05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Bjerde: Türkiye altı ayı çok güçlü geçirdi

Türkiye, Paris İklim Anlaşması'nın belirlediği hedefleri karşılamak için Dünya Bankası, Fransa ve Almanya'nın mali destek verdiği bir plan çerçevesinde yaklaşık 3.2 milyar dolar kredi alacak. Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde, bu desteğin 2 milyar dolarını kendilerinin karşılayacağını, toplam desteğin bir kısmının kredi, bir kısmının da hibe olarak aktarılacağını söyledi. Geçtiğimiz hafta Ankara'da temaslarda bulunan Bjerde, Hürriyet'e konuştu. Bjerde, Türkiye'nin önce Ulusal Katkı Beyanı'nı revize edip, Paris Anlaşması kapsamında uzun vadeli stratejisini hazırladıktan sonra projeler için fon sağlanmaya başlanacağını anlattı. Buna göre öncelikli projeler arasında su yönetimi, ulaşım sektöründe karbonsuzlaşma, enerji dönüşümü yer alacak. Anna Bjerde, özetle şunları söyledi: BEŞİNCİ BÜYÜK MÜŞTERİMİZ "Türkiye, Dünya Bankası'ndaki en büyük 5. müşterimiz olarak toplamda 7 milyar doları kapsayan 22 proje ile öne çıkan programlarımızdan biri. Türkiye'de iklim odaklı birçok proje yapıyoruz. İmzaladığımız mutabakat muhtırası Türkiye'nin, Paris Anlaşması'nın onaylanmasının ardından geldi. Bu onay, 2053 yılına kadar net sıfır emisyona geçileceği duyurusu ile birleştiğinde, biz kalkınma ortaklarının; Dünya Bankası, Almanya hükümeti, Fransa hükümeti olarak Türkiye'nin hedef seviyesini yükseltmesine yardımcı olabilmesinin önünü açtı. Ama aynı zamanda IFC, EBRD ve BM'nin de Türkiye'nin bu konudaki niyet seviyesini yükseltmesine yardımcı olmak için bu mutabakat zaptı etrafında harekete geçeceğini görüyorum. Mutabakat zaptının uygulanması açısından sıradaki adım, Türkiye'nin Ulusal Katkı Beyanı'nı (NDC) revize ederek, 2030 yılına kadar emisyonu yüzde 21 oranında azaltma taahhüdünü daha da arttırmasını bekliyoruz. Diğeri ise Türkiye'nin Paris Anlaşması taahhütlerini nasıl karşılayacağı konusunda uzun vadeli bir strateji hazırlaması olacak. KREDİ VE HİBE OLACAK Bu kapsamda 3.2 milyar doları, bir kısmı kredi bir miktar hibe olmak üzere mobilize edeceğiz. Kalkınma ortakları olarak özel şirketler için (ekstra) 3.2 milyar doların üzerinde ek kaynak seferber edeceğiz. Türkiye'nin su kıtlığı konusunda endişeleri var. Atık suyu mümkün olduğu kadar daha verimli bir şekilde azaltarak ve dönüştürerek Türkiye'nin su kaynaklarını verimli bir şekilde yönetmesine yardımcı olmak istiyoruz. DÜŞÜK KARBONLU ÇÖZÜM Türkiye, 'e-mobilite'ye büyük ilgi gösteriyor. Araçlar için çok daha düşük karbonlu çözümlerle birlikte, toplu taşıma ve demiryollarından yararlanmak çok daha verimli bir çözüm. En önemli ama aynı zamanda en zorlu kısım enerji geçişi olacaktır. Zor olan kısım kömürden çıkış süreci çünkü Türkiye enerjide ithalata bağımlı. Kömürün bir kısmı ithal, bir kısmı da yerli olarak üretiliyor. Kömürden geçiş mümkün. Ancak adil bir geçiş olması gerekir. Halihazırda destek verdiğimiz jeotermal alanına özel sektörün ilgisini görüyoruz. Bu konuda ek finansman sağlamak üzereyiz." AŞI ÖNERİSİ Buradaki yetkililerle aşı konusunda yardıma ihtiyaç olup olmadığını da görüşmeye başladık. Bu talihsiz pandeminin bir süre daha devam edeceğini ve hazırlıklı olmanın iyi olacağını düşünüyoruz. Türkiye şu anda aşılamada iyi durumda, ancak gelecek yıl da ek dozlara ihtiyaç olacak. Finanse edebileceğimiz bir tür aşı projesine yardımcı olmak için desteğimizi önerdik. TÜRKİYE POZİTİF BÜYÜYEN AZ SAYIDA ÜLKEDEN BİRİ 2020 tüm dünya için çok zor bir yıldı. Son 80 yılın en derin ekonomik durgunluğunu gördük. Türkiye, 2020'de oldukça şaşırtıcı bir şekilde az da olsa pozitif büyüme gösteren az sayıda ülkeden biri oldu. 2021 şu ana kadar inanılmaz bir toparlanma dönemi oldu. Türkiye bu yılın ilk altı ayını çok güçlü geçirdi. Türkiye'nin 2021'i muhtemelen yüzde 8'in üzerinde bir büyüme ile bitireceğini tahmin ediyoruz.

2 yıl önce

Merkez Bankası Başkanı: Bankacılık sektörümüz çok güçlü, genel değerlendirmelerimiz bu yönde

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bankacılarla olan görüşmesine ilişkin detayları anlattı. Merkez Bankası ile BDDK'nın karşılıklı görüş alışveriş yaptığını dile getiren Kavcıoğlu, "Genel değerlendirmeler her zaman olduğu gibi Türkiye'nin ekonomik gelişmeleri, bankacılık sektörü ile ilgili yeni bir yıla giriyoruz, durum değerlendirilmesi, Merkez Bankası, BDDK'dan karşılıklı görüş alışverişleri oldu. Her zaman olduğu gibi, değişik bir şey yok" dedi. 'Güçlü bir iletişimle bankacılık sektörü Türkiye'de ve dünyada en başarılı sektör olarak çalışmalarını sürdürüyor' "Banka genel müdürlerimizle karşılıklı birbirimizi bilgilendirdik. İyi bir görüşme oldu. Olumlu bir hava içerisinde çok faydalı bir bilgilendirme oldu. BDDK Başkanımız toplantıdaydı. Zaten biz normalde iletişim halindeyiz. Çok güçlü bir iletişimle bankacılık sektörü Türkiye'de ve dünyada en başarılı sektör olarak çalışmalarını sürdürüyor" diyerek üreci hep birlikte götüreceklerini aktaran Kavcıoğlu şunları söyledi: Her şey kendi içerisinde konuşuldu. Bilgilendirdik. Faiz indirimleri olsun, diğer konularla ilgili. Sektör ve BDDK ile çok uyumlu iletişim içerisindedir. Dünyanın en başarılı sektörlerinden biri olarak bankacılık sektörü bu işi yürütmektedir. Karşılıklı görüş alışverişlerimiz, taleplerimiz, taleplerini değerlendirdik. Her zaman olduğu gibi bu süreci birlikte götüreceğiz. Bu toplantılar daha önceden ayrılan toplantılar. Olağanüstü bir toplantı değildi, onu ifade edeyim. Daha sonra da yapacağımız toplantılardan bir tanesi. "Banka genel müdürlerimizle karşılıklı birbirimizi bilgilendirdik. İyi bir görüşme oldu" diyen Kavcıoğlu, "Olumlu bir hava içerisinde çok faydalı bir bilgilendirme oldu. BDDK Başkanımız toplantıdaydı. Zaten biz normalde iletişim halindeyiz. Çok güçlü bir iletişimle bankacılık sektörü Türkiye'de ve dünyada en başarılı sektör olarak çalışmalarını sürdürüyor" görüşünü dile getirdi.

2 yıl önce

Dünyanın en güçlü kadınları 2021 listesinde 2 Türk: Özlem Türeci ve Güler Sabancı

Dünyanın 'en güçlü' kadınlarının sıralandığı uluslararası listeye Türk bilim insanı Özlem Türeci ve iş insanı Güler Sabancı adını yazdırdı. Forbes dergisinin 18 yıldır yayınladığı 'Dünyanın en güçlü kadınları' listesinde bu yıl 40 CEO ve 19 ülke lideri yer alırken listenin ilk sırasındaki isim de çok uzun bir aradan sonra değişti. Listede yer alan 2 Türk isim, Kovid-19 aşısını geliştiren isimlerden olan ve BioNTech kurucularından bilim insanı Özlem Türeci ve Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı oldu. Türeci listede 48. sırada yer alırken Sabancı, listeye 77. sıradan girdi. Türeci'nin eşi bilim insanı Uğur Şahin'den de bahseden Forbes, "Batı Almanya’da Türk göçmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Türeci’nin kaderi bilim ve sağlık alanında bir kariyerdi: Annesi biyolog ve babası cerrahtı" diye yazdı. Öte yandan Güler Sabancı’nın Türkiye’nin en büyük gruplarından Sabancı Holding’i yöneten ilk kadın olduğunu vurgulayan Forbes, Güler Sabancı’nın Sabancı Üniversitesi’nin kurucu başkanı ve Sabancı Vakfı’nın da başkanı olduğunu hatırlattı. Forbes dergisi listede yer alabilme koşullarıyla ilgili olarak, "Sadece paraya veya güçlü bir konuma sahip olmak yeterli değil. Bir kişi servetiyle, duruşuyla veya bulunduğu konumda ‘bir şeyler yapıyor’ olmalı" notunu düştü.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizin en güçlü haberleşme uydusu olan Türksat 5B'yi uzaya fırlattık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin uzaydaki 8'inci aktif uydusu olan Türksat 5B'nin uzaya fırlatılması dolayısıyla video mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında, Türkiye ve Türk milleti adına bir gurur anına daha şahit olmanın heyecanını yaşadığını söyledi. Türksat 5A uydusunun ocak ayında Falcon 9 roketiyle fırlatıldığını, haziranda da hizmete alındığını hatırlatan Erdoğan, "Bugün de ülkemizin en güçlü ve en yüksek kapasiteli haberleşme uydusu olan Türksat 5B'yi uzaya fırlattık. Bu uydu projemizde de yine Space X firmasının Falcon 9 roketini tercih ettik. Sayın (Elon) Musk'ı ve Space X firmasını Türkiye karşıtı lobilerin şantajına ve baskısına boyun eğmedikleri için şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum" dedi. Türksat 5B uydusunun 42 derece Doğu yörüngesinde hizmet veren ve televizyon yayıncılığının yükünü taşıyan Türksat 3A ve Türksat 4A uydularına yedeklik yapacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Ayrıca Türksat 5B'nin devreye girmesiyle veri iletim hızı ve kapasitesi 15 kattan fazla artacaktır. Bu sayede internet erişiminin kısıtlı olduğu bölgelere kara, deniz ve hava taşıtları da dahil olmak üzere kapsamı alanındaki kullanıcılara geniş bant uydu internet hizmeti verilebilecektir. Uydumuz 35 yıldan fazla manevra ömrüyle 42 derece Doğu yörüngesindeki frekans ve yörünge kullanım haklarının korunmasını sağlayacaktır. İletişim kapasitemizi daha da güçlendirecek Türksat 5B uydumuzun ülkemiz için, milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum." Space X firmasıyla uzay çalışmaları alanında yürütülen başarılı ortak çalışmaların artarak devam etmesini temenni eden Erdoğan, bu gururu yaşatan herkese şükranlarını sundu. Türkiye'nin yeni uydusu Türksat 5B, Türkiye saatiyle 06.58'de ABD'nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Üssü'nden başarıyla uzaya fırlatıldı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Huzurlu bir Suriye, güçlü ve büyük bir Türkiye'dir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türk İdareciler Derneği tarafından Vilayetlerevi'nde düzenlenen 10 Ocak İdareciler Günü kutlama programında yaptığı konuşmada, geleneksel hale getirilen bu toplantıda bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek İdareciler Günü'nü kutladı. Dünyada çeşitli alanlarda ve konularda meydana gelen değişimlere işaret eden Soylu, Türkiye'nin de 21. yüzyılda dünyaya yeni şeyler söylediğini belirtti. "Dünya dört temel krizle karşı karşıya" Ülkelerin karşı karşıya kaldığı temel sıkıntılarda, küresel sorunlarda her birinin çaresizliğini, çözüm üretmekte zorlandığını ve kendi toplumlarına karşı bile görevlerini yerine getiremediğini gördüklerini dile getiren Soylu, "Bugün dünya dört temel krizle karşı karşıya. Birincisi ve en önemlisi COVID-19 pandemisi. Ülkelerin birbirlerinin havalimanlarından maskelerini gasbettiğine tanık olduk. Aşı üretirken, dünyanın fakir ülkelerinden aşıları nasıl sakladıklarını, onların temel derdinin insanlık olmadığını hep beraber gördük. Batı'nın güya yükselen medeniyetinin nasıl bir acze düştüğüne hep beraber şahit olduk. En kötüsü, küreselleşen bu soruna karşı bir tek çözüm önerisi, bir tek rehberlik, bir tek yol haritası görmedik" diye konuştu. "Göç meselesini sınırlardan ibaret sayan bir anlayışa şahit olduk" Dünyanın en temel sorunlarından birisi olan göç karşısında, yine dünyanın tüm kurumlarının ve büyüklerin nasıl bu meselelere sırtını döndüğünün görüldüğünü ifade eden Soylu, "Göç meselesini kendi üzerlerinden atmak için Türkiye ile Yunanistan, Türkiye ile Suriye, Türkiye ile İran arasına sıkıştıran, İran ile Afganistan sınırına sıkıştıran, göç meselesini sınırlardan ibaret sayan, vekalet savaşlarını görmeyen bir anlayışa şahit olduk. Adalete, eğitime, sağlığa, hatta insanlığın tümüne erişiminin engellendiği bu noktaları görmeyen, sadece ve sadece sorunları kendi coğrafyalarında ve kendi kıtalarında barındırmamak için batıdan doğuya doğru yıkan bir anlayışa hep beraber şahit olduk" şeklinde konuştu. Soylu, artan üretim, yükselen şehirleşmenin getirdiği enerji sorununa sadece kendi tarafından yaklaşan bir Batı medeniyetinin görüldüğünü de dile getirdi. Ülkelerin karşılaştığı temel sıkıntılardan dördüncüsünün de ekonomik krizler olduğunu aktaran Soylu, "Ne çözüm üreteceğini dünyanın henüz bilemediği, bunun içerisinde hala patinaj yaptığı, Avrupa ve Amerika da dahil olmak üzere liderlik açısından bir kahtı rical yaşadığımız, çözüm üretmekten yoksun, meseleleri sadece üzerinden görebilen bir anlayışa sahip dünya tablosuyla karşı karşıyayız" dedi. "Türkiye, eski Türkiye'nin anlayışından üç kavramı attı" Türkiye'nin gerek 20. yüzyıldaki tecrübeleriyle gerek Cumhuriyet'i kurma, özgürlük mücadelesini yapma konusunda ortaya koyduğu iradesi ve daha sonra karşılaştığı vesayetin dayatmalarıyla büyük tecrübe elde ettiğini anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, 21. yüzyılın başından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hem kendi insanına hem de dünyaya bir şeyler söyledi; eski Türkiye'nin anlayışından üç kavramı attı. Seyretmek, kabullenmek ve en önemlisi emperyalizme teslim olmak. Bugünkü mücadelesini de bunun üzerine bina ederek devam ettirmeye çalışıyor. Türkiye, önemli bir adım daha attı. Geçen ay Türkiye'de Afrika Birliği Zirvesi yapıldı. Buradan dünya nasıl görünüyor bilmiyorum ama dünyada Türkiye'nin nasıl göründüğünü iyi takip eden kardeşlerimizden bir tanesiyim. Batı'nın sömürdüğü, Amerika'nın sömürdüğü Afrika dahil olmak üzere dünyadaki bize müzahir ülkelerin büyük bir bölümü umut ve ümit olarak bu Anadolu coğrafyasını dost, güvenilir ve bizim dinimizin en temel kavramlarından birisi olan emin bir ülke olarak görüyor." Türkiye'nin, küreselleşmenin üzerine yüklediği, dünyanın çözemediği meseleleri; ikili ilişkiler, bölgesel ilişkiler ve tarihten kendisine intikal eden ilişkiler çerçevesinde başarılı bir şekilde bugüne kadar getirdiğini belirten Soylu, "21. yüzyılın temel şifresi, küresel kurumların ve güçlü küresel ülkelerin çözebileceği sorunlar değil; tam tersi, onlara teslimiyetle uzak bir şekilde etrafımızdaki coğrafyayla ikili ilişkiler, bölgesel ilişkiler ve tarihimizden bize tevarüs eden ülkelerle kuracağımız ilişkilerdir. Türkiye bu istikamette, doğru bir çizgi doğru bir rota belirlemiş ve bu rotada devam etmektedir" sözlerini kullandı. "Barışçıl bir Bağdat, güçlü ve büyük bir Türkiye’dir" Soylu, Türkiye'nin sadece kendi toprakları için değil, etrafındaki coğrafya için de huzur ve barış istediğini belirterek şöyle konuştu: "Huzurlu bir Bağdat, barışçıl bir Bağdat, güçlü ve büyük bir Türkiye’dir. Huzurlu bir Suriye, güçlü ve büyük bir Türkiye'dir. Etrafımızdaki coğrafyanın, Afganistan'dan Pakistan'a kadar huzurlu olması, bir ve beraber olması, güçlü ve büyük Türkiye'yi ve etrafındaki ülkelere bu dönem içerisinde kendi kazanımlarını tahvil edebilecek bir anlayışı sağlamasının önünü açacaktır. Bunu sadece biz kendimiz değerlendiriyor değiliz. Bu beklenti, esas itibarıyla o ülkelerin kendi milletlerinin beklentilerini oluşturmaktadır. Onun için 21. asır önümüzde büyük bir fırsat koymuştur. 20. asırda kendi kendine gelmeye çalışan bir Türkiye'den, 21. asırda dünyayı kendi kendine getirmeye çalışan bir Türkiye'ye olan yolculuk, kolay bir yolculuk olmamıştır. Bunda herkesin emeği, katkısı vardır." "Biz sadece kendi coğrafyamızın sorumlusu değiliz" Sorumluluk almış kişilerin, bütün yetkinliklerini ortaya koyması gerektiğine işaret eden Soylu, "Biz sadece kendi coğrafyamızın sorumlusu değiliz" dedi. Yangın, sel ve deprem afetlerinde millete mahcup olmadıklarını söyleyen Soylu, kimsenin tahayyül edemediği işleri gerçekleştirdiklerini kaydetti. Mülki idare amirlerine, polis, jandarma ve tüm personele teşekkür eden Soylu, "10 Ocak İdareciler Günü vesilesiyle Türkiye’deki tüm idarecilerimize, mülki idare amirlerimize takdirlerimizi, tebriklerimizi, teşekkürlerimizi arz ediyoruz" dedi. Soylu, konuşmasının ardından Türk İdareciler Derneği Genel Başkanı Saffet Arıkan Bedük ile birlikte kaymakamlara çeşitli ödüller verdi. Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk Üstün Hizmet Ödülünü Gölbaşı Kaymakamı Tülay Baydar Bilgihan, Şehit Kaymakam Ersin Ateş Üstün Hizmet Ödülünü Kocaeli Vali Yardımcısı Dursun Balaban, Vecdi Gönül Güvenlik Hizmet Ödülünü Silopi Kaymakamı Can Kazım Kuruca, Merhum Vali Galip Demirel Sosyal Hizmet Ödülünü Sur Kaymakamı Abdullah Çiftçi, Merhum Vali Celalettin Tüfekçi Meslek Ödülünü Sürmene Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya, Türk İdareciler Derneği Özel Ödülünü Palu Kaymakamı Tayfun Deli, Merhum Vali Orhan Alaaddin Erbuğ Meslekte Olay ve İzleri Adlı Anı Yarışması Ödülünü Muratlı Kaymakamı Ömer Dereci'nin eşi Mediha Dereci aldı.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı: Türkiye, Irak’ın terörle mücadelesini güçlü şekilde desteklemeye devam edecektir

Dışişleri Bakanlığı, Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Muhammed Halbusi'nin konutunu hedef alan terör saldırısı hakkında açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Muhammed Halbusi'nin Anbar Vilayeti'ndeki konutuna düzenlenen terör saldırısını en kuvvetli ifadelerle kınıyoruz. Saldırının faillerinin en kısa sürede tespit edilerek adalet önüne çıkarılmalarını temenni ediyoruz. Türkiye, Irak'ın terörle mücadelesini güçlü şekilde desteklemeye devam edecektir" denildi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Bizim güçlü bir liderimiz ve istikrarımız var"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mardin Büyükşehir Belediyesinde yeni başlatılan e-Belediye Bilgi Sistemi'nin açılışına katıldı. Bakan Soylu, Artuklu ilçesinde bir otelde gerçekleştirilen programda Mardin Büyükşehir Belediyesine ait başlatılan yeni e-Belediye Bilgi Sistemi'nin açılışını gerçekleştirdi. Programa İçişleri Bakan Yardımcısı Tayyip Sabri Erdil, Mardin Valisi Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Demirtaş, ilçe kaymakamları, siyasi parti başkanları ve birçok kişi katıldı. Açılış programında konuşan Bakan Soylu, son 20 yılda Türkiye'de değişimlerin ve ciddi bir istikrarın olduğunu ve bu istikrarın getirdiği ciddi bir devlet gücü ve kapasitenin olduğunu söyledi. Olağanüstü dönemden geçildiğini bildiren Bakan Soylu, "Beraber görüyoruz lafla peynir gemisi yürümüyor. Sırtını dayayacağın yerler bazen mukavvaya ve karton kutuya dönüyor. Aylardan beri Ukrayna neler yapıyor her şey ortada. Birincisi bilinçli olmak lazım. 2 sürekli gelişmek lazım. 3 kendi göbeğimizi kendimiz kesebilecek hale gelmemiz lazım. Yoksa sırtını dayadığın yerlerde rüzgarlar esebiliyor. Attığımız her adımda cumhurbaşkanımız 'Dünya beşten büyüktür' derken bunu sadece kendine söylenmiş bir retonik olarak görenler şimdi meselenin ne demek olduğunu, bunun neyi ifade ettiğini, 21 asırdaki karşılığını elbette ki anlamış bulunmaktadır. Kıymetli belediye başkanlarımız yapacak çok işimiz var. Hep beraber atacak çok adamımız var" dedi. "Bizim güçlü bir liderimiz ve istikrarımız var" Kuzeyde yaşanılanları herkesin gördüğünü belirten Bakan Soylu, "Güneyimizde ve doğumuzda olanlara hep beraber şahidiz. Dünya çok ciddi bir yönsüzlük ve vizyonsuzluk durumu yaşıyor. Oysa bizim güçlü bir liderliğimiz ve hakikaten istikrarımız var. Son 20 yılda bu istikrarın getirdiği ciddi bir devlet gücümüz, kapasitemiz ve alt yapımız var. Değişimlerimiz var ve değişimlere, yeniliğe açık bir milletiz. Teknolojiyi seviyoruz ve çabuk uyum sağlıyoruz. Ve bu konuda elde ettiğimiz gelişmeler bizleri gelecek adına ciddi bir şekilde umutlandırmaktadır" diye konuştu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Türk Polis Teşkilatı tarihinin en güçlü döneminde

İçişleri Bakanı Soylu, Polis Akademisi Başkanlığı'nda düzenlenen 'Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılına Girerken İç Güvenlik Eğitimi' programı ve '20’nci Dönem Savaş Muhabirliği Eğitimi Sertifika Töreni'ne katıldı. Bakan Soylu, "Türkiye batılı kulüplerin, küresel güçlerin egemenliğindeki dünyaya tabi olmuş olsaydı bugün Ukrayna'nın yaşadığı sürecin aynısıyla karşılaşmış olabilirdi. Bizim ruhumuzda, karakterimizde devlet var. Birçok devletimizi yıktılar; ama bu millet gerekeni yaptı. Yıllarca devletlerimizi yıkanlar yeniden kurduğumuzu görünce yeni bir hamleyi ortaya koydular. Türkiye 21’inci asırda bambaşka bir politikaya başladı. İkili ülke temaslarımızı, bölgesel ilişkilerimizi, siyasi ve sosyal ilişkilerimizi tarihin bize bıraktığı bütün ilişkilerimizi 21’inci asrın başından itibaren ilmek ilmek ördük. Bugün 'Ukrayna-Rusya savaşına dengeli bakan Türkiye' kavramını reddediyorum. Denge niteliksiz bir kavramdır. Biz ilkeli bakıyoruz. Tam da Anadolu gibi bakıyoruz, devlet kabiliyetimize, millet refleksimize göre, tam da bize göre bakıyoruz" dedi. 'BİZ BUNLARIN HİÇBİRİNE GELMEDİK' Bakan Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Gine Bissau Cumhurbaşkanı'nın muhafızlarını eğittiğini ve bu muhafızların 2 ay önce ülkede gerçekleştirilmek istenen darbeyi engellediğini söyledi. Soylu, Türkiye’nin 21’inci asrın başından itibaren profesyonel askerliğe geçtiğini anımsatarak, "Biz Zeytin Dalı Harekatı için Afrin’e girdik. Bu batı bizim terör örgütleriyle mücadelemizi yok görerek bizim üzerimize ambargo koyarak mühimmatlarımızı kesti. Biz orada bir kahramanlık hikayesiyle mağdur insanlara sahip çıktık. Eğer biz 21’inci asrın başından itibaren yerli ve milli savunma üretimimizi yüzde 80’lere dayandırmasaydık, bugün terör vesayetini demokrasi kılıcı gibi kafamızda sallıyor olacaktık. Bizim en temel güvenlik alanımızı zedelemeye çalıştılar. FETÖ ile beraber zedelemeye çalıştılar. Eğer biz küresel güçlere uymuş olsaydık şu anda Kuzey Irak’tan Afrin’e kadar terör koridoruna ait bir ülke kurulmuş ve bu konuda sadece bize ait bir bölünmenin başlangıcı değil aynı zamanda tarihi coğrafyamızın bizden sınırlarla ayrıldığı, artık onlardan izin alarak tarihi coğrafyamıza ulaşabileceğimiz bir sınırlamayla karşı karşıya kalmış olacaktık. Biz bunların hiçbirine gelmedik" diye konuştu. 'POLİS TEŞKİLATI EN DONANIMLI DÖNEMİNDE' Bakan Soylu, Türkiye’nin bir taraftan terör vesayetini ortadan kaldırdığını bir taraftan da kendi bölgeleri arasındaki gelişmişlik farklarını ortadan kaldırdığını belirterek, "Türkiye altyapısını hazırladı. Bugün Türkiye, kendi sınırlarımızın dışında ülkemizi tehdit eden yerlerdedir. Bugün attığımız adımlar, 21’inci yüzyılda Türkiye’nin dirilişidir. Bizden sonraki nesiller daha çok göreceklerdir. O yüzden sorumluluğumuz başkadır. Biz teslimiyet içerisinde bir ülke idame etmiyoruz. Bizim hedeflerimiz var. Biz hedeflerimizi büyüttükçe tehditler büyüyecek. Ben içişleri bakanıyım; 24 saatin eğer 18 saati çalışmıyorsam ben kendimi bu ülkeye yanlış yapmış görüyorum. Biz dünyadaki ülkelerden SİBER'imiz ile alakalı eğitim taleplerini yetiştiremiyoruz. FETÖ’nün Siber Başkanlığı’nı nasıl hançerlediğini biliriz. Türk Polis Teşkilatı tarihinin en güçlü ve en donanımlı dönemindedir" dedi. 'BENİM POLİSİM EĞİTİMDEN VAZGEÇMEMELİDİR' Salondaki polislere seslenen Bakan Soylu, "Hukuk rehberinizdir, demokrasi sadakatinizdir. Bunu sağlamalısınız. Evden çıkarken hiçbir zaman Ayet-El Kürsi okumadan çıkmamalısınız. Hiçbir zaman yalnız değilsiniz, yanınızda şehitlerimiz var. Biz şu anda cumhuriyetin 2’nci asrına doğru yürüyoruz. Hepimizin bir ödevi var. 2023 yılında cumhuriyetin 2’nci asrına geçerken karnemizi en iyi derece tutmaktır. Sokaklarda uyuşturucu satıcısı bırakmamaktır. Dağlarda terörist bırakmamaktır. Büyüdükçe küçülen bir anlayışı ortaya koymalıyız. Siz dünyanın en kahraman teşkilatı olacaksınız. Sizin hedefiniz sadece Türkiye’de huzuru sağlamak değil, sizin büyük hedefiniz var. Siz dünyaya polisliğin ruhunu anlatacaksınız. Bizim görevimiz budur. Türk Polis Teşkilatı'nı sadece kıskanmayacaklar, gelip öğrenecekler. Macaristan, Romanya, Sırbistan sınırlarında ve Somali’de benim arkadaşlarım kahramanca görev yapıyorlar. 2010 ile 2015 yılları arasında hizmet içi eğitim toplam 3,5 milyondu. 2016 ile 2021 yılları arasında bunu 13,5 milyona çıkardık. Benim polisim eğitimden vazgeçmemelidir. Elimizdeki bütün imkanları bu sebeple ortaya koyuyoruz" diye konuştu. Bakan Soylu ve beraberindeki protokol üyeleri, konuşmaların ardından savaş muhabirliği eğitimini başarıyla tamamlayan muhabirlere sertifikalarını verdi. 

1 2 3 4 5 6