Son Dakika:
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki depremin ardından dezenformasyon ve manipülasyonlara sahne olan Ekşi Sözlük, depremde canla başla mücadele eden AFAD'ı hedef almaya devam ediyor. YİNE EKŞİ SÖZLÜK YİNE DEZENFORMASYON VE MANİPÜLASYON Ekşi Sözlük'te 'AFAD'ın sahtekar bir kuruluş olması' gibi başlıklar altında AFAD hedef alındı. Farklı pek çok başlık altında yalan ve provokatif entryler, Twitter'da vatandaşlar tarafından paylaşılarak 'EkşiSözlükKapatılsın' etkieti ile protesto edildi. Kısa sürede birçok vatandaş tarafından paylaşılan etkilet Twitter'da trend oldu. https://twitter.com/bekirtiryakii/status/1625819815578329088?s=46&t=n6EmfDGKh0IJfvwwKMQgHw Ekşi Sözlük'te yer alan ve vatandaşlardan büyük tepki alan yorumlardan bazıları şöyle:
TV5 yayınına katılan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, deprem felaketi ile ilgili hükümeti eleştirmeye çalışırken akla ziyan ifadelere imza attı. DAVUTOĞLU: SADECE MİLLETVEKİLİ YAKINLARI ÇIKARTILDI Depremin yaşandığı ilk günden bu yana bölgede 11 şehirde çalışmalara destek veren hükümet yetkililerinden hiç kimseyi bölgede görmediğini iddia etti. İddialarının dozunu ayarlayamayan Davutoğlu, "Milletvekili yakını olanlar enkazın başına arama-kurtarma ekiplerini getirttiler, sahipsiz olanlar enkazın altında kaldılar" dedi. ERDOĞAN VE SOYLU'YU HEDEF ALDI Davutoğlu, Full lüks imkanları ile sahadalar. Ben deprem alanında hiçbir iktidar mensubunu görmedim. Süleyman Soylu bütün bu facianın sorumlusu... Birinci derecede sorumlusu Cumhurbaşkanı'dır." ifadelerini kullandı. AK PARTİ İK GÜNDEN BU YANA DEPREM BÖLGESİNDE AK Parti Genel Merkezi'nce, depremlerden etkilenen illerde, bakanlar, MYK ve MKYK üyeleri, milletvekilleri ve teşkilat mensuplarının, arama kurtarma çalışmalarına katkıda bulunmak ve vatandaşların yanında olmak üzere görevlendirildiği açıklanmıştı. Ayrıca, AK Partili vekil Yakup Taş, ailesiyle enkaz altında kalarak hayatını kaybetti AK Partili vekil Hüseyin Yayman ise 11 akrabasını depremde kaybetti. https://twitter.com/bugunguncel/status/1626559668712574977?s=46&t=jyK-GGRdS7VSGLwrisy-IQ
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezince, Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili 20-21 Şubat'a ilişkin Dezenformasyon Bülteni yayımlandı. İletişim Başkanlığı bazı sosyal medya hesaplarında paylaşılan, “Askerler yardım aracındaki kolileri yağmalıyor” iddiasını da yalanlayarak işin aslını açıkladı.
Kızılay’a yapılan kan bağışları ile ilgili gündem yaratan iddialar ortaya atılmıştı. Söz konusu iddialarda kan bağışlarının hastanelere satıldığı öne sürülmüştü. İddialarla ilgili Kızılay’dan açıklama geldi. Kızılay açıklamasında “Kan bağışlarının hastanelere satılması iftiradır” derken bu tarz haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğine de vurgu yapıldı. ‘TÜM SÜRECİN MALİYETİNİ DEVLETİMİZ KARŞILAMAKTADIR’ Kan bankacılığının Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği usul ve esaslara göre yürütüldüğünün belirtildiği açıklamada, “Hastaneler, talep ettikleri her kan veya kan bileşeni için SUT’ta belirlenen tedarik süreci maliyeti(çalışanlar, laboratuvar, kan torbaları, soğuk zincir, vs) ay sonunda Kızılay’a ödemekte, ardından ise bu ödemeye kendi giderlerini de ekleyerek SGK’ya fatura etmektedir. Dolayısıyla tüm sürecin maliyetini devletimiz karşılamaktadır. Haberlerde sözü edilen faturalandırma yöntemleri tamamen hastanelerin tüzel kişiliklerinin özelliklerinden ve hizmet alım esaslarının ayrıntılarından oluşmaktadır” ifadelerine yer verildi. “SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMIYLA TÜM PARASAL İLİŞKİLERE SON VERİLMİŞTİR” Konuya ilişkin açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Geçmiş yıllarda hastane önlerinde yaşanan kötü örneklerin ardından, Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde, 2005 yılında Güvenli Kan Temini Projesi hayata geçirilmiştir. Bu proje ile o tarihten itibaren vatandaş ile kan bankaları arasındaki tüm parasal ilişkiye son verilmiş, kan ve kan ürünlerinin temini görevi Kızılay’a verilmiş, bu süreçle ilgili tüm operasyonel maliyet ise Sosyal Güvenlik Kurumu üzerine bırakılmıştır. Bu alanda Avrupa mevzuatıyla uyumlanan Kanun ise 11 Nisan 2007 tarihinde 5624 sayısı ile kabul edilmiştir. Hükümet, kan ve kan bileşenlerinin maliyetlerini yayımladığı Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) ilan etmektedir. Kızılay, 4 bine yakın personel, 830’dan fazla araç ve 300’den fazla noktada aldığı kanları laboratuvarlarda testlere tabii tutmakta, testi geçen kanları özel torbalarına koymakta ve kendisinden talep eden hastanelere soğuk zincire riayet ederek ulaştırmaktadır. “Tüm kamuoyu ve özellikle medya mensuplarının bunu bilmesine rağmen, Kızılay’ın topladığı kan bağışlarını hastanelere sattığı gibi bir yaklaşım sadece ve sadece iftiradan ve kötülükten ibarettir. Bu yöndeki haberlerin gönüllü kan bağışlarını düşürebileceğini bile bile atılan bu iftirayı Kızılay karşılıksız bırakmayacaktır. Bazı hastanelerin belirlenen SUT fiyatlarının üzerinde faturalar kestiği ve yine özel hastanelerin “bunu Kızılay’a aktarıyoruz” diyerek hastalardan farklı ücretler aldığı duyumunu aldığımız her durumda Sağlık Bakanlığı’na suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Milletvekili Hüseyin Yayman, Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremde 11 akrabasını kaybetti. 36 gündür bölgede olan Yayman, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun, "Milletvekili yakını olanlar enkazın başına arama-kurtarma ekiplerini getirttiler, sahipsiz olanlar enkazın altında kaldılar" söylemlerini sert bir dille eleştirdi. "HATAY'A DAVET EDİYORUM" Hüseyin Yayman, depremin 36. gününde olduklarını hatırlatarak, 6 Şubat tarihine göre daha iyi bir noktada olduklarını belirtti. 6 Şubat'ta Hatay'da bir deprem olmadığını bin yılın afeti olduğunun altını çizen Yayman, "Depremin büyüklüğü açısından Hatay Havalimanı, AFAD, jandarma, meclis, belediye, PTT, simge camiler maalesef Hatay'ın hafızası tarihi yok oldu. Biz bu büyük acının içinden çıkmak için tüm kurumlarımız can siparane çalıştı. İnsanlar bizim acılarımız üzerinden siyaset yapıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. 'Buraya yardım gelmedi, asker olmadı' diyenleri Hatay'a davet ediyorum. Kim söylüyor bunu. Deprem çok büyüktü. Bu acının rengi, dili, yasın siyaseti olmaz" diye konuştu. "CUMHURBAŞKANIMIZIN SÖZÜ TEMİNATTIR" Bu acıyı unutturacak, yeni bir hayatı inşa etmek, milletimizle Hatay'ı ayağa kaldırmak için çalıştıklarının altını çizen Yayman, "Cumhurbaşkanımız sözü var, onun sözü bizim en büyük teminatımızdır. Cumhurbaşkanımız 1 yıl içinde burada yeni bir hayatın kurulacağını dile getirdi. Biz bunu senet olarak görüyoruz. Şehrimizin sembol binaları yok oldu. Bazen depremi, deprem anında yaşadıklarımızı rüyamda görüyorum. İlk 15 günde ne yaşadık hatırlamıyorum. Kendi acımızı unutup, şehrimizin yok olmasına mı, insanların hayatını kaybetmesine mi üzülelim. Ama biz el birliğiyle bu zor durumu aşacağız. Hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeden yaralarımızı saracağız. Allah bir daha böyle acılar göstermesin" ifadelerini kullandı. "ŞEREFSİZLİKTİR, AHLAKSIZLIKTIR" Acılar üzerinden siyaset yapılmasının doğru olmadığının altınız çizen Yayman, "Bunlar deli saçması şeyler. AK Partililer kendilerine yardım etti de milletvekilimiz neden hayatını kaybetti. Adıyaman Milletvekilimiz Yakup Taş'ın ailesine sabır diliyorum. Kahramanmaraş Milletvekilimizin kardeşi Sıtkı Güvenç'e Allah rahmet eylesin. Bunu söyleyen delirmiş çıldırmış olması lazım. Nasıl yardım ediyor da kardeşini kurtaramıyor. İsyan ediyorum. Benim ablam, ağabeyim, halam, eniştem niye öldü. Ben yakınlarıma yardım ediyorsam niye kurtaramadım. Bunu söyleyen şerefsizdir, ahlaksızıdır, namussuzdur, ben onu Allah'a havale ediyorum. Kim bunu söylüyorsa namussuzdur. Ona hakkımı helal etmiyorum. Nasıl ben kendi yakınlarıma yardım ediyor olabilirim. 11 yakınımı niye kaybettim öyleyse. Kim bunun hesabını verecek. Böyle bir alçaklık olabilir mi? Depremin acısından daha büyük insanın yüreğinde acı kuruyor" şeklinde konuştu. "BU ACININ ÖZNESİ BENİM" Depremin ilk gününden beri Hatay'da olduğunu vurgulayan Yayman, " Bunu bütün Hatay, Türkiye biliyor. Her şey ortadadır. Celalettin'in kardeşi vefat etti, nasıl kendi ailesine yardım göndermiş olabilir. Yakup Taş milletvekilimiz hayatını kaybetti. Deprem üzerinden, gözyaşı, kan grubu ürenden siyaset olur mu?. Yas, acı 85 milyonundur. Bunun üzerinden böyle bir ahlaksızlığı yapmak için gerçekten millet, vatan düşmanı olmak lazım, ahlaksız şerefsiz olmak lazım. Böyle konuşmam ama böyle bir şey olabilir mi? Ölüm üzerinden siyaset olur mu. Burada sadece fotoğraf çektirip giderek dezenformasyon yapan ahlaksızlıklar şimdi çıkıp konuşuyor. Siz ne yaptınız, hangi taşı kaldırdınız. Hangi vatandaşa bir bardak su verdiniz. Kimin bize samimi şekilde yardım etmek istediğini biliyorum. Bu acının öznesi benim, acıyı ciğerlerimize kadar hissettik. Gözyaşlarımız kurudu ağlamaktan. Tüm bunlar ortadayken, bu iddialar ahlaksızlıktır, şerefsizliktir" diyerek sözlerini tamamladı.
Kahramanmaraş merkez üssü depremlerin ilk gününden bu yana afet bölgesinde çalışmaları koordine eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, son günlerde yaşadığı şiddetli bel rahatsızlığı nedeniyle tedavi olacağı ve bir süre dinleneceği öğrenilmişti. BAKAN SOYLU'DAN YENİ AÇIKLAMALAR Bakan Soylu'nun Twitter'dan yaptığı açıklama şöyle: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan davamızın lideridir. Ayasofya’yı bizimle tekrar buluşturan liderimizdir. Davamız büyüktür ve bizden sonraki nesillerin omzundadır. Ne kadar kesif mücadelelerin içerisinden geçsek de bedenimiz ne kadar yorgun olsa da ben değil biz demenin zamanıdır Büyük bir davayı şahsileştirmek, milletvekili olmak ya da olmamak, nereden olmak ya da olmamak tartışmasının içerisine girmek, yüzyılın seçiminde hele de asrın felaketinde, davaya sahip olmamak, onu anlamamak demektir... Biz, davamızın neferleriyiz. Geleceğin Güçlü Türkiyesi, davamızın omuzlarında yükselecektir. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1639579546516090880?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ
14 Mayıs seçimleri öncesi siyasi partilerde büyük bir heyecan yaşanıyor... Partilerde milletvekilliği için de süreç sona ermek üzere. Büyük merakla beklenen adaylık için son saatlere girlmiş durumda. Özellikle 6'lı masanın 4 küçük partisinin CHP listelerinden seçime girecek olması parti içerisinde büyük krize neden olmuştu. Adaylık listesine başvuran bazı isimlerde büyük dikkat çekmişti. Bu isimlerden birisi de Hacer Foggo. Hacer Foggo'nun sözleri gündem oldu CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü ve Derin Yoksulluk Ağı kurucusu Hacer Foggo, vekil aday adaylığı başvurusunda bulunan isimlerin arasında yer aldı. Hacer Foggo'nun başvurusu sonrası akıllara geçmişte kullandığı sözler geldi. Katliam iftirasında bulundu Türk askerinin karalamaya yönelik paylaşımlarda bulunan Foggo, terör örgütü PKK'ya yönelik Hendek operasyonları sürecinde Mehmetçik'e "katliam" gibi ağır bir ithamda bulunmuştu. Çocuk katliamı yapılıyor iftirası Jandarma Özel Harekat'ın Hendek operasyonları sırasında bir sınıfta çekilen ve tahtada "Eğitim sırası bizde J.Ö.H" ifadelerinin yer aldığı bir fotoğrafı paylaşan Foggo, şu notu eklemişti: Siz eğitim yaparken 'Savaş İstemiyoruz! Çocukları Öldürmenizi İstemiyoruz! Girişimi'ne göre 44 çocuk öldürüldü.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'Terör örgütüne 'terör örgütü' diyemeyenler, bütün Kürtleri terörle yaftalama iftirasını atma cüretkarlığında bulunuyorlar. Yazıklar olsun. Biz PKK'ya 'terör örgütü' diyoruz onlar diyor ki 'Siz Kürtlere diyorsunuz.' PKK Kürtlerin temsilcisi mi? PKK terör örgütü Kürt kardeşlerimizi temsil eder mi? Kürtlerin temsilcisi AK Parti'dir, Milliyetçi Hareket Partisidir.' dedi.
