13 Haziran Perşembe 2024
2 yıl önce

İSKİ'ye ait su borusu patladı! Metro istasyonunun Şişli girişi kapatıldı

Olay, Şişli Büyükdere Caddesi üzerinde saat 06.30 sıralarında meydana geldi. İSKİ'ye ait su borusunun patlamasıyla sular yola ve metro istasyonuna aktı. Görevlilerin ihbarıyla olay yerine itfaiye ekibi sevk edildi. İtfaiye ekibi vanayı kapatarak su akışını kesti. Su nedeniyle metronun Şişli Ortaklar Caddesi çıkışı kapatıldı. Yolcular diğer duraklara yönlendirildi.

2 yıl önce

İBB'den 'terör soruşturması'na ilişkin itiraf gibi açıklama: Arşiv araştırmasında eksik var

"İBB'DEN ALINAN BİLGİLER SGK VERİLERİYLE KARŞILAŞTIRILDI" Bu zamana kadar yapılan çalışmalar kapsamında, müfettişler tarafından İBB, İETT, İSKİ ve belediye şirketlerinde ilk defa işe alınan kişi sayısı ile bu kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılıp yaptırılmadığına ilişkin bilgilerin, belediyenin ilgili birimlerinden temin edildiği ve daha sonra bunların SGK verileriyle karşılaştırıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bu listeler emniyet ve adli birimlere gönderilerek, kaç personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırıldığı ve kaç personel hakkında yaptırılmadığı belirlenmiştir. Gelinen aşamada, ilk defa işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediği anlaşılmıştır. Büyükşehir Belediyesince birçok personel hakkında hiç güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması talebinde bulunulmadığı, bazı kişiler hakkındaki talebin ise müfettiş incelemesi başladıktan sonra apar topar yapıldığı anlaşılmıştır. TERÖR SEBEİYLE SORUŞTUMA YAPILMIŞ KİŞİLER VAR
 İstihdam edilen kişiler arasında emniyet birimlerimizce 'suç veya istihbarat kaydı' bulunduğu bildirilen kişiler de mevcuttur. Hatta bu kişiler arasında hakkında terör sebebiyle adli soruşturma yapılmış, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör suçları sebebiyle mahkumiyet kararı almış kişiler de bulunmaktadır." Bakanlığın açıklamasında, İBB Başkanı tarafından "müfettişler sadece 8 kişi bulabildiler" şeklinde dile getirilen hususun da tamamen gerçek dışı olduğu dile getirilerek, "Bu kişiler, daha müfettişler çalışmaya başlamadan önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Din Alimleri Yardımlaşma Derneği (DİAYDER) hakkındaki soruşturmada isimleri geçen ve dernek ile bağlantılı olarak İBB şirketlerinde işe alındığı ve soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra işten çıkartıldıkları anlaşılan kişilerdir." ifadelerine yer verildi. "86 BİN ÇALIŞANI ZAN ALTINDA BIRAKACAK HİÇBİR DURUM SÖZ KONUSU OLMADI" Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 86 bin çalışanını zan altında bırakacak hiçbir durumun söz konusu olmadığının altı çizilerek, "Çünkü yapılan incelemenin, çalışanların tamamıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Yapılan çalışmanın esası, bu dönemde işe alınanlardan adli sicil kaydı ile emniyet birimlerinde arşiv kaydı bulunanların belirlenmesi ve Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmemiş olan hukuki sürecin işletilmesidir." değerlendirmesinde bulunuldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde halen 80 müfettişin çalıştığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamaya, şöyle devam edildi: "5 Nisan 2022 tarihi itibarıyla İBB ve bağlı kuruluşlarında aktif olarak 23 müfettiş görev yapmaktadır. Bunlardan 8'i personel, ihale işlerinin özel teftişinde görevlidir. Diğer müfettişlerin tamamı şikayetler üzerine araştırma ve ön inceleme yürütmektedirler. Araştırma ve ön inceleme gibi görevlerin tamamen Teftiş Kurulunun inisiyatifi dışında, şikayet ve ihbar mekanizması üzerine başlayan bir süreç olduğu izahtan varestedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın müfettişler tarafından halen çalışma yürütülen bir konuda televizyonlarda kamuoyunu yanıltıcı açıklamalarda bulunmasının devam eden görevi etkileme amacını taşıdığı da aşikardır." İBB'DEN İTİRAF GELDİ: ARŞİV ARAŞTIRMASINDA EKSİK VAR İçişleri Bakanlığı'na yanıt vermek için bir basın duyurusu yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi arşiv taraması yapmadığını kabul eder nitelikte bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "86 bin personelimizden 4500 tanesinin adli sicil kayıtları elimizde olsa da, arşiv araştırmasının eksik olduğu tespit edilmiş ve evraklar İstanbul Valiliği'ne gönderilmiştir." ifadeleri yer aldı. Açıklama ile İBB arşiv taramasında eksik kaldığını açıkça itiraf etti. https://twitter.com/istanbulbld/status/1511342788427796487?s=21&t=9sHlaBDEkpZUEZY4oyYofw

2 yıl önce

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal da turnikeye takıldı... Adnan Oktar suç örgütü ile ilişkileri ortaya çıktı!

Altılı İttifak'ın pek dikkat çekmeyen ortağı Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Adnan Oktar ve örgütüyle ilişkili çıktı. Partisinin Ankara'daki genel merkez binası borçlarından dolayı haczedilince Uysal, çareyi Adnan Oktar'a başvurmakta buldu. Oktar örgütüne yönelik operasyonda ele geçirilen notlar, 'kediciklerin' Gültekin Uysal'ı nasıl çembere aldığını gözler önüne serdi. İstanbul Boğazı'na nazır malikanede bulunan ve dava dosyasına giren belgeler, Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur tarafından yayınlandı. Fuat Uğur'un belgelerden yola çıkarak verdiği bilgilere göre Gültekin Uysal, Demokrat Parti Genel Merkez binasına haciz üstüne haciz gelmeye başlayınca binayı satmaktan başka yol olmadığını gördü. Ancak son bir çabayla dönemin DP yöneticisi Mehmet Göktürk'ten yardım istedi. Göktürk bir süre sonra 'aranan kurtarıcıyı bulduğunu' söyleyerek Uysal'a müjdeyi verdi. Buna göre DP binasını hacizden Adnan Oktar ve örgütü kurtaracaktı. Eski DYP'li Göktürk, Adnan Oktar'ın hukuk ekibinden Noyan Orcan ile Halil Müftüoğlu ile temas kurmuştu. İki isim 2017 yılında Gültekin Uysal'la görüştükten sonra, meselenin nasıl çözülebileceği konusunda Adnan Oktar'a not yazıp gönderdi. 900 BİN LİRA ADNAN OKTAR'DAN Şu an hapisteki Noyan Orcan tarafından yazılan mektupta şunlar yazıyor: "Biz dosyayı alıp inceledik. Allah'ın yardımıyla çözüm olabilecek yollar bulduk. Bu konuyu takip etmek için 1 milyon ödemelerini uzman avukatlar ve hocaların yardımcı olacağını söyledik. 900 bin olarak onay verdiler." Fuat Uğur gazetedeki yazısında, "Yani haczin kaldırılması, icra işleminin yargıda durdurulması karşılığında 900 bin liraya anlaşıyorlar DP Genel Başkanı Gültekin Uysal ile" diyor. Ne hikmetse tam da bu görüşmelerin ardından hem Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal hem de DP'li Mehmet Göktürk, Adnan Oktar ve kediciklerinin A9 TV'deki programında boy gösteriyor. Programın o dönemki sunucusu şu anda hapishanede bulunan Hüma Babuna. Uysal'ı malikanedeki canlı yayında konuk eden Oktar'ın adamları, bir sonraki safhaya geçiyor ve Uysal'ı Adnan Oktar'ın 'huzuruna' çıkarmak istediklerini bildiren bir mektup yazıyor. Oktar'a iletilen mektupta şu not var: "Uygun görürseniz önümüzdeki hafta size getirebilir miyiz? Çok genç, yönlendirilmeye açık, temiz görünen birisi. Eymen ve İbrahim de tanıştı." ADNAN OKTAR'LA KAÇ KEZ GÖRÜŞTÜ? Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, hikayenin sonunu şöyle bitiriyor: "Çünkü onlarla temas sağlayan parti yöneticisi Mehmet Göktürk, Partinin Genel Başkanı Gültekin Uysal’a 'Noyan ve İbrahim benim kardeşim. Sana yardımcı olurlar. Ama Adnan Bey yardımcı olun derse 100 katı enerji ile yardımcı olurlar' dediği için gerçekleştirilecektir bu ziyaret. Bundan sonrası bizim için karanlık. Gültekin Uysal Adnan Oktar’ı ziyaret edip onunla görüştü mü, görüştüyse kaç kez bu birliktelik gerçekleşti bilmiyoruz. Ama sonuçta 'Adnancılar' grubu yargıdaki sorunu o 900 bin liracık karşılığında çözüyorlar. Ama tabii sık sık FETÖ’yü kollayan yayınlar yaptığı iddiasıyla hedef tahtasına oturtulan Yeni Asya grubunun lideri Mehmet Kutlular ile bir araya gelen Gültekin Uysal’ın ilişkiler yumağının daha fazla görünmeye kısmı var mıdır diye de insan merak etmiyor değil."

2 yıl önce

Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı’nda vatandaşlık veriliyor yalanı! Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü: “Yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır”

https://twitter.com/genelgundem/status/1497865718741667840?s=21&t=CeHQ9_ySKDz51jV1zT8X_Q Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde yapılan açıklama şöyle; “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüze ait nüfus hizmetlerine ilişkin vatandaşlarımıza destek olan Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı hakkında gerçek dışı iddialarla ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. Afet, acil durum ve ihtiyaç duyulan alanlarda 5 başvuru masası, 2 Nüfusmatik, güvenli ve şifreli iletişim alt yapısı ile günlük 400 işlem kapasiteli Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı Şubat ayında hizmet vermeye başlamış; ilk olarak yaklaşık iki ay başvuru yoğunluğunun bulunduğu Esenyurt’ta ve 3 gün süren Antalya BilimFest’te vatandaşlarımıza hizmet sunmuştur. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracı, Esenyurt’ta bulunduğu süre içerisinde 3.000, Antalya BilimFest’te ise 1.000’i aşkın işlem gerçekleştirilmiştir. Mobil Nüfus Hizmetleri Aracında vatandaşlarımız; kimlik kartı, pasaport, sürücü belgesi, adres, kimlik kartına sürücü belgesi yükleme, kimlik kartına e-imza yükleme ve tüm nüfus işlemlerini (doğum, evlenme gibi tescil işlemleri) “mobil ilçe müdürlüğü” mantığında gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca, afet dönemlerinde afetin yaşandığı noktalara yerleştirilerek vatandaşlarımızın acil nüfus hizmetlerinden yararlanmasını sağlamaktadır. Kamuoyuna yansıtıldığının aksine vatandaşlık işlemleri ve yabancılara ilişkin herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Öte yandan, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda da vatandaşlık başvuru makamının yurt içinde valilikler olduğu açıkça belirtilmiştir. Vatandaşlarımıza memnuniyetle sunduğumuz ve vatandaşımızın da aynı şekilde ilgi duyduğu bu hizmetlerimiz hakkında bilgi sahibi olmadan, “vatandaşlık veriliyor” gibi manipülatif açıklamalarda bulunulması asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Ayrıca bu açıklamalar, siyasi spekülasyon olmakla birlikte, gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz “Hayatın Her Anında” vatandaşımıza Siz Bize Gelemezseniz, Biz Size Geliriz” anlayışı ile hizmet etmeye devam edecektir.” https://twitter.com/tcnufus/status/1512355617008140291?s=24&t=gvO9e9oFSgQwFU5QaOfY5Q

2 yıl önce

AK Partili Göksu, İBB'de sadece bir yılda 1.5 milyar TL yolsuzluk yapıldığı açıkladı: “CHP daha önce İSKİ'den gitti, bu kez İETT'den gidecek"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, İBB'deki yolsuzlukları belediye meclisinde tek tek ifşa etti.  "BİR YILDA 1.5 MİLYAR TL YOLSUZLUK" Göksu, "Meclis Denetim Komisyonu’nun raporuna göre İBB’nin 2021’deki toplam 8 milyar TL ihalesinde 1.5 milyar TL yolsuzluk yapılmış. Sadece İETT'deki karabatak size tarihi vesika olarak yeter. Daha önce CHP, İSKİ'den gitmişti, bu kez İETT'den gidecek. Büyükşehir Belediye Başkanı bu yolsuzluğa ortak değilse, yüreği yetiyorsa bu denetim komisyonu raporunu yargıya taşır" dedi. 

2 yıl önce

İşte Ekrem İmamoğlu’nun İBB’si: İSKİ’nin ihmali Kıyıköy’de halkı mağdur etti

Ekrem İmamoğlu’nun İBB başkanılığındaki becerisizliği belediyenin bütün iştiraklerinde kendini göstermeye devam ediyor. Hamidiye Su, İETT derken İSKİ’de adeta dökülüyor. Kırklareli Vize İlçesi Kıyıköy Beldesi’nde dün başlayan yağışla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ, Kazandere ve Papuçdere Barajları kontrolü kaybetti. İSKİ’nin kontrolü kaybetmesiyle Kıyıköy Beldesi balıkçı barınağı sular altında kaldı. Balıkçı tekneleri, bazı iş yerleri zarar gördü ve bazı tarımsal alanlar etkilendi. İSKİ’ye ait Barajların Teknik olarak düzgün işletilmemesinden kaynaklı sıkıntı yöre halkında maddi sıkıntıya neden oldu. Yaşanan hadisede can kaybı yaşanmazken, devletin halka yardım elini uzattığı öğrenildi.    

2 yıl önce

Sedat Peker, Osman Kavala’nın ortağı mıydı? Girift ilişki ağları…

Sedat Peker‘in, 22 Nisan 2013 tarihinde verdiği ifadede Türkiye’nin ikinci Susurluk’u olarak nitelenebilecek kirli ilişki ağını itiraf ettiği ortaya çıktı. Osman Kavala aracılığıyla Peker’i de fonladığı mafya elebaşının ifadelerinde kendisi tarafından itiraf edilmiş. KAVALA’NIN TEMSİLCİSİNDEN HEDİYE Peker, cezaevinde mektup açacağı kullandığı iddialarına yönelik olarak yaptığı savunmasında, cezaevinde kendisine ayrıcalık yapılmadığını, fil dişi saplı bir mektup açacağına sahip bulunduğunu anlatıyor. Mektup açacağının Kurtuluş Savaşı kahramanlarından hayranı olduğu Fahrettin Altay Paşa’ya ait olduğunu, bunun kendisine Altay’ın torunu Zeki Türkkan tarafından hediye edildiğini söylüyor. TÜRKKAN’IN TELEFONUNDAN BARKEY İLE GÖRÜŞTÜ Dikkat çeken ayrıntı ise Türkkan’ın, Osman Kavala’nın birçok şirketine ortak olmasıydı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tespitlerine göre, Osman Kavala’nın 16 şirkette ortaklık ve yöneticilik ilişkisi bulunuyor ve şirketlerin birçoğunun temsilcisi de Zeki Türkkan.  Yine Başsavcılığın yaptığı araştırmada, 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle ve teşebbüsün arkasındaki FETÖ ile irtibatı olduğu belirtilen CIA Ajanı Henri Barkey ile Osman Kavala’nın yaptığı görüşmeler deşifre edilmişti. Kavala’nın bu görüşmelerden birini de şirketlerinin temsilcisi Zeki Türkkan’ın telefonu ile yaptığı belirlendi. 1.5 MİLYON DOLAR KOMİSYON Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri ilk kez 1998’de yan yana gelmişti. Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından gözaltına alınan Sedat Peker, ifadesinde Osman Kavala’nın ismini vermişti. Peker, “Kavala Şirketler Grubu’nun patronu Osman Kavala beni arayarak, Bedrettin Dalan’ın ortağı müteahhit Yavuz Yayla’dan bir arsa satışından kaynaklanan 25 milyon dolarlık alacağının olduğunu ve benim devreye girmemi istedi. Ben de bu işi hallederek 1.5 milyon dolar komisyon aldım. Ayrıca Osman Kavala’nın ortak olduğu ve F-16 uçaklarının bilgisayar ağını yapan bir şirketin hisselerinin satışında da devreye girerek hisselerin yabancılara gitmesini engelledim ve bu işten de 200 bin dolar komisyon aldım” ifadelerini kullanmıştı. Osman Kavala ise bu iddiaları reddetmişti. BORCU TAHSİL ETMİŞ Sedat Peker ve Osman Kavala’nın isimleri, Turgut Büyükdağ’ın 10 Ağustos 2008’de “şüpheli” sıfatıyla verdiği ifadede de geçiyor. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından alınan ifadede de Büyükdağ, “1995 yılında Sedat Peker’in adamı olan Hacı isimli adamlarıyla fabrikama geldiler. Şahıslar güvenlik görevlilerine ‘Biz Sedat Peker adına geliyoruz. Osman Kavala ile Sedat Peker ortaktır. Turgut Büyükdağ’ın Osman Kavala’ya borcu varmış, onu tahsil edeceğiz’ demişler” ifadesini kullandı. VİDEO MERAKI CEZAEVİ GÜNLERİNDEN Sedat Peker’in, Burada TV tarafından yayınlanan Ergenekon davasındaki savunmasından, sosyal medyaya olan ilgisinin cezaevi günlerinde başladığı görülüyor. Avukatlarının cezaevi ziyaretleri sırasında kendisi hakkında Youtube’da yayınlanan videoların görüntülenme oranlarını getirdiğini söyleyen Sedat Peker, bu izlenme oranlarını siyasi parti liderleri ile hem de yer altı dünyasının diğer isimleri ile karşılaştırıyor. Peker, Başbakan’ın videolarının 24.5 milyon izlendiğini, kendisi hakkında hazırlanan videoların 23.5 milyon izlendiğini, yer altı dünyasındaki diğer isimlerin videolarının ise çok düşük rakamlarda kaldığını kaydediyor.

2 yıl önce

Milli İrade Platformu'ndan Suriyeli mültecilere ilişkin açıklama: Kardeşliğimizi zedeleyecek adımlar atmadık ve atmayacağız

Aralarında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Hak-İş Konfederasyonu, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Memur-Sen, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve Ensar Vakfı'nın da bulunduğu Milli İrade Platformu; Suriyeli mülteciler konusunda açıklamada bulundu. Milli İrade Platformu tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin devlet ve millet el ele vererek Suriye krizinde de mazlumların yanında yer aldığına dikkat çekildi. https://twitter.com/milliiradeplatf/status/1522852836144566274?s=24&t=-20fcbWd0GP2hBejeEDmJg TARİHİ SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRİYORUZ… Milli İrade Platformu'nun açıklaması şöyle: "Türkiye, geçmişte olduğu gibi bugün de dünyanın neresinde, hangi dine ve ırka mensup olursa olsun, mazlumların yanında yer almıştır. 2011 yılından bugüne Esed rejimi tarafından zulmüne uğrayan Suriye halkının 12 milyondan fazlası yerlerinden edilmiş ve bunların yarısı, Türkiye'nin de içerisinde olduğu bölge ülkelerine sığınmıştır." "Suriye'de milyonlarca insan katledilme riskiyle karşı karşıyayken, çatışmalardan kaçarken, cansız bedenleri sahillere vururken, botları batırılmaya çalışılırken Batı ülkeleri bu duruma seyirci kalmış, bu zulmün dolaylı veya doğrudan müsebbibi olmuştur. Türkiye ise topraklarına sığınan Suriyelileri din, mezhep, ırk ayrımı yapmaksızın kabul etmiştir. Devletimiz ve STK'larımızın desteği ile milletimizin feraseti ve kardeşlik ruhu sayesinde 11 yıldır Suriyeli kardeşlerimizin ülkemizde sorunsuz, güvenli ve onurlu bir yaşam sürmeleri sağlanmıştır." "Bu süreçte Suriyeliler üzerinden defalarca çeşitli provokasyonlar yapılmış ve toplumsal huzur bozulmaya çalışılmış ancak devletimizin çabaları ve milletimizin feraseti sayesinde hiçbir girişim başarıya ulaşmamıştır. Son dönemde mülteciler üzerinden ülkemizin sağduyusuna, birliğine ve bütünlüğüne yönelik çok çirkin oyunlar oynandığını müşahede ediyoruz. Tekil örnekler veya manipüle edilmiş haberler üzerinden bazen ırkçılık, bazen yabancı düşmanlığı bazen de İslam düşmanlığı yapılmakta ve toplumsal huzur bozulmaya çalışılmaktadır. Elbette ülkemizin kanunlarına, geleneklerine ve töresine herkes uymak ve saygılı olmak zorundadır. Kim olursa olsun, aksi bir tutum takınan kişilere karşı da devletimiz gereğini yapmaktadır." "Öte yandan Suriye krizinin çok boyutlu olması dikkate alındığında, henüz kapsamlı bir çözüm üretilememiş olmasına rağmen Türkiye kendi çözümlerini üretmeye çalışmış ve terörden arındırarak oluşturduğu güvenli bölgelere 500 binden fazla Suriyelinin geri dönmesini sağlamıştır. Ayrıca 1 milyon Suriyelinin gönüllü geri dönüşü için de çalışmalar devam etmekte ve gönüllü ve güvenli geri dönüşlerin ilerleyen dönemlerde hız kazanması beklenmektedir." "Sonuç olarak devlet ve millet el ele vererek Suriye krizinde de mazlumların yanında yer aldık ve bugüne kadar bize yakışanı yaptık. Toplumsal huzurumuzu ve kardeşliğimizi zedeleyecek adımlar atmadık ve atmayacağız. Bu vesileyle mülteciler meselesinin, farklı amaçlara hizmet eden siyasi polemik konusu yapılmasını kınıyor ve milletimizi bu konu üzerinden toplumsal huzurumuzu bozma maksadıyla kurgulanan oyunlara karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz." Milli İrade Platformu'nda 296 vakıf, dernek ve sivil toplum örgütü yer alıyor.

1 2 ... 14 15 16 17 18 19 20 ... 39 40