07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Yunanistan'ın darp ederek ölüme terk ettiği Yemen uyruklu göçmenleri Türkiye kurtarmak için seferber oldu

08 Şubat 2022 tarihinde Aydın ili Kuşadası ilçesi Dipburun Jandarma Karakoluna gelen Yemen uyruklu 2 düzensiz göçmen, sahilde ayağından yaralı olan 1 kadın düzensiz göçmen olduğu bildirilerek yardım talebinde bulundu. Bunun üzerine yaralı kadın göçmen, görevlendirilen Sahil Güvenlik Botu tarafından karadan ulaşım olmayan bir mevkiden kurtarılarak Kuşadası’nda 112 Acil Sağlık Ambulansı personeline teslim edildi. Yemen uyruklu düzensiz göçmenlerle yapılan mülakatta, “Lastik bot içerisinde 20 kişilik bir grup oldukları, Sisam Adası önlerinde Yunan Sahil Güvenlik Botunu gördükleri, panikleyerek kayalıklara çarptıkları ve bu esnada 1 kadın göçmenin ayağından yaralandığı, 17 düzensiz göçmenin Yunan ekipleri tarafından yakalandığı, diğer 3 kişinin kaçarak Sisam Adası’na çıktığı ve hastaneye ulaştıkları, göçmenlerden birinin ayağında derin bir yara olmasına rağmen tedavi edilmeden polis tarafından elleri ve gözleri bağlanarak darp edildikleri, değerli eşyalarının alındığı, bota bindirilerek Türk Karasularına yakın bir noktada can yeleksiz olarak denize atıldıkları ve yüzerek sahile çıkmayı başardıkları, Türk bayrağını gördüklerinde Jandarma Karakoluna giderek yardım talep ettiklerini” ifade etti.

2 yıl önce

Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’dan düzensiz göçmenlerle ilgili huzur operasyonu

Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birimleri sorumluluk bölgelerinde Göç İdaresi Başkanlığı taşra birimleri ile birlikte düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile etkin mücadele edilebilmesi amacıyla yabancı uyruklu şahısların kalabileceği metruk yerler, yoğunlukla ikamet ettikleri bölgeler, umuma açık eğlence mekanları, tır garajları, terminaller, limanlar ve balıkçı barınakları, toplu taşıma durak ve istasyonlarında 24/02/2022 tarihinde 37 bin 713 personel ve 608 dedektör köpeği ile 10 bin 945 noktada “Düzensiz Göç İle Mücadeleye Yönelik Huzur” uygulaması yapıldı. Düzensiz Göç İle Mücadeleye Yönelik Huzur-uygulamasında; 7 bin 503 metruk bina, 12 bin 427 umuma açık yer, 416 terminal ve 4 bin 243 diğer yerler olmak üzere toplam 24 bin 589 yer kontrol edildi. 3’ü yabancı uyruklu olmak üzere toplam 25 organizatör gözaltına alındı, 1.474 düzensiz göçmen yakalandı. 51’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 932 aranan şahıs tespit edildi, 1’i organizatör, 475’i göçmen, 494’ü yabancı uyruklu ve 144’ü Türk vatandaşı olmak üzere toplam 721 şahsa idari yaptırım uygulandı. Organizatör veya düzensiz göçmenler arasından 2 terör örgütü üyesi/iltisaklı şahıs tespit edildi. Uygulamada; 10 kamyon-kamyonet-otobüs-otomobil düzensiz göç amacıyla kullanıldığı tespit edilmiş ayrıca 5 adet sahte pasaport, 11 adet sahte kimlik, 4 adet ruhsatsız av tüfeği, 7 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet kurusıkı tabanca, 1.158 adet mermi, 1 adet kesici/delici alet, 9.217 gr esrar, 17 gr eroin, 184 gr bonzai, 91 gr metanfetamin ve 19 adet sentetik ecza elde edildi.

2 yıl önce

Güvenlik güçlerinden düzensiz göçmenlere yönelik huzur uygulaması

Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birimleri sorumluluk bölgelerinde Göç İdaresi Başkanlığı taşra birimleri ile birlikte düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile etkin mücadele edilebilmesi amacıyla yabancı uyruklu şahısların kalabileceği metruk yerler, yoğunlukla ikamet ettikleri bölgeler, umuma açık eğlence mekanları, tır garajları, terminaller, limanlar ve balıkçı barınakları, toplu taşıma durak ve istasyonlarında arasında 42.974 personel ve 313 dedektör köpeği ile 9.322 noktada Düzensiz Göç İle Mücadeleye Yönelik Huzur-(2022/3) uygulaması yapıldı. Uygulamada; 6.477 metruk bina, 12.036 umuma açık yer, 419 terminal ve 3.381 diğer yerler olmak üzere toplam 22.313 yer kontrol edildi. 9’u yabancı uyruklu olmak üzere toplam 20 organizatör gözaltına alındı, 1.261 düzensiz göçmen yakalandı, 11’i yabancı uyruklu olmak üzere toplam 738 aranan şahıs tespit edildi, 729’u yabancı uyruklu ve 30’u Türk vatandaşı olmak üzere toplam 759 şahsa idari yaptırım uygulandı. Uygulamada; 120 kamyon-kamyonet-otobüs-otomobil düzensiz göç amacıyla kullanıldığı tespit edildi. Ayrıca 10 adet ruhsatsız av tüfeği, 10 adet kesici/delici alet ile muhtelif miktarda uyuşturucu madde ele geçirildi.

2 yıl önce

TIR şoförleri: Kaçak göçmenler yüzünden 5 bin avro ceza ödüyoruz

Türkiye'nin Avrupa ülkelerine ihraç yükünü taşıyan TIR'lar, Edirne'den Bulgaristan'a açılan Hamzabeyli Sınır Kapısı'nda zaman zaman 20 kilometreyi aşan kuyruklarda, Kapıkule Sınır Kapısı'nda ise TIR parklarında günlerce bekliyor. TIR sürücüleri, özellikle Bulgaristan ve Sırbistan'da keyfi trafik cezaları ile araçlarının brandalarını kesip gizlice binen kaçak göçmenler nedeniyle, çok zor durumda kaldıklarını dile getirdi. Bulgaristan'da kendisinden rüşvet istenilen, vermeyince tokat atılan TIR şoförü Muhsin Kazan, Sofya Emniyet Müdürlüğü'ne ifade vermek için Kapıkule Sınır Kapısı'na geldi. Çıkış için sıra bekleyen TIR şoförü Muhsin Kazan'a Kapıkule'den Transport Dünyası Uluslararası ŞoförleriDerneği destek verdi. Dernek Başkanı Hakan Yücel, TIR sürücülerinin yaşadığı sorunları dikkat çekti. Yücel, Türk TIR şoförlerinin Bulgaristan'da rüşvetin yanı sıra yol ücretlendirme sistemi olan 'BGtoll' ile 383 avro cezaya maruz kaldıklarını söyledi. Türk TIR şoförlerinin araçlarına gizlice binen göçmenler nedeniyle de Hırvatistan'ın Bajakovo Sınır Kapısı'nda 5 bin avro ceza ödemek zorunda kaldığını söyleyen Yücel, sorunların çözümü için yetkililerden yardım istedi. Transport Dünyası Uluslararası Şoförleri Derneği Başkanı Hakan Yücel, Muhsin Kazan'ın tokatlanmasının ardından Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök'e olayı intikal ettirdiklerini belirterek, "Olayın takibinde bize avukat listesi gönderdiler. Avukat listesiyle beraber davamızı açacağız ve manevi tazminat davası açılacak. Bu konu hakkında son olsun. Pasaportumuzun yerlere atılması, insanlarımızın tokatlanması, Türk'e vurulmuş bir utançtır. Bu utancı biz, bu dava karşılığında geri almak için var gücümüzle sonuna kadar takip edeceğiz" dedi. 'BİZ DE AĞIR İŞÇİ OLMAK İSTİYORUZ' Türk şoförlerinin Kazan'ın yaşadığı darp sorunu gibi birçok sorunla karşı karşıya kaldığını söyleyen Yücel, "Herhangi bir transport polisi çevirir, rüşvet veririz. Hangara almakla tehdit eder ve senden rüşvet alır. Ya rüşvet vereceksin ya da araçtaki yükler inecek. 'BGtoll' dediğimiz, bir yol ücretlendirmesi birimi var. Bu kurumda, kameranın bir tanesi bir aracı okumadığı zaman 383 avro, kartla çekimde 406 avro şoförlere yansıtılan ceza var. Şoför ne kazanıyor ? Bir servisin harcırahını orada bıraktığı zaman, taşıma şoförü zor durumda. Bu zor durumun da sonun başlangıcı olmasını istemiyoruz. Devlet büyüklerimizden ricada bulunuyoruz. Biz de ağır işçi olmak istiyoruz" dedi. BULGAR POLİSİN TOKATLADIĞI ŞOFÖR İFADE VERMEYE GİTTİ TIR şoförü Muhsin Kazan'ın Bulgar polisi tarafından tokatlandığı anların DHA tarafından haber yapılmasının ardından Bulgaristan Sofya Bölge Savcılığı, basında yer alan haber, görüntüler ve polisin rüşvet isteyip, bedensel zarar verdiği gerekçesiyle polis memuru hakkında soruşturma başlattı.Savcılık, İçişleri Bakanlığı İç Güvenlik Müdürlüğü'ne, genel nitelikteki suçların olası bileşimi hakkında veri oluşturmak için bir inceleme yapması talimatını verdi. Talimat üzerine Sofya Emniyet Müdürlüğü tokat atan ve yanında bulunan polis memurunu görevden uzaklaştırıp açığa aldı ve hakkında soruşturma başlattı. Kazan, Almanya'ya tekstil ürünü götürmek için yeniden yola çıkarken, davet edildiği Sofya Emniyet Müdürlüğü'ne gidip ifade verecek. Sofya Emniyet Müdürlüğü'nden tercüman aracılığıyla telefon edildiğini belirten Kazan, "Görüşmek istediklerini, polislerin açığa alındığını, işlerine son verildiğini, emeklilik tazminatları ve hiçbir şeylerini alamayacaklarına dair açıklama yaptılar. Ben de arkamda Sofya Büyükelçiliği'nin olduğunu, onların nezaretinde geleceğimi söyledim. Emniyette ilk önce bizim yollarda çektiğimiz çilelerden bahsedeceğim. Ondan sonra polisin önce bana ceza yazmak istediğini, sonra cezadan vazgeçip rüşvet istediğini ama arabamda kamera olduğunu ve video çektiğini söyleyeceğim. Bana haksız yere dayak atıldığını, gururumun incindiğini, dünyaya rezil olduğumu dile getireceğim. Hakkımı da sonuna kadar arayacağım" diye konuştu. 'MİNİBÜSLERLE GÖÇMEN TAŞIYORLAR' TIR şoförü Hüsnü Demirezer ise Edirne'nin Bulgaristan'a açılan Hamzabeyli Sınır Kapısı'na minibüs ile kaçak göçmen taşındığını iddia etti. Demirezer, göçmen korkusu ile şoförlerin uyuyamaz hale geldiğini belirtirterek, "Otoban üzerinde insanlar minibüslerle kaçak göçmen taşıyorlar. TIR'ların olduğu bölgeye geliyorlar, orada dağılıyorlar. Kimlerin arabasına binip, kimin başını yakacaklar? Hamzabeyli bölgesinde minibüslerle insan taşıyorlar. Biz korkumuzdan arabamızda uyku uyuyamıyoruz, sabaha kadar nöbet tutuyoruz. Çözüm bulunmasını istiyoruz" diye konuştu.

2 yıl önce

CHP’nin göçmenler konusundaki ikiyüzlülüğünün belgesi ortaya çıktı: ‘Coğrafi çekinceyi kaldıralım’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Suriyeli sığınmacılar konusundaki tutarsız açıklamaları devam ediyor. Bir hafta ‘evlerine göndereceğiz’ dediği Suriyelilere diğer hafta ‘çifte vatandaşlık’ vermekten bahseden Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla CHP’li belediyeler tarafından Suriyeli sığınmacılara erzak yardımları da arttırıldı. Geçtiğimiz günlerde yaptığı grup konuşmasında Türkiye’nin Suriyeliler tarafından işgal edildiğini ima ederek ‘ülke yolgeçen hanına döndü’ ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu gibi partisi CHP’nin de kafası göç politikası konusunda bir hayli karışık. CHP’NİN MÜLTECİ RAPORUNDA TEHLİKELİ TALEP İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün akşam, Göç İdaresi Başkanlığı’nın 9. kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada CHP’nin göç meselesindeki cehaletine dikkat çekerek şu ifadeleri kullanmıştı: “Göçle ilgili konuşuyorsun, daha kendi partinin hazırladığı belgeden haberin yok. CHP’nin 2016 yılında hazırladığı Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu Mülteci Raporunda ve bu rapora ilişkin bir milletvekilinin açıklamasında iki şey söylüyorlar. Birincisi ‘Göçmenlerin kalıcı olduğu kabul edilmeli’ İkincisi, ‘Türkiye Cenevre Sözleşmesine koyulan coğrafi çekinceyi kaldırsın’ diyorlar. Hatta Özgür Özel, yine 2016’da ‘Coğrafi çekincenin kaldırılması bir tercih değil, zorunluluktur’ diyor. Şu anda yalnız Türkiye’nin sınırlarının etrafında 8 milyon potansiyel göçmen var. Coğrafi çekinceyi kaldıralım da dünyadaki bütün göçmenleri buraya mı yığalım. Coğrafi çekince maddesi, 1951 Anlaşmasına Türkiye’nin koyduğu bir sigortadır. Biz bu sayede, bugün Ortadoğu Coğrafyasından gelen insanlar mülteci olarak almak zorunda değiliz. Geçici koruma statüsüyle alıyoruz. Haliyle bazı haklarımız oluyor, üçüncü ülkelere yerleştirebiliyoruz, kendi hukukumuzu uyguluyoruz, vesaire. Coğrafi çekincenin kaldırılmasını önermek, CHP’nin göç meselesindeki cehaletinin itirafıdır. Bu kadar açık ve nettir. Kılıçdaroğlu, kusura bakma. Ekibin de arkadaşların da tembelsiniz, zahmet edip de şu işin kuralını kaidesini okumuyorsunuz” ÖZGÜR ÖZEL’İN MÜLTECİ İKİYÜZLÜLÜĞÜ Son günlerde yaptığı konuşmalarda Türkiye’nin sığınmacılar tarafından işgal edildiğini söyleyerek, Suriyelileri ülkelerine göndermekten bahseden CHP’li Özgür Özel’in 2016 yılında TBMM’de yaptığı konuşmada ise “Coğrafi çekincenin kaldırılması ve mültecilik -ki bu bir tercih değildir, bu bir zorunluluktur ve bu bir insan hakkıdır- konusunda, bu hakka saygılı olan hem Türkiye Cumhuriyeti devletinin hem de uluslararası tüm kurum ve kuruluşların üstüne düşeni yapması gerekir.” ifadelerini kullandığı ortaya çıktı. ‘COĞRAFİ ÇEKİNCEYİ KALDIRALIM’ Türkiye, 1951 tarihli Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi’ne 1961 tarihinde taraf olmuş, sözleşmenin kapsamını genişleten 1967 tarihli New York Protokolü’ne de 1968 yılında katılmış, ancak Türkiye sözleşmeye taraf olurken, coğrafi sınırlama şerhi koymuş ve bu sınırlamayı günümüze kadar da muhafaza etmiştir. Bu sınırlama sayesinde uluslararası hukuka göre Türkiye, Suriye’den gelen sığınmacılara geçici koruma statüsü vererek hem ‘şartlı mülteci’ hem de ‘mülteci’ statüsüne başvuru yollarını kapatmıştı. CHP’li Özgür Özel ise bunun insan haklarına aykırı olduğunu belirterek TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada Türkiye’yi mülteci akınına karşı korumaya alan bu çekincenin kaldırılmasını talep etmişti.

2 yıl önce

İngiltere, düzensiz göçmenleri Ruanda'ya gönderecek

Johnson, İngiltere'nin Kent şehrine yaptığı ziyarette, düzensiz göçmenlerin Ruanda'ya gönderilmesini içeren hükümetin yeni göçmen planını açıkladı. Kontrolsüz göçün, İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi, okullar ve toplu taşımada "yönetilemez talepler" yarattığına işaret eden Johnson, "Merhametimiz sonsuz olabilir ama insanlara yardım etme kapasitemiz sonsuz değil." ifadesini kullandı. Geçen yıl küçük teknelerle İngiltere'ye gelen 10 kişiden 7'sinin 40 yaşın altındaki erkeklerden oluştuğunu ve insan kaçakçılarına para ödediklerini belirten Johnson, bu insanların çoğunun güvenli ülkelerden geçtiğini ve tehlikede olmadıklarını savundu. Boris Johnson, dün sadece yaklaşık 600 kişinin Manş Denizi'ni geçtiğini dile getirerek, insan kaçakçılarını, Manş Denizi'ni, "karaya çıkmaya elverişli olmayan teknelerde boğulan erkek, kadın ve çocukların olduğu mezarlığa" dönüştürmekle suçladı. "TEKNELERİ KULLANAN HERKES İÇİN MÜEBBET HAPİS UYGULANACAK" Johnson, Brexit'in ardından İngiltere'nin şimdi yasa dışı göçün kontrolünü geri aldığının altını çizerek, "İngiltere'ye ilticaya giden tek yolun güvenli ve yasal olduğundan emin olmalıyız." dedi. Öte yandan, Kraliyet Donanmasının bugünden itibaren Manş Denizi'ni geçen insanlarla mücadelede sorumluluğunu devralacağını belirten İngiltere Başbakanı Johnson, İngiltere'ye yasa dışı olarak gelenleri yargılayabileceklerini ve "tekneleri kullanan herkes için müebbet hapis" uygulanacağını söyledi. Johnson, aynı zamanda, İngiltere'de kalma hakkı olmayanların sınır dışı edilmesine yardımcı olmak için göçmen gözaltı tesislerini genişleteceklerini bildirdi. Boris Johnson, daha da ileriye gitmeleri gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Bugünden itibaren İngiltere'ye yasa dışı yollardan girenler ve 1 Ocak'tan bu yana yasa dışı yollardan gelenler artık Ruanda'ya yerleştirilebilir. Bu yenilikçi yaklaşım, çetelerin iş modelini bozarken sığınma için güvenli ve yasal yollar sağlayacak çünkü bu, sığınma sisteminden yararlanan ekonomik göçmenlerin İngiltere'de kalamayacakları anlamına gelirken, gerçek ihtiyacı olanlara Ruanda'ya vardıklarında, sağladığımız finansmanla, destekle bu dinamik ülkede yasal hizmetlere erişim dahil uygun şekilde korunacak ve yeni bir bina inşa etme fırsatı verecek." HÜKÜMETİN RUANDA PLANI YASAL ZORLUKLARLA KARŞI KARŞIYA KALABİLİR Johnson, Ruanda ile yaptıkları anlaşma kapsamında, ilerleyen yıllarda on binlerce insanın bu ülkeye yerleştirilme kapasitesine sahip olacağına işaret ederek, "Ruanda, dünyanın en güvenli ülkelerinden biri ve göçmenleri karşılama ve entegre etme konusunda dünya çapındaki siciliyle biliniyor." değerlendirmesinde bulundu. Uluslararası Para Fonunun (IMF), 2018'de Ruanda'nın dünyanın en hızlı büyüyen dördüncü ekonomisi olduğunu açıkladığını anımsatan Johnson, "Yeni göç ortaklığımızın uluslararası yasal yükümlülüklerimizle tamamen uyumlu olduğundan eminiz ancak yine de bunun mahkemelerde yasal olmadığının iddia edileceğini düşünüyoruz." dedi. Johnson, İngiltere'nin diğer ülkelerle de Ruanda ile yaptığı anlaşmaya benzer anlaşmalar yapmaya hazır olduğunu dile getirerek, ülkesinin insan kaçakçılarıyla mücadele için Fransız dostlarıyla çalışmaya devam edeceğini ve Avrupa Birliği (AB) ile bir "iade anlaşması" arayacaklarını kaydetti. "RUANDA İLE ANLAŞMA, ÇÖZÜMÜN ÖNEMLİ BİR PARÇASI" Hükümetin zulümden kaçan insanları neden gözaltı merkezlerinde kötü muamele ve işkence raporlarının olduğu bir ülkeye göndereceği sorusu üzerine Johnson, Ruanda'nın son yıllarda "tamamen dönüştüğünü" ve "dünyanın en güvenli ülkelerinden biri" olduğunu savundu. Johnson, Ruanda ile yapılan anlaşmanın düzensiz göçle mücadelede çözümün önemli bir parçası ve sorunun çözümü için attıkları birkaç adımdan biri olduğunu ifade etti.

2 yıl önce

Sınırda nefes kesen operasyon! Kaçak göçmenler dere yatağında yakalandı

Kaçak geçişlerin engellenmesi için Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinden Hakkari'nin Yüksekova ilçesine kadar uzanan ve geçen yıl ihalesi yapılan, Van sınırındaki 64 kilometrelik duvarın 40 kilometrelik bölümü tamamlandı. Kalan 24 kilometrelik bölümün ise bu yıl bitirilmesi hedefleniyor. Van-İran sınır hattındaki toplam 295 kilometrelik sınır hattının tamamına duvar örüleceği ve bu çalışmanın da 2023'e kadar bitirileceği belirtildi. Sınırda bir yandan duvar örme çalışmaları devam ederken, jandarma birlikleri de kaçak geçişlerin engellenmesine yönelik 7/24 görevinin başında faaliyetlerini sürdürüyor. SINIRDA KUŞ UÇURTULMUYOR Van'ın İran sınırında bulunan Özalp ilçesine bağlı Yukarıturgalı Mahallesi'ndeki sınır hattında devriye gezen İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, kaçak göçmenlerin saklandığı dere yatakları ve mağaraları didik didik arıyor. Yurda yasa dışı yollarla giriş yapan ve 1 aydır yolda oldukları belirtilen kaçak göçmenler, ekipler tarafından işlemleri yapılmak üzere İl Göç İdaresi'ne bağlı Geri Gönderme Merkezi'ne gönderildi.

2 yıl önce

Fransa'da düzensiz göçmenler otoparkta yaşam mücadelesi veriyor

Çoğu Afgan olmak üzere İran, Fas gibi ülkelerden gelen yaklaşık 150-200 düzensiz göçmen, daha iyi bir hayat umuduyla çıktıkları yolda, kimi zaman birçok ülkeden geçerek geldikleri Fransa'da göçmen kampı haline gelen otoparkta, sivil toplum örgütlerinden ve çevreden gelen yardımlarla ayakta duruyor. ZOR HİJYEN KOŞULLARI ALTINDA HAYAT MÜCADELESİ 90 kadar çadırın olduğu kampta, ailelerini geride bırakan düzensiz göçmenlerin yanı sıra çocuklu üç aile de yaşıyor. Çöplerin bidonlarından taştığı, kıyafetlerin kuruması için otoparkı çevreleyen çitlere asıldığı kampta, sadece dört seyyar tuvalet var ve duş alınabilecek bir yer bulunmuyor. Göçmenler, ısınmak için bir çöp tenekesinde ateş yakıyor. Polisler otoparkı gözlemek ve görüntü almak amacıyla her gün bölgede devriye geziyor. AA muhabirinin mikrofon uzattığı düzensiz göçmenler, yaşam mücadelelerini anlattı. 24 yaşındaki Afgan Zeki, 4 yıl önce ülkesinden ayrıldığını, 3 yıl boyunca İstanbul'da çalıştığını ardından birçok Balkan ülkesinden geçerek 2 gün önce Fransa'ya geldiğini söyledi. "DEVLET, DÜZENSİZ GÖÇMENLERLE İLGİLENMİYOR" Zeki, Fransa'ya geleli 3 ay olmuş düzensiz göçmenlere rastladığını ancak devletin bu kişilerle ilgilenmediği belirterek bu durum karşısında Fransa'dan ayrılmayı düşündüğünü ifade etti. Fransa'dan gitmek isteyen düzensiz göçmenlerin, Almanya ve İtalya gibi ülkeleri tercih ettiğini aktaran Zeki, bu ülkelerde göçmen kamplarının bulunduğunu ve göçmenlerle ilgilenildiğini söyledi. Zeki, başka Avrupa ülkelerinde parmak izi alınan düzensiz göçmenlerin, bu nedenle Fransa'ya geldiklerinde sınır dışı edildiklerini de dile getirdi. Otoparkta kurulan kampa insanların her akşam yemek getirdiğini belirten Zeki, burada sadece dört tuvalet bulunduğuna ve bunun çok yetersiz kaldığına da işaret etti. "OTOPARKTA EN AZ 200 KİŞİ KALIYOR" İnayatullah isimli Afganistan kökenli düzensiz göçmen de 2 aydır burada kaldığını, geldiğinde 50-60 kişinin bulunduğu otoparkta şimdi en az 200 kişinin yaşadığını dile getirdi. Kampta yaşadıkları zor koşulları anlatan İnayatullah, polisin her gün gelip otoparkta kalan kişilerin sayımını yaparak gittiğini ve kimsenin burada neler yaşadıklarını sorgulamadığına işaret etti. İnayatullah, burada insanların duş alabilecekleri bir yerin olmadığını, duş almak için haftada 1-2 defa uzak bir yere gittiklerini dile getirerek "İşte hayat böyle geçiyor." dedi. "SAHUR YAPIYORUZ AMA YEMEKLER ÇOK SOĞUK" Ramazan ayı olması nedeniyle sahur için yemek geldiğini belirten İnayatullah, "Sahur yapıyoruz ama yemekler çok soğuk." ifadelerini kullandı. İnayatullah, bir haftadır havaların ısındığını, daha öncesinde çok soğuk olduğu için ısınmak için ateş yaktıklarını söyledi. Kendilerine genellikle sivil toplum kuruşlarının yardım ettiğini, yemek dağıttığını ifade eden İnayatullah, devletin ise sadece belirli kişilere cüzi miktarda para yardımında bulunduğunu kaydetti. İnayatullah, daha önce Fransa'dan sınır dışı edilip geri dönen kişilere bu mali yardımın yapılmadığını dile getirerek kampta muhtemelen her 2 kişiden birinin bu yardımdan istifade edemediğini belirtti. İsmini vermek istemeyen bir düzensiz göçmen de daha önce medya mensuplarının buraya gelerek çekim yaptığını ancak bunun bir fayda sağlamadığını ve yaşam koşullarının iyileşmesi için herhangi bir adım atılmadığını söyledi. Söz konusu göçmen, kendisinin genç yaşta olmasına rağmen genç hissedemediğini, içinde bulundukları koşulların insani olmadığına işaret etti. 2021 yılı sonunda da başkent Paris'te, aralarında çocuklu ailelerin ve refakatsiz çocukların olduğu göçmen grubu haftalarca bir köprü altındaki tünelde soğuk hava şartlarında çadırlarda kalmıştı.

1 2 3 4 5 6 7 8