14 Mayıs Salı 2024
1 yıl önce

Muharrem İnce’den CHP zihniyeti itirafı: ‘Babam bunların hakkından o gelir derdi’

CHP’den ayrılığı sonrası parti içinde yaşanan kirli ilişkiler, medya fonlama ve siyasi ayrımcılıkları deşifre etmesiyle bilinen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP’nin başörtüsü istismarı gündemdeki yerini korurken önemli bir açıklama yaptı. İnce Türkiye’de AK Parti iktidarı öncesinde dindar-mütedeyyin insanlara uygulanan zorbalık ve kötü muamelenin altını çizerek “Türkiye’de bunlar yaşandı” dedi. BABAM ‘BUNLARIN HAKKINDAN ERBAKAN GELİR’ DERDİ İnce yaptığı konuşmada “Bir yakınım subay olacaktı. Diploma töreninde rahmetli babam ziyarete gidiyor. Sakalı var diye içeri almadılar. Adam hacı ya. Sakalı bırakmış onu kesemez bir daha. Babam bana döndüğünde dedi ki o zaman. Ben de CHP’nin il başkanıyım. “Sen olmasan Erbakan’a oy veririm. Bunların hakkından Erbakan gelir” dedi. Subayın, askerin annesi orduevine giremedi. Düğününe gidemedi. Bunları İlker Başbuğ’a anlattım. “Yanlış yaptınız” dedim” sözleriyle Türkiye’de Başkan Recep Tayyip Erdoğan öncesinde başörtüsünden sakala Türkiye’de insanlara yapılan zulmü yıllar sonra doğrulamış oldu.

1 yıl önce

Soner Çam’dan Ümit Özdağ’a yeni yolsuzluk suçlaması! “Partiye yardım diye alıp, parti kayıtlarına sokmadığın paraları itiraf et!”

Zafer Partisi’nin Kurucular Kurulu Toplantısı sonrasında parti içindeki muhaliflerden Soner Çam ve Çetin Davarcı darp edilmişti. Soner Çam, 25 Eylül’de gerçekleşen olayda, saldırganları Ümit Özdağ‘ın azmettirdiğini ileri sürmüştü. Eskişehir’de yaptığı basın açıklamasında gerçekleştirilen saldırının nedenine değinen Çam, parti gönüllülerinin yaptığı bağışların bir kısmının Zafer Partisi’ne değil, kişilere aktarıldığını, bu vaka tarafınca ortaya çıkarılınca söz konusu linç girişiminin gerçekleştiğini söylemişti. “GERİ SAYIM BAŞLADI” Soner Çam sosyal medya hesabından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile ilgili yeni yolsuzluk açıklamasında bulunarak, “Partiye yardım diye alıp, parti kayıtlarına sokmadığın paraları itiraf et! Dekontlar geliyor yoksa. Geri sayım başladı, saatini ayarla” ifadelerini kullandı. https://twitter.com/sonercamtrainer/status/1578403281612820481?s=46&t=93dt7028LMLQdy1MSPdszg

1 yıl önce

İBB’li şoförden uyuşturucu ticareti itirafı: 10 bin lira maaş alıyorum, 100 bin lira için yaptık!

Adana'da Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, TAG Otoyolu İncirlik park alanında durumundan şüphelendikleri İstanbul Büyükşehir Belediye Şehirler Arası Cenaze Nakil Aracında yaptıkları aramada, 24 kilo 550 gram toz esrar olan toplam 144 kilo 550 gram esrar ele geçirdi. İMAMOĞLU YİNE İNKAR ETTİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Şehirler Arası Cenaze Hizmetleri Müdürlüğü'ne ait araçta uyuşturucu bulunmasının ardından Ekrem İmamoğlu, ne aracın ne de şoförlerin belediyede çalışmadığını ima eden açıklama yaptı. SABAH, uyuşturucu madde taşıyan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait cenaze aracının şoförlerinin ifadesine ulaştı. Cenaze aracının şoförü olan 44 yaşındaki Ersin Erbay, ifadesinde 10 bin lira maaşla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehirlerarası Cenaze Hizmetleri Müdürlüğü'nde cenaze nakil araç şoförlüğü yaptığını söyledi. Erbay, yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde şoför olan N. B.'nin kendisine "Eğer Diyarbakır'a giderseniz Diyarbakır'dan esrar gelecek ihtiyacı olan varsa bu işi yapabilir. Diyarbakır'a gideceğiniz zaman beni ara istersen o kişinin numarasını veririm" dediğini anlattı. "100 BİN LİRAYA TAŞIDIK" Birlikte yakalandıkları Bünyamin Samancı'nın iki evli olduğunu ve bankaya 77 bin lira borcu olduğunu anlatan Erbay, "N. B.'nin uyuşturucu taşıma işini Bünyamin'e anlattım. O da borcumu kapatayım bir kereliğini bu işi yapalım dedi. 8 Ekim'de İstanbul'un belirli bölgelerinden 5 cenaze topladık ve saat 19.00 gibi İstanbul'dan çıkış yaptık. Cenazeleri Nevşehir, Kayseri, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır'a götürecektik. Daha önce İBB'de şoför olan N.B.den aldığım telefon numarasını aradım ve Diyarbakır'a biz geliyoruz dedim. Cenazeleri sırasıyla bıraktıktan sonra 9 Ekim'de Diyarbakır'da son cenazeyi verdik. Daha sonra telefonla ulaştığım kendisini Davut olarak tanıtan kişi ile buluştuk. Davut, bize malın ot olduğunu, 85 kilo olduğunu İstanbul'a götürdüğümüz de ise 100 bin lira nakit para vereceğini söyledi. Telefonumda gelen konuma gittim. Site içerisinde siteye girer girmez sağ tarafa yanaştık ve bizim yattığımız bölüme çuvallarla-poşetlerle esrarı yükledi ve 100 bin lira olduğunu söylediği poşeti verdi ve biz oradan hemen ayrıldık. Biz Diyarbakır'ı çıkmadan esrardan koku yayılmaya başladı biz de bu çuval ve poşetteki esrarı aracın arka yük bölümüne aldık. Yolumuza devam ettik o sırada Bünyamin paraları saydı. Borcu olduğundan dolayı paranın 85 bin lirasını benim bilgim ile kendisi aldı 15 bin lirasını da ben aldım" dedi. 3 ŞOFÖR UYUŞTURUCU TİCARETİNDE Erbay'ın ifadesinde parayı paylaştığı yanındaki şoför Bünyamin Samancı'nın yanı sıra adı geçen N.B.'nin de olduğunun ortaya çıkması, daha önce de cenaze araçlarıyla uyuşturucu taşınıp taşınmadığı sorusunu gündeme getirdi. Erbay, Diyarbakır'da kendilerine uyuşturucuyu teslim eden zanlının fotoğrafını da teşhis etti.

1 yıl önce

CHP’li Murat Karayalçın'dan HDP itirafı: Altılı masadan ayrı olarak görüşüyoruz

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in katıldığı televizyon programında "HDP'ye elbette bakanlık verilebilir" çıkışının ardından HDP'ye bir destek de eski Devlet Bakanı Murat Karayalçın'dan geldi. Katıldığı yayında 6'lı masayı karıştıracak açıklamalarda bulunan Karayalçın, "HDP ile birlikte olmamız gerekiyordu" ifadesini kullandı. "CHP 6'LI MASADAN BAĞIMSIZ OLARAK GÖRÜŞÜYOR" CHP'nin 6'lı masadan bağımsız olarak HDP ile görüştüğünü söyleyen Karayalçın, bu görüşmenin devam etmesi gerektiğinin altını çizdi. Karayalçın'ın konuya ilişkin açıklamaları şu şekilde oldu: "Bir ilişkimiz var Cumhuriyet Halk Partisi olarak. Ben HDP ile birlikteliği başlangıçta yüksek sesle dile getirdim. Çıktım televizyon programlarında da bu önerimi tekrar ettim. Şimdi 6'lı masa çıktı ortaya ve biz burada bu 6'lı masaya katılan bizim dışımızdaki beş partinin her birinin duyarlılığını dikkate almak durumundayız. "BİZİM HDP İLE BİRLİKTE OLMAMIZ GEREKİYORDU" Net olarak söylüyorum; başlangıçta benim önerim buydu. Bizim HDP ile birlikte olmamız gerekiyordu ama bizim görüşmemiz sürüyor ve sürmeli birliktelikten ayrı olarak."

1 yıl önce

Yunan basınından itiraf gibi manşet: Miçotakis doktrini için ciddi bir yenilgi

ABD Kongresi'nin Türkiye'ye F-16 satışı için ortaya sunduğu, “F-16’lar veya F-16 modernizasyon kitlerinin Türkiye tarafından Yunanistan sahasına yönelik tekrarlayan ihlallerde kullanılmayacağına dair” güvence ve satışın ABD çıkarına olması yönünde iki madde ABD 2023 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısının senato versiyonundan çıkarıldı. Karar komşu Yunanistan'da adeta soğuk duş etkisi yarattı. Bu Haber ülkedeki pek çok gazete ve televizyonda birinci haber oldu. Skai bu gelişmeyi 'Miçotakis doktrini için ciddi bir yenilgi' başlığı ile okurlarına sundu. Haberde Ana muhalefetteki Radikal Sol Koalisyon'nun (SYRİZA) açıklamalarına yer verildi ve kararın Türkiye için bir ödül olduğu yorumunda bulunuldu. Kathimerini bu gelişmeyi 'ABD Senatosu, F-16'nın Türkiye'ye satışını kısıtlayan değişiklikleri geri çekti' başlığı ile duyurdu. Benim araba kaça gider diye soranlar, şimdi mutlu. Çipras’ın partisinden yapılan açıklamada, 'ABD Senatosu’nun Türk F-16’ları hakkındaki kararı, Miçotakis doktrini için son derece ciddi bir yenilgidir' denildi. To Vima haberinde 'Erdoğan'ın itirazları yanıt mı buldu' sorusunu sorarken, ABD basınının henüz bu kararın detaylarını yazmadığına vurgu yapıldı. CNN Greece'ABD Senatosu Türkiye'ye F-16 satışı için şartları çıkardı' başlığını atarken Türkiye'ye karşı sert ifadeleri ile bilinen Ta Nea ise bu sefer sadece haberi okurlarına sunmak ile yetindi, haberde bir yoruma yer verilmedi. İŞTE YUNANİSTAN'IN GİRİT PLANI Yunan basını dün Atina'nın Girit planına geniş yer ayırmıştı. Ta Nea'da yer alan habere göre, Yunanistan, Girit’in güneyindeki kıyı bölgesinin karasularını 6 milden 12 mile çıkarmayı planlıyor. Haberde, Yunanistan'ın bu kararını müttefiklerine bildirme yükümlülüğü olmadığını iddiasına yer verildi. Türkiye daha önce Yunanistan'ın karasularını 6 milin üzerine çıkarmasını 'savaş sebebi' olarak nitelendirmişti. 'KARARNAME HAZIR' Aynı haberde hükümete yakın bir kaynağa atıfta bulunularak cumhurbaşkanlığı kararnameleri hazır olduğu ve bunun doğrudan BM'ye sunulabileceği bilgisine yer verildi. Türkiye ile Libya mutabakatına atıf yapılan haberlerde Atina'nın bu kararı bir koz olarak kullanabileceğinin de altı çizildi. KRİZ MİÇOTAKİS'İN AÇIKLAMALARI İLE BAŞLADI Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler Yunan Başbakanı Miçotakis'in ABD'deki açıklaması sonrası gerilmişti. Miçotakis, adını vermeden Türkiye’yi kastederek 'Yunanistan komşularına dostluk elini uzatıyor. Ancak egemenliğimize, egemenlik haklarımıza yönelik ihlallere ve derhal son bulmaları gereken Yunan adaları üzerindeki üst uçuşlara müsamaha göstermeyeceğiz. Siz Kongre üyelerinden, bölgede silah satışları ile ilgili kararları verirken, NATO’nun güneydoğu kanadında yeni bir istikrarsızlık tehlikesini göz önünde bulundurmanızı istiyorum' demişti. Miçotakis, bu sözleriyle dolaylı olarak Türkiye’ye F-16 uçağı satışına onay verilmemesini talep etmiş oldu. Yunan Başbakanın 'Siz Kongre üyelerinden, Helenizmin 48 yıldır büyük acı çektiği ve hâlâ kapanmayan bir yarasını unutmamanızı istiyorum. Kıbrıs’taki saldırı ve adanın şiddetle ikiye bölünmesini kastediyorum. Kıbrıs’ta iki ayrı devleti, kimse hiçbir zaman kabul etmeyecektir' sözleri ise ayakta alkışlandı. 'GERGİNLİK DÖNEMİ YAŞIYORUZ' Miçotakis, Avrupa Halk Partisi 27’nci Kongresi çerçevesinde Rotterdam’da düzenlenen bir panelde de Türkiye karşıtı açıklamalar yapmıştı. Yunan medyasına göre, Miçotakis, Türkiye’ye değinirken 'Gerginlik dönemi yaşıyoruz, tarihteki revizyonizmin yeni bir versiyonuna, kaybedilmiş imparatorluklar ile ilgili fantezilere ve uluslararası hukuk ile uyumlu olmayan güç gösterilerine müsamaha gösteremeyiz. Egemenlik haklarımızın ihlal edilmelerine razı olmayacağız” dedi. Miçotakis ayrıca “Bu dönemde, NATO’nun güneydoğu kanadında en son ihtiyacımız olan şey gerginliktir. Rusya’da birileri, böyle bir şeye çok sevinecek' ifadesini kullanmıştı.

1 yıl önce

İmar planlarını bile PKK onaylıyor! PKK itirafçısı HDP’li belediyeleri deşifre etti

Kobani olaylarının mali yapılanmasına yönelik soruşturmada örgüt içinden gelen itiraflar, HDP ile PKK arasındaki organik bağı bir kez daha ortaya koydu. İfadelere göre Kandil’in gönderdiği isimler, HDP’li belediyeleri fiili olarak yönetiyor. Plan bütçe planlamaları, ihaleler, imar değişikliklerinin tümü PKK’nın onayı sonrasında gerçekleştiriliyor. Soruşturma kapsamında ifade veren F.Ş. ve M.R.’nin ifadelerinde çarpıcı tespitler şöyle sıralandı. O GÖREV TERÖRİST KARDEŞTE PKK adına faaliyet yürütülen tüm ülkelerdeki paralar, KCK eş başkanlığının Kandil’deki Mali Alan Komitesi’ne ulaştırılıyor. Belediyelerin PKK’ya bağlılığı noktasındaki soruşturma görevi terör soruşturmasında cezaevinde bulunan eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın PKK saflarında bulunan terörist kardeşi Nurettin Demirtaş tarafından yürütülüyor. Demirtaş’ın bu kapsamda belediye çalışanları ile HDP’li siyasetçileri dahi sorguladığı ifadelerde yer aldı. İMAR PLANI BİLE KANDİL ONAYLI HDP, yönettiği belediyelerde yeni imara açılan yerler üzerinden elde ettiği yüksek miktarda geliri çeşitli yollardan “yasal kılıf” bularak PKK’ya aktarıyor. Bu kimi zaman olmayan ihale ödemesi, kimi zaman hiç yapılmayacak bir harcama kalemi üzerinden gösteriliyor. Belediyelerin imara açılması planlanan yer ile ilgili olarak o bölgenin belediye başkanı veya belediye başkan yardımcıları ile PKK’nın atadığı sözde “Mali Alan Komitesi Sorumlusu” birlikte hareket ediyor. Örgütün “alan sorumlusunun” yaptığı planlama doğrultusunda belediye tarafından “imar planları” kanuna uygun olarak düzenleniyor.

1 yıl önce

Frontex Yunanistan’ın göçmen zulmüne ortak olduğunu itiraf etti

AB Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF), Avrupa Birliğinin (AB) Sınır Koruma Ajansı Frontex hakkında Ege‘de göçmenlerin geri itilmesi ile taciz ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalar nedeniyle inceleme başlatmıştı. Avrupa basınında da geniş yer bulan OLAF Raporu’na göre, Frontex, Yunanistan’ın geri itmelerini örtbas etti. Bu kapsamda, Temel Haklar Görevlisinin operasyonel bilgilere erişmesi engellendi. Yine temel hakların ihlal edildiği iddialarını içeren ciddi olaylara ilişkin raporları incelemek üzere Temel Haklar Görevlisini görevlendirmedi. FRONTEX’TEN İTİRAF: BUNLAR GEÇMİŞİN UYGULAMALARI Son yıllarda Akdeniz ve Ege’de Yunanistan’ın hukuka aykırı geri itme vakalarıyla ilgili “suç ortağı” suçlamasıyla sık sık karşılayan Frontex, OLAF’ın bu raporu üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamada, rapordaki söz konusu tespitleri yalanlamadığı gibi “Bunlar geçmişte yapılan uygulamalardı” şeklinde savunma yapması dikkat çekici bulundu. “YANLIŞLARI DÜZELTMEK İÇİN EYLEM PLANI OLUŞTURUYORUZ” Temel Haklar Görevlisinin daha etkin şekilde görev yapması ve bu tür olayların önüne geçmek amacıyla bir dizi iyileştirici önlem alındığına ilişkin çalışmalara değinilen açıklamada ayrıca, Yunan makamları ile Frontex’in geçmişin ve bugünün yanlışlarını düzeltmek üzere bir eylem planı oluşturulduğu belirtildi. Frontex’in söz konusu basın açıklamasındaki ifadeleri, binlerce insanın paralarının ve eşyalarının gasp edildiği, taciz ve şiddete maruz kaldığı, hatta botları batırılmak suretiyle ölüme terk edildiği geri itme olaylarında Frontex ile Yunanistan’ın birlikte hareket ettiklerinin itirafı olarak değerlendirildi. FRONTEX VE YUNANİSTAN’IN GERİ İTTİĞİ 152 GÖÇMEN ÖLDÜ Türkiye bugüne kadar geri itme vakalarıyla ilgili Frontex ve Yunanistan’a sert tepkiler gösterdi. Ancak Frontex, her seferinde suçlamaları inkar ediyordu. 2020-2022 yılları arasında denizlerde ve karada aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu toplam 62 bin 179 yabancı Yunanistan ve Frontex tarafından Türkiye’ye geri itildi. Bu geri itme olayları neticesinde ise 152 yabancı yaşamını yitirdi.

1 yıl önce

Her şeyi itiraf etti: 'Ateşin çocukları' PKK’yı dolandırmış

Bursa ve Antalya'daki şüphelilerle irtibatı olduğu tespit edilen M.U ve C.K isimli şüphelilerin, Bursa'da kiraladıkları evde yapılan aramada kundaklama eylemleri ve EYP yapımında kullanılan çok sayıda patlayıcı ve yanıcı madde ele geçirildi. Gözaltına alınan şüphelilerden M.U.'nun, PKK/KCK terör örgütünün kamuoyunda eylemlerini üstlendiği alt yapılanması olan Ateşin Çocukları İnisiyatifi olarak adlandırılan ve şehir içi eylemlerde yer alan yapıdan, başta Antalya, Bursa, Muğla ve Tekirdağ olmak üzere Türkiye'nin çeşitli yerlerinde orman yakma ve eylem yapılacak alanlara yönelik keşif yapma konusunda talimatlar aldığı ortaya çıktı. ÖRGÜT PARA GÖNDERMİŞ M.U., irtibatlı olduğu örgüt mensupları tarafından kendisine internet tabanlı uygulamalar üzerinden gönderilen haritalar üzerinde ormanlık alanlar ve tarlaların işaretli olduğunu söyledi. Eylem yapılabilecek noktaların keşfini yapan M.U., keşif faaliyetleri esnasında çektiği videoları irtibatlı olduğu örgüt mensuplarına gönderdiğini, ayrıca kendisinden keşif yaptığı alanları yakmak amacıyla malzeme bulmasını ve EYP hazırlanmasının istendiğini anlattı. M.U., bu hazırlıkları yapması için terör örgütünün kendisine para gönderdiğini ifade etti. PKK'YI DOLANDIRMIŞ Örgüt mensubu M.U., ayrıca geçmiş yıllarda meydana gelen orman yangını görüntülerini montajlayarak kendisi tarafından yapılmış yeni bir eylemmiş gibi terör örgütü mensuplarına gönderdiği, çektiği görüntü ve videolar karşılığı para alarak örgütü de dolandırdığını itiraf etti. ÖRGÜT KAN KAYBETTİĞİ İÇİN SAHİPLENİYOR Terör örgütünün son yıllarda yaşamış olduğu hezimeti gizleyebilmek ve kitlesine halen var olduğunu ispatlayabilmek için kamuoyuna ve özellikle basına yansıyan asayiş olaylarını bile örgüt adına kendileri yapmış gibi sahiplenme yoluna gittiği, geçmiş yıllara ait orman yangınları ve kundaklama görüntülerinin üst yönetim tarafından kendi eylemleri gibi sahiplenilerek örgüte müzahir haber ajanslarında yayınlayarak terör eylemi olarak üstlenildiği tespit edildi. BİR YILDA 302 OLAYI SAHİPLENDİLER Bu kapsamda, 2022 yılı içerisinde Türkiye'nin iç sınırlarında 302 olayın terör örgütü alt yapılanmalarınca üstlenildiği, bu olaylardan 119'unun hiç gerçekleşmediği, sadece 8 olayın terör örgütü ve sempatizanları tarafından gerçekleştirildiği belirlendi.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 24 25