Son Dakika:
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Şubat ayı ilk birleşimi, Yenikapı Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezinde, Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında gerçekleştirildi. Meclis toplantısında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Göksu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Enerji konusunda büyük bir küresel kriz yaşandığının herkesin malumu olduğunu dile getiren Göksu, şöyle devam etti: ''Tüm dünyada yaşanan bu krizden en az hasarla çıkabilmek için Hükümetimiz her türlü tedbiri almakta ve her türlü fedakarlığı yapmaktadır. Kesintisiz enerji sağlamak için büyük çaba sarf etmekte ve krizin ortaya çıkardığı fiyat artışlarını faturalara tam olarak yansıtmayıp, elektrikte yüzde 50, doğal gazda yüzde 75 sübvansiyon sağlamaktadır. Hal böyleyken geçen günlerde CHP Genel Başkanı, ciddiyetten uzak bir şekilde 'Elektrik zamlarını geri almazsanız, faturamı ödemeyeceğim' diye provokatif bir kampanya başlattı. Gerçi bu çağrısına bırakın milletimizin kulak asmasını, CHP'li İBB yönetimi bile kulak asmadı ve üstüne bir de çağrıda bulunarak, 'Sakın Kılıçdaroğlu'nu dikkate almayın. Faturalarınızı ödeyin.' dedi." Kılıçdaroğlu'nun, Şanlıurfa'da belediyenin CHP'de olması durumunda elektriği bedava yapma sözü verdiğini aktaran Göksu, ancak CHP'li belediyeler tarafından yönetilen Hatay, Ankara ve İstanbul'da bu konuya ilişkin bir icraat göremediklerini belirtti. Göksu, Kılıçdaroğlu'nun elektrik faturalarıyla ilgili ifadesinin hukuksuz ve sorumsuzca olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "Son dakika bilgisi vereyim, içme suyunda KDV yüzde 1'e düşürüldü. Her gün yeni düzenleme yaparken, elektriği ve doğal gazı sübvanse ederken bir model ortaya koyacağına toplumu provoke ediyor. Devlet, elektrik ve doğal gazı sübvanse ederken siz Halk Ekmek'e zam yaptınız. Niye Halk Ekmek'i sübvanse etmediniz? Balıkçıyı sübvanse ediyorsunuz, İYİ Parti'yi sübvanse ediyorsunuz. İBB'ye bağlı İGDAŞ şu anda İstanbulluya doğal gazı yüzde 23 karla satıyor. Buyurun, varsa samimiyetiniz yapın. İGDAŞ'tan aldığınız yüzde 23 kardan İstanbullular lehine vazgeçin, her türlü desteği vermeye hazırız." RUMELİ HİSARI'NDAKİ KÖŞK Süleymaniye silüeti konusuna da değinen Göksu, İBB'nin inşaatın başladığı bir yıl öncesinden bugüne herhangi bir çalışma yapmadığını dile getirdi. İBB'nin derdinin Süleymaniye'yi korumak olmadığını savunan Göksu, sözlerini şöyle tamamladı: "İBB, 2,5 yıl hiçbir şey yapmamış, ama bir tweetle kamuoyuna duyuruyor. Mesele ne Süleymaniye'nin ne de tarihin korunması. İlim Yayma üzerinden bir yerlere mesaj veriyorlar. Burada bir iyi niyet yok. İlim Yayma'da yetişen çocuklar Süleymaniye'yi de korurlar. Koruma kurulları kararlarına saygılıysanız ve gereğini yapmak istiyorsanız Rumeli Hisarı'nda başkanınıza yaptığınız köşkle ilgili koruma kurulunun denetimine izin verin. Köşkünüz için çalışanları içeriye sokmadınız. Neden korktunuz? Bak İlim Yayma, 'Her şey açık, ne isteniyorsa yapalım.' diyor."
İBB AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, İBB Meclisi'nde açıklamalarda bulundu. "NEDEN SÜBVANSE ETMEDİNİZ?" Hükümetin doğal gazı yüzde 75, elektriği ise yüzde 50 oranında sübvanse ettiğini belirten Göksu, "Peki soruyorum size siz Halk Ekmek'i sübvanse etmeyip zam yaptınız. Madem halkla berabersiniz, yoksuldan yanasınız hadi buyurun er meydanı sübvanse edin. Neden sübvanse etmediniz? Balıkçıyı sübvanse ediyorsunuz ya... İYİ Parti'yi sübvanse ediyorsunuz ya. 80 milyon reklam parasını ödüyorsunuz ya..." ifadelerini kullandı. "BU YÜZDE 23 KARDAN VAZGEÇİN" "Halk Ekmek'i sübvanse etmediniz. Peki daha sübvanse edebileceğiniz daha kolay bir şey söylüyorum size." diyen Göksu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda İGDAŞ İstanbul halkına doğal gazı yüzde 23 karla satıyor. Bu yüzde 23 kardan vazgeçin. Getirin teklifi hemen oy vermeye hazırız. Sayın başkan neredesin duy bizi. Gel bu kardan vazgeç. Hadi yüreğiniz yetiyorsa. Kuru sıkı atmayacaksınız."
https://twitter.com/genelgundem/status/1493211312825974793?s=21 İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önceki dönem yönetimi tarafından yapımına başlanan Dolmabahçe-Levazım Tüneli ile Taksim, Kabataş ve Kağıthane yönünden gelen araçların; Zincirlikuyu, Levent, Etiler ve Ortaköy yönüne kesintisiz bir şekilde ulaşabilmesi ve 70 dakikalık yolun 5 dakikaya düşürülmesi amaçlanıyordu. İMAMOĞLU: BEN PARA HARCAYAMAM Ancak hızlı bir şekilde ilerleyen inşaat çalışmaları, İBB yönetiminin değişmesinin ardından durduruldu. Aradan geçen 3 yılda tünelde hiçbir çalışma yapılmadı. Ekrem İmamoğlu da projeyi durdurmasını, “Günde 40-50 bin araç geçecek diye ben niye para harcayayım?” sözleriyle savunmuştu. KADERİNE TERK EDİLDİ Tünelin inşaat alanı harabeye döndü. Hafriyat yığınları alanda öylece bırakıldı. Sahadaki beton mikserleri de kullanılamaz vaziyette. İnşaat malzemeleri de yol ortasına bırakılmış vaziyette. KABAKTEPE'DEN TEPKİ AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, İBB'nin Dolmabahçe-Levazım Tüneli'ni durdurup harap hale çevirdiğini hatırlatarak sosyal medyadan tepki gösterdi. "Milletimize faydalı her projenin önüne taş koyan ancak..." Kabaktepe, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "İstanbul trafiğine soluk aldıracak Levazım Tüneli inşaatının bu atıl ve harabe hali, CHP zihniyetinin bir yansımasıdır. Milletimize faydalı her projenin önüne taş koyan ancak reklama 850 milyon TL bütçe ayıran yönetim vizyonunu, İstanbullular en iyi şekilde değerlendirecektir" ifadelerini kullandı. https://twitter.com/osmannnurika/status/1493505974757654529?s=21 İBB'NİN RAPOR OYUNU Atıl şekilde bekletilen Dolmabahçe-Levazım Tüneli, İBB tarafından İstanbul’un Atılım Yılları (Faaliyet Raporu 2020) kitabında "Tamamlanmış Tünel Projesi" olarak gösterilmişti.
Son yapılan yerel seçimler öncesi “İBB'de israf yapılıyor ve israfa son vereceğiz' diyen Ekrem İmamoğlu, göreve geldiği günden itibaren en büyük israfa kendisi imza atmıştı. AK Partili Kübranur Uslu 3 yıl önce yapılan israfı sormuştu AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Kübranur Uslu, İmamoğlu'nun işbaşı yaptığı günden sonra belediyeye ait iştirak şirketlerindeki değişikliğe yönelik o dönem bir soru önergesiyle soru sormuştu. “İştirak şirketlerin yönetim kurulu yüzde 30 neden artırıldı, maliyetleri nedir?” Bugün sosyal medya hesabından İBB'den kendisine gelen cevaba ilişkin konuşan AK Partili Kübranur Uslu, şunları söyledi: “Bugün bir yazı aldım. 3 yıl sonra ilk defa verdiğim soru önergelerinden birine İBB'den cevap geldi. Tek cümle de olsa, soruların karşılığı olmasa da yine de 3 yılın ardından bu gerçekten İBB için büyük bir adım. Temmuz ayında verdiğim bir soru önergesiydi. Bildiğiniz gibi seçimden önce ‘İBB'de israf var' söylemleri vardı fakta seçimden sonra yapılan ilk işlerden birisi İBB iştiraklerindeki üye sayılarında yüzde 30 artırmak olmuştu. Bizler de bunu sorduk… Bu kişilerin maliyetlerini, maaşlarına ek olarak bir takım özlük haklarıyla birlikte oldukça fazla… Bu artırma sebepleri nedir? Kişilerin maliyeti nedir?” 3 yılın ardından İBB'den tek cümlelik cevap verilmiş İBB'ye ait iştirak şirketlerin yönetim kurullarına Millet İttifakı'na ait partilerde görev alan ya da aday olan isimlerin getirildiğine dikkat çeken Kübranur Uslu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yönetim kurulundaki kişilerin Millet İttifakı'na ait partilere mensup kişiler olduğunu görüyoruz. Yüzde 30 arttırma sebebi Millet İttifakı'na yer açmak için mi yapılmıştır? Partilerde görev almış, aday olmuş kişilerin İBB'nin iştirak şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak bulunduğunu görüyoruz. Biz İBB'ye bu soruları sorduk ve gelen cevap ‘Yönetim Kurulu üyelerimizin listesi internet sitesinde mevcuttur.' minvalinde tek cümlelik bir cevap geldi. Zaten onu biliyoruz ancak bizim sorduğumuz sorular bundan daha fazlasıydı.” İstanbullulara şikayet etti Kübranur Uslu, İBB'ye yönelik eleştirisini şu sözlerle tamamladı: “3 yılın ardından en azından bu cevap geldi. Bu hızla giderse İBB, 3 yılda bir soruya cevap gelmişse kalan 2 yılda bu hızla ve oranla kalan sorularımızın cevaplanması pek de mümkün görünmüyor. Bu durumu da İstanbulluların takdirine bırakıyorum.”
Tevfik Göksu, "Gerek CHP, gerekse İYİ Parti, İstanbullulara suyu yaklaşık yüzde 90 ile yüzde 175 arasında zam teklifinde ısrarcı oldu. AK Parti'nin ve MHP'nin yüzde 43 ile yüzde 55 arasındaki zam talebini kabul etmeyeceklerini ifade ettikleri için, biz CHP ve İYİ Parti tarafından kabul edilen yüzde 90 ile yüzde 175 su zammı teklifini reddettik. Onlar da AK Parti'nin, MHP'nin yüzde 43 ile yüzde 55 arasında yapılmasını öngördükleri zammı kabul etmeyeceklerini ifade ettikleri için biz onların teklifini reddederek İstanbulluları yüzde 90 ile yüzde 175 zam oranından gerçekten kurtardık, İstanbulluları bu büyük zamla karşı karşıya bırakmadık. AK Parti'nin teklifi CHP ve İYİ Parti tarafından, İBB tarafından kabul edilmedi. Onlar illa kendi tekliflerini kabul etmemizde ısrarcı oldular. Biz de İstanbullular adına teklifi reddederek, kendi teklifimizin kabul edilmesini teklif ettik. Bu kabul edilmeyince haliyle biz o büyük fahiş zammı kabul edemezdik, reddettik" dedi. Göksu kendi tekliflerini oylamaya sunmadıklarını belirterek, "Onlar kendi tekliflerinde ısrar ettiler ve bizim teklifimizi kabul etmeyeceklerini belirttikleri için; bizimki oylamaya sunulduğunda AK Parti oy verdiğinde bu kabul edilecek. Kabul edildiği için de çıkıp şu propagandayı yapacaklardı, 'bakın suya biz zam yapmadık, AK Parti yüzde 43 zam yaptı' diyeceklerdi. Onun için o manipülasyonun önüne geçmek için o teklifi sunmadık. Bundan sonra İstanbullular eski tarifeyle suyunu kullanmaya devam edecekler. Zaten yılda 3 çağrı var, olağanüstü 3 gün sonra çağırabilirler" şeklinde konuştu. Göksu, daha önce kaldırılan insani kullanım bedeli konusunda ise, "Şu anda İBB hukuksuz bir şekilde bunu uygulamıyor. Eğer bu aydan itibaren uygulamazlarsa AK Parti ve MHP grupları olarak suç duyurusunda bulunacağız" ifadelerini kullandı..
Fatih Kaymakamlığından İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) ‘Birlikte Başaracağız’ adı altında 3 Mart 2020 ile 15 Haziran 2020 arasında yasal prosedürleri tamamlanmadan başlattığı yardım kampanyasında toplanan parayla ilgili açıklama yapıldı. Kaymakamlıktan yapılan açıklamada, gerekli yasal prosedürlerin tamamlanmaması ve devamında toplanan yardımların bağışçılarına iadesinin de sağlanmaması sebebiyle kampanya kapsamında izinsiz toplanan 6 milyon 212 bin 511,14 TL ile 100 CHF ve 40 Euro yardım miktarının kamuya geçirildiği duyuruldu. Fatih Kaymakamlığından yapılan açıklamada şu ifadeler yer verildi: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 'Birlikte Başaracağız' adı altında 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu’na aykırı olarak, 30 Mart 2020-18 Haziran 2020 tarihleri arasında, çeşitli bankalarda, Türk Lirası ve döviz hesapları açmak suretiyle, yasal prosedürler tamamlanmadan yardım toplandığı, İstanbul Valiliği tarafından yapılan denetim sonucunda tespit edilmiştir. Denetim raporu neticesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden, yasal prosedürleri tamamlanmadan toplanan bu yardımların bağışçılarına iadesi istenilmiş, ancak verilen süre içerisinde bu talebin karşılanmadığı anlaşılmıştır. Gerekli yasal prosedürlerin tamamlanmaması ve devamında toplanan yardımların bağışçılarına iadesinin de sağlanmaması sebebiyle, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu uyarınca, izinsiz toplanan 6 milyon 212 bin 511,14 TL ile 100 CHF ve 40 Euro yardım miktarının kamuya geçirilmesine Kaymakamlığımızca karar verilmiştir.” “İBB’nin açtığı 8 davanın tümünde yürütmeyi durdurma talepleri reddedilmiştir” Kaymakamlıktan yapılan açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı: “Bu kararlar aleyhine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İstanbul İdare Mahkemelerinde açılan; 8 sekiz davanın tümünde, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yürütmeyi durdurma talepleri reddedilmiştir. Mahkemenin ret kararına rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, ‘Toplanan yardım paralarına bakanlık ve dolayısıyla hükümet tarafından el konulduğu’ şeklinde yanlış ve taraflı bir algı oluşturulmaya çalışıldığı, bu doğrultuda farklı mecralarda paylaşımlar yapıldığı görülmektedir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olup, kişilerin olduğu gibi kurumların da tabi olduğu hukuk kuralları ve yasal düzenlemeler mevcuttur. Özellikle idari iş ve işlemlerde bu kurallara uyulması zorunlu olup hiçbir kurum bundan istisna değildir. Ülkemizde organize edilen tüm yardım toplama faaliyetleri, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’na uygun olarak gerçekleştirilmektedir. Kanuna uygun şekilde yapılan yardım faaliyetlerinin önünde herhangi bir engel olmayıp, kanuna aykırı, izinsiz yardım faaliyetlerine ise müsaade edilmeyecektir. Yardım toplamayla ilgili usul ve esaslara uymayan, bunun neticesinde verilen kararlara da uymayı reddeden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, meseleyi bağlamından çıkaran tutum ve açıklamaları, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır ve kabul edilebilir değildir.”
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşması tamamlandı. Duruşmada sanıkların savunma ve sorguları tamamlandı. Bir sonraki duruşmayı 18 Mart'a erteleyen mahkeme heyeti, bir dizi önemli kararlar aldı. Heyet, tutuklu sanıklardan Sefa Mehmetoğlu, Nezir Erdemci, Enver Karabey'in tahliyelerine karar verdi. Ekrem Baran, Ali Fuat Hatip, Aydın Ayhan, Hafit Tunç, Mehmet Emin Aslan ve Mehmet İnan'ın ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. İBB SORUMLULARI DİNLENECEK Mahkeme heyeti sanıkların bir kısmına İBB'de özel olarak kadro verildiği konusunda iddialar bulunması ve aynı zamanda sanıklar ile telefon tapelerinde isimleri isimleri geçmesi nedeniyle İBB İnanç Masası Sorumlusu Nilüfer Taşkın ile Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yavuz Saltık'ın tanık olarak dinlenmelerine karar verdi. Heyet, Taşkın ve Saltık'ın bir sonraki duruşmada hazır bulundurulmaları için İBB'ye müzekkere yazılmasını kararlaştırdı. İBB'NİN GASSALLARI Dernek üyesi bazı sözde din adamlarının, dernek referansıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gassal olarak girdikleri ortaya çıkmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İBB'ye sokulan dernek üyelerinin maaşlarının bir kısmını dernek üzerinden terör örgütüne aktardığı kaydediliyor. İddianamede, 2008 yılında PKK tarafından kurulan DİAYDER'in amacının, Kürt vatandaşların dini inanç ve duygularını sömürüp terör örgütüne sempati duymalarını sağlamak olduğu belirtiliyor. KANDİL'DEN TALİMAT İddianamede, sözde din adamı görünümlü örgüt üyelerinin kendi mescitlerinde vaazlar verdikleri, bazı vaazlara Kandil'den gelen örgüt yöneticilerinin de katıldığı anlatılıyor. Derneğin, "Diyanet (Devlet) camilerine gitmeyin" çağrısıyla bildiri yayınlandığı da iddianamede vurgulanıyor. Dernek üyesi bazı sözde din adamlarının, dernek referansıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gassal olarak girdikleri ortaya çıkmıştı. İddianamede, İBB'ye sokulan dernek üyelerinin maaşlarının bir kısmını dernek üzerinden terör örgütüne aktardığı kaydediliyor.
Yıllarca İstanbul şehir hatlarında yolcu taşıyan 'Turan Emeksiz' vapuru yaş ve yorgunluğu nedeniyle seferlerden çekilmişti. Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla dönemin Güzelyalı Belediyesi tarafından 100 bin dolar karşılığında satın alınan vapur, Mudanya Güzelyalı Yat Limanı'nda demirleyerek gemi otel ve restoran olarak hizmet vermeye başladı. Sabah'ın haberine göre; Büyükşehir Belediye Yasasının ardından belde belediyelerinin kapatılmasıyla birlikte Mudanya Belediyesi'ne geçen vapur ortadan kayboldu. Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz'ın Mudanyalılara danışmadan kentin simgesi olan vapuru İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) bedelsiz olarak hibe ettiği ortaya çıktı. VAPURU UĞURLADI, ARKASINDAN EL SALLADI Devir işlemi Mudanyalıların büyük tepkisini çekti. Ancak buna rağmen önceki gün Güzelyalı Yat Limanı'na gelen CHP'li Türkyılmaz, römorkörler tarafından çekilerek İstanbul'a götürülen vapuru uğurlayıp arkasından el salladı. Vapurun İBB'de tarih ve kültürel mirasa uygun olarak değerlendirileceğini belirten Türkyılmaz, vapurun kütüphane, müze veya hastane olarak hizmet vereceğini söyledi. Bazı vatandaşlar vapurun Mudanya'da da kütüphane veya müze olarak değerlendirilebileceğini, bunun için İstanbul'a gönderilmesine gerek olmadığını söyledi.
