08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

“Ümit Özdağ tanrılarına yeni insanlar kurban etmek için hedef arayışlarına başlamış”Kuyumcuya girip, Suriye uyruklu vatandaştan kimlik ve ruhsat sordu

Konuştuğu kişiye "Çok sevindim seni tanıdığıma" diyen Özdağ görüntüleri sosyal medya hesabından "7 sene önce Türkiye’ye gelmiş. Türkçesi çok az. Vatandaşlık almış. Üstüne silah ruhsatı. Şanlıurfa’dan aldığı kuyumculuk kimlik kartı ile İzmir’de kuyumcu dükkanı açmış. Bunlardan 900 bin tane daha var. Türkiye, tehlikenin farkında değil misin?" ifadeleriyle paylaştı.  ŞENTÜRK: ÜMİT ÖZDAĞ TANRILARINA YENİ İNSANLAR KURBAN ETMEK İÇİN HEDEF ARAYIŞINDA Twitter hesabından görüntüleri alıntılayan Gazeteci Eren Şentürk, “Ümit Özdağ tanrılarına yeni insanlar kurban etmek için hedef arayışlarına başlamış. Mesela benim dükkanıma girip bana böyle hesap sorsa muhtemelen en az yarım saat çocukluğuna döndürür travmalarını anlatırken ağlatırdım onu ama bize denk gelmiyor işte bu faşistler.” diye tepkisini dile getirdi.

2 yıl önce

Pitbull, Terrier, Japanese Tosa gibi tehlikeli hayvan sahiplerine ceza yağdı!

İçişleri bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; İçişleri Bakanlığı emniyet ve jandarma bünyesindeki Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma birimlerince 2020'den bugüne kadar tehlikeli köpek ırklarını çocukların oyun alanlarında ve vatandaşların yoğun olduğu yerlerde ağızlıksız, maskesiz gezdiren 1964, Pitbull, Terrier, Japanese Tosa gibi tehlike arz eden hayvanları besleyen 384 kişiye idari para cezası uygulandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatıyla 2020'de çevre, doğa ve hayvanlara yönelik işlenen suçların engellenmesi, bu suçları işleyenlerin yakalanması amacıyla Emniyet ve Jandarma bünyesinde kurulan Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma birimleri 2.500 personel ve 205 tam donanımlı araç ile çalışmalarını sürdürüyor. Bu birimlerin, çevre ve hayvanlara yönelik işlenen suçlarla daha etkin mücadele edebilmesi amacıyla, Hayvan Durum İzleme (HAYDİ) mobil uygulaması da hayata geçirildi. HAYDİ mobil uygulamasıyla hayvanların korunmasına yönelik bildirimlerin yanı sıra tehlike arz eden hayvan türlerine yönelik ihbarlar kolaylıkla gerçekleştirilebiliyor. 177 bin 700 kişi tarafından cep telefonlarına yüklenen uygulama üzerinden 30 bin 82 ihbar yapıldı. Ülke genelinde jandarma ve emniyete bağlı HAYDİ timlerince Türk Ceza Kanunu ve Hayvanları Koruma Kanunu kapsamındaki 2 bin 602 olaya müdahale edildi, 2 bin 577 şüpheli adli makamlara sevk edildi. 1740 kişi hakkında adli işlem yapıldı Türk Ceza Kanununun "Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır." hükmü gereğince, hayvanları tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakan 1740 kişi hakkında adli işlem yapıldı. Bunun yanı sıra tehlikeli köpek ırklarını çocukların oyun alanlarında ve vatandaşların yoğun olduğu yerlerde ağızlıksız ve maskesiz gezdiren 1964 kişiye idari para cezası uygulandı. Ayrıca Pitbull Terrier, Japanese Tosa gibi tehlike arz eden hayvanları besleyen 384 kişiye idari para cezası verildi, 401 tehlike arz eden hayvanın barınaklara teslimi sağlandı. Tarım ve Orman Bakanlığınca tehlike arz eden köpek türleri, Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Bransilerio, American Staffordshire Terrier ve American Bully olarak belirlenmişti. 6 köpek türüne sahip kişilerin hayvanlarını kısırlaştırıp kayıt altına aldırmak için 14 Ocak 2022'ye kadar süre verilmişti.

2 yıl önce

İstanbul’da cenaze sahipleri alternatif çözüm arıyor! DİAYDER’li gassala güvenmiyorlar…

PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulan DİAYDER, Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı bölgelerde İslamiyet’in kurallarını Apo’nun talimatları ile değiştirmek için faaliyet gösteriyordu. Cuma namazlarının camilerde değil çadırlarda, DİAYDER üyesi imamların arkasında kılınmasını isteyen Öcalan, kendisini yeni bir dinin yayıcısı olarak tanımlamıştı. “NAMAZ BİR TİYATRODUR” DİAYDER tarafından ‘peygamber ve yarı tanrı” vasıflarını taşıdığı iddia edilen terör örgütü lideri Öcalan, kitaplarında “Lise döneminde büyük felsefi bunalım yaşadım. Tanrı ile savaş verdim ve bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı oldum” ifadelerini kullanmıştı. Öcalan, 1992’de Yalçın Küçük’e verdiği röportajda ” PKK’nın çıkışıyla İslamiyet’i karşılaştırıyorum… Peygamber gibi konuşmak, peygamber gibi hitap etmek, nazarımda çok değerlidir. Kaldı ki peygamberce olmak niye kötü olsun!” açıklamasını yapmıştı. Kendisini Hz Muhaammed ile de kıyaslayan Öcalan, M. Ali Birand ile 1992’de yaptığı röportajda ise ‘yurtdışına çıkışımı peygamberin Mekke’deki sıkışmış durumuna benzetirim” demişti. NAMAZ İLE DALGA GEÇEN PKK’LILAR Terör örgütü liderinin AİHM’e verilmek üzere hazırlanan ‘Sümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru” isimli savunmasında ise Öcalan “Namaz genel anlamda bir tiyatro olarak kabul edilebilir” diye başlayan ifadeler kullanmış ve hemen sonrasında PKK’lı teröristlerin namazla dalga geçen videoları gündeme bomba gibi düşmüştü. SÖZDE İMAMLARDAN ‘TÜRK ASKERİNİ ÖLDÜRMEK SEVAPTIR’ FETVASI Muhafazakar Kürt halkının dini duygularını sömürmek ve Kürtleri İslamiyet’ten koparmak için kurulan PKK derneği DİAYDER’in imamları, Türk askeri öldürmenin sevap olduğuna dair sözde fetvalar yayınlamıştı. Güvenlik güçlerinin yanı sıra Diyanet’e bağlı din adamları ve imamlar da DİAYDER fetvaları ile katledilmişti. PKK, 1992-1996 yılları arasında şehit ettiği 41 din görevlisinin DİAYDER’in hedef göstermesiyle katledildiği biliniyor. İSTANBULLULARDA BÜYÜK KORKU İçişleri Bakanlığının başlattığı özel teftiş ile ortaya çıkan İBB-DİAYDER işbirliği ise cenazesi olan İstanbulluları ürküttü. Zira, İBB’de gassal olarak işe başlatılan DİAYDER üyelerinin cenaze işlemlerinde İslami kurallara göre mi yoksa Apo’nun peygamberliğinde savundukları sapkın dinin kurallarına göre mi hareket ettikleri bilinmiyor. Pek çok cenaze sahibi cenaze işlemleri için İBB yerine AK Partili belediyelere müracaat etmeye başladı.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu’nun ‘dinlenme’ iddiası... Ömer Çelik: Bilgi, belge yok… Tipik bir fitne siyasetidir

İşte AK Parti Sözcüsü Çelik'in açıklamalarından satır başları: Bugün büyük oranda ekonomi ile sunumlara MKYK toplantımızı ayırıyoruz. Kapsamlı bir şekilde MKYK politikalarımızın değerlendirmeleri yapılacak. Diyarbakır annelerinin nöbeti devam ediyor. 33 anne evladına kavuştu. İnşallah hepsinin evladına kavuştuğu günleri görmeyi diliyoruz. 181 TERÖR EYLEMİ ENGELLENDİ Terörle mücadele konusunda bölgemizdeki son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bazı ülkelerin savunma bütçesi adı altında terör örgütlerine ayrılan payları dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. Kamuoyunun duyduğu, duymadığı toplamda 181 terör eylemi engellenmiştir. Bazı devletlerin bazı siyasi projeleri terör örgütleri vasıtasıyla hayata geçirmek için çirkin mücadeleyi sürdürdüğünü görüyoruz.Bölgede siyasi projelere karşı da mücadele veriyoruz. Bölgemizi demir kafeslere sokmaya çalışanlara karşı da güçlü bir iradedir. Petrol bölgelerine yerleşmeye çalışıyorlar. PYD/PKK/YPG terör örgütüne destek verenlerin DEAŞ'la mücadele adı altında hangi petrol bölgelerine yerleşmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bu siyasi şebeke faaliyetlerine karşı kurumlarımız gereken değerlendirmeleri yapıyor. PKK da DEAŞ da bölgenin bütün halklarına, herkese düşmandır.   ERMENİSTAN'LA NORMALLEŞME SÜRECİ Cumhurbaşkanımız arşivlerin açılmasını, tarihçilerin çalışma yapmasını istemişti. Ermenistan, bu arşivlerin açılması meselesine yaklaşmadı. İkinci Karabağ savaşıyla işgalin sona ermesinden sonra Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev bir vizyon ortaya koydular. Saldırgan politikalardan vazgeçmesi kaydıyla Ermenistan'ın da dahil olabileceği söylendi. Bu bölge için de fırsattır. Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti Azeri kardeşlerimizin bu normalleşme sürecine olumlu bakmasıdır. Sayın Aliyev olumlu baktğı için bölgedeki tansiyonu düşürmek için Türkiye bu adımları atıyor. Serdar Kılıç özel temsilci olarak atandı. İlk adım belki 2019'da kesilen Türkiye - Erivan charter uçuşları olabilir. Umarız ki Ermenistan işgalci politikalardan vazgeçer. YUNANİSTAN YALAN PROPAGANDASI İLE TÜRKİYE'Yİ SUÇLUYOR Hem Frontex'in ve Yunanistan'ın ortaya koyduğu geri itmeler göçmenleri ölüme itmektir. Silah sıkıyorlar, zıpkınla botları delmeye çalışıyorlar. Birçok ülke Yunanistan'a sessiz kalıyor. Yunanistan'ın saldırgan davranışı göç rotasının değişmesine yol açtı. İnsanlar daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalarak ölüme itilmiş oluyor. Yunanistan yalan propagandası ile Türkiye'yi suçluyor. Bizzat başbakan yapıyor bunları. Bunların hiç bir temeli yok. Göçmenlere yönelik yakalama yapmıyorlar. Sadece geri itmelerle kim varsa o botlarda Yunanistan onları kasten ölüme sürüklüyor. Halen bir tek eleştiri bile ortaya çıkmamıştır Yunanistan'la ilgili. UKRAYNA VE RUSYA ARASINDAKİ GERİLİM Böyle bir şeyin olmaması gerekir. Bölgede istikrarsızlığın kimseye faydası olmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, arabuluculuk dahil her türlü yardımın bu sorunun çözülmesi için Türkiye tarafından ortaya konulabileceğini söylüyor. 12 Ocak 2022'te NATO ile Rusya konseyi bu durumu değerlendirecek. Karadeniz'in barış ve istikrarı ülkemiz için de önemlidir.  LİBYA'DAKİ SEÇİMLER Yakından takip ediyoruz. Maalesef başkanlık seçimleri ertelendi. Seçimlerin hukuki zemini için yeterli mutabakat sağlanamadı. Nihai aday listesi açıklanamadı. Başkanlık seçimleri için 24 Ocak tarihi öneriliyor. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair karar bulunmuyor. Türkiye başından beri adil, muteber seçimlerin yapılmasını destekliyor. Seçimlerle ilgili konuların hukuki süreçte karara bağlanması önemlidir. İnşallah kardeş Libya bu kıskaçtan çıkmanın yolunu bulacaktır. KORONAVİRÜS SALGINI Kovid vakaları ile ilgili hassasiyet artıyor. Omicron ülkemizde de var ve yayılıyor. Turkovac acil kullanım onayı aldı, seri üretime başladı. İlk aşılar Ankara'da depolara ulaştı. Türkiye'nin tam kapasite dünyadaki örmeklerden olumlu anlamında ayrışarak bu süreci yönetmesi, ailelerin sağlığının korunması, eğitimin devamı... Vatandaşlarımızın sağlık çalışanlarından duyduğu memnuniyet üst düzeydedir.  TÜM BÖLGEYE MESAJ Geçen yıl zor bir yıldı. Bu yıl da zorlukların devam ettiği bir yıl oldu. Geçen hafta sayın Cumhurbaşkanımız, Gaziantep'teydi, bugün de açılış gerçekleştirdi. Gaziantep'te aynı anda caminin temel atılışını ve cemevinin açılışını gerçekleştirdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın devletimizin başı olarak bu açılışları yapması tüm bölgeye bir mesajdır. Son derece önemli bir mesaj olduğunu değerlendiriyorum. Türkiye'de fay hattı yok, suni sarsıntılar oluşturmaya çalışıyorlar. Toplumsal bağışıklığımızın yüksek olması tüm bu girişimleri altüst ediyor. Bundan sonrasında da buna karşı hep beraber olacağız. İnşallah yeni yıl sağlık ve diğer açılardan hayırlar getirsin diyoruz.  KILIÇDAROĞLU'NUN 'TELEFONLARIMIZ DİNLENİYOR' İDDİASI İlk olarak benim hatırladığım kadarıyla 2018'de benzer cümleler söyledi. Bu sene belediye başkanlarının dinlendiğini söylüyor. 2018'den beri ne ortaya belge koyuyor, ne de savcılığa gidip suç duyurusunda bulunuyor. Bir partinin genel başkanının belli bir sınır içinde konuşması lazım. Kurumlara doğrudan suç teşkil eden yaklaşım atfetmek laubalilik anlamına geliyor. 'Beni dinliyorlar, MYK'yı dinliyorlar' dediğinizde bu tipik bir fitne siyaseti olur. Bu iddiasının arkasına hangi belgeyi koymuş. Çıkacak açıklayacak neye göre söylüyor, bu izlenime nasıl varmış. Bu söylediklerinin zemini yok. 2018'den bu yana iddiamın arkasına şu belgeyi koyuyorum dediğini duyduk mu? Böyle bir şey yok. Bu iyi sonuçlar doğuracak yaklaşım değildir.  CHP İLE HDP'NİN GÖRÜŞMESİ VE MİTHAT SANCAR'IN AÇIKLAMALARI Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. Bu bileşenlerin ne olacağı, adaylarının kim olacağı bizi ilgilendirmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu geçenlerde 7 madde yayınladı. Bir sonraki cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından olacağını söylüyor ve talimatlar veriyor. CHP'nin seçilmiş hükümetler üzerinde denetleme iktidarı arzusu her zaman vardır. Hayali cumhurbaşkanına talimat vermeye dönüştürdüler. Bu Türkiye'deki vesayet tarihi açısından yeni bir aşamaya tekabül ediyor. Kılıçdaroğlu, 'Bir sonraki aday ben olacağım, seçilirsem şunları yapacağım' da demiyor. CHP-HDP ikilisi açısından baktığımızda şöyle bir tablo var. Bir konuda anlaşıyorlar. Tezkereye karşı çıkıyorlar. Hem CHP hem de HDP karşı çıktı. Burada zeminleri olduğu görülüyor. Sonra Kılıçdaroğlu çıktı 'Kandil'i yıkacağız' dedi. Biz de dedik ki hem tezkereye karşı çıkacaksın hem de Kandil'i yıkacağım diyeceksin. Bu iki yapı nasıl ittifak kuracak. Biri Kandil'i yıkmaktan bahsederken diğeri de Kandil'in meşrulaştırılmasına gayret ediyor. Biz de bu şapkadan nasıl bir cin çıkacak diye bakıyoruz. Bu şapkadan cin çıkmaz, sadece cin çarpması çıkar. MİT bakın kamuoyu çok bilmiyor bunlar. Bu teşkilatın kendi çalışma kuralları var. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için operasyonlar gerçekleştiriyor. Bu teşkilat dünyanın sayılı teşkilatları arasına girdi. Türkiye için mücadele ederken şehit verdiğinde şehitlerini bile gizlice defnediyorlar. MİT'in Türkiye'nin demokrasisine göz dikenlere karşı aynı silahlı kuvvetler gibi nasıl operasyonlar yaptığını biliyoruz. Birisi MİT'e bu faaliyetleri yapamaz diye soruşturma açılmasını istiyorsa terör örgütüne destek vermek gibi bir anlayıştan geldiğini görüyoruz. Yüce Meclis'in vekilleri MİT'in faaliyetlerini tartışabilirler. Bu meşru bir alandır. MİT de demokratik denetimden kaçan bir teşkilat değil. CUMHURBAŞKANI'NIN BELEDİYE BAŞKANLARINA BARINAK ÇAĞRISI Sayın Cumhurbaşkanımız, Asiye kızımızın durumunu yakından takip ediyor. MKYK toplantısından önce son görüntülerini gördüğünü, hocalarla konuştuğunu, görüntüleri gördüğünde üzüldüğünü söyledi. 2002'teki seçimlere giderken o zaman Adana'da hayvansever dostlarımız gelmişlerdi, şu şu düzenlemeleri yaparsanız devrim olur demişlerdi. 2004'ten beri bunları yaptık, devrim niteliğinde çalışmalar yaptık. Her cana hürmet etmek lazım. O canların sağlığının korunmasını hassasiyetle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da sayın hanımefendi de birer hayvansever. Hayvan besliyorlar. Bir durum var, Asiye kızımızın başına gelenlere kadar, buraya emin olun şikayet yağıyor. Bu bir alan. Bunun düzenlenmesi lazım. İnsanlar tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Çocukların ve yaşlıların zarar görmemesini temin etmeye çalışmak ve sokaktaki bu hayvanları sahipsiz bırakmamaya çalışmak. Bu olay bu şekilde devam ederse insanlarımızın canını koruma konusunda zaafa düşeceğiz. Birileri bu talimatları yerine getirirken hayvanlara dönük zalimane bir yaklaşım içine giriyorsa o da suçtur, gereğini yapıyoruz. Bazı çok kötü barınak türü düzenlemeler var. Burada hayvanların yaşaması mümkün değil. Barınak derken onları kastetmiyoruz. Sokak hayvanları sahipsiz değildir. Tamam işte sahipsiz değil. Yarın bir gün hedef olacaklar. Bu konuyu bir bilek güreşi konusu olmaktan çıkarmak lazım. Her türlü görüşe açığız biz. Cumhurbaşkanı bunu söyledikten sonra zalimane görüntüler ortaya çıktı diye yaklaşım doğru değil. Kastedilen şey gerçekten kaliteli, sağlık hizmetlerinin verilebildiği...

2 yıl önce

AK Partili Elitaş'tan kripto para açıklaması: Aldığımız ortak kanaatimiz, bir an önce yasanın çıkarılması

Elitaş, kripto para ile ilgili kanun taslağı konusunda toplantıya Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden, doğrudan doğruya bu konuyla ilgili Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı yetkilileri ve önemli kurum kuruluşların temsilcilerinin katıldığını aktardı. 'ORTAK KANAATİMİZ YASANIN ÇIKARILMASI' Toplantıda katılımcılarla ortak kanaatlerinin en kısa zamanda bir yasal düzenlemenin çıkarılması olduğunu belirten Elitaş, "Bugüne kadar aldığımız bilgi çerçevesinde görüyoruz ki 7 veya 8 tane ülke bir yasal düzenlemeyi gerçekleştirmiş. Yapılan mevzuatın daha net bir şekilde olup ikincil mevzuatla konunun düzenlemesi konusunda ortak kanaatimiz hasıl oldu. Dijital mecralarda değişimin hızına ayak uydurabilmeniz mümkün değil. Net bir şekilde madde düzenlemesinin bir saat sonra eksik kaldığını görebiliyoruz veya 6 ay sonra eksik kaldığını görebiliyoruz. Ortak kanaatimiz şu: Bu yapılacak düzenlemenin, işin felsefesini engelleyecek şekilde olmaması. Sistem önündeki engellerin kaldırılması" ifadelerini kullandı. Elitaş, toplantıya katılan paydaşların, yabancı ülkelerdeki yatırımcıların da bu konuda aracı olabilecek kişilerin de Türkiye'deki faaliyetlerine devam etmelerinin faydalı olacağını dile getirdiklerini söyledi. Bugün Parlamentonun çok önemli bir işlevini yerine getirdiğini kaydeden Elitaş, "Bir taraftan parlamentonun temsilcileri, bir taraftan konunun tarafları, paydaşları ile fikir alışverişi yaptık. Önümüzdeki günlerde AK Parti Grubu olarak bu konuyla ilgili arkadaşlarımızla bir araya gelip değerlendireceğiz. Çünkü milletvekili arkadaşlarımızın da bu konuda katkıları olacağına inanıyoruz. Cumhur İttifakı'nın milletvekilleri de katkı sağlayacaktır" değerlendirmesinde bulundu. Mustafa Elitaş, konuyla ilgili çeşitli paydaş gruplarıyla da bir araya geleceklerini söyledi. 'DUYDUĞUM KADARIYLA SANAL ARSA ALINIP SATILMAYA BAŞLANMIŞ' Elitaş, yasal düzenlemenin çerçevesine ilişkin soruya, "Temel bir yasa olacak. Teferruatlı bir madde değil, tarif edici bir madde metni, yönetmeliklerle düzenlenebilecek, değişimlere ayak uydurulabilecek bir metin hazırlamayı planlıyoruz. Kripto varlıkları tanımlarken, bugünkü gördüklerimizle tanımlamaya kalktığımızda, yarın yeni çıkan şeylerle ilgili sorunlar ortaya çıkabilir. NFT denilen bir araç var. Yine duyduğum kadarıyla sanal arsa alınıp satılmaya başlanmış. Biz bu kripto varlığı, dar bir çerçevede değişim aracı olarak ortaya koyduğumuzda dar bir kapsam ortaya çıkabilir. Sanal alemde arsa alımları, NFT dediğimiz koleksiyon aracı olabilecek unsurların bu alemde düzenleyici sistem içine girmesi için geniş tanımlama olması gerektiği kanaatini oluşturduk" dedi. 'VERGİNİN OLMASI GEREKTİĞİ KANAATLERİ OLUŞTU' Elitaş, düzenlemede vergilendirmenin nasıl olacağına ilişkin, "Katılımcılar bir verginin olması gerektiğini söyledi. Biz bu çalışma içeresinde sistemin nasıl rahat yürüyeceği konusunu değerlendirdik. Yani metne koyduğumuz maddeyle, 'iyi bir şey yapalım derken, sanal aleme girişi korkutup ortadan kaldırabilir miyiz?' Düşüncelerini tartışmaya çalıştık. Verginin olması gerektiği kanaatleri oluştu" diye konuştu. Elitaş ayrıca, "Kötü niyetlilerin bu piyasaya girip olmayan bir varlığı, sanal bir varlık diye satıp birilerini kandırma, fırsatları olabilir diye düşünüyoruz. Bunun için de cezai müeyyidelerin olacağı bir yasal düzenleme gerekli diye düşünüyorum" açıklamasında bulundu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Sarıyer'de kıraathane ziyareti: Vatandaşlarla çay içip sohbet etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıyer’de AK Parti Kısırkaya Mahallesi Kadın Kolları Başkanı Hatem Kurt'u ziyaretinin ardından Sarıyer Gümüşdere’de bir kıraathaneye uğradı. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada çay içti ve vatandaşlarla sohbet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ziyaretinde AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de eşlik etti.

2 yıl önce

CHP Yüksek Disiplin Kurulu, Bolu Belediye Başkanı Özcan ve Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’ya sadece ‘uyarı’ verdi

Alınan bilgiye göre, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan başkanlığında toplandı. Gündemdeki maddeleri görüşen YDK, disipline sevk edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'a kendisinden yardım isteyen başörtülü kadına yönelik ifadeleri nedeniyle, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca'ya da bir vatandaşa telefonda küfür ettiği gerekçesiyle sadece "uyarı" cezası verilmesini kararlaştırdı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan, Türk devletleri liderleriyle yoğun Kazakistan diplomasisi!

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, başta olmak üzere, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinde Kazakistan’daki son gelişmeler üzerine fikir teatisinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ile yaptığı görüşmede, dost ve kardeş Kazakistan’da yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiğini belirterek, olaylarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara şifa temennisinde bulundu. Türkiye’nin Kazakistan’la dayanışma içinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı’nın da yaptığı açıklamada Kazakistan’a desteğin altını çizdiğini belirtti. Kazakistan’da yeni hükümetin bir an önce kurulmasını ve gerginliğin kısa sürede sona ermesini temenni ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan halkının karşılıklı güven ve diyalog çerçevesinde sorunları aşacağına inandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek duyulması halinde Türkiye’nin her türlü teknik bilgi ve tecrübe paylaşımını gerçekleştirmeye hazır olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile görüşmelerinde de Kazakistan’ın istikrarı ve güvenliğinin komşuları başta olmak üzere tüm bölge için mühim olduğunu vurgulayarak, kardeş Kazakistan’ın diyalog yoluyla bu sorunu aşacağına emin olduğunu ifade etti.

1 2 ... 22 23 24 25 26 27 28 ... 95 96