07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

İlim Yayma Vakfı: Süleymaniye’nin ruhuna zarar verebilecek herhangi bir girişimi önce biz kabul etmeyiz

İlim Yayma Vakfı'ndan yapılan açıklamada, "Vatana ve millete faydalı olabilecek iyi insanlar yetiştirmek” misyonuyla yaklaşık yarım asırdır faaliyet gösteren İlim Yayma Vakfı, İstanbul İli Fatih İlçesi Demirtaş Mahallesi Fetva Yokuşu’nda yurt yapılması koşuluyla iki hayırsever tarafından bağışlanan Fetva Han isimli iş hanını, bağış amacına uygun olarak inşa etmek için Nisan 2020 tarihi itibariyle yıkarak yurt inşaatına başlamıştır. Söz konusu bina, yıkılmadan önce tek kütle halinde ticari amaçla kullanılan binadan yaklaşık yüzde 20 daha küçük inşa edilmiştir. Vakfımız, ticari olarak kullanılması halinde yüksek tutarda gelir elde edilebilecek bir taşınmazı yıkıp yerine yurt projesiyle bölgedeki olumsuz sosyal yapıyı nispeten azaltmayı amaçlamıştır" denildi. Açıklamada, "Yurt inşaatının yapıldığı alan Süleymaniye Camii ve Çevresi Dünya Miras Alanı’nda kalması nedeniyle, yurt uygulama projemiz Fatih İlçesi Demirtaş Mahallesi 494 ada tescilsiz 1 parsele ilişkin İstanbul 1 Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 18.7.2019 tarihli 4134 sayılı kararı ile yürürlüğe giren yenileme ve onaylı avan projesi doğrultusunda hazırlanmıştır. Projenin, kurul tarafından 4135 sayılı karar ile uygun bulunarak ilgili belediyenin denetiminde inşaatın gerçekleştirilmesine karar verilmiştir" ifadeleri kullanıldı. Açıklamaya şöyle devam edildi: "Yurt inşaatı, hukuk sınırları çerçevesinde, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve ilgili belediye tarafından belirlenmiş imar planına ve kararlara uygun olarak gerçekleştirilmekte iken sosyal medya ve mecralarda söz konusu yurt inşaatına ilişkin bazı resimler paylaşılmıştır. İnşaatın, Süleymaniye Camii’nin siluetini kapattığı yorumları ve tartışmaları yapılmıştır. Vakfımız, kapalı alan ve yükseklik itibariyle yapının eski haline ve çevresindeki binalara göre daha yatay, Süleymaniye mimarî siluetine uygun bir çalışma yapmıştır. Bu bağlamda kamuoyundaki tartışmaları gidermek amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara çağrımızdır: “Süleymaniye, İstanbul’un ruhudur. İlim Yayma Vakfı’nın varlık sebebi bu ruhun korunmasıdır. Süleymaniye’nin ruhuna zarar verebilecek herhangi bir girişimi önce biz kabul etmeyiz. Süleymaniye’nin silüetinin korunması için üzerimize düşen her tür fedakârlığı yapmaya hazır olduğumuzu beyan ediyoruz. İlgili kurum ve kuruluşları, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye davet ediyoruz.” Vakfımızın bu çağrısının Süleymaniye Külliyesi ve çevresine ilişkin imar planı ve yenileme avan projelerinin tadilatına öncülük yapması ve Süleymaniye bölgesinde üçüncü kişilerce yapılacak yeni inşaatlara iyi bir örnek olması temennisiyle…"

2 yıl önce

İBB'nin durmuş inşaatı mühürlemesine İlim Yayma Vakfı'ndan tepki: Siyasi malzeme haline dönüştürüldü

İlim Yayma Vakfı tarafından yapılan yurt binasının Süleymaniye Camii'nin siluetini kapatması tartışmalara neden oldu. Tartışmaların ardından İlim Yayma Vakfı bir açıklamada bulunarak inşaatın durdurulduğunu belirtti. İBB ekipleri ise inşaatın durdurulmasına rağmen binayı mühürledi. "DURMUŞ BİR İNŞAATIN MÜHÜRLENMİŞ OLMASINI KAMUOYUNUN TAKDİRİNE BIRAKIYORUM" İlim Yayma Vakfı Başkan Vekili Nurettin Alan, inşaatın durdurulduğunu vurgulayarak, "Konu sosyal medyada yayıldıktan sonra iki kez açıklama yaptık. Açıklamada, 'inşaatın Süleymaniye silüetine hiçbir şekilde zarar vermemesi gerektiğini kabul ediyoruz' diye belirttik. Sosyal medyadaki tepkileri anlayışla karşıladığımızı belirtmiş, inşaatı durdurduğumuzu söylemiştik. Açıklamalarımızı yaptıktan sonra inşaatı durdurduk. Hal böyleyken durmuş bir inşaatın mühürlenmiş olmasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Öte yandan biz bir vakıfız. Çalışmalarımızı vakfımızın amaçları doğrultusunda yapıyoruz. Hiçbir şekilde siyasi polemiklerin tarafı olmayacağız. Süleymaniye konusunda hassasiyet gösteren bütün vatandaşlarımızla aynı hassasiyeti gösteriyoruz. Bizi uyaran vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bizim inşaatımızın gölgesi dahi Süleymaniye'nin üstüne düşmeyecek. İnşaatı zaten durdurmuş ve kurulların alacağı karara uyacağımızı söylemiştik. Bunun bir siyasi malzeme haline dönüştürülmesi en istemediğimiz şeydi. Bundan sonra biz bu konuda açıklama yapmayacağız. Vakfımızın inşaatı ile ilgili mimari açıdan çalışmaları yapacağız ve Süleymaniye'nin kubbelerinden görünen görüntüleri ortadan kaldırmış olacağız" diye konuştu. "SÜLEYMANİYE'NİN KUBBELERİNİ AŞAN BİR BİNA OLMAYACAK" İnşaatın Süleymaniye Camii'nin manzarasını kapatmayacağını belirten Alan, "Orası bize yurt yapmak şartıyla bağışlanmış bir yer yurt yapılsa dahi hiçbir şekilde Süleymaniye'nin kubbelerini aşan bir bina olmayacak. Hiç kimse Süleymaniye'nin bahçesinden baktığında o görüntüyü görmeyecek. Biz onunla ilgili projemize ilgili kurulların kararları doğrultusunda hareket edeceğiz. Süleymaniye'de tek bir bina yok, orayı çerçeveleyen onlarca bina var. Kamuoyunun Süleymaniye'yi tartışması gerektiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

2 yıl önce

İlim Yayma Vakfı: Süleymaniye'nin ruhunu da vakfın hukukunu da koruyacağız

İlim Yayma Vakfından, Süleymaniye'deki yurt inşaatının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından mühürlenmesine ilişkin açıklama yapıldı. Vakıftan yapılan açıklamada, "İlim Yayma Vakfımızın Süleymaniye’deki yurt inşaatı, yapı kullanım izin belgeli eski binaya ve çevresindeki binalara göre daha yatay, kademelendirilmiş, hukuki ve teknik prosedürlere, yetkili kurulca onaylanmış yenileme ada avan projesine uygun ve ilgili kurullarca onaylıdır; yasaldır. Vakfımız, söz konusu inşaatla ilgili gerekli fedakarlığı yapacağını açıklamışken ve zaten inşaatı durdurmuşken; İBB’nin yetki gaspıyla hukuka aykırı olarak inşaatımızı mühürlemesini politik bir eylem olarak görüyor ve bu konuda Vakfımızın hukuk nezdinde haklarını kullanacağını beyan ediyoruz" denildi. Açıklamada, "Kamuoyunun malumu olduğu üzere, 02.02.2022 tarihinde sosyal medyada Vakfımızın Süleymaniye’de gerçekleştirdiği yurt inşaatının görüntüsü ile tartışmalar başlamış ve gündemi epey meşgul etmiştir. Vakfımız ortaya çıkan bu duyarlılığa karşı konuya hassasiyetle eğilmiş ve hukuken herhangi bir problem olmamasına rağmen kamu vicdanını evveliyetle dikkate alarak gerekli fedakarlıkları yapacağını belirten bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamadan sonra inşaatı durdurmuştur. Bu açıklamamız İBB yetkililerince de "olumlu ve iyi niyetli bir açıklama" olarak adlandırılmasına rağmen inşaatımızın hukuksuz bir şekilde mühürlenmesi ile olay başka bir boyut kazanmıştır" ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

Avrupa tutuştu! Almanya Başbakanı Scholz: Moskova'dan acilen gerilimi düşürme sinyallerini bekliyoruz

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 2 günlük Kiev ve Moskova ziyareti öncesinde sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Bölgede tansiyonun düşürülmesi çağrısı yapan Scholz, "Ukrayna yolunda. Bugün Kiev'de, yarın da Moskova'da. Ukrayna sınırında devam eden oldukça ciddi durumla ilgili görüşmelerimize devam edeceğim. Kiev'de, Ukrayna'ya devam eden dayanışmamızı ve desteğimizi ifade etmek benim adıma önemlidir. Moskova'dan acilen gerilimi düşürme sinyallerini bekliyoruz. Daha fazla askeri saldırganlığın Rusya için çok ciddi sonuçları olacaktır. Bu konuda müttefiklerimize kesinlikle katılıyorum. Avrupa'da barış için çok ama çok ciddi bir tehdide tanık oluyoruz" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Zelenskiy sığınaktan dünyaya seslendi: Bir filmin içinde değilim

Rusya-Ukrayna savaşının altıncı gününde kan dökülmeye devam ediyor, masum siviller ölüyor. Kiev Yönetimi, Rus güçlerinin saldırılarına direnirken, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy dünyaya mesajlar vermeye devam ediyor. CNN International'a Kiev'deki bir sığınaktan röportaj veren Zelenskiy, "Durum çok ciddi, bir filmin içinde değilim" dedi. Zelenskiy, "Simgesel olan ben değilim. Ukrayna'nın simgesel olduğunu düşünüyorum. Ukrayna Avrupa'nın kalbidir ve şimdilerde inanıyorum ki Avrupa, Ukrayna'yı dünya için özel bir şey olarak görüyor. Bu nedenle dünya bu özel şeyi kaybedemez" ifadelerini kullandı. Barış görüşmelerine ilişkin konuşan Zelenskiy, "Duruma ilişkin konuşmaya başlama kararı aldılar. Gerçekten ben de istiyordum ve onları teşvik ettim, yapmalısınız, her şeyden önce herkes savaşmayı durdurmak ve beş, altı gün öncesindeki noktaya dönmek zorunda. Yapabileceğiniz temel şeyler olduğunu düşünüyorum ve bu çok önemli bir nokta. Bunları yaparsanız ve taraflar hazırsa, bu demektir ki barışa hazırlar. Eğer hazır değilseniz, bu zamanı boşa harcıyorsunuz demektir" dedi. CNN muhabiri Matthew Chance'in "Zamanınızı boşa harcadığınızı ya da onların hazır olduğunu düşünüyor musunuz" sorusuna ise Zelenskiy, "Göreceğiz" yanıtını verdi. UKRAYNA İŞGAL EDİLİRSE... Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda bunun Avrupa için büyük bir tehdit olacağını savunan Zelenskiy, "Batılı hükümetler Ukrayna'ya yardım ederek aslında kendilerini savunmalı. Çünkü Rus işgalciler kazanırsa, Rus işgali tehdidiyle karşılaşacak ve tek başlarına bununla başa çıkmak zorunda kalacaklar" ifadelerini kullandı. BATI YAPTIRIMDA GEÇ KALDI Batılı ülkelerin Rusya'ya yaptırım uygulama konusunda geç kaldığını ifade eden Zelenskiy, "Batı, ciddi bir yaptırım paketi uygulasaydı, büyük ihtimalle Rus ordusunun Ukrayna'yı işgali olmayacaktı" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Ümit Özdağ’ın Zafer Partisi’nde ‘seks kaseti’ şantajı: “Patlatmazsam adam değilim!”

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bugünkü köşe yazısında Türk siyasetinde yaşanan bir skandalı aktardı. Bir partinin Genel Başkan Yardımcısının fail olduğu olayı okuyanlar “Bu kadar da olmaz” dedi. “Kendisini muhalefet cephesinde konumlandırmış yeni kurulan bir parti…” diyerek parti ismi vermekten kaçınan Pehlivan, parti kurmaylarının toplantısında yaşanan bir olayı aktardı. “İki genel başkan yardımcısı yumruk yumruğa birbirine giriyor. Ve biri diğerini herkesin önünde “Senin de kasetlerini patlatmazsam, ben de adam değilim!” diyerek tehdit ediyor. O anlara tanık kimse sesini çıkarmıyor.” diyen Pehlivan, “Parti yönetimine sorsanız “Beklediğimiz gelişmeler, bir klikti onlar, ayıklandılar” diyor. İstifa edenlerin bazılarına kulak kabarttığınızda ise insanın tüylerini ürperten iddialarla karşı karşıya kalıyorsunuz.” dedi ve hangi birini yazayım diyerek isyan etti. CİNSEL İÇERİKLİ KASETİN Mİ VAR? Pehlivan, üst düzey bir parti yöneticisinin yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Bir üst düzey yönetici, partideki tüm görevlerinden sessiz sedasız ayrıldı. Konuşulan o ki istifaya giden yolda çok kirli bir tezgâh vardı. Zira başka partiden bir siyasetçiyle ilişkisi olduğu dedikodusu parti içinde yayılmıştı. Bu duruma karşı destek beklerken, o kişi, genel başkanından “Senin cinsel içerikli yazışmaların ve kasetin var mı?” diye telefon alacaktı.” ODALARDA “BÖCEK” İDDİASI Parti genel başkan yardımcılarının odasına takılan saatler içinde ‘böcek’ olduğunu düşünenlerin sayısının arttığını söyleyen Pehlivan, olayın failinin bir genel başkan yardımcısı olduğunu da ekledi. “Herkes tek bir ismi işaret ediyordu.” diyen Pehlivan, o genel başkan yardımcısının daha önce verdiği bir demeçteki şu sözlerini hatırlattı: “Aylardır üzerinde çalıştığım bir sistemle WhatsApp mesaj içeriklerini değiştirebiliyoruz”  ZAFER PARTİSİ’NDE ADEM TAŞKAYA DEPREMİ Pehlivan’ın isim vermeden işaret ettiği kişinin ise Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya olduğu iddia edildi. İYİ Parti’nin eski Medya ve Propagandadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya, İYİ Parti’de üst görevlerde bulunan birçok kişinin ABD Kongresi tarafından fonlanan “Denge ve Denetleme Ağı” (DDA) adlı kuruluşla bağlantılı olduğunu iddia etmişti. https://twitter.com/asinakafkas/status/1501068965359099907?s=21 https://twitter.com/genelgundem/status/1496025736372699136?s=21

2 yıl önce

İstanbul Valiliği: “Bugün itibarıyla ilimizde 1.305.307 yabancı yasal olarak ikamet etmektedir”

https://twitter.com/tc_istanbul/status/1521810961564319745?s=21&t=b-5pRYz-oX8N8gMaC4rYOg İstanbul Valiliği’nden son günlerde yaşanan yabancı göçmen iddiaları ile ilgili açıklama geldi. İstanbul Valiliği, kentte 1 milyon 305 bin 307 yabancının yasal olarak ikamet ettiğini duyurdu. Bunun 542 binini Suriyeliler oluşturuyor. Açıklamada geçen yıl 23 bin kişinin İstanbul’dan sınır dışı edildiği belirtildi. İstanbul Valiliği’nden yapılan son dakika açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: “Bugün itibarıyla ilimizde 1.305.307 yabancı yasal olarak ikamet etmektedir. Bu yabancıların; a) 542.045’i geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerden, b) 763.262’si ülkemize yasal olarak giriş yapmış ve ikamet izni almış düzenli göçmenlerden oluşmaktadır. Bununla birlikte ilimizde yasal kalış hakkı bulunmayan düzensiz göçmenlere yönelik mücadelemiz tüm kurumlarımızın işbirliğiyle sürmektedir. İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğünce geçen yıl 71.959 düzensiz göçmen hakkında işlem yapıldı. Bu kişilerin 23.072’si İstanbul’dan sınır dışı edilirken, 39.525’i ise sınır dışı işlemleri yapılmak üzere diğer illerdeki geri gönderme merkezlerine sevk edildi. 1 Ocak – 3 Mayıs 2022 tarihleri arasında; 11.936’sı Afganistan, 2.853’ü Pakistan uyruklu olmak üzere toplam 25.644 düzensiz göçmen (1.933 yabancıya adli işlem yapılmıştır.) hakkında işlem yapıldı. Bu yabancıların 8.773’ü İstanbul’dan ülkelerine sınır dışı edilirken, 12.684’ü sınır dışı işlemleri için diğer illerdeki geri gönderme merkezlerine sevk edildi. Ramazan Bayramı’nın ilk günü, kolluk güçlerimizce tespit edilen 240 düzensiz göçmenin sınır dışı işlemlerine başlanmış olup, işlemleri tamamlanan 280 Afganistan uyruklu yabancının havayoluyla sınır dışı planlaması yapılmıştır. Düzensiz göçmenlerin tespit ve sınır dışı edilmelerine yönelik çalışmalar etkin bir şekilde devam etmektedir. İlimizde bulunan her yabancı uyruklu şahıs, sığınmacı ya da mülteci olmayıp, turist olarak ülkemize gelmekte ve daha sonra ülkelerine dönmektedir. Özellikle yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte, şehrimizin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini görmek ve tatil yapmak üzere gelen yoğun bir turist girişi yaşanmaktadır. Geçtiğimiz Mart ayında deniz ve havayolu ile ilimize gelen turist sayımız geçen yıla oranla % 112 artarak 1.156.400’e, bu yılın ilk 3 aylık döneminde ise 2.904.460’a ulaşmıştır. Ülkemizde en çok turist ağırlayan şehirlerin başında gelen İstanbul’umuza en çok giriş yapan yabancılar arasında % 10,09 oranıyla İran, %7,97 oranıyla Almanya ve %7,82 oranıyla Rusya Federasyonu vatandaşları bulunmaktadır.

1 yıl önce

Rapor: İngiltere'de hayat pahalılığı çocuklarda stres ve intihar eğilimini arttırdı

Euronews’in haberine göre; Çocuk yoksulluğuyla mücadele eden yardım derneği The Childhood Trust tarafından yayımlanan rapor ülkede her 10 çocuktan birinin hayat pahalılığının bir sonucu olarak kendine zarar verme ve intihar eğiliminde olduğu gösterdi. Rapora göre İngiliz ailelerin parasal kaygıları çocukların yüzde 47'sinde stres hissi yaratıyor ve bu çocukların yüzde 21'inin ailesi çocuklarının parayla ilgili sebeplerle daha az güldüğünü belirtiyor. En büyük endişe kaynağı ise hayat pahalılığı yüzünden kendine zarar vermek isteyen çocukların oranının yüzde 9 olduğunun anlaşılması. "Aç, Endişeli ve Korkmuş" adlı rapor, intihar düşüncesini aklından geçiren çocuk oranının yüzde 8 olduğunu ortaya koydu. Bu oran, her 30 kişilik sınıfta en az iki çocuğun bu düşünceyi taşıyabildiği anlamına geliyor. İngiliz The Observer gazetesine konuşan dernek başkanı Laurence Guinness'e göre bu durumun sebebi çocukların yaşam koşularıyla, ebeveynlerinin faturaları ödeyip ödeyemeyeceğiyle ya da akşam eve gidince duş yapıp yapamayacağıyla ilgili çok endişelenmeleri.  Guinness "Bir çocuk bana haftada şimdi sadece bir kez duş yapabildiğini ve bunun uzun bir duşa dönüşmemesi için annesinin yanında durdurduğunu anlattı" diyerek çocukların içinde kaldığı durumu özetledi. Guinness, yedi yaşındaki bir başka çocuğun da yeterli paraları yoksa yemek alamadıklarını, bu durumda dolapları karıştırarak atıştırmalık birşeyler bulup yediğini ve bu şekilde yatıp uyuduğunu anlattı. "Çok derin bir mahçubiyet ve utanç duygusu taşıyorlar" Hayat pahalılığının daha önce mali olarak kendini istikrarlı gören ailelerin ilk defa yoksulluğa düşme riskini beraberinde getirdiğini ve birçok çocuğun da kendisini bu korkunç durumla ilk kez karşı karşıya bulduğunu belirten Guinness "Çok derin bir mahçubiyet ve utanç duyuyorlar ve içinde bulundukları açmazla ilgili çok kaygılanıyorlar" dedi ve ve bunun sonuçlarının "felaket" olabileceği konusunda uyardı. Ülkedeki diğer dernek ve uzmanlar da çocuklardaki ruh sağlığı sorunlarının hayat pahalılığı ile daha da büyüdüğünü belirtiyor ve ailelerin artan enerji fatraları sebebiyle ısınma, elektrik ve su kullanımı ile sofraya yemek koyma arasında zor kararler vermeye başladığına dikkat çekiyor.  İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin yaptırdığı bir araştırma da halkın giyim ve sosyalleşme harcamalarından vazgeçtiğini, daha da ötesi, artan akaryakıt, gıda ve enerji fiyatları sebebiyle 4 bin kişilik ankete katılanların yarısından fazlasının diğer temel ihtiyaçlar için para ayırabilmek için öğün atladığını ve mutfak masraflarından kıstığını ortaya koydu. Uzmanlar intihar eğiliminin genellikle hiçbir şeyin kendilerine yardım edemeyeceği hissinden kaynaklandığında dikkat çekiyor: Anne, baba ve yakın aile bireylerinin içinde bulunduğu durum ve öğretmen ya da sağlık profesyonellerinin yıllardır süren kesintiler sonucu hizmetlerinin azalması sebebiyle çocukların güvenebilecekleri mekanizmaların azaldığı bildiriliyor.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11