14 Mayıs Salı 2024
1 yıl önce

10 ilde 77 sahra hastanesi kuruldu! Devlet-millet el ele çalışıyor… Duy Yılmaz Özdil!

Türkiye deprem yaralarını sarmaya çalışıyor... Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 10 ilde büyük yıkıma neden olan depremlerin yıkıcı etkileri sonrası hızlıca harekete geçildi. Bu kapsamda arama-kurtarma ekiplerinin yanı sıra sağlıkçılarımız da hummalı bir çalışma yürütüyor. Sağlık ordumuz canla başla çalışıyor  Son olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, deprem bölgelerindeki sahra hastaneleriyle ilgili bir bilgilendirme yaptı. Bakan Koca, 10 şehirde 77 sahra hastanesi kurulduğunu ve cerrahi operasyonlar yapılabildiğini söyledi. Bakan Koca ayrıca, "Sağlık durumu riskli depremzedelerimiz buralarda yapılan ilk müdahalenin ardından helikopterlerle bölgedeki hastanelere sevk ediliyor." dedi. "Acil sağlık hizmeti verilen bu hastanelerin bir kısmında cerrahi operasyonlar da yapabiliyoruz" Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: 10 ilimizde 77 SAHRA HASTANESİ kurduk. Acil sağlık hizmeti verilen bu hastanelerin bir kısmında cerrahi operasyonlar da yapabiliyoruz. Sağlık durumu riskli depremzedelerimiz buralarda yapılan ilk müdahalenin ardından helikopterlerle bölgedeki hastanelere sevk ediliyor. https://twitter.com/drfahrettinkoca/status/1623282996739555328?s=46&t=pwyxSZsPtSuUZbYrByFkZg Yılmaz Özdil'in o ifadeleri akıllara geldi  Öte yandan Türkiye'nin deprem bölgelerinde hızlı refleksle attığı bu adımlar Yılmaz Özdil'in yazısını akıllara getirdi. Sözcü yazarı Özdil, depremin ardından kaleme aldığı yazıda 1999'daki depremde devletin daha organize hareket ettiğini yazmıştı.

1 yıl önce

Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi'ni ayakta tutan izolatör sistemi

Türkiye 7.7 ve 7.6'lık iki büyük deprem yaşadı. 10 ili etkileyen büyük depremler; son verilere göre 30 binden fazla can kaybına, binlerce binanın yıkılmasına, çok daha fazla insanın yaralanmasına neden oldu. 13 milyona yakın insanın etkilendiği felakette ise örnek olarak gösterilebilecek çok az sağlam yapı örneği ayakta kaldı. Onlardan biri de Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi. İzolatör ayakta tuttu Söz konusu bina, üzerine kurulduğu izolatörler sayesinde tek bir cam kırığı dahi almadan iki büyük depremi geride bıraktı. Gazeteci Adem Metan, hastaneyi ziyaret ederek son halini görüntüledi ve bilgi aldı. Hastanenin hiçbir sistemi zarar görmedi Hastanenin inşasını yapan firmanın sorumlusu tarafından verilen bilgilere göre, 3 bloklu 52 bin metrekare kapalı alanlı proje 341 adet izolatör üzerinde yükseliyor. Depremden sonra yapılan testlerde izolatörlerin de zarar görmediği, hepsinin sağlam olduğu tespit edildi. 45 santim esneme payına sahip izolatörlerin depremin şiddetini sönümlemesi sayesinde binada mekanikten donanıma, tıbbi sistemlerden elektriğe hiçbir sistem zarar görmedi.  İşte Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi izolatör katı ve izolatörlerin çalışma prensibi; https://twitter.com/ademmetan/status/1625082176961228808?s=46&t=k2c5qW8tsrn2apVgWOBBMQ

1 yıl önce

Kahramanmaraş depremi! İçişleri Bakanı Soylu: Şehirler yeniden kurulacak, salgın hastalık yok…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde son duruma ilişkin bilgileri aktardı. İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Depremin büyüklüğüyle ilgili karşı karşıya kaldığımız yıkımın büyüklüğüyle ilgili bir değerlendirmeyi şu şekilde yapabiliriz. Toplam Maraş'ta, 572 bin bina, 580 bin bağımsız bölüm var. 232 bini şu ana kadar yani yüzde 40'ında bir hasar tespiti yapıldı. Birileri bu kadar çabuk bir zamanda hasar tespiti yapılabilir mi diye soruyorlar. Şu anda sadece hasar tespiti yapan birim sayısı 7 bin kişi. Bu ondan önceki depremlerde de ölçeklerine göre yapılan değerlendirmeler çerçevesinde hemen hemen aynı zaman dilimi içerisinde gerçekleştirildi. Çevre Şehircilik Bakanlığımız bu konuda çok uzun zamandan beri birçok kez bu değerlendirmelerini ortaya koydu. TESPİTLER NETLEŞMİŞ DEĞİL Elbette ki ilk hasar tespiti karşı karşıya kaldığımız fotoğrafı ortaya koyacak. Daha sonra yapılacak değerlendirmelerde itirazlar var, daha farklı süreçler var, hasar tespitleri kendi açısından netleşmiş olacak. Ama bu işi yıllardan beri yapan, yıllardır bu gerek sel olsun gerek afet olsun gerek yangın olsun, bu hasarlarla ilgili nasıl tespit yapabileceğini bilen bir yapı Çevre Şehircilik Bakanlığının ekipleri. HATAY'DA RAKAM YÜZDE 50'NİN ÜZERİNDE 232 bin yapılan tespitten şu ana kadar 42 bin 692'si konut, 11 bin 861'i ya yıkılmış ya ağır hasar ya acil yıkılacak. Bu şu demektir, yüzde 23'ü yani 54 bin 553'ü, yani bu şehrin şu ana kadar yapılan tespitlerinin dörtte biri ilk etapta ya yıkılmış ya ağır hasar ya da acil yıkılacak kapsamı içerisinde. Dün öğleden sonra Hatay'daydık, bugün öğleden sonra da tekrar Hatay'da olacağız. Orada bu rakam yüzde 50'nin üzerinde. Her iki konuttan, bağımsız bölümden bir tanesi ya yıkılmış ya ağır hasar ya da acil yıkılacak kapsamında. Onun için burada bu hasar tespitleri aynı minvalde hızlı bir şekilde devam edecek. Çünkü hasar tespitleriyle ilgili yapacağımız işlemler daha sonra da devam edecek. Gerek oluşturulan konteyner şehirler gerek hak sahipliği işlemleri gerek sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği ve açıkladığı hem taşınma hem kira gibi devletimizin özellikle depremzedelerin önümüzdeki süreçte, bir yıllık süreç içerisinde evleri yapılana kadar başını sokacakları geçici barınma merkezlerinin oluşturulması dahil olmak üzere birçok süreç bu hasar tespitleri üzerinden elbette ki yürüyecektir. BİTENE KADAR ENKAZ KALDIRILMIYOR Bu depremin anından itibaren tüm süreçler yargının denetiminde devam etmektedir. Enkazların kaldırılması, defin işlemleri dahil olmak üzere yargı devrededir. İncelemeler binalarda tek tek devam ediyor. Bunlar yapılmadan enkaz kaldırılmıyor. KOLLUK SAYISI 3 KATINA ÇIKARILDI Yıkılacak binaların etrafında kolluk kuvvetlerimiz etrafında beklemektedir. Şehirlerimizde normalde 1 kolluk kuvveti varsa şu an 3 kolluk kuvveti var. ŞEHİRLER YENİDEN KURULACAK Bu şehirler bir daha kurulmayacak diyorlar... Bu şehirler sağlam zemin üzerinde devam edecektir. Tespitler arkadaşlarımız tarafından yapılmıştır. Buradaki hayatiyet devam edecektir. SALGIN HASTALIK YOK Şu anda bir salgın hastalık söz konusu değil. Ekipler şu anda taramalarına devam etmektedir. DAYANIŞMA SÜRECİNİ 1 YIL DEVAM ETTİRMEK ZORUNDAYIZ 1 yıllık süreç içerisinde dayanışma sürecini bu devam ettirmek zorundayız. Özellikle aşevlerini sürdürülebilirliğini devam ettirmeliyiz. Hijyeni sürdürülebilir kılmamız lazım. KURTARMA ÇALIŞMALARI 24 SAAT SÜRÜYOR Enkazlarda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bazı binalarda 24 saat olmak üzere devam ettiriliyor. 10'AR BİN LİRA HESAPLARA YATIRILIYOR Çevre ve Şehircilik bakanlığımız çalışmalarını yaptı. İlk 335 bin 956 aileye 10'ar bin lira hesaplarına yatırıldı. Bu daha tespitlerin 3'te biridir. Paralar hesaplara yatırılmaya devam edecek. İHBARLARIN YÜZDE 99'U BOŞ Güvenlikle ilgili, asayişle ilgili bir dedikodu aldı başını gitti. Kıymetli vatandaşlarımız, biz Kahramanmaraş'tayız yağma görmedik, Adıyaman'da, Osmaniye'de bir yağma yok. Birkaç münferit olayın dışında başka bir şey söz konusu değil. Devletin ortaya koyduğu iradeyi sarsabilir miyim düşüncesinde olanlar bu dedikoduları endişeye sevk etmek için ortaya koyuyorlar. Bize yapılan ihbarların yüzde 99'u boş çıktı.

1 yıl önce

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: Deprem bölgesinde bulaşıcı hastalık riskleri kontrol altında

Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi çevresine kurulan sahra hastanesini ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önemli açıklamalarda bulundu. Deprem bölgelerinde salgın hastalığın ciddi sorunlar oluşturabileceğini söyleyen Koca, gerekli tedbirlerini alındığını belirtti. "Riskler kontrol altında" Bakan Fahrettin Koca, şunları söyledi: Suyun sağlıklı olması halk sağlığının başta gelen şartlardandır. Bakanlığımızca şebeke suyunun gittiği yerlerle birlikte bin 181 noktada klor ölçümü yapılmıştır. Afet bölgesinde olası bulaşıcı hastalıklarla ilgili riskler, erken uyarı sisteminin kurulmasıyla şu an kontrol altındadır. Sarılık, grip gibi hastalıklar günlük olarak takip edilmekte. 1483 kişide döküntülü hastalıklara, 61 bin 880 kişide grip benzeri hastalıklara rastlanmış ve tedavilerine başlanmıştır. Bu tehdit edici değildir, tedavilerine başlanmıştır. Tetanos hastalığına karşı gerekli aşı yapılmaktadır. Yüreklerdeki yıkımı bilmek mümkün değil, bu şehirlerin insanı bir travma yaşıyor. Bu şehirlerde insan ruhu hasar gördü. Bu acı günlerde yaşanan sevinçlerden de bahsetmek isterim. Afet bölgesinde 6 bin 447 bebek dünyaya geldi. Onlara hayırlı, uzun ömürler diliyorum. Gerekli sağlık hizmeti aksatılmaksızın verilmektedir.

1 yıl önce

Bakan Koca: Deprem bölgesinde bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Hatay’da bulunan Sahra Hastanesi’nde açıklamalarda bulundu. Afetin ilk gününden itibaren Hatay’da hizmetleri aksamaması için gayret ettiklerini vurgulayan Bakan Koca, “Yaşadığımız bu büyük afetin gerçekleşmesi dakikalar sürse de sebep olduğu yıkımın tamiri, geride bıraktığı yaraların iyileşmesi zaman alacak. Tüm gayretimiz yaralarımızı en kısa sürede sarmak ve afeti yaşayan kardeşlerimizin maddi manevi tüm ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bakanlığımızın üzerinde önemli bir sorumluluk bulunmaktadır. Bu sorumluluğun bilinciyle en titiz çalışmaları yürüttüğümüzün bilinmesini isterim. Afetin ilk anında üzerimize düşen en kritik görev sağlık tesislerimizi faal hale getirmek ve yaralılarımıza en kısa sürede ulaşıp sağlık hizmetini ulaştırmak oldu. Hamdolsun sağlık sistemimiz her yaralıya ulaşacak acil durum reaksiyonunu gösterebildi. On binlerce sağlık personelimiz görevini layıkıyla yerine getirerek milletimizin yarasını sarmaya gayret etti” şeklinde konuştu. 'Suların analizlerini düzenli olarak yapıyor ve bakiye klor miktarını ölçüyoruz' Depremin ardından halk sağlığı krizi yaşanmaması için çalışmalar yürüttüklerini anlatan Koca, köylere doktor, ilaç ve yardım malzemelerinin götürüldüğünü vurguladı. Afetlerden sonra en büyük riskin salgın hastalık tehlikesi olduğunun altını çizen Koca, “Bu kapsamda toplu alanların dezenfekte edilmesi kemirgen ve haşerelere karşı ilaçlanması çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Salgınlara sebep olabilecek en kritik konu içme suyu güvenliğidir. Suların analizlerini düzenli olarak yapıyor ve bakiye klor miktarını ölçüyoruz. Eksik olan yerlerde süper klorlama yapıyoruz. Depremin ilk günlerinde bulaşıcı hastalıklar açısından tanı koyabilecek mobil laboratuvarlarımız ile su hijyeni açısından inceleme yapmak üzere mobil su laboratuvarımızı bölgede çalıştırmaya başladık. Deprem bölgesindeki şehirlerde şebeke suyu klorlanmakta ve bakiye klor ölçümleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapılmaktadır. 6-17 Şubat tarihleri arasında deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada bakiye klor ölçümü yapılmış olup yüzde 81,54 oranında bakiye klor oranı uygun olarak görülmektedir” diye konuştu. 'İçme ve diş fırçalama için ambalajlı sular tercih edilmeli' Hatay’da Antakya ve Defne ilçeleri dışında deprem illerinde şebeke suyu verildiğini söyleyen Fahrettin Koca, “Hatay’da Antakya ve Defne ilçelerinde kontrollü olarak şebeke suyu sağlanmakta sağlanamayan yerler için tanker ile su verilip, tankerlerde klorlama yapılmaktadır. Hatay dışındaki bütün illerde süper klorlama yapılmış olup klorlamaya devam edilmektedir. Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Urfa, Kilis ve Osmaniye’de belediyeler de sistemsel klorlama yapmakta olup sahada ekipler uygun görmedikleri yerlerde klor tablet ile de klorlama yapmaktadır. Bununla birlikte şebeke hasarları ve kaynakta meydana gelen olumsuzluklardan dolayı su kalitesinde uygunsuzluklar yaşanabilmektedir. Valilik ya da Kaymakamlıkların ‘musluk suyu içilebilir’ duyurusuna kadar içme ve diş fırçalama için ambalajlı sular tercih edilmeli, şebeke suyu temizlik vs. için kullanılmalıdır. Malatya ilimizde şebeke suyu mevcut olmasına rağmen, kaynakta sıkıntı olduğundan, süper klorlama etkin olmamaktadır. Sudaki bulanıklığın azaldığı görülmektedir. Halk sağlığı laboratuvarlarımızda 06-17 Şubat tarihleri arasındaki analizi tamamlanan 2 bin 632 su örneğinden yüzde 77’ si mikrobiyolojik olarak uygun olarak raporlanmıştır” açıklamalarında bulundu. Bölgede bulaşıcı hastalık veri ve analizlerinin düzenli olarak takip edildiğini belirten Bakan Koca, “Bu kapsamda bugüne kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır” dedi. Bakan Koca konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devleti var eden bu aziz millettir. Devletin kalbi, milletin yarası neredeyse orada atmaktadır. Millet de Devlet de buradadır. Birlikte uyandığımız afet sabahının yaralarını hep birlikte saracağız. Hiçbir vatandaşımız yalnız değildir. Her bir depremzedemiz iyileşene kadar, normal hayata dönene kadar tüm imkanlarımızla burada olacağız.”

1 yıl önce

CHP’nin ‘Hatay Defne’de İtalyanlar tarafından kurulan sahra hastanesi denetimsiz’ yalanı da çöktü

CHP’li milletvekili ve trollerin deprem bölgesi yalanları bitmek bilmiyor. Depremin olduğu ilk günden beri devleti aciz göstermek ve depremzedeleri provoke etmek için ellerinden geleni yapan CHP’li isimlerin bir yalanı daha ifşa oldu. İZNİ SAĞLIK BAKANLIĞI VERDİ, DENETİMİ DE YAPIYOR Sağlık Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü   CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır’ın sosyal medya hesabından, “Defne’de İtalyanlar tarafından kurulan sahra hastanesine Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel dışında hiçbir yetkilinin gelmediği” iddiası üzerine açıklama yapıldı. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından birçok ülkeden arama-kurtarma ve tıbbi yardım taleplerinin alındığı, bunların Bakanlıkça Dünya Sağlık Örgütü ile değerlendirildiği aktarıldı. ‘BAKANLIĞIMIZ AB VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YETKİLİLERİ TARAFINDAN BÖLGEYE BİR ZİYARET GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR’ Yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu kapsamda, Hatay‘ın Defne ilçesinde bulunan Atatürk Stadyumu’nun İtalya tarafından kurulacak sahra hastanesi için uygun olabileceği öğrenilmiş, Bakanlığımız AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü yetkilileri tarafından bölgeye bir ziyaret gerçekleştirilmiştir. Ziyaret sırasında Hatay Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel ile yüz yüze görüşülmüş, seyyar hastane kurulum amacımız paylaşılmıştır. https://twitter.com/krcmtn/status/1627986359091593217?s=46&t=f3V8VzOcyr2SWrWoPnKA4Q Sayın Belediye Başkanı, Hatay’da sağlam kalan tek stadyumun burası olduğunu ve hastanenin, futbol müsabakalarının yapılmasını engelleyeceğini, profesyonel ve amatör düzeyde bir çok müsabakanın halen devam ettiğini ifade etmiştir. Bakanlığımız yetkililerince kendilerine futbol müsabakalarının ileri bir tarihe ertelendiği, hastanenin mevcut koşullar itibarıyla futbol müsabakalarından daha önemli olduğu vurgulanmıştır. Konu Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Hambolat aracılığıyla Hatay Valisi’ne aktarılmış ve İtalyan sahra hastanesinin Defne Atatürk Stadyumu’na kurulması konusunda gerekli valilik oluru alınmıştır.” ‘HASTANE EN SON 20 ŞUBAT SAAT 16.00’DA ZİYARET EDİLMİŞTİR’ Bunun üzerine öncelikle İtalyan ekiple stadyumda gerekli değerlendirmelerin yapıldığı, İskenderun Limanı’nda bekleyen sahra hastanesi malzemelerinin hızlı bir şekilde Defne Atatürk Stadyumu’na nakledildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Üç günlük kurulum sürecinin ardından söz konusu hastane 18 Şubat’ta sağlık hizmeti vermeye başlamıştır. Bu süreçte, Bakanlığımız Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü yetkilileri ve Defne İlçe Sağlık Müdürü Dr. Deniz Güzelyurt ile birlikte rutin ziyaretler yapılmış, gerekli destek sağlanmıştır. Hastanenin sağlık hizmeti vermesiyle birlikte hem İtalyan sağlık personelinin uyumu hem de vatandaşlarımızın hastanelerde Türk sağlık personeli ile olan alışkanlıklarını devam ettirmek amacıyla 1 doktor 2 paramedik olmak üzere 3 Türk sağlık personeli de hastanede ayrıca görevlendirilmiştir. Ayrıca 112 ekiplerince iki ambulans hastanede görevlendirilmiştir. Tüm bu süreçlerde, İtalya tarafından kontak noktası olarak belirtilen Guiseppe Lepri ve hastanenin medikal direktörü Mario Raviolo ile günlük telefon görüşmeleri ve iki günde bir rutin fiziki hastane ziyaretleri yapılmaktadır. Hastane en son 20 Şubat saat 16.00’da ziyaret edilmiştir.”

1 yıl önce

Kızılay’dan açıklama: Kan bağışlarının hastanelere satılması iftiradır

Kızılay’a yapılan kan bağışları ile ilgili gündem yaratan iddialar ortaya atılmıştı. Söz konusu iddialarda kan bağışlarının hastanelere satıldığı öne sürülmüştü. İddialarla ilgili Kızılay’dan açıklama geldi. Kızılay açıklamasında “Kan bağışlarının hastanelere satılması iftiradır” derken bu tarz haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğine de vurgu yapıldı. ‘TÜM SÜRECİN MALİYETİNİ DEVLETİMİZ KARŞILAMAKTADIR’ Kan bankacılığının Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği usul ve esaslara göre yürütüldüğünün belirtildiği açıklamada, “Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT’ta belirlenen tedarik süreci maliyeti(çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir, vs) ay sonunda Kızılay’a ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK’ya fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır” ifadelerine yer verildi. “SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMIYLA TÜM PARASAL İLİŞKİLERE SON VERİLMİŞTİR” Konuya ilişkin açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin ardından, Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde, 2005 yılında Güvenli Kan Temini Projesi hayata geçirilmiştir. Bu proje ile o tarihten itibaren vatandaş ile kan bankaları arasındaki tüm parasal ilişkiye son verilmiş, kan ve kan ürünlerinin temini görevi Kızılay’a verilmiş, bu süreçle ilgili tüm operasyonel maliyet ise Sosyal Güvenlik Kurumu üzerine bırakılmıştır. Bu alanda Avrupa mevzuatıyla uyumlanan Kanun ise 11 Nisan 2007 tarihinde 5624 sayısı ile kabul edilmiştir. Hükümet, kan ve kan bileşenlerinin maliyetlerini yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) ilan etmektedir. Kızılay, 4 bine yakın personel, 830’dan fazla araç ve 300’den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda testlere tabii tutmakta, testi geçen kanları özel torbalarına koymakta ve kendisinden talep eden hastanelere soğuk zincire riayet ederek ulaştırmaktadır. “Tüm kamuoyu ve özellikle medya mensuplarının bunu bilmesine rağmen, Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin “bunu Kızılay’a aktarıyoruz” diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulmaktadır.

1 yıl önce

Deprem bölgesinde konut ve hastane temel atma töreni! Erdoğan: Yaralar sarılana kadar buradan ayrılmayacağız!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İskenderun'da deprem konutları ve yeni devlet hastaneleri açılışında konuştu. "Bugün ana muhalefetin 11 büyükşehir belediyesi var. Bu belediyeler nerede, buralara uğradı mı?" diyen Erdoğan, "Tüm yaralar sarılıp, yıkılan her şey daha iyisiyle yeniden inşa edilmeden buralardan ayrılmayacağız." ifadelerini kullandı.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 14 15