27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

İran, nükleer müzakerelerin başlamasına haftalar kala Hürmüz Boğazı'nın ucunda gövde gösterisine girişti

ABD savaş gemisiyle sıcak noktada yaşanan 'çatışma'nın görüntüleri dünyayı sarstı, günler sonra resmi medya bu kez ateşlenen füzeler ve havalanan jetlerin fotoğraflarını paylaştı. İran, nükleer müzakerelerin başlamasına haftalar kala Hürmüz Boğazı'nın ucunda gövde gösterisine girişti. Savaş uçakları, helikopterler, denizaltılar, drone'lar ile başlayan 'savaş oyunu'na komandolar ve paraşütçüler de katıldı. Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, İran'ın dünyadaki petrol tankerlerinin yüzde 20'sinin geçtiği Hürmüz Boğazı'nda 1 milyon kilometrekareden fazla bir alanı kapattığını bildiriyor. İran kara, hava ve deniz kuvvetlerinin yer aldığı Zülfikar-1400 adlı tatbikatta, Tahran yönetiminin kendi üretimi silahlı insansız hava araçları da (SİHA) özellikle dikkat çekici. Milliyet'in derlediği habere göre, Mekran kıyısından canlı yayınlar yapan İran resmi televizyonu, dev 'savaş oyununun amacını' yabancı tehditlerle ve muhtemel müdahalelerle yüzleşmeye hazırlık olarak sundu. Yerel medyada yer alan fotoğraflarda ise, Basra Körfezi'nde manevra yapan deniz araçları, helikopterlerden inen komandolar ve büyük çaplı patlamalar göze çarptı. ZAMANLAMA DİKKAT ÇEKİCİ Al Jazeera, dev tatbikatın Umman Denizi'ndeki ABD sürtüşmesinden günler sonra, Pazar günü sabah saatlerinde başladığını hatırlatarak zamanlamasına vurgu yaptı. Ünlü televizyon kanalı ayrıca, İran Devrim Muhafızları'nın 2021'de İsrail'i tehdit eden çok sayıda gövde gösterisine imza attığını ve Azerbaycan sınırında da tatbikat yaptığını hatırlattı. Tatbikatı sözcüsü amiral Seyyid Mahmud Musevi, ABD'nin doğrudan adını vermeden Washington'ın Ortadoğu'da işgalci ve istikrarı bozucu bir rol oynadığını söyledi. TARİH 25 EKİM! 2020 ilkbaharında ABD ve İran'ın savaşın eşiğine kadar geldiği ve saldırı emrinin dakikalar kala iptal edildiği büyük gerilim, bir kez daha Basra Körfezi'nde sahne aldı. İran Devrim Muhafızları, 3 Kasım Çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD tarafından Umman Denizi'nde İran'a ait bir petrol tankerine el koyma çabasının 25 Ekim tarihinde engellendiğini duyurdu. Tahran yönetiminin açıklamasına göre, İran askerleri söz konusu tankerin güvertesine indi, kontrolü ele geçirdi. Tankerin yönü değiştirildi ve yeniden İran sularına döndürüldü. Ancak ABD ordusuna göre, durum İran'ın anlattığı gibi değil. Pentagon, İran birliklerinin Vietnam bandıralı bir petrol tankerine el koyduğu sırada ABD donanmasının olay yerinde olduğunu aktardı. Uluslararası medyaya konuşan ABD'lilere göre ayrıca, İran'a ait onlarca insansız hava aracı Çarşamba gününden itibaren Hürmüz Boğazı'ndaki Amerikan gemisi Essex'e kadar yaklaştı. İran medyası ise, ABD ve İran güçlerinin 25 Ekimde karşı karşıya geldiği olayın görüntülerini yayınladı. Video kaydı, İran askerlerinin helikopterden bir tankere indiği görüntülerle açılıyor. İran helikopterinden ABD savaş gemisine birçok kez nişan alındığı görülürken, medyada yer alan haberlerde olay yerine çok sayıda ABD helikopteri ve savaş gemisinin geldiği savunuldu. ABD'lilerin çabasının tankerinin kurtarılmasını engelleyemediğini kaydeden İran medyası, helikopter ve savaş gemilerinin rotayı tıkama girişiminin de başarısız olduğunu ileri sürdü. CNN Internatinoal, görüntüleri 'İran, ABD donanmasıyla geçen ay gerçekleşen 'çatışma'nın görüntülerini paylaştı' başlığıyla ekranına taşıdı, Pentagon'un söz konusu iddiaları reddettiğini belirtti. B-1B LANCER'LA GÖZDAĞI ABD ordusu, 31 Ekim tarihinde bütün Ortadoğu semalarında devriye gezen ünlü bombardıman uçağı B-1B Lancer'ın fotoğraflarını resmi internet sitesinden yayınlamıştı. B-1B Lancer'a eşlik eden uçaklar arasında Suudi Arabistan'a ait F-15'ler, İsrail'den bir F-15, Mısır ordusuna ait F-16'lar ve Bahreyn hava kuvvetlerinden bir F-16 vardı. Tahran'ın yeniden nükleer müzakerelere döneceğini açıklamasına rağmen Ortadoğu'da ABD ve müttefikleri ile İran yönetimi arasında tırmanan gerilim özellikle dikkat çekici. İran ve Batılı ülkeler, 29 Kasım'da bir kez daha masaya oturacak. TRUMP NEREDEYSE SAVAŞA GİRİYORDU Nükleer anlaşma, İran ile P5+1 ülkeleri arasında 2015 yılında imzalandı. ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya'nın taraf olduğu anlaşma, İran'ın uranyum zenginleştirme programını kısıtlaması karşılığında ülkeye uygulanan yaptırımların kademeli olarak kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesiyle rüzgar tersine döndü. Orta Doğu'da koşulsuz şekilde İsrail'i destekleyen Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan iki yıl sonra, 2018'de tarihi anlaşmadan çekildi. Ayrıca yine aynı yılın sonlarında İran'a karşı yeni yaptırımlar açıkladı. Donald Trump, petrolün yanı sıra İran'ın en büyük ihracat gelir kaynağı olan demir-çelik, alüminyum ve bakır sektörlerini de kapsayan yeni yaptırımları ise Mayıs 2020'de devreye soktu. Tahran yönetimi de anlaşmadan kısmen çekildiğini ilan etti. Dönemin İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, zenginleştirilmiş uranyum seviyesini artıracaklarını açıkladı. Haziran ayının ortasına gelindiğinde ise, İran nükleer anlaşmadaki limitin aşılacağını ve 300 kilogram zenginleştirilmiş uranyum için son tarihin 27 Haziran 2020 olduğunu duyurdu. Tüm bunlar olurken, dünyanın en önemli enerji güzergahı Basra Körfezi'nde bazı petrol tankerlerinde patlamalar oldu. ABD ve Ortadoğu'daki müttefikleri, patlamalardan İran'ı sorumlu tuttu. İran'ın bir ABD insansız hava aracını füzeyle vurması ise, şimşek yüklü bulutların çarpışmasına yol açtı. Donald Trump, İran'a saldırı emri verdiğini ve 10 dakika kala söz konusu saldırıyı iptal ettiğini söyledi. Pentagon, uçak gemisi USS Abraham Lincoln ve diğer savaş gemilerini Mayıs ayında Ortadoğu'ya gönderdi. Washington ayrıca Ortadoğu'daki müttefik ülkelerine Patriot füze savunma sistemi bataryası da konuşlandırdı. Trump'ın Kasım 2020'deki seçimleri kaybetmesiyle iktidara gelen Joe Biden yönetiminin, İran'ın nükleer müzakerelere dönmesini istediği biliniyordu. Taraflar, bu ayın 29'unda yeniden masaya oturacak.

1 yıl önce

6’lı Masa onları bile isyan ettirdi: 7 Kocalı Hürmüz hükümeti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyük ortağı olduğu 6'lı masada krizler derinleşirken çözümsüzlük ve basiretsizlik masanın destekçisi gazetecileri de pes ettirdi. Bir bir desteğini çeken muhalif isimler "Bu millete umut olamıyor, kafa karıştırıyor, 7 kocalı hürmüz hükümeti kurmaya çalışıyorsunuz" eleştirilerinde bulundu. İşte 6'lı masanın güvendiği o isimlerin masaya yönelik sert eleştirileri: NEVŞİN MENGÜ: BU SİSTEM VESAYETİ DOĞURUR Muhalefeti ve 6'lı masayı kısa bir süre öncesine kadar cansiperane savunan gazeteci Nevşin Mengü 6'lı masanın 6 Cumhurbaşkanı formülünü eleştirirken eski günlerdeki inancını da kaybettiğini ifade eden cümleler kullandı. Mengü "Bir tane cumhurbaşkanı olacak ama kendi kararını alamayacak, İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönme işine Saadet Partisi nasıl imza atacak mesela? Havada mı kalacak? Bunlar başka bir vesayeti doğurur" dedi. 6'LI MASANIN PROJESİ KAFA KARIŞTIRIYOR Mengü "Başkan yardımcısı mı olacaklar, olacaklarsa milletvekili olmayacaklar mı, seçilmemiş isimler mi olacak? Eşgüdüm Konseyi diye dile getirmişlerdi, sonra böyle bir şey yok dendi. Davutoğlu'nun söylediği de benzer bir şey. Konuşuluyor ki gündeme geliyor, kamuoyuna söylenmiyor herhalde. 6 tane genel başkan karar verecek diyor. Nasıl bir formülle yürüyecekler bilmiyorum ama bu bir karışıklık yaratıyor" şeklinde konuştu. Aynı Mengü Nisan ayında attığı tweetlerde ise 6'lı masaya olan güvenini coşkuyla dile getirirken adeta bir neferi gibi çalışarak referans da oluyordu. Mengü'nün 27 Nisan günü attığı tweette şunlar yazıyordu: "6'lı masa ittifakı bugün gündeme gelince Sayın Muharrem Erkek ile konuştum. "Masa çok yoğun biçimde çalışmaya devam ediyor, daha bugün 3 komisyon: siyasi, teknik ve seçim güvenliği komisyonları toplandı, her başlıkta ayrı çalışılıyor... Dağılmak bir yana, masa her geçen gün güçleniyor, bu masadan tek bir Cumhurbaşkanı adayı çıkacak. Seçim sonrası dönüşüm için de her bir adım baştan belirlenmiş olacak" YARKADAŞ: 6'LI MASAYA EN ÇOK 6'LI MASA ZARAR VERİYOR! CHP'den milletvekilliği de yapan gazeteci Barış Yarkadaş da ülkeyi 6 kişi yönetmekten söz eden Ahmet Davutoğlu'nun sözlerini eleştirirken 6'lı masadaki diğer liderlere oyu az olanlara haddini bildirme mesajı verdi. "Davutoğlu, yüzde 0,3 oy oranı ile Türkiye'yi yönetmek istiyor!" diyen Yarkadaş "bu saçmalığa ve "Zihni Sinir projelere" hepimizi ikna etmeye çalışıyor. Altılı Masa'ya en çok Altılı Masa'nın aktörleri zarar veriyor" dedi. İSMAİL SAYMAZ'DAN AĞIR İTHAM: 7 KOCALI HÜRMÜZ HÜKÜMETİ! 6'lı masanın iktidara gelmesi halinde yetkisiz bir Cumhurbaşkanı profili istemesini eleştiren bir diğer isim de masa için bir dönemin yılmaz savunucusu İsmail Saymaz oldu. Saymaz 6'lı masanın kurmak istediği yapıyı "7 Kocalı Hürmüz" hükümetine benzetti. Saymaz "6'lı masa kendisine düşük profilli bir Cumhurbaşkanı arıyor. En az yüzde 50 artı 1 oy alan Cumhurbaşkanı hangi demokratik kritere göre yüzde 1'lik liderle eşit sayılacak? Bu dünyada örneği bulunmayan çok-başkanlı sistemdir. Yedi Kocalı Hürmüz hükümetidir" dedi. YILMAZ ÖZDİL DE DALGA GEÇTİ! Muhalefetin en güvendiği isimlerden olan Yılmaz Özdil de artık 6'lı masadan ümidini kesenlerden. Özdil konuya ilişkin kaleme aldığı makalesinin bir bölümünü şu şekilde bir (kurgu haber ile) hicvetti: Temmuz 2023: Altılı masa, Demokrat Parti genel başkanı Gültekin Uysal'ın ev sahipliğinde 15'inci kez bir araya geldi, beş lider Gültekin Uysal tarafından tek tek kapıda karşılandı, tek tek kapıdan uğurlandı, beş saat süren toplantının sonunda yapılan ortak yazılı açıklamada "tam bir mutabakata varıldığı" açıklandı, çoğulculuk temelinde yol haritasının ele alındığı, aday göstermeyi unuttukları için ve seçim zaten geçmiş olduğu için adaylık konusuna girilmediği belirtildi." ERSAN ŞEN: AMERİKA'DA DOLAŞARAK BU MİLLETİN SORUNLARINA DERMAN OLAMAZSIN Hukuçu Ersan Şen de 6'lı masayı son dönemde sert dille eleştiren isimlerden oldu. Şen Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini de hedefe koyduğu açıklamalarında şunları söyledi: "Günün sonunda sokağa, gençlere, emeklilere umut olamıyorlar. Milletin derdi parlamenter sistem falan değil. Gençler diyor ki "benimle dertlen kardeşim" diyor. Gel sokağa benimle birlikte bunu duy, hisset diyor. Türkiye'nin geleceğini planlıyorum diyorsunuz. Türkiye'nin bundan haberi yok! Sokağa heyecan getirecek, milletin derdine derman olacak bir şey bulamıyorsunuz. 4 gün Amerika'ya gittin de neyi keşfettin? Ne getirdin Amerika'dan. Oralarda dolaşarak bu ülkenin sorunlarına derman olamazsın. Düne kadar tefeci dediklerinden para getireceğim diyorsun"