07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Taliban’ın ilerleyişi konusunda ABD'yi bir ay önce uyarmış: Tahliyeleri hızlandırın!

Wall Street Journal’ın bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisine dayandırdığı habere göre, diplomatların yönetimin kararlarına karşı yapıcı eleştirilerini yöneltmek üzere kullandıkları kriptolu bir kanaldan gönderilen notada, Taliban’ın hızlı ilerleyişi ve Afgan güvenlik güçlerinin çöküşü karşısında bakanlık uyarıldı ve krizi yöneterek tahliyeleri hızlandırmak için önerilerde bulunuldu. 13 Temmuz tarihli notada ayrıca Taliban’ın eylemlerinin daha sert bir dille tarif edilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu nota, ABD medyasında, yönetimin Taliban karşısında Afgan güvenlik güçlerinin yetersizliğinin farkında olduğunun en açık delili olarak yorumlanıyor.

2 yıl önce

ABD Başkanı Joe Biden’dan Taliban’a mesaj: Saldırı olursa hızlı ve kuvvetli bir cevap görürler

İşte Biden'ın açıklamalarından satır başları: Dünyanın bu kadar uzak bir noktasında bu kadar net bir şekilde yalnızca ABD böylesine başarılı bir operasyon gerçekleştirebilir. Yaklaşık 8 bin kişiyi tahliye ettik şu ana dek. ABD sözlerinin arkasında duruyor. Kadın liderler ve gazetecilere de yardımcı olacağız. Şu anda kaç Amerikalı'nın ülkede olduğunu bilmiyoruz. Sağlıklı bir sayıya ulaşmak için çalışıyoruz. Daha dün tahliye edilen Amerikalılar arasında havalimanına askeri imkanlarla getirdiğimiz siviller de oldu. 'OPERASYONLAR ÇEKİLMEYİ TAMAMLAYANA KADAR SÜRECEK' NATO'yla bu konuda yakın işbirliği içindeyiz. Bu operasyonlar önümüzdeki günlerde de sürecek, ta ki çekilmeyi tamamlayana dek. Eve gelmek isteyen tüm Amerikalıları eve getireceğiz. Bu tahliye operasyonu tehlikeli bir operasyon, riskler var. Zor şartlar altında sürdürüyoruz bu operasyonu. Can kaybı riski de var. Taliban'la sürekli iletişim halindeyiz. Sivillerin güvenli geçişini sağladıklarından emin oluyoruz. Taliban'a şunu çok net söyledik: Bizim askerlerimize herhangi bir saldırı, operasyonlarımıza bir müdahale olursa çok hızlı ve kuvvetli bir cevap görürler. G-7'DEN ACİL TOPLANTI KARARI Bu bölgede istikrarı getirmek isteyen herkesle birlikte çalışacağız. Boris Johnson, Şansölye Merkel, Emmanuel Macron ile görüştüm son birkaç günde. Hepimiz G-7'nin önümüzdeki hafta acilen toparlanmasına karar verdik. Ortak bir yaklaşım belirleyeceğiz Afganistan konusunda. Uluslararası kamuoyuyla çalışmak için nasıl bir yol izleyebileceğimizi de konuştuk. Taliban üzerinde uluslararası baskıyı nasıl kurarız, bunu da konuştuk. Geçtiğimiz hafta içimizi acıtan görüntülere şahit olduk. Burada korkmaları çok normal, üzgünler, gelecekle ilgili fikirleri yok. Askerimizin yürüttüğü çok zor ve tehlikeli bir operasyon. Diğer Amerikalıları, Afgan müttefiklerimizi, ortak müttefiklerimizi kurtarmak için çabalıyorlar. 'VATANDAŞLARIMIZI VE MÜTTEFİKLERİMİZİ KURTARMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ' Eleştiri yapmak için bu operasyondan sonra çok vaktimiz olacak. Ama şu anda tek odağım bu işi bitirmek. Amerikan vatandaşlarını ve Afgan müttefiklerimizi kurtarmak için her şeyi yapacağız, buna konsantre olmuş durumdayız. Bu iş bittiği zaman Afganistan'daki 20 yıllık askeri varlığımız sona ermiş olacak. Kimse bizim kredibilitemizi sorgulamadı. NATO müttefiklerimizden böyle bir şey duymadım. Hatta herkesten tam tersini duyuyorum. Herkes bizim çok hızlı ve sözümüzü tutacak biçimde hareket ettiğimizi düşünüyor. Biz Afganistan'a El-Kaide'den kurtulmak ve Bin Ladin'i yakalamak için gittik, bunları başardık. Bu savaşı bitirmenin vakti geldi çattı. Son 20 yılda bize bedeli 1 trilyon dolardan başlıyor. Terörizm tehdidi artık değişti. Şu anda DAEŞ daha büyük bir tehdit. El-Kaide ve diğer terör örgütlerinden de tehditler var, Afganistan dışındaki ülkelerde de. 'BÖYLE BİR ÇÖKÜŞÜN OLACAĞINA İHTİMAL VERİLMEDİ' Bakan Blinken ve müttefiklerimizle de çalışacağız ki Taliban üzerinde uluslararası baskı kurabilelim. Burada bir meşruiyet kazanma çabası var. Çok sert önkoşullar dayatacağız. Kadınlara, vatandaşlara nasıl davranacakları belirleyici olacak. 11 günde böyle bir çöküşün olacağı hiç ihtimal verilmeyen bir olanaktı. Orta Doğu'da, Afrika'da ve diğer bölgelerde terör örgütlerinin yükselişi söz konusu. Terör örgütleriyle dünyanın diğer bölgelerinde de mücadele ediyoruz. Bize her türlü nota, tavsiye geliyor. Bu grup '11 günde düşer' demedi. Ben bir karar verdim. Dedim ki fikir birliğine uyayım. Fikir birliği de şuydu: Bu olay yılın sonuna doğru olur dendi. Taliban'la bir anlaşmamız var. Şimdilik havalimanına girmelerine izin veriyorlar Amerikan vatandaşlarının. 'VATANDAŞLARIMIZ İÇİN HER TÜRLÜ OPERASYONU YAPABİLİRİZ' Şu anda her seçenek masada. Amerikalıları havalimanına getirmek için ülke genelinde her türlü operasyonu yapabiliriz. Taliban'ın lider kadrosuyla hep iletişim halindeyiz. Yaptığımız işleri onlarla koordine ediyoruz. Bu sayede büyükelçilik çalışanlarımızı dışarı çıkarabildik. İnsanlar diyor ki 'Neden ayrıldık Amerikalılara saldırılmamasına rağmen?' Daha önce de söylediğimiz gibi saldırı olmamasının sebebi bir anlaşma olmasıydı. Trump, 'Kimse bize saldırmazsa 1 Mayıs'ta çıkacağız' dedi. Ayrıca Taliban ülkenin her yerinde kırsal bölgeleri ele geçiriyordu. Eğer ben 2-3 Mayıs'ta 'Gitmiyoruz, kalıyoruz' deseydim o zaman daha fazla Amerikan askeri gitmek zorunda kalmaz mıydı? Ne için öleceklerdi? Afganistan'dan tamamen çekilip şu anda gördüğünüz şeylerin yaşanmaması mümkün değil. ABD'ye gelmek isteyen çok fazla Afgan var. Bir anlaşmamız var Taliban'la. Taliban kontrol noktalarından Amerikan pasaportu olanların geçmesine müsaade ediyor. Bu süreçte Taliban'la irtibat halinde olmamıza rağmen ülkenin güvenlik güçlerinin tamamen çökmesini beklemiyorduk.

2 yıl önce

Son dönemde hızla artan kira fiyatlarına çare olacak yeni bir formül üzerinde duruluyor

Son dönemde hızla artan kira fiyatlarına çare olacak yeni bir formül üzerinde duruluyor. Avrupa ülkelerinde uygulanan formüle göre şirketler belli bir süre kiraya verilmek şartıyla ev veya işyeri üretecek. Yapılacak düzenlemeler ile vergi istisnaları uygulanacağı için bu gayrimenkullerin maliyeti piyasadaki benzerlerinden daha düşük olacak. Gayrimenkul sahibi şirketler, kira geliri elde etmenin yanı sıra bu mülkleri bilançolarına değer olarak da işleyebilecek. Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre kira artışını frenlemesi beklenen bu sistemden şu anda sadece satmak için konut ve işyeri üreten TOKİ’nin de faydalanması ve kiralamak üzere de gayrimenkul üretmesi bekleniyor. TOKİ’nin yanı sıra gayrimenkul üreten belediye şirketlerinin de sisteme dahil edilmesi tartışılıyor. AK Parti milletvekillerinin gündeme getirdiği öneri konusunda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda çalışma başlatıldığı, söz konusu formülün hayata geçirilip geçirilemeyeceğinin incelendiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, özellikle üniversitelerin yoğun olduğu kentler başta olmak üzere kira fiyatlarında bu yaz yaşanan hızlı artış, AK Parti’de de gündem konusu oldu. Ekonomi kurmaylarının yaptığı toplantılarda kira fiyatlarına müdahalenin teknik olarak mümkün olmadığı, ancak kiralık konut ve dükkan üretimine ilişkin düzenlemeler yapılabileceği belirtildi. Bu konuda seçim bölgelerinde çok sayıda şikayet alan vekillerin konuyu Ankara’ya taşıdığı ifade ediliyor. ŞİKÂYETLER ARTTI Özellikle, Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Gaziantep, Antalya gibi illerde fiyatlardaki fahiş değişim üzerine, kiracılar ‘platform’ kurarak çalışmaya başlarken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başta olmak üzere muhalefet, kira fiyatlarına ilişkin çözüm üretilmesi gerektiğini dile getirdiler. Gerçekçi olmayan fahiş fiyat artışlarının önlenmesine için ortaya atılan bazı önerilerin değerlendirmeye alındığı öğrenildi. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, kira amaçlı konut ve iş yeri üretimine ilişkin yeni düzenlemeler yapabileceği belirtiliyor. Sadece kiralamak amacıyla konut ve işleri üreten şirketlerin, kira gelirlerinden alınan vergi ve KDV’lerden muaf tutulabileceği veyi indirim uygulanabileceği kaydediliyor. Böylece kiralama amaçlı konut ve işyeri üretiminin cazip hale getirilebileceği ifade ediliyor. ÖNERİLER İNCELENİYOR Kiradan alınan vergi tutarlarının, bu amaçla hizmet edecek şirketlerden farklı uygulanması, yasal alt yapının değiştirilmesi, beyanneme zorunluluğu gibi uygulamalarda farklılığa gidilmesi için çalışma yapıldığı belirtiliyor. Yasal alt yapının oluşturulması durumunda, satış amaçlı üretim yapan bazı şirketlerin de bu sistemi dönebileceği ifade ediliyor.

2 yıl önce

Selçuk Bayraktar: Biz Türkiye olarak herkesten hızlı bir ivme yakaladık

Baykar Teknoloji Lideri ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar CNN Türk ekranlarında açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin ilk İHA'sını yapmak için gece gündüz çalıştıklarını belirten Bayraktar, "İlk milli özgün İHA, ama en ufak sınıfta. 16 yıl önce. Maket uçak gibi bir şey ama otomatik uçuyor. O zamanlar o drone'lar bile ortada yok daha. Henüz dünyada araştırma konusu." ifadesini kullandı. Baykar'ın bir aile girişimi olduğunu ve çalışmalarının 2003 yılında başladığını söyleyen Bayraktar, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "İlk defa, en ufak da olsa, Savunma Sanayii Başkanlığı şöyle bir modelle çıkıyor: Ben bu teknolojiyi milli olarak geliştireceğim ve en ufağından başlayacağım. 2003-2004 yıllarında ağabeyimle birlikte çalışmaya başlıyoruz. Dünyada belki 10 yıl sonrasının teknolojisine çalışıyorsunuz. Amerika bu beyinleri bütün dünyadan topluyor. Bizim çalıştığımız laboratuvarın yüzde 90'ı yurtdışındandı. Dünyanın en parlak beyinlerini toplayıp en iyi, en gelişmiş harp teknolojilerini yapıyor, sonra sivilleştirip çok daha büyük bir pazara satıyor. Fikri hakların, tasarımların kimde olduğu çok daha önemli. Teknolojinin kendisini değil, bilgiyi üretmek önemli. 2000'li yılların öncesinde savunma sanayiine bakacak olursanız yüzde 85'i yurtdışına bağlı. 2000'li yıllarda bir paradigma dönüşümü oluyor. Bugün dışa bağımlılık yüzde 30'ların altında. O dönemde yüzde 15 yerliyken bu dönemde yüzde 70'lerin üzerinde. Bu tümüyle bakış açısının değişmesiyle ilgili. Başladığımızda bir önümüzde başarı örneği de olmadığı için. Ekibimiz gencecik bir ekip. 6 tonluk SİHA'yı yapıyorlar. Her birini birer birer biz tasarlıyoruz. Space X'te de böyledir, gencecik çocuklar çalışır. Yönlendirme ile alakalı. Dünyanın başka ülkelerini inceledim, az gelişmişlik kompleksi olan ülkelerde böyle bir tutum oluyor. O zihniyet devam ediyor. Bizim bilimle olan irtibatını kesmemizle birlikte 'biz yapamayız, biz beceremeyiz' tutumu gelişmiş. Eski bir hastalık. Önümüzdeki en büyük engel bu. BAŞARININ ALTINDA NE YATIYOR? Bizim inancımız gereği, etikten, ahlaktan ayrılacak olursan yapacağın işin bir bereketi, faydası olması mümkün değil. Bu işlerin önündeki en büyük engellerden biri de etik ve ahlaka riayet edilmiyor olması. Orta ve uzun vadede bedelleri çok ağır oluyor. Niye Türkiye bu alanda bu kadar bağımlıydı? En önemli engellerden bir tanesi bu ahlaki husustu. Hem üreten, hem teknolojiyi geliştiren, hem de bürokrat taraf için geçerli bu. Geleceğin konusuna odaklandığınızda, insanlığın ve ülkenizin faydasını hedeflediğinizde bu oluyor. Baykar'ın başarısının altında da bu yatıyor. Bizim ekibimiz büyük tecrübeleri olan insanlar değil ama dünyada sadece 3 ülkenin yapabildiği 6 tonluk SİHA'yı yapıyor. Otomotivin yaşadığı 4. devrim. Şu an elektrikli, akıllı arabalar var. Bütün dünya uçan arabalar için çalışıyor. Yarının oyuncuları bugünden çalışanlar olacak. Gençleri teşvik etmek için sosyal medya üzerinden yaptığımız çalışmaların resmini koydum. Sorun şurada. Bunu yapmaya kalktığınızda birileri sadece dalga geçiyor. Bu bir engel. Az gelişmişlik kompleksi olan, sömürge yerlerdeki bir tutum bu. Kamuoyunun bakışı açısından engel bu. Son 10, 20 yılda değil bu zihniyet, yüzyıllar boyu böyle gelmiş. Eski bir hastalık. Bütün bu işlerin önündeki en büyük engellerden biri bu. Diğeri de demin söylediğim etik ve ahlakla ilgili. UÇAN ARABA Bütün dünyada haber oldu. Reuters haber yaptı, en fazla etkileşim alan haberlerden bir tanesi oldu dünyada. Ama yine paylaştığınızda garip garip şeyler duyuyorsunuz: 'Bunlarla mı uğraşılır?' Bunları geliştirmediğinizde müreffeh olmanız mümkün değil. Uçan araba geleceğin hayali. Şu an arabalarımızın büyük kısmında otomatik park etme özelliği var. Bu tümüyle otomatikleşecek, sonra da uçmaya başlayacak. Şu anda yaptığımız bütün geliştirmeler hem Akıncı, hem Bayraktar TB-3 için en derinlemesine çalışma otonomi, yapay zeka üzerine. Bu akıllı arabayı uçuracak teknolojiye çalışıyoruz. Şu an insanoğlunun sahip olduğu teknolojiyle yapamayacağı kadar karmaşık bir teknoloji uçan araba. Şu anda yaptığımız bütün geliştirmeler hem Akıncı, hem Bayraktar TB-3 için en derinlemesine çalışma otonomi, yapay zeka üzerine. Bu akıllı arabayı uçuracak teknolojiye çalışıyoruz. Şu an insanoğlunun sahip olduğu teknolojiyle yapamayacağı kadar karmaşık bir teknoloji uçan araba. Her bir uçan araba kişisel uçak gibi olacak. Bu uçakların akıllanmasıyla uçan araba olmuş olacak. Uçan bir robot bu, yüzlerce minik bilgisayar yönetiyor. Bunu geliştirirken o kadar çok teknoloji geliştiriyorsunuz ki bir anlamda uzay çalışmalarına giriyor. 2005'te Minia, 2007'de Minia ilk defa TSK'ya teslim edildi, Türkiye'nin de ilk İHA'sıydı, milli ve özgün tasarımı yapılan, envantere girebilmiş ilk İHA'ydı. Bunların hepsi robot uçak. Sonra, Malazgirt Helikopter var, o proje maalesef öldürüldü. Sonra Bayraktar TB-1 2009'da. Ama TB-1 envantere hiç girmedi. Bayraktar TB-2 İHA olarak ilk defa envantere 2014'te girdi, 27 bin fite çıkarak irtifa rekorları kırdı."

2 yıl önce

Göç konusunda hızlı ve etkin hareket için 'başkanlık' modeli hayata geçiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yapılan Kabine Toplantısı'nın ardından Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün Göç İdaresi Başkanlığına dönüştürüleceğini açıkladı. Göç alanına ilişkin politika ve stratejileri uygula­mak, bu konularla ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyo­nu sağlamak, yabancıların Türkiye'ye giriş ve Türkiye'de kalışları, Türkiye'den çıkışları ve sınır dışı edilmeleri, uluslararası koruma, geçici koruma ve insan ticareti mağdurlarının korunmasıyla ilgili iş ve işlemleri yürütmek üzere 11 Nisan 2013'te kurulan Genel Müdürlük, bundan sonra başkanlık olarak hizmet verecek. Genel müdürlükten başkanlığa dönüştürülecek ve 81 ilde müdürlükleri bulunan Göç İdaresi'nin bu kararla statüsü yükseltilmiş olacak. Böylece Göç İdaresi Başkanlığı, görev alanıyla ilgili kapsamlı, etkin ve hızlı hareket edilmesini sağlayacak. Göç İdaresi Başkanlığının yapılanmasına yönelik kararname çalışmalarının da devam ettiği öğrenildi. Bugüne kadar göç konusunda çok sayıda çalışmayı hayata geçiren Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, son olarak Milli Biyometrik Parmak İzi Sistemiyle Göç Kayıt Sisteminin entegrasyonunu sağlayarak Türkiye'de bulunan 5,5 milyon yabancının verisini sisteme aktarmıştı. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, kaçak göçle mücadelede ihbarları kabul eden Yabancılar İletişim Merkezi'ni de bünyesinde bulunduruyor.

2 yıl önce

İspanya ile kritik imzalar atıldı! Erdoğan'dan AB'ye net mesaj: Çalışmalar hızlanmalı, artık somut adımlar atılmalı

Türkiye-İspanya Hükümetlerarası 7. Zirvesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez başkanlığında gerçekleştirildi. Türkiye heyetinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ile Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi Burak Akçapar yer aldı. Türkiye-İspanya Hükümetlerarası Zirvesi'nin ilk toplantısı, 5 Nisan 2009'da İstanbul'da yapılmıştı. İki ülke arasındaki son zirve ise 24 Nisan 2018'de Madrid'de gerçekleştirilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anlaşmaların imza töreni ve ortak basın toplantısındaki açıklamalarından satır başları: İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı en üstü düzey platform bu. İlişkilierimizi kapsamlı ortaklık olarak tanımlamaya karar verdik. Bir zirve takip mekanizması kuracağız. İkili ticaret hacmimiz daha şimdiden önceki  yılın rakamlarını yakaladı. 20 milyar dolarlık hedefimizi henüz yakalamadık. Bunu yakalayacağımıza inanıyorum. İspanyol bankası BBVA tarafından yapılan açıklamalar Türkiye'ye olan güvenin en somut göstergesidir. 600'den fazla şirketin Türkiye'deki yatırımlarından memnuniyet duyuyor, daha fazla yatırım çağrımızı yineliyoruz. Türkiye ve ispanya Avrupa güvenliği için stratejik konumu olan iki NATO müttefiktir.  Birçok NATO ülkesi, buradaki Patriot'larını götürürken İspanya bunu yapmamıştır. İspanya'nın bu tutumunun, diğer bazı müttefiklerimizce örnek alınmasını temenni ediyorum. Ülkelerimizin potansiyeli ile sanayi alanınındaki iş birliğimizi daha da geliştirmeyi arzu ediyoruz. İspanya ile uçak gemisi yaptık, şu anda denize indirmiş vaziyetteyiz. Bunun çok daha büyüğünü İspanya ile yapalım istiyoruz. AB İLE İLİŞKİLER Avrupa Birliği ilişkileri de görüştük. Avrupa Birliği'nin artık çalışmalarını hızlandırması ve somut adımlar atması gerekiyor. Birkaç üye ülkenin küçük hesaplarının Avrupa Birliği'ni ve NATO-Avrupa Birliği ilişkilerini zayıflatmasına izin verilmemelidir. Gümrük Birliğini Anlaşmasının güncellemesi ve vatandaşlarımıza vize muafiyeti tanımlanması çalışmalarına başlanmalıdır. Avrupa ve NATO'nun sınırlarını koruyan İspanya önemli yük üstlenmiştir. İspanya'nın bugüne kadarki kıymetli destekleri sürdürmesinin tüm taraflar tarafından faydalı olacağına inanıyorum. Avrupa Birliğinin artık ülkemizle ilişkilerine stratejik bir bakış açısıyla yaklaşması ve somut adımlar atması gerekiyor. SORU - CEVAP  (Uçak gemisi) İlk uçak gemimiz büyük ölçekli değil. Büyük ölçekli olanı bundan sonra yapacağız. Değerli dostum ile mutabıkız. Bununla beraber belki denizaltı yapımı da gündem de olabilir. (Koronavirüs aşıları) Aşılama konusunda iyi durumdayız. Bu yıl sonuna kadar kendi aşımızı da piyasaya sürme durumu söz konusu. Bizim bunu da hallettikten sonra aşı konusunda bir sıkıntımız olmayacak. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere de yardım etmeye devam edeceğiz. İspanya Hükümet Başkanı Pedro Sanchez'in açıklamaları Salgın bizi çok etkiledi. Elbette ticari işbirliğimizi eski seviyelere dönmesini istiyoruz. Sayın Erdoğan'ın da dediği gibi Akdeniz'in iki ucuyuz. Birbirimizden turist alıyoruz, kültür ilişkilerimiz var. Devletlerimiz, dialoğun önemini vurguladık. İkili ilişkilerimiz olağanüstü seviyeye ulaştı. Bugün 6 yeni belge imzaladık. Doğal afetler ile ilgili gibi meselelerle ortak mücadele edeceğimize dair  belgeler de bunların içinde.

2 yıl önce

Yavuz Sondaj Gemisi'nin kule montajı çalışmaları hızla devam ediyor

TPAO'nun envanterine kayıtlı, 229 metre uzunluğunda, 36 metre genişliğinde ve 51 bin 283 groston ağırlığındaki Yavuz'un, Filyos Limanı'nda kule montajı ve bakım çalışmaları yapılıyor. Sondaj gemisi Yavuz'un, Haydarpaşa Limanı'nda sökülen kulesi Filyos Limanı'na getirildi. Kulenin, burada kurulan vinç yardımıyla karaya indirilmesinin ardından çalışmalar hız kazandı. Vinç yardımıyla hareket ettirilen kulenin, Yavuz Sondaj Gemisi'ne montajının tamamlanmasının ardından gemi, bakım işlemleri tamamlanarak Karadeniz'deki görevine çıkmaya hazır hale gelecek. Gelecek günlerde diğer çalışmaların da bitirilmesinin ardından Yavuz, Fatih ve Kanuni gemileri sondaj ve test çalışmalarına Karadeniz'de devam edecek. Gemi, Boğaz geçiş hazırlıkları ve kule söküm işlemleri için 15 Ağustos'ta Haydarpaşa Limanı'na yanaşmıştı. Karadeniz'de son 1 yılda toplamda 540 milyar metreküp doğal gaz keşfi gerçekleştiren Fatih Sondaj Gemisi ise Türkali-6 kuyusunda sondaja devam ediyor.

2 yıl önce

Uğur Şahin'den Omicron varyantı uyarısı: 'Diğerlerine göre daha hızlı yayılabilir'

Prof Dr. Uğur Şahin, Omicron’a ilişkin Wall Street Journal'a (WSJ) konuştu. Şahin, yeni varyantla ilgili "Bu varyant diğerlerine göre daha hızlı yayılabilir, enfeksiyon kapma ihtimali yüksek" dedi. BionTech CEO'su, aşıların önemine vurgu yaparak, "Aşılar, hastalığın hafif atlatılmasına yardımcı olacaktır" ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6 7