26 Nisan Cuma 2024
4 yıl önce

Suriyeli gençle enkazdan çıkardığı Elazığlı çift buluştu: O bizimi Hızır'ımız

suriyeli mahmud, elazığ, dürdane aydın, deprem, zülküf aydın

4 yıl önce

İngiliz basını, korona salgını hızla yayılırken güvenli tatil için Türkiye'yi önerdi

ingiliz basını, güvenli tatil, türkiye, önerdi, çin, vuhan, salgın, korona, virüs

3 yıl önce

Dünya Bankası: Türkiye, salgını nispeten daha hızlı kontrol altına aldı

dünya bankası, Türkiye, covid 19, kontrol altında

3 yıl önce

Koronavirüs dijital dönüşümü hızlandırdı

Pandemi, dijitale geçiş sürecini hızlandırmaya devam ediyor. Telekomünikasyon, bulut ve bilişim teknolojileri gibi uzaktan çalışmanın daha kolay olduğu işletmelerin bölgedeki diğer sektörleri geride bırakarak EMEA'daki toplam ara bağlantı bant genişliği büyümesine katkısının %54 oranında olması bekleniyor.

3 yıl önce

AK Parti'de 7. Olağan Büyük Kongre süreci hızlandı

7. Olağan Büyük Kongre sürecinin devam ettiği AK Parti'de 934 ilçe ve 23 ilde kongreler yapıldı. İlçe kongrelerinin ocak sonuna kadar, il kongrelerinin ise şubatta tamamlanması planlanıyor. AK Parti Teşkilat Başkanlığı tarafından geçen yıl şubat ayında belde kongreleriyle başlatılan 7. Olağan Büyük Kongre süreci, il ve ilçe kongreleriyle sürüyor

2 yıl önce

TOGG kuruluşunun 3. yılında üretim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde 25 Haziran 2018'de kurulan Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), kuruluşunun üzerinden geçen 3 yılın ardından otomobil üretim sürecinde önemli aşamalar katetti. Türkiye'nin, 29 Ekim 1961 yılında "Devrim" arabasıyla başardığı "yerli otomobil üretme" hedefinin üzerinden 60 yıl geçti. İlk yerli Türk otomobil "Devrim"den 4 adet üretilmiş ancak otomobilin "yetersiz benzin konulması" nedeniyle yolda kalması, Devrim'le ilgili olumsuz propaganda yapanların da seslerinin yükselmesine neden olmuştu. Proje, "otomobil yolda kaldı" gerekçesiyle rafa kalkmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla Türkiye'nin 60 yıllık yerli ve milli otomobil rüyası yeniden hayat bulurken, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) liderliğinde başlayan yatırımcı arayışı kısa sürede tamamlandı. Bu kapsamda, TOGG resmi olarak 25 Haziran 2018'de kurulurken, 1 Eylül 2018'de ise Mehmet Gürcan Karakaş, TOGG'un Üst Yöneticisi (CEO) olarak atandı. Otomobilin tanıtımı 27 Aralık 2020'de yapıldı Geçen yıl 27 Aralık'ta "Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Yeniliğe Yolculuk Buluşması" adıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen tanıtımda "C-SUV", C-Sedan" modellerin özellikleri ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı. Yaklaşık 2 bin davetlinin katıldığı tanıtımda, araçların tasarımı otomobilseverlerden tam not aldı. Türkiye'nin vizyon projelerinden biri olarak görülen "Türkiye'nin Otomobili"nin başlangıçta C segmentinde bir SUV ile piyasaya girmesi, takip eden yıllarda da model sayısını 5'e çıkarması planlandı. Projede, 3 fazdan oluşan yaklaşık 15 yıllık bir yatırım hamlesine yönelik planlar hazırlandı. Süreç, yola çıkılırken planlandığı şekilde devam ediyor Türkiye'nin "ikinci otomobil devrimi" olarak kabul edilen Türkiye'nin otomobil üretim yolculuğunda süreç, yola çıkılırken planlandığı şekilde devam ediyor. Bu çerçevede, TOGG mühendislik, tasarım ve üretim tesislerinin inşaatına başlama töreni ise 18 Temmuz 2020'de gerçekleştirildi. Bursa'nın Gemlik ilçesinde 1,2 milyon metrekarelik alan üzerinde 2022 başında tamamlanması planlanan tesisin temeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla atıldı. Gemlik tesisinin üstyapı çalışmaları Yapı Merkezi şirketi tarafından Ocak 2021'de başlatıldı. Nesnelerin interneti, veri toplama ve analizi ile verimlilik artıran, gerçek zamanlı verilerle değer üreten akıllı bir üretim ağına sahip olacak tesis, üretim hatlarında çıkabilecek hataları gelişmiş kamera ve sensörlerle öngörecek ve/veya engelleyecek, iş birlikçi robot uygulamaları ve giyilebilir teknolojilerle ergonomiyi artıracak. "Avrupa'nın en temiz tesisi" olacak fabrikanın, "uçucu organik bileşen" salımı Türkiye'deki yasal sınırın 9'da biri, Avrupa'daki yasal sınırın ise 7'de biri şeklinde gerçekleşecek. TOGG bünyesinde 4 bin 300 kişi istihdam edilecek Gemlik tesisinde üretim kapasitesi yıllık 175 bin adede ulaştığında toplam 4 bin 300 kişiye istihdam sağlanacak. Bu arada, TOGG, 846 milyon 774 bin TL sermaye artırımına giderek 996 milyon 774 TL ile Türkiye'de ödenmiş sermayesi en yüksek otomotiv şirketi olurken, bunu hedeflediği tarihten bir yıl önce gerçekleştirdi. İlk seri otomobilin 2022'nin son çeyreğinde banttan indirilmesi hedefleniyor Çalışanlarının en az yüzde 30'u kadınlardan oluşacak tesiste, üretim başlangıcında yerlilik yüzde 51 olacak, 2025'te yüzde 68'e kadar ulaşacak. TOGG Gemlik tesisinde üretim ve montaj hatlarının kurulması ile 2022 yılının son çeyreğinde ilk seri otomobilin banttan indirilmesi hedefleniyor. 15 yılda 22 milyar TL'lik yatırımla yıllık ortalama 175 bin adetlik üretim kapasitesine ulaşacak tesiste, 2032 yılına kadar toplamda 1 milyon aracın bantlardan indirilmesi planlanıyor. Tedarikçilerin tamamı seçildi Dünyadaki 10 küresel şirketle iş birliği yapma konusunda gizlilik anlaşması yapılırken, TOGG'un ilk araç için tedarikçi seçimlerinin yüzde 100'ü tamamlandı. Bunların yüzde 75'i Türkiye'den, yüzde 25'i ise Avrupa ve Asya'dan farklı şirketlerden oluşuyor. Markalaşma adımları atıldı TOGG'un marka çalışmaları da planlanan şekilde devam etti. TOGG CEO'su Karakaş, Türkiye ve yurt dışı pazarlarında değişik isim alternatiflerini ölçtüklerini, Türkiye'nin Otomobili'nin yoluna TOGG markasıyla devam edeceğini bildirdi. AB ve Çin'den sonra TOGG tasarımları, 18 Ağustos'ta Japon Patent Ofisi de (JPO) TOGG'un C-SUV ve Sedan tasarımlarını TOGG adına tescil etti. TOGG, geliştirmekte olduğu elektrikli araç ürün gamı içindeki en temel bileşenlerden biri olan batarya modülü ve paketinin Türkiye'de üretilmesi için dünyanın önde gelen Li-Ion batarya üreticilerinden Farasis'i iş ortağı olarak seçti. 20 Ekim'de, Bilişim Vadisi'nde TOGG Yönetim Kurulu üyelerinin de katılımıyla kapsamlı niyet mektubu imzalandı. TOGG, Avrupa'ya ilk adımını Almanya'dan attı. TOGG, Almanya'nın 12 inovasyon merkezinden biri olan Stuttgart'taki de:hub'da tamamına sahip olduğu, TOGG Europe GmbH adıyla şirket kurmak için başvurusunu yaptı. TOGG'un Avrupa'ya açılan ilk kapısı olacak TOGG Europe GmbH'ın en temel faaliyetlerinden biri de kullanıcı araştırmaları olacak. TOGG'un teknolojilerinin inceleneceği, test edilip deneyimleneceği Kullanıcı Laboratuvarı da (User Lab) geçen günlerde Bilişim Vadisi'nde faaliyete geçti. "Tersine göçle" önemli isimleri bünyesine kattı Bu süreç içerisinde, TOGG kadrosunu dünyaca tanınan isimlerle de güçlendirdi. TOGG, otomotiv endüstrisinin önde gelen isimlerinden olan, Amerika, Avrupa ve Asya kıtasında pek çok projenin yöneticiliğini yapmış Sergio Rocha'yı Operasyonlardan Sorumlu Üst Düzey Yönetici (COO) olarak bünyesine kattı. TOGG'un tasarım çalışmalarına başından beri danışman olarak destek veren Volkswagen ve Mercedes-Benz'in eski baş tasarımcısı Murat Günak da 1 Nisan'dan itibaren şirkette "tasarım lideri" olarak tam zamanlı görev yapmaya başladı. Ayrıca, Talin Yıldız, TOGG Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı (CMO) olarak Fransa'dan Türkiye'ye dönüş yaptı. Böylece, "tersine göçle" TOGG'a katılan kişi sayısı 23'e yükseldi. 30 dakikanın altında hızlı şarj ile yüzde 80 doluluğa ulaşacak Verilen bilgiye göre, segmentinin en uzun aks mesafesine sahip doğuştan elektrikli otomobil, tasarımının yanı sıra teknik özellikleriyle de öne çıkıyor. Buna göre, Türkiye'nin Otomobili, 30 dakikanın altında hızlı şarj ile yüzde 80 doluluğa ulaşacak. Doğuştan elektrikli modüler platform ile "300 " ve "500 " kilometre menzil opsiyonlarına sahip olacak otomobil, merkeze sürekli bağlı olacak ve güncellemeleri uzaktan 4G/5G bağlantısıyla alabilecek. Gelişmiş batarya yönetim ve aktif termal yönetim sistemlerinin sağladığı uzun ömürlü batarya paketine sahip olan otomobil, 200 beygir güç ile 7,6 saniye, 400 beygir güç ile de 4,8 saniye altında 0-100 km/s hızlanabilecek. Euro NCAP 5 yıldız seviyesine uyumlu, platforma entegre edilmiş batarya ile yüksek çarpışma dayanımı ve yüzde 30 daha fazla burulma direncine sahip olacak. Araç menziline yüzde 20'ye kadar katkı sağlayan geri kazanımlı frenleme de otomobilin önemli özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Gemlik tesisinde süren inşaat çalışmaları canlı izlenebiliyor TOGG'un "bir fabrikadan daha fazlası" şeklinde tanımladığı Gemlik tesisinde süren inşaat çalışmaları, TOGG'un resmi internet sitesi "togg.com.tr"deki "TOGG TV" sekmesinden canlı olarak izlenebiliyor.

2 yıl önce

Sosyal medya düzenlemesi hızlandı… Almanya modeli üzerinde duruyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı bir televizyon programında TBMM'nin açılmasıyla birlikte sosyal medyaya yönelik bir düzenlemenin yapılması gerekliliğini vurgulamıştı. Meclis Araştırma Hizmetleri tarafından yapılan çalışma rapor olarak hazırlandı. SABAH'ın ulaştığı raporda, dünyada sosyal medya düzenlemeleri tek tek anlatıldı. SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ İÇİN RAPOR HAZIR Sosyal medya düzenlemesi ile yalan, nefret ve şiddet suçlarına hapis cezası getirilmesi öngörülüyor. Konuya ilişkin AK Parti Afyon Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ali Özkaya, TBMM Araştırma Hizmetleri'ne sosyal medya ile ilgili dünyadaki örnekler hakkında bir araştırma yaptırdı. ABD, AB, Almanya, Avusturya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin yaptığı sosyal medya çalışmaları detaylı bir şekilde incelendi. AK Parti düzenleme için özellikle Almanya modeli üzerinde duruyor. BİR MÜEYYİDE OLMAK ZORUNDA Özkaya, TBMM'ye getirmeyi düşündükleri düzenlemeye ilişkin "Gerçek hayatta suç olan her şey sosyal medyada da suç ama yalanla ilgili suç düzenlenmediği için bir boşluk var. Sosyal medya inanılmaz derecede etkili bir alan. Düzgün yürür, iyi işlerse ve kişiler birbirine karşı iftira atmaz, hakaret etmezse, terör ve şiddetin baskısını sunmazsa doğru ama aksi olursa buna bir müeyyide getirmek lazım. Bunu yapanın sonucuna katlanacağı, 1 yıldan 3 yıla veya 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası gibi cezalar getirilmeli. Yalanı, dezenformasyonu, iftirayı, şiddeti, kin ve nefreti, provokasyonu önleyen bir düzenleme yapacağız" dedi. İŞTE ÖRNEKLER Almanya... 2017'de Sosyal Ağların Düzenlenmesi Kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanunun amacı; sosyal ağlardaki nefret söylemi ve yalan haberlerle mücadele etmek, sosyal ağ platformlarını hesap verebilir hâle getirmek ve gerekli durumlarda platformlara cezai müeyyide uygulamak. Kanun, ülkede yalnızca 2 milyon ya da daha fazla kayıtlı kullanıcıya sahip sosyal ağlara uygulanabiliyor. Adalet Bakanlığı'nın bir sosyal medya şirketine ceza verebilmesi için mahkeme kararı gerekiyor. Yalan habere azami bir yıllık hapis ya da para cezası var. Kanununun yürürlüğe girdiği ilk 6 ayda, Facebook gelen şikâyete tabi içeriklerin yüzde 21,2'sini, YouTube yüzde 27,1'ini, Google+ yüzde 46,1'ini ve Twitter ise yüzde 10,8'ini kaldırdı. Bu yıl sosyal medya şirketleri yasa dışı içeriği kaldırmanın yanında, bu durumu Federal Kriminal Polis Dairesi'ne bildirmekle yükümlü kılındı. Kullanıcıların şikayet mekanizmalarına daha rahat ve doğrudan erişebilmeleri adına platformların sağlaması icap eden koşullar artırıldı, bu mekanizmaların "kolay kullanılabilir" olmaları şart koşuldu. ABD... Amerika'da, sosyal medya şirketlerinin yükümlülüklerine yönelik adım ABD Başkanı Donald Trump tarafından atıldı. Kararnamede; sosyal medya şirketlerinin ifade özgürlüğüne müdahale ettikleri, kendilerine uygun gelmeyen görüşleri bir nevi sansürledikleri ve kamuoyunu ilgilendiren olaylara ilişkin vatandaşların neyi görüp göremeyeceğini kontrol edebilecek bir güce sahip oldukları belirtildi. Kararname uyarınca Federal İletişim Komitesi, sosyal medya şirketlerinin içeriklere müdahale kriterlerini, müdahale edilen içeriklerin niteliğini ve müdahalenin iyi niyet gözetilerek yapılıp yapılmadığını incelemeye yetkili kılındı. Ayrıca Adalet Bakanı tarafından bir çalışma grubu oluşturularak sosyal medya platformlarının siyasi görüşe göre içerik erişimini şekillendirdiği varsayılan algoritmalar gibi tarafgirlik arz ettiği belirtilen çeşitli unsurlarının incelenmesi gerekli görüldü. COVİD-19 SALGINI MEZENFORMASYONU YAYMADA ÖRNEK GÖSTERİLDİ ABD Kongresi Araştırma Servisi tarafından hazırlanan bir raporda, özellikle Covid-19 salgınının sosyal medya mecralarında mezenformasyonun nasıl yayıldığını gözler önüne seren bir örnek olduğu belirtildi. Salgının kaynağı, virüsün yayılma şekilleri ve salgınla mücadele yöntemleri hakkında ortaya çıkan bilgi kirliliği, sosyal medya mecralarının içerikleri algoritmalarla biçimlendirme eğilimi ve kullanıcıların yalnızca beğendikleri paylaşımlar üzerinden özelleşmiş ağlar kurabilme olanakları gibi sebeplerle daha da ivmelendi. AVRUPA BİRLİĞİ Avrupa Birliği'nde çevrimiçi ortamlarda terörle alakalı içeriklerin yayılmasını engellemek amacıyla yapılan düzenleme 6 Haziran 2021'de yürürlüğe girdi. 7 Haziran 2022'de uygulanmaya başlayacak olan bu düzenlemenin gerekçesinde, çevrimiçi ortamların nefret, şiddet, aşırılık ve terörist propagandanın yayılmasına imkan tanıdığı söylendi. Terörist gruplarla somut pratiğin yanı sıra çevrimiçi mecralarda da mücadele edilmesi gerektiği vurgulanarak Avrupa Birliğine bu bağlamda yöneltilen tehditlerin engellenmesi şart koşuldu. TERÖRİST İÇERİK KAVRAMI Düzenlemede terör içeriklerinin ilgili ulusal otorite tarafından verilen kararı izleyen bir saat içerisinde kaldırılması, sosyal medya platformlarının sunduğu araçların suiistimalinin önüne geçilmesi ve kaldırılan içeriklerin diğer platformlarda tekrar paylaşılmasının engellenmesi amaçlandı. "Terörist içerik" kavramı, terör suçlarının işlenmesini kışkırtan veya savunan, terörist grupların aktivitelerini teşvik eden ya da terör suçlarının işlenmesine yönelik teknik bilgiler ve yöntemler gösteren içerikler olarak tanımlandı. PLATFORMLAR ŞEFFAF VE HESAP VEREBİLİR OLMALI Platformlar tarafından içeriklere yapılan müdahalelere dair yıllık raporlar hazırlanması; platformların şeffaf ve hesap verebilir olması; platformların içerik kaldırma kararlarına itiraz edilebilmesi; ihlal durumlarında ise sosyal medya şirketinin bir önceki yıldaki küresel cirosunun yüzde 4'üne kadar para cezası verilebilmesi öngörüldü. İlgili sosyal medya şirketinin merkezinin bulunduğu üye ülke, içerik kaldırma kararını izleyen 72 saat içerisinde karara itiraz edebilmekte. İtirazdan sonra içerik ya geri yüklenmekte ya da tamamen silinmekte. Servis sağlayıcılar veya içerik sağlayıcılar ulusal yetkilinin içerik kaldırma kararına 48 saat içerisinde itiraz edebiliyor. Avrupa Parlamentosu bünyesinde Nisan 2021'de hazırlanan bir raporda, dezenformasyonun demokratik süreçler ve insan haklarına etkileri mercek altına alındı. Raporda dezenformasyonun bir yandan düşünce özgürlüğü, mahremiyet hakkı ve toplumsal süreçlere katılım hakkı gibi hakları ihlal ettiği, öte yandan ise dezenformasyona karşı yürütülecek mücadelelerin de ifade özgürlüğü gibi diğer bazı hakları ihlal etme riskini taşıyabileceği söylendi. Raporda ayrıca dezenformasyonun kurumlara duyulan güveni tahrip ettiği, seçim süreçlerine müdahil olabildiği ve dijital zorbalıkla şiddete cevaz verebildiği vurgulandı. Bu doğrultuda dezenformasyona karşı atılacak adımların insan haklarını merkeze alması gerektiği ve yalnızca dezenformasyonun değil, dezenformasyonun yayılmasına olanak sağlayan yapısal koşulların da titizlikle irdelenmesinin öneminin altı çizildi. AVUSTURYA Avusturya, sosyal medya platformlarını müstakil bir kanunla düzenleyen az sayıdaki örnekler arasında. 1 Ocak 2021 itibarıyla yürürlüğe giren bir federal kanun, sosyal medya şirketlerinin yükümlülüklerini düzenledi ve paylaşımların kaldırılması ya da engellenmesi yönünde sorumluluklar tayin etti. Kanun, Avusturya'da faaliyet gösteren, ülkede ortalama yüz binden fazla kullanıcıya sahip ve yıllık cirosu 500 bin avrodan fazla olan yerli ve yabancı kâr odaklı platformlara uygulanıyor. PLATFORMLAR ETKİLİ VE ŞEFFAF OLMALI Platformlar kullanıcılara etkili ve şeffaf bir "şikâyet ele alma mekanizması" sunmak durumunda. Bu şikâyetler; cebir, tehdit, ısrarlı takip, telekomünikasyon araçları vasıtasıyla sürekli taciz, aşağılama, izinsiz görüntü kaydı, şantaj, terör örgütü üyeliği, suça teşvik veya Nasyonal Sosyalist aktiviteleri yasaklayan kanunlara yönelik ihlaller gibi suç unsuru oluşturan fiillere ilişkin yapılabilir. 24 SAAT İÇİNDE İÇERİĞİ KALDIRMAK MECBURİYETİNDE Platformlar şikâyete konu olan içeriğin yasa dışılığının açık olması hâlinde, ek bir tahkikat yürütmeksizin ilgili içeriği en fazla 24 saat içerisinde kaldırmak ya da erişime kapatmak mecburiyetinde. Yasa dışılığı açık olmayan içeriklerin kaldırılması için tanınan azami süre ise 7 gün. Silinen ya da erişime kapatılan içeriklere dair veriler, delil oluşturması sebebiyle azami 10 gün boyunca saklı tutulur. Bu süre yetkili kamu otoritesinin talebi hâlinde uzatılabiliyor. Sosyal medya mecraları ayrıca içerikler hakkında vermiş oldukları kararların incelenmesine yönelik şeffaf bir mekanizma sağlamakla da yükümlü. Arka arkaya talimat verilmesini gerektiren ve süreklilik arz eden ihlal durumlarında platformlar Kurul tarafından 10 milyon avroya varan para cezasına çarptırılabilir. FRANSA Fransa'da 22 Aralık 2018'de yalan haberlerin sosyal medya ekseninde demokrasiye yönelttiği iddia edilen tehditlerin önüne geçilmesi amacıyla, Enformasyonun Manipüle Edilmesine Karşı Mücadele Kanunu yürürlüğe girdi. "Yalan haber kanunu" olarak da bilinen Kanunun amacı, dijital mecralarda yalan haberlerin büyük bir hızda yayılmasının önüne geçmek ve yabancı devletler tarafından sosyal ağların manipüle edilmesini engellemek. Özellikle seçim süreçleri öncesinde ve seçimler esnasında bu türden manipülasyonların varlığına dikkat çekilmekte. Bu bağlamda ilk olarak sosyal medya platformlarının seçim süreçlerinde sponsorlu içerikler hakkında hesap vermeleri gerekmekte, ayrıca günlük belli bir sayıda bağlantının üzerine çıkan mecraların Fransa'da yasal bir temsilci bulundurmaları ve algoritmalarını kamuya açmaları şart koşulmakta. YALAN HABERLERİN YAYILMASINI ENGELLEMEK İkinci olarak da yalan haberlerin hızlıca yayılmasına engel olmak adına yasal işlem başlatılması öngörülmekte. Burada yalan haber nitelemesini yapmak davayı gören hâkime bırakılmakta ve bu nitelemede 1881 tarihli Kanun baz alınarak geliştirilen üç kriter uygulanmaktadır: Yalan haber açık olmalıdır, yapay yollardan ve büyük bir çapta yayılmaya başlamış olmalıdır, kamu düzenini veya seçimlerin güvenliğini bozma tehdidi barındırmalıdır. Ayrıca, erişim ve yer sağlayıcıların illegal içeriklere erişimi engellemek, nefret içeriklerini bildirmek, bazı illegal içeriklerle ilgili bilgi vermek, kimlik ve bağlantı verilerini depolamak ve iletmek, videoları dijital olarak işaretlemek gibi yükümlülükleri mevcut. NEFRET SUÇLARINA YENİ MAHKEME Diğer yandan, son olarak 24 Haziran 2020'de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından imzalanarak kanunlaşan hükümler arasında nefret suçlarına has yeni bir mahkeme kurulması ve konuya ilişkin Yüksek Yayıncılık Kurulu tarafından görev sınırları tayin edilecek bir gözlem merkezinin oluşturulması yer alıyor. İNGİLTERE İngiltere'de sosyal medya şirketlerine yönelik herhangi bir yasal düzenleme mevcut değil. Ancak dijital iletişim platformlarının yaygınlık kazanmasıyla birlikte İngiltere'de sosyal medyanın hem yabancı devletlerin ülke içindeki siyasi süreçlere müdahil olmasına hem de azınlıklara karşı nefret ve şiddeti teşvik eden içeriklerin artmasına sahne olduğu belirtildi. Bu doğrultuda İngiltere Parlamentosu konuya ilişkin incelemeler başlattı. Komisyonun 18 Şubat 2019'da yayımladığı raporda, "yalan haber" kavramı yerine mezenformasyon ve dezenformasyon ifadelerinin kullanılması gerektiği belirtildi. Yalan haberlerin hem olgulara hem de kamu yaşamına güveni azaltıp demokrasi ve kamuoyuna ilişkin olumsuz sonuçlara gebe oldukları kaydedildi. ÇEVRİMİÇİ GÜVENLİK KANUNU TASLAĞI İngiltere'de sosyal medya düzenlemeleri açısından somut bir adım atılarak öneriler ve tüm istişareler doğrultusunda "Çevrimiçi Güvenlik Kanunu" taslağı yayımlandı. Taslağa göre, çevrimiçi içerik paylaşım platformları ve arama hizmetleri özen yükümlülüğüne tabi kılınacak ve Ofcom bu şirketlere 18 milyon pound veya yıllık küresel cirolarının yüzde 10'u kadar (hangisi yüksekse) ceza verip duruma göre sitelere erişimi engelleyebilecek. "Kategori 1" olarak nitelendirilen sosyal medya şirketleri, yani en yaygın ve popüler mecralar, yalnızca yasa dışı içeriklerle değil, ceza gerektiren fiil eşiği altında kalmasına rağmen zarar verme riski taşıyan edimler ile mezenformasyon ve dezenformasyon gibi zararlı içeriklerle mücadeleye yönelik de yükümlülük altına alınacaklar. Şirketler demokrasi kaygısı güderek farklı bakış açılarına karşı nötr bir tavır takınacak ve değişik görüşlere farklı muamele uygulayamayacak. TASLAĞIN ÖNÜMÜZDEKİ YASAMA YILINDA KANUNLAŞMASI BEKLENİYOR Ofcom'un bünyesinde dezenformasyon ve mezenformasyon üzerine uzmanlardan oluşan bir komite kurulması da yine taslakta öngörüldü. Taslakta düzenlenecek içerikler 3 kategoride ele alındı. Bunlar yasa dışı içerikler, çocuklar açısından zararlı içerikler ve yetişkinler açısından zararlı içerikler. Yasa dışı içerikler genellikle terör suçları ve çocuk istismarı gibi fiilleri kapsamakta. Zararlı içerikler ise çocukların ya da yetişkinlerin fiziksel ya da psikolojik sağlığını bozabilecek paylaşımlar. Taslağın önümüzdeki yasama yılı içerisinde kapsamlı bir şekilde tartışılarak kanunlaşması beklenmekte.

2 yıl önce

Stoltenberg'den 'Afganistan' yorumu: Böylesine hızlı bir çöküş beklemiyorduk

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Afganistan'daki son durum ile ilgili açıklamalarda bulundu. Stoltenberg'in açıklamalarından satırbaşları; Kabil'de önceliğimiz tahliyelerin başarılı bir şekilde tamamlanması. Afganistan'da durum son derece üzücü ve endişe verici. Özellikle Türkiye, İngiltere ve ABD'ye teşekkür ediyorum. Afganistan'da sonsuza kadar kalma gibi bir niyetimiz hiç olmadı. Şu anda bölgede hiç askerimiz yok ve durumun nasıl geliştiğine bakın. Taliban'ın kontrolü yeniden ele geçirmesi gibi bir risk hep vardı. NATO'nun Afganistan'da olduğu yıllar boyunca güçlü sesler ve önemli bir ilerleme olduğunu gördüm. Afganistan'da kadın hakları başta olmak üzere insan haklarıyla ilgili durumu yakından izlemeye devam edeceğiz.

1 2 3 4 5 6 7