17 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten hastanedeki darp iddialarına ilişkin paylaşım: Provokatif gündemleri reddediyoruz

Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, sağlık ve güvenlik teşkilatının Türkiye'nin göz bebeği olduğunun altını çizdi. Güvenlik teşkilatının Türkiye'yi korumak için büyük fedakarlık ve cesaretle mücadele ettiğini belirten Çelik, şunları kaydetti: "Sağlık çalışanlarımızın içinden geçtiğimiz zorlu salgın koşullarındaki üstün gayretlerine şükran borçluyuz. Sağlık teşkilatımız da güvenlik güçlerimiz de vatansever bir mücadele veriyor. Sağlık teşkilatımızı ve güvenlik güçlerimizi polemik konusu yapanlar yakışıksız bir davranış sergiliyorlar. Münferit hadiseler üzerinden, ülkemizin övünç kaynağı olan güvenlik teşkilatlarımızı, sağlık çalışanlarımızı ve tıp fakültelerimizi yıpratmaya dönük provokatif gündemleri, bu kurumlarımızın kıymetli mensuplarını incitecek nitelikte paylaşımları reddediyoruz. Münferit hadiselerde suç ve cezanın şahsiliği ilkesi esastır."

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’dan kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin kapsamlı genelge! 81 il valiliğine gönderildi…

5 ana hedef, 28 alt hedef belirlendi 2021-2025 yılları arasını kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele IV. Ulusal Eylem Planı doğrultusunda hazırlanan genelgeyle kadına yönelik şiddetle mücadelede kalıcı ve etkin başarının elde edilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda; adalete erişim ve mevzuat, politika ve koordinasyon, koruyucu ve önleyici hizmetler, toplumsal farkındalık, veri ve istatistik başlıklarından oluşan 5 ana hedef belirlendi. 2022 Faaliyet Planında, 28 alt hedef ve bu alt hedeflere ilişkin 110 performans göstergesi yer aldı. Kadın konukevi sayısı arttırılacak Bakanlığın 81 il valiliğine gönderdiği genelgeye göre; kadın konukevlerinin sayısı arttırılacak. Bu kapsamda 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinde yer alan “Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır.”  hükmü doğrultusunda gerekli takip yapılarak, 2022 yılı içerisinde ilgili belediyelerce en az 10 yeni kadın konukevi/sığınma evinin açılması sağlanacak. Riskli vakalar takip edilecek Tekerrür eden ve yüksek ya da çok yüksek risk grubu içerisinde olduğu değerlendirilen vakaların birebir takibi için mahallinde ilgili kurumların temsilcilerinden risk yönetim ekibi oluşturulacak ve kolluk personeli görevlendirilecek. Boşanma süreci devam eden veya daha önceden hakkında 6284 sayılı Kanuna göre tedbir kararı bulunan tutuklu/hükümlülerin ceza infaz kurumlarından tahliyeleri esnasında kolluk birimlerine anlık bildirimde bulunacak yeni bir veri entegrasyon sistemi oluşturulacak. Kadına yönelik şiddet olaylarına karşı etkin mücadele amacıyla 1 Şubat 2021 tarihinde oluşturulan ve tüm kolluk birimlerinde kullanılan Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddet Olay Kayıt ve Risk Değerlendirme Formundan elde edilen veriler doğrultusunda risk değerlendirme parametreleri her yıl güncellenecek. 5 milyon erkeğe eğitim verilecek 81 ile gönderilen genelgeye göre aile içi ve kadına yönelik şiddet konusunda erkeklere eğitim verilecek. Bu kapsamda yıl içerisinde en az 5 milyon erkeğe, kadına yönelik şiddetle mücadele alanında temel bilgilendirme ve farkındalık oluşturma eğitimleri, ilgili kurum kuruluşlarla koordineli olarak sağlanacak. Gizlilik kararları anında uygulanacak Kadına yönelik şiddetle etkin mücadelenin ortaya konulması çalışmaları kapsamında; mağdurun korunması amacıyla alınan gizlilik kararları, İller İdaresi Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlarca anında uygulanacak. Kadına yönelik şiddetle mücadele alanında eksiklerin tespit edilmesi amacıyla 81 il genelinde İZDES heyetleri incelemede bulunacak. İZDES heyetlerinin saha çalışması sonucunda elde edecekleri tespit, bilgi, bulgu ve değerlendirmeler uygulayıcı birimlere sunularak tedbir alınması sağlanacak. Genelgede, kadına yönelik şiddetin önlenmesi kapsamında; AFAD Başkanlığınca Acil Durum Planlarının hazırlanması, Göç İdaresi Başkanlığınca yabancı uyruklu kişilere farkındalık eğitimleri verilmesi ve Türkiye’deki hukuksal çerçeve konusunda bilgilendirmeler yapılmasına yönelik tedbirler de yer aldı. Elektronik kelepçede kapasite artırılacak Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2022 Faaliyet Planı’na göre, 3.4 milyon kadın tarafından kullanılan Kadın Destek Uygulaması (KADES) yıl sonuna dek 5 milyon indirme sayısına ulaşacak. İçişleri Bakanlığı bünyesinde 7/24 izleme gerçekleştirilen elektronik kelepçe sayısı 1000’den 1500’e yükseltilerek yüzde 50 oranında kapasitesi arttırılacak. Genelge kapsamında, elektronik kelepçe merkezinde anlık izleme yapılabilen ünite sayısının ise 12’den 24’e yükseltilerek yüzde 100 oranında kapasite artışına gidilmesi öngörülüyor. Büro amirliği sayısı arttırılacak, 110 bin kolluk personeline eğitim verilecek Genelgede, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının kadına yönelik şiddetle mücadele birimlerinin kapasitesinin daha da artırılacağına dikkat çekildi. Genelge kapsamında, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele şube müdürlüğü/kısım amirliği sayısı 97’den 127’ye çıkarılacak. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele büro amirliklerine gerekli eğitimleri verildikten sonra 1.000 yeni polis takviyesi yapılacak. 2022 yılında, Kolluk personeline kadına yönelik şiddete karşı bilgilendirilmesi kapsamında ise 50.000 rütbeli jandarma personeli, 10.000 erbaş/er ve emniyet personelinden 5.000’i aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele büro amirliklerinde görev yapanlar olmak üzere toplam 50.000 personele eğitim verilecek. Ayrıca Polis Akademisi ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinde öğrenim gören tüm öğrenci/kursiyerlere de aynı farkındalık eğitimi sağlanacak. “Kadına Yönelik Şiddet Vakalarına Müdahale El Kitapçığı” oluşturulacak Kadına yönelik şiddet anında kolluk personelince risk yönetimine dayalı müdahale gerçekleştirilebilmesi amacıyla rehber niteliğinde Kadına Yönelik Şiddet Vakalarına Müdahale El Kitapçığı hazırlanarak dağıtımı sağlanacak. Eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına önem verilecek Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl/İlçe Koordinasyon, İzleme ve Değerlendirme Komisyonlarının, Vali/Kaymakam başkanlığında her üç ayda bir toplanması sağlanacak. Kadına yönelik şiddetle topyekûn mücadeleyi sağlamak için kamuoyu farkındalığını yükseltilecek, toplumun çeşitli kesimlerinin (muhtarlar, öğretmenler, sanatçılar, sporcular vb.) desteğini alacak çeşitli kampanya ve çalışmalar düzenlenecek. Mülki idare amirlerinin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki etkinliğini ve farkındalığını artırmaya yönelik eğitimlere devam edilecek ve bu çerçevede 2022 yılında tüm kaymakamların eğitim alması sağlanacak.

2 yıl önce

İBB'den 'terör soruşturması'na ilişkin itiraf gibi açıklama: Arşiv araştırmasında eksik var

"İBB'DEN ALINAN BİLGİLER SGK VERİLERİYLE KARŞILAŞTIRILDI" Bu zamana kadar yapılan çalışmalar kapsamında, müfettişler tarafından İBB, İETT, İSKİ ve belediye şirketlerinde ilk defa işe alınan kişi sayısı ile bu kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılıp yaptırılmadığına ilişkin bilgilerin, belediyenin ilgili birimlerinden temin edildiği ve daha sonra bunların SGK verileriyle karşılaştırıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bu listeler emniyet ve adli birimlere gönderilerek, kaç personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırıldığı ve kaç personel hakkında yaptırılmadığı belirlenmiştir. Gelinen aşamada, ilk defa işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediği anlaşılmıştır. Büyükşehir Belediyesince birçok personel hakkında hiç güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması talebinde bulunulmadığı, bazı kişiler hakkındaki talebin ise müfettiş incelemesi başladıktan sonra apar topar yapıldığı anlaşılmıştır. TERÖR SEBEİYLE SORUŞTUMA YAPILMIŞ KİŞİLER VAR
 İstihdam edilen kişiler arasında emniyet birimlerimizce 'suç veya istihbarat kaydı' bulunduğu bildirilen kişiler de mevcuttur. Hatta bu kişiler arasında hakkında terör sebebiyle adli soruşturma yapılmış, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör suçları sebebiyle mahkumiyet kararı almış kişiler de bulunmaktadır." Bakanlığın açıklamasında, İBB Başkanı tarafından "müfettişler sadece 8 kişi bulabildiler" şeklinde dile getirilen hususun da tamamen gerçek dışı olduğu dile getirilerek, "Bu kişiler, daha müfettişler çalışmaya başlamadan önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Din Alimleri Yardımlaşma Derneği (DİAYDER) hakkındaki soruşturmada isimleri geçen ve dernek ile bağlantılı olarak İBB şirketlerinde işe alındığı ve soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra işten çıkartıldıkları anlaşılan kişilerdir." ifadelerine yer verildi. "86 BİN ÇALIŞANI ZAN ALTINDA BIRAKACAK HİÇBİR DURUM SÖZ KONUSU OLMADI" Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 86 bin çalışanını zan altında bırakacak hiçbir durumun söz konusu olmadığının altı çizilerek, "Çünkü yapılan incelemenin, çalışanların tamamıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Yapılan çalışmanın esası, bu dönemde işe alınanlardan adli sicil kaydı ile emniyet birimlerinde arşiv kaydı bulunanların belirlenmesi ve Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmemiş olan hukuki sürecin işletilmesidir." değerlendirmesinde bulunuldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde halen 80 müfettişin çalıştığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamaya, şöyle devam edildi: "5 Nisan 2022 tarihi itibarıyla İBB ve bağlı kuruluşlarında aktif olarak 23 müfettiş görev yapmaktadır. Bunlardan 8'i personel, ihale işlerinin özel teftişinde görevlidir. Diğer müfettişlerin tamamı şikayetler üzerine araştırma ve ön inceleme yürütmektedirler. Araştırma ve ön inceleme gibi görevlerin tamamen Teftiş Kurulunun inisiyatifi dışında, şikayet ve ihbar mekanizması üzerine başlayan bir süreç olduğu izahtan varestedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın müfettişler tarafından halen çalışma yürütülen bir konuda televizyonlarda kamuoyunu yanıltıcı açıklamalarda bulunmasının devam eden görevi etkileme amacını taşıdığı da aşikardır." İBB'DEN İTİRAF GELDİ: ARŞİV ARAŞTIRMASINDA EKSİK VAR İçişleri Bakanlığı'na yanıt vermek için bir basın duyurusu yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi arşiv taraması yapmadığını kabul eder nitelikte bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "86 bin personelimizden 4500 tanesinin adli sicil kayıtları elimizde olsa da, arşiv araştırmasının eksik olduğu tespit edilmiş ve evraklar İstanbul Valiliği'ne gönderilmiştir." ifadeleri yer aldı. Açıklama ile İBB arşiv taramasında eksik kaldığını açıkça itiraf etti. https://twitter.com/istanbulbld/status/1511342788427796487?s=21&t=9sHlaBDEkpZUEZY4oyYofw

2 yıl önce

Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı’nda vatandaşlık veriliyor yalanı! Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü: “Yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır”

https://twitter.com/genelgundem/status/1497865718741667840?s=21&t=CeHQ9_ySKDz51jV1zT8X_Q Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde yapılan açıklama şöyle; “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüze ait nüfus hizmetlerine ilişkin vatandaşlarımıza destek olan Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı hakkında gerçek dışı iddialarla ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. Afet, acil durum ve ihtiyaç duyulan alanlarda 5 başvuru masası, 2 Nüfusmatik, güvenli ve şifreli iletişim alt yapısı ile günlük 400 işlem kapasiteli Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı Şubat ayında hizmet vermeye başlamış; ilk olarak yaklaşık iki ay başvuru yoğunluğunun bulunduğu Esenyurt’ta ve 3 gün süren Antalya BilimFest’te vatandaşlarımıza hizmet sunmuştur. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı, Esenyurt’ta bulunduğu süre içerisinde 3.000, Antalya BilimFest’te ise 1.000’i aşkın işlem gerçekleştirilmiştir. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracında vatandaşlarımız; kimlik kartı, pasaport, sürücü belgesi, adres, kimlik kartına sürücü belgesi yükleme, kimlik kartına e-imza yükleme ve tüm nüfus işlemlerini (doğum, evlenme gibi tescil işlemleri) “mobil ilçe müdürlüğü” mantığında gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca, afet dönemlerinde afetin yaşandığı noktalara yerleştirilerek vatandaşlarımızın acil nüfus hizmetlerinden yararlanmasını sağlamaktadır. Kamuoyuna yansıtıldığının aksine vatandaşlık işlemleri ve yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Öte yandan, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda da vatandaşlık başvuru makamının yurt içinde valilikler olduğu açıkça belirtilmiştir. Vatandaşlarımıza memnuniyetle sunduğumuz ve vatandaşımızın da aynı şekilde ilgi duyduğu bu hizmetlerimiz hakkında bilgi sahibi olmadan, “vatandaşlık veriliyor” gibi manipülatif açıklamalarda bulunulması asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Ayrıca bu açıklamalar, siyasi spekülasyon olmakla birlikte, gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz “Hayatın Her Anında” vatandaşımıza Siz Bize Gelemezseniz, Biz Size Geliriz” anlayışı ile hizmet etmeye devam edecektir.” https://twitter.com/tcnufus/status/1512355617008140291?s=24&t=gvO9e9oFSgQwFU5QaOfY5Q

2 yıl önce

Milli İrade Platformu'ndan Suriyeli mültecilere ilişkin açıklama: Kardeşliğimizi zedeleyecek adımlar atmadık ve atmayacağız

Aralarında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Hak-İş Konfederasyonu, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Memur-Sen, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve Ensar Vakfı'nın da bulunduğu Milli İrade Platformu; Suriyeli mülteciler konusunda açıklamada bulundu. Milli İrade Platformu tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin devlet ve millet el ele vererek Suriye krizinde de mazlumların yanında yer aldığına dikkat çekildi. https://twitter.com/milliiradeplatf/status/1522852836144566274?s=24&t=-20fcbWd0GP2hBejeEDmJg TARİHİ SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRİYORUZ… Milli İrade Platformu'nun açıklaması şöyle: "Türkiye, geçmişte olduğu gibi bugün de dünyanın neresinde, hangi dine ve ırka mensup olursa olsun, mazlumların yanında yer almıştır. 2011 yılından bugüne Esed rejimi tarafından zulmüne uğrayan Suriye halkının 12 milyondan fazlası yerlerinden edilmiş ve bunların yarısı, Türkiye'nin de içerisinde olduğu bölge ülkelerine sığınmıştır." "Suriye'de milyonlarca insan katledilme riskiyle karşı karşıyayken, çatışmalardan kaçarken, cansız bedenleri sahillere vururken, botları batırılmaya çalışılırken Batı ülkeleri bu duruma seyirci kalmış, bu zulmün dolaylı veya doğrudan müsebbibi olmuştur. Türkiye ise topraklarına sığınan Suriyelileri din, mezhep, ırk ayrımı yapmaksızın kabul etmiştir. Devletimiz ve STK'larımızın desteği ile milletimizin feraseti ve kardeşlik ruhu sayesinde 11 yıldır Suriyeli kardeşlerimizin ülkemizde sorunsuz, güvenli ve onurlu bir yaşam sürmeleri sağlanmıştır." "Bu süreçte Suriyeliler üzerinden defalarca çeşitli provokasyonlar yapılmış ve toplumsal huzur bozulmaya çalışılmış ancak devletimizin çabaları ve milletimizin feraseti sayesinde hiçbir girişim başarıya ulaşmamıştır. Son dönemde mülteciler üzerinden ülkemizin sağduyusuna, birliğine ve bütünlüğüne yönelik çok çirkin oyunlar oynandığını müşahede ediyoruz. Tekil örnekler veya manipüle edilmiş haberler üzerinden bazen ırkçılık, bazen yabancı düşmanlığı bazen de İslam düşmanlığı yapılmakta ve toplumsal huzur bozulmaya çalışılmaktadır. Elbette ülkemizin kanunlarına, geleneklerine ve töresine herkes uymak ve saygılı olmak zorundadır. Kim olursa olsun, aksi bir tutum takınan kişilere karşı da devletimiz gereğini yapmaktadır." "Öte yandan Suriye krizinin çok boyutlu olması dikkate alındığında, henüz kapsamlı bir çözüm üretilememiş olmasına rağmen Türkiye kendi çözümlerini üretmeye çalışmış ve terörden arındırarak oluşturduğu güvenli bölgelere 500 binden fazla Suriyelinin geri dönmesini sağlamıştır. Ayrıca 1 milyon Suriyelinin gönüllü geri dönüşü için de çalışmalar devam etmekte ve gönüllü ve güvenli geri dönüşlerin ilerleyen dönemlerde hız kazanması beklenmektedir." "Sonuç olarak devlet ve millet el ele vererek Suriye krizinde de mazlumların yanında yer aldık ve bugüne kadar bize yakışanı yaptık. Toplumsal huzurumuzu ve kardeşliğimizi zedeleyecek adımlar atmadık ve atmayacağız. Bu vesileyle mülteciler meselesinin, farklı amaçlara hizmet eden siyasi polemik konusu yapılmasını kınıyor ve milletimizi bu konu üzerinden toplumsal huzurumuzu bozma maksadıyla kurgulanan oyunlara karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz." Milli İrade Platformu'nda 296 vakıf, dernek ve sivil toplum örgütü yer alıyor.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten Cahit Özkan'ın BAE çıkışına ilişkin açıklama

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Grup başkanvekili Cahit Özkan’ın bir youtube kanalında sarf ettiği sözler hakkında sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Sözcü Çelik açıklamasında, “Grup Başkanvekilimiz Sn. Cahit Özkan’ın Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerine dair beyanları partimizin görüşlerini yansıtmamaktadır. Türkiye-BAE ilişkileri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayed El Nahyan’ın ortak iradesiyle karşılıklı güven ve saygıya dayalı olarak ilerlemektedir” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Bakan Kurum'dan Atatürk Havalimanı'nda yapılan millet bahçesine ilişkin paylaşım

Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 2053 vizyonunun en iddialı hedeflerinden biri olan "Yeşil Kalkınma Devrimi" doğrultusunda durmadan, yılmadan çalışmaya, Türkiye'yi yeşillendirmeye devam edeceklerini belirtti. Millet bahçesinin, iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle mücadeleye güç katacağının altını çizen Kurum, bahçenin, İstanbul'un en merkezi afet toplanma alanı olacağını ifade etti. Kurum, tamamlandığında dünyanın en büyük yeşil alanlarından biri olacak millet bahçesinin, 132 bin 500 ağacıyla İstanbul'un merkezinde 5 milyon 61 bin metrekarelik yeşil bir koridora dönüşeceğini, İstanbul'a nefes aldıracağını vurguladı. "İstanbul daha da güzelleşecek" Paylaşımında, "#85MilyonunBahçesi" etiketini kullanan Kurum, şunları kaydetti: "İstanbul daha da güzelleşecek. Milletimize hayırlı olsun. İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yapacağımız Türkiye'nin en büyük millet bahçesi, ilk fidanlarıyla buluşmak için gün sayıyor. Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle yapacağımız fidan dikim töreni için hazırlıklarımıza heyecanla devam ediyoruz." https://twitter.com/murat_kurum/status/1525850187159199744?s=21&t=aLTYMKpE3ZdMJTxqWO6x9A

2 yıl önce

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden 'özel güvenlik'lerin yetkilerine ilişkin açıklama

Emniyet Genel Müdürlüğü'nden özel güvenlik görevlilerinin görev alanlarıyla ilgili açıklama geldi. Emniyet'ten yapılan açıklama şöyle: Bazı basın yayın organlarında “Yargıtay'dan emsal karar: Özel güvenlik görevlileri üst araması yapamayacak” başlığı ile yer alan haberler sanki özel güvenliğin önleyici arama yapamayacağı şeklinde anlaşılmış olup, aşağıdaki bilgilendirici mahiyetteki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un “Özel güvenlik görevlilerinin yetkileri” başlıklı 7’nci maddesi ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin “Özel güvenlik görevlilerinin kontrol yetkileri” başlıklı 21’inci maddesinde, özel güvenlik görevlilerinin yetkileri tanımlanmıştır. Özel güvenlik görevlilerinin; koruma ve güvenliğini sağladıkları alanlara girmek isteyenleri duyarlı kapıdan geçirme, bu kişilerin üstlerini dedektörle arama, eşyalarını Xray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirme ve görev alanında haklarında yakalama emri veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve mevzuatla tanımlanmış diğer yetki ve sorumlulukları bulunmaktadır. Adli aramalar hâkim kararı veya Cumhuriyet Savcısı emri ile yapılabilecek aramalar olup, sadece adli kolluk birimlerince yapılabilmektedir. Polis dâhil olmak üzere adli kolluk birimleri, adli aramaları gerekli adli mercilerden izin alarak yapmakta, suç soruşturmalarında elde edilen suç delillerine ilişkin iş ve işlemler Ceza Muhakemesi Kanununa ve mevzuatına uygun yürütülmekte ve gerekli tutanaklar tanzim edilmektedir. ENGEL BİR DURUM YOK Özel güvenlik görevlilerinin anılan kararda da belirtildiği üzere genel kolluk gibi adli arama yetkisi bulunmamakta ancak genel kolluğun olmadığı yerlerde görev yaparken güvenlik sistem ve cihazları ile önleyici amaçlı kontroller yapabilmekte, bir suç unsuru veya şüpheli durumla karşılaştığında genel kolluğa haber vererek şüpheli şahısları genel kolluk gelinceye kadar kontrol altında tutabilmekte, genel kollukça adli ve idari işlem tesis edilmesini sağlamaktadır. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, özel güvenlik görevlilerinin görev alanlarında Kanunca tanımlanmış yetkilerini Kanunda belirtildiği şekilde kullanmalarında engel bir durum bulunmamaktadır.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 18 19