16 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Dün gece İstanbul’da bulunmayan kar küreme araçları Balıkçı Kahraman’ın önünde çıktı

Son yılların en şiddetli kar yağışı nedeniyle İstanbul'da adeta hayat durdu. Metrobüslerdeki aksama nedeniyle yolcular yürüyerek evine gitmeye çalıştı. Metrolarda yaşanan izdihamlar nedeniyle insanlar birbirini ezdi. İSTANBULLULAR SAATLERCE YOLDA BEKLEDİ Yolların yeterince tuzlanmaması nedeniyle Avrupa Yakası'nda trafik kilitlendi. İstanbullular, saatlerce evlerine gitmek için yolların açılmasını bekledi.  İstanbul karla mücadele ederken İBB'den beklenen destek gelmedi. EKREM İMAMOĞLU BALIKÇIDAYDI Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'da kar nedeniyle felaket yaşanırken bir balıkçıda yemek yediği ortaya çıkmıştı. https://twitter.com/genelgundem/status/1485978094850740224?s=21 KAR KÜREME ARACI, 10 DAKİKA ARALIKLARLA BALIKÇININ ÖNÜNÜ TEMİZLEDİ İmamoğlu'nun yemek yediği sıralarda, balıkçının önünde belediyeye ait kar küreme aracının yolları temizlediği görüldü. Saat 18.00’de İmamoğlu'nun balıkçıya gittiği ve 20.50 gibi balıkçıdan ayrıldığını gösteren kamera kayıtlarında, 10 dakika aralıkla kar küreme aracının özel temizleme servisi yaptığı ortaya çıktı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun İstanbul mesaisi: Sabaha kadar ana yolları açmak için uğraştı

İBB'nin karla başarısız sonuçlanan karla mücadelesinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün gece İstanbul'a geldi. Kentte bulunduğu süre boyunca yol açma çalışmalarına bizzat yardım eden Bakan Soylu hiç uyumadan Ankara'ya geri döndü. Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik, Bakan Soylu'nun sahada çalışırken çekilen bir görüntüsünün üzerine kendisini arayarak bilgi aldığını aktardı. "YAZMA, PR DEĞİL VAZİFEMİ YAPTIM" Çelik'in paylaşımında şu ifadeler yer aldı: "Şu görüntüyü izledikten sonra aradım, 'Yazma, vazifemi, hizmetimi yaptım PR değil'dedi ama kusura bakmasın. Süleyman Soylu dün gece İstanbul’a gelip sabaha kadar ana yolları açmak için uğraştı. Telefonuna göre 12-13 kilometre yol yürümüş. Hala uyumamış ve Ankara’ya dönüyordu."

2 yıl önce

İstanbul Havalimanı'ndaki THY seferleri kademeli olarak normale dönüyor

Ekşi, Twitter'dan yaptığı açıklamada, İstanbul Havalimanı'ndaki seferlerin kademeli olarak normale dönmeye başladığını belirterek, "Saat 07.00-13.00 arasında (geliş ve gidiş) 131 sefer planlandı. Lütfen havalimanlarına gelmeden seferinizin durumunu web sitemizden kontrol ediniz." ifadelerini kullandı. THY yolcuları, uçuşlarla ilgili bilgilere "https://www.turkishairlines.com/tr-tr/istanbulda-yasanan-hava-muhalefeti/" adresinden ulaşabiliyor.

2 yıl önce

İstanbul'da karla mücadele... Erdoğan'dan ilk yorum: Basiretsizliktir

Kar yağışını bir bereket olarak görüyorum, felaket olarak telakki etmiyorum. Zira kuraklıkların ülkemizde ciddi manada toprağımızı tehdit ettiği ve birçok yerlerde artık bitki, meyve, sebze, her şeyde sıkıntılar yaşadığımız dönemleri geride bıraktık. Tarımda yaşanan tüm sıkıntılar ortada, hep yağmur diye bekledik. Şimdi ise kar yağışı gelince farklı bir yaklaşım ortaya koymaya başladık. Kar yağışını engellemek elimizde değil ama karın sebep olduğu özellikle ulaşım sıkıntılarına karşı gerekli tedbirleri almak elimizde. Son kar yağışının etkileri anlamında maalesef özellikle İstanbul'a yakışmayacak görüntüler ortaya çıktı. Tuzlanmayan yollarda araçlar kilometrelerce kuyruklar oluşturursa bunun herhalde bir sorumlusu veya sorumluları vardır. Vatandaşlarımız saatlerce yollarda mahsur kaldı. Daha önceki yılların altında bir miktarda kar yağışı söz konusuydu üstelik. Buna rağmen bu sorun gereken yol tuzlama ve yol açma çalışmalarının yapılmamasından kaynaklandığını ilçe belediyelerinden de dinledik. "BASİRETSİZLİKTİR" Bu tam anlamıyla bir basiretsizliktir. Siz kar yağdıktan sonra tedbir alamazsınız, kış mevsimine girerken bütün tedbirlerinizi almalısınız. Biz İstanbul'umuzu kaderine terk edemeyiz. Çalışmaları koordine etmeleri için ben bakanlarımı o gece İstanbul'a gönderdim. Her iki bakanım da kendi altyapıları durumunda olan, örneğin ulaştırma bakanımızın koordine ettiği hangi kurumlar var? Birinci derecede Karayolları var, Karayolları büyük bir önem arz ediyor bu durumda. Süleyman beyin altında Jandarma teşkilatı var, o da devreye girdi. Benzini biten araca benzin ulaştırma gayretine girdiler, yiyecek noktasında sıkıntı olan yerlere yiyecek ulaştırma gayretine girdiler. Fakat bu hazırlıklar daha önceden yapılmalıydı. Bu çalışmalar yurt genelinde 446 karla mücadele merkezinde gerçekleştiriliyor. 10 bin 916 makine ve ekipman, 12 bin 645 personel görev yapıyor. Siz kalkar da belediyenizde insanları dışarı döker, onların yerine hiç İstanbul'u tanımayan insanları belediyeye boca ederseniz böyle sıkışır kalırsınız. Son yağışta ayrıca yolda kalan araçlara KGM, AFAD, Kızılay ve valiliklerle koordineli müdahale edilerek insani ihtiyaçların da karşılanması sağlandı. "GECE 3'E KADAR TAKİP ETTİM" Ben gece saat 3'e kadar takip ettim, arkadaşlarımla irtibat halinde oldum. Ortada doğru olmayan ifadeler var. Bir yalan söz konusu burada. İBB kalkıp Cumhurbaşkanlığından veya Plan Bütçe Başkanlığından talepte bulunur ve bu talebi bütün incelemeleri yapılır, tüm bunlardan sonra da gereken karar alınır. Bunların da ödenme süreçleri bellidir. Şehirlerine hizmet etmek gibi bir dertleri, kabiliyetleri olmayanlar "Engelleniyoruz" diyor. Milletime böyle bir şeyin olmadığını somut rakamlarla anlatmak istiyorum. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere muhalefet belediyelerine gelen bütçeden aktarılan paylar 2019'dan bu yana aşağı yukarı 2 kat arttırılmıştır. AK Parti'ye, MHP'ye ve diğer partilere mensıup belediyelerin gelirlerinde yapılan artış aynı orandadır. İBB 2019'da 13 milyar 848 milyon lira merkezi idareden pay alırken bu rakam 2021'de 25 milyar 376 milyon liraya çıkmıştır. Görüldüğü gibi mesele genel bütçeden alınan payın adaletsiz veya haksız dağıtımı değildir. Tam tersine bu konuda gayet adil, hakkaniyete ve hukuka uygun bir dağılım söz konusudur. Mesele şehre tüm vaktiyle, zihniyle hizmet etme kabiliyetine sahip olup olmama meselesidir. Belediye başkanlığı yaptığım dönemde kar, tipi, bora olacak, Tayyip Erdoğan gidip evinde yatacak, yok böyle bir şey. Biz tüm belediyelerimizle AKOM'da karargâhımızı kurar, oradan İstanbul'u izlerdik. "'ENGELLENİYORUZ' İDDİALARI KOSKOCA YALANDIR" 'Cumhurbaşkanı CHP'li belediyelerin projelerini engelliyor' iddiası koskoca bir yalandır çünkü Cumhurbaşkanlığı sadece belediye yatırımlarının finansmalarında kullanılacak kredilerin değerlendirmesini yapar. İstanbul'da 2014-2019 döneminde büyükşehir belediye meclisine 22 borçlanma dosyası gelmiş, CHP bunun 20'sine hayır oyu vermiştir. CHP'nin hayır oyu verdiği borçlanma dosyalarının arasında İstanbul'da şu anda işleyen ve yapılmakta olan tüm metro projeleri de vardır. 2019-2021 döneminde aynı mecliste CHP yönetimi 50 borçlanma dosyasını getirmiş, AK Parti grubu bunun sadece 1'ine hayır oyu vermiştir. Biz kimseyi engellemiyoruz. Onlar kendi beceriksizlikleri, kendi yanlış tercihleri sebebiyle belediyeyi borç batağına sokmuştur. Bunların kendi partileri içerisinde iktidar kavgası vermekten başka maharetleri de yoktur. Ülkenin ve milletin geleceği için herhangi bir vizyonları, projeleri, dertler yoktur. Bunlardan eser ve hizmet beklemek beyhude gayrettir. Biz Marmaray'ı yaparken yine bizim önümüze bu CHP zihniyeti çıktı ve biz 3-4 yıl önce bitirecekken bu CHP zihniyetinden dolayı gecikmeyle bitirdik. Kar, tipi var; Biz Marmaray'ı ücretsiz yaptık. Böyle bir zamanda Marmaray'ın önemi insanımıza ne kadar fırsat sağlıyor, çok açık ortada. Aynı şey Avrasya için de geçerli. BORÇLANMA SINIRI Kanuna göre büyükşehir belediyeleri bütçe gelirlerinin en fazla 1.5 katı kadar borçlanabilir. Bu yeni değil, 2005'ten beri var. Burada İBB'nin Mart 2019'daki borç tutarı 28.5 milyar liraydı. Üstelik bunun 6 milyar lirası kendi kurumlarıyla arasındaki borç-alacak ilişkisinden yani fiili değil, bilanço borcundan oluşuyordu. Devam eden projeler olan borç da 5.2 milyar liraydı. Kalan 17.3 milyar liralık borç ise vadesi 30 yıla yayılmış, çok uygun şartlarda alınmış borçlardı. Halbuki kanuna göre borç limitinin gelirinin yüzde 150'sinin yani 32.3 milyar lirayı geçememsi gerekiyordu. 2022 için öngörülen borçlanmalarla bu rakam 73 milyar liranın üzerine çıkacaktır. 2018 yılında İBB öz gelirlerinin toplam gelirlere oranı yüzde 32 seviyesinde iken bu oran 2020'de yüzde 14'e gerilemiştir. Merkezi idareden gelen kaynak 2018'de toplam gelirlerin yüzde 68'ini, bu oran 2020'de yüzde 86'ya yükselmiştir. İstanbul'da beceriksiz ve liyakatsiz yönetim sebebiyle belediyenin özgelirleri yok edilmiş, giderlerin tamamı merkezi yönetimden gelen parayla karşılanmaya çalışılmıştır. Böyle olunca da belediye hızla borç batağına saplanmıştır. Maalesef İBB adeta 1994 yılında bizim devraldığımız döneme geri dönmüştür. Biz hükümet olarak kendi sorumluluk alanımızda İstanbul'a hak ettiği hizmetleri vermeyi sürdüreceğiz. İRAN'IN DOĞALGAZ KESİNTİSİ Biz İBB değiliz. Bizim İran'a borcumuz kesinlikle söz konusu değil. Bu iddialar yalandır ve Cumhurbaşkanı İbrahim beyle yaptığım görüşmede de kendilerine söyledim, onlar bir arızdan ötürü bu işi 10-15 gün erteleme durumları olacağını söylediler. Şu anda İran'da da kış şartları çok sert. Bütün bunlarla beraber en kötü şartlarda bir 10 gün esneme yaparsak bu süreci atlatırız dedi sayın cumhurbaşkanı. Ekiplerimiz orada görüşmelerini yapıyorlar. İnşallah 10-15 gün içerisinde bu doğalgaz akışı tekrar devam edecek. Tabii tedbirlerimiz var. ELEKTRİKTE KADEMELİ FATURALANDIRMA SİSTEMİ Salgın koşulları nedeniyle alınmış bir tedbir. Dünyada hammadde fiyatlarında yaşanan artışlar sonucu enerji maliyetlerinde de büyük artışlar meydana geldi. Dünyada elektrik üretiminin ana hammaddelerinden olan kömür fiyatlarında 5 kat, doğalgaz fiyatlarında 10 kat artışlar söz konusu. Özellikle fiyatlarda sübvansiyon hala mevcuttur. 2021'de vatandaşlarımızın elektrik faturalarında yüzde 50, doğalgaz faturalarında ise yüzde 75 oranında devletimiz sübvansiyona gitmiştir. 2022'de de benzer sübvansiyonlar devam edecek. Ayrıca bir konut abonesinin aylık elektrik ve doğalgaz faturaları için ödediği toplam tutar 2002'de net asgari ücretin yüzde 47'sini oluşturuyor. Aynı miktardaki tüketim için 2022'de bu oran yüzde 12,9 seviyelerine düştü. 2021 verilerine göre ülkemizdeki konutlarda kullanılan ortalama tüketim aylık 134 kw/saat olarak gerçekleştir. Kademeli tarifenin amacı elektriğin verimli kullanımı teşvik etmek, dar gelirli vatandaşlarımızın kullandığı elektriğin sübvansiyonunu sağlamak. FAİZLE MÜCADELEDE YOL HARİTASI Uyguladığımız bu akılcı politikalarla kamu maliyesinde ve bankacılık sektöründe ciddi kazanımlar ve güçlü bir duruş elde ettik. Faiz oranlarında tarihi düşük seviyeleri yakalama başarısını göstermiştik. 2013'te Türkiye tarihinin en düşük faiz ortamını yakaladı. Ancak bunun ardından bir dizi iç ve dış olumsuz gelişme ile bu süreç kesintiye uğradı. Son 20 yılda altyapı yatırımları konusunda önemli mesafeler kat ettik. Üretim odaklı ihracat ve istihdamı arttırmak hep önceliğimiz oldu. Bütün bunlar yeni modelimizin uygulanmasına yönelik uygun zemini hazırladı. Böylece nihai amacımız olan dengeli ve sürdürülebilir büyümeye kesinlikle ulaşacağız. ÜRETİM, İSTİHDAM, İHRACAT VE BÜYÜME HEDEFİ Yüksek faiz ortamının orta-uzun vadede kırılganlık oluşturduğu aşikar. Biz işte bu sebeple düşük faiz ortamında kaynaklarımızı üretim, istihdam, ihracat ve büyüme olarak kullanmak istiyoruz. Önümüzdeki döneme çok iyimser bakıyoruz. Son dönemde döviz kurundaki istikrarlı seyir bu bakışımızı destekliyor. Kamusal kaynakları ve banka kredilerini etkin ve verimli şekilde üretimin arttırılması için kullanarak bu mücadelemizde başarılı olacağımıza inanıyorum. Bu modelle birlikte ekonomimiz spekülatif ve manipülatif müdahalelerden daha az etkilenecektir. Bu makas özel bankaların bu konuda hâlâ sömürü çarkını devam ettirme gayretinin olduğunu görüyoruz. Vatandaşlarıma diyorum ki kamu bankalarına gidin ve böyle bir sömürü çarkı içerisine girmeyin. Kamu bankaları vatandaşını kesinlikle yüksek faizle sömürme gibi bir gayrete giremez. Biz bu ülkede tüketim ekonomisine destek vereceksek sömürü yoluyla değil, vatandaş temin ettiği kredisini gelsin sizinle de kullansın. Ama siz böyle yaparsanız gideceği yer uygun krediyi veren kamu bankasıdır. Faizden medet umulmasını kesinlikle doğru bulmuyoruz. ENFLASYONLA MÜCADELE Salgın önlemlerinin gevşemesiyle küresel enerji ve emtia fiyatlarında artış yaşandı. Küresel tedarik zincirlerindeki bozulmalar açık ve net ortada. Bütün bunlarla beraber girdi maliyetlerinde önemli artışlar oldu. Bu durum tüm dünyada enflasyonist baskıları arttırdı. Maliyet enflasyonuna yol açan bu gelişmeler diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de etkili oldu. Çoğunlukla dışsal ve geçici olan faktörlerin normalleşmesiyle yurtiçi finansal piyasalarda bir dengelenme söz konusu. Enflasyonla mücadele önceliğimizdir. Enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak ve vatandaşlarımıza asgari düzeyde yansıtmak amacıyla gerekli adımlar atılıyor. Rekabeti ve verimliliği arttırıcı yapısal politikaları da hayata geçiriyoruz. Bu yolla enflasyonun düşürülmesini hedefliyoruz. Para politikasının etkinliğinin sınırlı kaldığı arz şokları durumunda alınacak tedbirler bütüncül bakış açısıyla gözden geçiriliyor. Muhalefetin bugüne kadar iktidar olarak 20 yılda bizim hangi yaptığımıza doğru dediği var ki? Şehir hastaneleri konusunda 'bütçede yeri neresidir' diyen mantığı anlamıyorum çünkü o mantık SSK'nın başındayken hastanelerimizi rezil eden mantıktı. Hiçbir zaman bunlar kalkıp da bütün bu güzelliklere 'hayırlı olsun' demeyecekler. TL cinsinden enstrümanlara güveni arttırmak ve tasarruflarını TL'de değerlendiren vatandaşlarımızın kurdaki oynaklık karşısında mağdur olmaması amacıyla kur korumalı mevduat ve katılım ürünün uygulamaya aldık. KUR KORUMALI TL VADELİ 20 yıldır bu işi yapan biziz, biz denedik, neticelerini aldık, şimdi bunu tekrar uygulamaya koyduk. Uygulamanın henüz başlarında olmamıza rağmen vatandaşlarımızın mevduat ve katılım fonuna ilgisi şu an muhteşem. Gayet iyi gidiyoruz. 25 Ocak itibarıyla bu hesaplarda toplam 203 milyar lirayı aşmış durumda. Vatandaşın ilgisi bu denli büyük olduğuna göre 58.6 milyar lirası da döviz hesaplarından dönüşen tutar. Tüzel kişiler ise 15.3 milyar lira ile yüzde 7 buçuk paya sahip. Döviz kurundaki oynaklık nedeniyle fiyatlamada zorluk yaşan ithalatçı ve ihracatçı firmalarımıza yönelik döviz satım ihaleleri uygulanmaya başlandı. Önümüzdeki dönemde bireysel ve kurumsal yatırımcılara yönelik alternatif borçlanma adımlarının ihraç edilmesi de planlanıyor. Ekonomi programımızda özellikle KDV'de etkinliği, adaleti ve basitleştirmeyi sağlamak amacıyla çalışmalar yapılacağı yönünde karar almıştık. KDV konusunda da bakanlığımız çalışmalarını yürütüyor. KDV oranlarının sadeleştirilmesi, oran farklılıklarının giderilmesi, Gelir İdaresi Başkanlığımız çözüm önerilerini de alıyor. Her tür ürün bu konuda masaya yatırılarak, bunların tabii arz-talep dengesindeki yeri neyse ona göre adım atacağız. UKRAYNA-RUSYA KRİZİ

Bu gelişmeleri uygun bulmamız, hayırlı bulmamız mümkün değil. Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut gerilimin yeni bir krize dönüşmeden çözülmesini istiyoruz. Her iki ülkenin de Türkiye'nin samimiyetinin farkında olduğunu düşünüyorum. İki lideri arzu ederlerse ülkemizde bir araya getirerek barış ortamının yeniden tesisine giden yolu açabiliriz. Meselenin diyalogla halledilmesini, güç kullanılmasından kaçınılmasını Türkiye olarak gerekli görüyoruz. NATO'nun bu konuyla ilgili kurmuş olduğu devrelerin başarılı olması en büyük temennimiz. Ülkemiz Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine en başından beri destek verdi. Bu tutumumuzun değişmesi söz konusu değildir. Rusya'nın Ukrayna'ya silahlı bir saldırı ve işgal yoluna gitmeyeceğini temenni ediyorum. Umarım gerginlik böyle bir noktaya ulaşmaz, biz de böyle bir anlayışla gerginliğin bir silahlı çatışmaya dönüşmesini engellemek için elimizden gelen her çabayı göstermeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz. Rusya'ya bazı taleplerinin niye kabul edilemez olduğunu anlatmamız lazım. Biz şu anda sayın Putin'i de ülkemize davet ettik. Ülkemizde kendisiyle ikili görüşme yapmak suretiyle bazı adımları atalım istiyoruz. Türkiye NATO müttefiki olmanın yükümlülüklerini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yerine getirmeye devam edecektir. Görüşmelerimizi bu şekilde devam ettiriyoruz. Mevcut kriz ortamında NATO müttefiklerinin birlik ve dayanışma anlayışıyla hareket etmeleri şart. Her ülkenin ulusal çıkarları doğrultusunda farklı yaklaşımları olabilir fakat esas olan bunları ittifak bütünlüğü altında istişare ederek ortak bir tutum belirlemektedir. NATO bu anlamda şu ana kadar kötü bir sınav vermedi. Yine de bazen kimi müttefikler köşeye sıkıştırmak için dezenformasyonlar yapıyorlar. Türkiye olarak biz de örneğin Suriye, Libya gibi meselelerde bu tür kampanyaların hedefi haline getirilmek istendik. Suriye'nin kuzeyinde teröre karşı yürüttüğümüz mücadeleye yönelik mesnetsiz eleştiriler, dezenformasyon kampanyaları oldu. Ancak bugün bazı eleştirilere maruz kalanların, karşılaştığımız bu haksızlığı daha iyi anlamaları mümkündür. Amerika'nın Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerine binlerce TIR, silah, mühimmat vesaire getirmesi gibi. Bu uyarıları biz müttefikimiz Amerika'ya yapmamıza rağmen maalesef netice alamadık. SEZEN AKSU Benim oradaki hitabımın muhatabı Sezen Aksu değildir. Sezen Aksu Türk müziğinin önemli bir ismidir. Ama diğer taraftan ben ülkenin cumhurbaşkanı olarak insanımızın, hangi inançtan olursa olsun, kutsalına laf edilmesine müsaade etmem. Burada sadece Hz. Adem sav. ile Havva validemiz değil, aynı zamanda Meryem validemize de burada hakaret var. Dilini koparma ifadesini bir kişinin şahsına değil, kutsallarına karşı hakaretine dönük bir tavır olarak ifade ettim. Biz kutsallarımızı korumak için de kanun mu çıkaracağız? Özgürlüğün sınırları hakaret, rencide etmek veya kutsallara kötü sıfatlar yakıştırmak değildir. Dinimiz tüm peygamberlere kendi peygamberimize olduğu kadar saygı ve hürmeti emrediyor. Kimse toplumumuzu kutuplaştırmaya, özellikle de bütün bu konulara yönelik görmezlikten gelmemizi beklememeli. Cumhurbaşkanı olarak bu hassasiyetim hiç isim zikretmeden ortaya koyduğum bir ilkenin kabulüdür. "SEDEF KABAŞ'IN HAKARETİ MAKAMA YÖNELİKTİR" Buradaki hakaret her şeyden önce şahsımla ilgili değil, temsil ettiğim makama yöneliktir. Devletin, devleti yöneten cumhurbaşkanının ve cumhurbaşkanlığı makamının hedef alınması burada söz konusu. Bulunduğum makam korumayı gerektiriyor. Bunu TCK'nın 299. maddesi Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenliyor. Bizim bunlara prim vermemiz söz konusu olamaz. Hukuk neyi gerektiriyorsa, sonucu ne olursa olsun, burada gereği yapılacaktır. Bunun ifade özgürlüğüyle alakası yoktur. Siyasette eleştiri olur elbette ama bu temiz bir dille olmalıdır. CHP'nin cumhurbaşkanına hakaret maddesinin kaldırılması teklifi de tam bir garabettir. Bu makamlarının şerefini, saygınlığını bu aziz milletle koruyacağız. Öte yandan, hemen hemen bütün ülkelerde devlet başkanlarına, cumhurbaşkanlarına hakaret etmek suçtur. Bu milletin bir evladı olarak, yüzde 52 oyla seçilmiş bir cumhurbaşkanıyım. Esasında bunların hakaret ettikleri, Tayyip Erdoğan nezdinde milletin ta kendisidir. Ahır benzetmesi de tümüyle bu aziz millete hakarettir, edepsizliktir. Bu suç cezası kalmayacaktır. Herhalde CHP'nin genel merkezine ahır yakıştırması yapanlara CHP yönetimi iyi bir dille bakmaz. Biz onlar gibi hakarete başvurmuyoruz, her vatandaşın tabii hakkı olan adalete başvuruyoruz. Bu konunu da takipçisi olacağız. Diğer taraftan, bu yapılan bir anlamda nefret siyasetidir. Bu hakareti yapan şahsın amacının provokatörlük olduğu da çok açık. Bunu hastaneye girerken kelepçesiz ellerini arkadan birleştirerek ters kelepçe vurulduğu algısı oluşturmaya çalışırken de gördük. SİYASETTE İMRALI TARTIŞMASI Öcalan'ın Demirtaş'ın oradan vermiş olduğu mesajlardan rahatsız olduğu ortada bir gerçek. Terör örgütü PKK elebaşını bırakacak tek bir iktidar olur, o da HDP'nin içinde olduğu zillet ittifakı iktidara gelirse böyle bir şey olabilir. Biz bunlara asla izin vermeyeceğiz. Zillet ittifakındaki ortağı HDP'ye vermiş olduğu sözler aklına gelecek ki terörist başının salınacağını sanıyor. Bu hanımefendinin böyle bir iftirada bulunması siyaset değil, yalandan medet ummaktır. Hanımefendi sözlerimizi işine geldiği gibi anlıyor, çünkü işine HDP'ye verdiği sözler geliyor. NECİP HABLEMİTOĞLU SUİKASTI Bunu ilk defa bu programda açıklayacağım. MİT uzunca süredir bu suikastın katil zanlılarından olan Nuri Gökhan Bozkır'ın izini sürüyordu. Bu şahıs kırmızı bültenle aranıyordu. Kaçtığı yurtdışında 2015 yılından itibaren FETÖ medya organlarına verdiği röportajlarında da ülkemiz aleyhine asılsız iddialarda bulunuyordu. İstihbaratımız Ukrayna'da saklandığını tespit etti ve bu şahsın yakalanarak ülkemize getirilmesi konusunda Zelenskiy ile de, önceki devlet başkanlarıyla da konuştuk. Bu kişi cinayetin zanlısı olarak ülkemiz yargısına hesap veriyor. Bu iş neticelendi, FETÖ'yle irtibatı dışında DEAŞ'a silah ve mühimmat temin ettiği de bilinen birisi. Bu kişinin yakalanıp ülkemize getirilmesi geçmişteki faili meçhul cinayetleri aydınlatma konusundaki kararlılığımızın da ispatıdır. EKONOMİDE ALINAN TEDBİRLER Bilindiği gibi aralıkta asgari ücrette yüzde 50'nin üzerinde net artış yaptık. Bunun kalmadık, çalışanların ücretlerinin Asgari Ücret seviyesindeki kısmının Gelir ve Damga Vergisi'nden muaf tutulması uygulamasını başlattık. Emeklilerin ve memurların gelirlerinde buna uygun artışa gittik. 6 aylık dilim için memur ve emeklilerimizin gelirlerinde yüzde 31 artış sağladık. Ayrıca 67 liradan ve 1500 liraya kadar çıkardığımız en düşük emekli aylığını 2500 liraya yükselttik. Kimi emeklilerimizin maaşlarındaki artış oranı enflasyonun çok üzerine çıkarak yüzde 60'ları buldu. KAMU İŞÇİ MAAŞLARINA EK ZAM Burada bir müjde de, işçilerimizin toplu sözleşmede aldıkları zammın üzerine ortaya çıkan enflasyon farkı zaten eklenecektir. Buna yüzde 2.5'luk bir artış daha ilave ediyoruz. Böylece işçilerimizin ücretlerine özellikle de ücretlerinde yüzde 28'i bulan bir artış sağlamış oluyoruz. Yaklaşık 700 bin kamu işçisini doğrudan ilgilendiren bu artış için gereken düzenleme kısa sürede yapılacaktır. İşçi ücretlerine yaptığımız bu ilave artışın şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. KÖRFEZ ÜLKELERİYLE İLİŞKİLER Son dönemde Körfez ülkeleriyle ilişkilerimizde güzel bir ivme yakaladık. Özellikle de Katar ile diğer bazı bölge ülkeleri arasındaki anlamsız ihtilafın çözüme kavuşturulması bölgede yeni bir işbirliği ruhunun hakim olmasına neden oldu. Bu yeni ortamda ülkemizin Körfez bölgesine yönelik ilkeli ve iyi niyetli tutumunun daha iyi anlaşılmaya başladığını görüyorum. Bu ciddi işbirliği potansiyelini en iyi şekilde değerlendireceğiz. Bu yeni bölgesel işbirliği döneminin eşiğinde olduğumuza inanıyorum. Onun için 14 Şubat bizim için önemli bir tarih, bu tarihte inşallah BAE'de yapacağımız ziyaret adeta yeni bir dönemin başlangıcı olacak.  "DOĞU AKDENİZ'DE TÜRKİYE'Yİ YOK SAYAN PROJENİN BAŞARILI OLMASI MÜMKÜN DEĞİL" Amerika burada kendisi için yapmış olduğu maliyet hesabı, menfaat hesaplarında beklediğini görmeyince çekildi. Bizse şu anda Libya'yla yapmış olduğumuz anlaşmayla Libya'da iş adamlarımızın attığı önemli adımlar var. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi yok sayan hiçbir projenin başarılı olması mümkün değil. İSMED boru hattı projesi ise teknik ve ticari fizibilitesi olmayan, bizi ve KKTC'yi dışlamaya yönelik afaki bir projeydi. Amerika'nın bu gerçeği nihayet görmesi memnuniyet vericidir. İsrail ile de bu alanda her türlü adımı atmaya varız. Nitekim sayın Cumhurbaşkanı Herzog şubatın ilk yarısında bir ziyareti söz konusu. Bu ziyaretle birlikte İsrail-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlayabilir. Bunu olumlu bir gelişme olarak ifade etmek istiyorum. ABD İLE İLİŞKİLER Dünya siyasetinde hiçbir zaman liderler düşman üretmek için yoktur, liderler dost kazanmak için vardır. Dost kazanmakta ne kadar başarılı olursanız ülkeniz de o kadar güçlü olur. Benim Bush döneminde, sonrasında Obama döneminde aynı şekilde gayet olumlu bir dönemi hayata geçirdiğimiz, ki Amerika'dan da bir başkan olarak Türkiye'ye ilk gelen Obama olmuştur. Onunla yürüttüğümüz diyalog, sonraki süreçte Trump ile aynı şekilde devam etti, o da iyi bir süreçti. Benim Biden'la olan münasebetlerim Obama dönemine dayanıyor. O zamanlar da diyaloğumuzun, görüşmelerimizin olduğu bir dönemdi. Benim beklentilerim de çok daha farklı idi. Fakat son Roma görüşmemizden sonra bu konuda yeni gelişmelerin olacağına inanıyorum. Özellikle F-35 konusunda Amerikan yetkililerle Milli Savunma Bakanımızın görüşmeleri olumlu istikamette gelişiyor. Amerika Savunma Bakanı Austin ile sayın Hulusi Paşa arasındaki görüşmeler devam ediyor. (Rusya'dan yeni batarya alımı) Sürecimiz devam ediyor, herhangi bir geri adım söz konusu değil. Bizim kimden ne alacağımızın kararını biz vereceğiz. S-400 tedarikimizin arka planı bizde saklı olan bir anlayıştır. Göreve geldiğimde savunma sistemlerimizde yüzde 20 yerli ve milli gücümüz vardı, bu şu anda yüzde 80'e çıktı.

2 yıl önce

İstanbul Valisi: Yarın saat 08.00’den itibaren motosiklet, elektrikli scooter ve motokuryelerin trafiğe çıkış yasağı sona erecektir

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Yarın saat 08.00’den itibaren motosiklet, elektrikli scooter ve motokuryelerin trafiğe çıkış yasağı sona erecektir” dedi.

2 yıl önce

Ak Partili Göksu’dan CHP’li İmamoğlu’na: Partizanlığın, liyakatsizliğin İstanbul'u ne hale getirdiğini kar fırtınasında gördük

Ülke TV ekranlarında yayınlanan 'Başkanlar Konuşuyor' programına konuk olan Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, İstanbul'daki gündemle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 2017 yılında daha şiddetli yağan kar yağışında çökmeyen sistemin beş yıl sonra çöktüğünü belirten Göksu, "İBB, kurumsal hafızayı yok etti. Bu işle mücadele etmek için nerede, ne zaman müdahale edeceğinizi bilmeniz gerekir. Kurumsal hafızayı yok ederseniz, karla mücadele ediyormuş gibi görünerek bu işi beceremezsiniz. Rahmetli Kadir abi Moskova'ya karla mücadele için ekip gönderdi. İBB o görevlileri tasviye etti. "AK PARTİ DEVREYE GİRMESEYDİ NE OLURDU İSTANBUL'UN HALİ" O akşam AK Parti belediyeleri devreye girmeseydi, Bakanlık devreye girmeseydi, İstanbul'un hali ne olurdu! İBB daha önce günler öncesinden prova yapardı. İstanbul'un ana akslarını açacak tatbikatlar yapılırdı. Sıkıntının yaşanabileceği yerlere mobil büfeler konulurdu. Partizanca İBB'ye öyle kişileri yerleştirdiler ki işin ehli kişiler yok. Kar küreme aracındaki şoför aracı nasıl kullanacağını bilmediği için bırakıp kaçıyor. Başka bir örnekte ise cenaze aracında tabut var. Cenazeyi bırakıp kaçıyorlar" dedi. ARAÇLARI REKLAM OLSUN DİYE GÖRÜNEN YERLERE KOYDULAR Algı ve reklamla göstermeye çalıştıkları CHP zihniyetinin çöktüğünü söyleyen Göksu, "İBB, CHP'nin aynasıydı. O algı yerle bir oldu. Bu durumda en çok zararı ise İstanbullular gördü. Esenler Belediyesi olarak bütün ana arterleri biz açtık. İBB bu kadar büyük kapasiteye rağmen çöktü. Araçları reklam değeri en yüksek olan bölgelere yerleştirdiler. Arnavutköy'ü İstanbul'un dışına mı ittiniz! Hani 16 milyonu kucaklıyordunuz. Bir tane memur çıkmış İstanbul halkını trollükle suçluyor. Sen kimsin ya. Herkesin patronu İstanbullulardır. Cumhurbaşkanımıza hakaret eden Sedef Kabaş, CHP'lilere iletişim dersi verirken 'Koca koca yalan söyleyeceksiniz' diyordu. İBB de koca koca yalanlar söyledi. Ve sonunda sistem çöktü." diye konuştu. TUZ VE KUM SKANDALI Tuzun içine kum katıldığını belirten Göksü şöyle devam etti: "İmamoğlu tuz deposunu gezerken üç defa 'Kum' dedi. Biz de inceledik ve gerçekten de tuz değil kummuş. Bize verdikleri tuzlar kumluydu. Tuzun içine kum kattığında ne olur bütün araçlar arızalanır. Bunu da ilk kez burada söylüyorum, tuz ihalesini CHP'lilere verdiler. Partizanlığın, liyakatsizliğin İstanbul'u ne hale getirdiğini sadece kar fırtınasında gördük. Belediye yönetimini sadece ve sadece kendileri için bir kaynak olarak kullandıklarını çok net gördük. İBB, İmamoğlu'nun kariyer basamak merkezidir. Ciddiye almış olsalardı bu sıkıntıyı yaşamazdık. 2017 yılında 136 bin ton tuz kullanılırken, bu yıl 55 bin ton tuz kullanıldı. 2017'de 539 ton solüsyon kullanılırken, bu yıl ise sadece 21 yon solüsyon kullanıldı. Bu 2 tanker demek. Bunu da ilk kez açıklıyorum. Ellerinde kullanacakları araçları bile yoktu. Kışla mücadeleyi İsfalt'a vermişler. İsfalt'a verdikleri Kışla Müdahale İhalesini de karşıyı bir firmaya vermişler. Avrupa Yakasını eski Kadıköy Belediye Başkanı'nın kardeşine vermişler. O da o akşam araç arıyor." ENGELLENİYORUZ YALANI 'Cumhurbaşkanı metroya izin vermedi' durumunun yalan olduğunu vurgulayan Göksu şunları söyledi: "Siz bir yatırım yapmak istiyorsanız, dış krediyi kullanmak için Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Yatırım Programı'ndaki rehberde bütün kaideler yazıyor. Buraya sunacağınız proje kesin proje olacak. Bütün etütleri yapılmış olması gerekiyor. Buna Ulaştırma Bakanlığı izin verecek. 2012 yılında Kadir Topbaş döneminde başlamış projedir bu. 2021 Mayıs ayında başvuru evraklarını toplamışlar bakanlığa göndermişler. Bakanlık eksiklerin var düzelt demiş. Bunlar tekrar göndermiş. Bakanlık yine eksiğin var demiş. Kasım ayında yeniden göndermişler. Bakanlık yeniden eksik gönderdin diyerek geri çeviriyor. 2022 ocak ayında yine eksik evraklardan dolayı reddedilmiş. 300 gündür engelleniyoruz diyorlar bir de, yalan. Yüreğin yetiyorsa, cesaretin varsa hangi televizyon kanalında istiyorsan karşıma çık. Yüreğin yetiyorsa bana cevap ver. "İBB'nin 42 milyar lira borcu var" Biz İBB'yi devrettiğimizde 28 buçuk milyar borcu vardı. Şuandaki borcu 42 milyar borcu var. Hani diyor ya "Cumhurbaşkanlığı izin vermedi!" Cumhurbaşkanlığı bununla ilgilenmez. Bu krediyi kullanabilmek için senin borç limitin olması gerekiyor. Projenin tamamlanmış, fizibilitesi bitmiş olacak. İmamoğlu'nun kariyer planlamasında İstanbul yok. İngiliz anahtarıyla yeni kapılar açmaya çalışıyor. Bu milletin gönlüne girmeden hangi anahtarı alırsan al. Meclise gelen teklifleri 'Ben yapacaktım da engellediler' demesinler diye nezaketen reddetmiyoruz. İş yapma kapasiteleri yok. İş yapma vizyonları yok, iş yapma samimiyetleri yok. Bu da şununla alakalı, CHP'nin misyonu var, bu millete hizmet etmek değil, milletin istikametini değiştirmektir. CHP, altını çizerek söylüyorum bu ülkede halkımıza eğitilecek varlıklar olarak bakar. Eğer hizmet etmek isteseler İBB'ye merkezi bütçeden olağanüstü para geliyor.

2 yıl önce

İstanbul Havalimanı, 2021’de açık ara Avrupa’nın zirvesinde yer aldı

Uluslararası Havalimanları Konseyi ACI Europe, 2021 yılına ilişkin uçuş verilerini açıkladı. Hazırlanan yıllık rapora göre pandemi nedeniyle 2019 yılına oranla yüz 59 oranında düşüş yaşayan yolcu trafiği 2021 yılında yüzde 37 oranında arttı. Bu kapsamda Avrupa'nın en yoğun havalimanının İGA İstanbul Havalimanı olduğu açıklandı. İSTANBUL HAVALİMANI AÇIK ARA ZİRVEDE ACI Europe'un raporunda 2021 yılında en fazla yolcu ağırlayan Türkiye ve Rusya'daki havalimanları oldu. İGA İstanbul Havalimanı'nın 36 milyon 988 bin 563 yolcu sayısıyla en yoğun havalimanı olduğu ifade edilirken, Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan Şeremetyevo Uluslararası Havalimanı 30 milyon 943 bin 456 yolcu ağırladı. Listenin üçüncü sırasında ise Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Charles De Gaulle Havalimanı 26 milyon 201 bin 698 yer aldı. Hollanda'daki Amsterdam Schiphol Havalimanı dördüncü, Rusya'nın başkenti Moskova'da bulunan Domodedovo Havalimanı ise beşinci en yoğun havalimanı oldu. 280 BİN UÇUŞ TRAFİĞİ GERÇEKLEŞTİ Devlet Hava Meydanları İşletmesi(DHMİ) verilerine göre ise yine 2021 yılında İstanbul Havalimanı'nda 2021 yılında toplamda da ise 280 bin 109 uçağa hizmet verildi. İstanbul Havalimanı, 2020 yılında da pandemi şartlarına rağmen 23.4 milyon yolcu ile Avrupa havalimanları arasında yolcu sayısı sıralamasında birinci olmuştu. SABİHA GÖKÇEN VE ANTALYA HAVALİMANLARI DA LİSTEDE Avrupa'nın en yoğun havalimanları listesinde Sabiha Gökçen Havalimanı ve Antalya Havalimanı da yer aldı. Sabiha Gökçen Havalimanı 24 milyon 991 bin bin yolcuyla 6'ıncı sırada yer alırken, Antalya Havalimanı ise 21 milyon 333 bin yolcuyla 9'uncu sırada kendine yer buldu.

2 yıl önce

İstanbul Valiliğince sokakta kalan 755 kişi otellerde misafir edildi

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın konu ile sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İstanbul'da soğuk havalarda KimseDışarıdaKalmasın istiyoruz. Dün gece; 755 evsiz, sokakta kalan hemşehrimizi otellerde misafir ettik. 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak destek veren hemşehrilerimize, Kaymakamlarımız ve görevlilerimize teşekkür ediyorum." ifadeleri yer aldı.

1 2 ... 30 31 32 33 34 35 36 ... 104 105