15 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Zelenskiy "Kasıtlı cinayet" diyerek açıkladı: 'Silahsız insanların bombalanmasını affetmeyeceğiz'

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy pazar akşamı yayımladığı video mesajında, "Hava savunmamızın bugün Ohmatdet (hastanesi) üzerinde düşürdüğü füzeyi, silahsız insanların bombalanmasını affetmeyeceğiz. Altyapımızın yıkımını affetmeyeceğiz. Ve Tanrı da affetmeyecek. Bugün değil. Yarın değil. Asla." diye konuştu. 'KASITLI BİR CİNAYET' Rusya'nın sadece askeri savunma sanayi işletmelerinin bombalandığıyla ilgili açıklamalarının "kasıtlı bir cinayet olduğunu" kaydeden Zelenskiy, bu işletmelerin çoğunun on yıllar önce, Sovyetler Birliği döneminde, şehirlerin tam ortasında inşa edildiğini belirtti. Zelenskiy, "Oralarda binlerce insan çalışıyor. Yüz binlerce kişi yakınlarda yaşıyor. Bu cinayet. Kasıtlı cinayet." ifadesini kullandı. 'YARIN BATI BUNU FARK EDECEK' Batılı liderlerin bu açıklamalara herhangi bir tepki vermediğini vurgulayan Zelenskiy, "En azından yarın Batı bunu fark edecek, tepki gösterecek ve bir şeyler söyleyecek. Bu saldırıyı kimin hazırladığını tam olarak biliyoruz." şeklinde konuştu. Zelenskiy, ayrıca Rusya'nın saldırılarına direnen Harkiv, Çernigiv, Mariupol, Gostomel ve Volnovaha'ya "Kahraman Şehir" unvanının verilmesini, Rus saldırılarına karşı direnen bazı şehirlerin yöneticilerinin de "Cesaret" ve "Bogdan Hmelnitskiy" nişanlarıyla ödüllendirmesini kararlaştırdığını aktardı.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: İnsani ateşkesin sahada işlemesi gerekiyor

İşte Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları: "Bugünkü toplantılarımıza katıldığınız için teşekkür ediyorum. Yıkımın bir an önce durdurulması için çaba gösteriyoruz. Bu savaşın devam etmesi halinde kaybedenin ilk masum siviller olacağını vurguluyoruz. Bu savaştan bölge sakinleri de dahil herkes zarar gördü ve görmeye devam edecek. "Her iki tarafla yoğun görüşmelerimiz oldu. Cumhurbaşkanımız her iki tarafın liderleri ile görüştü. Ben mevkidaşlarımla defalarca kez görüştüm. Tarafları ülkemizde bir araya getirdik. Bu toplantının özellikle 'Antalya Diplomasi Forumu' şeklinde düzenlenmesi ayrıca anlamlı. Biz bugün bu görüşmede Türkiye'nin ulusal pozisyonunu saklı tutmakla beraber kolaylaştırıcı bir rol oynadık. İnsani boyutun önceliğine dikkat çektik. Her gün akan kan ve gözyaşı artıyor. Savaşın ortasında kalan sivillerin kurtarılması gerektiğiniz belirttik." "İNSANİ KORİDOR AÇIK TUTULMALI" "İnsani koridorların hiçbir engelle karşılaşmadan açık tutulması gerektiğini bugün bir kez daha vurguladık çünkü sahadaki durumu vatandaşlarımızı tahliye ederken bizzat gördük. Mariupol için bir ateşkes önerdik. Taraflar bunu görüşecek. Rusya şuan bölgelere girmiş durumda, Ukrayna birlikleri de orada. Burada bir eşgüdüm olmazsa sivillerin can sağlığı tehlikeye girebilir." "MUCİZE BEKLENMEMELİ" "Bir görüşmede mucize beklenmemeli ancak bakanlar seviyesindeki  bu toplantı önemli bir başlangıç. Bunun liderler zirvesinde gerçekleştirilmesi gündeme geldi. Zelenski'nin böyle bir görüşmeye hazır olduğu, Putin'in ise prensip olarak böyle bir görüşmeye karşı olmadığı belirtildi. Putin bu fikrini Cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşmede de belirtmişti. Ukrayna bu görüşmelerin Türkiye, Rusya ise Belarus'ta olmasını istiyor. Biz severek ev sahipliği yaparız ancak önemli olan yer değil, görüşmelerin bir an önce başlaması. Biz bu süreci desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye'de olursa ev sahipliğini tekrar yaparız. Başka bir yer seçilirse buna da memnun oluruz. Türkiye olarak diplomasiyi öncelik alan çabalarımızı sürdüreceğiz. Davetimizi kabul eden taraflara bize duydukları güven için huzurlarınızda teşekkür ediyorum." "SON DERECE MEDENİ BİR TOPLANTI GERÇEKLEŞTİ" "Bu görüşme kolay bir ortamda gerçekleşmedi. Bir yandan savaş devam ediyor. Tüm zorluklara rağmen son derece medeni bir toplantı olduğunu söyleyebilirim. İki tarafta görüşlerini söyledi ancak kimse sesini yükselmedi, bir gerginlik yaşanmadı. İki heyette de Belarus'taki müzakerelerde yer alan arkadaşlar vardı. Bakanlar düzeyindeki ilk toplantıda bütün kararlar alınamaz, bunu ben de beklemiyordum. Bunun liderler seviyesinde yapılması gerekir. İki taraf da kabul ederse biz yine ev sahipliği yaparız. İki tarafında bize güveninin devam ettiğini görüyoruz." KRİZİN İÇİNDEN ÇIKILMASI DAHA KOLAY BİR HALE GELDİ Mİ? "Bugünkü zirvenin siyasi düzeyde ilk toplantı olması en önemli konu. Bu toplantıdan tüm sorunların çözülmesini kimse beklemiyordu ancak bir başlangıç yapılması gerekiyor. Görüşmeler devam ederse, güven verici adımlarla bir neticeye varılacağını düşünüyorum. Tarafların siyasi olarak bir araya gelmesi ve liderler zirvesine tarafların yeşil ışık yakması hatta Ukrayna'nın direkt hazır olması bizim umutlarımız artırdı." GARANTÖRLÜK TEKLİFİ GELDİ Mİ? "Rusya ile Ukrayna arasında tarafsızlık dahil bir çok müzakere edilen unsur var. Kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanması masada. Ukrayna'nın bu durumda bazı ülkelerin garantör olması istediğini biliyorsunuz. Bunlardan biri de Türkiye'dir. Kuleba bugünkü görüşmelerde bunu tekrar dile getirmiştir."

2 yıl önce

Katar ile imzalar atıldı... İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye, 4 yılda en çok insani yardım yapan ülke oldu

Bakan Soylu, Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) ve Katar Hayır Derneği arasındaki 'Afet ve Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım Alanında Mutabakat Zaptı' imza törenine katıldı. Törene ayrıca, Türkiye tarafından Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Yunus Sezer, AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Sezer Işıktaş ve İbrahim Bozbey, Katar tarafından, Katar Hayır Derneği Başkanı Sheikh Hamad Nasser J. Al-Thani, Katar Hayır Derneği İcra Kurulu Başkanı Yousuf Ahmad R. A. Al-Kuwari ve Katar'ın Ankara Büyükelçisi Şeyh Muhammed bin Nasır bin Jassim Al Sani katıldı. İki ülke arasındaki mutabakat zaptı Bakan Soylu ile Katar Hayır Derneği Başkanı Sheikh Hamad Nasser J. Al-Thani arasında imzalandı. '50 ÜLKEDE 178 MİLYONDAN FAZLA KİŞİYE YARDIM YAPTI' Bakan Soylu, mutabakat zaptının hayırlara vesile olmasını dileyerek, Katar Hayır Derneği ile birlikte dünyanın birçok yerinde omuz omuza çalıştıklarını söyledi. Soylu, "Dünyada teknolojinin en ileri seviyeye geldiği, medeniyet değerlerinin, evrenselliğin en çok yazılıp çizildiği yüzyılda Suriye'den Ukrayna'ya kadar dünya tarihinin yüz karası işlerle maalesef ki karşılaşıyoruz. Batı medeniyetinin doymak bilmeyen iştahı, Ortadoğu'yu ve Afrika'yı istikrarsızlaştırdı. Türkiye, son 4 yılda uluslararası arenada en çok insani yardım yapan ülke oldu. Katar Hayır Derneği, sadece 2012-2017 yılları arasında 50 ülkede 178 milyondan fazla kişiye 1,3 milyar dolar yardım yaptı. Bizim birçok hayır derneğimiz, Afrika'dan Ortadoğu'ya, Filistin'den Afganistan'a kadar sadece parayla değil, bizzat bedenleri ile gidip orada çalıştılar. İnsanların dertlerine çare olmaya çalıştılar" dedi. 'ÖNEMLİ KATKILARINI GÖRDÜK' Bakan Soylu, imzalanan protokolün yenilenme protokolü olduğunu, Katar Hayır Derneği ile 5 yıl süre geçerli olmak üzere, 13 Aralık 2016 tarihinde mutabakat zaptı imzalandığını anımsattı. Bu protokol kapsamında depremlerden orman yangınlarına kadar pek çok afette önemli katkı gördüklerini söyleyen Soylu, şöyle konuştu: "Orman yangınları ile mücadele kapsamında da 66 kişilik bir itfaiye ekibi fiilen gelip çalışmalara destek vermiştir. Aynı şekilde Azez ve Çobanbey gibi sınır ötesine gönderilen yardımlarda da Katar Hayır Derneği'nin ciddi miktarda hem nakdi hem de ayni yardımları oldu. Bu katkılar, sadece 2016 protokolü kapsamında olmuş değildir. 2011'deki Van Depremi'nde de 2014 yılından itibaren de Türkiye'deki Suriyeli çocukların eğitimi konusunda da yine önemli ve yine samimi katkılar yapmışlardır. İmzaladığımız protokolün süresi 5 yıllık olduğu için 2021 yılı sonunda sona erdi. Bunun süresi doldu ve Katar'dan yetkililer bizzat takip ederek bu mutabakatın yenilenmesi talebini Katar Hükümeti'nin Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla bizlere ilettiler. Hayırlı işlerde olmak, hayırlı işlerle bir araya gelmek de bir nasip işidir. Eğer siz samimi olursanız, Allah size hayrı nasip eder. Buradaki iş birliğinin temelinde tam da bu vardır. Samimiyet ve iyi niyetle adım attık. Hızlı şekilde görüşmeleri tamamlayarak bugün imza aşamasına geldik. Yenilenen bu mutabakat zaptındaki iş birliği alanlarımız, acil durum yardımı, afete hazırlık, su, iskan ve barınma, sağlık, tıbbi rehabilitasyon, gıda güvenliği ve geçim kaynakları, öğrenme, eğitim ve beceri geliştirme, kışa hazırlama, toplumsal refah ve tarım, savunma, lojistik ve yasal kolaylaştırma şeklinde yukarıdan aşağı sıralanmıştır. Öte yandan bildiğiniz gibi Katar ile 2022 FIFA Dünya Kupası'nın güvenliği ile ilgili de çok anlamlı bir iş birliği içerisindeyiz. Toplam 3 bin 250 personelle inşallah orada güvenliği sağlamak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz." 'TÜRKİYE KATAR'IN YANINDA OLDU' Katar Hayır Derneği Başkanı Sheikh Hamad Nasser J. Al-Thani, Türkiye ile iş birliği içinde olduklarını belirterek, "Afetlere karşı iş birliği yapmak, bu afetlere hazırlık yapma konusunda da bizim elimizi kolaylaştırır. Ortaya konan kolaylıklar ve insanlara karşı yapılan insani yardımlar Türkiye tarafından takdire şayandır. Türkiye'nin her anlamda çok gelişmişliği söz konusu. Bu gelişmişliğin sadece bölge olarak yararı yoktur, dünya için de örnek teşkil etmiştir. Katar'dan Türkiye'de bulunan kardeşlerimize teşekkür etmek istiyorum. Katar'a bir ambargo söz konusuydu ve Türkiye Katar'ın yanında kaldı, bunu unutmamamız mümkün değildir" ifadesini kullandı. Öte yandan Bakan Soylu, basın mensuplarının, "Kılıçdaroğlu, 6 kişinin imzaladığı bildiriyi hangi büyükelçiye düzelttirdin açıkla" şeklindeki açıklaması ile ilgili sorusuna, "Sevgili kardeşlerim, siz işinizi bana niye yaptırıyorsunuz?" diye cevap verdi.

2 yıl önce

Irkçılarda insanlık kalmadı! 7 yaşındaki Suriyeli çocukları hedef gösterdiler

Diktatör Esed’in katliamlarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteciler, Türkiye’deki ırkçıların ve oy peşinde koşan siyasilerin hedefi olmaya devam ediyor. Siyasi geleceklerini yabancı düşmanlığı üzerine inşa eden Ümit Özdağ gibi isimlerin bu defa hedef tahtasında 7 yaşındaki Suriyeli çocuklar var. FETÖ DESTEĞİYLE ALGI OPERASYONU Geçmişte FETÖ’nün önde gelen medya yüzlerine ‘algı yönetimi ve propaganda’ eğitimi veren Ümit Özdağ ve çetesi, sosyal medya üzerinden açtıkları ‘haber sitesi görünümlü’ hesaplarla Türkiye’de kin ve neftet duygularını körüklemek için yoğun çaba harcıyor. FETÖ mensupları tarafından kurulan bot hesaplarla bir anda geniş bir kitleye ulaştırılan haberlerde bazen akıl ve mantık devre kışı kalıyor; ancak bu defa ahlak da devre dışı kaldı. 7 YAŞINDAKİ SURİYELİ ÇOCUĞU İŞKENCECİ İLAN ETTİLER İlkokul birinci sınıfa giden 7 yaşındaki çocuklar arasındaki kavgayı “Suriyeli çocuk Türk çocuklara şiddet ve işkence uyguladı” başlığıyla veren provokatör hesabı Ümit Özdağ anında alıntılayarak “Bunu yazınca ırkçı mı oluyoruz? Hadi oradan! Zafer Partisi Türk çocuklarının okullarda ve sokaklarda Suriyeli çeteleri tarafından terörize edilmesine son verecek. Hukuk hakimiyseniz ve sokaklarımızda huzur, çocuklarımız İçin emniyet istiyoruz” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Şimdi yeni safhaya geçiyoruz. Hedefimiz insanlarımızın fahiş fiyat artışı ve yüksek enflasyon sebebiyle gerileyen alım gücünü eskisinin de üzerine çıkarmak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde: 2020 ve 2021 Ramazan aylarını salgın münasebetiyle kısıtlamaların gölgesinde geçirmiştik. Bu ramazan ayında da maalesef Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı ekonomik insani trajedilerle girdik. İstihdam, üretim, ihracat gibi alanlarda gösterdiğimiz başarılarla küresel boyuttaki krizden ülkemizi ayırdık. Salgın tehdidini büyük ölçüde geride bıraktık, yakında kalan izlerini de sileceğiz 20 Aralık'tan itibaren opsiyonları tekrar istikrara kavuşturduk. Karadeniz'in kuzeyinde başlayan savaş ile piyasalardaki dengesizliği iyice artırdı. Küresel düzeyde yaşanan her gelişme bizi de yakından ilgilendiriyor. Bir de buna yanına gözünü para bürümüş fırsatçıları eklediğimizde, milletimiz yüksek fiyatlarla karşılaşmaktadır. Avrupa ülkelerinin çoğu bizden daha vahim tablolarla karşılaşmaktadır. Tüm bunlar bizim milletimize karşı sorumluluğumuzu ortadan kardıran bahaneler değil, olamaz. Karşımıza çıkan tabloya bakarak tarihi bir karar verdik. Y ekonomimizi faiz, enflasyon sarmalına sokup işsizliği artıracaktık. Ya da yeni bir paradigmayı ortaya koyacaktık. Biz 2. sine karar verdik. Ekonomimizi yatırım, üretim, istihdam, cari fazlayla... planına geçtik. Salgınla birlikte yeniden yapılan küresel üretim sisteminde ülkemizi önde gelen merkezlerden biri haline getirmek için harekete geçtik. "YENİ SAFHAYA GEÇİYORUZ" Altını çizerek ifade ediyorum. Bu gerçekler vatandaşlarımızın günlük hayatta yaşadığı sıkıntılara bihaber kaldığımız anlamına gelmiyor. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden yapma kararımızdan geri adım atmadık, atmayacağız. İnsanlarımızın Fahiş Fiyat artışları, enflasyon sebebiyle gerileyen alım güçlerini eskisinden üstüne çıkarmaktır. Asgari ücret artışıyla bu telafiyi bir nebze gerçekleştirmiştik. Ancak Ukrayna-Rusya krizinin enerji ve gıda başta olmak üzere emtiya fiyatlarını tekrar yükselişe getirmesiyle beraber yeni krizleri de meydana getirdi. Hem vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyecek, hem de bizi dünyanın 10 büyük ekonomisinden vazgeçirmeyecek... "TÜRKİYE'NİN TARİHİ FIRSATI KAÇIRMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ" Milletimiz, asırlardır beklediği yere ulaşmaya, bir el uzatımı uzaklıkta olduğunu biliyor. Milletimize sözümüz var; Türkiye'nin bu tarihi fırsatı kaçırmasına izin vermeyeceğiz. AK Parti olarak, ülkemizi 20 yıldır en ileri demokrasi kalkınma seviyesine çıkarmak için çalışırken birkaç konu üzerine titredik. Birincisi yatırım seferberliği... Edirne'de bütün buğday tarlalarını katran, zift bürümüş. Anlatırsak, bunu kalplere gönüllere kazırsak, vatandaş da "doğru ya, bunlar hakikaten varmış" der. Ülkemizin her vatandaşının hayatına dokunan eserler kazandırdık. Türkiye'nin temel altyapı konusunda kayda değer eksiği kalmamıştır. Çankaya'dan buraya geliyorum. Gelirken çukur, çamurlardan geçinmiyor. İstanbul farklı mı? Orası da aynı. Şu an yeniden eski Türkiye geri geliyor. Bunları milletimize anlatmaya mecburuz. Milletimiz de buradan hareketle bunların notunu versin. Üzerine titrediğimiz alanlardan biri de savunma sanayimizdi. Sınırlarımızı koruyacak güçlü bir orduya, içeride güvenliği sağlayacak polis, jandarmaya ihtiyaç vardır. İşe önce terörle mücadele ile başladık. Daha fazla kan dökülmeden suhuletle çözmek için, kimsenin cesarete edemeyeceği adımlarla biz attık. Kahraman askerlerimizin, polislerimizin, jandarmamızın gayretleriyle terörü sınırlarımız içerisinde tamamen bitirme noktasına geldik. Türkiye, yıllardır devam eden terörle mücadelesinde, sadece siyasi değil, savunma sanayi anlamında da ciddi ambargolara maruz kalmıştır. Vatanımızın bütünlüğüne göz dikenler, sınırlarımızın içinde ve dışında hareket haline geçerken savunma sanayimiz emekleme dönemini geride bırakmış, adım atar hale gelmişti. Dün Filipinler'e ATAK helikopter ihraç etmek için gitti. Biz şimdi helikopter ihraç eder hale geldik. Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları neyse ona göre hareket ettik. Artık konvansiyonel sistemlerin ötesine geçip, çalışmalarımıza uzayı da dahil ettiğimiz bir alandayız. Elbette hala çözmemiz gereken sıkıntılarımız, tamamlamamız gereken projelerimiz var. Ama artık sıkıntılı süreçleri geride bıraktığımızdan emin olabilirsiniz.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İnsanlarımızın kıyafetine takılıp milletimizin mirasına sırt döndüler!

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... Sevgili İstanbullular, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Böyle bir müstesna bir ay içinde maşallah bu kitap fuarlarıyla birlikte bir de Büyük Çamlıca Camimizin altında inşallah müzemizi de açıyoruz ve bu müze de senede 1 bazen 2 kez elimizdeki tüm objeler sergilenecek. Milletimizin hizmetinde olacak. Salgın sebebiyle 2 yıldır arada verilen fuarlarımızın yeniden başlamış olmasından memnuniyet duyuyorum. Kuran-ı Kerim'i her şeyin üstünde tutan bir kültürel müktesebata sahibiz. İslam Medeniyetleri Müzesi'nde pek çok sanat eseri sergileniyor.  "BUGÜN TÜRKİYE ULUSLARARASI YAYINCILAR BİRLİĞİNDE İLK 10'DA" Tarihimizde Gazali gibi, İbni Sina gibi isimler vardır. Ecdanın kalem, kılıçtan keskindir sözü okumaya ve yazmaya verdiği öneme işaret eder. Ülke ve millet olarak beka mücadelesi yürüttüğümüz asırlarda sadece topraklarımızı geride bırakmakta kalmadık, aynı zamanda kültürel bir çoraklıkla da karşı karşıya kaldık. Uzunca bir süre devam eden Türkiye'nin geri kalmışlığı sadece insanlarımızın günlük hayatlarındaki eksiklerle ilgili değildi. Asıl geri kalmışlığı zihinlerde yaşamıştık. İnsanların kılıklarına, kıyafetlerine, ibadetlerine, konuşmalarına, oturmalarına, kalkmalarına takılıp kalanlar milletimiz aklı selim, zevki selim, kalbi selim gibi  bizi biz yapan asıl mirasına sırt dönmüştü. Ülkemizin son 20 yılda gerçekleştirdiği büyük demokrasi ve kalkınma atılımının en hayırlı neticelerinden biri; milletimizin diğer alanlarla birlikte okuma, yazma alanlarında da önünü açmış olmasıdır. Bugün Türkiye kitap üretimi ve sektörün büyüklüğü bakımından uluslararası yayıncılar birliğinde ilk 10'da yer alan bir yere gelmiştir. Mesela 2000 yılında kitap sayısı 9 bini bile bulmazken bu rakam geçtiğimiz yıl 87 bini aşmıştır. Önde gelen araştırma şirketlerimizin yaptıkları çalışmalar okuma oranın son 14 yılda 2 katından fazla arttığını göstermektedir. Bu artışın en çok da gençlerimiz arasında yaşanıyor olması geleceğimiz adına bize umut vermektedir. Rabbimden bizleri sağlıkla, huzurla bayrama eriştirmesini temenni ediyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla...

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığından ABD'nin 2021 İnsan Hakları Raporu'na tepki: Talihsiz buluyor ve külliyen reddediyoruz

https://twitter.com/genelgundem/status/1514254949596684299?s=21&t=nYpp6-nM04F4TzwI7AcIbw ABD Dışişleri Bakanlığı, ülkelerdeki insan hakları uygulamalarını değerlendirdiği yıllık raporunu açıkladı. Raporun 93 sayfalık Türkiye bölümünde, protesto ve gözaltılar, yolsuzluk iddiaları, basın ve ifade özgürlüğü sorunlarına yer verildi. Raporda, 'hükümetin temel özgürlükleri kısıtlamaya devam ettiği ve hukukun üstünlüğünden ödün verdiği' öne sürüldü. DIŞİŞLERİNDEN ABD'YE SERT TEPKİ: ESEFLE KARŞILIYORUZ Skandal rapor sonrası açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, iddiaların asılsız olduğunu vurgulayarak, "Raporu talihsiz buluyor ve külliyen reddediyoruz" ifadelerine yer verdi. Türkiye'nin teröre karşı yürüttüğü mücadelenin ABD tarafından idrak edilememiş olmasının esefle karşılandığının vurgulandığı duyuruda, "PKK’nın terör örgütü olduğunu göz ardı eden ve terörle bağlantılı çevrelerin söylemlerine destek mahiyetindeki iddialara yer verilmesi de keza kabul edilemezdir." denildi. Bakanlıktan yapılan açıklamanın tamamı ise şöyle: "ABD Dışişleri Bakanlığının 12 Nisan 2022 tarihinde yayımladığı 2021 İnsan Hakları Raporu’nda ülkemiz hakkında yer verilen asılsız iddiaları talihsiz buluyor ve külliyen reddediyoruz. Ülkemizin PKK/YPG, FETÖ, DEAŞ ve DHKP-C başta olmak üzere terörizmin her türüne karşı yürüttüğü mücadelenin ABD tarafından halen idrak edilememiş olmasını esefle karşılıyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ’nün yalanlarının raporda geniş yer bulması, ortaya koyduğumuz tüm somut delillere rağmen, ABD’nin göz yumduğu bu terör örgütünün propagandasına alet olmaya devam ettiğini göstermektedir. Raporda, PKK’nın terör örgütü olduğunu göz ardı eden ve terörle bağlantılı çevrelerin söylemlerine destek mahiyetindeki iddialara yer verilmesi de keza kabul edilemezdir. Önceki raporlar bağlamında da vurguladığımız gibi, ülkemizin insan haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik iradesi tamdır. Uluslararası insan hakları mekanizmaları ile işbirliğimiz, 2019 Yargı Reformu Stratejisi ve 2021 İnsan Hakları Eylem Planı bu iradenin somut göstergelerinden sadece bazılarıdır. ABD’yi insan hakları konusunda kendi siciline odaklanmaya ve terörizmle mücadele gerekçesi altında başka terörist grupların uzantılarıyla tesis ettiği ortaklıkları sonlandırmaya davet ediyoruz. Türkiye kendi vatandaşları ile evsahipliği yaptığı milyonlarca kişinin haklarının korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir."

2 yıl önce

Suriyeli çocuğu darp ettiler… İnsanlıktan utandıran görüntüler!

‘’Çocukların milliyeti olur’’ diyerek, sığınmacı çocuklara yönelik adeta provokasyon çağrısında bulunan Ümit Özdağ’ın çağrısı ne yazık ki yanıt buldu. Ağzından çıkan her kelimede ırkçı söylemlerini bir üst seviyeye çıkarmayı başaran provokatör Ümit Özdağ’ın sözlerinin ardından sığınmacı küçücük bir çocuğa, sokak ortasında küfürler yağdıran bir kişi, hem çocuğu dövdü hem de o anları kaydederek sosyal medyada yayınladı. İşte o görüntüler: https://twitter.com/goc_haberleri/status/1517775399723360256?s=21&t=TMsw4FvX8vqL3VzLCxIlBg

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 20 21