18 Mayıs Cumartesi 2024
3 yıl önce

Akşener'in ittifak çağrısına iki partiden yanıt: Zemin kaybederiz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, Ali Babacan'ın liderliğindeki DEVA Partisi ve Ahmet Davutoğlu'nun liderliğindeki Gelecek Partisi ile bir sonraki seçim için işbirliği yapılabileceği açıklaması, "seçim ittifakı" tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Şimdiye kadar parti kuruluş çalışmalarına odaklandığı için "konu veya süreç bazlı" işbirliklerine kapı açmakla beraber seçim ittifakları konusunda kendini bağlamayan her iki partide ise Akşener'in çıkışı, "İyi niyetli bir niyet beyanı, gelecek öngörüsü" olarak nitelendiriliyor. Zaman zaman İYİ Partililerle farklı konularda görüşmeler yapıldığı ancak "seçim ittifakı" konusunun hiç konuşulmadığı ifade ediliyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı bir televizyon programında, bir sonraki seçime ilişkin tahminlerini açıklarken, İYİ Parti'nin büyüdüğünü, CHP'nin oylarının ise düşmediğini belirterek, “Buna karşılık DEVA ve Gelecek Partileri var, Saadet Partisi fena gitmiyor. Muhtemelen yarın bir işbirliği olacak gibi gözüküyor. DEVA ve Gelecek Partisi'nden bahsediyorum. Böyle baktığınız zaman Cumhur İttifakı adayının seçilmesi mümkün görünmüyor” görüşünü dile getirmişti. GELECEK PARTİSİ: ZEMİN KAYBEDERİZ BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Gelecek Partisi kaynakları, Akşener'le ve İYİ Parti ile zaman zaman konu veya süreç bazlı görüşmelerin yapıldığını, bunun en somut örneğinin de parlamenter sistem tasarımı konusunda olduğuna dikkat çekiyorlar. Ancak aynı kaynaklar, bu görüşmelerin hiçbirinde seçim ittifakının gündeme gelmediği, bu konunun seçim zamanında düşünülmesi gerektiğini ifade ediyorlar. "Türkiye'nin kutuplaştığı bir ortamda, siyasi partiler arasındaki diyaloğu önemsediklerini" ve bu nedenle de zaman zaman görüşmeler yapıldığını söyleyen bir parti yöneticisi, ancak seçim ittifakının şimdiden “konuşulmaması gerektiği” görüşünde. BBC Türkçe'ye konuşan parti yöneticisi, bunun nedenini ise şöyle açıklıyor: “Seçim döneminde bu tür konular gündeme gelebilir. Ama henüz konuşmamamız lazım. Çünkü biz yeni kurulan bir partiyiz ve arazide zemin bulmamız lazım. Arazide zemin bulmadan bunları konuşursanız, zemin kaybedersiniz. O nedenle biz şimdiden konuşmamaya itina gösteriyoruz. İlerleyen süreçlerde bu konular konuşulabilir mi, elbette olabilir. İktidar partisinin dahi tek başına seçime giremediği bir ortamda, muhalefet partileri de bu konuları konuşur.” DEVA PARTİSİ: ÖZGÜN KİMLİĞİMİZİ OLUŞTURMA ÇABASINDAYIZ DEVA Partisi yöneticileri de, Gelecek Partisi ile benzer kaygılar nedeniyle şimdiden ittifakı konuşmanın doğru olmadığı görüşünde. Partiyi kurduktan sonra Genel Başkan Ali Babacan'ın da her keresinde “seçim ittifakının gündemde olmadığı” açıklamalarına işaret edilerek, şu anda bir ittifak görüşmesi yapılmadığı gibi konunun gündemde de olmadığı vurgulanıyor. Akşener'in seçim işbirliği konusundaki sözleri ise “İyi niyetli bir niyet beyanı, gelecek öngörüsü” olarak yorumlanıyor. Partilerinin pandemi koşullarında kurulduğu ve öncelikli gündemlerinin parti teşkilatlanma çalışmaları olduğu ifade ediliyor. Seçime henüz 2 yıllık bir süre olduğuna dikkat çeken parti kaynakları, “O nedenle şimdiden seçimle ilgili spekülasyon yapmak doğru değil, çünkü o zamana kadar çok şey değişebilir” değerlendirmesi yapıyorlar. DEVA Partisi'nde de, şimdiden seçim ittifakı tartışmalarına girilmemesinin nedeni olarak yeni kurulmuş bir parti olmaları gösteriliyor: “Yeni kurulmuş bir partinin herhalde yapacağı ilk iş kendi özgün kimliğini oluşturmak, kendi örgütlenmesini sağlamaktır. Biz mevcut siyasi partilerin çözüm olacağını düşünsek zaten partiyi kurmazdık. Teşkilatlanmada yarı yarıyayız, henüz istediğimiz düzeyde mahallelere ilçelere ulaşamadık ve bunun için çalışıyoruz. O nedenle, partimiz belli bir siyasi aksa oturuncaya kadar, seçim ittifakı konularını konuşmuyoruz.”

3 yıl önce

CHP’li Cihangir İslam HDP’ye sahip çıktı: HDP’nin millet ittifakının içinde olması lazım

Millet İttifakı çerçevesinde CHP listelerinden milletvekili seçilen, daha sonra Saadet Partisi’ne katılan İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, partisinden istifa etmişti. İslam’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında parti rozetini kendisine takmasıyla resmen CHP'li olmuştu. "HDP'NİN MİLLET İTTİFAKI'NIN İÇİNDE OLMASI LAZIM" Independent Türkçe'ye konuşan İslam, "CHP'nin içinde bulunduğu Millet İttifakı'nda HDP de yer almalı mı?" sorusunun yanıtladı. İslam, "Israrla HDP'nin de Millet İttifakı'nın içinde olmasını başından beri savundum, hala daha savunuyorum. Birtakım problemler tek taraflı değil, siyasetin içinden baktığınız zaman daha farklı" dedi. İslam konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Sivil toplum bize şunu öğretti; farklı kimliklerle benzer siyasetler güdülebilir. Yani bugün siyasete baktığınızda bazı siyasetçiler -bugün bizi yönetenler de öyle düşünüyor- zannediyor ki ben tek bir kimlik yaratırsam, tek bir kimlik oluşturursam, ülke düze çıkar. Hayır böyle değil. Önemli olan şudur: Farklılıklarımıza rağmen sizinle biz aynı mekânı bir hukuk sistemi, bir adil sistem içerisinde paylaşabiliyor muyuz? Birbirimizin arkasını kollayabiliyor muyuz? Birlikte iş yapabilme becerimiz var mı? Yöneticimizi bu ülkeyi yöneteceğimizi, mevzuatımızı birlikte tayin edebiliyor muyuz?"

3 yıl önce

Facebook, Twitter ve Instagram'dan İsrail'in şiddetini paylaşanları engelliyor... Reuters ise algı peşinde!

İşgalci İsrail kuvvetleri, Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'da, fanatik Yahudilerin baskının önlemek maksadıyla nöbet tutan Filistinlilere sabah saatlerinde bir saldırı daha düzenledi. İşgalciler masum sivilleri göz yaşartıcı gaz, ses bombası ve plastik mermilerle hedef aldı. Bir işgalci ise, arabasıyla Aslanlı Kapı'da toplanan Filistinlileri ezdi.

3 yıl önce

Filistin’e sosyal medya kuşatması: Facebook, Instagram ve Twitter’dan sansür

İşgal altındaki Kudüs’ün Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayan Filistinlilerin zorla evlerinden çıkarılma planına yönelik olayları belgeleyen yüzlerce gönderi ve hesabın, sosyal medya platformları tarafından silindiği veya kısıtlandığı açıklandı. Sergilenen İsrail yanlısı tutuma ilişkin kanıt topladıklarını belirten araştırmacılar, ABD merkezli sosyal medya platformları Facebook, Instagram ve Twitter’ı, Şeyh Cerrah mahallesi hakkında bilgi paylaşan gönderileri kaldırarak veya paylaşım yapan hesapları askıya alarak, İsrail zulmünün sosyal medyada görülmesine mani olmakla suçladı. İsrail güçlerinin cuma günü Mescid-i Aksa’ya saldırı düzenlediği sırada, ‘El Aksa’ hashtagleri Instagram tarafından gizlendi. İşgalci gücün, şok bombaları ve plastik mermilerle çoğu Filistinli 220 kişiyi yaralamasıyla sonuçlanan baskın anlarında platform, Kudüs ile ilgili paylaşılan içerikleri engelledi. Instagram ve Facebook adına bir sözcü “Hashtaglerin yanlışlıkla kısıtlandığının farkına vardık.”açıklamasını yaparak, İsrail güçlerinin uyguladığı orantısız şiddetin kanıtlarını kararttıklarını itiraf etti. Sözcü, yaşanılan teknik sorunla ilgili özür diledi. İÇERİKLER KALDIRILDI, HESAPLAR ASKIDA Sosyal medya platformlarının olayların üzerinden belirli bir zaman geçtikten sonra içerikleri yeniden göstermeye başladığı görüldü. Arap Sosyal Medya İnceleme Merkezi, 200 kaldırılmış içerik belirlediklerini ve yapılan itirazlar sonucu içeriklerin yeniden erişime açıldığını duyurdu. Filistin merkezli dijital haklar grubu Sada Social ise, Şeyh Cerrah hakkında bilgi paylaşan ve askıya alınan en az 50 Twitter hesabı tespit etti. Olayın duyulmasının ardından Twitter yetkililerinin, otomatik bir spam filtresi tarafından yanlışlıkla bazı hesaplarda yaptırım uygulandığını savunması dikkatlerden kaçmadı. Facebook da, “şehit” kelimesinin geçtiği gönderilerin tehlikeli bireyler ve kuruluşlar politikasına aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırılabileceğini belirtmişti. İslam dünyası için büyük anlam ifade eden ‘şehit’ kelimesini, “terörü yücelten” bir kelime olarak yorumlayan platformun İslam karşıtı tutumu da gözler önüne serildi. Kurum yöneticilerinin, içinde ‘siyonizm’ geçen gönderileri de kaldırmayı düşündüğü gelen bilgiler arasında. İsrail’den özel birim İsrail, Filistin içeriklerini sistematik olarak izleyen Adalet Bakanlığı bünyesinde bir siber birim kurdu. İsrail eyalet savcılığının raporlarına göre İsrail siber birimi tarafından yapılan içerik kaldırma taleplerinin sayısı 2016’da 2 bin 241 iken 2017’de 12 bin 351’e, 2018’de 14 bin 283’e çıkarak üç yılda yüzde 600 oranında arttı. 2017 yılında İsrail polisi, bu birimin raporu doğrultusunda Filistinli bir işçiyi tutukladı. Emniyet güçleri gerekçe olarak ise Filistinli işçinin İbranice ‘saldırmak’ anlamına gelen bir kelime bulunan içerik paylaştığını iddia etti. Aynı kelimenin Arapça’da ‘günaydın’ anlamına geldiği anlaşılınca, işçi serbest bırakıldı.

3 yıl önce

Twitter, Ümit Özdağ'ın HDP'li Garo Paylan hakkındaki paylaşımını sansürledi

Garo Paylan, sosyal medya hesabından, "106 yıl sonra, Soykırımın mimarı Talat Paşa isimli caddelerde yürüyoruz. Talat Paşa isimli okullarda çocuklarımızı okutuyoruz. Almanya’da bugün Hitler isimli caddeler olsaydı, Hitler isimli okullarda çocuklar okusaydı nasıl bir Almanya olacaksa, öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz" paylaşımı yapmıştı. Özdağ ise bu açıklamaları nedeniyle HDP’li Garo Paylan'ı eleştirmiş, "Terbiyesiz tahrikçi adam. Çok memnun değilsen çek git cehennemin dibine. Talat Paşa vatansever Ermenileri değil senin gibi arkadan vuranları sürdü. Sen de zamanı gelince bir Talat Paşa deneyimi yaşayacaksın ve yaşamalısın" ifadelerini kullanmıştı.

2 yıl önce

Terör bitti huzur başladı: Muş'ta terörden temizlenen köylere dönüş başladı

Muş’ta 1993 yılında terör baskısı nedeniyle boşaltılan köylere büyükşehirlerden geri dönüşler devam ediyor. Devlet yatırımlarının sağlandığı merkeze bağlı Ulukaya, Ilıca ve Kayalısu köyleri huzura kavuşturuldu. Uzun bir aranın ardından köylerine dönerek inşaat çalışması başlatan vatandaşlar, yeniden tarım ve hayvancılığı canlandırmak için kolları sıvadı. Terör örgütü PKK tarafından tahrip edilen yol, su, elektrik ve altyapı gibi temel ihtiyaçlar yeniden devlet tarafından köylere ulaştırılıyor. Muş İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, güvenlik güçlerince gerçekleştirilen başarılı operasyonlar sonucu bölgenin terörden arındırılmasıyla köylere dönüşlerin her geçen yıl artarak devam ettiğini söyledi. Yıllar sonra doğdukları dede, baba topraklarına dönen vatandaşların köylerde sıkıntı yaşamaması için gerekli altyapı ve temel ihtiyaç çalışmalarına devam ettiklerini aktaran Yentür, program dahilinde Kayalısu, Ilıca ve Ulukaya köylerinde başta yol olmak üzere eksikliklerin giderileceğini belirtti. Terör nedeniyle 1993 yılında köyü boşaltmak zorunda kaldıklarını anlatan Kayalısu Köyü Muhtarı Bilal Erez, 27 yıl sonra köye geri dönüşlerin başladığını söyledi. Mersin’den yeni gelen bir ailenin daha olduğunu aktaran Erez, “Bunların şu anda hem yolları hem de kendi imkanları ile evleri yapılıyor. Devletimizin bize vermiş olduğu elektrik, yol, su imkanlarından dolayı büyükşehirlerden geri dönüşler başladı. Güvenlik güçlerimizin yaptığı başarılı operasyonlardan dolayı güven ve huzur tekrar köyümüzde sağlandı. Devletimiz bize imkan verdikçe, gün geçtikçe köy nüfusu hızlı bir şekilde artıyor. Devletimiz Kayalısu köyüne güzel yatırımlar yapıyor. Geçen yılın yanı sıra bu yılda 3-4 mezramıza içme suyu, stabilize yol, asfalt yol imkanları sağlandı. Gün geçtikçe burada hayvancılık sayısı da artıyor. Devletimize minnettarız. Çok mutluyuz, çok huzurluyuz” dedi. 2 yaşındayken ailesiyle birlikte Mersin’e göç etmek zorunda kaldıklarını ifade eden 29 yaşındaki İkrami Yerlikaya da, “1993 yılında terör olayları nedeniyle köyümüzden göç etmek zorunda kaldık. Birçoğumuz farklı farklı metropol şehirlere göç etmek zorunda kaldı. Bugün 27 yıl sonra devletimizin ve güvenlik güçlerimizin sayesinde huzur ve güven yeri oldu burası. Bunun sayesinde köyümüze dönme fırsatımız oldu. Ben 2 yaşında buradan çıkmışken 27 yıl sonra buraya dönmek açıkçası bizi çok duygulandırdı. Burada devletimiz tarafından birçok yatırımın yapıldığına şahit olduk. Bundan da çok memnunuz. Geri döndüğümüz için büyükbaş-küçükbaş hayvancılık ve tarım sektöründe güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz. Geçmişte bu bölge hayvancılıkta önemli bir yermiş. Yine bu bölgenin tekrardan canlanacağına inanıyoruz. Muhtarımızın da desteğiyle inşallah burada güzel hizmetler olacaktır. 27 yıl boyunca gelmek bir hayaldi” diye konuştu. Ilıca köyü sakinlerinden İrfan Güner ise terör nedeniyle köyü boşalttıklarını ve şu anda köye yoğun bir dönüş olduğunu ifade etti. Hayvancılık yaptıkları için köyün içerisinden geçen derenin ıslah sorunu olduğunu kaydeden Güner, “Şu anda huzur ve güven devletimiz sayesinde yerinde. Allah devletimizi kadim etsin. Bize yol, elektrik ve su getirdi. Şu anda sadece elektrikte küçük bir problemimiz var, o da inşallah çözülecek. Köyümüzde şu anda yaklaşık 40 hane var ve yoğun bir dönüş söz konusu. Şimdilerde her yerde rahat uyuyabiliyorsun. Ormanda uyuyabiliyoruz. 1993 yılına benzemiyor. Çok rahatız. Akşam da nerede uyursan uyu. 1993’te kendi evimde uyuyamıyordum, şu anda rahatız” şeklinde konuştu.

2 yıl önce

Bahçeli: Cumhur İttifakı’nı samimiyetle koruyacağız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde Merkez Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu ortak toplantısına başkanlık etti. Toplantı sonrası yazılı açıklama yapan Bahçeli, şu ifadelere yer verdi: "27 Mayıs, yakın siyasi tarihimizin iç burkan, yürek sızlatan, vicdanları kanatan vahim hadiselerin yaşanarak milli hafızalara kazındığı bir zaman dilimidir. Demokrasi ihlallerinden milli ve manevi değerlerin inkârına varıncaya kadar pek çok trajedi, müessif nitelikli pek çok olay farklı yılların 27 Mayıs'ında vasat ve vuku bulmuştur. Türkiye'nin güven ve istikrar ortamını sabote etmek isteyen iç ve dış odaklar tıpkı bugünkü gibi ihanet devriyesine çıkmışlardır. 27 Mayıs 1960 darbesi milli iradeye doğrultulmuş silah iken, 27 Mayıs 1980 milliyetçi duruşa hunhar bir suikastın ifadesidir. Ülkemizin iç barış ve huzur iklimini zehirlemek, milli birlik ve kardeşlik bağlarını zayıflatmak gayesiyle sürekli faal halde bulunan menfur çevrelerin kanlı eylemleri, kahredici edimleri, karanlık teşebbüsleri bugüne kadar hiç eksilmemiş, hiç ara vermemiştir. Darbeler, krizler, toplumsal çalkantılar, ekonomik operasyonlar, sosyal gerilimler, dış müdahaleler, terör saldırıları, bölücü dayatmalar, yasa dışı grupların tahrik ve tertipleri devamlı surette Türkiye'nin yükseliş iradesini baltalamak üzerine projelendirilmiştir. Milletimizin ruh köküyle çatışan ve çelişen düşünce, teklif ve politika sahipleri çıkar ittifakı şemsiyesi altında buluştukları yerli ve yabancı işbirlikçilerle ülkemize tuzak kurmuşlar, kötülük üstüne kötülük yapmışlardır. Şu kadar ki, 27 Mayıs 1960'da onuruna düşkün Türk milletinin egemenlik hakları, var oluş haysiyeti bir yanda ağır yara almış, diğer yanda müteakiben kurulan sipariş mahkemeler eliyle yargılanmıştır. Sandık yerine silahı tercih eden dar kadrolu cuntacı oluşum yalnızca seçilmiş bir iktidarı değil, Türkiye'nin on yıllarını da gasp etmiştir. Hala sancıları hissedilen 27 Mayıs 1960 darbesi münasebetiyle Türkiye'nin hem önü kesilmiş, hem de demokrasi kültürü zedelenmiştir. Birliğimizi, dirliğimizi ve kardeşliğimizi hedef alan provokasyonlar maalesef ülkemizin ve milletimizin gelecek hayallerine zincir vurmuştur. Daha müreffeh, daha huzurlu, daha mutlu, daha güvenli, daha refah, daha gelişmiş, daha kalkınmış bir Türkiye özlemini, bir Türk-İslam medeniyet çağrısını hazmedemeyenler maşaları vasıtasıyla istikbalimizi, hatta istiklalimizi budamaya çalışmışlardır. Fakat Türk milleti her seferinde Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğmuş, şerefli geçmişiyle mütenasip parlak bir geleceğin zor da olsa peşine düşmüştür. Bu mukavemet ruhu, bu mücadele şuuru, bu dirayet ve hamiyet ufku tarihi imar eden aziz milletimizin önündeki yüzyılları inşa etmesi hususunda da ilham vermiştir. Bugün oynanan melanet oyunların Türkiye'mizi yolundan çevirme ihtimali, Türk milletini geri adım attırma şansı elbette düşünülemeyecektir. Millet, irade hürriyetine sonuna kadar sahip çıkacaktır. Bu nedenle derin komplolar boştur, densiz kumpaslar boşunadır. Devlet milletiyle kenetlenmiş, Türk tarihi, Türk kültürü, bunun yanı sıra birlikte yaşama azmi milli birliğin mihveri haline gelmiştir. Hiç kimse Türk milletinin hassasiyetlerini hafife almamalıdır. Özellikle de milli asalet ve sabrı göz ardı etmemelidir. Sokak dedikodularına bel bağlayan, sosyal medya fitnelerini geçim kapısı gören, suç ve terör örgütlerinin şantajlarından bayağı şekilde medet uman zillet ittifakı milletimizin engin feraset ve gıpta edilecek irfanı karşısında asla tutunamayacaktır. Bugün kimin kiminle işbirliği yaptığı, kimlerin hangi mahfillerin kuklası haline geldiği bellidir, belgelidir. Türkiye'nin siyasi ve toplumsal dengesini bozarak güç ve iktidar devşirmek için kuyruğa girenler zalimlerin oyun uşağı olmakla birlikte zilletin kapı kuludur. Milliyetçi Hareket Partisi kirli niyet sahiplerine karşı Türk milletiyle bir ve beraberdir. Kalbi Türkiye sevdasıyla çarpan hiçbir dava arkadaşım, hiçbir muhterem vatandaşım vatan ve millet muhaliflerinin senaryolarına prim ve destek vermeyecektir. Yolumuz çetin, mücadelemiz kutlu, zaferimiz kesindir. 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü vesilesiyle herkes bilmelidir ki, ilkelerimizden, ülkülerimizden, ülkemizin ebedi hak ve çıkarlarından taviz vermeden, davamızın bizlere yüklediği yüksek sorumlulukları heyecanla yerine getirecek azim ve inanmışlığı bihakkın göstereceğiz. Kahraman ülkücü şehitlerimizin yüzünü kara çıkarmayacağız. 52 uzun yıldır sürdüğümüz dava mücadelemize leke sürdürmeyeceğiz. Her zaman demokrasinin, milli iradenin, meşru taleplerin, hukuk üstünlüğünün, devletimizin ve milletimizin tartışma kabul etmeyen emanetlerinin yanında duracağız. Türkiye'ye cephe almış ülkelerin, organize suç şebekelerinin, terör örgütlerinin, bölücü mihrakların, demokrasi karşıtlarının taciz ve tezviratlarına hiçbir şekilde kulak asmadan yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Cumhur İttifakı'nın muazzez varlığını samimiyetle koruyacağız. Bugün arka arkaya yapılan ve İl Başkanları ve Merkez Yönetim Kurulu toplantılarımızda partimizin gelişmeler ve siyasi gündemle ilgili tutumu ele alınarak bundan sonra takip edeceğimiz siyaset ve stratejiler ülkücü şehitlerimizin manevi hatıraları saygıyla yad edilerek ele alınmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi meselelere hakimdir. Nitekim partimiz Türkiye'nin içine çekilmek istenen girdabın farkında, buna karşılık siyasi pozisyonu da nettir ve milletten yanadır. Bu duygu ve düşüncelerle, merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey başta olmak üzere, 27 Mayıs 1980'da şehit edilen eski Gümrük ve Tekel Bakanımız Gün Sazak'a Bey'e, bütün vatan ve dava şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyorum. Davamıza emeği ve hizmet geçmiş değerli arkadaşlarıma, fedakâr timsali gazilerimize sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum."

2 yıl önce

Twitter mavi tik başvurularını askıya aldı

Twitter yıllar sonra yeniden açtığı hesap doğrulama başvurularını, bir hafta topladığı formların ardından inceleme yapabilmek için durdurdu. Twitter sadece 8 gün açık tuttuğu hesap doğrulama başvurularının incelenerek yeniden açılacağını ifade etti. Twitter’da mavi tik almak isteyenler 2017’den beri bu formun açılmasını bekliyordu. The Next Web'de yer alan bilgilere göre doğrulama altı ayrı kategoride yapılacak. Twitter'dan mavi tik alabilecek kişisel ve kurumsal hesaplar ise şöyle sınıflandırılacak: resmi kurumlar, şirketler, haber kuruluşları ve gazeteciler, spor ve oyun, aktivizm ve etkisi bulunan diğer kişiler. Doğrulama özelliği kademeli olarak kullanıcılara sunuluyor. Bu nedenle kullanıcıların hesaplarında doğrulama bölümünü görmesi birkaç günü bulabilir. 

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 58 59