08 Mayıs Çarşamba 2024
3 yıl önce

Hainler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın evini fotoğraflamış!

Terör örgütü DHKP-C'nin kirli tezgahı polisler tarafından önlendi. Örgüt üyesi M.K., Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Üsküdar Kısıklı'daki evini ve çevresini gizlice fotoğraflarken yakalandı. Konuyla ilgili yapılan soruşturma sonucu kritik ayrıntılar ortaya çıktı. Eylem hazırlığı içerisinde oldukları belirlenen teröristlerle ilgili ortaya çıkan bilgileri hainlerin planını deşifre etti. İşte soruşturmadan edinilen verileri

3 yıl önce

Hainliğin belgesi

Teröristlerin, moral ve motivasyon kaybı yaşayan örgüt mensuplarının durumu hakkında sözde üst yöneticilerine hitaben yazdıkları raporlarda, örgütün operasyonlarla iyice köşeye sıkıştığına yönelik tespitler yer aldı. Raporlarda, örgütün varlığını sürdürebilmesi ve huzursuz olan teröristleri örgüt içerisinde bir arada tutmak için eski HDP Milletvekili Leyla Güven'in nasıl devreye girdiği anlatıldı

3 yıl önce

Terör örgütü PKK'nın sinsi planı deşifre edildi! 15 Şubat'ta hain saldırı hazırlığı...

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, terör örgütü elebaşının yakalanıp Türkiye'ye getiriliş tarihi olan 15 Şubat öncesinde, "terör örgütü içinde faaliyet yürütüp deşifre olmadan ülkeye yasa dışı yollardan geri döndükleri ve uyuyan hücre olabilecekleri" şeklinde haklarında tespit bulunan şüphelilere yönelik çalışma başlatıldı. Şanlıurfa, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Hatay, Osmaniye, Adana, Çorum, Uşak ve İstanbul'da 17 adrese operasyon düzenlendi. Adreslerde yapılan aramada çok sayıda örgütsel doküman ele geçirilirken 17 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler sorgulanmak üzere Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Terör örgütü PKK'nın dağ kadrosunda yer teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getiriliş tarihi olan 15 Şubat öncesinde, patlayıcı madde ile metropollerde sansasyonel eylem yapmak üzere eğitim aldıkları, örgütünün "gizli şehir "yapılanması kadrosunda bulundukları, şehirlerde saldırı yapmak üzere "uyuyan hücre" olarak hazır bekletilerek görevlendirdikleri tespit edildi. Öte yandan, HDP’nin bebek katili teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının yıl dönümü olan 15 Şubat'ta "Herkes İçin Adalet" kampanyasını bahane edip Diyarbakır'da yürüyüş yapma hazırlığı içinde olduğu biliniyor.

2 yıl önce

Erol Olçok o gece vatandaşları 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne yönlendirerek darbeci hainlerin durdurulmasında önemli bir rol oynadı

15 Temmuz darbe girişiminde 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip Olçok ile birlikte 15 Temmuz Şehitler Köprüsü üzerinde şehit olan Erol Olçok, diriliş destanının sembol isimlerinden biri oldu. AK Parti'nin akıllara kazınan reklam filmlerinde imzası bulunan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Yol Arkadaşım' diye bahsettiği Olçok, o gece Altunizade'deki evinde bulunuyordu. Darbe girişimini haberini alan Olçok, kendisiyle köprüye gitmek isteyen oğluna "Evde kal." demesine rağmen, "Ben de geleceğim" şeklindeki ısrarlarına dayanamadı. VATANDAŞLARI KÖPRÜYE YÖNLENDİRDİ Oğluyla Recep Tayyip Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinin önüne giden Olçok, vatandaşları, darbecilerin yoğun olarak toplandığı köprüye yönlendirdi. Kısıklı'dan 15 Temmuz Şehitler köprüsü'ne giden Olçok ile oğlu, darbeci askerlerin açtığı ateşle vuruldu. ERDOĞAN ANLATIRKEN HIÇKIRIKLARA BOĞULDU Orada hayatlarını kaybeden Olçok ile oğlunun cenazeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gözyaşlarıyla Karacaahmet Mezarlığı'na yan yana defnedildi. "NİCE DÜĞÜMLERİ BERABER ÇÖZDÜK" Öte yandan Erol Olçok isimli kitapta da Olçok ile dostuğundan bahseden Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: "Çeyrek asırlık arkadaşlığımın, dostluğumun, kardeşliğimin olduğu Erol Olçok'u ve oğlu Abdullah Tayyip'i bir kez daha rahmetle, hasretle, sevgiyle yâd ediyorum. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Erol'un verdiği tepki, gösterdiği önderlik, sergilediği cesaret ve yiğitlik, tam da onu yansıtan, onu ifade eden bir tarzda olmuştur. 1993'ten beri hiç ayrılmadık, hep beraber yol yürüdük; nice zaferleri beraber tattık, nice sancıları beraber çektik, nice krizleri beraber göğüsledik, nice düğümleri beraber çözdük." Erdoğan darbe girişimi sonrası yaşananları ise şöyle anlattı: "Darbe girişiminin duyulduğu andan şehadetine kadar geçen hadiselerin ayrıntılarını öğrendiğimde, bir yandan gözyaşlarıma engel olamazken, diğer yandan da iç dünyamda 'Evet, bu bizim Erol' diyordum. Erol'un hesapsızlığının, hasbiliğinin, inandığı doğrular söz konusu olduğunda yapabileceği fedakârlıklarda sınır bulunmadığının en güzel ispatı, 15 Temmuz gecesi mücadeleye, canından öte tuttuğu, gözünün nuru oğluyla birlikte çıkmış olmasıdır. Abdullah Tayyip de, o gece darbeci hainlerin karşısına cesaretle dikilirken, babasının oğlu olduğunu ispatlamıştır."

2 yıl önce

Süleyman Soylu: Bize kim sınırlarının dışına çıkma diyorsa 'hain oğlu hain' odur

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çeşitli ziyaret ve programlara katılmak üzere Tokat'a gitti. 112 Acil Çağrı Merkezini ziyaret eden ardından da Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi’ne (GAMER) geçen Soylu, burada güvenlik toplantısına katıldı. Bakan Soylu, son olarak AK Parti Tokat İl Başkanlığı’nın düzenlediği Genişletilmiş İl Divan Toplantısı’na katıldı. KILIÇDAROĞLU’NA ÇOK SERT ÇIKTI Burada toplanan partililere ve vatandaşlara seslenen Süleyman Soylu’nun hedefinde, Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan tezkere için “Eğer ‘evet’ dersek Cumhuriyete ihanet etmiş oluruz” açıklamasını yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu vardı. “Bu tezkereler Türkiye için bir dönüşümün bir miladın tembihatıdır.” diyen Soylu, şöyle devam etti: “HAİN BİZ DEĞİLİZ, HAİN OĞLU HAİN ONLARDIR” “Birileri bize, birilerinin talimatıyla büyükelçilerle bildiri verdiriyor. Birileri bir takım oyunların ve tezgahların içerisinde bulunuyor. Öteki taraftan da ‘sınırların dışına çıkmayacaksınız, eğer çıkarsanız hainsiniz’ diyor. Bize sınırlarımızın dışına kim çıkma diyorsa, kim Avaşin’den Hakurk’a kadar Afrin’den Celabrus’a kadar, Resulayn’a kadar, Tel Abyad’a kadar, Münbiç’e kadar, Kobani’ye kadar Türkiye’nin oradan saldırısına zemin açmak istiyorsa hain biz değiliz, hain oğlu hain onlardır.” “BU MİLLET BU CUMHURİYETİ ŞANLA, ŞEREFLE, KANLA KAZANDI: SENİN GİBİ KASETLE DEĞİL” Kılıçdaroğlu’na göndermelerde bulunan Bakan Soylu, “Birilerinin talimatıyla bizim ülkemizin huzurunu bozmak, birliğimizi ve beraberliğimizi ortadan kaldırmak istiyorsa bilesiniz ki Türkiye’ye büyük bir tuzak hazırlıyorlar. Bu millet bunun hesabını soracaktır. Afrin’den füzeleri yollasınlar, ABD’nin desteği ile beraber bir koridor tutsunlar ve Türkiye’yi tehdit etsinler. Kemal Kılıçdaroğlu, bu millet bu Cumhuriyeti de bu özgürlüğü de bu bağımsızlığı da şanla, şerefle, kanla kazandı. Senin gibi kasetle kazanmadı.” dedi. “BİZE NEYİN HESABINI SORACAKSINIZ?” Soylu konuşmasını bitirirken de “Bize neyin hesabını soracaksınız? Bu ülkede terörü bitirdiğimiz için mi hainiz? Biz neyin hainiyiz, Ayasofya’da “Allah-u Ekber” okuduğumuz için mi hainiz?” diye sordu.

2 yıl önce

Türkiye'ye karşı şer ittifakı kurdular! 2023 için hain plan ortaya çıktı

Yahudi sermayesinin finansörlüğünde, eski Mossad başkanı tarafından kurulan Turkish Democracy Project (TDP) adlı psikolojik harekât platformu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 2023 seçimlerinde devirmek için harekete geçti Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde hedeflerine emin adımlarla ilerlemesi, Türkiye düşmanı çevreleri rahatsız ediyor. Şimdiye kadar tüm çabalarına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı deviremeyen uluslararası örgütler, bu kez tek bir çatı altında birleşerek harekete geçti. Sabah'ın haberine göre, finansörlüğünü Yahudi sermayesinin yaptığı ve eski Mossad başkanlarının kurduğu Turkish Democracy Project (TDP) adlı düşünce kuruluşu ve psikolojik harekât platformunun Erdoğan'ı 2023 seçimlerinde devirme planı deşifre oldu. PLANIN İLK ADIMI Plan kapsamındaki en büyük adım geçtiğimiz Haziran ayında atıldı. Türkiye'de siyasi ve ekonomik kriz için kolları sıvayan Turkish Democracy Project (Türk Demokrasi Projesi), ABD'de faaliyete geçirilen UANI, CEP ve JFK adlı kuruluşların bünyesinde yer alan, bürokrasi ve istihbarat geçmişi olan kişiler ile FETÖ mensuplarının katkılarıyla 23 Haziran 2021'de ABD'nin New York şehrinde kuruldu. Bu üç think-tank kuruluşunda yer alan ve TDP'yi kuran isimlerin ortak özelliği, ABD'nin siyaset, dış politika ve istihbarat alanlarında görev yapmış, karar alma mekanizmalarında yer almış kişilerden oluşması. MOSSAD BAŞKANLARI KURDU TDP'nin kurucuları arasında ise İsrail Gizli Servisi Mossad'ın eski başkanları Meir Dagan, Tamir Pardo yer alıyor. Kuruluşun danışma konseyinde yer alan John Bolton, Eski İç Güvenlik Konseyi Bakanı Frances Townsend ve eski Florida Valisi Jeb Bush'un da aralarında olduğu 7 üyenin aynı zamanda TDP'nin Danışma Konseyi'nde de yer alması dikkat çekiyor. TDP'nin yönetim yapısında 1 başkan, 9 kişilik danışma konseyi ve 1 kıdemli danışmandan oluşuyor. KİMLER VAR? Başkanlığını ABD'nin eski BM Büyükelçisi Mark D. Wallace üstlendi. Yönetimde ise şu isimler yer alıyor: ABD'li eski senatör Joseph Lieberman, Eski İç Güvenlik Konseyi Bakanı Frances Townsend, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın İç Güvenlik Danışmanı John Bolton, Eski ABD Başkanı George W. Bush'un kardeşi eski Florida Valisi Jeb Bush, eski ABD Dışişleri Bakanlığı danışmanı David L. Phillips, CIA'in eski İran uzmanı Norman T. Roule, CIA eski Operasyon Direktör Yardımcısı Robert G. Richer, ABD'nin eski BM Daimi Temsilcisi eski Büyükelçi Alejandro D. Wolff, İtalya'nın eski ABD ve İsrail Büyükelçilisi Giulio Terzi di Sant'Agata, danışman ve analist Diliman Abdulkader, yönetici Madeleine Joelson. FETÖ VE BAE DESTEKLİ TDP, faaliyetlerini "turkishdemocracy. com" isimli internet sitesi ve "turkish_ project" adlı Twitter hesabından haber ve yazı paylaşarak sürdürüyor. İnternet sitesinde, FETÖ menşeli Ahval, Duvar English, Al Monitor, The Jerusalem Post gibi ülkemiz aleyhindeki yazılara yer verdiği bilinen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail destekli yabancı medya organlarının haber/ analizleri yayımlanıyor. Sosyal medya hesaplarından da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye hakkında negatif algı oluşturma amaçlı kaleme alınan yazı, yorum ve raporlar paylaşılıyor. Özellikle Ahval ve Al Monitor gibi FETÖ/PDY ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenen medya organları ile etkileşim içinde olunması dikkat çekiyor. TDP'nin arka planında ise 2 farklı aktör var. Bunlardan ilki Pensilvanya merkezi FETÖ/PDY'nin mensuplarından firari Aykan Erdemir ve eski Polis Akademisi öğretim görevlisi firari Süleyman Özeren. Bu iki ismin TDP bünyesinde görev aldıkları yönündeki haberler nedeniyle TDP'den ayrıldıkları öne sürülüyor. Ahval isimli örgüte müzahir sitenin Temmuz ayında Youtube hesabında 'TDP Türk halkı için çalışıyor' başlığıyla TDP CEO'su Mark D. Wallace ile yapılan bir röportaj yayınlanması, örgütün TDP'ye arka plandan verdiği desteği gözler önüne seriyor. ARTIK TEK ÇATI ALTINDALAR TDP yönetiminin en önemli özelliği, ABD'nin siyaset, dış politika, güvenlik ve istihbarat alanlarında resmi olarak görev yapıp ardından ABD'nin Ortadoğu'ya yönelik planlamaları doğrultusunda faaliyet gösteren kuruluşlarında yönetici ve danışman olarak yer alan isimlerden oluşması oldu. Örgüt, ABD'nin politikaları ve milyarder Thomas Scott Kaplan'ın Ortadoğu'ya yönelik çıkarları doğrultusunda bir araya gelen alanında uzman kişiler tarafından kuruldu. Türkiye karşıtı faaliyet gösteren kuruluşlardaki isimler TDP bünyesinde tek çatı altında bir araya geldi. YAZIŞMALAR ELE VERDİ TDP'ye FETÖ'nün dışında destek veren ikinci aktör ise BAE. İsrail lobisi ile ilişkisi bulunan BAE'nin Washington Büyükelçisi Yousef Al Otaiba'ya ait e-posta yazışmaları 2017'de açık kaynaklara sızdı. Otaiba'nın, UANI CEO'su M. D. Wallace ile 2014 itibarıyla bağlantılı olduğu ortaya çıkarken, Wallace'ın UANI tarafından yapılacak bir organizasyonun finansmanı hakkında Otaiba ile yaptığı mesajlaşma, kuruluşun ABD'nin İran'a yönelik politikasını yakından takip eden BAE'nin çıkarları doğrultusundaki faaliyetleri destekler nitelikte.

1 2 3 4 5 6 7