28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

Yunanistan tarafından Türk sularına itilen 8 düzensiz göçmen Sahil Güvenlik Komutanlığınca kurtarıldı

İzmir'de saat 06.30’da, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, İzmir'de lastik bot içerisinde bir grup düzensiz göçmenin bulunduğuna dair haber aldı. 8 DÜZENSİZ GÖÇMEN KURTARILDI Yunanistan unsurlarınca Türk kara sularına geri itilen 8 düzensiz göçmen görevlendirilen Sahil Güvenlik botu tarafından kurtarıldı. Dikili'de karaya çıkarılan 8 düzensiz göçmenler, işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne teslim edildi.

2 yıl önce

2022 Dünya Kupası'nın güvenliğini Türk polisi sağlayacak

Türkiye’de suç ve terör saldırılarına karşı başarılı operasyonlar gerçekleştiren emniyet güçleri, tecrübesini sınır dışına taşıyor. Türk çevik kuvvet ilk kez yurt dışında büyük çaplı bir organizasyonun hayata geçirilmesinde güvenliği sağlama görevini üstlenecek. Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre: Katar, ev sahipliğini yapacağı 2022 Dünya Kupası organizasyonunun güvenliğini, Türk çevik kuvvet polisine emanet etti. Türkiye ile Katar arasında bu konuda müzakereler yürütülürken, Katar’a gidecek özel kuvvet ve polisin sayısı, içeriği ve kapsamı karşılıklı niyet beyanı ve uygulama protokolü ile netleştirilecek. NİYET MEKTUBU TAMAM Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Katar heyeti ile anlaşmanın detaylarının müzakeresinin yapıldığını belirterek, “Büyük çaplı organizasyonlar gerçekleştirilirken suç ve terörle mücadele tedbirlerinin alınmasında iş birliği de yapılacak” dedi. TBMM Dışişleri Komisyonu’nda Türkiye-Katar arasında büyük çaplı organizasyonların yerine getirilmesinde iş birliği konulu niyet mektubunun onaylanmasına ilişkin kanun teklifi kabul edildi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, niyet mektubunun, 2022 Dünya Kupası hazırlıklarında güvenlik alanındaki iş birliğini güçlendirmek amacıyla imzalandığını belirterek, “Hedefimiz, her iki ülkenin ev sahipliği yaptığı büyük çaplı uluslararası organizasyonlarda güvenlik iş birliğimize dair hukuki bir çerçeve oluşturmak. Bu bağlamda öncelikle 2022 Dünya Kupası hazırlıklarında Katar tarafının talebi doğrultusunda bilgi ve tecrübe paylaşımı gerçekleştireceğiz” dedi. ‘ASKERLER DEĞİL POLİS’ Komisyon üyelerinin, “Asker mi gidecek polis mi gidecek?” şeklindeki soruları üzerine Kıran, Türkiye’nin bu anlamda herhangi bir ülkeyle daha önce tecrübesi olmadığını belirterek, Türkiye’de bulunan Katar heyeti ile emniyet yetkilileri arasında görüşme trafiğinin sürdüğünü söyledi. Kıran, “Askerlerimiz değil, polis kuvvetlerimiz, çevik kuvvetimiz bu kapsamda Katar’a gidecek. Katar’ın, başka ülkelerden de arayışları olduğunu biliyoruz ama bu kadar büyük çaplı ölçekte sadece Türkiye’nin desteği olacak 2022 organizasyonunda.” diye konuştu.

2 yıl önce

Terör örgütü PKK'dan kaçan 5 terörist daha güvenlik güçlerine teslim oldu

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; “Teslim örgüt mensuplarından birisinin ailesi Van’da evlat nöbeti tutan ailelerin arasında bulunuyor. İçişleri Bakanlığı koordinesinde Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce yürütülen ikna çalışmaları neticesinde; PKK terör örgütünden kaçan 5 terör örgütü mensubu daha bugün güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan örgüt mensuplarının 2009- 2015 yılları arasında terör örgütüne katıldığı, Suriye, Irak ve İran’da faaliyet yürüttüğü tespit edildi. Teslim örgüt mensuplarından birisinin ailesi Van’da evlat nöbeti tutan ailelerin arasında bulunuyor. Böylelikle evlat nöbetinde 26’ıncı buluşma gerçekleştirilirken, yürütülen ikna çalışmaları sonucunda; 2021 yılında teslim olan örgüt mensubu sayısı da 86’ya yükseldi.”

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Trafik Güvenliği" toplantısında konuştu: Türkiye, “can kayıplarında yüzde 50 azalış" hedefini tutturabilen iki ülkeden biri

Burada konuşan Bakan Soylu, Türkiye'de trafik kazası ve sonrası ölümlerin 2015 yılında 7 bin 530 iken bunun 2020'de 4 bin 866'ya gerilediğini belirtti. Bu sayılara bakıldığında 2 bin 664 kişinin hayatta kaldığının görüldüğünü ifade eden Soylu, Türkiye'de nüfusun, sürücü ve araç sayısının artmasına rağmen trafik kazaları ve ölümlerin azaldığını dile getirdi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu "2011-2020 arasında trafik kazalarındaki can kaybını yüzde 50 azaltma" hedefi koyduğundan bugüne, dünya nüfusunun yüzde 12 arttığını dile getiren Soylu, bu süreçte Türkiye'nin nüfusunun da yüzde 11,9 arttığını, buna ülkedeki 5 milyonu bulan yabancıların dahil olmadığını söyledi. Soylu, Türkiye'de sürücü belgesi sayısının yüzde 36,4, motorlu taşıt sayısının ise yüzde 49,6 arttığını, Suriye kaynaklı göçün yaşandığını aktararak, "15 Temmuz sonrasında terör, uyuşturucu ve diğer bölgesel sorunlarla verdiğimiz mücadele ve karşı karşıya kaldığımız yüksek güvenlik maliyetleri de göz önünde bulundurulduğu zaman, trafik kazaları konusunda elde ettiğimiz başarı daha anlamlı ve daha önemli bir hale gelmektedir." diye konuştu. Türkiye'nin tüm bu şartlar altında, BM'nin "can kayıplarında yüzde 50 azalış" hedefini tutturabilen iki ülkeden biri olduğuna vurgu yapan Soylu, bu başarının öneminin altını çizdi. "Yeni otoyollara sistem kuruluyor" Sürücüleri ortalama hız alışkanlığına sevk etmenin ölüm, yaralanma ve sakat kalma oranlarını düşürebileceğini ifade eden Soylu, trafik polislerinin ve jandarma trafik görevlilerinin sadece ceza yazıcı olmadığını, aynı zamanda eğitici ve öğretici bir pozisyon da üstlenmeleri gerektiğini kaydetti. Trafik kazalarının önlenmesi konusunda yaptıkları çalışmaları anlatan Bakan Soylu, maket trafik araçlarının, bulundukları yerlerde kaza oranlarını yüzde 30 oranında azalttığına dikkati çekti. Soylu, ortalama hız tespit sisteminin kurulu olduğu otoyollarda 2020'de toplam kazada yüzde 25, can kayıplarında yüzde 33 azalma sağlandığını dile getirerek, halen yeni otoyollara sistemin kurulumunun sürdüğünü söyledi. Yeni strateji belgesiyle denetim mantığının da değiştiğini, plakaya yazılan cezayı azaltıp, yüz yüze denetimi artırma yoluna gittiklerini aktaran Soylu, son yılların trafikteki en önemli adımlarından birisinin de yaya öncelikli trafik olduğunu vurguladı. "Hız limitleri esnetilebilir" Acil çağrı merkezlerinin tek çatı altında toplanması konusunda uzun zamandır çalışma yapıldığını hatırlatan Soylu, "Bu proje nihayete ermiş durumdadır. Haziran sonu itibarıyla, bir tek ilimiz kalıyor, zannediyorum o da temmuzun ilk haftasına yetişir, tüm Türkiye'de tek çağrıya geçmiş olacağız." dedi. Bu konuda, çok önemli, ödül alan yerli ve milli bir yazılım yaptıklarını belirten Soylu, bunun da trafik kazalarını engellemeye, kaza sonrası müdahaleye ciddi bir etkisinin olacağını söyledi. Soylu, yol ve araç kalitesinin artması nedeniyle hız limitlerinin esnetilebileceğini düşündüğünü belirterek, şunları kaydetti: "Trafik kazalarının en önemli nedeni sürat ama eski Türkiye değil. Yol standardımız, kalitemiz konusunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız da Karayollarımız da çok yetkin. Bizim sürat yönetimimiz 120, ona bir yüzde 10'luk tolerans var, 132 kilometre... Otomobiller için 20 kilometreye kadar artırma yetkimiz var. Bu konuda hem yollara hem de standartlara göre Karayolları ile trafik bir çalışma yapıyorlar. Bir miktar artırma konusunda, yeni kara yollarından başlamak suretiyle bir adım atılması üzerine bir çalışma gerçekleştirilmektedir. Elbette ortalama hız da kendi açısından önemli bir anlayış oluşturmaktadır." Bakan Soylu, yeni bir sistem daha geliştirdiklerini, plaka tanıma sistemine yerli ve milli bir yazılım daha eklediklerini, bununla hız koridorunun takibini yaptıklarını dile getirdi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şenyayla üs bölgesinde güvenlik toplantısı yaptı

Bakan Soylu, toplantıyı attığı bir bir tweetle duyurdu. Soylu, şu ifadeleri kullandı: “Bir zamanlar Muş'ta, vatandaşımızı Şenyayla'ya götürürüz diye tehdit ederlerdi. Şimdi Muş Şenyayla'nın göbeğinde, Şenyayla Üs Bölgesi'nde Muş Güvenlik Toplantısı'ndayız. Allah'a hamdolsun”

2 yıl önce

BBP Genel Başkanı Destici’den Bakan Soylu açıklaması: Biz bakanımıza güveniyoruz…

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, partisinin Ordu İl Kadın Kolları Başkanı Fatma Yümlü'nün polislerce ters kelepçe takılarak gözaltına alınmasına ilişkin de dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Mustafa Destici, olayı öğrenir öğrenmez İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştüğünü ve bu hadisenin yaşanmasına neden olan görevlilerle ilgili soruşturmanın başlatıldığını bildirdi. "Partisinin tüm teşkilat mensuplarına salgınla mücadelede görevlilere yardımcı olmalarını istediklerini" dile getiren Mustafa Destici, "hiç kimsenin toplum sağlığı konusunda uyacakları kurallardan muaf olmadığını" söyledi. "Çok manidar" Polisin, "devletin halkla karşı karşıya gelen yüzü olduğunu" söyleyen Destici şöyle konuştu: "Her kamu görevlisi gibi güvenlik güçlerimiz de görevlerini hukuk çerçevesinde yapmak zorundadır. Ters kelepçe uygulamasının en ekstrem durumlarda ve son çare olarak uygulanması gerektiğine dair tüm kolluk güçlerine, İçişleri Bakanımızın talimatı olduğunu da biliyoruz. Buna rağmen hem de bir bayana bu uygulamayı reva görmek, haksız ve idari-adli süreçlerde soruşturulup yargılanması gereken bir durumdur. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'nun bu ve benzer hususlardaki yüksek hassasiyeti ve talimatlarına rağmen, bunların yaşanıyor olması da çok manidardır. Biz bakanımıza güveniyoruz. Onun özellikle terörle, suçla ve suçlularla karşı ne kadar fedakar bir çalışma yürüttüğüne de şahidiz. Devletin terörle mücadelesinin en sağlam aktörlerinin başında olan Sayın İçişleri Bakanımız, bu tür hadiselerle de yıpratılıp terörle mücadelesine de sekte mi vurulmak istenmektedir? Sadece şahsı değil, onunla birlikte bütün İçişleri Bakanlığı ve emniyet personeline de aynı zorluk mu yaşatılmak istenmektedir? Acaba hangi mihraklar devreye girmiştir de bir taraftan İçişleri Bakanlığı ve Emniyet zorda kalsın, öbür taraftan BBP tabanı tahrik edilerek hükümet ve Cumhur İttifakı yıpratılsın? Bir taşla iki kuş vurma hesabı güdenler şunu bilsinler ki biz bu oyunlara gelmeyiz, bu tahriklere kapılmayız, bu provokasyonu bozarız. Açılan soruşturmada olayın bu yönleri de araştırılmalı, burada dahli ve ihmali olanlar soruşturma kapsamına alınmalıdır. Hukukun sınırlarını zorlayan kamu görevlileri, meslekleri kadar bulundukları kurumun ve devletin itibarına da zarar vermiş olurlar." 

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Zeytin Dalı bölgesinde görev yapan güvenlik güçleriyle bayramlaştı

Bakan Soylu, beraberindeki Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Kilis Valisi Recep Soytürk, Hatay Valisi Rahmi Doğan ve diğer yetkililerle Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde bulunan Afrin'e geçti. Burada ilk olarak Afrin İnsani Yardım merkezini ziyaret eden Soylu ve beraberindekiler, daha sonra Şifa Hastanesine geçerek görev yapan doktorlarla sohbet etti. Ardından Afrin Emniyet Müdürlüğü Kent Güvenlik Yönetim Sistemi Hizmet Binasını ziyaret eden Soylu, burada görev yapan güvenlik güçleriyle bayramlaştı, yeni yapılan misafirhanede incelemelerde bulundu. Son olarak Afrin Şehit Emniyet Müdürü Murat Ertekin Polis Özel Harekat Karargahına geçen Soylu, burada vekalet verdiği kurbanı kestirdi, polislerin Kurban Bayramı'nı kutladı. Burada polislere hitaben konuşan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdiğini söyledi. Gittikleri hiçbir yere zulüm götürmediklerini, Müslümanlıkla yoğrulduklarını ifade eden Soylu, "Gittiğimiz hiçbir yeri tarumar etmedik. Hiçbir dine ve inanca zulüm yapmadık. Çünkü Allah'ın emri var. İnsan yaratılmışların en şereflisidir." dedi. Kötülüğün hiç bir şartta kalıcı olmadığını anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Hepimiz Karabağ'ı biliyoruz, orda da kötülük hakim olmadı. Bir taraftar bütün dünyanın gözü önünde Balkanların merkezinde Srebrenitsa'daki katliamları biliyoruz. Batının alnının çatının orası bir kara leke olarak yazıldı. Libya'yı, Filistin'i biliyoruz. Anlaşılıyor ki bizler hakkın tarafındayız, onlar batılın tarafında. Bizler iyiliğin, onlar kötülüğün tarafında." Amaçlarının hiç bir zaman menfaat olmadığını vurgulayan Soylu, şunları kaydetti: "Şu nesli, bu arkadaşlarımızı gelecek nesildeki tarih bir başka yazacak. Diyecekler ki bu kahramanlar bitirdi bu terör meselesini. Bu defteri, onlar kapattı. Yüzyıllar boyunca Allah nasip edecek, arkanızdan dualar okunacak. Sorumluluğunuz, sadece kendine ait bir sorumluluk değildir. Sorumluluk, aynı zamanda kendi milletimizin olduğu kadar etrafımızda olan coğrafyaya sorumluluktur. Batı, bütün derdini doğuya yıkmaktadır. Bu, büyük bir oyundur. Bizi uğraştırıp bizi birbirimize düşürüp kendileri hayatlarına huzur içinde devam etmek istiyorlar. Mış gibi yapıyorlar. Üzülmüş gibi, ilgileniyormuş gibi yapıyorlar. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama hiç dertlerinde değil." Soylu duygusallaştı "Allah sizden razı olsun. Allah hepinize uzun ömürler versin. Ak saçlı olasınız. Ak sakallı olasınız. Torunlarınızı okşayasınız. Onlara kahramanlık türkülerinizi anlatasınız. Duamız sizin için budur" derken gözyaşlarını tutamayan Soylu, şöyle devam etti: "İnanıyorum ki her birinizin bu millet, ülke ve insanlık, geleneğimiz ve kültürümüz adına yapacak çok şeyiniz olacak. Çok emanet bırakacaksınız. Biz böyle bir milletiz ve böyle olmaya devam edeceğiz. Millet olmak kolay bir iş değildir. Ay-yıldızlı tabutları taşımakla millet olunur. Beraber cuma namazında sıkı sıkı saf tutarak millet olunur. Çocuğun başını okşayarak millet olunur." Azez temasları Konuşmanın ardından polislerle hatıra fotoğrafı çektiren Soylu, Afrin çarşısında esnafla bayramlaştı, çocuklara çeşitli hediyeler verdi. Buradaki programının ardından Azez'e geçen Soylu ve beraberindekiler Azez Emniyet Müdürlüğünü ziyaret etti. Yerel polis ve müşterek görev gücü tarafından karşılanan Soylu, burada görev yapan kolluk kuvvetlerinin Kurban Bayram'ını kutladı, onlarla sohbet etti. Burada yerel kolluk kuvvetlerine hitaben konuşan Soylu, Suriye'de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmadıklarını ifade etti. Allah'ın kendilerine bir emri olduğunu aktaran Soylu, şunları dile getirdi: "Biz Müslüman'ız. Allah'ın bize emri var. Komşuluk hukuku vardır. Biz yıllarca birlikte yaşadık. Biz dünyada sınavda olduğumuzu biliyoruz. Aynı zamanda gücün imtihanındayız. İnsanlığın imtihanındayız. Burada olmaktan çok mutluyuz. Eğer sınırın bu tarafında olan zulme sessiz kalsaydık, sizinle beraber olamasaydık bu sınavı kaybederdik. Çünkü bu dünya geçici, bunu biliyoruz, esas olan ahirdir. Biz Kurban Bayramı için geldik. Sizin, ailenizin ve sizin nezdinde Azezlilerin bayramını kutlamak için geldik. Eğer sırtımızı dönseydik, Allah'ın sınavından kalmış olurduk. Biz Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyoruz. Bize doğru yol çizdiği için. Batı dünyası, bu meselelere sessiz kalırken biz onların kayığına binmedik. Kardeşlerimize sırtımı çevirmedik. Bu zulme sessiz kalmadık. Çocuklara, kadınlara, yaşlılara yapılanlara sessiz kalmadık." Soylu ve beraberindekiler daha sonra Türkiye'ye geçiş yaptı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oğlu güvenlik güçlerine teslim olan Diyarbakır annelerinden Ayşegül Biçer ile görüştü

Hacire Akar'ın oğlunun HDP'liler aracılığıyla dağa kaçırıldığını iddia ederek, partinin il binası önünde 22 Ağustos 2019'da başlattığı oturma eylemi sayesinde 24 Ağustos 2019'da evladına kavuşmasının ardından bu mücadeleyi örnek alarak 3 Eylül 2019'da oturma eylemi başlatan 3 anneden biri olan Ayşegül Biçer de aylardır beklediği müjdeli haberi aldı. Biçer'e, 2018 yılında 17 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Mustafa'nın terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olduğu bilgisi verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan anne Biçer ile telefonda görüşerek, ailenin sevincini paylaştı. "Sevincimiz çok yüksek" "Bu zafer sizindir. Gerek Hacire Akar olsun gerek sizler olun hepiniz orada dimdik durdunuz ve sizin o dik duruşunuz elhamdülillah yolları açtı ve yavrularınızın da bu noktada yüreğini hareketlendirdi. 3 yavrumuz da aranıza katılıyor. Bundan dolayı da gerçekten sevincimiz çok yüksek." ifadelerini kullanan Erdoğan, bütün Diyarbakır annelerine selamlarını, sevgilerini iletti. Biçer'in, "Siz bize sahip çıkmasaydınız, orada bu mücadeleyi sürdüremezdik." sözü üzerine Erdoğan, "O bizim görevimizdi. Biz görevimizi yaptık. Ama siz de bizi bu noktada teşvik ettiniz. Allah yar ve yardımcımız olsun inşallah." dedi. Biçer de "Sayın Cumhurbaşkanım ilk oturduğumda da demiştim, 'PKK'dan söke söke alacağım oğlumu.' diye. Sadece oğlum değil, bu saatten sonra bütün evlatlar hedefimiz. Yarın sabah iki davul iki zurnayla HDP'nin kapısına gidiyorum. Bu zaferi ilan edeceğiz. Anneler isterse dağları delip evlatlarını kazanabilir demiştik. İnşallah Türkiye Cumhuriyeti kazandı. Bugün bir kere daha zafere imza atıldı. Annelere inşallah selamınızı ileteceğim. Yarın buluşmamız yapılacak. Allah sizden razı olsun. Rabbim uzun ömürler versin inşallah." diye konuştu. Öte yandan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Diyarbakır Anneleri'nin 3'ü daha, evladını terör örgütünden çekip aldı. Anne yüreği, Anne gücü, Anne sevgisi... Başarıyorlar. Korkmuyorlar. Tüm annelere güç veriyorlar... “Yeni dönem, annelerin dönemi” KAHROLSUN TERÖRİZM YAŞASIN ANNELER” dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 30 31