28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

PKK elebaşı Mustafa Karasu Avrupa’dan destek aldıklarını itiraf etti

PKK terör örgütünün eli kanlı katillerinden sözde KCK Yürütme Konseyi Üyelerinden Mustafa Karasu, Avrupa’da kendilerini destekleyen grupların olduğunu belirterek, “PKK’nın terör listesinden çıkarılması için kampanyaları devam ediyor” dedi. 2002 yılandan beri Avrupa’nın terör listesinde olan PKK’nın sözde liderlerinden Mustafa Karasu örgütün internet sitelerine yaptığı açıklamada Avrupa’nın örgüte her türlü destek verdiğini belirterek, “Avrupa'da sadece Kürt halkının değil dostlarının da Apo'nun özgürlüğü için büyük bir çabası var. İngiltere'de işçi sendikaları, Fransa'da demokrasi güçlerin, aydınlar yürüttüğü bir mücadele var. Buna paralel olarak PKK'nin 'terör' listesinden çıkarılması için de kampanyalar devam ediyor. Bu vesile ile Strasbourg'daki eylemi ve Önder Apo'nun özgürlüğü için mücadele eden herkesi selamlıyorum. Mücadeleleri gerçekten çok değerlidir. Önderliği sahiplenerek tüm insanlığı sahipleniyorlar.” ifadeleriyle terör sevicilerle işbirliği içinde olduklarını açıkça ortaya koydu.

2 yıl önce

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Türk İHA'sı itirafı: Ders çıkartmalıyız

Türkiye'nin gelişen askeri teknolojisi ve savunma gücüyle ilgili rapor ve yazılara bir yenisi eklendi. Avrupa Dış İlişkiler Konseyinde "Türkiye'nin Drone Diplomasisi Avrupa İçin Ders Niteliğinde" başlıklı bir yazı yayımlandı. Yeni Şafak'ın haberine göre, Yazıda şu ifadelere yer verildi: "DIŞ POLİTİKA ARACI" "Türkiye, insansız hava araçlarının nasıl güçlü bir dış politika varlığı olabileceğini gösterdi. Türk İHA'larının askeri yeteneklerine rağmen en önemli etkileri Türkiye'ye sağladıkları ekonomik fırsatlar ve siyasi kaldıraç olabilir. Etkinliği ve satın alınabilirliği sayesinde, Türk insansız hava araçları, tamamen askeri bir varlıktan ziyade Ankara'nın dış politika stratejisinin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Avrupalılar bu stratejiye uyum sağlayacaklarsa, Türkiye'nin insansız hava araçlarından nasıl askeri ve diplomatik faydalar sağladığını anlamaları gerekiyor." "HEM UCUZ HEM ETKİLİ" "Türk İHA'ları hem ucuz hem de etkili. Bir TB2'nin maliyeti yaklaşık 5 milyon dolar. Amerikan yapımı bir MQ-9 Reaper ise 20 milyon dolar ve daha gelişmiş bir ABD yapımı Protector RG Mk 1 ya da Çin'in Wing Loong'u gibi diğer düşük maliyetli modellerin aksine, Türk İHA'ları Batılıların tüm yeteneklerini fiyatın çok altında sağlıyor. Dolayısıyla, şaşırtıcı olmayan bir şekilde Türkiye, daha önce ABD, İsrail ve Çin'in hakim olduğu bir sektörde önemli bir rol kazanıyor." "Türk İHA diplomasisinin büyümesi, Avrupa için askeri ve diplomatik dersler içeriyor. Avrupa Birliği ve üye devletlerin, insansız hava araçlarının jeopolitik ve ekonomik sonuçlarını belirlemesi gerekiyor. Avrupa devletleri bu teknolojiye daha fazla kaynak yatırmalı ve rakiplerinin sektöre hakim olmaya devam etmesine izin vermemeli."

2 yıl önce

İBB'den 'terör soruşturması'na ilişkin itiraf gibi açıklama: Arşiv araştırmasında eksik var

"İBB'DEN ALINAN BİLGİLER SGK VERİLERİYLE KARŞILAŞTIRILDI" Bu zamana kadar yapılan çalışmalar kapsamında, müfettişler tarafından İBB, İETT, İSKİ ve belediye şirketlerinde ilk defa işe alınan kişi sayısı ile bu kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılıp yaptırılmadığına ilişkin bilgilerin, belediyenin ilgili birimlerinden temin edildiği ve daha sonra bunların SGK verileriyle karşılaştırıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bu listeler emniyet ve adli birimlere gönderilerek, kaç personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırıldığı ve kaç personel hakkında yaptırılmadığı belirlenmiştir. Gelinen aşamada, ilk defa işe alımlarda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sürecinin gereği gibi işletilmediği anlaşılmıştır. Büyükşehir Belediyesince birçok personel hakkında hiç güvenlik soruşturması veya arşiv araştırması talebinde bulunulmadığı, bazı kişiler hakkındaki talebin ise müfettiş incelemesi başladıktan sonra apar topar yapıldığı anlaşılmıştır. TERÖR SEBEİYLE SORUŞTUMA YAPILMIŞ KİŞİLER VAR
 İstihdam edilen kişiler arasında emniyet birimlerimizce 'suç veya istihbarat kaydı' bulunduğu bildirilen kişiler de mevcuttur. Hatta bu kişiler arasında hakkında terör sebebiyle adli soruşturma yapılmış, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve terör suçları sebebiyle mahkumiyet kararı almış kişiler de bulunmaktadır." Bakanlığın açıklamasında, İBB Başkanı tarafından "müfettişler sadece 8 kişi bulabildiler" şeklinde dile getirilen hususun da tamamen gerçek dışı olduğu dile getirilerek, "Bu kişiler, daha müfettişler çalışmaya başlamadan önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Din Alimleri Yardımlaşma Derneği (DİAYDER) hakkındaki soruşturmada isimleri geçen ve dernek ile bağlantılı olarak İBB şirketlerinde işe alındığı ve soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra işten çıkartıldıkları anlaşılan kişilerdir." ifadelerine yer verildi. "86 BİN ÇALIŞANI ZAN ALTINDA BIRAKACAK HİÇBİR DURUM SÖZ KONUSU OLMADI" Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 86 bin çalışanını zan altında bırakacak hiçbir durumun söz konusu olmadığının altı çizilerek, "Çünkü yapılan incelemenin, çalışanların tamamıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Yapılan çalışmanın esası, bu dönemde işe alınanlardan adli sicil kaydı ile emniyet birimlerinde arşiv kaydı bulunanların belirlenmesi ve Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmemiş olan hukuki sürecin işletilmesidir." değerlendirmesinde bulunuldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde halen 80 müfettişin çalıştığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığı vurgulanan açıklamaya, şöyle devam edildi: "5 Nisan 2022 tarihi itibarıyla İBB ve bağlı kuruluşlarında aktif olarak 23 müfettiş görev yapmaktadır. Bunlardan 8'i personel, ihale işlerinin özel teftişinde görevlidir. Diğer müfettişlerin tamamı şikayetler üzerine araştırma ve ön inceleme yürütmektedirler. Araştırma ve ön inceleme gibi görevlerin tamamen Teftiş Kurulunun inisiyatifi dışında, şikayet ve ihbar mekanizması üzerine başlayan bir süreç olduğu izahtan varestedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın müfettişler tarafından halen çalışma yürütülen bir konuda televizyonlarda kamuoyunu yanıltıcı açıklamalarda bulunmasının devam eden görevi etkileme amacını taşıdığı da aşikardır." İBB'DEN İTİRAF GELDİ: ARŞİV ARAŞTIRMASINDA EKSİK VAR İçişleri Bakanlığı'na yanıt vermek için bir basın duyurusu yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi arşiv taraması yapmadığını kabul eder nitelikte bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "86 bin personelimizden 4500 tanesinin adli sicil kayıtları elimizde olsa da, arşiv araştırmasının eksik olduğu tespit edilmiş ve evraklar İstanbul Valiliği'ne gönderilmiştir." ifadeleri yer aldı. Açıklama ile İBB arşiv taramasında eksik kaldığını açıkça itiraf etti. https://twitter.com/istanbulbld/status/1511342788427796487?s=21&t=9sHlaBDEkpZUEZY4oyYofw

2 yıl önce

CHP'li Özgür Özel'den 'bedava traktör' itirafı: Onu çarpıcı olsun diye yazdık

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, TVNET'te yayınlanan Sert Sorular programında Taha Hüseyin Karagöz'ün sorularını yanıtladı. Karagöz'ün Özel'e, 25 Mart 2019'da Twitter hesabından yaptığı, "İnanamayacaksınız ama CHP’den her çiftçiye bedava traktör..." paylaşımını hatırlattığı programda, "Nerede traktörler?" sorusuna cevap veren CHP'li Özgür Özel, o ifadeyi çarpıcı olsun diye yazdıklarını itiraf etti. Özel şunları söyledi: "Bizim kampanya ekibi şöyle söyledi. 'Çok güzel bir klibimiz var. CHP'lilerin verdiği desteği anlatabilmek için sizin hesabınızdan paylaşırsak iyi olur' dediler. Paylaştık, o video artık yok. Orada şöyle bir şey söyleniyor. CHP'li belediyenin olduğu yerde çiftçiyseniz tohum, gübre desteği verilecek diyor. CHP'li Aydın belediyesindeki çiftçi mutlu. o yüzden CHP'li belediye seçerseniz beş yılın sonunda bir traktör alacak birikiminiz olur diye söyledik. Çarpıcı olsun diye 'İnanamayacaksınız ama CHP’den her çiftçiye bedava traktör...' yazdık." https://twitter.com/tvnet/status/1511807083649327108?s=21&t=FMhMztxhfpZ1D7pLPzeDnw

2 yıl önce

Özcan Yeniçeri'den İYİ Parti itirafı: Kurucularından olduğum için pişmanım

Akademisyen ve siyasetçi Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, TVNET'te yayınlanan Sert Sorular programında Taha Hüseyin Karagöz'ün konuğu oldu. "PİŞMANIM" "İYİ Parti'nin kurucuları arasında yer aldığınız için pişman mısınız?" sorusuna "Evet" yanıtı veren Yeniçeri, fikirlerine müşteri bulamadığı için partiden istifa ettiğini söyledi. "BİZİM GİBİ BAKMIYORLARMIŞ" Parti kurucularıyla aynı ideallerle hareket ettiğini düşündüğünü, bu düşüncenin "Türk milletini bulunduğu yerden başka bir yere getirmek, bunu yaparken de bazı değerleri içselleştirmek" olduğunu ifade eden Yeniçeri, şunları söyledi: "İYİ Parti'nin kurulma aşamasında tamamı MHP'den kopan kişiler vardı. Orada homojen bir yapı içinde olacağımızı düşünüyorduk. Oradakilerin Türkiye meselelerine bizim gibi baktığını düşünüyorduk ama bakmıyorlarmış" "MİLLİYETÇİLER ELİMİNE EDİLDİ" MHP'de delegelerin iradesi esas alınarak kongreye gidilmediği yönünde itirazlar olduğunu anımsatan Yeniçeri, "İYİ Parti'de çok daha demokratik yapıda hareket edileceğini düşündük. Ancak orada gördük ki bizi fikirlerimize itimat edilmedi. Oraya giden Türk milliyetçilerinin bir çoğu elimine edildi." diye konuştu. "TÜRKİYE'DE ÇOK GÜÇLÜ BİR İKTİDAR VAR" "Türkiye'de çok güçlü bir iktidar var. Buna karşı muhalefet de ona paralel olarak zayıf. Dolayısıyla muhalefet 20 sene içinde Türkiye'yi AK Parti iktidarına mahkum etmiştir. Çünkü alternatif ortaya çıkarmadı." ifadelerini kullanan Yeniçeri, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben AK Parti'nin, CHP'nin doğru taraflarını alıp bundan meydana gelebilecek bir konsept oluşturalım dedim. AK Parti'den İslam'ı ve Osmanlı'yı, CHP'den demokrasiyi ve laikliği alarak bir parti oluşturalım dedim. O zamanki yaklaşımlarda ciddi bir açıklık vardı. MHP zaten milliyetçiliği içselleştiriyor. Biz daha farklı, her taraftan oy alabilecek bir yaklaşım oluşturalım dedim. Bizim bu görüşlerimiz uygulamaya konulmadı. Türkiye'deki bazı partiler 'Türküm' derken zorluk çekiyor. Bazıları 'Müslümanız' derken zorlanıyor. Biz bütün bunların hepsini aynı konsept içinde düşünen bir yapı üretelim dedik. Bu itibar görmedi. Kongrelerde başkalarının ön plana çıkarıldığını gördük. Adım adım Türk milliyetçilerinin elimine edildiğini görünce ayrılma kararı aldık."

1 yıl önce

Gri listede aranan itirafçı CHP'nin DHKP-C'ye nasıl destek verdiğini anlattı…

Yeni Şafak’tan Semih Şen’in haberine göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarınca ikna edilip itirafçı olan gri listedeki DHKP-C’li K.K., örgütün KHK’lılarla ilgili özel bir birim oluşturduğunu anlattı.   KHK'LILARA BİRİM Mİ KURULDU? İtirafçının beyanına göre; terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle KHK ile kamu görevinden ihraç edilenlerle ilgili çalışma yapan ve kamuya geriye dönüş vaat eden CHP ve İYİ Parti’nin ardından, DHKP-C de KHK’lılarla ilgili birim kurdu. Örgüte katılımın azaldığı ve örgütlenme sorunu yaşandığı bilgisini veren K.K., DHKP-C’nin KHK’lılar ve ailelerini, “Sizin haklarınızı savunuyoruz” bahanesiyle örgüte çekmeye çalıştığını söyledi. YAPININ ADI: KEC   245 DHKP-C’li teröristin adını vererek örgüt içinde büyük bir çözülme başlatan ve kendisinden sonra 10 teröristin daha itirafçı olmasını sağlayan K.K. ifadesinde şunları kaydetti:  “Örgüt içinde son süreçte ön plana çıkan yapı Kamu Emekçileri Cephesi’dir (KEC). Gençliğin eskisi gibi bir merkezi, binası olmadığı için örgütlenme koşulları çok kötü durumda. Örgüt ölüm oruçlarını ön plana çıkararak örgütlenmeye çalışıyor. Bu süreçte KHK’lıları ve ihraç edilen memurları KEC üzerinden organize ediyor. Muhalif kesimin susturulduğu öne sürülerek, ihraç edilenler ve ailelerinin örgüte yakınlaşması amaçlanıyor.” CHP’Lİ BELEDİYEDEN RAMAZAN KOLİSİ Terör örgütlerine açıktan destek veren, terörist cenazelerine katılıp cezaevindeki teröristleri ziyaret eden CHP’nin, DHKP-C’ye bağlı yapılara da destek verdiği ortaya çıktı. CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) dağ kadrosundan gelen teröristlerle DİAYDER üyesi PKK’lıları kadroya alması hafızalardaki yerini korurken, CHP’li ilçe belediyelerinin de DHKP-C’ye yardım sağladığı öğrenildi. İtirafçı K.K., CHP’li ilçe belediyelerinin 2016 yılında örgüte nasıl destek verdiğini anlattı. “Şişli Belediyesi’ne ait kamyonetle, gençlik binasına 50-60 Ramazan kolisi gelmişti. Bu kolileri alt kata istifledik. Daha sonra örgütün maddi gelir ve malzeme temini için kullandığı İKOM adına, belediyelerden yardım alınarak örgüte bağlı organlara dağıtıldığını öğrendim” diyen K.K., DEV-GENÇ’in 2016’daki yaz kampı için de İstanbul’daki CHP’li belediyelerden malzeme topladıklarını söyledi: “Ben K.S. ile birlikte Bakırköy, Sarıyer ve Şişli Belediyelerini gezdim. Sarıyer Belediyesi’nden 6-7 koli meyve suyu ve büyük çadır aldım. Bu çadırları gençlik kampı için benden alıp götürdüler.” ŞAM'DA ESAD'LE GÖRÜŞME K.K., terör örgütü DHKP-C’nin Suriye’de binlerce insanı öldüren Beşşar Esed yönetimi ile görüştüğünü de ortaya çıkardı. DHKP-C’nin Suriye’de Şam Cephesi altında faaliyet yürüttüğünü anlatan K.K., Grup Yorum üyelerinden birinin ve örgüt yöneticilerinden bazılarının, Suriye’de Esed’in Dışişleri Bakanı ile görüştüğünü ve iyi ağırlandıklarını itiraf etti.

1 yıl önce

PKK elebaşı Salih Müslim'den hezimet itirafı: Hava harekatlarıyla çok sayıda örgüt yöneticisi öldü

Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD'nin üst düzey isimlerinden Salih Müslim, terör örgütünün yayın organlarına MİT'in Suriye'de gerçekleştirdiği operasyonlarla ilgili itiraf niteliğinde açıklamalarda bulundu. Hava harekatlarıyla çok sayıda örgüt yöneticisinin öldürüldüğünü söyleyen Salih Müslim'in itirafları şöyle: “Türkiye'nin hava saldırıları artarak devam ediyor. Bu hakikati görmek lazım. ABD, Rusya ve diğer bazı ülkeler açıklamalar yaparak sadece kınıyor ve kaygılarını dile getiriyorlar. Türkiye bu açıklamaları dikkate almıyor. "HER GÜN KAYIPLAR VERİYORUZ" Ne Amerika, ne de Rusya bizim için Türkiye'yi karşısına almaz. Kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Uluslar arası güçler Türkiye'nin Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı bazı açıklamalar yapmış olsa da, Türkiye bunu dinlemiyor. Bu SİHA'lara, Drone'lara karşı bir çözüm üretmek zorundayız. Kendimizi korumak ve tedbirlimizi almak zorundayız. Her gün kayıplar veriyoruz.” "SURİYELİLERİN GERİ GELMESİNE KARŞIYIZ" 1 milyon Suriyeli mültecinin ülkelerine geri gönderilmesine de karşı çıkan terörist elebaşı Salih Müslim, “Türkiye demografiyi değiştirmek istiyor. Buralar Türkiye işgali altındayken kimse geri dönemez, buralarda şu anda insanların can güvenlikleri yok, geri gelmesinler. Briket evlerle kamp ve köy oluşturmaya çalışıyorlar. Afrin ve çevresine Türkiye'deki sığınmacıları yerleştirip buradaki demografiyi değiştirmek istiyorlar. Hava ve kara harekâtlarıyla Suriye'yi yangın yerine çevirdiler. Mültecilerin geri gönderilmesine karşıyız, direneceğiz, kimse geri gelmesin. Bütün imkânlarımızla bu plana karşı direnmemiz meşrudur. Bunu da yapacağız” dedi.

1 yıl önce

ABD'li eski diplomattan tarihi itiraf: Ukrayna'yı kandırdık

ABD'nin eski Moskova Büyükelçisi Michael Anthony McFaul, 20 Mayıs tarihinde Kanada'da katıldığı uluslararası politika forumu Munk Debates'de ABD'nin, NATO üyeliği konusunda Ukrayna'yı yanılttığını itiraf etti. McFaul forumda uluslararası ilişkiler profesörü Stephan Walt'in sorusuna verdiği cevapla ABD'li diplomatların Ukrayna'yı, NATO'ya katılabileceğini inandırmak için kandırdığını söyledi. "GERÇEK DÜNYA BÖYLEDİR" Harvard Üniversitesi Uluslarası İlişkiler Profesörü Stephan Walt, McFaul'e ABD'li diplomatları kastederek, "2021 yılında ardı ardında Ukrayna'nın NATO'ya katılabileceğini dile getirip durduk. Diplomatlar Ukrayna'yı NATO'ya katılabileceğine inandırmak için çok çaba harcadı. Diplomatlarımız yalan mı söyledi" sorusunu sordu. Eski Büyükelçi McFaul ise "Buna inanabiliyor musunuz? Diplomatlarımız Ukrayna'ya NATO'ya üyeliğinin önerilmesinde yalan söylediler. Evet! Evet! Gerçek dünya işte böyledir" ifadesini kullandı. Ukrayna lideri Zelenski Rus işgalinin başlamasının ardından NATO'ya üyelik çağrısında bulunmuştu. SÖZLERİNİN ARKASINDA McFaul daha sonra resmi Twitter hesabından iki ayrı açıklamada bulunduysa da Ukrayna'ya yalan söylendiği konusundaki fikrinin arkasında durduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: "Yalan söylemek uygun olmayan güçlü bir cümle oldu. O anki duygularım beni Walt'in sözünü onaylamaya itti. Özür dileyerek bu sözümü geri alıyorum ancak NATO liderleri, gerçekten katılmalarını istemeden, Ukrayna'nın üyeliğiyle ilgili isteklerini kamuoyuna ilan ediyor muydu? Evet. Ve herkes bunu biliyordu." BUNLARIN HEPSİ KAYITLI İkinci bir paylaşımda daha bulunan McFaul "Bunu herkes biliyordu ile neyi kastettiğini" şu ifadelerle açıkladı: "Biden biliyordu, Putin biliyordu. Zelenski biliyordu. Savaştan önce bile Zelenski bu yöndeki ifadeleri hipokrasi olarak adlandırdı. Bunların hepsi kayıtlı." ABD'NİN RUS SİYASETİ ÜZERİNDE ETKİLİ İSİM Michael Anthony McFaul 2012-2014 yılları arasında ABD'nin Rusya Büyükelçisi olarak görev yaptı. Aynı zamanda Washington Post yazarı da olan McFaul ABD eski Başkanı Barack Obama döneminde ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Özel Asistanı ve Avrasya, Rusya İlişkileri Kıdemli Direktörü görevinde bulundu. McFaul'ün bu görevi esnasında Obama dönemindeki Rusya politikasının belirlenmesindeki en etkin isim olduğu ifade ediliyor. McFaul aktif politika hayatının ardından Stanford Üniversitesi'nde profesör olarak Politik Bilimler bölümünde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. ALDATTILAR, 231 ÇOCUK ÖLDÜ Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarında 231 çocuk yaşamını yitirdi, 658 çocuk yaralandı. Öte yandan, Rus ordusunun saldırıları nedeniyle ülkede toplam bin 828 eğitim kurumunun hasar gördüğü kaydedildi. n Savcılık, ayrıca saldırılarda 457'den fazla sivilin de yaralandığını açıkladı. Rakamların son veriler olmadığı, geçici olarak işgal edilmiş ve kurtarılmış bölgelerde çalışmaların devam ettiği aktarıldı. İşgalin en vahşi olaylarının bir kısmının yaşandığı Buça'da, Rus güçleri geride kana bulanmış bir kasaba bıraktı. n Ukrayna'nın pek çok kenti roketlerin hedefi oldu. Mariupol Belediye Başkanı Danışmanı Petr Andryushchenko ise açıklamasında, Rus saldırıları sonucunda kentte ölen sivillerin sayısının 20 bine yaklaşabileceğini duyurdu. Rusya'nın 24 Şubat'ta başlattığı işgalden bu yana Ukrayna'da 10 milyondan fazla kişi yerlerinden oldu. Bunların yaklaşık 3 milyon 500 bini ülkeden ayrıldı. Bu, Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan beri yaşadığı kriz düzeyindeki en büyük toplu göç olarak tarihe geçti.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 24 25