04 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu, İBB’de işe aldığı PKK’lıları savunmak için yine ‘mağdurum’ tiyatrosu oynadı

İmamoğlu’nun “sadece çapa yapıyor bu arkadaşımız” dediği Ömer Keleş isimli İBB çalışanının sicili kabarık çıktı. ÖMER KELEŞ KİMDİR? Ömer Keleş, Ağustos 2016’da Bingöl kırsalındaki operasyonda ele geçen dokümanlardaki “örgüt sicil listesinden” adı çıktı. 2017’de “örgüt üyeliğinden” cezaevine girdi. İBB’ye bağlı İstanbul Ağaç Peyzaj Eğitim Hizmetleri ve Hayvanat Bahçesi İşletmeciliği S. Tic. A.Ş’de işe alındı https://twitter.com/bugunguncel/status/1610552469846630400?s=46&t=ReGkrLaM8S4oRitRkGMMrA

1 yıl önce

Bakan Soylu'dan İBB'deki terör soruşturmasına ilişkin açıklama

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: 2022 yılında, farklı terör örgütlerine mensup 87'si sözde üst düzey 1220 terörist etkisiz hale getirildi. Yurt içinde terörist sayısı 120'nin altına düşürülmüştür. 2022 yılında 185 terör eylemi engellenmiştir ve bunların 18'i de canlı bomba eylemidir. KAÇAK GÖÇLE MÜCADELE Kaçak göçle mücadelede 2022 yılında toplam 285 bin 27 düzensiz göçmen ve 8 bin 980 organizatör yakalanmıştır. Göçmen kaçakçılığında ceza sınırı 3 yıldan 5 yıla çıktı. Ülkesine gönüllü geri dönen Suriyeli sayısı 539 bin 332'dir. Çok zor bir coğrafyadayız. Ciddi risklerle karşı karşıyayız bu da doğru. Hemen yanımızda otoritesini kaybetmiş devlet var. Buna rağmen Türkiye'ye güvende tutmak büyük bir başarıdır. Türkiye yatırımlarında rekorlar kırmıştır. 2022 yılı Türkiye için huzur ve güven yılı olmuştur. Milletimiz bize güvensin.  2021 yılında Türkiye'de hiç faili meçhul yoktur. 2022 yılında 2 kişinin faili hariç hepsi yakalanmıştır. O kişi de yakın zamanda yakalanacaktır.  İMAMOĞLU'NUN AÇIKLAMALARI (İmamoğlu'nun açıklamaları) Selpak var mı arkadaşlar terimi sileceğim. Atalarımız güzel laflar söylemişler. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Ben bu arkadaşın niçin benimle görüştüğünün saklanması gerektiğini bilmiyorum. Birçok belediye başkanı benimle görüşür. İnsani açıdan da görüşmemiz olabilir. Önce ben görüşmedim deyip sonra 1 ya da 2 demesi... İBB Başkanı yalan kodu içine girmiş doğrudan uzaklaşmış. Ben İçişleri Bakanıyım beni arayanların tüm kayıtları vardır.  Telefon edip, 'CHP Genel Merkezi beni sıkıştırıyor ve beni onlara ezdirmeyin'. Bazı cep telefonlarında kayıt alınıyor ben bunu yapmam, doğru da değildir. Aramalar var. Bugüne kadar 40 arama gerçekleştirilmiş, 20'sinde konuşma gerçekleştirilmiştir. Bunların kayıtları var. 29 tanesini karşı taraf, 11'ini ben aramışım. Peki niye yalan söyleme gereği duyuyorsunuz. 2 kere de yüz yüze görüşülmüş. Biri Adalar konusu, elektrikli araç konusu. İkincisi ise, onların tarihleri de var 2 Mart'ta afet il toplantısı oldu. Kısa bir görüşmede yüz yüze orada gerçekleştirdik. Bu olur bunlar normaldir. Bunu yalandır demek normal olan bu değildir. Ben cevabını veriyorum.  SİNAN ATEŞ CİNAYETİ Soruşturma yürüyor. 2 kişi daha aranıyor. Sorumluları bulup adalete teslim edeceğiz. Buradaki soruşturmanın selameti açısından söyleyeceklerim bu kadardır. Sosyal medya dedikodularıyla siyaset üretmek yanlış. İBB'YE SORUŞTURMA 15 Temmuz sonrası FETÖ dahil kamudan DHKPC dahil terörle iltisaklı atıldı mı. Atıldı. Ben kafama göre seni buldum böyle bir mantık yok. Komisyonlar oluştu. Komisyon dedi ki biz bunları terörle iltisaklı gördük. Selpakla beraber yüzlerini siler dururlar. Yalan adamı terletir.  Geçen sene Özgür Özel'in sorduğu soru üzerine, dedik ki terörle iltisaklı gözüküyor. Müfettiş görevlendirdik, müfettiş işin 11 ayda bitirdi. Dosyayı tanzim ettiler. Yargıya gönderdiler. Bundan sonrası yargının işi. Senin de teftiş kurulun var. İncelemeni yaparsın. Yaptığı açıklamalarından hiçbirinde ben terör örgütüyle iltisaklıları almadım demiyor. Aldım ama sorun bakalım niye aldım diyor.  Öyle bir açıklama yapılıyor ki, ben İBB'nin önüne sandalye atacağım acaba bugün İmamoğlu kimi işe almış... Ömrü devlete küfretmekle geçen insanları karşısına dizmiş. Geçmiş dönemde niçin olmuş, olmamış. 2 kişiyi attım diyorsun demek ki yetkin var. Sorumuz şu niye işe aldın.    Devlet bunu takip etmek zorundadır. Bazı insanlar işlerini yönetirlerken tepeden yönetirler. Güvenlik araştırması nedir biliyor musunuz? İlgili kurum sorar bu adamla ilgili güvenlik soruşturması var mıdır? Yanıt gelir, kurum alır ya da almaz. Bunlar sorgusuz sualsiz işe alıyorlar. Sonra da bana atsaydın diyorlar. Benim böyle bir yetkim yok. Soruşturma bitmeden neden işten atayım. Sorumluluk işe alandadır. Değer ailelerini, değer ailesi PKK'nın dağ kadrosuna katılanların yakınlarını istihdam sağlama noktasına gidilmesidir. Neyse selpaksız anlattım.

1 yıl önce

Bakan Karaismailoğlu'ndan İBB'ye: Şimdiye kadar çoktan bitirilmesi gereken bir hattı bugün bitiriyorlar

Bakan Karaismailoğlu, Gaziosmanpaşa Belediyesi'ni ziyaret ederek, Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ile bir araya geldi. İlçede yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan Karaismailoğlu ardından Gaziosmanpaşa'da Dr. Kadir Topbaş Gençlik ve Spor Merkezi açılış törenine katıldı. Törendeki konuşmasında şehirlerin birçok alandaki önemine işaret eden Karaismailoğlu, belediyeciliğin kutsal bir iş olduğunu ve hizmet işi olduğunu söyledi. Karaismailoğlu, belediyeciliğin yıllara dayanan bir geçmişi bulunduğunun altını çizerek, şu değerlendirmeleri yaptı: "Ama Türkiye belediyeciliğin ne olduğunu, nasıl bir hizmet işi olduğunu, vatanına, milletine 7/24 hizmet etmek olduğunu, 27 Mart 1994'te Sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla öğrendi. O yüzden biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok şey öğrendik. İstanbul bir okul. Anadolu'nun çocuklarına İstanbul'un, Ankara'nın kapılarını Sayın Cumhurbaşkanımız açtı. O açılan kapılardan vatanını, milletini seven Anadolu çocukları girdiler ve buradaki gördükleri eğitim, kazandıkları vizyonla artık Türkiye'ye hizmet ediyorlar. " "İSTANBUL GENELİNDE BUGÜN 270 KİLOMETRE HİZMET VEREN METRO YATIRIMLARININ HEPSİ 2019 YILI ÖNCESİ YAPILDI VE HİZMETE GİRDİ" Kendisinin de iş hayatına İstanbul Gaziosmanpaşa'da başladığını anımsatan Karaismailoğlu, bu bölgenin ve İstanbul'un eski halini çok iyi bildiğini aktardı. Karaismailoğlu, 1994 yılı öncesi İstanbul'da yaşanan başta çöp patlamaları olmak üzere felaket ve hizmet eksikliği noktasındaki konulara atıfta bulunarak, sonraki süreçte 1994 yılından 2019 yılına dek İstanbul'a çok sayıda hizmet yapıldığını dile getirdi. Gelişen büyüyen İstanbul'un hizmet ve yatırım istediğine işaret eden Karaismailoğlu, şunları kaydetti: "Özellikle toplu taşıma hayatımızın bir vazgeçilmesi. Ev- iş yolculukları, okul yolculukları, günlük hareketlilik İstanbul'da yaklaşık 30 milyona kadar çıkıyor. O yüzden 1994'te İstanbul'a hizmet etmek için göreve gelenler ve onun bu vizyonunu kazanan çalışma arkadaşlarımızla birlikte İstanbul için çok büyük planlar yaptık. Zaten bir kamu hizmeti yapacaksanız, milletinizin, vatandaşınızın, önümüzdeki yıllarda önüne çıkacak problemleri önceden tespit edip tedbirler alıp, yatırımlar yapmak zorundasınız. İstanbul genelinde bugün 270 kilometre hizmet veren metro yatırımlarının hepsi 2019 yılı öncesi yapıldı ve hizmete girdi. Bizim derdimiz hizmettir ama görüyoruz ki maalesef o bırakılan hizmetler olduğu gibi yerinde duruyor. Bugün Bostancı-Dudullu metro hattının açılışlarını yapacaklar. Biz 2019 yılında burayı yüzde 70'lik ilerleme oranıyla devretmiştik, aradan dört yıl geçti, şimdiye kadar çoktan bitirilmesi gereken bir hattı bugün bitiriyorlar. Ona da şükür diyoruz, darısı diğerlerinin başına ama devam eden yatırımlara baktığımızda, bu hızla giderse maalesef bunlar onlarca yıl sürecek." "ŞUBAT AYI İTİBARIYLA BAŞAKŞEHİR-KAYAŞEHİR METROSUNU DA HİZMETE ALACAĞIZ" Her geçen gün gelişen İstanbul'un yatırım ve hizmet istediğinin altını çizen Adil Karaismailoğlu, yerel yönetimlerin birinci derecede görevinin kente kaliteli, güvenli ve ekonomik bir toplu taşıma sistemi oluşturmak olduğunu dile getirdi. Karaismailoğlu, kendilerinin bu vizyonla çalıştıklarına işaret ederek, şu bilgileri verdi: "Baktık ki yerel yönetim bunu yapmıyorsa biz yaptık. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi örneğin. Hastanelere en çok ihtiyaç duyulan Kovid-19 salgın süreci, pandemi anında, maalesef belediye tarafından yapımı başlanmış olan bir hastane yolunu yapmayan bir yönetimi görünce direkt devralarak 1 ay içerisinde hastane yollarını yaptık. Hastaneye yol yapmamayı tercih eden bir zihniyeti maalesef İstanbul yaşıyor şu anda. Yolunu yapmayanlar metrosunu da yapmadılar, devraldık ve şu anda bitiriyoruz. İnşallah şubat ayı itibarıyla da Başakşehir-Kayaşehir metrosunu da hizmete alacağız. Dünyanın en modern hastanelerinden bir tanesine en kolay ulaşımı gerçekleştirmiş olacağız. O metroyu devraldığımızda yüzde 5 ilerleme hızı vardı, bugün yüzde 99'lara geldik. Yine bu hattın paralelinde, bunu devraldığımızda Mahmutbey-Esenyurt metrosu yüzde 5'lerdeydi, onun güneyinde Bağcılar-Kirazlı'dan Halkalı'ya olan metro hattı da yüzde 5 ilerlemedeydi, aradan 4 yıl geçti üzülerek görüyoruz ki hala yüzde 5'ler seviyesinde, yatırımlar ortada duruyor. Yaparlar yapmazlar. Akıllarını başlarına alma niyetleri de yok ama bunları bir gün yapanlar buraya gelip bunları hızlıca yapıp bitireceklerdir, ondan kimsenin şüphesi olmasın." "ADANA VE AYDIN'DA CHP'Lİ BELEDİYELERİN YAPMADIKLARI PROJELERİ DEVRALDIK, BİTİRİP HİZMETE SUNACAĞIZ" İstanbul'da yapılan bir çok hizmetin AK Partili belediyelerin ya da bakanlıkların devreye girmesi ile bitirildiğine dikkati çeken Karaismailoğlu, Kadir Topbaş zamanında planlanan yatırımlara işaret etti. Karaismailoğlu, şunları söyledi: "Bunların içerisinde Gaziosmanpaşa'yı da ilgilendiren çok önemli bir yatırım vardı. O da Veznecilerden başlayıp Fatih, Eyüp, Gaziosmanpaşa meydanda bir istasyon, Küçükköy meydanında bir istasyon, Elma Bahçesi'nden Sultangazi, Habipler'den Fenertepe'ye kadar ulaşan ve tam 5 ilçeyi ilgilendiren çok önemli bir metro yatırımıdır. O zaman planlanmış, projesi bitirilmiş ve ihale aşamasına gelmiş bir hattı. Maalesef belediye seçimlerinin üzerinden 4 yıl geçti, burada da hiç bir ilerleme yok. Bunlar yapılmazsa İstanbul büyüyemez, halkımızın yaşantısı çileye döner. Bunlar sadece İstanbul'da mı böyle? Maalesef Anadolu'daki CHP'li belediyeler de İstanbul'u örnek almaya başladılar. Aynı örnekleri Adana'da da, Aydın'da da görüyoruz. Aydın'da da çıkmışlar şehir hastanesine yol yapılacak, 'Ben yapmam.' diyen bir belediye var. Adana'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, yine şehri çok yakından ilgilendiren, trafik sorununa alternatif çözüm üretecek bir projeyi yapmayıp bırakan bir belediye var ama biz ne yapacağız? Tabii ki milletimizi bu zihniyete esir düşürmemek için Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bu projelerin hepsini devraldık, bitirip inşallah vatandaşımızın, milletimizin hizmetine sunacağız." "BÜTÜN DÜNYA KRİZLERLE BOĞUŞURKEN TÜRKİYE'DE YATIRIMLAR ARTARAK DEVAM EDİYOR" Hizmet etmek, tüm Türkiye'de milletin yaşam kalitesini artırmak ve yaşamını kolaylaştırmak için çalıştıklarını belirten Karaismailoğlu, "Ülkemizin her tarafında son 20 yıldır çok büyük bir atılım var, bu artarak da devam ediyor. AK Parti hükümetlerinin bir hedefi var. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyanın gelişmiş en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyoruz. Bizler de o altyapıyı oluşturmak için canla başla çalışıyoruz." ifadelerini kullandı. Bakan Karaismailoğlu, bütün dünyanın krizlerle boğuşurken Türkiye'de yatırımların artarak devam ettiğine dikkati çekerek, bütün bütçeleri vatana, millet için harcadıklarını, harcamaya da devam edeceklerini dile getirdi. İstanbul'daki metrolarda gelinen son nokta hakkında bilgi veren Karaismailoğlu, "Kağıthane'den başlayıp Hasdal'dan, Kemerburgaz Göktürk'ten İstanbul Havalimanı'na kadar uzanan 32 kilometre uzunluğundaki metre hattımızın bu ay içerisinde açılışını yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde İstanbulluların hizmetine sunmanın heyecanını yaşıyoruz. Şubat ayında yine Başakşehir, Kayaşehir metrosunu açacağız. Ardından inşallah Kazlıçeşme-Sirkeci arasında yine Suriçi'nde önemli bir tarihi bölgede, hem toplu taşıma hareketini sağlayacağız hem de yürüme ve bisiklet yollarıyla kıymetli bir işi bitirmenin gururunu hep birlikte yaşayacağız. Ve şu an devam eden metro hatlarımızı da inşallah 2023 yılı içerisinde de İstanbulluların hizmetine sunacağız." ifadelerini kullandı. AÇILIŞ KURDELESİ KESİLDİ Adil Karaismailoğlu, bu çerçevede Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin sosyal belediyecilik anlayışının en güzel örneklerinden birini göstererek hayata geçirdiği, basketbol sahası, voleybol sahası, 750 seyirci kapasiteli tribünü, tasarım atölyeleri, derslikleri, sergi alanı, konferans salonu ve kütüphanesi ile bu Spor ve Gençlik Merkezi'ne Topbaş'ın adının verilmesinin de çok yerinde bir adım olduğunu vurgulayarak, projede emeği geçen herkese teşekkür etti. Bakan Karaismailoğlu konuşmaların ardından kurdele kesimi töreni ile toplu fotoğraf çekimine katıldı. Açılışta Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Dr. Kadir Topbaş'ın kardeşi Ahmet Topbaş başta olmak üzere çok sayıda yetkili yer aldı.

1 yıl önce

İBB reklam panolarında LGBT propagandası

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) bağlı metrolarda LGBT reklamları yayınlanıyor. Uluslararası Af Örgütü imzalı reklamlar, İBB’nin Modyo TV ekranlarında yaklaşık 15 dakikada bir yolculara izletiliyor. “Değişim İçin Protesto Hakkını Koru” başlığıyla yayınlanan reklamlarda Kadıköy İskele Meydanında eylem yapan LGBT bayrakları eylemciler görülüyor. Türkiye’deki LGBT eylemlerinde “Ocağı söndür, kocanı öldür”, “Bu kenti ateşe veririz”, “Kürdüz, transız, yoksuluz, toplaşarak kazanacağız” pankartlarının taşındığı, aile, devlet, Mehmetçik düşmanı sloganlarının atıldığı biliniyor. CİNSİYETSİZLİK İÇİN İMZA TOPLUYORLAR Aydınlık’tan Kaan Arslan’ın haberine göre Uluslararası Af Örgütü, resmi internet sitesinde imza kampanyasının tanıtım metninde LGBT protestolarını şu ifadelerle savunuyor: 
“2013 yılında Taksim Gezi Parkı’nın yıkılmasını önlemek amacıyla düzenlenen protestolar; 1930’da Hindistan’da İngiliz sömürge yönetimine karşı düzenlenen Tuz Yürüyüşü; 1950’de Güney Afrika’da apartheid’e karşı düzenlenen Ulusal Protesto Günü; 1963’te Siyah Amerikalıların medeni ve ekonomik hakları için Washington’da yaptığı Yürüyüş; 1969’da New York’taki Stonewall ayaklanmaları ve ardından LGBTİ+’ların haklarını talep etmek için yapılan Onur Yürüyüşleri; 1989’da Tiananmen Meydanı’nda ve Çin’in başka yerlerinde yolsuzluğa karşı düzenlenen demokratik reform yanlısı öğrenci protestoları; 1970’lerde ve 1980’lerde Arjantin’deki Plaza de Mayo Anneleri ve Büyükannelerinin haftalık protestoları; 2010’da Tunus’ta başlayan Arap Baharı ayaklanmaları… “Irk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, din, yaş, engellilik, mesleki, sosyal ya da ekonomik statü veya göçmenlik statüsü nedeniyle eşitsizlik ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalan kişiler protesto hakkına yönelik kısıtlamalardan da daha fazla etkileniyor ve daha sert baskılara maruz kalıyor. Örneğin kadınlar, LGBTİ+’lar ve toplumsal cinsiyet normlarına uymayan kişiler; farklı türde toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, ötekileştirme, sosyal normlar ve mevzuatla karşılaşıyor. Sudan, Kolombiya ve Belarus gibi ülkelerde kadınlar protestolara katıldıkları için cinsel şiddete maruz bırakılırken, Türkiye’de Onur Yürüyüşü yıllardır yasaklanmış durumda.” ‘İBB YÖNETİMİ BU YANLIŞTAN DÖNMELİ’ İBB AK Parti Belediye Meclis Üyesi Erdem Kertişçi, İBB yönetiminin milli ve manevi değerlere karşı özensiz tavır sergilediklerini belirtti. İBB yönetiminin bu yanlıştan dönmesi gerektiğini vurgulayan Kertişçi şunları kaydetti: “Hayatımızda var olan her unsur değişim göstermektedir. Ancak her değişim olumlu bir gelişimi tetikleyecek değildir. Her şeyden önce doğanın işleyişinde, insan yaşamının devam ettirilmesinde ve nesillerin korunabilmesinde sarsılmaması gereken temeller vardır. Bu pencereden bakıldığında bu sürecin olumsuz etkilenmemesi için bazı özelliklerimizi korumak zorundayız. “Anayasamızın 41. Maddesinde belirtildiği gibi, “Aile, Türk toplumunun temelidir.” Biz ailenin erkek ve kadından oluştuğunu kabul eden ve eşler arasındaki eşitliği savunan bir geleneğin mensubuyuz. Bizim milletimizin aile birliğini kurma şekli bellidir. Neslin sürdürülebilmesinin tek yolu da erkek ve kadın ilişkisinin doğru şekilde korunmasıdır.” “Aile yapısını bozacak her bireysel girişim en sonunda toplumun temel yapısı olan aile birliğinin zedelenmesine, nesillerin korunamamasına yol açacağından bu konuda hassasiyeti yüksek bir toplum oluşumuzu kararlı bir şekilde sürdürmek zorundayız. Bireysel tercihlerin toplumu ifsat edecek şekilde davranışları özgürlük bağlamı içerisinde değerlendirmekte hiç doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Bu sebeple ailenin korunabilmesi için gerekli mücadeleyi sürdürmek bizim asli görevimizdir. 
“‘Protesto hakkını koru. Çünkü protesto değişimin ilk adımıdır.’ Bu cümlelerin İBB’ye ait metro hatlarında veya reklam panolarında görmek açıkça bu toplumun düşüncesine karşı uluslararası örgütlerin desteklediği ufak bir azınlığı şımartmaktan başka bir işe yaramayacaktır.” “Mevcut İBB yönetimi belki de uluslararası örgütlere şirin görünmek gayesiyle ve kendi istikballeri için milli olmayan yollardan destek bulabilmek için giriştikleri eylemler olarak görüyoruz. Açıkça söylemek gerekir ki Türk toplumunun milli ve manevi değerlerine karşı ufak bir azınlığın özgürlük naralarını dikkate almak bu topluma karşı işlenebilecek en kötü davranışlardan biridir. Türk toplumun korunabilmesi ve nesillerin devamını sağlamak aile yapısını korumaktan geçtiğini bir daha hatırlatmak gerekmektedir.” “Her fırsatta 16 milyonluk bir kenti yönettiklerini vurgulayan İBB yönetimi aslında bakılırsa bu hareketiyle ne kadar milletten uzak olduğunu, milli ve manevi değerlere karşı ne kadar özensiz bir tavır sergiledikleri ortaya çıkıyor. Esasen bakılırsa İstanbul’a gerekli yatırımları yapmak, İstanbulluların hayatını kolaylaştırıcı projelerle sürdürülebilir bir kalkınmayı hayata geçirmek onlar için bir önem ifade etmediğini anlamış bulunuyoruz.” 
“Türk milleti bir avuç ne idüğü belirsiz bir grubun toplumu ifsat edici davranışlarına hiçbir zaman müsaade etmeyeceği bilinmelidir. Türk milletinin toplum yapısını koruması için milli ve manevi değerlerine ne kadar bağlı olduğu hatırlanmalı ve asıl işi İstanbullulara hizmet etmek olan İBB yönetiminin bir an önce metrolarda yayınladığı LGBT örgütünün lehine yönelik destekleyici reklamlardan vazgeçmelidir.” “İstanbullulara hizmet etmesi gerektiği halde hizmet etmemeleriyle beraber bir de toplum yapısını sözde özgürlük naralarıyla, protesto hakkı çağrılarıyla bozmaya yönelik davranışlar sergilemesi mevcut yönetimin hanesine eksi yazmaya devam edecektir.” “Türk milletinin gelenek ve görenekleriyle, toplumsal hassasiyetleriyle, değerleriyle yakından uzaktan alakası olmayan bu tür davranışları desteklemek akla ziyan bir iştir. İBB yönetimini bu yanlıştan dönmeye çağırıyorum. 
“Özgürlük bireyin her istediğini yapabilmek gibi bir anlama geldiğini sanırım öğretmemiz gerekiyor. Anayasamızda, kanunlarımızda, örf ve adetlerimizde bireyin hangi haklara sahip olduğu, bu hakları nasıl kullanması gerektiği, toplumun ne kadar önemli olduğu, aile yapısını korumaya yönelik nasıl hareket edilmesi gerektiği bellidir. Bunun aksine hareket etmek ise aymazlıktır.” ‘SİNSİ PLANLARA ÇANAK TUTUYOR’ Vatan Partisi İstanbul İl Başkanvekili Okan Özkan, İBB’yi bu tavrından ötürü protesto ettiğini söyledi. Özkan, “ABD’nin Türkiye’de kaos çıkarma planları içerisinde Uluslararası Af Örgütü gibi örgütler araç olarak kullanılıyor. ‘Protesto Hakkını Koru’ başlığı altında etnik ve mezhepsel bölücülük ile LGBT dayatması meşru kılınıyor. Masumlaştırılan faaliyetlerin hepsi Türkiye’yi dışarıdan müdahaleye açık kılar vaziyettedir. İBB’nin panoları da Uluslararası Af Örgütü’nün ülkemiz üzerindeki sinsi planlarına çanak tutmaktadır. İBB’nin bu tavrını hakkımızı kullanarak protesto ediyoruz!” diyerek İBB yönetimini eleştirdi. MİLYONLARA İZLETİLİYOR Reklamın yayınlandığı metrolar, her gün milyonlarca vatandaş tarafından kullanılıyor. İBB’nin önceki gün yayınladığı verilere göre 2022’de İstanbul metroları, toplamda 757 milyon 971 bin 355 kez kullanıldı. Bu metrolardan M2 hattı olarak bilinen Hacıosman-Yenikapı metrosu ise 157 milyon 762 bin 627 kez kullanıldı. İBB’nin verilerine göre İstanbul metroları, günde ortalama 2,5 milyon yolcu taşıyor. İBB’NİN LGBT ISRARI İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor İstanbul personellerine 20 Aralık 2022’de yapılan bir ankette “Cinsiyetiniz?” sorusu için seçeneklerin üçe çıkartıldığı görüldü. Seçeneklerde kadın ve erkeğin yanında “Listelenmeyen başka bir cinsiyet” seçeneği eklendi. İBB yönetimi, Mart 2022 ise personeline LBGT hakları konusunda bilgilendirmek için “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dersi de vermeye başlamıştı. Aralık 2021’de bir dernek aracılığıyla 300 yöneticiye dijital ortamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Semineri veren İBB daha sonra da tüm çalışanlarına zorunlu derse tabi tutmuştu. İBB yönetimi daha önce de belediye bünyesinde “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şube Müdürlüğü” kurulmasını teklif etmiş; ancak belediye meclisinde söz konusu teklif reddedilmişti.

1 yıl önce

İBB'de atama skandalı! 'Torpil kontenjanından' düşük not alanlar atanmış!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığa geçmesinin ardından haksızlıkların ve skandalların ardı arkası kesilmedi.  MOBİNG VE HAKSIZ İŞTEN ÇIKARMALAR... Bu yönetimden mağdur olanların başında İstanbullu vatandaşlar ve İBB çalışanları yer aldı. Ardı arkasına yapılan zamlar ve yetersiz hizmetler İstanbullu vatandaşları yorarken İBB'de çalışan emekçiler de CHP yönetiminde gördükleri baskı ve haksız işten çıkarmalarla mücadele etmeye başladı.  İstanbul'da belediye seçimlerinde açıkça HDP'den destek alan CHP,  zaferlerinin ardından diyet borcunu ödemek için harekete geçti.  PKK'YA YER AÇMAK İÇİN EMEKÇİLERİ ÇIKARDI PKK'nın dağ kadrosundan çok sayıda personeli güvenlik soruşturmasından geçirmeden İBB'ye alan Ekrem İmamoğlu, o kadroları boşaltmak için de yıllardır görev yapan emekçileri işten çıkardı. PUANI DÜŞÜK OLANLAR KADROYA ALINDI İmamoğlu, yeni işe alımlarda da objektif olmak yerine tanıdık ve HDP kontenjanına öncelik verdi.  superhaber.tv’den Seçil Balık’ın haberine göre; ulaşılan işe alım sınav sonuç belgesinde sınavlardan yüksek not alan kişilerin atanamadıkları, ancak onlara istinaden düşük not alanların ise İBB'de sözleşmeli olarak atandıkları görüldü.  EMEKLİLİĞİNE 3 AY KALA İŞTEN ÇIKARILDI Emekliliğine 3 ay kala işten çıkarılan L.K isimli mühendis ise İBB'de yaşanan mobing ve haksız işten çıkarmalara isyan etti.  27 yıl İBB iştiraklerinde mühendis ve yönetici olarak görev yapan L.K, sebepsiz bir şekilde emekliliğine 3 ay kala işten çıkarıldığını açıkladı. Yönetim tarafından çalışanlara baskı olduğunu aktaran L.K, işten çıkarıldığında yakın arkadaşlarının bile kendisini aramaktan çekindiğini dile getirdi. İşte L.K'nın açıklamaları şu şekilde: "27 yıl İBB iştiraklerinde mühendis ve yönetici olarak değişik kademelerde görev yaptım. Emekliliğime aylar kala, 3 ay kadar önce gerekçesiz bir şekilde (yasal haklarım verilerek) işime son verildi. Pandemi nedeni ile işten çıkarma yasak olduğundan, o süreçte kimseye dokunulamadı. Yasaklar kalkar kalkmaz, işten çıkarmalar hızlandı. Toplamda ne kadar işten çıkarıldı sayı olarak bilmiyorum ama çevremde oldukça fazla. Şunu belirtmem lazım ki; İBB’deki iş hayatım boyunca bu şekilde, çalışanların (gerekçesiz olarak) ekmeği ile oynandığına şahit olmadım.Bana gerekçe belirtilmedi ama biliyorum ki iş akdimin feshedilmesinin asıl sebebi; YAŞAM TARZIM. İnandığım değerlerle birlikte yaşamaya çalışmama tahammül edilemedi maalesef. E. İmamoğlu’nun göreve gelmesinden sonraki süreçle ilgili birkaç gözlemimi ve yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum. 1. Yeni yönetimle birlikte bir korku iklimi oluştu. İşten çıkarılma korkusu. Takip edebildiğim kadarı ile personeldeki bu korku psikolojisi oldukça yaygın 2. Önceki dönemlerde personel, çok rahat bir şekilde İBB'de (kendine göre) yanlış gördüğü şeyleri dile getirirdi. Yeni dönemde herkes sessizliğe gömüldü. Sesler kısıldı, “aman aleyhte anlaşılır” diye yönetimle alakalı hiçbir konu gündeme getirilemez oldu. 3. İşime son verildiğini duyan çalışma arkadaşlarımdan “geçmiş olsun” diye arayanlar çok oldu. Arayanlardan “aman aradığımı kimse duymasın” diye tembihleyenler de oldu. Kesin arayacağını düşündüğüm bazı arkadaşlar ise (tahmin ettiğim nedenlerden dolayı) maalesef arayamadılar. İBB’de işten çıkarmaların nedeni özet olarak; 
1.Örgütten ve ortaklardan çok sayıda alım yapıldı. Kadro çok şişti. Bu şişkinliğin azaltılması lazımdı. 
2.Yönetim, kendi fikir ve yaşam tarzını hakim kılmak için, farklı düşüncede olanları bertaraf ediyor."

1 yıl önce

İBB'den LGBT propagandası! Sert tepki: Bir daha göndermeyin, başka kapıya

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) ücretsiz 3 aylık yaşam kültür dergisi İST'de "Kuşatma altındaki sanat" başlığı üzerinden açıkça LGBT propagandası yapıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Demokrasi Yüzyılı Başlıyor" başlıklı giriş yazısının bulunduğu derginin "aralık-ocak-şubat" sayısında LGBT ön plana çıkarıldı. AK Parti İBB Grup Sözcüsü Av. Murat Türkyılmaz, evine gönderilen derginin fotoğrafını Twitter hesabından "Bu dergiyi bir daha ev adresime göndermeyin. LGBT propagandanız için başka kapıya" mesajıyla paylaştı. YETKİ ALANIMIZDAKİNE ENGEL OLUYORUZ Yeni Şafak'a konuşan Türkyılmaz, ahlaki değerler ve neslin korunması için aktif rol üstlendiklerini, ancak yetkileri dışındaki alanlara müdahale edemediklerini anlattı: "İBB'nin LGBT anlayışının normalleştirilmesi için uyguladığı politikalara, müdürlük kurma teşebbüsüne ve kurum içi eğitimlere engel olmayı büyük ölçüde başardık. Fakat yetkimiz dışında olan alanlarda, mesela metrodaki reklamlara, İstanbul Kitapçısı'nda satılan yayınlara ve üçüncü cinsiyet içeren anketlere, İBB'nin çıkarıp ücretsiz dağıttığı derginin manşetine müdahale edemedik. Düşünün bu dergi evime postalandı ve çocuklardan uzak tutma ihtiyacı hissetim." KUŞATMA ALTINDA OLAN DEĞERLERİMİZ Bir kamu kurumunun LGBT'nin gönüllü propagandasını yaptığına dikkat çeken Türkyılmaz, şunları kaydetti: "Bunun kamu kaynaklarıyla politikaya dönüştürülmesine asla müsaade edemeyiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın önerisiyle anayasal teminat altına alınmaya çalışılan aile müessesesini koruyucu adımları bu çerçevede anlamak gerekir. Dergide 'Kuşatma altındaki sanat' başlığıyla verilen LGBT mesajlarını hem sanata hem toplumsal değerlere saldırı olarak değerlendiriyoruz. Kuşatma altında olan değerlerimiz ve milli kimliğimizdir. Mücadeleye devam edeceğiz." İLK DEĞİL Daha önce İBB'de "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şube Müdürlüğü" kurulması teklifi, AK Parti ve MHP'li meclis üyelerinin oyları ile reddedilmişti. Personele LGBT eğitim programına katılmayı zorunlu kılan CHP'li yönetim, kendisine bağlı kitabevlerinde LGBT içerikli kitaplara yer açmış, İstanbul Kitapçısı'nda LGBT'yi meşru gösteren pek çok kitap ve dergi satışa sunulmuştu.

1 yıl önce

İBB'de deprem konuşuluyor, CHP’li Ekrem İmamoğlu reklam derdinde… Tevfik Göksu'dan tepki

https://twitter.com/ekrem_imamoglu/status/1612793403212808193?s=46&t=JMolnhawai4lihitxwzYSA İBB AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi ocak ayı toplantısının 2'nci birleşiminde yaptığı konuşmada, "İBB Meclisi'nde deprem konuşuluyor ama İBB Başkanı Süleymaniye'de tur yapıyor. 4 yıldır bu kentin en büyük tehdidi deprem diyeceksiniz ama 4 yılda bir tane bölgede de şunu yapayım demeyeceksiniz. Şu anda kentsel dönüşümle ilgili her türlü hukuki alt yapa, destek tamam; devlet her daireye 600 bin TL para veriyor" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi ocak ayı toplantısının 2'nci birleşimi, Meclis 1. Başkan Vekili Zeynel Abidin Okul Başkanlığı'nda Saraçhane'deki belediye binasında yapıldı. Toplantının ana gündem maddeleri arasında deprem ve kentsel dönüşüm yer aldı. AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu kürsüde konuyla ilgili açıklamalarda bulunurken mecliste tansiyon zaman zaman arttı. "İSTANBUL İÇİN EN BÜYÜK TEHDİT OLAN DEPREM KONUŞULUYOR AMA İBB BAŞKANI, BU MECLİSTE YOK" Anket şirketlerinin muhalefeti yanılttığına değinen AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, "Deprem, en hayati konu. İBB Başkanı'nın bu kürsüden söylediği ifadeyle deprem, İstanbul için en büyük tehdit. İBB Başkanı şu anda Süleymaniye'de tur yapıyormuş. O'nun seçildiği İstanbul ve İstanbul halkının seçtiği mecliste; İstanbul için en büyük tehdit olan deprem konuşuluyor ama İBB Başkanı, bu mecliste yok. İYİ Parti'nin oyu yüzde 11, CHP'nin oyu yüzde 22; yüzde 11'lik parti kalkmış: yüzde 40 mı, 50 mi alacak diye konuşan partiye, bize 'gidiyorsunuz' diyor. Bu anket şirketleri sizi fena yanıltıyor" dedi. "GELDİĞİN GÜNDEN BUGÜNE KADAR 1 KURUŞ MELEN PARASI ÖDEDİN Mİ EY İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI" Melen Barajı ve Hidroelektrik Santrali yapıldığı için AK Parti'ye teşekkür edilmesi gerektiğini belirten Tevfik Göksu, "İBB Başkanlığı'na zaman zaman vekalet eden arkadaşımız, Melen Barajı ve Hidroelektrik Santrali'yle ilgili AK Parti'ye teşekkür etmesi gerekirken Melen'le ilgili göndermede bulundu. Şu anda dünyanın değişik yerlerinde en çok konuşulan konu çevre, kuraklık ve iklim değişikliği. Şimdi size soruyorum: 4 yıl oldu, 1 metreküp temiz su kaynağı oluşturdunuz mu? İstanbul yılda 1 milyar metreküp su kullanıyor, yüzde 50'si Melen'den geliyor. Teşekkür edin. Bu kadar nankör olmayın. İBB Başkanı geçen gün bir kanalda: 'Melen'in parasını biz ödüyoruz' dedi. Geldiğin günden bugüne kadar 1 kuruş Melen parası ödedin mi ey İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı? Hükümetin yaptığı harcama 22 milyar TL. Melen'den İSKİ'nin kasasına giren para ise 35 milyar TL. Bunun için teşekkür edin. Bu kadar inkarcı olmanıza gerek yok. 'Biz 4 yıldan beri İstanbul'a 1 metreküp temiz su kaynağı oluşturmadık ama Allah AK Parti'den razı olsun ki Melen'i bize verdi de İstanbul halkı su sıkıntısı çekmiyor' deyin" açıklamasında bulundu. "KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ HER TÜRLÜ HUKUKİ ALT YAPI, DESTEK TAMAM; DEVLET HER DAİREYE 600 BİN TL PARA VERİYOR" Kentsel dönüşüm yaptıkları için kendilerine dava açıldığını söyleyen Tevfik Göksu, "Kentsel dönüşümün hayat kurtarma meselesi olduğuna inananlardanım. Bu konuda en büyük emeği koymuş belediye başkanlarından bir tanesiyim. Kentsel dönüşümü en fazla yapıp da oyunu da en fazla arttıran belediye başkanlarından bir tanesiyim. 4 yıldır bu kentin en büyük tehdidi deprem diyeceksiniz ama 4 yılda bir tane bölgede de şunu yapayım demeyeceksiniz. Şu anda kentsel dönüşümle ilgili her türlü hukuki alt yapı, destek tamam; devlet her daireye 600 bin TL para veriyor. Esenler'de kentsel dönüşüm yapılıyor, CHP'li il başkanı ve İYİ Parti 'neden kentsel dönüşüm yapıyorsunuz' diye bize soruyor. Ülkü Hanım Tuzla'dan gelip neden İBB yapmıyor diye Esenler'i mahkemeye verdi" ifadelerine yer verdi. "82 BİN METRE İMARLI ALANI İMARA KAPADIK, PARK YAPIYORUZ" Yaptıkları kentsel dönüşüme karşı muhalefetin dava açtığını vurgulayan AK Parti Grup Başkanvekili Göksu, "Bu şehirde bir çocuğun burnunun kanaması bizim siyasi kariyerimizden ve geleceğimizden daha da önemli, daha da kıymetli. AK Parti yaptığı zaman ki kentsel dönüşüm yapan AK Partili Belediyeler. CHP'li belediyelerin zaten öyle bir niyeti de yok, öyle bir ihtiyacı da yok. AK Parti yaptığı zaman rastlan dönüşüm, CHP yaptığı zaman kentsel dönüşüm diyorsunuz. Nasıl oluyor bu? Türkiye'de kentsel dönüşüme karşı İBB, CHP, Tuzla Meclis Üyesi dava açmış. Niye dava açıyorsunuz? Kentsel dönüşümden ne istiyorsunuz? Esenler'in içerisinde 2.2 milyon metrekare alan açıyoruz, 82 bin metre imarlı alanı imara kapadık, park yapıyoruz. Yanlış mı yapıyoruz? Vatandaşın yeri, vatandaşa veriyorum. Ama siz anlamazsınız çünkü orada rant yok" şeklinde konuştu.

1 yıl önce

İBB Teftiş Kurulu Başkanı Abbas Yaşar, CHP milletvekili aday adayı çıktı

İBB ve bağlı kuruluşlarda yapılan işlemlerin hukuka ve önceden saptanmış ölçütlere uygunluğunun denetimini yürütmekle görevli teftiş kurulu başkanlığını yürüten Abbas Yaşar’ın CHP’den Ankara milletvekili olmak için aday adayı olduğu ortaya çıktı. YOLSUZLUKLAR NASIL AKLANIYOR? Başta İETT Bakım ve Onarım İhalesi ile Medya AŞ tarafından usule aykırı dağıtılan reklam panoları ihaleleri olmak üzere pek çok skandal iddia ile çalkalanan İBB’de yolsuzlukların üzerinin nasıl kapatıldığı da böylelikle ortaya çıkmış oldu. 1 MİLYAR LİRALIK YOLSUZLUK İstanbul Büyükşehir Belediyesi tasarrufundaki raylı sistem istasyonları, otoparklar, ana cadde ve meydanlarda bulunan reklam alanlarının mevzuata aykırı olarak, belediye iştiraki “Kültür A.Ş.” aracı kılınarak belediye seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na sponsor olduğu iddia edilen iş adamı Hüseyin Köksal’ın amcasının oğluna ait “BVA Reklam ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.” ile Ekrem İmamoğlu’nun koruyup kolladığı Subaşı ailesine ait “Panoffect Medya A.Ş.” ve Hüseyin Seçkin’e ait “Urban Media A.Ş.” adlı şirketlere verildiği ortaya çıktı. YANDAŞLARA MİLYARLIK İHALE Seçimlerde Ekrem İmamoğlu’na sponsor olduğu iddia edilen iş adamı Hüseyin Köksal’ın amcasının oğlu Ahmet Köksal ve Murat Kapki tarafından 2019 yılı yerel seçimlerinden sonra kurulan “BVA Reklam A.Ş.” adlı şirkete belediye iştiraki Kültür A.Ş. tarafından toplam 395 milyon 100 bin lira tutarında “reklam alanları” işletme ihalesi verildi. 2019 yerel seçimlerinden sonra Hüseyin Seçkin tarafından kurulan “Urban Media A.Ş.” adlı şirkete de yine Kültür A.Ş. tarafından toplam 239 milyon 639 bin liraya “reklam alanları” işletme ihalesi verildi. Yine yerel seçimlerinden sonra Ekrem İmamoğlu’nun koruyup kolladığı Eyüp ve Gülşah Subaşı ailesinin oğlu Onur Buğra Subaşı tarafından kurulan “Panoffect Medya A.Ş.” adlı şirkete de 384 milyon 857 bin lira tutarında “reklam alanları” işletme ihalesi verildi.

1 2 ... 61 62 63 64 65 66 67 ... 98 99