08 Mayıs Çarşamba 2024
3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Önümüzdeki aylarda 20 bin öğretmenimizin daha atamasını yapacağız

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ankara Valiliği Eğitim Tesisleri Toplu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, buluşmalarının iki ana ekseni bulunduğunu, bunlardan birincisinin muallim, ikincisinin talebe olduğunu belirtti. Öğrencilik yıllarında bir talebenin hocasına yazdığı mektubun eline geçtiğini, mektubun girişinin çok çok enteresan olduğunu ifade eden Erdoğan, "Hocasına mektubunda 'Membaı, feyzü, ilmü bereketlü hocam' diye sesleniyordu. Ondan sonra saygı ifadeleriyle devam ediyordu. Tabii öğrenci o zaman talebe olarak yerini alıyor. Çünkü talep eden. Hoca da muallim, ilmi bizzat veren. Kime? Talebelere. Okullarımızın, mekteplerimizin açılış törenini anlamlı buluyorum." diye konuştu. Erdoğan; hocaları, muallimleri, öğretmenleri, talebeleri tören vesilesiyle gazi mekanda, milletin evinde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getirerek açılışı yapılan eğitim-öğretim tesislerinin hayırlı olmasını diledi. Erdoğan, "Bugün tek bir açılış töreniyle 326 eğitim öğretim tesisini Ankaralı kardeşlerimizin hizmetine sunuyoruz. Dikkat ederseniz sadece eğitim demiyorum. Çünkü bu işin içinde bir de öğretim var. Laboratuvar deyince akla eğitim gelir ama şöyle kitabi olarak baktığımız zaman da öğretim." ifadelerini kullandı. Erdoğan, eğitim-öğretim tesisleri arasında anaokulundan ilk ve ortaokula, güzel sanatlar lisesinden imam hatip lisesine, halk eğitim merkezinden bilim ve sanat merkezine kadar her türlü kurumun mevcut olduğunu aktardı. Bu okulların bir kısmının yeni ihtiyaçlara göre sıfırdan inşa edilirken bir kısmının da ömrünü tamamladığı için yıkılarak yeniden yapıldığını söyleyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Mesela depreme dayanıksız olduğu tespit edilen toplam 1116 derslikli 88 okulumuzu yıkarak yerlerine 2 bin 593 derslikli yeni okullar yaptık. Bugünkü hizmete aldığımız 7 bin 541 yeni derslikle Ankara'daki toplam derslik sayımızı 49 bin 700'e ulaştırmış buluyoruz. Açılışını yaptığımız yatırımlarla birlikte 184 okulumuz Ankara'da tekli eğitime geçecektir. Böylece şehrimizde tekli eğitim-öğretim yapan okullarımızın oranı yüzde 95'e yükselecektir. Halihazırda yatırım süreçleri süren okullarımızın da hizmete girmesiyle inşallah bu oranı yüzde 100'e çıkaracağız. İnşallah bu şekilde başkentimizde ikili eğitim-öğretim meselesini tamamen kaldırarak eğitim-öğretimle ilgili hedeflerimizde bir eşiği daha aşmış olacağız." "DERSLİK SAYISINI 343 BİNDEN 600 BİNE TAŞIDIK" Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesiyle Türkiye'yi yönetme vazifesini üstlendiklerinde ülkeyi dört temel sütun üzerinde yükselteceklerinin sözünü verdiklerini anımsattı. Bu dört sütunun adalet, sağlık, eğitim ve emniyet olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi: "Şöyle geriye dönüp bir muhasebe yaptığımızda sadece bu 4 alanda değil, savunmadan ulaştırmaya, ticaretten dış politikaya, enerjiye her alanda milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirdiğimizin hamdolsun iftiharı içerisindeyiz. Son 18 yılda hazırladığımız tüm bütçelerde aslan payını eğitim öğretime ayırdık. 2002 yılında milli eğitim bütçesi sadece 7,5 milyar lirayken 2021 yılında bu rakam 147 milyar liraya yükseldi. Yükseköğrenimi dahil ettiğimizde, eğitim-öğretim bütçemiz 211 milyar lirayı aşıyor. Yine 18 yıl önce resmi, özel dahil okul ve kurum sayımız 50 bin 877 iken bugün bu sayı 87 bin 640'a çıktı. Ülkemiz genelindeki derslik sayısını da 343 binden 600 bine taşıdık." ''20 BİN ÖĞRETMENİMİZİN DAHA ATAMASINI YAPACAĞIZ'' Kadro tahsislerinde de en büyük payı eğitim-öğretime ayırdıklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "2002 yılından bugüne kadar toplam 693 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Bu vesileyle öğretmen adaylarımızla bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Önümüzdeki aylarda 20 bin öğretmenimizin daha atamasını yapacağız. Bu öğretmenlerimizin de katılımıyla yolumuza çok daha güçlü bir şekilde devam edeceğiz. Yeni yapacağımız 20 bin öğretmen atamasının şimdiden eğitim öğretim camiamıza, milletimize ve öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer açıklamaları şöyle: Bizden önce vesayetçi, tek tipçi renkler hakimdi. Eğitim ve öğretim sistemimizi de bu jakoben bakış açısından kurtarmaya çalıştık. Orta okullarda, lise eğitimini destekleyecek şekilde seçmeli dersler oluşturduk. Ülkemizde bir dönem gizli saklı yürütülen Kuran'ı Kerim eğitimini tüm öğrencilerimiz için erişilebilir hale getirdik.  Geçmiş yıllarda Türkiye, korkuların, kuyrukların ülkesiydi. Eğitim hayatımız 80-90 kişilik sınıflardaydı. Şimdiki gibi 20-30 kişilik sınıflarda değil. Taşradaki okulların durumu daha vahimdi. Öğrenciler ısınmak için çantalarının yanında yakacak da getirirdi. Okuluma ki yakın okul sayılırdı, yarım saatte giderdik. Şimdi özellikle ısrarla diyoruz ki okulumuzu inşa ederken spor salonlarımızı yapacağız, hatta daha da ileri gidiyoruz, tribün de yapacağız. Bir çok okulumuzda yapılıyor. Bu tablo İstanbul, Ankara dahil ülkemizin bir çok şehrinde olumsuzu yaşanıyordu, olumluya çevirdik. Tüm okullarımıza bir kütüphane kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ülke genelindeki toplam 29 bin kütüphanemizle öğrencilerimize hizmet sunuyoruz. İhtiyaç duyulan her şeyin olduğu okulların sayısı artıyor.  Şimdi bir çok ülke bizim eğitim - öğretim imkanlarını örnek alıyor. Hayatın her alanında olduğu gibi eğitimde de ihtiyaçlar, beklentiler ve yönelimler zamanla değişiyor. Zamana karşı durmak yel değirmenlerine meydan okumaktan farksızdır.  Geçmişten ders alarak, geçmişe de takılıp kalmadan geleceğe yürümemiz gerekiyor. Geçmişin zihniyeti ile yarının Türkiyesi'ni inşa edemeyiz. AŞILAMADA 7.5 MiLYONU GEÇTİK Koronavirüs salgını ile beraber eğitim - öğretimde dijitalleşme hiç olmadığı kadar öne çıktı. Bir taraftan kaybederken öbür tarafta da çok farklı bir mesafeyi aldık. DSÖ bir açıklama yaptı, 2022 başında bu salgının inşallah sona ereceği müjdelerini veriyor. İnşallah dedikleri gibi olur. Hazırlığımızı yapmamız lazım ama rehavete kapılamayız. Şu anda dünyada aşılamayı en başarılı yürüten ülke Türkiye. Dün itibariyle hamdolsun 7.5 milyonu buldu.  Yeni takviyeler yine alıyoruz çünkü herhangi bir rehavet çökerse Allah göstermesin altından kalkamaz, bedelini ödeyemeyiz. YÜZ YÜZE EĞİTİM Yine bu dönemde EBA TV ve internetle uzaktan eğitimi başarıyla yürüttük. 12 bin 500 saat yayın yaptık. EBA canlı dersleri devreye aldık. Günlük 3 milyon canlı ders kapasitesini yakaladık. Bu platform 2020'de dünyada en fazla ziyaret edilen internet sitesi olmuştur. 657 bini salgın döneminde olmak üzere bugüne kadar toplam 2 milyon tablet bilgisayarı öğrencilerimize ulaştırdık. Vaka ve hasta sayılarının azalmasına bağlı olarak peyderpey okullarımızda yüz yüze eğitimi başlatıyoruz. Köy okullarında 15 Şubat'ta başladık. 1 Mart'tan itibaren 8 ve 12.'nci sınıflarda yüz yüze eğitime başlıyoruz. En kısa zamanda öğretmenler ile öğrencilerimizi buluşturmak için yoğun gayret sarf ediyoruz. Vaka ve hasta sayısının azalmasıyla önümüzdeki dönemde yeni adımlar atmaya devam edeceğiz. Sizlerden temizlik - maske - mesafe kurallarına riayet etmenizi istiyorum.

3 yıl önce

İBB'nin yardım etmeyi reddettiği çöp dağları krizine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı el attı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul'un bazı ilçelerinde çöp dağları oluşmasıyla ilgili yardımı istenen İBB'nin ret cevabıyla ilgili konuştu. Kurum, "İstanbul'umuzu yeşil alanları, parkları millet bahçeleriyle yaşanılabilir bir şehir haline getirdik. Ama bugün görüyor ve çokta üzülüyoruz ki, artık İstanbul'da yeniden çöp dağları, çamurlar, çukurlar oluşmaya başladı ve belediyelerimiz bu noktada acziyet içerisindeyse ben arkadaşlarıma talimat verdim. Çöp toplama işlemlerine de çöp toplanmasına da bakanlık olarak destek verebiliriz" dedi. Kırşehir'deki temaslarına Valilik ziyaretiyle başlayan Kurum, ardından AK Parti Kırşehir Teşkilatı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğum günü için hazırlanan pastayı kesti. Bakan Kurum daha sonra Ahi Evran Üniversitesi'nde STK temsilcileri ve ilçe belediye başkanlarıyla görüştü. "KANAL İstanbul PROJESİ İÇİN HAZIRLIKLAR YAPILDI" Kırşehir Ahi Evran Üniversitesinde düzenlenen basın toplantısında Kanal İstanbul Projesi ile ilgili sorusu üzerine Bakan Kurum, "Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde ve talimatlarıyla hazırlıklarımızı yaptık. 2021 yılı Kanal İstanbul projesine başlayacağımız bir yıl olacaktır. Üniversitelerden ve vatandaşlardan gelen rapor doğrultusunda ÇED raporu tamamlandı. 3 etap planımızı Kanal İstanbul üzerinde onayladık. Yüzde 52'si yeşil alan İstanbul Boğazımızı koruma kurtarma projesi depremle ilgili rezerv alanımızın oluştuğu örnek bir şehircilik anlayışıyla Deprem şehri İstanbul'umuzda riskli gördüğümüz binaların dönüşümü için çok önemli bir alanı inşallah inşa edeceğiz. 2021 yılı içerisinde projemizin ihalesini yapacak kararlı bir şekilde de Kanal İstanbul Projesi'ni İstanbul'umuza Türkiye'mize kazandıracağız. Kanal İstanbul Projesi gerçekten vizyon bir proje Türkiye'yi dünyada lider ülke yapacak İstanbul'umuzun marka değerine marka katacak bir projedir. Bu noktada ise her türlü ayrıntı ve detay düşünülmektedir" dedi. "BİZ HAYIRDA YARIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ" "Depremsellikle ilgili İstanbul'a zarar verir dediler bunu yine raporlarımızla zarar vermediğini ispat ettik" diyen Bakan Kurum, "Raporlarla herhangi bir yoğunluk getirmediğini de gösterdik. Planlama içerisinde yeşil alanları, sosyal donatıları ayırarak İstanbul'un ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde projemizi yürütüyoruz. Türkiye'nin marka değerine marka katacak ve dünyada lider ülke yapacak projeye sadece karşı çıkmak adına bir duruş var. Bu tabi CHP duruşu ve zihniyetidir. Kör bir bakıştır. Ama biz hayırda yarışmaya devam edeceğiz, onlar şerde yarışmaya devam etsinler" diye konuştu. "İSTANBUL'DA YENİDEN ÇÖP DAĞLARI, ÇAMURLAR, ÇUKURLAR OLUŞMAYA BAŞLADI" "Cumhurbaşkanımız 1994 yılında İBB'yi aldığında yine biz çöp, çamur ve çukurla mücadele ettik" diyen Bakan Kurum, "İstanbul'umuzu yeşil alanları, parkları millet bahçeleriyle yaşanılabilir bir şehir haline getirdik. Ama bugün görüyor ve çokta üzülüyoruz ki, artık İstanbul'da yeniden çöp dağları, çamurlar, çukurlar oluşmaya başladı ve belediyelerimiz bu noktada acziyet içerisindeyse ben arkadaşlarıma talimat verdim. Çöp toplama işlemlerine de çöp toplanmasına da bakanlık olarak destek verebiliriz" diye konuştu. MALTEPE'DE ÇÖP DAĞLARI OLUŞTU Maltepe'de belediyede çalışan bin 500 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine önceki günden itibaren grev başlamış, Maltepe'de sokaklarda çöp yığınları oluşmuştu. Dün akşam ve bu gece saatlerinde çöplerin daha da arttığı görüldü. DİSK'e bağlı Genel-İş ile Maltepe Belediyesi arasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı alındı. Grev kararı sonrası Maltepe'deki bazı sokaklarda çöp konteynerleri doldu taştı. Taşan çöpler, yerlerde birikti. Saatler geçtikçe çöp birikintilerinin daha da arttığı görüldü. Zümrütevler Mahallesi'nin cadde ve sokaklarında gece saatlerinde yol üzerinde bulunan çöp konteynerleri ve yeraltı konteynerlerinde birikmeye devam eden çöpler görüntülendi. Bağlarbaşı semt pazarı sonrası yerdeki çöplerin toplanmadığı da görüldü. Meyve sebze artıkları yerde kaldı.

3 yıl önce

Ankara Valiliği'nden Gergerlioğlu açıklaması: Kötü muamele yapıldığı iddiası asılsız, emniyet güçlerimizin yıpratılmasına yönelik açık iftiradır

"Terör örgütü propagandası yapma suçundan yargılanarak mahkûmiyet cezası Yargıtayca onaylanan ve Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla hakkında yakalama işlemi yapılan eski milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kötü muameleye maruz kaldığına ilişkin TBMM çatısı altında dile getirilen iddialar nedeniyle aşağıdaki açıklamaya gerek duyulmuştur: Hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olan eski milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yakalanması ve infaz işlemlerinin yapılması amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edilmesi talimatı üzerine, adı geçen hükümlü 2 Nisan 2021 günü saat 19.50’de ikametinden alınmıştır. Hastanede yapılan muayene ve tetkikler sonrası doktor raporu alınarak ivedilikle Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edilmiş, burada yapılan tebligat sonrası saat 23.55’te cezaevine teslim edilmiştir. Bu süreçte hükümlüye yönelik kötü muamele yapıldığı iddiası asılsız olduğu gibi emniyet güçlerimizin yıpratılmasına yönelik açık iftiradır."

3 yıl önce

Torba yasada önerge verildi: Ücretsiz izin desteği verilen sektörler arttı

Destekten yararlanması için listeye yeni giren alanlar şöyle: -İnternet kafelerin faaliyetleri -Form tutma ve vücut geliştirme salonlarının faaliyetleri -Eğlence parkları ve lunaparkların faaliyetleri -Bilardo salonlarının faaliyetleri -Düğün, balo ve kokteyl salonlarının işletilmesi -Oyun makinelerinin işletilmesi -Güzellik salonlarının faaliyetleri (cilt bakımı, kaş alma, ağda, manikür, pedikür, makyaj, kalıcı makyaj vb.nin bir arada sunulduğu salonlar) (sağlık bakım hizmetleri hariç) -Hamam sauna vb. yerlerin faaliyetleri -Kaplıca ılıca içmeler spa merkezleri vb. yerlerin faaliyetleri (konaklama hizmetleri hariç) -Zayıflama salonu masaj salonu solaryum vb. yerlerin işletilmesi faaliyetleri (form tutma salonlarının ve diyetisyenlerin faaliyetleri hariç)

3 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan çalışma izin görev belgelerine ilişkin genelge

“Genelgeye göre; muafiyet kapsamında olmakla birlikte e-başvuru sistemi üzerinden belge alamayanlar için, 29 Nisan tarihli daha önceki Genelge ile yeni oluşturulan çalışma izni görev belgesi formunun işveren ve çalışan tarafından manuel düzenlenerek imza altına alınarak kullanılabilmesine ilişkin süre iki gün daha uzatılarak 7 Mayıs 2021 Cuma günü saat 24.00’e kadar kullanılmasına imkan tanındı. Genelge’de muafiyet kapsamında bulunanlara yönelik iki ayrı izin sistemi detaylı olarak hatırlatıldı. Buna göre; - Esas usul olan e-başvuru sitemi üzerinden 2 Mayıs saat 17.00’ye kadar 2.677.000 çalışma izni görev belgesinin verildiği, - Muafiyet kapsamında olmakla birlikte e-başvuru sistemi üzerinden çeşitli nedenlerle belge alamayanlar için ise işveren ve çalışanların taahhütlerinin ve imzalarının bulunduğu, yeni oluşturulan çalışma izni görev belgesi formunun geçerlilik süresi 7 Mayıs 2021 Cuma günü saat 24.00’e kadar uzatıldı. Ayrıca muafiyet alanında olmasına rağmen sistem üzerinden henüz çalışma izni görev belgesi alamayan; - İşyeri sahipleri, - Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar, - Kendi özel sandıklarına tabi olmaları nedeniyle sosyal güvenlik sisteminde kayıtları bulunmayan bankacılık sektörü çalışanları, için de yeni düzenlemenin yapıldığı ve bu amaçla Gelir İdaresi Başkanlığı ve Türkiye Bankalar Birliği başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarca gerekli entegrasyonların sağlandığı bildirilmiştir. Son olarak Valiler ve kolluk kuvvetlerince yürütülecek denetim faaliyetlerinde çalışma izni görev belgeleri detaylı olarak kontrole tabi tutulacağı ve herhangi bir suiistimalin tespiti halinde taahhütte bulunanlarla ilgili olarak gerekli idari/adli işlemler gerçekleştirileceği ifade edildi.”

2 yıl önce

Çavuşoğlu: Özgürlük ve haysiyet mücadelelerinde sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanındayız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Nekbe'nin 73. yılı nedeniyle yayımladığı mesajda Filistinlilerin yanında olduklarını belirtti. Bakan Çavuşoğlu, Twitter üzerinden paylaştığı mesajda şu ifadelere yer verdi: "Yüzbinlerce Filistinlinin vatanlarından sürüldüğü Nakba felaketinin 73. yıldönümünde Filistin halkı halen etnik, dini ve kültürel temizliğe maruz bırakılıyor. Özgürlük ve haysiyet mücadelelerinde sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanındayız." https://twitter.com/mevlutcavusoglu/status/1393576614341062656?s=21 İşgalci İsrail kuvvetleri Nekbe'nin 73. yılında Batı Şeria’da Filistinli göstericilere saldırdı: 13 yaralı Öte yandan, İşgalci İsrail kuvvetleri işgal altındaki Batı Şeria’da Nekbe'nin (Büyük Felaket) 73. yılı ve İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına tepki amacıyla düzenlenen gösteriye müdahalesinde 13 kişi yaralandı. Filistinliler, Nekbe'nin yıl dönümünde İşgalci İsrail'in Gazze saldırılarını protesto etmek için Nablus'a bağlı Kusra köyünde gösteri düzenledi. İşgalci İsrail kuvvetleri, göstericilere karşı gerçek ve plastik merminin yanı sıra göz yaşartıcı gaz kullandı, Filistinliler taş atarak karşılık verdi. Filistin Kızılayından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin saldırısında 11'i gerçek mermiyle olmak üzere 13 Filistinlinin yaralandığı belirtildi. İlk müdahalenin bölgedeki sağlık ekiplerince yapıldığı, ardından yaralıların hastaneye kaldırıldığı ifade edildi. İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılar dün de Batı Şeria'da protesto edilmiş, işgalci İsrail güçlerinin müdahalesinde 10 Filistinli hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı. Filistinliler, İsrail'in 14 Mayıs 1948'de işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle 15 Mayıs'ı "Nekbe" (Büyük Felaket) olarak anıyor. İsrail'in 15 Mayıs 1948'de tarihi Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi, Filistinliler için onlarca yıldır devam eden felaketler silsilesinin başlangıcı oldu.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin ortak ve yüksek değeridir

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milletin ortak ve yüksek değeri olduğunu söyledi. Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "İstanbul'umuzu ve ülkemizi tehdit eden düşmana karşı 'Geldikleri gibi giderler' diyen İstiklal Savaşı'mızın başkomutanı, devletimizin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ortak ve yüksek değeridir. Atatürk ve silah arkadaşlarının düşmana karşı verdiği soylu mücadeleyle ülkemiz ve milletimiz ile ezanımız, camilerimiz ve mescidlerimiz de düşman tehdidinden kurtulmuştur. Rahmet ve şükranla anıyoruz."

2 yıl önce

Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in izinden gidiyor

Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker, geçen gün Twitter hesabından bir paylaşımda bulunarak Gaziosmanpaşa'da 1993 yılında düzenlenen saldırıdan daha büyük bir eylemin eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın adamları tarafından planlandığını öne sürdü. Peker, YouTube'da yayınladığı videolara dikkat çekerek "Devamlı Alevilik konusuna değinmemin sebebi derin mehmetin adamları tarafından geçmişte Gaziosmanpaşa’daki kahve saldırısından çok daha büyük bir eylem yapılıp, ülkede kaos çıkarma planlarını boşa çıkarabilmek içindir. Planları bir cemevine saldırıdır" iddiasında bulundu. 26 YIL SONRA AYNI SÖYLEM! superhaber.tv’nin haberine göre; Gazeteci Toygun Atilla da Peker'in o paylaşımıyla ilgili bir detaya dikkat çekti. FETÖ elebaşı Gülen'in de 1995 yılında Alevilere yönelik saldırı olacağına dair raporu 1,5 ay öncesinde devlete verdiğini söylediğine vurgu yapan Atilla, "26 yıl önce de ve 26 yıl sonra da seslendirenler tuhaf!" ifadesini kullandı. Atilla, paylaşımında şunları söyledi: "Yıl 1995 F.Gülen,Gazi Mahallesi’nde Alevilere yönelik bir saldırı olacağına dair raporu 1,5 ay öncesinde devlete verdiğini söyledi. Yıl 2021 Sedat Peker, Gazi Olaylarından daha büyük bir olay planlandığını iddia etti. 26 yıl önce de ve 26 yıl sonra da seslendirenler tuhaf!" GAZİ OLAYLARINDA NELER YAŞANDI? 12 Mart 1995 tarihinde o dönem İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı Gazi Mahallesi'nde üç kahvehane ve bir pastane kimliği belirsiz kişilerce taranmış, bu saldırılarda Halil Kaya adlı bir Alevi dedesi hayatını kaybetmiş, 25 kişi de yaralanmıştı. Gazi Mahallesi'nde dört gün boyunca süren olaylarda 22 kişi hayatını kaybetmiş, 150'den fazla kişi yaralanmış, çok sayıda kişi de tutuklanmıştı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 28 29