunduğu yaklaşık 10 bin göçmen, Rio Nehri’ni geçerek Del Rio’ya ulaşmıştı. ABD’de gıda satın alamayan ilticacılar Meksika’ya dönerek gıda temin ettikten sonra yine nehir üzerinden ABD’ye geri dönmüştü ve Del Rio köprüsü altında ya da yakınlarında çadır kurmuştu. Göçmenlerin çoğunluğunun Haitili olduğu ve bazı ailelerin altı gündür köprünün altında barındığı belirtiliyor. Hastaneye götürüldükten sonra aralarından birinin Covid-19 pozitif çıktığı iki kadının da bu bekleyiş esnasında doğum yaptığı kaydedildi. Federal hakim: Çocuklu aileler sınırdan çevrilemez ABD Başkanı Biden, özellikle muhalefet tarafından selefi Donald Trump’ın sınır politikalarını gevşeterek bir göçmen krizine yol açmakla eleştiriliyor. Biden döneminde Meksika sınırına 1 milyon 300 binden fazla göçmenin geldiği belirtiliyor. Bu, son 20 yıldaki en yüksek rakama işaret ediyor. Diğer yandan insani yardım örgütleriyse Biden yönetiminin pandemi önlemlerini gerekçe göstererek göçmenlerin çoğunu sınırdan geri çevirmesini ve iltica başvurularını kabul etmemesini eleştiriyor. Perşembe günü bir federal hakim, yetkililerin çocuklu aileleri Covid-19 nedeniyle sınırdan geri çeviremeyeceğine, refakatçisi bulunmayan çocuk sığınmacılar için alınan önlemlerin çocuklu ailelere de uygulanabileceğine hükmetmişti. Hükümet ise Cuma günü karara karşı temyize başvurmuştu. Binlerce kilometrelik zorlu yolculuk Haitili göçmenler yıllardır ABD’ye göç etmenin yollarını arıyor. Özellikle ülkede ağır hasara yol açan 2010 depreminin ardından Haitililer kitleler halinde göç etmeye başladı. Ağır ekonomik koşullar ve derin yoksulluk nedeniyle çok sayıda Haitili otobüslerle, araçlarla veya yürüyerek binlerce kilometrelik tehlikeli bir yolculukla ABD sınırına ulaşmaya çalışıyor. Göçmenlerin bu yolculukla Panama’daki tehlikeli ormanlık bölge Darien Gap’i de (Darien Boşluğu) geçmeleri gerekiyor.

2 yıl önce

Yunanistan Göç Bakanı Mitarachi: AB Türkiye'ye vizesiz seyahat konusunda verdiği sözleri tutmalı

ABD'nin 20 yıllık işgale son vermesinin ardından Afganistan'da yönetimin el değiştirmesi sonrası, Afganların yoğun göç olasılığı bir kez daha Avrupa Birliği'nin gündemine geldi. Konuya ilişkin Almanya'da yayın yapan Welt gazetesine değerlendirmelerde bulunan Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarachi, yakın zamanda Afganistan'dan başka bir bölgeye göç hareketi beklemediklerini ifade etti. Yeni bir insani krizin yaşanmaması için Avrupa'nın uluslararası örgütlerle daha yakın bir çalışma içerisinde olması gerektiğini vurgulayan Mitarachi, Türkiye'ye verilen sözler konusunda da Avrupa Birliği'ne çağrı yaptı. "Avrupa Türkiye'ye vizesiz seyahat sözünü tutmalı" Türkiye ile imzalanan mülteci mutabakatına saygı gösterilmesi gerektiğini ifade eden Yunan Bakan, "AB, Türkiye'ye vizesiz seyahat ve ticaret konularında verdiği sözleri tutmalı" diye konuştu. "Türkiye, Yunanistan'daki sığınmacıları geri almalı" Türkiye’nin de bunun karşılığında uluslararası korumaya hakkı olmayan sığınmacıları geri alması gerektiğini belirten Mitarachi, Yunanistan'ın bin 908 sığınmacıyı geri göndermek istediğini ancak Türkiye'nin bu kişileri kabul etmediğini kaydetti.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 40 41