01 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

AK Parti’den Kılıçdaroğlu'na tepki: Yeni yalan ve iftiralarıyla gündemi çarpıtmaya, 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar

https://twitter.com/omerrcelik/status/1548189109981552641?s=21&t=GW1ezDQRHE9uqG_JVvJ5Gw Twitter hesabından açıklama yapan Çelik şöyle konuştu: CHP Genel Başkanı Sn Kemal Kılıçdaroğlu, yine 15 Temmuz Direnişini gölgelemek adına milletimizi şaşırtmayan bir hamle yaptı! Sn Kılıçdaroğlu, bir dizi iftira atarak 15 Temmuz'da darbecilerin bizatihi hedefinde olan Sn Cumhurbaşkanımıza saldırdı. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz hain darbe girşimini tek bir twit ile geçiştirirken Cumhurbaşkanımızı hedef alan bir dizi paylaşımda bulundu. Üstelik, FETÖ terör örgütünü gücendirmeyecek şekilde yazdı; "milletimize kast eden hain terör örgütü"nün ismini zikredemedi! Öyle anlaşılıyor ki tankların yol vermesiyle darbe girişimini televizyon başında seyreden Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmak için yeni yollar arıyor... "Kontrollü darbe" yalanının inandırıcılığının kalmadığını görenler, yeni yalan ve iftiralarıyla gündemi çarpıtmaya, 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. 15 Temmuz direnişinin yıl dönümünde FETÖ'yü tek satırla geçiştirip, devletin başı olan Cumhurbaşkanımızı hedef almaları açık bir şekilde siyasi olarak konumlandıkları yeri gösteriyor. Avrupa'nın aşırı sağcılarındaki Erdoğan düşmanlığının temsilciliğini yapıyorlar. Cumhurbaşkanımız Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini dirayetle korumaktadır. Uluslararası ilişkilerimiz, sözleşmelere ve müzakerelere göre yürüyor. Türkiye, müzakere masasında İsveç ve Finlandiya'ya taleplerini kabul ettirmiş; hassasiyetlerini kayıt altına aldırmıştır. Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'da dahi ismini zikretmekten çekindiği terör örgütü FETÖ, Cumhurbaşkanımız sayesinde uluslararası bir metinde kayıtlara geçmiştir! Cumhurbaşkanımızın Türkiye'nin hak ve menfaatleri konusunda ne kadar tavizsiz olduğu tüm tarafların bildiği bir gerçektir. Şimdiki CHP yönetiminin Türkiye'nin ulusal güvenliğini ilgilendiren konularda karnesi kırıktır ve notu ortadadır. CHP yönetimi, Doğu Akdeniz'den Libya'ya, Suriye'den Karabağ'a kadar bir dizi meselede Türkiye'nin hasımlarının yanında konumlanmıştır. Bu haliyle CHP'nin "ulusal güvenlik dersi" verme konusunda herhangi bir yeteneği ve kapasitesi yoktur... 15 Temmuz direnişinin yıldönümünde Cumhurbaşkanımızı hedef alarak son derece sorumsuz ve siyasi açıdan ahlak dışı bir tutum sergilemişlerdir. Ayrıca, Kılıçdaroğlu'nun görevi başındaki genç bir devlet görevlisini tehdit ediyor olması da utanç vericidir. Kılıçdaroğlu'nun küçümsemeye çalıştığı arkadaşımız yetenekli, ehliyetli ve görevinin bilincindedir. Görevini yapan birinin tehdit edilmesine asla izin vermeyiz.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu neden Erdoğan'ın tercümanını hedef gösterdi? Neden gündem değiştirmeye çalışıyor?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tercümanını hedef gösterdi.  Kılıçdaroğlu, '"Erdoğan ne zaman diplomatik görüşmelerde çevirmen olarak yanına o hanım kızımızı aldıysa, ya milyonlarca kaçak sığınmacı ülkemize girdi ya da bedeli milletimize çok yüksek olan sözleşmelere imza attırdılar. Hep söyledim yine söyleyeceğim, Batı Erdoğan hakkında çok şey biliyor." ifadelerini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu'nun neden gündem değiştirdiği ise merak konusu oldu. Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Kılıçdaroğlu'nun gündem değişikliğiyle ilgili bir yazı kaleme aldı.  İşte Acet'in o yazısı: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden görüşmesine tercüman olarak katılan Fatıma Gülham Abushanab'ı hedef almaya başladı. Kanal7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 Yazarı Mehmet Acet, Kılıçdaroğlu'nun hedef değiştirmeye çalışıyor olabileceğini söyledi. Acet'in, "Kılıçdaroğlu bu tartışmayı 15 Temmuz gündemini örtmek için mi başlattı?" başlıklı yazısı şöyle:  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden’la Madrid görüşmesini 29 Haziran’da yaptı. Yani aradan bugün itibarıyla 21 gün geçmiş durumda. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun o görüşmede Erdoğan’a tercümanlık yapan Fatıma hanımla ilgili bir tartışma başlatması ise, iki liderin bir araya gelmesinden 17 gün sonra oldu. Türkiye gibi günlük ‘konu tüketen’ bir ülkede 17 gün çok uzun bir süre. Bu durumda, CHP lideri tarafından 17 gün sonra böyle bir konunun tartışmaya açılması, ‘neden bu kadar zaman geçtikten sonra’ sorusunu beraberinde getiriyor. Başka bir ifade üzerinden tekrar soralım. Kılıçdaroğlu, üzerinde titizlikle ve kurnazca hazırlık yapıldığı belli olan o paylamışları neden 17 gün bekledikten sonra yaptı? O İDDİA DOĞRU MU? 6’LI MASADA 15 TEMMUZ’LA İLGİLİ NELER KONUŞULDU? Bu kuşkunun arkasını doldurabilecek en akla yatkın ihtimal, 15 Temmuz. Darbenin 6’ıncı yıldönümünde, muhalefet partilerinin liderleri içinde ‘FETÖ’ geçmeyen cümlelerle, durumu geçiştirme amaçlı açıklamalar yapmakla yetindiler.   15 Temmuz şehitlerini, gazilerini anacak, bin yıllık tarihimiz içinde en önemli birkaç hadiseden biri olarak sayılabilecek büyüklükte bir olayı herhangi bir anma programı bile yapmadan geçiştirdiler. Dahası, 6’lı masada, bazı muhalefet liderlerinin iktidara gelmeleri halinde 15 Temmuz’un Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak anılmasının iptal edileceği yönünde ifadeler kullandığı yönünde iddialar ortaya saçıldı. Kılıçdaroğlu’nun gündem saptırma niyetiyle hareket ettiğine işaret eden başka göstergeler de var. Kendisinin o gece ve devam eden dönemdeki kuşkulu tutumu, hadi onu geçtik, devam eden dönemde FETÖ ile söylem birliğine girerek darbeye ‘tiyatro’, ‘kontrollü darbe’ demesinin, asıl darbe 15 Temmuz’da değil, 20 Temmuz’a yapıldı demesinin hatırlanmasını istememesi gibi. KILIÇDAROĞLU’NUN AKLA ZİYAN SÖZLERİ Kılıçdaroğlu, suni bir günde oluşturmak için başlattığı ‘çevirmen’ tartışmasını yaparken şöyle bir cümle de kullandı: “Batı Erdoğan hakkında çok şey biliyor. Batı çok şey bildiği ve elinde tuttuğu bu tarz liderlere bayılır ve destekler” Bu laflara bakacak olursanız, emperyalistlerin kendilerine bağımlı ve kontrol altında tutamadıkları için son 10 yılda her türlü yöntemi deneyerek iktidardan düşürmeye çalıştıkları isim Erdoğan değil de, Kılıçdaroğlu oluyor. Diğer yandan; 2018’de halkın yüzde 52,5’unun oyuyla ilk turda cumhurbaşkanı seçilen, devletin bir numaralı yetkilisi konumundaki bir ismin, tercüman seçimini de kendi tercihlerine göre, güvenilir bulduğu kişiler üzerinden yapmasından daha doğal bir şey olamaz. 20 yıldır işbaşında olan Erdoğan’ın devleti temsilen, özellikle de dış politika ve güvenlik meselelerinde kritik kararları alırken, A takımını, devletin ilgili kurumlarını süreçlerin içine dahil ederek hareket ettiği bilinmeyen bir şey değil. Bu kadar yaşanmışlıktan, dış politikada 15 Temmuz sonrası iyice belirginleşen Ankara merkezli ve Türkiye’nin menfaatlerini önceleyen dış politika yaklaşımının sonuçları görüldükten sonra bile Kılıçadaroğlu’nun lafı getirip getirip Erdoğan’ı en güçlü yerinden vurmaya çalışması, üçüncü dünya refleksinden başka bir şey olamaz.

1 yıl önce

Sosyal medyada gündem olmuştu! Ördekler, İçişleri Bakanlığı'nın koruması altında

Bahçeşehir'de geçtiğimiz pazar günü sosyal medyada bir kadının ördekleri gölden alarak çantasına koyduğu yönünde görüntülerler paylaşıldı. Yabancı uyruklu kadınların Ördek çaldığı şeklinde paylaşılan görüntüler üzerine emniyet çalışma başlattı. Çalışmalar sonucunda görüntülerdeki kadının Irak uyruklu Zeynep El Zuheyri olduğu tespit edildi. El Zuheyri emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. "ÖRDEKLERİ BIRAKMAMIZA GÖREVLİLER İZİN VERMEDİ" Sosyal medyada paylaşılan görüntülerle iligli konuşan El Zuheyri, “Evde büyüttük. Biz de gittik. Bahçeşehir'de ördekler olduğunu gördük. Biz de 'Bunlar büyüdü' dedik. Evde ses yapıyordu. Oraya gittiğimizde ördekleri bırakmamıza görevliler izin vermedi. Biz de ördeklerimizi geri getirdik. Oradakiler bizim fotoğrafımızı çekti. 'Bunlar benim ördeklerim, fotoğrafımızı çekme' dedim. Fotoğrafımızı çektiler. Polis de gelip ifademizi aldı. Büyüdükleri için sesleri çok çıkıyordu. Komşular rahatsız oldular. Rahatsızlıktan dolayı biz de oraya bırakmak istedik. Bunlar evde yaşadığı için göle bırakırsak öleceğini söylediler. O yüzden bırakmadık. Bunlar daha önceden hiç suya girmediler. Bırakırsak ölür diye bırakmadık" dedi. ÖRDEKLER KORUMA ALTINA ALINDI Park görevlileri tarafından müsaade edilmeyince tekrar ördeklerle eve dönen Zuheyri, kendisine ulaşan ekiplerden, ördeklerin korunma altına alınmasını istedi. Bunun üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Hayvan Durum İzleme (HAYDİ) ekipleri, veteriner eşliğinde ailenin yanına giderek ördekleri teslim aldı. Söz konusu ördeklerin, HAYDİ ekiplerince uygun koşullarda Ankara'ya getirildiği öğrenildi. Ördekler, daha sonra Gölbaşı ilçesindeki Vilayetler Evi'nin bahçesinde koruma altına alındı. Ördeklere, Gölbaşı Vilayetler Evi'nin bahçesindeki diğer hayvanlarla birlikte bakılacağı öğrenildi. https://twitter.com/bugunguncel/status/1549772607863627777?s=21&t=O4hozLxJLockF5xQiq1rhw

1 yıl önce

Ünlüler gündeme gelmek için siyasete sarıyor! Oyuncu Birce Akalay’dan skandal sözler

Dolar haberini sosyal medya hesabından paylaşan oyuncu Birce Akalay’ın, ‘’Yargılanacağınız günleri görmek ümidi ile’’ sözleri tepki çekti. Daha önce 2 kez evlenip yılda birkaç kez sevgili değiştiren Akalay, gündeme gelmek için bu kez hükûmete sardı. ”Yargılanacaksınız” diyerek FETÖ ağzıyla konuşan Akalay’a, “Bıktım artık. Emeğimizin değeri, paramız iyiden iyiye pul oldu. İşçimiz, halkımız sefil oldu. Fakat birileri ülkeyi yemeye ve doyumsuzca satmaya devam ediyor. Yargılanacağınız günleri görebilmek ümidiyle. Ki göreceğiz.” sözlerinin ardından sosyal medyada tepki gösterildi.

1 yıl önce

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü: Zorunlu kapatma gündemde değil

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, 2020- 2021'deki gibi tekrar kaotik bir ortama geri dönülmesine ihtiyaç olacağını düşünmediğini belirterek, 'Yani zorunlu bir kapatma ya da o öyle bir ihtiyaç olacağını düşünmüyorum. Öyle bir şey gündemde değil' dedi. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, zorunlu kapanmaların gündemde olmadığını belirterek virüse karşı toplumsal bağışıklık oluştuğunu söyledi. Riskli grupların dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Özlü, "Grip düşünün mesela. Daha önce grip geçirmiş olmanız sizin bir daha grip geçirmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Bu da onun gibi. Yani bu oluşan bağışıklık bütünüyle sizi hasta olmaktan korumuyor ama yine de oluşan bağışıklığın hastalığın ağır seyretmesini engelleyici bir özelliği olduğunu sanıyorum, ben böyle inanıyorum. Çünkü toplumda bir bağışıklık oluştu. Yani gerek aşılamalardan dolayı gerek hastalığı geçirenlerden dolayı. Yeterli düzeyde olmasa bile bir bazal koruma oluştu. Bu hastalığın daha hafif seyretmesine yol açıyor. Bir de virüsün geçirdiği mutasyon da aynı yönde olunca bu iyi bir gelişme. Ben artık 2020- 2021'deki gibi tekrar kaotik bir ortama geri döneceğimizi düşünmüyorum. Kötü günlerin geride kaldığını düşünüyorum" diye konuştu. 'KAPALI YERDE MASKESİZLİK RİSK' Risk gruplarının dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Özlü, şu ifadeleri kullandı: "Bir de yüksek riskli ortamlar var. Mesela toplu taşıma bunlardan bir tanesi, asansörler bunlardan bir tanesi, kapalı, dar ve havalandırılmamış. Diğer insanların kullanımına açık. Böyle bir yerde maskesiz bulunmak riskli elbette. Onlara dikkat etmek lazım. Bir de tabii düğün, dernek, nişan, söz, mevlit, konserler, sinemalar, tiyatrolar, mitingler, ibadet yapılan yerler, kalabalık ortamlar. Buralarda maskeli olmak lazım. Dikkatli olmak lazım. Mesafeyi korumaya çalışmak lazım. Tekrar kapanma beklentim yok. Yani zorunlu bir kapatma ya da o öyle bir ihtiyaç olacağını düşünmüyorum. Öyle bir şey gündemde değil. Zaten tüm dünyada da böyle bir beklenti yok. Sadece bazı ülkelerden maske kullanımı konusunda tavsiyeler var. Onu zaten biz baştan beri yapıyoruz. Ben şu anda da maske kullanıyorum. Mesela hastanede sürekli maske kullanıyorum. Onun dışında böyle dar, kapalı, iyi havalandırılmamış sosyal alanlarda maske kullanmaya devam ediyorum" dedi.

1 yıl önce

'Ben bir insanım' sözüyle gündem olmuştu! 17 yaşındaki Suriyeli genç Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ağırlandı

İstanbul Üsküdar’da gerçekleştirilen sokak röportajında kendisine yöneltilen ırkçı ve nefret içerikli sözlere “Kimim ben? Ben bir insanım!” diyerek tepki gösteren 17 yaşındaki Suriyeli Ahmet Kanjo Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ağırlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Mustafa Akış tarafından külliyeye davet edilen Kanjo, babası ile birlikte Ankara’ya geldi. Akış’la görüşmesinde Türkiye’ye geldikten sonra başından geçenleri anlatan Kanjo, okul hayatında başarılı biri olmasına rağmen ırkçı söylemler sebebiyle mobingle karşı karşıya kaldığını ifade etti. Türkiye’nin gündemine oturan sokak röportajı sırasında etrafındaki insanların ‘Ne işin var burada’, ‘Yürü git konuşma fazla’, ‘Size o kadar gıcık oluyoruz ki...’, ‘Sustur şunu’, ‘Suriyeliler burada sapıklık yapıyor’, şeklinde tepki gösterdiğini hatırlatan Kanjo, bu tepkilere ‘Ben kimim, ben bir insanım’ diye bağırarak karşılık verdiğini anlattı. Kanjo “O anda ne dediğimi bilmiyordum açıkçası. Sosyal medyadaki ‘Ben bir insanım’ dediğimi de hatırlamıyorum. Sonra dinleyince fark ettim” dedi. MÜHENDİS OLMAK İSTİYOR Kanjo, Akış’a bir yandan üniversiteye hazırlandığını, bir yandan hamburgercide çalışarak ailesine destek olmaya çalıştığını söyledi. Mühendis olmak istediğini belirten Kanjo, sokak röportajında yaşananlardan sonra devlet yetkililerinden ve vatandaşlardan çok sayıda destek telefonu aldığını da anlattı. Kanjo ve babası ile yakından ilgilenen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akış önümüzdeki süreçte Kanjo’nun okul hayatı için destek olacağını söyledi.

1 yıl önce

CHP’li Ali Mahir Başarır ağabeyinin çarpık ilişkileri gündeme geldikten sonra isyan etti: “Onu bırakın benimle uğraşın”

Tarsus’ta hemcinsi bir öğrenciyi eşcinsellerin kullandığı bir arkadaşlık uygulaması üzerinden, ‘’Sana harçlık vereceğim, sigarasız, içkisiz, kontörsüz bırakmayacağım’’ dediği iddia edilen Atıf Şadi Başarır, LGBT mitinglerinde boy göstermesinin yanında sosyal medya paylaşımlarıyla da cinsel yönelimini açıkça göstermekten çekinmiyor. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1556244184335634438?s=21&t=10L2nwhQ2fnYMic4Pb0QCw CHPli Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın torpille Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde işe soktuğu ağabeyi Atıf Şadi Başarır’ın Kaos GL adındaki LGBT sapkınlarının kurduğu derneğin gönderisini sosyal medya hesabından paylaştığı ortaya çıktı. Atıf Şadi Başarır, yine aynı Kaos GL adlı derneğin LGBT renkleriyle paylaştığı ve eşcinsellerin yoğun olduğu ABD’nin ‘’Orlando’’ kentinin isminin geçtiği paylaşımı da görmezden gelmeyerek, sosyal medya hesabı üzerinden paylaşmıştı. Atıf Şadi Başarır’ın Orlando paylaşımı ise şöyle; AİLEMİ BIRAKIN BENİMLE UĞRAŞIN CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ağabeyi hakkında çıkan iddialarla ilgili “Ailemi bırakın benimle uğraşın” diye açıklama yaptı. Ağabeyinin fotoğrafını paylaşarak erkek öğrenciyi taciz eden kişinin ağabeyi olmadığını iddia eden Başarır, ağabeyinin LGBT paylaşımlarıyla ilgili henüz bir yorumda bulunmadı.

1 yıl önce

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun: ‘Erken seçim CHP’nin gündeminden kalktı’

tv100’de yayınlanan Pınar Işık Ardor’un sunduğu siyasetin gündemini belirleyen Pazar Siyaseti’nin bu haftaki konuğu CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun oldu. Torun 6’lı masanın adayından erken seçime, YSK tartışmalarından belediyelere bir çok konuda önemli açıklamalar yaptı… İşte CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit TorunTorun’un açıklamaları: YSK TARTIŞMALARI “Sayın genel başkanımızın anlatmak istediği şu; YSK’nın verilerini alıyoruz, biz de örgütlerimiz aracılığı ile bunları işliyoruz eksikler hatalar varsa bunların düzeltilmesi talebinde bulunuyoruz. Bütün verilere hakimiz şu anda. YSK’nın elinde birçok hatalı veri var, yanlış veri var. Biz YSK’dan aldığımız verileri örtüştürüyoruz. YSK’da yok bu veriler. Biz verileri YSK’dan aldık, herkese veriyor. Gizil saklı veriler değil her vatandaşın her siyasi partinin alabileceği bilgiler” ERKEN SEÇİM ARTIK GÜNDEMDE YOK Erken seçim söylemi için artık vaktin geçtiğini belirten Seyit Torun, “Kasım ayında olabilir gibi tahminlerimiz vardı ama şu anda yasal seçim takvimine baktığınızda kasım ayına yetişmesi zor görünüyor. Olsa olsa belki erken diyebileceğimiz nisan veya mayıs olabilir” Torun Pınar Işık Ardor’un artık CHP erken seçim söylemini bundan sonra yapmayacak diyebilir miyiz? sorusuna Torun “Yasal seçim takvimine baktığımızda şuan için öyle görünüyor” yanıtını verdi. ADAYIMIZ KILIÇDAROĞLU CHP’li Torun, 6’lı masanın adayı ile ilgili tartışmalara ise “Bizim düşüncemiz, irademiz Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması ama buna 6’lı masa karar verecek. Kendi arasında müzakere edecek.” yanıtını verdi. Torun açıklamalarını şöyle sürdürdü: (Fazıl Say’ın İmamoğlu eleştirisi) Fazıl Bey’in kendi düşüncesidir, saygı duyuyoruz. Kimsenin kimseyi aday yapıp yapmama gibi iradesi yok. Ona partinin yetkili kurulları karar verebilir. https://twitter.com/tv100/status/1558727419674169346?s=21&t=sExXsKpAgSGrEWgtBUiicg

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 19 20