03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Miçotakis inkar etmişti, Çipras yerden yere vurdu: Pervasız bir yarışa sürüklüyor

Geçtiğimiz günlerde imzalanan Fransa-Yunanistan Savunma Anlaşması'na tepki gösteren Çipras, ülkenin yaralarını saracak ciddi, güçlü ilerici bir hükümet ile yeni bir başlangıca ihtiyacı olduğunu söyledi. Yunan basınında yer alan haberlere göre Çipras, silahlanma konusunun birileri için adeta 'altın yumurtlayan tavuk' olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu: '5 milyar değerinde fırkateyn ve korvet alımı için anlaşma geldi... Rafale için 2,5 milyar daha harcadık ve 6 tane daha Rafale satın alma sözü verdik. Buna ek olarak, bu anlaşmanın hem çok ciddi eksiklikleri hem de sorunları var. Özellikle "Fransa'nın kıta sahanlığında ve özellikle Mısır ile sınırlandırılmış MEB'inde, Yunanistan'ı Türkiye'e karşı destekleme taahhüdünde bulunmuyor. Söz konusu noktalarda acil düzeltmeler olmadığı sürece böyle bir Anlaşmanın SYRIZA-PS tarafından kabul edilemeyeceği açıktır." 'PERVASIZ SİLAHLANMA YARIŞI...' Bununla birlikte, "hükümetin ulusal savunmadaki stratejik tercihleri" ve "dış politika" ile ilgili sorunun bu anlaşmanın ötesinde olduğunu vurgulayan Çipras, Yunan dış politikasının radikal bir değişimden geçtiğini belirtti. Özellikle, başbakanı 'pervasız silahlanma yarışıyla ülkeyi geri götürmekle' suçlayan Çipras, 'Şu anda borcu GSYİH'sının yüzde 220'sinden fazla olan, pandemiden yaklaşık 15 bin kişinin hayatını kaybettiği bir ülkede, 2020-2021 yılları arasında savunma bütçesi yüzde 41, sağlık bütçesi yüzde 12 arttı.' dedi. Bu yılın başında Fransa'dan 18 adet Rafale savaş uçağı alımı için anlaşma imzalayan Yunanistan, geçtiğimiz hafta üç fırkateyn için de imza attı. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Türkiye ile bir silahlanma yarışında olmadığını iddia etse de, uzmanlar bunun aksini söylüyor. YRIZA'DAN TEPKİ GÖSTERMİŞTİ SYRIZA'dan yapılan açıklamada, özellikle Türkiye ile gerginlik yaşanan bir dönemde ordunun caydırıcı gücünün artırılmasından yana olsalar da, bunun egemenlik haklarının korunacağı ulusal bir strateji ile ülkenin ekonomik ve sosyal dinamikleri göz önünde bulundurularak yapılması gerektiği savunuldu. Açıklamda, ' "Hükümetin kararsızlıkları ve bunun akabinde gerçekleştirilen silahlanma alımları, 2020 sonbaharında ülkeyi sadece savunma ve diplomasi alanında desteksiz bırakmakla kalmadı, ülkeyi 10 milyar avroyu aşan bir silah alımı sürecine sokarak, bugün Yunanistan gibi yüklü borcu olan bir ülke için ödenecek bedeli artırdı. Deniz Kuvvetlerimiz için gerekli olan fırkateynler ve Hava Kuvvetlerimiz için gerekli olan F-16 modernizasyonu dışında, diğer silahlanma seçeneklerinin ne kadar öncelikli olduğunu ve ekonomimizin dayanıklılık gücüne oranla harcama sınırımızı ne kadar aştığını, bu çerçevede merak ediyoruz." ifadelerine yer verildi. 'TÜRKİYE KENDİ ÜRETİYOR, YARIŞAMAYIZ' İTİRAFI Hükümete tepki gösteren bir diğer parti MeRA25'in Genel Sekreteri Yanis Varoufakis, "Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'nın Pasifik'te fikir ayrılığına düştüğü bir zamanda Miçotakis, Macron'un acısını dindirmek için Yunanistan'ı borca batırıyor. Bu ülke daha iyisini hak ediyor" dedi. Türkiye'ye karşı silahlanma yarışına girilmesinin bir hata olduğunu vurgalayan Varoufakis, "Sözde müttefiklerimizin kaprislerine, bir ücret karşılığında bile olsa boyun eğmeyelim" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin uçak gemisi inşa ettiğine dikkat çeken Varoufakis, "Atina hükümeti bunu yapabilir mi?" diye sordu.

2 yıl önce

İmamoğlu, AK Parti döneminde yapılan projeyi sahiplendi! AK Parti’den tepki: Çapsız

AK Parti Milletvekili Alpay Özalan, AK Parti döneminde başlatılan projeyi CHP'li İBB yönetiminin sahiplenmesine tepki gösterdi. Özalan, “CHP'li Ekrem İmamoğlu, AK Parti'nin yaptıklarını kendisine mâl etmeye çalışırken yine yakalandı. Çapsızlığı, faydasızlığı ve vizyonsuzluğu karıştırınca ortaya Ekrem İmamoğlu çıkıyor. 16 milyonun değil sadece heykellerin başkanı!” dedi. İmamoğlu, AK Parti döneminde başlatılan projeyi şöyle lanse etmişti: “Dünya'da tekti, şimdi değil. İBB olarak doğal gaz boru içi denetleme robotu üretimine başladık. Bu akıllı robotlar şehrin altında dolaşıp denetim yapacaklar. İştirak şirketimiz İGDAŞ'a, TÜBİTAK'a ve çalışmada emeği geçen bütün mühendislere teşekkürler.”

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye'ye güvenip yatırım yapan hiç kimse pişman olmaz. Tam tersine, sağladığı büyük kazançtan hep memnuniyet duyar."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisi Temel Atma ve Adana'da yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'in açılış töreninde açıklamalarından notlar;  Bugün Adana'dayız. Adana bizden vazgeçmez. Biz de Adana'dan vazgeçmeyiz. Adana'yı özlemişiz, Adana da bizi özlemiş. Bugün burada 2,5 yıllık aranın ardından tekrar bizleri bir araya getiren Rabbime hamdediyorum. Yaklaşık 2,2 milyar liralık kamu yatırımı ile 1,8 milyar liralık özel sektör yatırımlarının resmi açılışını yapıyoruz. Eğitimde 63 okulu, gençlik ve sporda yeni stadyumun ikmal inşaatının, 1000'er kişilik 2 öğrenci yurdunun açılışlarını yapıyoruz.  250 yataklı Ceyhan Devlet Hastanesi'nin, 112 biriminin de aralarında bulunduğu yatırımların açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Adalette lojmanların resmi açılışlarını yapıyoruz. Adana Mersin arasındaki tren hattında tamamlanan kısımlarını hizmete alıyoruz. İller Bankamızın çeşitli ilçelerinde tamamladığı alt yapı üst yapı projeleri ile TOKİ projelerini hizmete açıyoruz.  Tarımda kırsal kalkınma ve orman yatırımlarının resmi açılışlarını yapıyoruz. Kültür ve turizmde yeni müzenin ikinci etabının da açılışını yapıyoruz. Sanayi ve teknolojide Çukurova Kalkınma Ajansı'nın desteklediği projeler ile alt yapı yatırımlarının açılışlarını yapıyoruz. Hizmet birimlerinin resmi açılışlarını da buradan gerçekleştiriyoruz. Çukurova Üniversitemizin tamamladığı birçok yatırımı var. Açılışlarını yapacağız.  Salgın döneminde faaliyete geçen 26 fabrikanın da açılışını gerçekleştiriyoruz. Temelini atacağımız Polipropilen Üretim Tesisi ve fabrikalar Türkiye'nin nasıl kararlılıkla ilerlediğinin sembolüdür.  Ceyhan endüstri bölgesini 2007'de kurduk. Amacımız polipropilenin üretilmesini sağlamaktı. Bu işi yapan şirketimiz 1,7 milyon dolarlık yatırım yapacak.  Hammadesini temin edeceği Cezayir'le bu işe başladı. Diğer firmalarla gereken anlaşmalar imzalandı. Tesisin 2024'te tamamlanıp üretime geçmesi hedefleniyor.  Üretim polipropilen ithalatımızın yüzde 20'sini karşılayacak. Cari açığımıza 250 milyon dolarlık pozitif katkı sağlanacak. Tamamı sürdürülebilir üretim ilkeleri ile faaliyete geçen bu tesis en ileri teknolojilerle kurulacak.  Otomotiv ardından 2. sırada yer alan kimya sektöründe dış ticaret açığı vermekten kurtulacağız. Türkiye'ye güvenip yatırım yapan kimse pişman olmaz. Ülkemizdeki ve dünyadaki tüm yatırımcıları küresel üretim ve lojistik sisteminin yeni baştan kurulduğu şu dönemde Türkiye'nin kendilerine sunduğu imkan ve fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Gelin hep birlikte kazanalım diyerek kapılarımızın yatırımcılara açık olduğunu tekrarlamak istiyorum.  Bay Kemal fabrika var mı diyordun 26 fabrikayı açıyoruz. Dünyanın krizlerin pençesinde kıvrandığı dönemde yapılan yatırımlar iş insanlarımızın vizyon derinliğine işaret ediyor.  Gelişmiş ülkeler ihtiyaçlarını karşılamak için ülkemize yöneldi. İhracatımız rekorlar kırıyor, fabrikalarımız harıl harıl çalışıyor. İstihdamda salgın öncesi dönemin üstüne çıktı. Yüzde 1,8 büyürken, bu yılın ilk çeyreğinde 7,2, ikinci çeyrekte ise 21,7 oranıyla yükseliş trendini sürdürdü.  23 tane büyük ölçekli projeyi hayata geçirdik. Endüstri bölgelerindeki tüm yatırımlar tamamlandığında 83 bin ilave istihdam sağlayacak. Yeşil kalkınma devrimini ilan ettik.  Dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojiyi de en iyi şekilde kullanacağız. Yeşil kalkınmayla ülkemizi daha iyi noktaya çıkarıyoruz. Dünya ve Türkiye gerçeklerine kapalı olanlar kendi kısır gündemlerinin peşinde bir o tarafa bir bu tarafa savrulup ne kadar kifayetsiz olduklarını gösteriyor. Bunlara kalsa ülke olarak araya gideriz kimse dönüp bakmaz. Bizim istikametimiz her zamanki gibi milletimize dönüktür.  Milletimiz istiyor biz yapıyoruz. Bugüne kadar böyle oldu bundan sonra da böyle olacak. Tüm dünyanın sosyal siyasi ekonomi ateşiyle savrulduğu dönemden geçiyoruz. Küresel düzeyde mal, hizmet ve enerji fiyatları arttı. ABD'nin, İngiltere'nin halini görüyorsunuz benzin yok benzin!  Her badireden ülkemizi nasıl kurtardıysak bugün de öyle olacak. 19 yılda 81 ilimizde Cumhuriyet tarihimizde görülmemiş yatırımlar yaptık. Son 19 yılda 50 milyar Adana'ya yatırım yaptık. 10496 adet derslik yaptık, ikinci bir üniversite kurduk. 45 spor tesisi kurduk. 9 milyar liralık sosyal yardım yaptık.  4107 konut yapımı sürüyor. 7 adet millet bahçesi projemiz var. 2'si tamamlandı. 5'inde çalışma sürüyor. Adana'ya 11 baraj 1 gölet inşa ettik. Sulama projeleriyle 925 bin dekar araziyi sulamaya açtık.  Adanalı çiftçilerimize 5 milyar liralık tarımsal destek verdik. 4,2 milyar liralık prim teşviki verdik. 

2 yıl önce

Topkapı-Habipler Tramvay Hattı'ndaki arıza vatandaşa isyan ettirdi: Her şey daha güzel olacak

Bu arızanın ilk kez olmadığını belirten bir yolcu, 'Geçen akşam da aynı arıza oldu. 'Elektrik kesildi' dediler. Arkadaşlar metrobüsle gidiyor, 'Şehitlik Durağı'nda hiç bir şey yok' diyorlar.' dedi. Bir başka vatandaş 'Her şey daha güzel olacak' diyerek yaşanan duruma tepki gösterdi. Öte yandan güvenlik görevlileri, kamerayla kayıt alan vatandaşlara tepki gösterdi.

2 yıl önce

MasterChef jürileri Cumhurbaşkanı Erdoğan'la buluştu: Takipçileri linç kampanyası başlattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5. Uluslararası Adana Lezzet Festivali açılışına katıldı. Festivalde MasterChef Türkiye'nin ünlü şefleri Mehmet Yalçınkaya ve Somer Sivrioğlu da yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la buluşan şefler fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi. MEHMET ŞEF PAYLAŞTI Şef Mehmet Yalçınkaya, o kareyi “Bugün Adana lezzet festivalindeydik. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile tanışma fırsatı bulduk. Harika bir söyleşi, tadımlar yaptık. Adana halkının ilgisi ve sıcaklığı bambaşka. Teşekkürler Adana” notuyla paylaştı. ŞEFLERE LİNÇ KAMPANYASI TV8 ekranlarında yayınlanan MasterChef Türkiye'nin başarılı iki şefi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilen fotoğrafın ardından muhalif hesapların hedefi oldu. Sosyal medya kullanıcılarının tepki gösterdiği Mehmet Yalçınkaya ve Somer Sivrioğlu, adeta eleştiri yağmuruna tutuldu. Linç kampanyası başlatılan şefler, Türkiye'de ve dünyada mutfaktaki başarılarıyla tanınan isimlerden.

2 yıl önce

Iphone 13’ün Türkiye’deki stokları tükendi

Apple Store Türkiye’nin internet sitesine girildiğinde şu anda iPhone 13 mini için bile 27 Ekim – 5 Kasım arası teslimat tarihi veriliyor. Apple Türkiye, iPhone 13 için şimdi satın alan birine 5 Kasım – 12 Kasım arasını teslim tarihi olarak gösteriyor. Bu tarihlere bakıldığında iPhone 13 ailesi Türkiye stokları erimiş durumda. Durum pro ve pro max modelleri için daha kötü iPhone 13 mini ve iPhone 13 modelleri için stok sorunu daha kısa sürede kapatılabilecek gibi göründüğü belirtilse de durumun iPhone 13 Pro ve iPhone 13 Pro Max modelleri için daha kötü olduğu söyleniyor. Apple Türkiye’nin online mağazasından iPhone 13 Pro ve iPhone 13 Pro Max modellerini satın alan kullanıcılar telefonuna 12 Kasım – 19 Kasım tarihleri arasında kavuşabilecek.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: “HDP ile ortaklık analarımızın gözyaşlarının dökülmesine ortaklıktır. CHP ile İP böylesi bir tezgahın gönüllü müdavimleridir”

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: TÜRK GENÇLİĞİ BÜYÜK KURULTAYI VE ANALAR BACILAR KURULTAYI Ankara geçtiğimiz hafta sonu göz kamaştırıcı iki toplantıya ev sahipliği yaptı. Birisi Türk Gençliği Büyük Kurultayı diğeri ise Analar Bacılar Kurultayı'dır. Muazzam bir katılıma sahne olmuştur. Türk gençliği yeni bir tarih yazmış, almasını bilenlere mesajların en görkemlisini vermiştir. Dava irfanımızı yeniden fetheden, bugünümüzü düne bağlayan bir gençlikle önümüze çekilen kalın perdeler birer birer yırtılacak, Türkiye birer Turan olacaktır. Gençliğimiz Türk milletinin gururudur. Kim ki Türk gençliğini yok sayıyor, adını anmıyor, siyasi ve ideolojik istismarın konusunu yapıyorsa biliniz ki karanlık, kalabalık, kuraklık ve küstahlık içindedir. Onlar soysuz bir çağdaşlığın fevkinde çağlar üstüdür. Gençliğimiz yeri geldi mi sağ duyu ve sorumlulukla uçurumların önüne göğsünü geren, yeri geldi mi milli geleceği kötürüm hale sokmak için fırsat kollayanlara hak ettikleri şamarı indiren unsurdur. Gençlerimiz ile birlikte yurdumun dört bir yanında teşrif ederek kurultayımıza can ve kan veren analarımıza ve bacılarımıza müteşekkirim. Bu kapsamda Türk gençliği varsa analarımızın ve bacılarımızın sayesinde vardır. 'ZİLLET İTTİFAKI' Milliyetçilik yabancı akımlara karşı güvence, milli birlik ve dayanışma ruhunun güvenlik duvarıdır. Bizim Milliyetçiliğimiz hayatın içinde, milletimizin vicdanındadır. Arzumuz, amacımız ve arayışımız öteden beri budur. MHP'ye atılan iftiraların, saldırıların, yaygınlaşan tahammülsüzlüklerin tesadüf olmadığı görülecektir. Milletsiz devlet, devletsiz millet projelerinin önündeki en büyük engel milli devletlerdir. Küresel aktörler açısından ülkelerde yükselen milliyetçiliği kırılması, din, etnik ya da mezhep farklılıkların kaşınması ve bunların üzerinden ilk etapta özerk, sonrada federal devletler oluşturulması hedefi her zaman güncelliğini korumuştur. Bu nedenle öncelikle taşeronlar eliyle ulaşılması esas alınmıştır. CHP, HDP, İP, DEVA, Gelecek Partisi ve irili ufaklı diğer zillet partileri tembihli görevli ve taşeron siyasetin temsilcileridir. 'KÜRESEL SÖMÜRÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGEL MHP VE CUMHUR İTTİFAKI'DIR' Zillet İttifakı çözülme ve yıkım siparişini bedeli mukabilince almıştır. Her şey gün gibi ortadır. Maksatı ne olursa olsun küresel sömürünün önündeki en önemli engel MHP ve Cumhur İttifakı'dır. Bir milletin yükselişinin dayanağı milliyetçiliktir. Bugün bütün insanlık çevre sorunundan enerji sorununa, ekonomik eşitsizlikten terör sorununa, bulaşıcı hastalıklardan adalet sorunlarına kadar ortak bir kaderi paylaşmaktadır. Bu ortaklık insanlık değerlerinin, insan olmanın, onur ve şerefinin ortak paydasıdır. Gelişmelerin seyrine baktığımızda, devlet ve milletimizin bekası için dünden daha önemli kutsal bir görevle karşı karşıyadır. İlhamını ve sevgisini büyük Türk milletinden alan Milliyetçi Hareket, devlet ve milletimizin bekası için dünden daha önemli ve kutsal bir göreve karşı karşıyadır. Partimiz Cumhur İttifakı çatısı altında bu görevi yerine getirecektir. İnancımız ve kararlılığımız bu yöndedir. MUHALEFETİN ZİYARETLERİ Türkiye'nin önünü kesmek, ilerleyişini engellemek için tetikte bekleyen iç ve dış işgal cephesi, milli devletimizi, bekamızı, kimliğimizi, direncimizi sekteye uğratmanın hesabındadır. İşin özünde oynanan oyunun gizlenecek yanı kalmamıştır. Zillet İttifakı'nın kurduğu kumar masasında kartlar açık oynanmaktadır. Bu masada hile, densizlik, dümencilik, dalavere, ihanetin daniskası vardır. Zillet İttifakı'nı oluşturan partiler gün aşırı birbirlerini ziyaret ediyorlar. Yoklama yapıyorlar, hava kokluyorlar. Ancak arka kapıda birbirlerine kazık atıyorlar. Bir yapmadıkları kısırlı, pastalı altın günleriydi. Bu gidişle onu da gerçekleştirecekler. Bunlar ayrıca güçlendirilmiş parlamenter sistemi için 3.defa bir araya gelmiştir. HDP'yi masa altında tutarak sözde bir uzlaşmaya vardıklarını açıklamışlardır. Bunların neresi dürüst, düzgün, temizdir? Uzlaşmak için irade lazımdır. CHP'nin kolonisi, siyasi kordonu İP'nin iradesi mi vardır? PKK'nın tutsağı, FETÖ'nün kuklası CHP'nin iradesi mi kalmıştır? Terörist başı Duran Kalkan CHP'yi ikaz ederek diyor ki; HDP'ye muhtaçlar. Terörist başı Aziz Atatürk'ün kurduğu partiye aba altından sopa gösteriyor. Bir CHP yöneticisi sen ne diyorsun diyemiyor, buna cesaret edemiyorlar. Ağızlarını bıçak açmıyor, korkuyorlar. İradelerini terör örgütlerine bağlamış durumlar. Biz bunlara boşuna mı zillet diyoruz. HDP'ye söylediğimiz sözlerin cevabını Kandil'in CHP'si veriyor. CHP'nin 2-3 Ekim 2021 tarihindeki Abant toplantısı zilletin kavşak noktalarını açığa vurmuştur. Abant toplantısının tavsiyesi kimden geldi? Özerklik ve federasyon gayesi CHP'ye nüfuz etmiştir. Şimdi de güçlendirilmiş parlamenter sistem adında ne olduğu belli olmayan bir sistem içindeler. İP Başkanı bu aralar il, ilçe gezer, İBB Başkanı'nı Fatih'e benzetmiş, CHP Genel Başkanı'na çalım atmıştı. HDP tembihli Kılıçdaroğlu da, İP Başkanı'nı boşa düşürmüştür. İP Başkanı yeni yönetim sisteminde yer almayan bir Başbakanlık makamına adaylığa mahkum edilmiş bir zavallıdır. KILIÇDAROĞLU'NA 5 SORU CHP'nin gizli gündeminde anayasanın ilk dört maddesini kaldırmak esastır. Sabıkalı bir milletvekili kalemiyle hazırlandığı anlaşılan demokratik muhalefetin anayasa değişikliği için izlenmesi gereken yol haritası Kılıçdaroğlu'nun ön sözü ile kaleme alınmıştır. Bunun gerisinde PKK'nın hain dokunuşu bulunmaktadır. Kılıçdaroğlu'na soruyorum. Soru 1. Anayasadan Atatürk'ü çıkarmayı düşünüyor musunuz? Soru 2. Anayasaya hakim olan Türk ismini tasfiye etmeyi planlıyor musunuz? Soru 3. Türk vatandaşlığı kavramı yerine anayasal yurtseverlik, Türkiye yerine ülke, Türkiye Devleti yerine Cumhuriyet Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yerine insanı kelimelerinin getirilmesini amaçlıyor musunuz? Soru 4. Demokratik muhalefet diyerek TİP'i, HDP'yi yanınızda görüyor ve bunlara kucak açıyor musunuz? Soru 5. Terörist Demirtaş'ı hala savunuyor, ona elçiler gönderiyor musunuz? Soruların cevabı basittir, Kılıçdaroğlu ya evet diyeceksin ya hayır diyeceksin. Boş kağıt verirsen hepsine evet demiş kabul edileceksin. Sorularıma cevap ver. FIRAT KALKANI BÖLGESİ'NDE İKİ ŞEHİT Elbette acımız büyüktür, ama sorulacak hesabımız da büyüktür. Şehadetleri kabul olsun. Kılıçdaroğlu, taziye mesajı yayınlamıştır, ne yazık ki saldırıyı kimin yaptığına dair bir şey yer almamıştır. Korkma itiraf et, PKK'ya tek bir laf et. Kaygılanma bu seni sadece insan yapar. Milletimizin derdi ile dertlenen biri yapar. İki gündür takip ediyorum YPG ve PKK'yı kınayan tek bir mesajlarını duymadım. Aranızda duyan oldu mu? Kitabın ortasından konuşuyorum, HDP ile ortaklık analarımızın gözyaşlarının dökülmesine ortaklıktır. CHP ile İP böylesi bir tezgahın gönüllü müdavimleridir. HDP'YE YANIT Benim ağzımı kapatabilecek bir babayiğit anasının karnından duymadı. Bölücü ve terör faaliyetlerini görmezden gelirsek onurumuz ve şerefimizi kaybetmiş oluruz. Herkes şerefi, ederi, haysiyet ve namusu kadarıyla konuşursa karşımızda siyasi bölücülerden ağzını açıp da bir şey söylemeye kimsenin hakkı olamaz. ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ PKK'ya silahları kimler vermektedir? Müttefik ülke PKK kamplarında ne arıyor? PKK'ya silah veren bellidir. DEAŞ'ı, PKK/YPG'yi kiralık tetikçi olarak kullanmaları gün gibi ortadadır. Dost dediğin dürüst olacaktır. Mızrağın çuvala sığması mümkün değildir. ABD yönetimi Türkiye'nin Suriye'deki varlığını çıkarlarına tehdit görüyormuş. Tehdit ABD'nin cinayet planları, terör örgütleri ile eylem birliğine girmesidir. Böyle dostluk düşman başınadır. 'CUMHUR İTTİFAKI OLARAK TEK NEFES, TEK BİLEK OLACAĞIZ' Zillet ittifakının planlarını tarumar edeceğiz. Türkiye'yi kamplara ayırarak çatışmaya geçit vermeyecek yegane siyasi güç Türk Milliyetçiliğidir. Cumhur İttifakı olarak tek nefes, tek bilek olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığı üzerinden polemik yaparak aşağıların aşağısına düşenlere de itibar etmeyeceğiz. Türkiye'nin karşısına çıkarılan güvenlik ve bölücülük sorunu özü itibariyle bir demokratik hak talebi, bireysel özgürlük, siyasal katılım sorunu değildir. Bu sorun etnik bölünmeyi amaçlayan silahlı terör sorunudur. 'BİZİM GÖNLÜMÜZDE HERKESE YER VARDIR' Hiç kimse boşuna heveslenmesin. Bu millet biziz, bu devlet biziz, bu vatan biziz, istikbalin mimarı da inşallah bizler olacağız. Türkiye'nin geleceğinin en büyük teminatı cepheleşme, kamplaşma ve kutuplaşmalara son vermek, terörün kökünü kazımak, ortak değerler altında birleşmek, kenetlenmek ve kucaklaşmaktır. Bizim gönlümüzde herkese yer vardır.

2 yıl önce

Pınar Altuğ eski rol arkadaşına sahip çıktı: Tamer Karadağlı hem saygılı hem zariftir

Pınar Altuğ, Tamer Karadağlı'ya cinsiyetçi bakış açısıyla yüklenilmesini üzüntüyle karşıladığını söyledi. Ünlü oyuncu, "Oscar'da bile 45 saniyeden fazla konuşamazsınız. Sunuculuk yaptığımız törenlerde ödül almaya çıkanlara 'Biraz kısa tutar mısınız?' diye rica ederiz. O törenler; içinizdekileri dökeceğiniz, sohbet edeceğiniz yerler değildir" dedi. "TAMER ZARİF ADAMDIR" Karadağlı için "O, kadınlara karşı saygılı, zarif bir adamdır" diyen Altuğ, sözlerine şöyle devam etti: "Kim olsa arkada direk gibi beklemek istemez. Ödülü takdim edecek kişi, senin konuşmanı beklemeden sahneden inebilir. O sırada Nihal'in 'Ne oldu kesmemi mi istiyorsunuz?' sözleri de yakışık almadı."

1 2 ... 16 17 18 19 20 21 22 ... 95 96