06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

CHP'den ihraç edilen Sevigen'den çok konuşulacak ''Kılıçdaroğlu'' açıklaması: Bir yerden talimat geldi

FETÖ, Türk siyasetini dizayn etme hedefleri doğrultusunda CHP Genel Başkanını değiştirmek için 2010 yılında düğmeye bastı. Dönemin CHP lideri Deniz Baykal'ı yıllarca usulsüz bir şekilde dinleyen örgüt, son olarak 6 Mayıs 2010'ta bazı internet siteleri üzerinden Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntüleri yayınladı. Böylece CHP'de yıllar sürecek değişimin temelleri atılmış oldu. Baykal, 10 Mayıs 2010 tarihinde istifa ederken, göreve Kılıçdaroğlu seçildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiği için CHP'den ihraç edilen Mehmet Sevigen, TVNET'te katıldığı programda soruları cevaplandırdı. "KILIÇDAROĞLU'NA BİR YERDEN TALİMAT GELDİ" Mehmet Sevigen, kaset kumpası sürecinde yaşananlara ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı. ABD'nin siyasetine karşı olan dönemin Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, "Kılıçdaroğlu aday olacak" söylentilerini ciddiye almadığını ifade eden Sevigen, "Kılıçdaroğlu ilk önce, 'aday olmayacağım' dedi. Kumpasın ardından Deniz Bey yeniden adaylığını açıklayacaktı. Baykal eleştirildiği için görevden çekilerek, geçici olarak Cevdet Selvi'yi koydu. Baykal'ın yeniden başkan olmasını konuşuyorduk. Sonra Kemal Bey, adı geçince 'aday olmayacağım' dedi. Cenazemiz vardı, yakınımız vefat etmişti. Nereden talimat geldiyse; Kemal Bey, cenaze sonrası adaylığını açıkladı. Bir gün önce aday olmayacak denilen ortamda adaylığını açıkladı. Bir yerden bir talimat geldi belli ki. Bir gecede bir şey oldu. Arkadaşlarımız diğer tarafa gidince Baykal da aday olmadı." diye konuştu. "SÜREÇ LİBYA OPERASYONU AÇIKLAMALARINI ELEŞTİRMEMLE BAŞLADI" CHP'den neden ihraç edildiğine ilişkin konuşan Sevigen, "Libya konusunda bir konuşma yaptım. Tayyip Erdoğan, AK Parti düşmanlığı parti içinde büyüyünce, bizim Ecevit döneminde yaptığımız anlaşmayı görmezden geldiler. Bülent Ecevit başbakan, Deniz Baykal maliye bakanıyken Kaddafi'ye göndermiş. Bunları anlatarak 'yanlış yaptınız' dedim. 'Ecevit'in imzası var yanlış bu' dedim. Parti politikalarını eleştirdiğim için önce İstanbul il örgütünden disipline sevk edildim" diye konuştu. "CHP İSTANBUL İL BAŞKANI NASIL BUNU SÖYLER" Ermenilere soykırım yapıldığını öne süren CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Yunanistan ile yaşanan gerilimde Türkiye'yi işgalci olarak nitelendiren Ünal Çeviköz gibi isimlere de tepki gösteren Sevigen, "Canan Hanım, Ermeni soykırımına ilişkin ciddi bir açıklama yaptı. Türkiye'yi soykırım yapmakla suçladı. Biz profesörleri getirerek konferanslar yaptırdık bu konuda. Bayraktarlığını yaptık. Atatürk diyemiyorlardı, 'Mustafa Kemal'in askerlerine' karşı geliyordu. Biz bunları eleştiriyoruz. Dünya başımızda, ambargo için çaba sarf ediyorlar. Böyle bir ortamda İstanbul İl Başkanı bunu nasıl söyler?" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin geçmişte yaptığı yanlışlar nedeniyle helalleşme yolculuğuna çıkacağını açıklamasının da partiden ihracını hızlandırdığını ifade eden Sevigen, "Kemal Bey, helallik isterken, biz kimden istiyoruz? CHP Genel Başkanı böyle bir konuda Atatürk, İsmet Paşa, Ecevit dönemini nasıl hedef alır. CHP'nin başta olduğu hiçbir dönem yoktu saydığı 12 maddede. Kendi döneminizden helalleşin, biz acı çekmedik mi? Helalleşme karşılıklı olur." dedi. "CHP DALLAS GİBİ BİR PARTİ OLDU" Yaşananlardan sonra son olarak kendisine bir yazı geldiğini ve disipline sevk edildiğini söyleyen Sevigen, "Genel başkanı neden eleştiriyorsun diye beni uyardılar. Atatürk'e kefere diyen Mehmet Bekaroğlu partide görev yapıyor. Cihangir İslam törenle karşılanıyor. 'Anıtkabir'e nasıl masraf ediyorsunuz' diye adamı baş köşeye koyduk. PKK'ya terör örgütü diyemeyenler, FETÖ liderine evliya diyenler partide duruyor, biz atılıyoruz. CHP'nin ne olduğu belli değil Dallas gibi bir parti olduk. Kimin eli kimin cebinde belli değil.'Bunları engellemeniz gerek' dedim. Bunu söyledim, ihraç edildim" diye konuştu. "PARTİYİ 14. KATTAN YÖNETİYOR" Sevigen, Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz'ın "CHP'de 14'üncü kat var. Hiç çıkamadık, biz göstermelik makam işgal ediyorduk" açıklamasını değerlendirdi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasının ardından 157 MYK üyesinin değiştiğine dikkat çeken Sevigen, "Kemal Bey 12 yılda 10 tane seçime girdi. Atatürk'ten daha fazla süredir görev yapacak neredeyse. 14 yıldır genel başkan. Hep başarısız. Geliyor ve MYK değişiyor. Seçilmiş insanları alıp kapı önüne koyuyor, dışarıdan gelen ve nereden geldiği belli olmayan insanlarla partiyi yönetiyor. 14. katta yönetiyor partiyi." dedi. SEÇİMLE GELEN İNSANLARI DIŞARI ATIYOR" "Ünal Çeviköz kurultayda çizgi yemesine rağmen genel başkan yardımcısı oldu. Tuncay Özkan da kurultayda çizgi yedi onu da genel başkan yardımcısı yaptı." ifadesini kullanan Sevigen, "Seçimle gelen insanları dışarı atıyor ve dışarıdan gelen ekiple yönetiyor. İki üç tane danışmanı var FETÖ olayından dolayı hapiste yatıyor. Fatih Gürsu mesela. Onu Elazığ'dan milletvekili adayı bile gösterdi. O kadar çile çeken CHP'li var..." diye konuştu. "BUNLARIN HESABI SORULMAYACAK MI?" Sevigen, sözlerini şöyle sürdürdü: Kemal Bey'in daha önce getirdiği bir milletvekili şu an ABD'de. Aykan Erdemir... Bunların hesabı sorulmayacak mı? Bunları eleştirince partiden ihraç edilmemiz mi gerekiyor? 4.76'ydı oy oranı başladığımızda Kemal Bey o zaman sıcak yatağında yatıyordu. Diğer arkadaşlar da öyle. Abdullatif Şener'i aday koydu... O kadar iyi il başkanları ilçe başkanları var. Ellerimizle ittik, getirdik onu koyduk milletvekili yaptık. Biz CHP'yi bunun için mi kurduk?

2 yıl önce

Azerbaycan ile Türkiye arasındaki Nahçıvan Koridoru çok sayıda ürünün daha ucuz maliyetlerle ihracat ve ithalatının önünü açacak

Ermenistan ile Azerbaycan arasında geçtiğimiz yıl yaşanan ve 44 gün süren savaşın ardından Azerbaycan işgal altındaki topraklarını geri alırken, yıllar sonra gelen zafer Türkiye ile Azerbaycan arasında ticaret yolunun da kapısını araladı. Azerbaycan, Ermenistan ile imzaladığı anlaşma kapsamında Türkiye sınırında yer alan ve ülkenin geri kalanıyla bağlantısı bulunmayan tek toprağı olan Nahçıvan ile de bir kara koridoru kurulması sözünü aldı. Bölgenin hem çehresini hem de kaderini değiştirecek kara ve demir yolu anlaşmalarına yönelik son açıklama Ermenistan Başbakanı Paşinyan'dan geldi. Paşinyan, anlaşmanın Ermenistan ve Türkiye ilişkilerini normalleştirmek adına büyük bir adım atılacağını ifade etti. Paşinyan, "Bu, Azerbaycan toprakları üzerinden Rusya ile kara yolu ve demir yolu bağlantısı, İran ile demir yolu bağlantısı sağlayacağımız anlamına geliyor. Azerbaycan da Nahçıvan ile bizim topraklarımız üzerinden demir yolu ve kara yolu bağlantısı sağlayacak." diye konuştu. Türkiye ile Azerbaycan arasında ticari köprü olacak Nahçivan koridoru iş dünyasını da heyecanlandırmış durumda. MÜSİAD Konya Şube Başkanı Mehmet Hilmi Kağnıcı, Türkiye'nin Azerbaycan ile ticaretine ilişkin, "Nahçıvan koridoru açılması durumunda hem Azerbaycan'a hem Azerbaycan üzerinden diğer Kafkas ülkelerine, Türk Cumhuriyetlerine ulaşımımız kolaylaşacak. Bu da çok daha rahat ticaret yapabilmemizi sağlayacaktır." dedi. Azerbaycan'ın Türkiye için çok ciddi potansiyeli olduğuna vurgu yapan Kağnıcı, ''Azerbaycan ile şu anda ticaretimizin ya da ihracatımızın düşük rakamlarda kalmasının en büyük sebebi aramızda direk geçebileceğimiz bir kara yolu hattının olmaması. Eğer Nahçıvan koridoru açılması durumunda hem Azerbaycan'a hem Azerbaycan üzerinden diğer Kafkas ülkelerine, Türk Cumhuriyetlerine ulaşımımız kolaylaşacak. Bu koridor çok daha rahat ve avantajlı ticaret yapabilmemizi sağlayacaktır. Bu kapı açılırsa amacımız buradan Kafkaslara da inmektir. Orada çok daha büyük bir pazar var. Oradan alacaklarımız, oraya satacaklarımız var. Gıda ve tarım ürünlerinde o bölgede çok cazip ürünler var. Bu ilişkilerin artması hem aldığımız ürünlerin daha uygun şartlarda ulaşılabilir olmasını sağlayacak, hem de ürettiğimiz ürünleri daha iyi sunabileceğimiz pazarlar oluşacaktır." dedi. Dağlık Karabağ'ın işgalden kurtulması ile masaya gelen anlaşmada Nahçıvan koridorunun yer almasını değerlendiren uzmanlar ise bu hat ile Azerbaycan'ın uluslararası taşımacılık ve lojistik sistemindeki konumunun daha da güçleneceğinin altını çiziyor. Azerbaycan'ın diğer bölgeleri ile Nahçıvan arasındaki doğrudan ulaşım bağlantılarının yalnızca hava yoluyla mümkün olduğunu, ve söz konusu ulaşım koridorunun açılmasıyla, bu pahalı ulaşım aracına alternatif olan, daha ucuz ve daha fazla ihracat-ithalat hacimleri getirebilecek karayolu ve demiryolu hatlarının yapılmasının mümkün olacağını vurgulayan uzmanlar, böylelikle Nahçıvan'ın bölgesel ulaşım sisteminin ana damarı haline geleceğini vurguluyor. Kuzey-Güney ulaşım koridoruna ve planlanan Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryoluna entegre edilmesiyle hattın uluslararası kargonun Avrupa'ya taşınmasında da önemli bir rol oynaması bekleniyor. Nahçıvan-Tiflis-Kars demiryolu, gelecekte Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun uzunluğuna göre nakliye maliyetlerini ve süresini de 1,7 kat azaltacak. Nahçıvan üzerinden Türkiye'ye arabayla 343 km'lik kısa mesafe nedeniyle, iki ülke arasındaki ikili turist hareketine bağlı olarak ülkeye giriş yapan turist sayısının da artacağı öngörülüyor. Bu koridorun bir diğer avantajı da Türkiye ve Azerbaycan'ın karadan bağlaması olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, Azerbaycan'dan Türkiye'ye yük taşımacılığının kolaylaşacağını ve hali hazırda geliştirilmekte olan Kars-Iğdır-Nahçıvan demiryolu hattına katılarak uluslararası kargoların Avrupa'ya taşınmasının mümkün olacağını ifade ediyor. Bu adım ile Azerbaycan'dan ihraç edilen ürünlerin nakliye maliyetlerinin düşeceği ve Ağrı, Ardahan, Iğdır ve Kars şehirlerini kapsayan Türkiye'nin Doğu Anadolu bölgesi de dahil olmak üzere tüm Türkiye ile ticari ilişkilerin daha da genişleyeceğine işaret ediliyor. Öte yandan oluşturulacak koridor Rusya'nın Türkiye'ye erişimini de kolaylaştıracak. Rusya ile Türkiye arasındaki yıllık ticaret cirosu 25 milyar doların üzerine çıkarken, bu denli büyük bir ticaret hacmi göz önünde bulundurulduğunda daha uygun bir yolunun bulunması Rusya'nın da işine gelecek. Azerbaycan'ın Ermenistan ile yaptığı anlaşma Türkiye için de ucuz gazın yolunu açacak. Azerbaycan'ın Nahçıvan'a kuracağı karayolu koridoru Türkiye'ye uzanacak yeni bir enerji hattını da gündeme getirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov arasında “Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nde Doğal Gaz Tedarikine İlişkin Mutabakat Zaptı” imzalandı. Hattın kurulması halinde Türkiye'nin Azerbaycan'dan ucuza gaz almasının da önü açılacak. Azerbaycan ve Nahçıvan arasındaki koridor Tahran'ı ise endişelendiriyor. Türk ülkeleri arasındaki ticarette kavşak olan İran koridorun açılması ile bu özelliğini yitirebilir. İran günümüzde Türkiye'den Orta Asya'ya giden karayolu ticaretinde kilit öneme sahip. İran Yol ve Ulaştırma Bakanlığı'nın 2020 verilerine göre, bu yıl koronavirüsün ticaret üzerindeki etkisine rağmen her ay 12 bin civarında Türk kamyonu İran-Türkiye sınırını geçiyor ve bunların önemli bir kısmı Türki cumhuriyetleri ile Afganistan'a gidiyor. Bu ticaret İran için çok kârlı. Türkiye'den girip Türkmenistan sınırından çıkan bir kamyon, 1.800 kilometrelik bu yol için İran'a yaklaşık 700-800 dolar geçiş ücreti ödüyor. Ermenistan'da açılacak koridor bu trafiği önemli ölçüde azaltabilir.

2 yıl önce

Kasım ayı ihracatında rekor!

Ticaret Bakanı Mehmet Muş yaptığı açıklamada, "İhracatımız kasımda, geçtiğimiz yılın kasım ayına göre yüzde 33,4’lük artışla 21,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu değer, en yüksek aylık ihracatımız" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bizim tek derdimiz var; ihracat, ihracat, ihracat...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Kurtuluşu asıl taçlandıran şehrin insanıdır. Gaziantep, öyle bir mesafe kat etmiştir ki başarısı sadece kendisiyle sınırlı kalmamış, bölgesi ve dünyada örnek bir kalkınma modeli oluşturmuştur. Hiç şüphesiz bu başarının arkasındaki asıl kahramanlar, karşımdaki iş insanlarıdır, işçilerdir, siyasetçilerdir, mali yöneticilerdir. Her iş gibi kalkınmanın temel şartlarından biri de eğitimli, yetişmiş, kabiliyetli iş gücüdür İş insanlarımıza ülkemize kazandıracakları okullar ve eğitim tesisleri için şimdiden teşekkür ediyorum. Para, mal, güç yerli yerine konduğunda orada adalet olur. Sadece nefsi için çalışmak, bunu topluma zulmederek yapmak bizi çok tehlikeli yerlere sürükler. Sadece 'komşusu aç iken tok yatan bizden değildir' emrini tüm dünyaya hakim kılabilsek, emin olun şu yerküre üzerinde tek bir mağdur kalmaz. Bütçelerimizde en büyük payı hep eğitim ve öğretime ayırdık. Eğitimde altyapıyı neredeyse baştan sona yeniledik, güçlendirdik. Üniversitemizin olmadığı il yok. Ülkemiz yüz binlerce öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Derslik sayımızı 343 binden 601 bine yükselttik. 714 bin yeni öğretmen ataması yaptık. Halen görevde olan öğretmenlerin dörtte üçü bizim dönemimizde göreve başladı. İnşallah devlet-millet iş birliğiyle ülkemizi her alanda olduğu gibi eğitim öğretimde de hedeflerine ulaştıracağız. Bugün artık her alanda ihtiyacını karşılayacak pırıl pırıl insan kaynağına sahip bir Türkiye var. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat üzerine kurulu politikamızın ete kemiğe bürünmüş halini görmek isteyen Gaziantep'e baksın. Bizim tek derdimiz var; ihracat, ihracat, ihracat... Bunu da başaracağız.

2 yıl önce

Otomotiv endüstrisi kasımda 2,5 milyar dolarlık ihracat yaptı

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliğinden (OİB) yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin dış satımının 15 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotivde kasım ayı ihracatı geçen senenin aynı ayına kıyasla yüzde 6 gerileyerek 2,5 milyar dolar oldu. Türkiye ihracatında ilk sırada yer alan sektörün geçen ay, ülke ihracatından aldığı pay ise yüzde 11,8 olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım 2021 döneminde otomotiv dış satımı ise geçen senenin aynı aylarına göre yüzde 16 artarak 26,4 milyar dolara ulaştı. Bu süreçte ortalama aylık ihracat ise 2,4 milyar dolar olan sektör, Türkiye dış satımında yine ilk sırada yer aldı. Kasımda en büyük ürün grubu olan "tedarik endüstrisi" ihracatı yüzde 13,5 artarak 1 milyar 29 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. "Binek otomobil" ihracatı yüzde 17 azalarak 834 milyon dolar, "eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar" dış satımı yüzde 39 azalarak 328 milyon dolar, "otobüs-minibüs-midibüs" ihracatı yüzde 9 artarak 156 milyon dolar ve "çekiciler" ihracatı da yüzde 113 artarak 147 milyon dolar oldu. Tedarik endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya'ya ihracatta yüzde 9 artış görülürken, yine önemli pazarlardan ABD'ye yüzde 21, Birleşik Krallık'a yüzde 13, Rusya'ya yüzde 28, Polonya'ya yüzde 23, Belçika'ya yüzde 40, Hollanda'ya yüzde 43 ihracat artışı, İspanya'ya yüzde 19, Fas ve Slovenya'ya yüzde 27'şer ihracat düşüşü yaşandı. Binek otomobillerde önemli pazarlardan Fransa'ya yüzde 27, İtalya'ya yüzde 46, İsrail'e yüzde 28,5, Slovenya'ya yüzde 39, Polonya'ya yüzde 51, İsveç'e yüzde 26,5 ihracat düşüşü, İspanya'ya yüzde 21, Birleşik Krallık'a yüzde 13, Mısır'a yüzde 47, Fas'a yüzde 17, İrlanda'ya yüzde 30 ihracat artışı kaydedildi. Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda ise Birleşik Krallık'a yüzde 38, İtalya'ya yüzde 61, Slovenya'ya yüzde 55, Belçika'ya yüzde 56, Almanya'ya yüzde 38, İspanya'ya yüzde 62 ihracat düşüşü, Fas'a yüzde 191 ihracat artışı gerçekleşti. Otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda en fazla ihracat yapılan ülkeler olan İtalya'ya yüzde 124, Almanya'ya yüzde 46, Fransa'ya yüzde 35 artış, Azerbaycan'a yüzde 68 düşüş görüldü. EN BÜYÜK PAZAR ALMANYA'YA YÜZDE 12 ARTIŞ Kasımda en büyük pazar olan Almanya'ya yüzde 12 artışla 393 milyon dolarlık ihracat yapılırken, Fransa'ya yüzde 11 düşüşle 291 milyon dolar, Birleşik Krallık'a ise yüzde 16 azalarak 223 milyon dolar ihracat kaydedildi. İtalya'ya yüzde 29, Slovenya'ya yüzde 41, Belçika'ya yüzde 26, Hollanda'ya yüzde 21, İsveç'e yüzde 47 ihracat düşüşü, buna karşılık ABD'ye yüzde 11, Mısır'a yüzde 31, Rusya'ya yüzde 44 ve Romanya'ya yüzde 25 ihracat artışı olduğu kayıtlarda yer aldı. Ülke grubu bazında en büyük pazar olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ihracat yüzde 10 azalarak 1 milyar 633 milyon dolar olurken, AB ülkelerinin toplam ihracattaki payının yüzde 64,5 olduğu belirlendi. Kasımda Afrika ülkelerine ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi'ne yüzde 13'er, Bağımsız Devletler Topluluğu'na yüzde 30,5 ihracat artışı, Diğer Avrupa ülkeleri ve Orta Doğu ülkelerine yüzde 17'şer ihracat düşüşü oldu. Açıklamada görüşlerine yer verilen OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, otomotiv endüstrisinin kasım ayı ihracatında düşüş yaşamasına rağmen 2,5 milyar dolar ihracatla bu yılki ortalamanın üzerinde bir rakama ulaştığını ifade etti. Tedarik endüstrisi ihracatının çift haneli arttığını, binek otomobil ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının ise çift haneli düşüş gösterdiğini belirten Çelik, "Ülkeler bazında Almanya, ABD ve Mısır'a yönelik çift haneli ihracat artışlar kaydettik. Pandemi öncesindeki son 3 yıllık ihracat ortalaması 30 milyar dolar olan sektörümüzün geçen yılki ihracatı pandemi nedeniyle 25,5 milyar dolara gerilemişti. Bu yılı ise yaklaşık 29 milyar dolar ihracatla kapatmayı planlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

İSO Türkiye İhracat İklimi Endeksi kasımda 55,1'e yükseldi

İSO'dan yapılan açıklamaya göre, endekste eşik değer olan 50'nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50'nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor. Ekimde 54,7 olan İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, kasımda son üç ayın en yüksek düzeyi olan 55,1'e yükseldi. Son veriler, ihracat pazarlarındaki talep koşullarının belirgin bir şekilde iyileştiğine işaret etti. Son aylarda kaydedilen yavaşlamaların ardından kasım ayında bazı Avro Bölgesi ekonomilerinde ekonomik aktivite daha güçlü büyüme sergiledi. Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya'da üretim artışı ekim ayına göre ivme kazandı. Türk imalat sanayi sektörünün ikinci büyük ihracat pazarı olan Birleşik Krallık'ta üretim artış hızı önceki aya göre yatay seyrederek güçlü görünümünü korudu. Benzer bir tablo, talep koşullarının belirgin bir şekilde iyileşmeye devam ettiği ABD'de de görüldü. Orta Doğu'da büyüme eğilimi sürdü Orta Doğu ülkeleri kasım ayında genel olarak büyüme eğilimini devam ettirdi. Birleşik Arap Emirlikleri'nde üretim Temmuz 2019'dan beri en hızlı artışı kaydederken Katar'da ise veri toplanan yaklaşık beş yıllık dönemin en güçlü büyümesi gerçekleşti. Suudi Arabistan'da ekonomik aktivite keskin bir şekilde artmayı sürdürdü. Buna karşılık Mısır ve Lübnan'da zayıflık belirtileri devam etti. Bu beş ekonomi birlikte Türk imalat sektörü ihracat pazarının yaklaşık yüzde 6'sını oluşturuyor. Kovid-19 kısıtlamalarının yeniden devreye girmesi nedeniyle hizmet sektöründeki talep koşullarının zayıf seyrettiği Rusya daralma bölgesinde kaldı. Buna karşılık diğer BRIC ülkelerinde büyüme gerçekleşti. Hindistan'da ekonomik aktivite yaklaşık son 10 yılın en keskin artışını kaydetti. Diğer Asya ekonomileri, salgının delta varyantı dalgasının Asya Pasifik Bölgesi'nde yol açtığı daralma döneminin ardından toparlanmayı sürdürdü. Hong Kong, Japonya, Singapur, Vietnam, Endonezya ve Tayland ekonomilerinde büyüme kaydedildi. Öte yandan, başta Güney Kore ve Tayvan gibi imalat sanayi merkezleri olmak üzere bölgenin diğer kısımlarında tedarik zincirlerindeki aksamaların büyümeyi baskıladığına yönelik işaretler gözlendi. Açıklamada görüşlerine yer verilen IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, "Kasım ayında Türk imalatçılarının ana ihracat pazarlarının büyük bir kısmı büyüme eğilimi gösterdi ve yurt dışına satış yapmak isteyen firmalar için talep iklimi iyileşmeye devam etti. Öte yandan, Covid-19 salgınında Omikron varyantının ortaya çıkması bu görünüm üzerinde bazı belirsizlikler yaratıyor. Bu gelişmeye bağlı olası aksaklıklar, tedarik zincirlerinde yaşanan sorunların uluslararası ticarette yol açtığı güçlükleri artırılabilir." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Türkiye, Libya'ya 11 ayda 2,2 milyar dolarlık ürün ihraç etti

DEİK/Türkiye-Libya İş Konseyi yazılı açıklamasında, Türkiye'nin Libya'ya kasım ayında gerçekleştirdiği ihracat rakamlarını paylaştı. Buna göre, Türkiye, Libya'ya kasım ayında 247 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken 11 aylık toplam ihracatı 2,2 milyar dolara ulaştı. 11 ayılık dönemde ihracatta yaşanan artış geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 64 olurken, kasımda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 87'lik artış görüldü. Libya, kasım ayında Türkiye'den en çok sırasıyla mücevher, mobilya, kâğıt ve orman ürünleri, kimyevi maddeler ve mamulleriyle hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar aldı. "Kasımda en yüksek artış gemi ve yatta ürünlerinde oldu" Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen Karanfil, kasım ayında Türkiye'nin Libya'ya ihraç ettiği ürünler arasında mücevherin ilk sırada yer aldığını bildirdi. Karanfil, "Belirtilen dönemde Türkiye'den Libya'ya 36 milyon doları aşkın mücevher, 31 milyon doların üzerinde mobilya, kağıt ve orman ürünleri, 29 milyon dolardan fazla kimyevi madde ve mamulleri, 27 milyon dolar seviyesinde de hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ihraç ettik. İhracattaki en büyük artış yüzde 1.468'lik artış ile gemi ve yat ürünlerinde oldu." ifadelerini kullandı. "Yatırımlarla Libya'nın kendine yeten ülke haline gelmesi sağlanmalı" Türkiye ile Libya arasında 500 yılı aşkın kadim bir dostluk bulunduğunu ve bu dostluğun ticari ilişkilere de yansıdığını belirten Karanfil, "İki ülke arasında her geçen gün artan bir ticari hacim var. Türk iş insanları olarak Libya'ya gerçekleştirdiğimiz ticaretle Libya'nın temel ihtiyaçlarının karşılanmasına, halkın ferahının artırılmasına önemli ölçüde katkı sağlıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz ticaretle ayrıca ülke olarak Libya'ya insani görevimizi yerine getiriyoruz." açıklamasında bulundu. Karanfil, Türk iş insanlarının Libya'da atacağı yatırım adımlarının önemini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Üreten bir ülke olarak Libya'nın ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir katkımız var ancak bu katkının ihracatla değil ülkede yapılacak yatırımlarla daha istikrarlı olacağını biliyor, yatırımların ülkede gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türk iş insanlarımızın Libya'da atacağı yatırım adımlarıyla ülkenin üreten ve kendine yeten bir konuma gelmesine destek olmalıyız. Yatırımlar ayrıca ülkedeki istihdamın artırılmasına ve dünya ekonomisindeki söz sahibi konumunun güçlenmesine de etki edecek. Bu durum ayrıca iki ülke arasındaki ticari ve insani ilişkilerin güçlenmesine de yardımcı olacaktır."

2 yıl önce

ABD, Uygurlara yönelik baskıda rol oynamaları ve güvenlik gerekçeleri nedeniyle Çinli şirkete yönelik ihracat kısıtlaması getirdi

Reuters'ın haberine göre, ABD Ticaret Bakanlığı ayrıca ABD menşeli ürünleri İran'ın savunma sanayiesine maddi destek sağlamak için temin ettikleri veya temin etmeye girişiminde bulundukları iddiasıyla Türkiye, Çin, Gürcistan ve Malezya'daki bazı kuruluşlara ticaret kısıtlamaları getirecek. Açıklama ABD resmi gazetesinde yer aldı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 13 14