26 Nisan Cuma 2024
1 yıl önce

İnsanlık ayıbına Bolu Valiliği ‘dur’ dedi! Tanju Özcan’ın ırkçı afişleri söküldü!

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1526961007276466177?s=21&t=GpHpFt2G2l3hNV_N4NuBNQ Bolu Valiliği, Tanju Özcan‘ın mültecilere yönelik ırkçı afişlerini reklam panolarından söktürdü. Sığınmacılarla ilgili nefret söylemleriyle gündemi meşgul eden ‘Stajyer Hitler’ Tanju Özcan, bilboardlara astırdığı Türkçe ve Arapça yazılı ilanlarla sığınmacıları hedef almıştı. Özcan’ın sığınmacılara yönelik astırdığı ilanlarda “Artık istenmiyorsunuz, dönün ülkenize” çağrısı yapılmıştı. Skandal afişler toplumun her kesiminden büyük tepki aldı. Bolu Valiliği, Türkiye’nin itibarını zedeleyen insanlık dışı afişlere müdahale etti. Irkçı afişler bilboardlardan söküldü.

1 yıl önce

Binali Yıldırım: Göçmenleri istismar konusu yapmak ve siyasi şekilde nemalanmak insanlık ayıbıdır

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın Samsun programı sabah erken saatlerde başladı. İlk olarak Samsun Valiliğini ziyaret eden Binali Yıldırım, burada şeref defterini imzaladıktan sonra Samsun Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı'nın makamında protokol üyeleri ile sohbet etti. Akabinde Binali Yıldırım, AK Parti İl Danışma Meclis Toplantısı'na katıldı. "ANA MUHALEFET VE DİĞERLERİ BUGÜN GÖÇMENLER ÜZERİNDEN DERİN SİYASET YAPMANIN HEVESİ İÇİNDELERDİR" Katıldığı toplantıda partililere hitap eden Binali Yıldırım, "Göçmenleri istismar konusu yapmak, onların yaşadığı zorluklardan siyasi şekilde nemalanmak ayıptır. İnsanlık ayıbıdır. Her ülke zaman zaman zorluklarla karşılaşabilir. 89'da Balkanlar'da, Bulgaristan'da zorda olan vatandaşlarımızı hatırlayın. Yine Irak 1. Körfez Savaşı'nda olanları hatırlayın. Türkiye her zaman 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' mantığıyla hareket etmiştir. Bunlar gelip geçecektir. Göçmenleri iterek, engin sularda hayatlarını yok eden ülkeler, bir de göçmenlerin hayatlarını devam ettirebilmesi için alan açan ülkeler olarak tarihte yerini alacaktır. 2016 yılında Cumhuriyet Halk Partisi göçmenlerle ilgili bir rapor hazırladı. Raporda zehir zemberek iktidara eleştiriler var. 'Bu göçmenlere niye daha iyi yerler yapmıyorsunuz, niye şartlarını iyileştiremiyorsunuz, niye eğitim ve sağlıkları ile ilgili gerek tedbirleri almıyorsunuz' diye iktidarı yerden yere vuran ana muhalefet ve diğerleri bugün göçmenler üzerinden derin siyaset yapmanın hevesi içindelerdir" diye konuştu. "ULUSLARARASI PİYASADA TAHIL FİYATLARI SAVAŞ ÖNCESİ RAKAMLARA GERİLEDİ" Geçen günlerde İstanbul'da imzalanan "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" imza töreni ile ilgilide konuşan Binali Yıldırım, "Dünyanın neredeyse çivisi çıktı. Önce pandemi çıktı, her şeyin ayarı bozuldu. Normal yaşam sürdürülemez hale geldi. Bütün tedarik zincirleri bozuldu. Kuzeyimizde 150 mil ötede bir savaş patladı. Bu savaşın en büyük bedelini Türkiye ödüyor. Çünkü en yakın biziz. Bütün bu badireleri rağmen Cumhurbaşkanımızın güçlü iradeleri ile üstesinden geliyoruz. Bütün dünya Ukrayna–Rusya savaşında tek güvenilir ülke olarak Türkiye'yi görüyor. Tek güvenilir lider olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı görüyor. Orada dini, mezhebi, rengi ne olursa olsun ölen çocuklar, sivillerdir. Biz diyoruz ki batıya iki yüzlülük yapmayın. Orta Doğu'da, Afrika'da, Kafkaslar'da karışıklık varken 3 maymunu oynarken burada tüm gücünüzü göstermeniz tamamen bir ikiyüzlülüktür. Savaş nedeniyle 26 milyon ton tahıl depolarda duruyor. Bu krizin büyümemesi için Türkiye inisiyatif aldı. İstanbul'da bir antlaşma imzalandı. Bu imza imzalanır imzalanmaz uluslararası piyasada tahıl fiyatları savaş öncesi rakamlara geriledi. Bu bile başlı başına insanlığa yapılacak en büyük iyiliktir. Biz savaş zenginliği peşinde koşan bir ülke değiliz" şeklinde konuştu. "ENFLASYON KÜRESEL BİR MESELE HALİNE GELDİ" Enflasyon konusuna değinen Binali Yıldırım, "Bugün bütün dünya sıkıntı içindedir. Hayat pahalılığı, fiyatların durdurulamaması, enflasyon küresel bir mesele haline geldi. Enflasyonu bilmeyen ülkeler bugün enflasyonla nasıl mücadele edeceklerini kara kara düşünüyorlar. Hükümetimizin birinci görevi enflasyona karşı vatandaşlarımızı korumaktır. Öncelikli görevi de budur. Bu konuda adımlar atılmaya başlanmıştır. Bundan sonra da devamı gelecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz nice sıkıntıların üstesinden geldik, nice zorlukları aşa aşa bu günlere geldik. Bunlar da bir anı olarak geride kalacaktır. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bu vesileyle tabi ki bakın ihracatımız bu sene 250 milyar dolara giriyor. Organize sanayi bölgelerimizde yer bulunamıyor, gümrük kapılarında kilometrelerce tır kuyrukları var. Türkiye her şeye rağmen, her şarta rağmen üretiyor, istihdam sağlıyor ve ihracatıyla ekonomisini güçlendiriyor. Tabii ki sabit gelirlilerimizin enflasyona karşı korunmasında esastır. Şu anda ona yönelik çalışmalarda yapılıyor. Memur emeklileri, işçi emeklileri, çalışanlara yönelik düzenlemeler ve bundan sonrada sosyal destekler artmaya, yeni yeni tedbirler hayata geçmeye başlayacaktır. Bütün bu yaşananların farkındayız gereğini de birer birer yerine getiriyoruz. Milletimiz müsterih olsun. Aşamayacağımız hiçbir sorun yok. Çözemeyeceğimiz hiçbir mesele yok. Bunun bilinmesi lazım. Bugüne kadar nasıl dağ gibi sorunları dağ gibi çözümlere, hizmetlere dönüştürerek geldiysek bundan sonrada ülkemizi Cumhuriyetimizin 100. yılına taşıyacak iradeyi, gerekli çalışmaları, gerekli hazırlıkları yapıyoruz. İnşallah 2023'te de yeni zaferlerle, birlikte bu çalışmalarımızı taçlandıracağız" ifadelerini kullandı. İl Danışma Meclisi sonunda kendisine verilen hediyeyi kabul eden Binali Yıldırım, daha sonra bir dizi açılış programı için Samsun'un ilçelerini ziyaret etti. İl Danışma Meclisi'ne ayrıca AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Samsun milletvekilleri Fuat Köktaş, Orhan Kırcalı, Ahmet Demircan, Yusuf Ziya Yılmaz, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk, ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

1 yıl önce

Belçika'da insanlık ayıbı: Sığınmacıları sokağa terk ettiler

Belçika'da mahkeme, devleti, uluslararası koruma başvurusu yapan sığınmacılara barınacak yer Açıklama yapan avukat Estelle Didi, Brüksel'de iş mahkemesinde devlete karşı açtıkları davayı kazandıklarını söyledi. Didi, şimdiye kadar sığınmacılara kalacak yer gösterilmemesiyle ilgili 7 bin kadar davanın kazanıldığını ancak hepsinde dava edilen mercinin, Belçika Federal Sığınmacı Kabul Kurumu (Fedasil) olduğunu, bu kez ise ilk defa devletin suçlu bulunduğunu vurguladı. Belçika'da önde gelen 10 sivil toplum kuruluşu (STK), meseleyi sene başında mahkemeye taşımıştı. Brüksel Asli Hukuk Mahkemesi, 19 Ocak'ta Fedasil'in "en az bir kişiye kalacak yer verilmeyen veya sığınma başvurusu alınmayan her iş günü başına" 5 bin avro ceza ödemesine hükmetmişti. Son kararla bu ceza günlük 8 bin avroya çıkarıldı. Ancak STK'ler şimdiye kadar hiçbir ödeme yapılmadığını belirtiyor. Belçika'da sığınmacıların kabulünden sorumlu federal kuruluş Fedasil'in barınak bulmamasıyla ilgili kriz, bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Önemli kısmı 18 yaş altı olan sığınmacılar, mülteci kabul merkezlerinin kapasiteleri dolduğu için sokaklarda yatıp kalkıyor.