02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Terör örgütü PKK'ya Pençe-Kilit operasyonu: Ağır darbe alan teröristlerin, Gara ve Kandil'e doğru geri çekilerek kaçtığı ifade ediliyor

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Milli İstihbarat Teşkilatı'nın da (MİT) desteği sınır ötesi ve yurt içinde başlattığı hava destekli kara operasyonları devam ediyor. Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit operasyonunda komandolar ve Bordo Bereliler, Zap ve Avaşin-Basyan Vadisi'nde güvenli bölgeler oluşturmak amacıyla bölgeyi PKK'dan temizliyor. TSK'nın seçkin birliklerinin katıldı son dönemlerin en kapsamlı operasyonunda şuana kadar 54 terörist etkisiz hale getirilirken, bölgede bulunan mağara, tüneller ile sığınaklar bulunarak imha edildi. Komandoların ele geçirdiği sığınak, mağara ve tünelleri terk eden teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcılarda bir bir imha edildi. Mehmetçik tarafından PKK'dan temizlenen tepelere yerleşen komandolar ve Bordo Bereliler kurdukları geçici üs bölgelerine Baykuş Gözü termal kamera ile ağır makineli silahlar yerleştirildi. Operasyon kapsamında Zap ve Avaşin-Basyan bölgesi de havadan İHA ve SİHA'larla kontrol altına alındı. Sabah'ın haberine göre, Bölgede alan hâkimiyetini büyük oranda sağlayan Mehmetçik, ağır darbe alan teröristlerin, Gara ve Kandil'e doğru kaçtıkları belirlendi. GABBAR'DA ABLUKA Şırnak'ta 581 personelin katılımıyla 'Eren Abluka-5 Şehit Jandarma Er Şakir Elkovan Operasyonu' başlatıldı. Bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla Şırnak'ta Eren Abluka-5 (Şırnak-Gabar Dağı-Karageçit) Şehit Jandarma Er Şakir Elkovan Operasyonu başlatıldı. Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığı'nca yürütülen operasyonda; jandarma özel harekat, jandarma komando ve güvenlik korucu timlerinden oluşan 581 personel görev alıyor. Operasyonun 1'inci gününde, Şırnak Gabar Dağı Karageçit bölgesinde yapılan arama ve tarama faaliyetinde tespit edilen 26 mağara ve 3 sığınakta; 1 adet el bombası, 3 adet obüs mühimmatı, 2 adet el yapımı patlayıcı ve 1 adet patlayıcı düzeneği ele geçirildi. CEZALANDIRMA OPERASYONU SÜRÜYOR Surıye'nin kuzeyinde 1 polis özel harekât memurunun şehit olduğu saldırıdan sonra bölgede komandolar tarafından başlatılan cezalandırma operasyonunda PKK/YPG'ye son dönemlerin en ağır darbesi vuruldu. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerine taciz ateşi açan 7 PKK/ YPG'li terörist etkisiz hale getirildi. İki günde etkisiz hale getirilen terörist sayısı 57'ye yükseldi.

1 yıl önce

WikiLeaks sızıntılarında Ümit Özdağ için şok ifadeler: ‘Türk Miloşeviç olmak isteyen eşkıya tipli…’

WikiLeaks sızıntılarında ABD Ankara Büyükelçileri tarafından, ABD Dışişleri Bakanlığına gönderilen bilgilendirme notlarında Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ilgili, “Eşkıya tipli”, “Kendini komplo teorileri ile sarmış”, “Türk Miloşeviç olmak istiyor” ifadeleri dikkat çekti. ÜLKER, ASAM’I 5 MİLYON DOLARLIK BAĞIŞ İLE FİNANSE EDİYOR Sızıntılarda; 2003’te Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (ASAM) Başkanı olan Özdağ ile Çankaya merkez binasında buluştukları ortaya çıkan dönemin ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, ASAM için, “Merkez binasının şatafatlı görünüşüne bakılırsa Özdağ bağış toplama işinde becerikli.” ifadelerini kullandı. 28 Şubat döneminde Genelkurmay Başkanlığı tarafından finanse edilen ASAM’la ilgili bir ayrıntı daha paylaşan Pearson, merkezin Ülker şirketi tarafından 5 milyon dolarlık bir bağışla finanse edildiğini açıkladı. ‘’MHP GENEL BAŞKANI’NIN YERİNİ ALMAYA ÇALIŞAN BİRİDİR’’ 2005’te geçici olarak ABD’nin Ankara Büyükelçiliğine atanan Nancy McEldowney ise Ümit Özdağ ile ilgili merkeze yazdığı görüşlerinde, “Eşkıya tipli milliyetçi aydın, dış siyaset teorisyeni, Dr. Ümit Özdağ, MHP Genel Başkanı’nın yerini almaya çalışanlardan biridir.” tespitlerine yer verdi. Özdağ’ın siyasete daha fazla vakit ayırabilmek için ASAM’dan istifa ettiğini ileten McEldowney, “Sanki silahla dolaşır gibi bir havası olan Özdağ zeki fakat derinlemesine düşünemeyen, kendini komplo teorileriyle sarmış birisi. Yoğun ve kurnaz, çekicilik ve karizmadan hiç nasiplenmemiş.” dedi. McEldowney, ayrıca Ümit Özdağ ile ilgili şu detayları paylaşmış: ”TÜRK MİLOŞEVİÇ OLMAYA ÇALIŞIYOR” ‘’Özdağ kitabında ve siyasi ataşe ile konuşmalarında, Avrupalıların, Türkiye’nin parçalanmasıyla sonlanacak bir etnik-mezhep savaşın lideri, bir “Türk Miloşeviç”, yaratmaya çalıştıklarını söylüyor. Özdağ, Türkiye’nin buna karşı gelmesi gerektiğini söylüyor ancak bu senaryoyu zevkle anlatışına bakılırsa bizde uyandırdığı izlenim, hayalinde, etnik-mezhep savaşın olduğu dönemde Türkiye’nin milliyetçi lideri olmak.” İşte Wikileaks belgelerinde yer alan Ümit Özdağ ile ilgili o detaylar… Yıl 2003, ABD Büyükelçisi Pearson, merkeze gönderdiği mesajda ASAM ve Ümit Özdağ’ı tanıtıyor. “Başkanı olduğu, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (ASAM) Çankaya merkez binasında Ümit Özdağ ile buluştuk. Merkez binasının şatafatlı görünüşüne bakılırsa Özdağ bağış toplama işinde becerikli. ASAM önceleri Genel Kurmay Başkanlığı tarafından finanse ediliyordu. Yürütme Kurulu Başkanının ifadesine göre ASAM şimdi, amacı laik düzene siyaseten erişmek olan, bir Türk gıda sanayii şirketi, Ülker tarafından 5 milyon dolarlık bir bağışla finanse ediliyor.” Büyükelçinin araya sıkıştırdığı not: “ASAM, Milli Güvenlik Konseyi, Genel Kurmay Başkanlığı ve istihbarat servisleri ile derin ilişkileri olan bir düşünce kuruluşu” Özdağ, ABD, Asya ve Ortadoğu’daki araştırma merkezleriyle iyi ilişkilerinin olduğunu, ASAM’ın Genelkurmay Başkanlığı ve diğer Türk hükümeti mercilerine danışmanlık yaptığını söylüyor. Almanya’da yıllarca eğitim görmesi ve eğitim görevlisi olarak çalışması sonucu çok iyi Almanca bildiği halde Batı Avrupa Enstitüleri ile yakın ilişkileri olmadığını belirtiyor. Özdağ, ASAM’ın Washington’da Howard Üniversitesi’nin de içinde olduğu yeni bir araştırma programına başlamak üzere olduğu söylüyor.” Yıl 2005, ABD Ankara Büyükelçiliğine geçici olarak bakan McEldowney, Ümit Özdağ hakkında görüşlerini merkeze yazıyor: “Eşkıya tipli milliyetçi aydın, dış siyaset teorisyeni, Dr. Ümit Özdağ, MHP Genel Başkan’ının yerini almaya çalışanlardan biridir. Siyasete daha fazla vakit ayırabilmek için başkanı olduğu Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezinden (ASAM) istifa etti. Elçiliğimiz siyasi ataşesine, geçen yıl Türkiye’nin değişik yerlerinde, 100’den fazla konuşma yaptığını söyledi. Sanki silahla dolaşır gibi bir havası olan Özdağ zeki fakat derinlemesine düşünemeyen, kendini komplo teorileriyle sarmış birisi. Yoğun ve kurnaz, çekicilik ve karizmadan hiç nasiplenmemiş. Özdağ’ın, Türk milliyetçiliğini yenileme çağrısı yapan 100 sayfalık ‘küçük eseri’nin laf kısmı ağır fakat siyasi eylem kısmı hafif. Özdağ kitabında ve siyasi ataşe ile konuşmalarında, Avrupalıların, Türkiye’nin parçalanmasıyla sonlanacak bir etnik-mezhep savaşın lideri, bir “Türk Miloşeviç”, yaratmaya çalıştıklarını söylüyor. Özdağ, Türkiye’nin buna karşı gelmesi gerektiğini söylüyor ancak bu senaryoyu zevkle anlatışına bakılırsa bizde uyandırdığı izlenim, hayalinde, etnik-mezhep savaşın olduğu dönemde Türkiye’nin milliyetçi lideri olmak.”

1 yıl önce

Bolu Belediyesi Meclisinin AK Parti'li kadın üyeleri, CHP’li Tanju Özcan'nın ahlak dışı ifadelerine tepki olarak toplantıya katılmadı

Mültecilere karşı ırkçı tutumu ile sık sık gündeme gelen Bolu Belediyesi'nin CHP'li Başkanı Tanju Özcan, yeni bir skandala imza atmıştı. Daha önce 'Benim bebeğim yok. Bana yardımcı olur musunuz?' diyen bir kadına gülerek cevap verdiğini anlatan Özcan, AK Parti'li kadın meclis üyesine "Bana niye el sallıyorsunuz, ben evli barklı adamım ayıp oluyor." ifadelerini kullanmıştı. Bu sözlerin ardından Bolu Belediyesi meclis üyesi Hacer Çınar, Tanju Özcan'a karşı koruma kararı alınması için başvuru yaptı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın, belediye meclisindeki oylama sırasında el kaldıran meclis üyesi Hacer Çınar'a yönelik ahlak dışı sözler "Bana niye el sallıyorsunuz, ben evli barklı adamım ayıp oluyor" sözlerinin ardından Çınar, avukatı Fikret Çıracı aracılığıyla Bolu 1'inci Aile Mahkemesi'ne, kendisine yönelik Tanju Özcan'a karşı koruma kararı alınması için başvuru yaptı. MAHKEME, ÖZCAN'IN SÖZLERİNİ 'KADINA KARŞI PSİKOLOJİK ŞİDDET' KABUL ETTİ Mahkeme, Çınar'ın 'Tedbir' talebini kabul etti. Mahkemenin verdiği kararın gerekçesinde şu ifadeler yer aldı: "Belediye meclis toplantısında görüşülen konu hakkında yapılan açık oylamada mağdurun el kaldırarak oy kullandığı, aleyhine tedbir talep olunanın mağdurun oy kullanma sırasındaki hakaretini kendisine el sallama olarak yorumlandığı ve 'Bana niye el sallıyorsunuz hanımefendi , Allah Allah... Ama ayıp oluyor böyle el sallamak falan, ben evli barklı adamım öyle şey olmaz canım.' şeklinde beyanda bulunduğu, mağdurun söyleme karşı rahatsızlığını dile getirir şekilde beyanda bulunduğu, olayla ilgili 31 Mayıs tarihli paylaşımda da olaya dair, 'Görüyorsunuz ben orada sadece iffetimi korumaya çalışıyorum' şeklinde paylaşımda bulunduğu dikkate alındığında ve mağdurun el kaldırarak oy kullanma fiilinin belediye meclis oturumunda gerçekleşmesi, olay esnasında aleyhine tedbir talep olunanın yorumladığı şekilde el sallama gibi bir eylemin gerçekleşmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması, iffetine saldırı gerçekleştiğine, mağdurun kendisine ilgi gösterir mahiyette davranışta bulunduğuna yönelik ithamda bulunmasının mağdur yönünden küçük düşürücü söz ve davranış niteliğinde bulunduğu birlikte değerlendirildiğinde mağdur kadına karşı psikolojik şiddet kapsamında kaldığı ve eylemin sosyal medya, iletişim aracıyla gerçekleştiği kanaatiyle Tanju Özcan hakkında önleyici tedbir kararı vermek gerekmiştir." denildi. ÖZCAN'IN, ÇINAR'A YÖNELİK EYLEMLERİ DEVAM EDERSE HAPİS CEZASI GELEBİLİR Bolu 1'inci Aile Mahkemesi tarafından verilen ve Tanju Özcan'ın eylemini ilk devam ettirmesi halinde 10 güne kadar, daha sonra karara yönelik her aykırı hareketinde ise 30 güne kadar hapis cezası verilebileceğinin belirtildiği karar ise şu şekilde: "Tanju Özcan'ın hakkında verilen karar, korunan Hacer Çınar'a yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına, aleyhine önleyici tedbir istenilen Tanju Özcan'ın korunan Hacer Çınar'ı iletişim araçları ile veya sair suretle rahatsız etmemesine, şiddet veya şiddet uygulama tehlikesinin devam edeceğinin anlaşılacağı hallerde re'sen veya talep üzerine tedbir süresinin veya şeklinin değiştirilebileceğinin, kaldırılabileceğinin veya aynen devamına karar verilebileceğinin ihtar olunmasına, aleyhine önleyici tedbir kararlarına aykırı hareket etmesi halinde üç günden 10 güne kadar zorlama hapsine tabi tutulacağı, aykırı hareketin her tekrarında 15 günden 30 güne kadar zorlama hapis cezasına karar verileceğinin bu kararın tebliğ sureti ile şiddet uygulayana ihtar olunmuş sayılmasına, iş bu tedbirin 30 gün süre ile geçerli sayılmasına karar verilmiştir." TÜRKİYE'DE İLK Böylece Kadına Karşı Şiddet Yasası kapsamında Türkiye'de ilk kez bir belediye meclis üyesinin belediye başkanından korunmasına karar verilmiş oldu. BOLU BELEDİYE MECLİSİNİN AK PARTİ'Lİ KADIN ÜYELERİNDEN BAŞKAN ÖZCAN'A TEPKİ Bolu Belediyesi Meclisinin AK Parti'li kadın üyeleri, Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın Mayıs Ayı Belediye Meclisi Toplantısı'nda AK Parti'li üye Hacer Çınar'a yönelik kullandığı ifadeye tepki göstermek amacıyla toplantıya katılmadı. Bolu Belediyesi Haziran Ayı Meclis Toplantısı'nın birinci oturumu, Belediye Meclis Salonu'nda gerçekleşti. Toplantı öncesinde yoklama yapan Özcan, mazeretleri nedeniyle toplantıya katılmayan 7 üyenin isimlerini okudu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Oturak, "Normal şartlarda bugün AK Parti grubu olarak toplantıya katılmamayı düşünmüştük lakin meclisin çalışmalarının aksamaması, hizmetini devam ettirebilmesi açısından, en son mecliste yapmış olduğunuz bayanlara karşı saygısızlık neticesinde bayan arkadaşlarımız katılmadı. Aynı zamanda kadın arkadaşlarımız sizi kınadıklarını da iletmemi söylediler." dedi. Belediye Başkanı Özcan ise, "Arkadaşlar, ben olayın mağduruyum. Bir de çıkmış bazıları özür dile diyor. Ne özür dileyeceğim. Özür dilenecek bir şey yapmadım ben." diye konuştu. Hayatı boyunca kadınlara saygısızlık yapmadığını söyleyen Özcan, "Geçen sefer bir olayı anlattım. 'Bundan dolayı yanlış anlaşılmaya açık.' dedim. 'Özür diliyorum.' dedim ama bu olayda özür dilenecek olan benim, tekrar ediyorum." ifadelerini kullandı. Dilek ve temenniler bölümünde yeniden söz alan Oturak, şunları söyledi: "Mağdur olduğunuzu söylüyorsunuz. Ben sizin mağdur olduğunuzu düşünmüyorum. Yapmış olduğunuz fiilden dolayı mağdur oluyorsunuz. Yani ateş yakan siz, kıvılcımı yakan siz, sonra yangının içinde kalan yine siz. Dolayısıyla siz böyle bir harekette bulunmamış olsaydınız bunlar olmazdı."

1 yıl önce

EGM'den Şanlıurfa'daki ifade başvurusuna ilişkin açıklama

Şanlıurfa Barosu Avukat Hakları Merkezi tarafından Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvuruya istinaden verilen karardan hareketle Emniyet Teşkilatımızda uygulama birliğinin sağlanması için kollukta ifade alma konusu ile ilgili bir emir yazı yazılmıştır. Bilindiği üzere kollukta şüphelinin ifadesinin alınması hususu 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 147'nci maddesi ile Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 23'üncü maddesinde düzenlenmiştir. Anılan Yönetmeliğin 23'üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde “Müdafi şüpheliye sadece hukukî yardımda bulunabilir, ifade alınırken şüpheliye sorulan soruya doğrudan cevap veremez, şüphelinin yerini aldığı izlenimi veren herhangi bir müdahalede bulunamaz…” denilmektedir. Bu itibarla yukarıda bahsedilen Kanun ve Yönetmelik çıktığı günden bugüne kadar herhangi bir uygulama farklılığı olmayıp yeni bir uygulamamız da yoktur.

1 yıl önce

Trabzon’da Atatürk posterine saldıran şahsın ifadesi ortaya çıktı: Psikolojik rahatsızlığım var

Trabzon'da Kemerkaya Mahallesi Cevdet Akçay Sokak’ta cep telefonu aksesuarları satışı yapılan işletmenin sahibi, bir süredir dükkanın önündeki ipte asılı Atatürk posterinin yerinde olmadığını fark edip güvenlik kamerası kayıtlarını izledi. İş yeri sahibi, önceki akşam sokaktan geçen cübbeli sarıklı iki kişiden birinin, etrafı kontrol ettikten sonra ipe asılı posteri çekip, alarak bölgeden uzaklaştığını tespit etti. Şikayet ve olay anına ilişkin görüntülerin paylaşıldığı sosyal medyadaki tepkiler üzerine soruşturma başlatan polis, bayrağı koparan Volkan E. ile yanındakinin A.S.’yi gözaltına alınıp sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Tutuklandı Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Volkan E., ‘Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret ve devletin egemenlik alametlerini aşağılama’ suçundan çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. A.S ise yurt dışına çıkış yasağı konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 'Psikolojim bozuk' savunması Öte yandan tutuklanan Volkan Erbaşın, savcılıkta verdiği ifadede, "Psikolojik rahatsızlığım var. Buna bağlı psikolojimde bozukluk var. Türk bayrağı ve Atatürk olduğunu fark etmedim. Kötü niyetim yoktu, anlık oldu. Pişmanım" dediği öğrenildi.

1 yıl önce

HDP’li vekil CHP’nin kanalı Halk Tv’de “Sayın Öcalan” ifadesini kullandı

Program sunucusu dahil, katılımcılardan hiçbiri HDP’li vekile tepki göstermedi.

1 yıl önce

Bakan Soylu'dan İmamoğlu'nun 'çürümüşlük' ifadesine tepki: “Bu bir şımarıklıktır. Devletin bu bütüncüllüğünü, ‘çürümüş’ olarak değerlendirmek de cehalettir”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 81 İl Trafik Birim Amirleri ile video konferans yöntemiyle yapılan toplantıda açıklamalarda bulundu. İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Araç kullanırken cep telefonu kullanımının artması, yayalar açısından kulaklıkla yürümenin artması kazaları ve can kayıplarını artırdı. Maalesef birtakım tedbirlerle beraber adımlarımız sonuca ulaşırken, düşürdüğümüz yaya trafiğindeki ölümler arttı. Kaza miktarı yüzde 15'lik dilimde artarken, ölüm bir önceki yılla hemen hemen kafa kafaya gitmektedir. Türkiye'deki ticari hareketliliğine ve Turizm hareketliliğine rağmen. Kurallar doğru şekilde uygulanırsa kaza olabilir ancak yaralanma ve ölüm riskleri de mümkün olan ez az seviyeye düşüyor. Bizim için risk olan yaya ölümleridir. Yaya trafiğine dikkat etmek gerekiyor. Anadolu'nun pek çok yerinde sürücülerimin dikkat etmesi yönünde günde 3-4 defa anons yapılması gerekiyor. Yaşlılarımız Kovid nedeniyle Anadolu'yu tercih ettiler, yaya alışkanlıklarını henüz oluşturamadıkları için kazalar ve ölümler meydana gelebiliyor. Motosiklet, bisiklet ve scooter nezdinde de uyarıcı rehberlik edici, birtakım denetim uygulanabilecek işletim gelmeli. Elimizde kanunun gücü var. Vatandaşlara rehberlik yapmak en büyük bayram hediyesidir. Denetim sayısı arttıkça, kaza ve can kayıpları düşmektedir. Tüm istatiklerimiz denetim arttıkça aşağıya doğru, denetim azaldıkça yukarı doğru çıkıyor. Hiç kimse denetimden endişe etmesin. Sizin güvenli bir şekilde bayrama gitmenizi ve dönmenizi istiyoruz. Yollarda size rehberlik eden her arkadaşımızın tatilden feragat ettiğini hatırlatmak istiyoruz. Denetimler için planlar yapılmıştır. Bu denetimler sadece cezaya yönelik değil. Toplam 114 bin 960 ekip görev alacaktır. Trafik ekiplerimizin görünür olmaları sağlanacaktır. Denetimlerin yüz yüze yapılarak sürücülerin araç dışına davet edilmesi gibi trafik denetimlerinde önemli bir farkındalık ortaya konulacaktır. "ÇOCUKLARINIZI ARKA KOLTUĞA OTURTUN" Kovid nedeniyle trafik davranışları olumsuz etkilendi. 7 Temmuz'da başlayacak trafik denetimlerimiz 11 gün boyunca kesintisiz devam edecektir. Buradan vatandaşlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Tuzak radar uygulamasını kaldırdık. Radar kurulan yerlerde öncesinde uyarı var. Bu bayramda da 81 ile genelge gönderdik. Emniyet kemeri kullanımı konusunda bilgi verdik.  Yaptığımız denetimlerde, aileler beniz bağışlasınlar söylemek isterim. Bazen yaptığımız denetimlerde cici cici çocuklarını ön koltuğa oturtuyorlar. Lütfen yolculuğa çıktığınızda altını çizerek söylüyorum, çocuklarınızı arka koltuklara oturtun ve emniyet kemerlerini takın. Onlar muhakkak öne oturmak isteyeceklerdir, onları arka koltuğa oturtmanız en büyük trafik eğitimidir. Ailelerden, ebeveynlerden özellikle bunu istiyorum. 'Bayramınız kemerli olsun' sloganıyla, geçen sene de kullandığımız sloganla farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz. 'Emniyet kemerini taktıysan bayram yolunda her şey yolunda', 'Telefona değil yola bakıyorsan bayram yolunda her şey yolunda', yine bir sloganımız daha var, 'Hız limitlerine uyuyorsan bayram yolunda her şey yolunda'.  Her vatandaşımızın, özellikle sosyal medya kullanıcılarının, medya sektöründeki arkadaşların bunu milli bir görev olarak görmelerini farkındalık oluşturmaları gerekiyor. Şehirlerarası otogarlarda bu denetimler yapılacak. Son olarak trafik güvenliğini bir milli güvenlik meselesi olarak görüp 3. sayfa haberi olarak görmekten kurtulmalıyız. 'Her gün trafikte daha iyiye' sloganını aklımızdan çıkarmayalım. BAKAN SOYLU'DAN İMAMOĞLU'NA TEPKİ Bakan Soylu, programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Soylu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na tepki göstererek, "Ona tekrar bakacağım. O esnada Cumhurbaşkanlığımız tüm kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik bu konudaki hassasiyeti bir kez daha ortaya koymuştur. Bazı ülkeler büyükelçilerimize yönelik bazı bakanlar özellikle kabul göstermemektir. Çok doğaldır ki, buna ait bir mütekabiliyet uygulanmaktadır. Bunu Dışişleri Bakanlığı bilebilir. Dışişleri bunu bildiği andan itibaren bir kamu görevlisi böyle bir mütekabiliyet ilkesinin varlığından ya da ilgili ülkenin böyle bir uygulamasından haberi olmadan bunu gerçekleştirebilir. Biz bununla sürekli karşı karşıyayız. Biz en çok ilişki kurduğumuz bakanlık Dışişleri Bakanlığı’dır. Dışişleri Bakanlığı ile sürekli temas halindeyiz. Kendi aramızda da defalarca konuştuğumuz meseleyi Cumhurbaşkanımız tamim olarak hepimize göndermiş. Sayın Cumhurbaşkanımızın imzası. Bu bize geldi. Tüm bakanlıklara gitti. Dağıtım yapmamız gereken yerlere… " dedi.

1 yıl önce

Teslim olan örgüt mensubunun ifadesi, kırmızı kategorideki PKK'lı teröristin öldürüldüğünü ortaya çıkardı

Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen Eren Abluka-2 Operasyonu'nda teslim olan terör örgütü PKK mensubu, ifadesinde örgütün içindeki son durumu güvenlik güçlerine anlattı. İç güvenlik operasyonlarında etkisiz hale getirilen sözde üst düzey örgüt mensuplarının, örgütte paniğe ve dağılmaya neden olmaması için gizlendiğini söyleyen örgüt mensubunun ifadesi, Hakkari İl Jandarma Komutanlığınca 19 Ağustos 2021'de Yüksekova ilçesinin Yazılı köyü Topaçlı mezrası kırsalındaki hava destekli operasyonda etkisiz hale getirilen 8 terörist arasında kırmızı kategoride aranan "Bager Erdal" kod adlı Rıdvan Alkan'ın da olduğunu ortaya çıkardı. BİRÇOK EYLEMİN FAİLİ Kırmızı kategorideki Rıdvan Alkan'ın, bölgede el yapımı patlayıcılarla gerçekleştirilenler başta olmak üzere güvenlik güçlerine karşı düzenlenen birçok saldırının faili olduğu belirlendi. Öldürülen teröristin, Dağlıca, Aktütün, Ağaçdibi ve Yeşiltaş'ta personelin şehit edildiği ve yaralandığı eylemleri düzenlediği tespit edildi. Jandarma komando ve jandarma özel harekat birliklerince, PKK'ya yönelik nokta istihbarata dayalı, insansız hava aracı gibi teknolojiler kullanılarak yapılan operasyonlar sonucunda terör örgütünün yurt içinde takviye alamaz ve hareket edemez hale geldiği, teröristlerin temel ihtiyaçlarını bile gideremez durumda oldukları öğrenildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9