06 Mayıs Pazartesi 2024
1 yıl önce

İadeler başladı... İsveçli Kürt parlamenter Kakabaveh: İsveç 4 kişiyi Türkiye'ye teslim etti

İsveç Parlamentosunun Kürt parlamenteri Amineh Kakabaveh Rûdaw’ın akşam bültenine canlı bağlantıyla katılarak Türkiye, Finlandiya, İsveç arasında imzalanan ‘üçlü mutabakat’ta yer alan Türkiye’nin talep ettiği bazı isimlerin teslim edilmesi sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Amineh Kakabaveh, İsveç'in 4 kişiyi Türkiye'ye teslim ettiğini söyledi. Kakabaveh, bu açıklamasıyla geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "3-4 kişi teslim edildi" açıklamasını teyit etmiş oldu. Amineh Kakabaveh Türkiye’nin “terörist” olarak tanımladığı isimlerin büyük kısmının Kürt, devrimci ve siyasi faaliyetleri yüzünden Türkiye, Suriye ve İran’dan yurtdışına çıkmak zorunda kalan isimler olduğunu belirterek, “Ancak İsveç polisi onları terörist olarak görmüyor” dedi. İsveç'ten talep edilen listeye ilişkin Amineh Kakabaveh şunları söyledi: "Bu Erdoğan’ın listesidir. İsveç hükümetinin Türkiye’nin isteklerini yerine getirmesine karşıyım ve bu konuda belli baskılarım da oldu. Listedeki isimler IŞİD’e karşı dünyayı kurtarmak için savaşan (Kürtler) kişiler, IŞİD tarafından öldürülme, işkence ve cezaevlerine atılmak korkusuyla İsveç’e geldiler." "ERDOĞAN'IN LİSTESİNE GÖRE BEN DE TERÖRİSTİM" Amineh Kakabaveh, esas sorunun İsveç'te neden o kadar Türk ve Kürt arasında 73 ismin istendiği olduğunu belirterek, “Aralarında Türkler bile var ve bunlardan dördünü gazeteci olarak tanıyorum. Biri Ermeni soykırımı hakkında yazdı, diğerlerinin de Erdoğan'a karşı yazıları var. Erdoğan'ın listesine göre ben de teröristim” dedi. "Buradaki hukuk Ortadoğu'daki gibi değil ve siyasilerin değil, yasal mercilerin elinde” diyen Amineh Kakabaveh, "Bu nedenle istedikleri kimseyi iade edemezler. Benim sorunum, sığınma hakkını henüz alamamış ve suçlanan insanların haklarının korunması. Kakabaveh, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne bu konuyu gündemlerine almaları için mektuplar gönderdiğini söyledi. "İSVEÇ TESLİM ETTİĞİ 4 KİŞİNİN İSMİNİ AÇIKLAMALI" Şu ana kadar İsveç hükümetinin 4 kişiyi Türkiye’ye teslim ettiğini ve teslim etme sürecinin başlatıldığını söyleyen Kürt parlamenter, "İsveç Adalet Bakanlığı ‘teslim edilenlerin liste ile alakası’ olmadığına yönelik açıklamasına inanmıyorum. Madem öyleyse neden daha önce teslim edilmediler. Bu yüzden teslim edilenlerin isimlerini açıklamalıdırlar” dedi. İsveç hükümetine güvenin kalmadığını belirten Amineh Kakabaveh “Bu süreçte yaptıkları hiçbir şeye inanmıyorum. 4 kişiyi teslim ettiler. Ve bu bir propaganda değil, bir gerçek” dedi ve  "İki IŞİD emirinin iadesi de talep edilmişti ancak İsveç devleti, gazetecileri ve kamuoyu teslim edilmemeleri için seslerini yükselttiler, onları neden geri göndermediklerini merak ediyorum. Onlar daha önce Türkiye cezaevlerindeydiler” diye konuştu. "İsveç’te kanunlar değişmedi. Her şey kanunlara göre. Ancak yolda çok tehlikeli şeyler var. Bugün Türkiye'nin meselesi, yarın İran. Ben de İran Kürdistanı’nda bir zamanlar Peşmergelik yaptım. İtalya ve birçok ülkede bizim için yapılan destek yürüyüşleri oldu ama İsveç hükümeti sessiz. Türkiye'nin talepleri yüzünden insan haklarını ihlal  edilmesine izin verilmemesi için çalışıyoruz. Çünkü Türkiye'nin ne olduğu insanlığa karşı, hatta Türklere ve burada yaşayanlara karşı nasıl bir zulüm uyguladığını biliyoruz” dedi. İsveç Parlamentosu’ndaki Kürt milletvekili Amineh Kakabaveh sözlerini şöyle tamamladı: "Şimdi parlamento yaz tatilinde ve seçimler iki ay sonra gerçekleşecek. Devlet Yasa Gözetlemesi Komitesinden yapılan anlaşma konusunda bir inceleme yapmasını talep ettim. Çünkü bu anlaşma (Türkiye ile İsveç arasındaki) hukuka aykırı. Türkiye’nin talepleri doğrultusunda insanların teslim edilmesi ve silah vermek İsveç yasalarına aykırıdır.” NE OLMUŞTU? Cumhurbaşkanı Erdoğan Finladiya ve isveç ile imzalana 3’lü mutabakat sonrası 28 Haziran'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Şimdi bu konuda verilmiş sözler var. Örneğin İsveç 73 teröristi bize gönderecek. Şu anda 3-4 tane gönderdiler. Ama bunlar bizim için yeterli değil. Tabii bunları Adalet Bakanlığımız, Dışişleri Bakanlığımız, Milli İstihbarat Teşkilatımız yakın markaja alıp takibini yapacak ve 'Bu teröristleri gönderin bakalım.' diyecek. Bunların hepsi bizim taleplerimiz olarak şu anda ortada. Bunlar geldi geldi; gelmediği takdirde gereği ne ise o gereğini de biz her an kurumlarımız ve birimlerimiz vasıtasıyla yapmaya devam edeceğiz" demişti.

1 yıl önce

James Jeffrey'den 15 Temmuz açıklaması: Türkiye'ye iade edilmesi gerekli

Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen törene, ABD'de yaşayan çok sayıda Türk vatandaşının yanı sıra ABD Dışişleri, Savunma Bakanlığı yetkilileri, kanaat önderleri, eski Amerikalı diplomatlar ve çok sayıda yabancı misyon mensubu katıldı. Törende konuşan eski ABD Büyükelçisi ve eski DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Jeffrey, 15 Temmuz darbe girişimini "FETÖ'nün demokrasiye ve bir NATO müttefikimize saldırısıdır nokta." diye tanımladı. 'FETÖ ELEBAŞI TÜRKİYE'YE İADE EDİLMELİ' FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ABD’de olmasının ABD'nin darbede bir menfaatinin olduğu anlamına gelmediğini savunan Jeffrey, FETÖ ele elebaşının Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini dile getirdi. Jeffrey, ABD yönetimi ve siyasilerinin darbe girişimini tanımlama biçimini eleştirdi ve Washington’un menfur girişime geç tepki vermesinin anlayışla karşılanacak tarafı olmadığını söyledi. ABD'li diplomat Türkiye'nin Ukrayna savaşındaki rolünü de takdir ederek, "İttifak içinde hiçbir ülke Ukrayna'ya gerek silah verme, gerek diplomasi ve gerekse başka eylemleri ile Türkiye kadar etkili olamadı.” diye konuştu. TÜRKİYE'NİN DÜNYADA ÜSTLENDİĞİ ROLE VURGU Törende konuşma yapan ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi (USMCO) Genel Sekreteri Usame Cemal, 15 Temmuz'da Türkiye'nin demokrasi ve bağımsızlığına saldırı düzenlendiğini ve bunun Türk halkının sokaklara dökülmesi ile engellendiğini kaydetti.

1 yıl önce

İsveç Yargıtayının iadesini durdurduğu FETÖ'cü terörist üst düzey yönetici çıktı

Finlandiya ile NATO'ya üyelik başvurusu yapan ve NATO Zirvesinin gerçekleştirildiği İspanya'nın başkenti Madrid'de terör örgütlerine karşı Türkiye ile iş birliği taahhüdünde bulunarak üçlü muhtıraya imza atan İsveç, teröristlerin iadesine yönelik talepleri karşılıksız bırakmayı sürdürüyor. Son olarak İsveç basınında yer alan haberle, bu ülkenin Yargıtayı tarafından bir FETÖ üyesinin iadesinin durdurulduğu bilgisi paylaşıldı. İadesi durdurulan FETÖ'cünün örgütün üst düzey yöneticilerinden Yılmaz Aytan olduğu belirtildi. Örgütün sözde Afganistan imamı olan ve FETÖ'ye ait okulların da sorumluluğunu üstlenen Aytan'ın örgüte yönelik operasyonlardan kaçmak için İsveç'e iltica talebinde bulunduğu, isteğinin kabul edilmesiyle Afganistan'dan bu ülkeye geçtiği öğrenildi. Yaklaşık 3 yıldan bu yana İsveç'te yaşayan ve örgütün şifreli haberleşme ağı ByLock kullanıcısı da olan Aytan'ın, Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmayla örgütün üst düzey yöneticileri arasında ve yurt dışı yapılanmada yer aldığı belirlendi. Burdur Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı talepname çerçevesinde Adalet Bakanlığının, Yılmaz Aytan'ın "Silahlı terör örgütü yönetme/kurma" suçundan İsveç'ten iadesini istediği ortaya çıktı. İSVEÇ BASININDAKİ HABER Dagens Juridik gazetesinin haberinde, 2018'de İsveç'te oturum izni verilen ve FETÖ elebaşlarından olduğu gerekçesiyle Türkiye tarafından iadesi istenilen 48 yaşındaki kişinin iadesinin Yargıtay tarafından durdurulduğu belirtilmişti. Haberde, söz konusu kişinin ByLock kullanması ve FETÖ'ye sempati duymasının İsveç'te suç teşkil etmediği, bu yüzden Türkiye'ye iadesinin durdurulduğu aktarılmıştı.

1 yıl önce

Norveç, İsveç'in Türkiye'ye iade edeceği teröristlere resmen yol gösterdi!

Norveç Göçmenler Ofisi Sığınmacı Bölüm Şefi Line Zahl Kvakland, Klassekampen gazetesine yaptığı açıklamada, İsveç'in Türkiye'ye teslim etmeye hazırlandığı terör örgütü üyelerinin Norveç'e sığınma başvurusu yaptıkları taktirde, başvurularının kabul edilip, olağan şekilde inceleneceğini belirtti. ANLAŞMA BÜTÜN NATO ÜLKELERİNİ KAPSIYOR Norveç'e sığınma başvurusu iddiasına ilişkin, Uluslararası Hukuk ve Mülteci Uzmanı Profesör Terje Einarsen, bunun zor bir uygulama olduğunu ve Türkiye'nin bu duruma şiddetle karşı çıkacağını aktardı. İsveç'in NATO üyeliği ön koşulu için Türkiye ile yaptığı anlaşmayı hatırlatan Einarsen, bu anlaşmanın bütün NATO ülkelerini kapsadığını vurguladı. NELER YAŞANMIŞTI? Öte yandan, NATO'ya üyelik başvurusunda bulunan Finlandiya ve İsveç ile Türkiye arasında, İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen NATO Zirvesi'nde Türkiye'nin endişelerini gidermeye yönelik üçlü muhtıra imzalanmıştı.

1 yıl önce

Türkiye kırmızı bültenle arıyordu... İsveç'ten iade kararı geldi

İsveç devlet televizyonu SVT, Türkiye'nin dolandırıcılık suçundan kırmızı bültenle aradığı 35 yaşındaki bir kişinin Türkiye'ye iade edilmesine karar verildiğini duyurdu. Söz konusu kişinin Türk vatandaşı ve Türkiye'de 2013 ve 2016 yıllarında dolandırıcılık suçlarından ceza aldığı belirtiliyor. Yargıtay'ın kararını değerlendiren İsveç Adalet ve İçişleri Bakanı Morgan Johansson, kararı 'rutin bir durum' olarak nitelendirdi. İade edilecek kişinin dolandırıcılıktan Türkiye'de 14 yıl hapis cezası bulunduğu kaydedildi. DÜĞÜM KRİTİK MADRİD ZİRVESİNDE ÇÖZÜLMÜŞTÜ Ukrayna savaşı sonrası Finlandiya ve İsveç, NATO'ya üyelik başvurusunda bulunmuş, Türkiye ise veto kararı almıştı. Dünya gündemini uzun süre meşgul eden bu düğüm, İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen NATO Zirvesi'nde çözülmüştü. Türkiye, iki ülke ile 10 maddelik bir mutabakat imzalayarak üyelik yolunu açmıştı.

1 yıl önce

Türkiye ile yapılan anlaşma sonrası İsveç'ten PKK’lı iadesi…

İsveç'te terör örgütü PKK şüphelisi bir kişinin sınır dışı edileceği bildirildi. ETC gazetesi, 26 yaşındaki Zinar Bozkurt'un sınır dışı edilmek üzere gözaltına alındığını yazdı. Çevrim içi yayın yapan Blankspot gazetesinin haberinde ise Bozkurt'un İsveç'e 8 yıl önce yaptığı sığınma başvurusunun 6 ay önce reddedildiği ve hakkında sınır dışı edilme kararı alındığı ifade edildi. İsveç İstihbarat Teşkilatının (SEPO) Bozkurt'un terör örgütü PKK ile bağlantılarının bulunması nedeniyle gözaltına aldığı kaydedilen haberde, bu kişinin İsveç için bir güvenlik tehdidi olarak görüldüğü aktarıldı. İSVEÇ, TÜRKİYE'NİN KIRMIZI BÜLTENLE ARADIĞI DOLANDIRICIYI TESLİM EDECEK Öte yandan 11 Ağustos'ta İsveç'in Türkiye'nin dolandırıcılık suçundan kırmızı bültenle aradığı Okan Kale'yi iade etme kararı aldığı bildirilmişti. İsveç'te çevrim içi yayın yapan Samnytt gazetesi, Kale'nin 2010-2011 yıllarında Türkiye'de 3 bankaya yönelik kart dolandırıcılığıyla suçlanması nedeniyle İsveç’e kaçtığını belirterek Kale'nin Haziran 2012’de sığınma başvurusunun reddedildiği ve buradan İtalya'ya geçtiği kaydedilmişti. Kale'nin İtalya'da 2 yıl geçici mülteci oturum kartı aldığı ve 2016'da İsveç'e gelerek kendisinden 23 yaş büyük İsveçli biriyle evlendiğine dikkat çekilen haberde, Kale'nin bu evlilik sayesinde İsveç'te oturma ve çalışma izni aldığına işaret edilmişti. Ekim 2021'de Ankara'nın Interpol aracılığı ile İsveç makamlarıyla temasa geçtiği vurgulanan haberde, Kale'nin bu tarihte yakalanarak hapse atıldığı ifade edilmişti.

1 yıl önce

'Kırım Ukrayna'ya iade edilmeli' Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kırım'ın ilhakını tanımıyoruz, bu adım hukuk dışıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırım Platformu Çevrimiçi Liderler Zirvesi için bir video mesaj gönderdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu video mesajda, “Kırım Platformu’nun kuruluşunun birinci yıldönümü vesilesiyle düzenlenen bu zirvede, sizlere hitap etmekten memnuniyet duyuyorum. Nazik davetleri için, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’ye teşekkür ediyorum. Kırım davasının barışçıl yollardan daha etkin bir şekilde savunulması amacıyla kurulan platformu isabetli buluyor ve destekliyoruz. Bu desteğimizi geçtiğimiz yıl Kiev’de düzenlenen kuruluş zirvesine Dışişleri Bakanımızın bizzat katılımıyla göstermiştik. Önümüzdeki dönemde de platformun çalışmalarına her düzeyde katkı vermeyi sürdüreceğiz. Türkiye, Kırım’ın ilhakını tanımamakta, bu adımın gayrimeşru ve hukuk dışı olduğunu ilk günden beri açıklıkla savunmaktadır.

Bu sadece hukuki değil, ahlaki temelleri de olan ilkeli bir duruştur. Kırım’ın ayrılmaz parçası olduğu Ukrayna’ya iadesi, esas itibariyle uluslararası hukukun gereğidir. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün, egemenliğinin ve siyasi birliğinin korunması sadece bölgesel değil, küresel güvenlik ve istikrar bakımından kritik öneme sahiptir. Kırım’ın yerli haklarından olan, Kırım Tatar soydaşlarımızın güvenlik ve esenliğinin temini de Türkiye’nin öncelikleri arasındadır. 

Kırım Tatarı vatandaşlarımız Kırım'daki gelişmelerin yakın takipçileridir. Bu vesile ile platformun Kiev’deki ilk zirvesine katıldıktan sonra gözaltına alınan Kırım Tatar Milli Meclisi Birinci Başkan Yardımcısı Neriman Celal ve arkadaşlarının bir an evvel evlerine ve ailelerine kavuşmaları beklentimizi tekrarlıyorum. Tarih boyunca büyük acılara maruz kalan Kırım Tatarları, kendi anayurtlarında barış içerisinde yaşamanın haklı mücadelesini veriyorlar. Türkiye bu süreçte Ukrayna hükümetinin ve Kırım Tatarlarının yanında olmayı sürdürecektir” ifadelerini kullandı. "KIRIM DAHİL, UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE DESTEĞİMİZİ TEKRARLIYORUZ"

Ukrayna Rusya arasındaki savaşa da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaşın son bulması doğrultusunda tüm diplomasi faaliyetlerinin süreceğini vurgulayarak, “24 Şubat’tan bu yana devam eden savaşın Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliği temelinde adil bir barış ile sona erdirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Türkiye olarak bu amaçla diplomasi kanalını işler hale getirmek için büyük çaba harcadık. Mart ayında Antalya’da yapılan Dışişleri Bakanları Toplantısı, akabinde İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız barış görüşmeleri ve son olarak tahıl konusunda varılan anlaşma gibi önemli ve somut başarılar elde ettik. 18 Ağustos’ta Lviv’e yaptığım ziyarette bu tavrımızı bir kere daha ortaya koyduk. Ancak, yakalanan ivmenin korunması ve kalıcı sonuçlara dönüşmesi tarafların barış yolunda atacağı adımlara bağlıdır. Barışın tesisi noktasında kolaylaştırıcılık ve ara buluculuk gayretlerimizi yılmadan, yorulmadan sürdürmeye kararlıyız.

Savaşın bitmesi ve Karadeniz havzasının yeniden huzur ve istikrara kavuşması sadece bölgeye değil, tüm dünyaya derin bir nefes aldıracaktır. Bu düşünceler ile Kırım dahil, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne desteğimizi tekrarlıyor, bölgemizin en kısa zamanda yeniden barış iklimine kavuşmasını diliyorum” şeklinde konuşu.

1 yıl önce

Firari uyuşturucu mafyası Sedat Peker’in danışmanı Emre Olur Türkiye’ye iade edildi

Gazeteci Erk Acarer sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Sedat Peker’in sağ kolu Emre Olur‘un Türkiye’ye getirildiğini açıkladı. ‘’ÇEMBER DARALIYOR’’ Acarer, ‘’Sedat Peker cephesinde yeni ve önemli gelişme! Peker’e yakın kaynaklardan edindiğimiz bilgiler çemberin daraldığını gösteriyor. Kamuoyunda basın danışmanı olarak bilinen Emre Olur, 3 gün önce Arnavutluk’tan B.A.E’ye geçiyor.’’ dedi. Olur’un 3 gün sonra, oturum işlemlerini tamamlamak için devlet dairesine çağrıldığını kaydeden Acarer, ‘’Ama işlemleri yapılmıyor. Önce Sırbistan aktarmalı uçakla Arnavutluk’a yollanıyor. Önceden haber verildikleri anlaşılan Türk yetkililer, onu oradan teslim alıp bu sabah itibarı ile Türkiye’ye getiriyor.’’ ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6 7