12 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Güvenli ve refah içinde bir Türk dünyası hedefliyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesi'nde basın toplantısında konuştu. BAŞKAN ERDOĞAN'IN KONUŞMALARINDAN SATIR BAŞLARI; Konseyimizin adı artık Türk Devletleri Teşkilatı'dır Karabağ Zaferi Türk dünyasının tamamını gururlandırmıştır. Bu zafer bölgede barışın yolunu açtı. Terörün her türlüsüyle, ırkçılıkla ortak mücadelemiz sürecek. Yeni adımız ve yapımız Türk Devletleri Teşkilatı'yla bundan sonra daha hızlı, özellikle ısrarla kök salacak, büyüyecek, gelişecek ve serpileceğiz Binali Bey, Türkiye'nin aksakalı olarak buradaki çalışmaları yürütecek. Çevresinde barışa katkı yapan, güven ve refah içinde bir Türk dünyası oluşturmak istiyoruz Salgın döneminde imkanlarımızı paylaşarak Türk dünyası olarak bir ve beraber olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Medeniyetin beşiği olan Türkistan coğrafyası yeniden tüm insanlık için bir çekim ve aydınlanma merkezi haline gelecektir. Teşkilatımızın uluslararası kamuoyunda ilgi odağı haline geldiğini görüyoruz. Zirve toplantımızda teşkilatımızın gelecek perspektifini çizen Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi'ni de kabul ettik. İnsan ve çevre odaklı bir anlayışla; Türk illerinde medeniyeti, geleneği ve modernliği buluşturmaya devam edeceğiz. Bugün burada verdiğimiz fotoğrafı, Türk Dünyası olarak aramızdaki ebedi ve ezeli kardeşliğin yeni bir nişanesi olarak değerlendiriyoruz. Soğuk Savaş Dönemi'nde birbirleriyle kucaklaşma hayali kuran kardeşler, bugün birlik ve beraberlik içerisinde ortak geleceklerini inşa ediyor.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı ile telefonda görüştü

Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğünden yapılan açıklamaya göre görüşmede, ikili siyasi ve ekonomik, ilişkiler, savunma iş birliğinin geliştirilmesi ve küresel ve bölgesel konular ele alındı. Görüşmede, Afganistan'daki siyasi durum ve insani yardımlar, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve terörden arındırılması, Libya'daki siyasi süreç ve seçimler, Yukarı Karabağ'da barış ve istikrarın kalıcı hale getirilmesi, Ukrayna'nın doğusunda yaşanan gelişmelerden duyulan endişe, Belarus-Polonya sınırındaki gerginliğin çözülmesi ve Doğu Akdeniz konuları etraflıca değerlendirildi. Görüşmede ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden arasında Roma'daki G20 Zirvesinde üzerinde mutabık kalınan ortak stratejik mekanizmanın detayları konuşuldu.

2 yıl önce

Katar: Biz çeşitlilik içeren Türk ekonomisine güveniyoruz. Türk ekonomisi sağlam temeller üzerine kurulu

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Katar Dışişleri Bakanı Al Sani ile ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Uluslararası toplumun, insani yardımların Afgan halkına ulaştırması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, 'Katar ve Türkiye'nin duyarlılığının örnek olması gerekiyor' dedi. İlişkiler normalleşmeye başlayınca iki ülke arasında trafiğin artması normal. 3-4 yıllık krizin aşılmasından memnuniyet duyuyoruz. Katar'a yönelik ablukaların kalkmasından ayrıca mutluluk duyuyoruz' dedi. 'Bölgedeki tüm ülkelerle ilişkilerimizi en iyi noktaya getirmeyi planlıyoruz' Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Bazen anlaşamadığımız konular olabilir ama bunun genel ilişkiyi etkilememsi gerekir. İlişkilerin normalleşmesi konusunda Katar'ın da katkıları var. Önümüzdeki süreçte bölgedeki tüm ülkelerle ilişkilerimizi en iyi noktaya getirmeyi planlıyoruz. Bölgemizin refah ve huzura ihtiyacı var bunu da hep beraber başarabiliriz." Katar: Biz çeşitlilik içeren Türk ekonomisine güveniyoruz Katar Dışişleri Bakanı Al Sani ise şunları söyledi: Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 7. Toplantısında 12 yeni anlaşmaya imza atılması bekleniyor. Biz çeşitlilik içeren Türk ekonomisine güveniyoruz. Türk ekonomisi sağlam temeller üzerine kurulu. Bu da ekonominin içinde bulunduğu durumları aşabilmesini sağlıyor. Katar'ın Türkiye'de büyük yatırımları var ve bu yatırımlar verimli meyveler veriyor.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çocuklarımızı ve gençlerimizi camilerle ne kadar buluşturabilirsek geleceğimize o denli güvenle bakabiliriz

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Diyanet İşleri Reisliği olarak geçen teşkilatın önemi ortaya çıkmaktadır. Din işlerinin en sağlıklı şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Bu kurumumuzu başkanlık düzeyine yükselterek yetkilerini genişlettik. FETÖ ile mücadelemizde Diyanet, çok önemli bir yere sahiptir. Salgın döneminde teşkilat mensuplarımızın büyük bir gayretle ifa ettiği hizmetler takdire şayandır. Sosyal medyada sıkça karşılaştığımız din görevlilerimize yönelik yalan, iftira amacı taşıyan kampanyaların asla moralinizi bozmamasını istiyorum. Bugün de yakın coğrafyalarımız başta olmak üzere pek çok yerde benzer sancılar yaşanmaya devam ediyor. Her ne kadar birileri epeyce süre milletimizi dininde uzak tutmak için uğramışsa da hamdolsun başarılı olamadılar. İlahiyet fakülteleri, imam hatip okulları ile camilerde verilen hasbi hizmetlerle milletimiz inancına sarılmıştır. Son dönemde Avrupa'da ortaya çıkan Peygamberimize yönelik saygısızlıklara karşı en güçlü tepki yine bizim milletimizden yükselmiştir. Benzer bir hadise beklemediğimiz şekilde bizim de başımıza geldi. Suriye'de kontrolümüzdeki okullarda dağıtılmak üzere hazırlanan kitaplarda peygamberimizin tasviri olarak yorumlanacabilecek kimi resimlerin olduğu tepsit edildi. Kitapların dağıtımı durduruldu, imha edilmek üzere toplatıldı. Henüz basılmamış başka kitaplar olduğu belirlendi. Yaşanan rezalette sorumluluğu olan herkesle ilgili soruşturma başlatıldı.  Sorumlu olduğum yönetimde ortaya çıkmasından dolayı ziyadesiyle üzüntülüyüm. Bu vahim durum karşısında inşallah gereken hızla yerine getirilecek. Camilerimize sahip çıkmak, ihya etmek temel görevlerimizden birisidir. Bunun yolu ise buraları tekrar eğitimin, ilim ve irfanın merkezi haline getirmekten geçmektedir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi camilerle ne kadar buluşturabilirsek geleceğimize o denli güvenle bakabiliriz. Aynı durum vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı yurtdışındaki yerler için de geçerlidir. Asıl sorumluluğumuz insanların kalbini ve zihnini allah sevgisi ile aydınlatmaktır. Kimi cahil, gafil birilerinin insanlarımızın zihinlerini bulandırmasına da ancak bu şekilde engel olabiliriz.

2 yıl önce

Tahir Güven'e pusu kuran teröristin HDP'li vekilin evinden çıktığını açıklayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Hesabını vereceksiniz milletvekilliği sizi kurtaramayacak

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Genel Kurulunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının 2022 yılı bütçe görüşmeleri sırasında söz aldı. "DEVLETE İFTİRA ETTİRMEM" "Biz devlet olarak suçluların peşindeyiz. Suçluların iftiralarını, yalanları, dedikoduları şu gazi Meclis'in çatısı altına getirdiniz. Devleti töhmet altında bıraktınız." diyerek muhalefete tepki gösteren Bakan Soylu, "Devlete iftira ettiniz. Burada bu milletin evladı olarak söylüyorum. Vallahi size devlete iftira ettirmem. Billahi size devlete iftira ettirmem." ifadelerini kullandı. TERÖRİST HDP'Lİ VEKİLİN EVİNDEN ÇIKTI "Bizim ilçe başkanımızın kardeşi olan, oranın kanaat önderlerinden Tahir Güven, gece yarısı bir komployla öldürüldü. Peki kim öldürdü? Neden öldürdü?" diye soran Bakan Soylu, "Gecenin bir yarısı onu bir yere çağırıp pusu kurdular. Pusu kuran kim biliyor musunuz? Pusu kuran Mehmet Miraç Dinç. Peki pusu kuranı biz bu sabah nerede yakaladık? HDP'li milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın evinde yakaladık." şeklinde konuştu. Bunların hesabının verileceğini söyleyen Bakan Soylu, "Mehmet Miraç Dinç PKK tarafından atanmıştır. Bu katliamın talimatını PKK Suriye tarafından vermiştir. Mehmet Miraç Dinç'le Sezai Temelli'nin, Nuran İmir'in, Hüseyin Kaçmaz'ın... Sensin hesabını vereceksin. Bu milletvekilliği seni kurtaramayacak." açıklamasında bulundu.

2 yıl önce

Tahir Güven'in ölümüyle ilgili bir kişi tutuklandı

Şırnak'ın Cizre ilçesinde kurulan pusu sonrasında öldürülen AK Parti Cizre eski İlçe Başkanı Cihan Güven'in kardeşi ve Meman Aşireti'nin lideri Tahir Güven olayıyla ilgili polis; biri kadın, 3 şüpheliyi gözaltına aldı. Dört gün önce (4 Aralık) Şırnak'ın Cizre ilçesinde Meman Aşireti lideri Tahir Güven isimli şahsın hayatını kaybettiği silahlı saldırı olayını terör örgütü PKK üstlenmişti. PKK'LI TERÖRİST HDP'Lİ VEKİLİN EVİNDEN ÇIKTI Emniyet, saldırının faillerinden terör örgütü mensubu Emin Kalkan'ın ifadesinde söz konusu eylemi birlikte gerçekleştirdiklerini beyan ettiği ve gizli tanık ifadeleriyle desteklenen Mehmet Miraç Dinç isimli şahsın; 7 Aralık tarihinde Silopi HDP İlçe Başkanlığına gittiğini ve gün boyu orada kaldığını, akabinde ise HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın ailesinin ikamet ettiği apartmana girdiğini tespit etti. TERÖRİSTLERİ KAÇIRMAK İSTEYEN HDP'Lİ VEKİLİN KARDEŞİ YAKALANDI Emniyet, bahse konu örgüt mensubu ve bu şahsı güvenlik kuvvetlerinden araçla kaçırmak isteyen HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz'ın kardeşi Abdullah Kaçmaz'ı ikamet çıkışında kıskıvrak yakaladı. TUTUKLU OĞUZ'UN YERİNE GÖREVLENDİRİLDİ Mehmet Miraç Dinç isimli teröristin, PKK/KCK terör örgütü tarafından sözde kadro olarak görevlendirilen ve 28.11.2020 tarihinde HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir'e gözaltına alınması sırasında el çabukluğu ile kendi cep telefonunu vererek delillerin karartılmasını sağladığı gerekçesiyle tutuklanan Ercan Oğuz isimli şahsın yerine görevlendirildiği öğrenildi. SİLOPİ'DE GÖZALTINA ALINDI Öte yandan Mehmet Miraç Dinç ile birlikte hareket ettiği değerlendirilen, 7 Aralık tarihinde gün boyu Dinç ile birlikte olan ve örgütün kadın yapılanması olan TJA (Tevgera Jinên Azad/Özgür Kadın Hareketi) içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösteren Sümeyye Gök, 8 Aralık tarihi sabah saatlerinde Silopi'de gözaltına alındı.

2 yıl önce

Tahir Güven cinayetinde tutuklanan şüpheli: Olayı PKK adına Miraz gerçekleştirdi

star.com.tr’nin haberine göre; Cizre'nin Cudi Mahallesi'nde 4 Aralık günü silahlı saldırıda hayatını kaybeden Meman aşireti lideri Tahir Güven'in ölümü ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınıp, tutuklanan Emin Kalkan'ın ifadesinde, Miraz adlı bir kişinin adını verip, cinayeti onun işlediğini iddia etti. Miraz ile 4 ay önce bir arkadaşı aracılığı ile tanıştığını belirten Kalkan, ifadesinde şunları anlattı: "Bana HDP içerisinde gençlikten sorumlu kişi olarak faaliyet yürüttüğünü söyledi. Cizre ilçesinde gençleri bir araya getirerek, silah, mühimmat ve maddi yardımda bulunarak, tekrar hendek-barikat dönemindeki gibi örgütü güçlendirmeye çalıştıklarını söyledi. Daha sonra bana numarasını verdi. Şu an numarayı hatırlamıyorum. Telefonuma Miraz olarak kaydettim. Daha sonra ayrıldık." 'BENDEN AÇIK HAT İSTEDİ' Saldırıdan 2 gün önce evinin yakınında Miraz ile buluştuğunu ve kendisini ajanlıkla suçladığını anlatan Kalkan, şunları söyledi: "Bana belindeki silahı gösterdi. Korktum, kendisi ile ilgili kimseye bilgi vermediğimi söyledi. Bunun üzerine benden açık hat istedi. Ben de korktuğum için teklifini kabul ettim. Ertesi gün hattı, teslim etmek üzere anlaştık. Ertesi gün 200 TL karşılığında bir adet açık hat aldım. Ancak hattın numarasını bilmiyordum. Bu hattın parasını ben verdim. Miraz benden önceki gün buluştuğumuz yerde hattı aldı. Elinde 3 tane telefon ve modem olduğunu düşündüğüm bir cihaz vardı. Aldığım hattı, cihazlardan birine taktı. *101 kareyi tuşladı. Bir telefon numarası çıktı. Bu telefon numarası, aldığım hattın numarasıdır. Başka telefondan bir kadın aradı. Çıkan telefon numarasını ona söyledi. Daha sonra aldığım hattı, taktığı telefona bir kod geldi. bu sırada telefona WhatsApp kurulduğunu anladım. Ayrıca daha sonra Miraz da bana WhatsApp kurduğunu ve telefonumda internet tanımlı olduğunu ve kullanabileceğimi söyledi. Bana önceden yaptığı gibi gençlik yapılanması içinde yapacağı faaliyetlerden söz etti ve benim de katılmamı istedi. Tekrardan kendisini reddettim. Bunun üzerine bana ertesi gün bir uyuşturucu baronu ile görüşeceğini ve yanında olmamı istedi. Kabul edip, eve gittim." 'HER SOKAKTA TELEFONLA KONUŞTUĞUNU GÖZLEMLEDİM' 4 Aralık günü saat 17.00 sıralarında Miraz ile buluştuklarını belirten Kalkan, ifadesine şöyle devam etti: "Benim yüzüm açıktı. Miraz'ın kapüşonu kapalıydı. Buluştuğumuz yer Ak Sokak'tı. Miraz bana alt sokaklarda bir yerde uyuşturucu baronu olduğunu, görüşmeye gideceğini, benim de yanında olmamı istedi. İstemediğimi söylememe rağmen ısrarları üzerine, korkudan teklifini kabul ettim ve sokaklara doğru yürümeye başladık. Bu sırada telefonu sürekli çalıyordu. Telefonu açtığı zaman benden uzaklaşıyordu. 2-3 saniyelik, kısık sesle konuşmalar yapıp, telefonu kapatıyordu. Genellikle geçtiğimiz sokakların isimlerine bakıyor, her sokakta telefonla görüştüğünü gözlemledim." 'BENİM İŞİM TAMAMDIR' DİYEREK AYRILDI' Daha sonra Miraz'ın girdikleri bir sokakta kendisini beklemesini söylediği belirten Kalkan, ifadesinde şunları söyledi: "Miraz, yan sokağa hızlı adımlarla girdi. Sokağa girince benim görüş açımdan çıktı. Kendisini görmedim. Görüş açımdan çıktı, 4-5 saniye sonra birden fazla el silah ateş sesi duydum. Mermilerin bana sıkıldığını düşünerek, kaçmaya başladım. Peşimden Miraz'ın geldiğini gördüm. Ben korkudan daha hızlı koşmaya başladım. Yaklaşık 400- 500 metre koştuk. Bizim evin yakınlarına kadar geldik. Burada Miraz beni durdurdu, telefonumu istedi. Telefonum içinden hattımı çıkarıp, sim kartımı bana verdi. Telefonumu cebine koydu. Ne olduğunu sorduğum zaman, bana gülerek 'benim işim tamamdır' dedi ve ayrıldı. Ben de korktuğumdan kendi evime geldim." 'KORKUDAN POLİSE TESLİM OLAMADIM' Daha sonra yemek yemeye amcasının evine gittiğini söyleyen Kalkan, ifadesini şöyle sürdürdü: "Eve gittiğim zaman evde bulunan kişiler, Cudi Mahallesi'nde Tahir Güven isimli şahsın öldürülmüş olduğunu söylediler. Miraz'ın silahla ateş ettiği kişinin, Tahir Güven olabileceğini orada anladım. Evden dışarı çıktığımızda ikametimiz önünde polisler olduğunu gördüm, beni aradıklarını anladım. Korkudan polise teslim olamadım. Ablamın evine gittim. Olay gecesinde polis ekipleri tarafından ablamın evinde yakalandım." 'HERHANGİ BİR KEŞİF FAALİYETİNDE BULUNMADIM' Güven'in öldürülmesi olayında hiçbir şey yapmadığını söyleyen Kalkan, ifadesinin son bölümünde, "Benim kesinlikle Tahir Güven isimli şahsın öldürülmesi olayında bir dahilim yoktur. Kendisi ile cinayet olayı hakkında herhangi bir keşif faaliyetinde bulunmadım. Tahir Güven'in öldürülmesi olayını Miraz isimli kişi, gerçekleştirmiştir. Kendisi bu cinayeti PKK/KCK terör örgütü faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirmiştir. Bu kişinin herhangi bir kişiden talimat alıp, almadığına yönelik bilgim yoktur" ifadelerini kullandı. 3 KİŞİNİN SORGUSU SÜRÜYOR Güven'in öldürülmesi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan HDP Gençlik Meclisi üyeleri Mehmet Miraç Dinç ve Abdullah Kaçmaz ile Sümeyye Gök'ün ise Şırnak Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ndeki sorguları sürüyor.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 30 31