15 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

Pakistan'a insani yardım malzemesi gönderildi

Şu ana kadar yardımları taşıyan 6 uçak, 1. İyilik Treni ve Yerelden temin olmak üzere bölgeye; -5.120 adet aile tipi çadır, (420’si uçak, 3.100’ü tren ve 1.600’ü yerel) -7.990 adet battaniye ve yastık (1.120’si uçak, 6.870’i tren) -9.864 adet gıda kolisi, (1.000’i uçak, 2.864’ü tren ve 6.000’i yerel) -3.935 birim muhtelif gıda (kumanya,paket/çuval un, salça, pirinç vb.) (tren) -2.000 adet bebek maması ve hijyen seti (uçak) -1.320 koli giyim malzemesi (tren) -426.000 birim tıbbi malzeme (uçak) gönderilmiştir. -Toplamda bölgeye 30.08.2022 tarihi itibariyle; (uçak, 1. tren ve yerel dahil) 5.120 adet çadır, 7.990 adet battaniye ve yastık, 9.864 adet gıda kolisi, 3.935 birim muhtelif gıda (kumanya,paket/çuval un, salça, pirinç vb.), 2.000 adet bebek maması ve hijyen malzemesi, 1.320 koli giyim malzemesi ve 426.000 birim tıbbi malzeme sevk edilmiştir. 30.08.2022 tarihinde 1 uçak ile arama-kurtarma ve tahliye faaliyetlerinde kullanılmak üzere 50 adet motorlu bot, çadır, mutfak seti ve battaniye gönderilmesi planlanmıştır. AFAD Başkan Yardımcısı başkanlığında yardım malzemelerinin bölgede dağıtımını koordine etmek, çadır kentlerin kurulmasında yardımcı olmak üzere 11 AFAD personeli, 3 kişilik sağlık ekibi ve 6 STK görevlisi olmak üzere toplamda 20 kişi Pakistan’da görev yapmaktadır. AFAD Başkanlığımızın, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü trenlerle ve Milli Savunma Bakanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri uçaklarla yardım malzemesi sevk edilmesine yönelik yapmış olduğu planlamalar çerçevesinde; hava köprüsü oluşturulmuş olup nakliye uçakları ve İyilik Treni Seferlerine devam edilecektir. Aynı zamanda, yerelden çadır ve insani yardım malzemelerinin temini de sürdürülecektir. 01.09.2022 Perşembe günü çadır ve insani yardım malzemelerini taşıyan Pakistan İyilik Treni 2. Seferi’nin sevki planlanmaktadır. AFAD Başkanlığı’ndan ise yapılan açıklama şöyle;

1 yıl önce

İsmail Çataklı, Hatay’daki katliamı savunan ırkçı Ümit Özdağ’ı yerden yere vurdu: “Hep söyledik: Sen insan değilsin!”

Sığınmacılar üzerinden provokasyon yaparak iç savaş çıkarmaya çalışan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, ırkçı söylemleri nedeniyle bugüne kadar onlarca kişinin ölümüne neden oldu. Rize’de Özdağ yandaşı bir ırkçının Afganistan uyruklu yabancıyı katletmesinin ardından, benzer görüntüler de bu kez Hatay’dan geldi. Babasının ölümünün ardından İnsani Yardım Vakfı’nda (İHH) kalan yetim Faris Muhammed Al-Ali, ırkçı bir grubun saldırısının ardından katledildi. YETİM FARİS MUHAMMED AL-ALİ ÖZDAĞ VE ÇETESİNİN SON KURBANI OLDU Faris Al-Ali, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, Mustafa Taçyıldız ise suç aletiyle birlikte gözaltına alındı. İHH’DEN TAZİYE MESAJI İHH, resmi Twitter hesabından Al-Ali şu sözlerle taziye mesajı yayınladı; ”Çok üzgünüz… Reyhanlı Eğitim Kampüsümüzde öğrenim gören ve bu yıl Tıp Fakültesini kazanan yetim öğrencimiz Faris Muhammed Al-Ali, Hatay’da bir grubun saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Menfur saldırıyı kınıyoruz. Kardeşimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar dileriz.” IRKÇI ÜMİT ÖZDAĞ SOSYAL MEDYADAN İHH’Yİ KÖTÜLEDİ Irkçı Ümit Özdağ sosyal medya hesabından katliamı savundu: “İHH Suriyeliler tarafından öldürülen bir tek Türk genci için başsağlığı yayınlamadı. Bunların nüfus cüzdanlarından başka hiç bir şekilde Türklükle ilgilileri yok. Aslında Türk düşmanı bunlar. https://twitter.com/ismailcatakli/status/1566477255307558915?s=21&t=nQwE76nGDAGmTFQrSNBiDA İSMAİL ÇATAKLI’DAN ÜMİT ÖZDAĞ’A AĞIR SÖZLER Öldürülen genç için baş sağlığı bile dilemeyen Ümit Özdağ’ı İsmail Çataklı yerden yere vurdu. İşte açıklaması; Bir başsağlığı bile dileyemedin. Hep söyledik: Sen insan değilsin! İHH renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin Ülkemizde ve dünyada bizimle birlikte afetzede ve mazlumların yardımına koşuyor. Bu uğurda bir çok evladımız da şehit düştü. Bu arada unuttuğumuzu sanma, süren doldu!

1 yıl önce

Yunanistan kendi insanlık dışı muamelesini Türkiye’ye yıkmaya çalıştı

Bugüne kadar Ege Denizinde binlerce göçmeni öldüren Yunanistan, sınırlarında yakaladığı göçmenlere de insanlık dışı muamelesini sürdürüyor. Göçmenleri kadın ve çocuk demeden darp eden, günlerce aç ve susuz bırakan ve ölme noktasına geldikleri zaman askeri araçlara doldurup Türkiye sınırına getiren Yunanistan, parasını gasp ettiği göçmenleri Türkiye sınırına itiyor. Yunanistan’ın göçmenlere karşı insanlık dışı tutumu, Avrupa Birliği ülkelerini de rahatsız etmeye başlamış ve Yunanistan’a peş peşe uyarılar yapılmıştı. YUNAN MEDYASINDAN SKANDAL VİDEO Yunan medyasında bu sabah yayınlanan bir videoda Türk askerlerinin askeri araca doldurduğu göçmenleri Yunanistan sınırına ittiği iddia edildi. Türk askerini göçmenlerin parasını alıp Yunan sınırına göndermekle itham eden Yunan medyası, büyük bir yalan ile Yunanistan’ın pisliklerini örtmeye çalıştı. https://twitter.com/maliuludag_/status/1569661976044781569?s=46&t=gRPtSaYmA6DTddlTLIXpvQ GÖRÜNÜTLER YUNAN ASKERİNE AİT Uluslararası basın kuruluşları tarafından da sıkça yayınlanan görüntülerde Yunan askerlerinin işkence ettikten sonra paralarını gasp ettikleri göçmenleri Türkiye sınırına ittikleri görülmüştü. En son geçtiğimiz aylarda 22 düzensiz göçmeni Türkiye sınırında ölüme terk eden Yunanistan, düzensiz göçmenlerin cesetlerinin ortaya çıkmasıyla uluslararası kamuoyunda zor duruma düşmüştü. YUNAN YALANINA FETÖ DESTEĞİ 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin ardından Türkiye’den kaçmak için Yunanistan sınırını kullanan FETÖ’cüler, Yunanistan’ı öve öve bitiremiyor. Binlerce göçmenin katili olan Yunan askerini aklamaya çalışan Yunan medyasına en büyük destek firari FETÖ’cülerden geldi. Yunan medyası tarafından servis edilen skandal videoyu paylaşan firari FETÖ’cü Mehmet Ali Uludağ, Türk askerine iftira atan Yunanistan’a destek verdi. YUNAN POLİSİNE TEŞEKKÜR ETTİ Binlerce mazlumun katili olan Yunan polisini yere göğe sığdıramayan Uludağ, savaştan kaçan göçmenleri öldüren ama vatan haini FETÖ’cülere yol veren Yunan polisine teşekkür etmişti.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan Yunanistan tepkisi: Lanet olsun insanlığınıza

https://twitter.com/suleymansoylu/status/1569973615805833216?s=46&t=nI3wXxA4OOGGCsf5nJn15w İçişleri Bakanı Soylu, Lübnan'dan İtalya'ya geçmek isteyen düzensiz Göçmen grubuna Yunanistan'ın müdahalesi sonucunda hayatını kaybeden Asım (9 aylık) ve Abdulvahap (4) adlı iki kardeşin cansız bedenlerinin denizden çıkarılmasına ait görüntüleri sosyal medya hesabında paylaştı. Soylu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Lanet olsun insanlığınıza. Bu görüntüleri verdiğimiz için üzgünüz. Lübnan’dan İtalya’ya geçmek isteyen göçmenlere ve masum çocuklara yine Yunanistan katliamı. İki kardeşten, Asım 9 aylık, Abdulvahap 4 yaşında idi. Avrupa ve Yunanistan! Bu katliamların sorumlusu sizsiniz." 5'İ ÇOCUK 6 GÖÇMEN HAYATINI KAYBETMİŞTİ Sahil Güvenlik Komutanlığı, Muğla açıklarında Yunanistan unsurları tarafından ölüme terk edilen 73 düzensiz göçmenin kurtarıldığını, 6 düzensiz göçmenin ise cansız bedenine ulaşıldığını açıklamıştı. GÖÇMEN FACİASI İLE İLGİLİ SAHİL GÜVENLİK KOMUTANLIĞINDAN AÇIKLAMA Ege’deki göçmen faciası ile ilgili Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada, "13 Eylül 2022 tarihinde saat 00.10’da, Marmaris Kızılburun açıklarında can salları içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğu bilgisinin alınması üzerine olay mahalline derhal 2 Sahil Güvenlik botu görevlendirilmiş ve tespit edilen 3 can salı içerisinden toplam 66 düzensiz göçmen kurtarılmıştır. Düzensiz göçmenlerden edinilen ilk bilgiler doğrultusunda toplam 4 can salı içerisinde Yunanistan unsurları tarafından Türk Karasularına geri itildiklerinin öğrenilmesi üzerine olay mahalline derhal 1 Sahil Güvenlik helikopteri, 1 Sahil Güvenlik uçağı ve ilave 1 Sahil Güvenlik botu daha sevk edilmiş, yapılan arama kurtarma çalışmaları neticesinde yarı batık durumda tespit edilen 1 adet can salına tutunan 7 düzensiz göçmen kurtarılmış ve can salı civarından 2’si bebek, 3’ü çocuk, 1’i kadın toplam 6 düzensiz göçmenin cansız bedeni deniz yüzeyinden alınmıştır" denildi.

1 yıl önce

Emniyet, Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan’ın polis memurları hakkındaki iddialarını yalanladı: İnsanlık dışı bir yalan

Emniyet Genel Müdürlüğü, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan'ın Osmaniye'de intihar eden polis memuruna ilişkin iddialarına cevap verdi. EGM'den yapılan açıklamada, Pehlivan'ın vefat eden polis memuruyla ilgili iddialarının gerçeği yansıtmadığı ifade edilerek "Son dönemde bu tür dezenformasyon ve asılsız yazılarıyla Bakanlığımızı ve Emniyet Teşkilatımızı hedef alan Pehlivan, hasmane tutumunu bu kez hayatını kaybeden personelimiz üzerinden insanlık dışı yalan üzerinden bir kez daha ortaya koymuştur." denildi. "SİLAHI MUHAFAZA ALTINA ALINARAK PSİKOLOĞA SEVK EDİLMİŞTİR" EGM'den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Vefat eden personelimiz, 16.06.2022 günü Kadirli İlçe Emniyet Müdürlüğü Polis Merkezi Amirliğimizde, beylik tabancasını mesai arkadaşlarına doğrultarak doldur-boşalt yapmış, çevresine zarar verebileceği ihtimali üzerine silahı muhafaza altına alınarak psikologa sevk edilmiştir. Yapılan psikolog görüşmesinde, personelimize “anksiyete öfke kontrol bozukluğu aktif psikopatoloji” tanısı konularak tedavisine başlanmış, ardından Kadirli ilçesinden tedavisine daha rahat şekilde devam edebileceği Hasanbeyli ilçesine ataması yapılmıştır. "DOKTOR RAPORUNUN BİTİŞİNİN ARDINDAN GÖREVİNE BAŞLAMIŞTIR" Yunus Emre Örs, 21.09.2022 günü kendisine verilen psikiyatri ilaçlarını dozajının üzerinde kullanmış ve zehirlenerek hastaneye kaldırılmış, doktor raporunun bitişinin ardından Polis Merkezi Amirliğinde görevine yeniden başlamıştır. Polis Memurumuz, 3.10.2022 saat 08.45’te, kulaklığını almak bahanesiyle Polis Memuru H.K.’dan aracının anahtarını istemiş, daha sonra aracın torpidosunda bulunan H.K.’nın üzerine zimmetli zati demirbaş tabancası ile hayatına son vermiştir. "BİR MİLLETVEKİLİ YA DA YAKINLARIYLA SORUN YAŞAMAMIŞTIR" Personelimiz, bazı basın yayın organlarında iddia edildiği gibi görevi sırasında, bir milletvekili veya yakınları ile herhangi bir sorun yaşamamıştır. Hepimizi derinden üzen intihar ile ilgili adli ve idari soruşturma devam etmektedir. Bu kasıtlı yalan ve teşkilatımızı hedef alan haberlerin son bulmayacağını biliyoruz. Suç ve suçlularla mücadele eden teşkilatımız yalan ve yalancılarla da mücadele etmeye devam edecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." https://twitter.com/emniyetgm/status/1580123972477235200?s=46&t=q40JjX0L8E3IfnBCki0mKw

1 yıl önce

CHP'liler mahkeme heyetine saldırdı! Ali Mahir Başarır insan üstü bir şekilde bağırdı

Yalova Belediyesi Yolsuzluk ve Zimmete para geçirme davasının 9. duruşması dün Yalova 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Vefa Salman’a destek için duruşmaya CHP Genel Başkan Yardımcıları, Muharrem Erkek, Seyit Torun, Veli Ağbaba, Gamze Akkuş İlgezdi, Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Erkan Aydın, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı. Savunmanın ardından ‘göreve iade’ talebi reddedilince CHP’li vekiller olay çıkardı. Hakimin üzerine yürüyen CHP'liler ağır hakaretler yağdırdı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1585640548014362624?s=46&t=DtBL2O901PxAP_5z9p3MfQ

1 yıl önce

Fransa İçişleri Bakanı Darmanin'den İtalya'ya "göçmen gemisi" tepkisi: İnsanlık dışı

Darmanin, 10 Kasım'da konuk olduğu TF1 kanalında, 234 göçmeni taşıyan ve sivil toplum kuruluşu Sos Akdeniz tarafından işletilen göçmen gemisi Ocean Viking'in bugün Toulon Askeri Limanı'na varacağını aktardı. Söz konusu göçmenlerin Fransa'da götürüldükleri idari merkezden çıkamayacaklarını ifade eden Darmanin, göçmenlerin sağlık kontrolünden sonra "tehlikeli bir kişi olup olmadığını" belirlemek için Fransa İç İstihbarat Biriminin (DGSI) incelemesinden geçeceğini, ardından iltica hakkı olup olmadığına ilişkin mülakata tabi tutulacaklarını anlattı. Bakan Darmanin, iltica hakkı olan göçmenlerin 3'te 2'sinin aralarında Almanya, Bulgaristan, Lüksemburg, Hırvatistan ve Norveç'in de bulunduğu 9 Avrupa ülkesine gideceğini, iltica hakkına sahip olmayanların ise kendi ülkesine döneceğini ifade etti. Darmanin, "Avrupa dayanışmasının" tecelli ettiğini belirterek, "Bu dayanışmayı İtalyanlara teklif ettik, sahip olmaları gereken insanlık görevine ve uluslararası hukuka rağmen bunu istemediler." dedi. Gelecek günlerde Avrupalı içişleri bakanların bir toplantı yapacağına atıfta bulunan Darmanin, "İtalya çok insanlık dışıydı, İtalyan yetkililer profesyonellikten uzaktı, bu tekneyi 20 gün kararsız bıraktılar. Tabii ki birtakım sonuçları olacak." ifadesini kullandı. Darmanin, Fransa'nın İtalya'yla olan ortak sınırının daha iyi kontrol edilmesi için 500 polisin görev aldığını kaydetti. Fransız basını, Paris makamlarının 234 göçmenin bulunduğu gemideki 4 kişinin sağlık sorunları gerekçesiyle Fransa'ya tahliyesine izin verildiğini aktarmıştı. Basında ayrıca gemideki göçmenler arasında 57 çocuk ve 20 hasta bulunduğu bilgisi yer almıştı. Darmanin, Fransa'nın İtalya'dan göçmen dağıtım programı çerçevesinde alacağı 3 bin 500 göçmenin alımını askıya aldığını açıklamıştı.

1 yıl önce

Avrupa'da ailesi olmayan binlerce sığınmacı çocuk insan tacirlerinin eline düşüyor

Kayıp çocukların fuhuş ve insan ticareti gibi yasa dışı işlerde kullanıldığı pek çok kez uluslararası sivil toplum örgütleri tarafından belgelenmesine rağmen bu zamana kadar kaç çocuğun kaybolduğu, kaçının hayatta olduğu ve nerede bulundukları tespit edilemiyor. Sakarya Üniversitesi bünyesindeki Diaspora Araştırmaları Merkezi araştırmacılarından Zehra Hopyar, AA muhabirine, 20 Kasım Dünya Çocuk Günü dolayısıyla, Avrupa'da kaybolan sığınmacı çocuklarla ilgili değerlendirmede bulundu. Hopyar, Avrupa'daki kayıp göçmen çocuk vakalarının 2015'teki mülteci kriziyle başladığını, son yıllarda Avrupa genelindeki refakatçisi olmayan çocuk sayısının büyük oranda arttığını belirterek, dezavantajlı gruptaki bu çocukların eğitim, gıda, sağlık gibi temel haklardan mahrum yaşam sürdürdüklerini ifade etti. Avrupa'da insani koşullardan uzak yaşayan ve ailesiz büyüyen çocuk sığınmacıların güvenliğinin de bulunmadığına dikkati çeken Hopyar, her yıl binlerce çocuğun Avrupa sınırları içinde kaybolduğunu söyledi. Hopyar, şöyle devam etti: "2015'ten bu yana çok sayıda çocuk, Avrupa'ya geldikten sonra kayboldu. Bu sayı endişe verici boyutlara ulaştı. Lost in Europe'un 2021'de yayımladığı raporda Avrupa'da 2018 ile 2020 arasında 18 binden fazla göçmen çocuğun kaybolduğu belirtildi yani Avrupa'da günde 17 sığınmacı çocuk kayboluyor. Araştırmacılar, bu konudaki verilerin genellikle eksik ve tutarsız olduğunu, bilgi toplama süreçlerinin resmi makamlarla işbirliğinden yoksun sürdürüldüğünü belirtiyor. Bu da bize gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğunu düşündürüyor." Hopyar, İngiltere, Almanya ve İtalya gibi bazı ülkelerde devlet gözetimindeki çocukların da kaybolduğunu kaydederek, "İngiltere'de Temmuz 2021-Ağustos 2022 aralığında 116 göçmen çocuğun kaybolduğu açıklandı. İtalyan hükümeti, 2022'nin ilk 4 ayında en az 2 bin 409 çocuğun kaybolduğunu duyurdu. Mayısta Alman Federal Kriminal Dairesi, ülkede her yıl 1600'den fazla çocuğun kaybolduğunu, bu çocukların yarısından fazlasının sığınmacı çocuklar olduğunu bildirdi." ifadelerini kullandı. Artış gösteren kayıp göçmen çocuklar konusunda yalnızca sivil toplum kuruluşları, aktivistler ve gazetecilerin çalışmalar yürüttüğünü, Avrupa'nın ise bu konuda sessiz kaldığını vurgulayan Hopyar, hükümetlerin bu konuda elini taşın altına koyması gerektiğini dile getirdi. "Bu çocuklara ne oldu, neredeler?" Hopyar, sığınmacı çocukların, suç örgütlerinin hedefinde olduğuna işaret etti. "Artık rakamların ötesine geçip 'Bu çocuklara ne oldu, neredeler?' sorusunun cevabına odaklanmak çok daha anlamlı." diyen Hopyar, şunları anlattı: "Avrupa'da kaybolan sığınmacı çocuklar, insan ticareti, organ mafyası, zorla dilendirme, fuhuş gibi faaliyetlerde kullanılmak üzere suç örgütlerinin hedefinde. Bu çocuklar, şiddet, cinsel istismar ve benzeri kötü muameleyle tehlikeli sektörlerde zorla çalıştırılıyor. Kaybolan çocukların en az yarısından bir daha haber alınamaması gibi korkunç bir tablo var." Kaybolan çocuklarla ilgili yapılan araştırmalarda farklı hak ihlallerinin de ortaya çıktığına dikkati çeken Hopyar, "Bu çocuklar, erken yaşta evlendirilme ve çocuk işçiliği gibi istismarlara da maruz kalabiliyor. Vasıf ve yetenek gerektirmeyen, tehlikeli, kötü koşullara sahip, kimsenin çalışmak istemediği işlerde artık göçmen çocuklar çalıştırılıyor." şeklinde konuştu. Hopyar, konunun Rusya-Ukrayna savaşı ile yeniden gündeme geldiğine işaret ederek, "Kayıp çocukların varlığını tüm dünya 2016'da Avrupa Birliği Polis Teşkilatı Europol'ün Avrupa'da çocukların kaybolduğuna ilişkin raporuyla fark etmişti. Rusya-Ukrayna savaşıyla bu konu tekrar hatırlandı. Savaş nedeniyle ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan bu kişilerin yarısı çocuk. Bu çocuklar göç yolundaki zorlu koşullar nedeniyle kayboluyor ya da insan kaçakçıları tarafından kaçırılıyor." diye konuştu. Devlet gözetimi altındaki çocukların da yeterince korunmadığını vurgulayan Hopyar, "Şiddet, istismar, insan ticareti gibi bilumum kötü muamelede en kırılgan grupların başında gelen refakatçisiz çocukların güvenliğinin sorumlusu Avrupa ülkeleridir ancak her geçen gün artan rakamlara ve korkunç tabloya rağmen kayıp mülteci çocuklar meselesi, Avrupa'nın göz yumduğu en büyük hak ihlallerinden biri olarak anılmaya devam edecek." dedi.

1 2 ... 10 11 12 13 14 15 16 ... 20 21