02 Mayıs Perşembe 2024
1 yıl önce

ABD'nin taziye mesajı yolladığı PKK/YPG'li teröristin ifadesi ortaya çıktı: “Silah için karakollara baskın yaptık, şehirlerde eylem yaptık”

Suriye'nin kuzeyinde etkisiz hale getirilen kadın teröristler için ABD bir skandala imza atarak taziye mesajı yayımladı. Öldürülen teröristin ifadeleri ise PKK/YPG'nin Türkiye'ye karşı kanlı planlarını gözler önüne serdi. Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki nokta operasyonla 3 PKK/YPG'li teröristi etkisiz hale getirdi. ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) bir skandala imza atarak kadın teröristler için taziye mesajı yayımladı. Operasyonda öldürülen Jiyan Efrin kod adlı teröristin itirafları ortaya çıktı. Bir video kaydında yer alan itiraflarda kadın terörist, PKK kamplarında eylem için eğitim aldıklarını, Türk askerine karşı saldırılar düzenlediklerini ve çocukları kullandıklarını itiraf etti. ABD'DEN 'TERÖR' TAZİYESİ Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki terör tehdidi ile mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Cuma günü düzenlenen operasyonda 3 PKK/YPG'li kadın terörist etkisiz hale getirildi. Operasyonun ardından ABD'den skandal bir paylaşım geldi. ABD Merkez Komutanlığı teröristler için taziye mesajı yayımladı. Tepki çeken paylaşımda teröristlere yönelik "kritik savaşçılardı" ifadesi kullanıldı. TERÖRİSTİN İTİRAFLARI ORTAYA ÇIKTI PKK'nın Suriye kolu SDG'nin sözde genel komutan yardımcısı Jiyan Efrin kod adlı Salwa Yusuf da etkisiz hale getirilen teröristler arasındaydı. Kadın teröristin Türkiye'ye karşı yürütülen eylemlerle ilgili itirafları ortaya çıktı. Afrin doğumlu Salwa Yusuf, PKK kamplarında saldırılar için eğitim aldığını söyledi. "SİLAH İÇİN KARAKOLLARA BASKIN YAPTIK, ŞEHİRLERDE EYLEM YAPTIK" Salwa Yusuf'un, Türkiye'ye karşı terör eylemlerinde rol oynadığı, iç savaş ile birlikte yeniden Suriye'ye geçtiği belirlendi. Kadın terörist karakollara baskınlar düzenlediklerini de itiraf etti. "Silah olmadan dağda yaşayamazdın yani düşman rahat bırakmazdı Türk Devleti. O kampa ilk gittiğimde 70-75 arkadaşdık ve her biri bir yerden gelmişti. Bir ülkeden gelmiş, dil lehçesi de farklıydı. Bir karakolu düşürdüğümüz zaman baya cephane alırdık, silah da alırdık kim cephane istese karakolu düşürmeleri gerekiyordu ki ondan alırlardı. Köylere inerken bile sanki bir eyleme gidecek şekilde kendimizi hazırlıyorduk. Birkaç kere öyle çatışmalar da olmuştu köyün içinde." "SURİYE'DE KIZ ÇOCUKLARINI ÖRGÜTE KATMAK İÇİN ÇALIŞTIK" İtiraflar, terör örgütünün çocukları nasıl kullandığını da kanıtlar nitelikte. Terörist Salwa Yusuf 12-16 yaş arası kız çocuklarını örgüte katmak için faaliyet yürüttüklerini söyledi. Çocukları ailelerinden koparmak için ev ev dolaştıklarını belirtti. ABD, Suriye'de DEAŞ bahanesi ile terör örgütü PKK/YPG'ye destek vermeyi sürdürüyor.

1 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "Kılıçdaroğlu'nun 'YSK'da olmayan veriler bizde var' demesi çok sorunlu bir ifadedir"

AK Parti Sözcüsü Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun YSK ile ilgili ifadelerine yönelik yazılı açıklama yaptı. Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "CHP Genel Başkanı Sn Kılıçdaroğlu 'Bizim elimizdeki seçmen bilgileri YSK'nın elinde yok' demişti. Biz de Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu beyanatının hukuken ve siyaseten sorunlu olduğunu ve izah edilmesi gerektiğini ifade etmiştik. CHP Sözcüsü Sayın Faik Öztrak ise Sayın Kılıçdaroğlu'nun cümlesini izah ederken 'YSK'dan ham verileri alıyoruz. Bunlar üzerinde çalışıyoruz, düzeltiyoruz' demiş. Kuşkusuz Sayın Kılıçdaroğlu'nun YSK'da olmayan verilere sahip olduklarını iddia etmesiyle, Sayın Öztrak'ın 'YSK'dan ham verileri alıp üzerinde çalışıyoruz' demesi aynı şey değildir…" ifadelerini kaydetti. https://twitter.com/omerrcelik/status/1557398759021092865?s=21&t=b023CSe_Nd41JFMGTNdMOQ Çelik, Kılıçdaroğlu'nun ifadelerinin sorunlu ifadeler olduğunu belirterek açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'YSK'da olmayan veriler bizde var' demesi çok sorunlu bir ifadedir. Zira bir yanlış YSK tarafından düzeltilmişse bile sonuçta ortaya çıkan yine bir YSK verisidir. Sayın Öztrak'ın izahatı, Sayın Kılıçdaroğlu'nun sorunlu ifadesini hukuki bir çerçeveye oturmak için giriştiği tevil etme çabasıdır. Kaldı ki Sayın Kılıçdaroğlu, 2009 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuş, ancak kendi seçmen kaydını takip edemediği için oy dahi kullanamamıştır. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu'nun son açıklaması CHP'nin YSK seçmen verilerini kontrol etmesi bakımından sevindirici bir gelişme olarak kayıtlara geçebilir. Ancak 'YSK'da olmayan verilere sahibiz' şeklindeki çok sorunlu ifadesini milletimize izah etmelidir."

1 yıl önce

HDP'li Semra Güzel’in ifadesi ortaya çıktı: Serbest bırakılmamı istiyorum

Adıyaman’da 2017'de etkisiz hale getirilen PKK'lı Volkan Boran'ın cep telefonundan silahlı ve samimi fotoğrafları çıkan ve dokunulmazlığı düşürülen HDP'li Semra Güzel, hakkında 5 ay önce çıkarılan yakalama kararının ardından dün yurtdışına çıkmak üzereyken yakalanmıştı. “SERBEST BIRAKILMAMI İSTİYORUM" İstanbul Adalet Sarayı’na getirilen Güzel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlanarak SEGBİS ile ifade vermesinin ardından Ankara 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi'ne bağlandı. Buradaki ifadesinde Güzel, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ben bu yargılama sürecini tamamen siyasi bir süreç olarak değerlendiriyorum. Bir kısım fotoğrafların da içinde bulunduğu gizli tanık beyanları ile içi doldurulmaya çalışılmış bir soruşturma yürütülmüştür. Bu fotoğraflara ilişkin olarak bir tek ben yargılanmıyorum. Diğer yargılananlar tutuksuz yargılanmaktadırlar. Bugün benim üzerimden yargılanan HDP'dir. Bir seçim propagandası olarak değerlendiriyorum. Beraat ile sonuçlanan birçok emsal kararlar olmasına rağmen benim dosyam tutuklanmaya sevk olarak huzura gönderilmiştir. Serbest bırakılmamı istiyorum" dedi. SAHTE KİMLİKLE YAKALANDI Hakimlik kararında, şüpheli Güzel aleyhine beyanlar, HTS kayıtları, baz bilgileri, terör örgütü mensuplarıyla birlikte sözde askeri eğitim alanında çekilmiş fotoğrafların bulunması ve tüm dosya kapsamında şüphelinin suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu ve delillerin henüz tam olarak toplanmadığı kaydedildi. Güzel'in yakalandığı esnada üzerinde kendi fotoğrafı bulunan "Mehtap Şahan" adına düzenlenmiş kimlik bulunduğuna yer verilirken tüm aramalara rağmen bulunamaması üzerine hakkında yakalama kararı çıkarıldığı ve bu karara istinaden ifadesinin alındığı belirtildi. Güzel'in kaçma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmasına hükmedildi.

1 yıl önce

Darbeci çocuğu Ümit Özdağ’dan, içişleri Bakanı’na ahlak dışı ifadeler! Süleyman Soylu ‘adam yerine koymam’ demişti

Göçmenler üzerinden yürüttüğü ahlak dışı siyasetle gündeme gelen Özdağ ile Bakan Soylu arasındaki gerginlik ilk olarak ise geçtiğimiz aylarda yaşanmıştı. ADAM YERİNE KOYMAM Ümit Özdağ'ı, katıldığı bir TV programında 'Operasyon çocuğu' olarak adlandıran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ben bu adamı adam yerine ve insan yerine koymam. Bu adam hayvandan aşağı bir adamdır. Esfeli safilindir. Bu kadar basit. Adam yerine koymam. Kendisi adam yerine girmeye çalışıyor." ifadelerini kullanmıştı. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA GİDEMEDİ Yayının ardından Özdağ ise, "Süleyman, ben yarın saat 11.00'de tek başıma ve silahsız İçişleri Bakanlığı önünde olacağım. Zerre kadar cesaretin varsa beni şerefli Türk Polisinin arkasına saklanmadan bakanlık kapısında bekle. Kimin ne çocuğu olduğunu orada bütün Türk Milleti görecek." ifadeleri sonrasında bakanlığa gidememişti. https://twitter.com/bugunguncel/status/1568949939664998400?s=46&t=rbtQcOr5fBMCynCRK1sONQ TELEFONDA KÜFÜRLEŞME İDDİASI İkili arasındaki tartışma bugün yeniden alevlendi. Konuyla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan Ümit Özdağ, Süleyman Soylu’nun kendisine telefonda küfür ettiğini iddia etti Özdağ'ın paylaşımı ise şu şekilde; "Süleyman Soylu biraz önce telefonda benim sana iftira attırma mesajı atmam üzerine senin başlattığın bir küfürleşme yaşadık. Karşıma çıkacağını söyledin. Hadi bakalım. Yeri ve zamanı sen belirle. En son ben belirlediğim zaman kaçmıştın. Hadi görelim yüreğini korkak iftiracı." https://twitter.com/umitozdag/status/1568932443133976581?s=46&t=rbtQcOr5fBMCynCRK1sONQ

1 yıl önce

CHP’li meclis üyesi Hasan Aydın’a beş kurşun yağdırmıştı! Elmalı’daki yasak aşk ve taciz iddiasında zanlının ifadesi ortaya çıktı

İYİ Partili Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk’ün makam şoförünün eşi ile yaşadığı ‘Noter Onaylı Aşk Skandalı’nı SABAH gazetesi 2020 yılı temmuz ayında manşete taşımıştı. Bu sefer Elmalı Belediye Başkan Yardımcısı ve CHP’li Meclis Üyesi Hasan Aydın‘ın vurulmasıyla bir başka aşk skandalının ortaya çıktığı iddia edildi. Aydın, geçen hafta maskeli ve motosikletli bir kişi tarafından ilçede vurulmuş, vücuduna beş mermi isabet etmişti. Yaralanan Aydın’ın tedavisine Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde devam edildi. Aydın’ı silahla yaralayan zanlı R.T. ise bir süre sonra polise giderek teslim oldu. YAŞADIKLARINI TEK TEK ANLATTI! SABAH, şüpheli R.T’nin poliste ve çıkarıldığı nöbetçi mahkemede verdiği ifadelere ulaştı. R.T ilk ifadesinde daha önce Elmalı Belediyesi’nde çalışan D.A ismindeki evli bir kadınla yaşadığı aşk hikâyesinden söz etti ve şunları söyledi: D.A. isimli şahsı yaklaşık 2018 yılından itibaren tanırım. Kendisi evli ve iki çocuğu bulunmaktadır. Benim D.A. ile gönül ilişkim bulunmaktadır. D.A benim eski iş yerimin yan tarafında bulunan eczanede çalışıyordu ve burada tanıştık. D.A. ile tanıştığımızda ben ve o da evliydi. Tanıştıktan sonra kısa bir süre sonra kendisi ile gönül ilişkimiz ve başladı. Bu ilişki o tarihten bugünümüze kadar da devam etti. D.A ile olan bu ilişkimi eşimin öğrenmesiyle 2000 yılında ocak ayında eşimle ile resmi olarak boşandık. Sekiz ay kadar eşim ile ayrı kaldık. Bu süre zarfında benim D.A ile birlikteliğim devam etti. Daha sonra eşime D.A. ile ayrıldığımı anlatıp ikna ederek eşim ile tekrardan resmi nikâh yaparak evlendik. D.A çalışmış olduğu eczaneden ayrıldıktan sonra 2019 yılı içerisinde yapılan seçimlerde Elmalı Belediyesi’ne sekreter olarak işe girdi ve burada çalışmaya başladı. Ben D.A ile belediyeye ile girdikten sonra da görüşmeye devam ettim. D.A belediye de çalıştığı zamanlarda sürekli yerinin değiştiğini, bu yer değişikliğinin sebebinin belediye başkanı Hasan Aydın tarafından yapıldığını anlattı. İLİŞKİ YAŞADIKLARINI İDDİA ETTİ R.T. ilişkisi olduğunu öne sürdüğü D.A.’nın Aydın tarafından taciz edildiğini kendisine anlattığından söz ederek “D.A.’nın bu durumdan rahatsız olduğunu bana tarihten birkaç hafta önce ilçede konser alanında yüz yüze karşılaştığımızda D.A bana anlattı. Hatta D.A. bana beni koruyup kollamıyorsun diyerek sitem etti. Ben de kendisine bakarız diyerek cevap verdim. O günden sonra da D.A ile yüz yüze ve telefon ile görüşmedim. D.A. ile Aydın isimli şahsın son bir yıldır birlikteliğinin olduğunu çevreden duydum. D.A’nın benim ile ve onun ile birlikteliği varmış. Bunu sorduğumda D.A Aydın beni sıkıştırıyor sen arkamda durmuyorsun diyerek cevap verdi. Ayrıldık diye biliyordu. Ayrıca D.A’nın eşinin bizim birlikteliğimizden bilgisi yoktur.” “UYUŞTURUCU MADDENİN ETKİSİYLE VURDUM!” R.T. ise Aydın’ı niye vurduğunu şu cümlelerle anlattı: Olay günü saat 16.00 sıralarında işyerimde uyuşturucu madde sarılı sigarayı içtim ve bir arkadaşıma eve bırakmasını söyledim. Uyuşturucu maddenin etkisi ile evde istirahat için eve giderken Hasan Aydın’ı olay yerinde çay içerken gördüm. Eve gittiğimde D.A.’nın Hasan Aydın ile ilgili bana anlattıkları aklıma geldi. Evde bulunan tabancayı alarak montu giyip kaskı taktım. Evin yanındaki boşlukta kime ait olduğunu bilmediğim plakasız motosiklete binip olay yeri istikametine gittim. Motosikleti 10 metre uzağa çalışır halde park edip orada halen oturduğunu gördüğüm Hasan Aydın’a doğru korkutmak amacıyla 4-5 el ateş ettim. Yanındaki Y.K. isimle şahsa hiç ateş etmedim. Sonrasında olay yerinden aynı motosikletle kaçarak Eşek Yalağı Mevkisine giderek içinde 2 mermi bulunan silahı dere yatağına, kıyafetleri ve motosikleti de biraz uzaktaki Mera Mevkisi’ne atarak Pirhasanlar Köyü’ne yaya olarak gittim. Yolda itfaiyede çalışan H.B. isimli arkadaş ile karşılaştığımda o ‘Hasan Aydın vurularak yaralanmış’ dedi. Ben de Hasan Aydın’ı yaraladığımı ondan öğrendim. Daha sonra polis beni aradı. Bende bir arkadaşın beni polis merkezine bırakması ile gelip teslim oldum. Hasan Aydın ile önceden bir kavgam ve tartışmam yoktur. D.A.’nın bana anlattıkları aklıma geldi ve ile bir anlık sinirden olayı gerçekleştirdim. Olaydan D.A. ve hiç kimsenin haberi yoktur.” İLİŞKİ İDDİASINI İNKÂR ETTİ D.A.’nın alınan ifadesinde ise F.T. ile ilişkisini doğruladığı ama F.T.’nin iddia ettiği gibi Hasan Aydın ile ilişkisi olduğu yönündeki beyanları kabul etmediği ve inkâr ettiği ileri sürüldü. Hasan Aydın’ın ise ilk ifadesinde vurulma olayıyla ilgili olarak işin içinde çete olduğunu ifade ettiği iddialar arasında yerini aldı.

1 yıl önce

İBB’nin cenaze aracıyla uyuşturucu sevkiyatına 3 tutuklama! İşte zanlıların ilk ifadeleri

Adana Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün uyuşturucuyla mücadele çerçevesinde yürüttüğü çalışmada Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) otoyolu İncirlik Park alanında İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait cenaze aracında 144 kilo 550 gram esrar taşırken yakalanan Bünyamin S. (45) ve yanındaki Ersin E.’yi (44) ile Diyarbakır’da esrarı veren H.K. isimli şahıs ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. H.K. Diyarbakır’da diğer zanlılar ise Adana Adliyesinde çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı. Zanlıların da ifadeleri ortaya çıktı. “DİYARBAKIR’DAN ESRAR GELECEK” Cenaze aracının şoförü olan 44 yaşındaki Ersin E.’nin, ifadesinde 10 bin lira maaşla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehirlerarası Cenaze Hizmetleri Müdürlüğü’nde cenaze nakil araç şoförlüğü yaptığını söylediği, yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde şoför olan N. B.’nin kendisine “Eğer Diyarbakır’a giderseniz Diyarbakır’dan esrar gelecek ihtiyacı olan varsa bu işi yapabilir. Diyarbakır’a gideceğiniz zaman beni ara istersen o kişinin numarasını veririm” dediğini anlattı. “BORCUNU KAPATAYIM, BİR KERELİĞİNE BU İŞİ YAPALIM” Birlikte yakalandıkları Bünyamin S.’nin evli olduğunu ve bankaya yaklaşık 80 bin lira borcu olduğunu anlatan Ersin E., “N.B.’nin uyuşturucu taşıma işini Bünyamin’e anlattım. O da ‘Borcumu kapatayım, bir kereliğini bu işi yapalım’ dedi. 8 Ekim’de İstanbul’un belirli bölgelerinden 5 cenaze topladık ve saat 19.00 gibi İstanbul’dan çıkış yaptık. Cenazeleri Nevşehir, Kayseri, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır’a götürecektik. Daha önce İBB‘de şoför olan N.B.den aldığım telefon numarasını aradım ve ‘Diyarbakır’a biz geliyoruz’ dedim. Cenazeleri sırasıyla bıraktıktan sonra 9 Ekim’de Diyarbakır’da son cenazeyi verdik. Daha sonra telefonla ulaştığım kendisini Davut olarak tanıtan kişi ile buluştuk. Davut, bize malın ot olduğunu, 85 kilo olduğunu İstanbul’a götürdüğümüzde ise 100 bin lira nakit para vereceğini söyledi. Telefonumda gelen konuma gittim. Site içerisinde siteye girer girmez sağ tarafa yanaştık ve bizim yattığımız bölüme çuvallarla-poşetlerle esrarı yükledi ve 100 bin lira olduğunu söylediği poşeti verdi ve biz oradan hemen ayrıldık. Biz Diyarbakır’ı çıkmadan esrardan koku yayılmaya başladı biz de bu çuval ve poşetteki esrarı aracın arka yük bölümüne aldık. Yolumuza devam ettik, o sırada Bünyamin paraları saydı. Borcu olduğundan dolayı paranın 85 bin lirasını benim bilgim ile kendisi aldı 15 bin lirasını da ben aldım” dedi.

1 yıl önce

Anayasa değişiklik teklifinde çerçeve belirlendi! LGBT’ye karşı çarpıcı ifade…

AK Parti'de anayasa değişiklik teklifini hazırlayan hukukçular alternatifli bir metin hazırlayıp Başkan Erdoğan'a sundu. Başkan Erdoğan'nın başkanlığında yapılan toplantıda, başörtüsü ile ilgili anayasa değişiklik teklifi metninin çerçevesi çizildi. İKİ MADDE DEĞİŞTİRİLECEK TBMM gündemine taşınacak teklif kapsamında anayasanın sadece "din ve vicdan özgürlüğü" başlıklı 24 ile "ailenin korunması ve çocuk hakları" başlıklı 41'inci maddelerinin değiştirilmesi benimsendi. Daha önce aralarında "kanun önünde eşitliği" düzenleyen 10'uncu maddenin de yer aldığı 4-5 maddelik bir değişiklik üzerinde duruluyordu. Ancak buna gerek olmadığı, 2 maddelik bir değişikliğin ihtiyacı karşılayacağı sonucuna varıldı. EVLİLİK TANIMI YENİDEN YAPILDI Aile ilgili maddede yapılması öngörülen değişikliğin metni değiştirildi. Daha önce, "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır" fıkrasındaki "eşler" ifadesinin "kadın-erkek" olarak değiştirilmesi düşünülmüştü. Ancak ileride sorun yaşanmaması, LBGT evliliklerinin önünün açılmaması yeni bir tanım yapıldı. Teklifte yer alacak fıkrada, "Evlilik birliği kadın ve erkek arasında kurulur" denilecek. Böylece LBGT evliliklerinin de önüne geçilmiş olacak. Toplantıda, ailenin korunmasının ne kadar önemli olduğu üzerinde durulurken, özellikte Batıda her gün gün artan evlilik dışı çocuklar da gündeme geldi. BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİ Sabah'ın haberine göre, 24'üncü maddede "hiçbir kadının başının açık veya kapalı olması nedeniyle kamu hizmetlerinden, temel hak ve özgürlüklerden yararlanmasının yasaklanamayacağı" hükme bağlanacak. Değişiklik bu maddede yapılarak, "başörtüsünün laiklik ilkesinin teminatı altında bir temel hak olarak kullanılması" garanti altına alınacak. CHP TUZAK MI KURDU? AK Parti, CHP'nin başörtüsü ile ilgili yasa teklifini de masaya yatırdı. AK Partili kurmaylar, "CHP'nin kanun teklifi çok sorunlu. Başörtüsü yasağını geri getirecek bir içerikte. CHP'nin teklifi sadece kamuda bir mesleği icra edenleri kapsıyor. Üniversiteleri ve özel sektörü dışlayan bir öneri. Kanunla böyle bir düzenleme yapılırsa, ileride tekrar başörtüsü yasağı getirilebilir" değerlendirmesi yaptılar. ANAYASA ÜÇÜNCÜ SANDIK OLUR MU? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "referanduma gidelim" açıklamalarından sonra kulislerde 2023 yılının haziran ayında yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçim sandıklarının yanına bir de referandum sandığının konulabileceği konuşulmaya başladı. Anayasa ve İçtüzük gereği 360-400 oyla kabul edilen değişiklikler referanduma sunuluyor. 400 ve üzeri oy ise referandumsuz çoğunluk anlamına geliyor. Ancak bu durumda da Cumhurbaşkanının değişikliği referanduma sunma yetkisi bulunuyor. Üç sandığın bir arada konulması için "refarandum ... tarihte yapılır" diye Anayasa'ya geçici hüküm konulması ya da Anayasa değişikliğini seçim tarihine denk düşecek şekilde Meclis'ten çıkarmak gerekiyor. Referandum 60 gün sonra yapılacağı için bu tarih de nisan ayının ortasına denk düşüyor.

1 yıl önce

İstiklal bombacısının savcılık ifadesi ortaya çıktı: Türkiye'ye gelme talimatını YPG'den aldım

İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da 6 kişinin öldüğü, 81 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin gözaltına alınan ve emniyetteki işlemleri tamamlanan 49 şüpheli, bugün sabah saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Şüphelilerin ifadeleri, terör savcılarının bulunduğu 7'nci katta alındı. Saat 11.00 sıralarında başlayan ifade işlemleri için 29 savcı görevlendirildi. Bazı şüpheliler için tercüman ve CMK'dan atanan avukatlar hazır bulundu. Şüpheliler, nezarethaneden polis eşliğinde savcılık katına çıkarıldı. SORGUSU 5 SAAT SÜRDÜ Şüpheli Ahlam Albashır'ın savcılık sorgusu saat 16.30 sıralarında tamamlandı. Tüm şüphelilerin sorguları ise 17.00 sıralarında bitti. Savcılık şüpheliler ile ilgili tutuklama durumunu değerlendiriyor. "TÜRKİYE'YE GELMEMİ YPG İSTEDİ" Öte yandan Ahlam Albashır'ın savcılık sorgusuna ilişkin detaylar belli oldu. Kimlik sorgusunda 20 yaşında Arap kökenli Müslüman olduğunu belirten Ahlam Albashır'ın 6 kardeş olduklarını ve 3'ü Suriye'deki savaşta öldüğünü söyledi. YPG'li olduğunu kabul eden Albashır'ın, örgütün kendisinden Türkiye'ye gitmesini istediğini söylediğini belirterek "Ama niye gitmem gerektiğini söylemediler, beni ailemle tehdit ettiler" dedi. Bilal ile birlikte Türkiye'ye geldiğini söyleyen Albashır, Taksim'e olay öncesi üç kere gezmeye gittiğini, patlamanın olduğu sefer dördüncü kez Taksim'de olduğunu ifade etti. ÇANTADA BOMBA OLDUĞUNU BİLMİYORMUŞ Olay günü Bilal ile Taksim'e gittiklerini belirten Ahlam Albashır, çantada bomba olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Albashır, "O geri döndü. Ben oturdum, orada beklerken Hacı kod adlı kişiden telefon geldi. 'Çantayı bırak ordan ayrıl' dedi. Elledim çantayı içindeki yumuşak bir şeydi, üstte cips falan vardı. Altında yumuşak bir şey vardı. Uyuşturucu sandım. Bıraktım. Gitmeye başladım. Parfüm bakıyordum, o arada patlama oldu, parfümü de bıraktım kaçtım. Taksiye bindim, taksici telefonda ne olduğunu gösterince anladım. Esenler'e atölyeye gittim" dediği belirtti.

1 2 3 4 5 6 7 8 9