04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Zelenskiy: İki gün içinde Türkiye'yle serbest ticaret anlaşması imzalayacağız

Ukrayna parlamentosu Yüksek Rada'da vekillere hitap eden Devlet Başkanı Zelesnskiy, "İki gün içinde Türkiye'yle serbest ticaret anlaşması imzalayarak günlük bir ekonomik mesaj vermeye hazırlanıyoruz. Gruplarımız çalışıyor. Anlaşma sağlayacağımızdan eminim" dedi. 'Her şeyden önce kendi güçlerimize güvenmeliyiz' Bölgede yaşanan gerilimli sürece değinen Zelenskiy, Ukrayna'nın her şeyden önce kendi güçlerine güvenmesi gerektiğini söyledi. Zelenskiy, "Her konuda her şeyden önce kendi güçlerimize güvenmeliyiz. Anavatanımızın gerçekten çok sayıda dostu var ancak dostlarımızın kendi anavatanı var, bunu unutmayın. Dolayısıyla bizden başka hiç kimse ülkemizi korumaz ve ayağa kaldırmaz. Sadece kendimize güvenmeliyiz" ifadelerini kullandı. Serbest ticaret anlaşması görüşmeleri 2011'den beri sürüyor Ukrayna Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko, daha önceki açıklamasında, Türkiye'yle Ukrayna'daki tüm sektörlerin faydasını mümkün olduğunca gözeten bir serbest ticaret anlaşması imzalamak istediklerini belirtmişti. 2011'den bu yana anlaşmayla ilgili 11 resmi görüşme gerçekleştirildiğini ve sürecin devam ettiğini aktaran Sviridenko, "Ukrayna tarafı (Türkiye ile) ülkenin tüm sektörlerinin faydasını mümkün olduğunca gözeten bir serbest ticaret anlaşması imzalamak istiyor. Ukrayna iş dünyasının çoğunluğu Türkiye piyasasına açılmaktan yana" demişti. İkili iş birliğinin ana alanlarının bilgi teknolojileri, inovasyon, endüstri, enerji ve enerji verimliliği, lojistik, ulaşım altyapısı ve turizm olduğunu aktaran Sviridenko, "2021'in ilk 9 ayında Türkiye, Ukrayna'yla ticaret hacmi bakımından Çin, Polonya, Almanya ve Rusya'dan sonra 5. sırada geliyor" ifadesini kullanmıştı.

2 yıl önce

Önce yalan konuştu! Sonra Kendini yalanladı! Kılıçdaroğlu: Sen imza atmadın talimat verdin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 26 Ocak'ta Twitter hesabından paylaştığı videoda elindeki bir kağıdı kameraya göstererek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ıslak imzasının bulunduğunu öne sürdü. Kılıçdaroğlu'nun bu iddiası önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, daha sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yalanlandı. İhale belgesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzası bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, bugunkü grup toplantısında videodaki sözleriyle çelişkiye düştü. Kılıçdaroğlu bu kez "Sen ihale komisyonunda değilsin ki. Sen talimat veren makamdasın" diyerek kendisini yalanladı. 'BEN İHALELERE İMZA ATMAM BAY KEMAL' Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon'da toplu açılış töreninde Kılıçdaroğlu'nun ihale yalanını ortaya çıkararak şunları söylemişti: ''Bir kadın vardı ya büyük yalan söyleyeceksin. Bunları dediler mi. Sonra ne oldu, şimdi yargı aldı tutukladı, şimdi cezaevinde. Kime çalışıyordu bunlar, CHP'ye. Bay Kemal de yalanı bunlardan öğrendi. Geçen akşam çıkmış benim TV programımın olduğu saatte o da açıklama yapıyor. Bu açıklamayı yaparken yine bir yalan, ihale yapmışız ve müteahhit firmalara burayı 3 kat fazla rakamla verdiğimizi söylüyor. Bir kağıt gösteriyor, altında güya benim imzam var. Ben ihalelere imza atmam Bay Kemal, yalancılığını ispat ettin. Ulaştırma Bakanı'ma dedim ki dersini ver. Ertesi akşam Adil Bey çıktı buna güzel bir ders verdi."

2 yıl önce

Paşinyan: Azerbaycan'la barış anlaşması imzalamayı, Türkiye'yle diplomatik ilişkiler kurmayı hedefliyoruz

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan'ı Ermeni topraklarından geçerek Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne bağlayacak demiryoluyla ilgili anlaşmanın imzalanması gerektiğini söyledi. Ermenistan parlamentosunda vekillerin soruların cevaplayan Paşinyan, Karabağ'da açılması planlanan demiryolu hakkında "Bunun yasal olarak kayıt altına alınması, kağıt üzerinde imzalanması gerekiyor" dedi. Ermenistan'ın Azerbaycan ve Rusya'ya karayollarının açılmasıyla ilgili teklifler de sunduğunu anlatan Paşinyan, Azerbaycan'dan olumlu yanıt almaları halinde karayollarının yenilenmesi ve inşasıyla ilgili çalışmaları yürütmeye hazır olduklarını vurguladı. 'AZERBAYCAN'LA BARIŞ ANLAŞMASI İMZALAMAYI, TÜRKİYE'YLE DİPLOMATİK İLİŞKİLER KURMAYI HEDEFLİYORUZ' Sputnik'te yer alan habere göre, Paşinyan, hükümet olarak hedeflerinin Azerbaycan'la barış anlaşması imzalamak ve Türkiye'yle diplomatik ilişkiler kurmak olduğunu belirtti. Paşinyan sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümetimizin hedefi, Azerbaycan'la barış anlaşması imzalamak ve Türkiye'yle diplomatik ilişkiler kurmak. Müzakerelere hazırız. Müzakerelerin formatını daha önce söyledik, bu biliniyor." 'TÜRKİYE'DEN OLUMLU SİNYALLER ALIYORUZ' Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan da, Türkiye ve Ermenistan'ın özel temsilcilerinin ikinci görüşmesinin 24 Şubat'ta Viyana'da gerçekleşeceğini kaydederek "Bu görüşmede, özel temsilciler arasında devlet sınırının açılmasına ve diplomatik ilişkiler kurulmasına yönelik kapsamlı müzakerelere başlanacağını umuyoruz. Ankara'dan olumlu sinyaller alıyoruz" ifadelerini kullandı. Karabağ'da ulaşım hatları açılması konusu, Rusya, Ermenistan ve Azerbaycan liderlerinin Dağlık Karabağ'daki çatışmaların sona erdirilmesine ilişkin olarak 9 Kasım 2020'de vardıkları anlaşmada yer almıştı. Anlaşmanın 9. maddesinde "Bölgedeki tüm ekonomi ve ulaşım bağlantıları üzerindeki blokaj kaldırılır. Ermenistan Cumhuriyeti insanların, araçların ve kargoların her iki yönde sorunsuz şekilde seyahat etmesinin organizasyonu amacıyla Azerbaycan Cumhuriyeti'nin batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki ulaşımın güvenliğini garanti eder. Ulaşımın kontrolü, Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB) Sınır Birimi organları tarafından gerçekleştirilir. Tarafların mutabakatı ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ni Azerbaycan'ın batı bölgelerine bağlayan yeni ulaşım yollarının inşası sağlanacaktır" ifadelerine yer verilmişti.

2 yıl önce

Türkiye-BAE arasında çeşitli alanlarda 12 anlaşma imzalandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan’ın davetiyle resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) Türkiye-BAE arasında çeşitli alanlarda 12 anlaşma imzalandı. Türkiye ile BAE arasında, Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırası, İklim Eylemi Alanında Mutabakat Zaptı, Sanayi ve İleri Teknolojiler Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırası, Kültürel Alanda İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı, Tarımsal İşbirliği Üzerine Mutabakat Zaptı, Kara ve Deniz Taşımacılığı Alanlarında İşbirliği Mutabakat Muhtırası, Gençlik Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı, “Afet ve Acil Durum Yönetimi” Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı, Meteoroloji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı, Medya ve İletişim Alanlarında İş Birliği Protokolü, Arşiv Alanında İşbirliği Protokolü ve Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması Müzakerelerinin Başlatılmasına İlişkin Ortak Bakanlar Bildirisi imzalandı. Öte yandan Türkiye ve BAE arasında Savunma Sanayii İşbirliği Toplantılarının Başlatılmasına İlişkin Niyet Mektubu’na imza atıldı.

2 yıl önce

6 muhalefet partisinin lideri, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metnini imzaladı: “Kayyum uygulamalarına son verilecek”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan salona birlikte geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "Savaşa Hayır" diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye'nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi bir çalışma için bir araya geldiklerini söyledi. 'Yarının Türkiyesini inşa edeceğiz' Yarının Türkiyesini inşa etmek için hazırladıkları Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metni üzerinde, demokrasinin temel ilkeleri olan istişareyi ve uzlaşmayı esas alan yoğun bir çalışma gerçekleştirdiklerinin altını çizen Erkek, "Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 16 Nisan 2017 referandumu ile geçilmiştir. Türkiye siyasi tarihinin en önemli anayasa değişikliklerinden biri olmasına rağmen referandum süreci, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal şartlarında gerçekleşmiştir." görüşünü aktardı. Bu dönemde, demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkelerinin yok sayıldığını, anayasa değişikliğinin geniş toplum kesimleriyle, siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerin anayasa kürsüleriyle ve barolarla müzakere edilmediğini savunan Erkek, şöyle devam etti: "İki partinin genel başkanının belirlediği dar bir komisyon tarafından hazırlanan bu anayasa değişikliği, demokratik bir biçimde müzakere edilmeden, komisyonda ve Genel Kurul'da 41 gün gibi kısa bir sürede kabul edilmiştir. Devletin tüm imkanları 'Evet' kampanyası için seferber edilmiş, muhalefet partileri ile sivil toplum örgütlerinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları bile kısıtlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi neden yanlıştır? Bu sistem, yönetimde kişiselliğe ve keyfiliğe yol açmış, cumhurbaşkanına yasama, yürütme ve yargıyı güdümü altına almasını sağlayan çok geniş ve denetimsiz yetkiler tanıyarak otoriter bir yönetim yaratmıştır. Bizler, anayasal devlet anlayışına aykırı, demokratik hukuk devletini temelinden zedeleyen ve egemenliği şahsileştiren bu sisteme karşı çıkıyoruz." Seçim barajı yüzde 3'e düşürülecek DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile TBMM'nin temsil yeteneğinin arttırılacağını, kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevlerinin etkili kılınacağını, böylece yasama organının daha demokratik ve daha etkili olmasının sağlanacağını söyledi. Yeneroğlu, şöyle devam etti: "Temsil gücünü arttırmak, temsilde adaleti ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını yüzde 3'e düşüreceğiz. Yurt dışında mukim 6 milyondan fazla vatandaşımızın Mecliste temsilinin sağlanabilmesi için yurt dışı seçim çevresi oluşturacağız. Siyasi partilere ve adaylara yapılan belirli miktarın üzerindeki bağışların ve seçim dönemlerinde yapılan tüm harcamaların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu tutacağız. En son yapılan milletvekili genel seçimlerinde en az yüzde 1 oy alan siyasi partiler Hazine yardımından faydalanmaya hak kazanacak. Demokrasinin özüyle bağdaşmayan torba kanun uygulamasına son vereceğiz. Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisini, yetki kanununa dayanması, Meclis tarafından konusu, sınırları ve süresi açıkça belirtilmesi şartıyla kabul ediyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin ise kararnamelerle düzenlenmesine izin vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanının, Meclisin yasama işlevini zayıflatan veto yetkisine son vereceğiz. Kanun yapım sürecinde, ilgili sivil toplum ve meslek kuruluşlarının görüşlerine başvurulmasını sağlayacağız. Meclisin denetim yetkisini güçlendireceğiz. Yazılı soru önergelerine süresi içerisinde cevap verilmemesi halinde ilgili bakana yaptırım uygulanmasını sağlayacağız. Meclis bünyesinde Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Komisyonunun Başkanı ana muhalefet partisinden olacak." "Cumhurbaşkanı görev süresi 7 yıl olacak ve bir kere seçilebilecek" Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp ise hesap verebilir bir yürütme organı oluşturacaklarını belirterek, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde yürütme organının, devletin ve milletin birliğini temsil eden, tarafsız, siyasi sorumluluğu olmayan cumhurbaşkanı ile yürütmenin asıl yetkili ve sorumlu kanadı olan, yasama organının içinden çıkan ve Meclise karşı siyasi sorumluluğu bulunan Bakanlar Kurulundan oluşacağını bildirdi. Şahinalp, şunları kaydetti: "Bu sayede, cumhurbaşkanı, kendisinden beklenen uzlaştırıcı hakem rolünü üstlenebilecek, cumhurbaşkanlığı devletin ve milletin birliğini temsil etmesi amacıyla tarafsız ve partilerüstü bir yapıya kavuşturulacaktır. Cumhurbaşkanı ile Meclisin görev sürelerinin ayrıştırılması amacıyla cumhurbaşkanının görev süresini 7 yıl olarak belirleyeceğiz. Cumhurbaşkanının yalnızca bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisi ile ilişiği kesilecek ve görevi sona eren cumhurbaşkanı aktif siyasette bir daha görev alamayacak. Yürütmeye dair icrai yetkiler, TBMM'ye karşı siyasi sorumluluğu Bakanlar Kurulu tarafından kullanılacak. Başbakan, parlamenter sistem gelenek ve ilkelerine uygun olarak TBMM üyeleri arasından belirlenecek. Başbakanın belirlenmesi bakımından, cumhurbaşkanı Mecliste en çok milletvekiline sahip siyasi partiye hükümeti kurma görevini verecek. Hükümetin Anayasa'da öngörülen sürede kurulamaması halinde bu görev, milletvekili sayısıyla doğru orantılı olarak diğer siyasi partilere sırasıyla verilecek. Bakanlar, TBMM üyeleri veya ihtiyaç duyulduğu takdirde milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olan kişiler arasından, başbakan tarafından atanacak. OHAL ilan etme yetkisi Yürütme başlığı altında ele aldığımız diğer bir konu ise Olağanüstü Hal Yönetimi. Buna göre, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'de, cumhurbaşkanının ya da bakanlar kurulunun tek başına OHAL ilan etme yetkisi olmayacaktır. Olağanüstü hal ilan etme yetkisi, cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan bakanlar kuruluna ait olacaktır. Bu yetki, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına tabi tutulacak." Kayyum detayı HDP’nin olmadığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metninde, “Seçimle gelenin seçimle gitmesi güvence altına alınacak. Kayyum uygulamalarına son verilecek.” İfadeleri dikkat çekti.

2 yıl önce

Protokol imzalandı: Polisler, maaşlarına ek olarak her ay 300 lira promosyon ödemesi alacak

İlave ödeme miktarı 6 ayda bir yapılacak memur maaş zammı oranında da artırılacak. Yapılan protokolün süresi ise 5 yıl geçerli olacak. Türk Polis Teşkilatı'nın sosyal medya hesabından konuyla ilgili yapılan açıklamada da, "Teşkilatımız personeline hayırlı olsun" ifadeleriyle duyurulan paylaşımda, "Genel Müdürlüğümüz ile Vakıfbank arasında imzalanan yeni promosyon protokolüne göre, Emniyet Teşkilatı'nın tüm personelinin maaşlarına her ay 300 TL ilave ödeme yansıtılacaktır. Ayrıca bu miktar 6 ayda bir yapılacak memur maaş zammı oranında artırılacaktır. Protokolün süresi 5 yıl olacaktır. Tüm personelimize duyurulur." denildi. https://twitter.com/emniyetgm/status/1504561083734007809?s=21

2 yıl önce

Katar ile imzalar atıldı... İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye, 4 yılda en çok insani yardım yapan ülke oldu

Bakan Soylu, Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) ve Katar Hayır Derneği arasındaki 'Afet ve Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım Alanında Mutabakat Zaptı' imza törenine katıldı. Törene ayrıca, Türkiye tarafından Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Yunus Sezer, AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Sezer Işıktaş ve İbrahim Bozbey, Katar tarafından, Katar Hayır Derneği Başkanı Sheikh Hamad Nasser J. Al-Thani, Katar Hayır Derneği İcra Kurulu Başkanı Yousuf Ahmad R. A. Al-Kuwari ve Katar'ın Ankara Büyükelçisi Şeyh Muhammed bin Nasır bin Jassim Al Sani katıldı. İki ülke arasındaki mutabakat zaptı Bakan Soylu ile Katar Hayır Derneği Başkanı Sheikh Hamad Nasser J. Al-Thani arasında imzalandı. '50 ÜLKEDE 178 MİLYONDAN FAZLA KİŞİYE YARDIM YAPTI' Bakan Soylu, mutabakat zaptının hayırlara vesile olmasını dileyerek, Katar Hayır Derneği ile birlikte dünyanın birçok yerinde omuz omuza çalıştıklarını söyledi. Soylu, "Dünyada teknolojinin en ileri seviyeye geldiği, medeniyet değerlerinin, evrenselliğin en çok yazılıp çizildiği yüzyılda Suriye'den Ukrayna'ya kadar dünya tarihinin yüz karası işlerle maalesef ki karşılaşıyoruz. Batı medeniyetinin doymak bilmeyen iştahı, Ortadoğu'yu ve Afrika'yı istikrarsızlaştırdı. Türkiye, son 4 yılda uluslararası arenada en çok insani yardım yapan ülke oldu. Katar Hayır Derneği, sadece 2012-2017 yılları arasında 50 ülkede 178 milyondan fazla kişiye 1,3 milyar dolar yardım yaptı. Bizim birçok hayır derneğimiz, Afrika'dan Ortadoğu'ya, Filistin'den Afganistan'a kadar sadece parayla değil, bizzat bedenleri ile gidip orada çalıştılar. İnsanların dertlerine çare olmaya çalıştılar" dedi. 'ÖNEMLİ KATKILARINI GÖRDÜK' Bakan Soylu, imzalanan protokolün yenilenme protokolü olduğunu, Katar Hayır Derneği ile 5 yıl süre geçerli olmak üzere, 13 Aralık 2016 tarihinde mutabakat zaptı imzalandığını anımsattı. Bu protokol kapsamında depremlerden orman yangınlarına kadar pek çok afette önemli katkı gördüklerini söyleyen Soylu, şöyle konuştu: "Orman yangınları ile mücadele kapsamında da 66 kişilik bir itfaiye ekibi fiilen gelip çalışmalara destek vermiştir. Aynı şekilde Azez ve Çobanbey gibi sınır ötesine gönderilen yardımlarda da Katar Hayır Derneği'nin ciddi miktarda hem nakdi hem de ayni yardımları oldu. Bu katkılar, sadece 2016 protokolü kapsamında olmuş değildir. 2011'deki Van Depremi'nde de 2014 yılından itibaren de Türkiye'deki Suriyeli çocukların eğitimi konusunda da yine önemli ve yine samimi katkılar yapmışlardır. İmzaladığımız protokolün süresi 5 yıllık olduğu için 2021 yılı sonunda sona erdi. Bunun süresi doldu ve Katar'dan yetkililer bizzat takip ederek bu mutabakatın yenilenmesi talebini Katar Hükümeti'nin Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla bizlere ilettiler. Hayırlı işlerde olmak, hayırlı işlerle bir araya gelmek de bir nasip işidir. Eğer siz samimi olursanız, Allah size hayrı nasip eder. Buradaki iş birliğinin temelinde tam da bu vardır. Samimiyet ve iyi niyetle adım attık. Hızlı şekilde görüşmeleri tamamlayarak bugün imza aşamasına geldik. Yenilenen bu mutabakat zaptındaki iş birliği alanlarımız, acil durum yardımı, afete hazırlık, su, iskan ve barınma, sağlık, tıbbi rehabilitasyon, gıda güvenliği ve geçim kaynakları, öğrenme, eğitim ve beceri geliştirme, kışa hazırlama, toplumsal refah ve tarım, savunma, lojistik ve yasal kolaylaştırma şeklinde yukarıdan aşağı sıralanmıştır. Öte yandan bildiğiniz gibi Katar ile 2022 FIFA Dünya Kupası'nın güvenliği ile ilgili de çok anlamlı bir iş birliği içerisindeyiz. Toplam 3 bin 250 personelle inşallah orada güvenliği sağlamak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz." 'TÜRKİYE KATAR'IN YANINDA OLDU' Katar Hayır Derneği Başkanı Sheikh Hamad Nasser J. Al-Thani, Türkiye ile iş birliği içinde olduklarını belirterek, "Afetlere karşı iş birliği yapmak, bu afetlere hazırlık yapma konusunda da bizim elimizi kolaylaştırır. Ortaya konan kolaylıklar ve insanlara karşı yapılan insani yardımlar Türkiye tarafından takdire şayandır. Türkiye'nin her anlamda çok gelişmişliği söz konusu. Bu gelişmişliğin sadece bölge olarak yararı yoktur, dünya için de örnek teşkil etmiştir. Katar'dan Türkiye'de bulunan kardeşlerimize teşekkür etmek istiyorum. Katar'a bir ambargo söz konusuydu ve Türkiye Katar'ın yanında kaldı, bunu unutmamamız mümkün değildir" ifadesini kullandı. Öte yandan Bakan Soylu, basın mensuplarının, "Kılıçdaroğlu, 6 kişinin imzaladığı bildiriyi hangi büyükelçiye düzelttirdin açıkla" şeklindeki açıklaması ile ilgili sorusuna, "Sevgili kardeşlerim, siz işinizi bana niye yaptırıyorsunuz?" diye cevap verdi.

2 yıl önce

Emniyet'ten "promosyon anlaşmasının 6 ay önce bittiği ve henüz bir sözleşme imzalanmadığı" iddialarına yalanlama

Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan basın açıklaması şu şekilde: Bazı sosyal medya platformlarında yer alan Emniyet mensuplarının banka maaş promosyon anlaşmaları ile ilgili doğruyu yansıtmayan mesnetsiz paylaşımlar üzerine açıklama yapılması gereği duyulmuştur. Genel Müdürlüğümüz ile Vakıfbank arasında 18 Mart 2022 tarihinde imzalanan yeni promosyon protokolüne göre, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve 81 il teşkilatında görev yapan tüm personelin maaşlarına her ay 300 TL ilave ödeme yansıtılacaktır. Ayrıca bu miktar, 6 ayda bir yapılacak memur maaş zammı oranında arttırılacak ve sözleşme 5 yıl süreyle geçerli olacaktır. Bu durum, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün resmi sosyal medya hesaplarından yapılan açıklama ile tüm teşkilata duyurulmuştur. Merkez ve il teşkilatlarımız, devam eden banka promosyon anlaşmaları sona erdikçe ek protokol ile yeni yapılan sözleşmeye dahil olacaklardır. "İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün promosyon anlaşmasının 6 ay önce bittiği ve henüz bir sözleşme imzalanmadığı" iddiaları gündeme getirilerek dezenformasyon yapılmaktadır. Oysa İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün promosyon anlaşması, 31 Temmuz 2022 tarihinde sona erecek olup, süre sonunda yeni anlaşmaya dahil olunacaktır. Yeni sözleşme gereği yapılacak ödemeden İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün tüm personeli de faydalanacaktır. Bu konuda sahte hesaplardan provokasyon yaptığı belirlenenler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 13 14