05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Bakırköy Belediyesi işçilerinin zam grevleri 39. gününde

Greve Gaziantep, Mersin, Hatay, Adana, Niğde, Konya ve İzmir'den gelen Belediye-İş üyeleri de destek verdi. İl dışından gelen sendika üyeleri, protesto amaçlı Bakırköy Belediyesi Binası'na yumurta attı. Bu sırada sendika üyeleri, belediye binası önündeki caddeyi araç trafiğine kapatınca polis tarafından uyarıldı.

2 yıl önce

''Randevu alamadım'' diye TÜİK'i basan Kılıçdardoğlu söz verdiği halde, kovulan işçilere randevu vermedi

Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) randevu almadan giden Kılıçdaroğlu'nun; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) çıkarılan ve CHP Genel Merkezi'ne gelen 4 işçiye 2 gün boyunca randevu vermediği bildirildi. Kılıçdaroğlu, 30 Mart 2019 yerel seçiminden önce açıklamada bulunmuş ve "Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak" iddiasında bulunmuştu. Ekrem İmamoğlu, İBB Başkanı seçildikten sonra 13 bin 312 kişiyi işten çıkardı. 44 bin 995 kişiyi de işe aldı. İBB'den çıkarılan 13 bin 312 kişi adına Samet Bulutcu, Ömer Çevik, Mustafa Hakan Tüter ve Birol Durmuş, 15 Eylül 2020'de CHP Genel Merkezi'ne gitti ve Kılıçdaroğlu'yla görüşmek için randevu talep etti. CHP Genel Merkezi, mağdur işçilere randevu vermedi. Bulutcu, Çevik, Tüter ve Durmuş, 16 Eylül 2020'de yeniden CHP Genel Merkezi'ne geldi ve Kılıçdaroğlu'ndan yeniden randevu talep etti. CHP Genel Merkezi, söz konusu işçilere yeniden randevu vermedi. SABAH'a konuşan mağdur işçiler, Kılıçdaroğlu'nun 18 Aralık 2018'de açıklama yaptığı ve "Bütün işçilere namus sözü ve garanti veriyorum. Kazandığımız bir belediyede, belediye başkanı haksız yere bir işçinin işine son verirse gelecek beni bulacak" dediği gerekçesiyle CHP Genel Merkezi'ne geldiklerini ancak iki gün boyunca Kılıçdaroğlu'yla görüştürülmediğini açıkladı. NAMUS SÖZÜNÜ TUTMADI Bulutcu: 2011'de İBB'nin iştiraki olan İSPARK A.Ş'de işe girdim. 5 yıl çalıştım. 5 yıl sonra İBB'nin diğer iştirak şirketi olan İstanbul Ulaşım A.Ş. şirketine geçiş yaptım. 4 yıl orada sahada belediye otobüslerinin denetimliğini yaptım. 23 Ocak 2020 tarihinde hiç bir gerekçe gösterilmeden iş kanununa göre madde 17'den sözleşmem fesih edildi ve işten çıkartıldım. Sayın Kılıçdaroğlu yerel seçimlerden önce namus sözü vermiş 'Haksız şekilde işten çıkartılan olursa gelsin beni bulsun' demişti. 15 Eylül 2020 tarihinde benim gibi haksız şekilde işten çıkartılan 3 arkadaşım ile birlikte İstanbul'dan borç para bularak CHP Genel Merkezi'ne Ankara'ya gittim. CHP Genel Merkezi'nin önünde birinci gün basın açıklaması yaptım. 'Kemal Bey bize haksız şekilde işten çıkartılan olursa gelsin demiştiniz. İşte geldik yarına kadar sizden randevu talep ediyoruz' dedim. Ertesi gün saat 11 gibi tekrar CHP Genel Merkezi'ne geldim. Kapıdaki güvenliklere durumu izah ettim, bizden telefon numaramızı istediler. 5 dakika sonra içeriden sekreterlerden birisi aradı. Randevu verilmediğini söyledi. Aynı şeyi kapıda bekleyen güvenlikler tekrarladı. Basın mensubu arkadaşların tekrar karşısına çıktım. CHP Genel Başkanı'ndan 2 gün 'Haksız şekilde işinden çıkartılan olursa gelsin, beni bulsun' sözü üzerine randevu talebinde bulunduk. Fakat randevu vermedi. Kemal Bey'in namus sözü yere düştü. 'Takdir Aziz Yüce Türk milletinindir' diyerek basın açıklaması yapıp ayrıldım.Kemal Bey verdiği namus sözünü tutmadığı gibi bize randevu verip dinlemedi bile. Üzülerek söylüyorum ki Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bizim nezdimizde güveninirliği kalmamıştır. Çevik: 13 yıldır İSPARK A.Ş'de çalışmaktayım. CHP'li Ekrem İmamoğlu seçimi kazandıktan sonra yeni gelen İSPARK yönetimi önce beni ödüllendirdi bir hafta sonra hiç bir gerekçe göstermeden işten çıkarttı. Tazminat almadan çıkarıldım. Hakkımı aramak için CHP Genel Merkezi'ne geldim fakat Kemal Bey bizi dinlemedi. Tüter: Ben de Samet Bulutcu kardeşim gibi İstanbul Ulaşım A.Ş.'de sahada denetim olarak çalışmaktaydım. İş kanununa göre 17. Maddeden tek taraflı sözleşmem fesih edildi. 3 yıldır işsizim. Hakkımı aramak ve bize yapılan hukuksuzluğu anlatmak için Ankara'ya CHP Genel Merkezi'ne geldim. Randevu talep ettim. Hiç bir şekilde olumlu dönüş alamadım. Durmuş: 7 yıldır İSPARK A.Ş.'de çalışmaktayım. Bir gün mesai çıkışında şefim 'Seni genel merkezden çağırıyorlar' dedi. Mesajım bitince merkeze gittim. Benim sosyal medya paylaşımlarını çıkartmışlar. Beni fişlemişler. Önüme sosyal medyada yaptığım paylaşımları koyup 'Bunlar senin mi?' diye sordular. 'Evet' dedim. Sonuçta yaptığım paylaşımlarda her hangi bir hakaret yoktu. 3 gün sonra eve tebligat geldi. Tazminatsız işten atılmıştım. Hakkımı aramak için CHP Genel Merkezi'ne geldim. Fakat randevu alamadım. Sayın Kılıçdaroğlu bizi muhatap almadı ve dinlemedi.

2 yıl önce

CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi işçi kıyımına devam ediyor

Mersin’de, performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek önceki dönemde işe alınan personelleri haksız yere işten çıkaran CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve yönetimi, işçi kıyımına devam ediyor. Son olarak Kültür ve İmar A.Ş’den 90 personelin daha iş akdinin feshedildiği ortaya çıktı. Büyükşehir Belediyesinin işten çıkarmalarla ilgili açıklama yapan MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, “CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde bir yandan kandilin ve İmralı’nın destekçilerini maalesef ki çalıştırırken diğer yandan da belediyede vatanını ve milletini sevmek suç olarak telakki edilmektedir” dedi. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde göreve gelen CHP'li Vahap Seçer yönetimi, önceki dönemde işe alınan işçilere uyguladığı kıyımını sürdürüyor. Bugüne kadar 3 bin 500'ü aşkın işçiyi haksız ve hukuksuz bir şekilde işlerinden eden Seçer yönetimi, Kültür ve İmar A.Ş'den yaklaşık 90 personele akşam saatlerinde, mesai bitiminin ardından iş çıkışı verilerek, SMS ile kararı bildiren yönetim, mesajda; "Büyükşehir Belediye Başkanlığı İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı'nın 23.11.2021 tarih ve 192167 sayılı yazısı ile hizmetinize ihtiyaç kalmadığı bildirildiğinden iş akdiniz 02.12.2021 tarihinden itibaren feshedilmiştir" denildi. "CHP'li Mersin Büyükşehir Belediyesinde bir yandan kandilin ve İmralı'nın destekçilerini maalesef ki çalıştırırken diğer yandan da belediyede vatanını ve milletini sevmek suç olarak telakki edilmektedir" diyen MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, "Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde ülkücü olmak maalesef ki işten çıkarılmaya gerekçe olarak gösterilmektedir. Kocası, MHP'li ve ülkücü olduğu için bir kadının eline süpürge vererek cadde cadde, sokak sokak temizlik yaptıracak kadar gözü dönmüş, zihniyet utanmadan sıkılmadan Allah'tan korkmadan kadın hakları savunuculuğunu da arsızca yapmaktadır. Yavrusu kalp hastası olan bir kadına 'MHP'ye olan üyeliği iptal ettirip, HDP'ye üye olursan, iş konusunda sana yardımcı oluruz' diyecek kadar alçalan bu anlayış utanmadan insan hakları bezirgânlığı yapmaktadır. Engelli bir kardeşimizi iş ten çıkaracak kadar rezillikte zirveye oynayan bu yapı faşizmin dik alasını Mersin'e ve Mersinlilere uygulamaktadır" dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan asgari ücret mesajı: 'Kesinlikle işçimizi zora sokmayacağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün resmi ziyaretleri kapsamında Katar'a gidiyor. Erdoğan Katar ziyareti öncesi Havalimanı'nda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Katar ile yarın yüksek düzeyli stratejik konsey toplantımızı yapacağız. Heyetler arası görüşmeleriz olacak. Toplantımızı en geniş manada gerçekleştireceğiz. Türkiye-Katar ilişkileri stratejik perspektifle günden güne güçlenmeye başladı. Yeni anlaşmalarla dayanışmamızı daha da perçinleyeceğiz. Türkiye ve Katar iki dost ve kardeş ülke olarak önlerine çıkan badireleri yakın iş birliği ile aşmayı başardı. Türkiye ve Katar son yıllarda karşılaştıkları bölgesel konularda güçlü duruşunu koruyan iki devlettir. Ekonomiden savunmaya, ticaretten yatırımlara kadar pek çok alanda kazan kazan ilkesine göre ilişkilerimizi güçlendirdik. Siirt'te açtığımız çinko tesisi bunun en son örneklerindendir. SORU - CEVAP

BAE İLE YENİ DÖNEM Her şeyden önce Türk yapısı olarak Türkiye olarak tüm Körfez ülkeleriyle olan birlikteliğimizi çok daha güçlendirmekten yanayız. Bu konuda muhalefetin rahatsızlıklarını zaten biliyoruz. Bu rahatsızlıklara rağmen yürütmekte kararlıyız. Şubat ayı içinde Abu Dabi'ye bir ziyaretimiz olacak. Ekonomik alanında atılan adımları daha da etraflıca ele alacağız.  Birçok yatırımla ilişkilerimizi perçinleyeceğiz. 13 ÜLKEDEN TALİBAN AÇIKLAMASI
 Taliban'ın üst düzey yöneticilerinin bir Türkiye ziyareti oldu. Kendileri özellikle kadınların sosyal hayattaki yeri ile alakalı, gerek çocukların eğitimleri ile verdikleri sözler var. Ümit ederiz ki bu sözler tutulur. Bu sözlerin tutulması ile de ülkenin dünya ile bütünleşmesi adımları atılır. Taliban yönetiminin Afganistan'da havalimanının Türkiye-Katar tarafından işletilmesini talep ediyorlar. Bunun görüşmelerini Katar ile de yürütüyoruz, gündemimize aldık. ASGARİ ÜCRET MESAJI Kesinlikle işçimizi zora sokmayacağız, onları memnun edeceğiz. Asgari ücrette en uygunu masaya yatırıp nihai kararımızı vereceğiz. İşverenin de alınan karardan memnun olması lazım. Yatırım, üretim, istihdam... İşçinin emeğine, işverenin de yatırım gücüne ihtiyacımız var. Bu iki gücün ayakta durması büyük önem arz ediyor. İnşallah bu dönemde alınacak karar değil önümüzdeki yıl seçim öncesi alınacak karar da var. Bütün bunları düşünerek bir karar vereceğiz.  FAHİŞ FİYATLARLA MÜCADELE

En çok rahatsız olduğum konu stokçuluk. Dinimizde de haramdır. Görüyoruz ki her alanda stokçuluk yapanlar var. Son zamanlarda oto sektöründe bile stokçuluk var. Hele hele gıda da stokçuluk yenilir yutulur bir şey değil. Ben Mehmet Bey'e de söyledim, onları rahatsız edici bir noktaya çıkartalım, sonra yapabiliyorsa yapsın bakalım stokçuluğu. Stokçuluk yapan bunun bedelini ödeyecek, cezalar artacak. Bu işin üzerine gideceğiz. TERÖRLE MÜCADELE Bugüne kadar nasıl operasyonlarımızı yoğun bir şekilde sürdürdüysek, bundan sonra da devam edeceğiz. Bu konuda taviz vermemiz mümkün değil. Bu işin ispatı bizdedir. Nasıl Cudi'de Gabar'da Bestler Deresi'nde bu durumu aştıysak, aşmaya da devam edeceğiz.

2 yıl önce

CHP Belediyeciliği: Üstü kirli işçiyi otobüsten kovmak istedi

Her fırsatta emeğenin, emekçinin yanında olduğunu iddiasında bulunan CHP’li belediyeler uygulamalarıyla söylemlerinin tam aksi noktada duruyor. CHP’li Muğla Belediyesine ait otobüse şoför, elbisesinin kirli olduğunu iddia ettiği işçiyi almamak için direndi.

2 yıl önce

CHP'li belediyede taciz skandalı! İşçiler namus nöbetinde

ahaber.com.tr’nin haberine göre; İzmir'in CHP'li Bornova Belediyesi'nde güvenlik amiri olan Aliş Han'ın, belediyede güvenlik olarak çalışan kadın personel Gülistan Tilkici'yi taciz ettiği iddia edildi. Geçtiğimiz aylarda gerçekleşen olayın ardından Gülistan Tilkici'nin şikayetçi olması üzerine Alişan Han hakkında dava açıldı. Belediye ise Alişan Han'ı görevden aldığını açıkladı. Gelişmeler üzerine CHP de üyesi olan Alişan Han hakkında disiplin süreci başlattı. CHP İl Disiplin Kurulu Şan hakkında 'kınama' cezası verdi. Şan'ın Yüksek Disiplin Kurulu'ndan hakkında çıkacak karara bir gün kala partiden istifa ettiği öğrenildi. Ancak bu süreçte geçtiğimiz günlerde şok gelişmeler yaşanmaya başladı. Genel İş Örgütlenme Daire Başkanı Taner Şanlı, Gülistan Tilkici ve Özgür Genç ve şube üyeleri belediye önünde eylem yaptı. ÖLÜMLE TEHDİT İDDİASI Tilkici ve Genç'in ölümle tehdit edildiği öne sürüldü. İddialar arasında taciz ve tehdit iddialarını yargıya taşıyan Tilkici'nin şikayetini geri alması için işyeri baş temsilcisine bir adam gönderildiği ifade edildi. Önceki günlerde bu yöndeki tehditlerin Genelİş 7 No'lu Şube Başkanı Özgür Genç'in can güvenliğini tehdit edecek kadar ileri gittiği, yaşanan son tehdit olayının bardağı taşıran damla olduğu sendika üyesi işçiler tarafından ifade edildi. Ayrıca eylem yapan işçiler sözde görevinden alınan Alişan Han'ın hala fiili olarak görevde olduğunu da öne sürdü. Yapılan tehditlerin arkasındaki güçlerin bir an önce aydınlatılması taleplerini dile getiren Bornova Belediyesi işçileri, yaşanan olaylar aydınlatılıncaya kadar tutumlarını aynı kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti. Eylemde konuşan Taner Şanlı, "Burada Şube Başkanımız ve bir kadın çalışan arkadaşımız aylardan beridir tehdit ediliyor. Biz bu işin muhataplarının kim olduğunu bilmek istiyoruz. Tehdit edenin bu kurumdaki görevi nedir, bu kurumda görev almaya devam edecek mi? Bu arkadaşlarımızın başına bu saatten sonra gelecek her şeyde sorumluluğu burada ararız" diye konuştu. 'MÜCADELEMİZ SÜRECEK' Öte yandan Genel-İş 7 No'lu Şube tarafından Bornova Belediyesi'nde çalışan üyelerine mesaj gönderildiği öğrenildi. Mesajda, "Dün güvenlik işyeri baş temsilcimiz, onun işyerine kadar giden bir şahıs tarafından bölge güvenlik amiri görevini ısrarla sürdürmeye çalışan kişi ile ilgili yaşadığı davasını geri çekmeye zorlanmış, işyeri değiştirmesi dayatmasıyla karşılaşmıştır. Ayrıca Şube başkanımız da can güvenliğine varacak boyutta tehdit edilmiştir. Kurumsal kimliğimiz ve örgütlü mücadelemiz adına bu saldırının arkasında kimler varsa, ilgili şahıs hangi vazife ile kim tarafından görevlendirildiyse ortaya çıkarılana ve mücadelemizden sonuç alana kadar kararlı tutumumuz sürdürülecektir" denildi. SABAHA KADAR NÖBET TUTTULAR Ölüm tehditlerine varan baskılar nedeniyle Bornova'da gergin bir süreç yaşanırken önceki akşam işçilerin, tehdit edilen arkadaşları Gülistan Tilkici ve Özgür Genç'in evinin önünde sabaha kadar nöbet tuttukları öğrenildi. MAĞDUR KADIN KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞMÜŞTÜ BU arada Gülistan Tilkici'nin geçtiğimiz Haziran ayında CHP Genel Merkezi'ni ziyaret ederek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü gösteren sosyal medya paylaşımı da ortaya çıktı. Tilkici'nin Kılıçdaroğlu ile fotoğrafına yer verdiği paylaşımında "Adalet her zaman tecelli eder" ifadesini kullandığı görüldü. Olayın Kılıçdaroğlu'na aktarılmasına rağmen ölümle tehdit boyutuna kadar gelmesi dikkat çekti. MUSTAFA İDUĞ'DAN AÇIKLAMA BEKLENİYOR Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ise, olaylar ve önceki gün belediye önünde yapılan eylemin ardından sessizliğini korumayı sürdürüyor. İduğ'un suçlanan Alişan Han'ın görevden alındığının belirtilmesine rağmen hala görevine devam ettiği yönündeki iddialar başta olmak üzere süreçle ilgili kamuoyuna açıklama yapması bekleniyor..

2 yıl önce

Her şey güzel olacak: İBB kış ortasında 800 işçiyi kovdu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) bağlı AĞAÇ A.Ş'den 800 işçi çıkarıldı. İstanbul'un peyzaj ürünlerinin üretildiği 2600 personeli olan kuruluştan çıkarılan işçiler, 12 aydır görev yapıyordu. İşçi kıyımıyla ilgili AKŞAM'a açıklama yapan ÖZ ORMAN-İŞ Sendikası Genel Teşkilat Sekreteri Zeki Sungur Kızılkaya, çıkarılan işçilerin Türkiye genelinde 19 üyesi bulunan bir sendikaya üye olmaları için zorlandığını, kabul etmedikleri için mobbinge maruz kaldıklarını söyledi. Hem kendi sendikalarının hem de DİSK'e bağlı Birleşik Tarım Orman İş Sendikası'nın konuyu yargıya taşıdığını belirten Kızılkaya, "İşçilerimizin arkasındayız. Hem DİSK ile hem de ÖZ ORMAN İŞ Sendikası olarak üyelerimizle birlikte AĞAÇ A.Ş'de basın açıklaması yapacağız" diye konuştu. Kızılkaya'nın açıklamaları şöyle: TEHDİT VE ŞANTAJ "Bu arkadaşlarımızın hepsi, tehditle şantajla Türkiye genelinde 19 üyesi olan bir sendikaya üye yapılmak isteniyor. Arkadaşlarımız özgür iradeleri gereği kendi sendikaları olan ÖZ ORMAN-İŞ Sendikası'nda ya da diğer sendikalarda kalmak istiyorlar. Ancak bu durum AĞAÇ A.Ş. yönetimi tarafından kabul edilmiyor. Arkadaşlarımızın adına sahte imzalar atılıyor. 'Sizi buradan alır İstanbul'un en ücra köşesine süreriz' şeklinde mobbing uygulanıyor. Bize üye olan bir arkadaş bir saat içinde yönetim tarafından sindirilerek diğer sendikaya üye yaptırılıyor. Bu baskı için mühendisler, şefler kullanılıyor. Yaptığımız araştırmada ismi bizde mevcut olan bir mühendisin dışarıda firma kurarak AĞAÇ A.Ş.'den iş satın aldığını tespit ettik." HER ŞEY GÜZEL OLACAKTI Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Her şey çok güzel olacak diyenlerin, her şeyin kim için güzel olacağını da açıklaması gerekmektedir. Sosyal medyada sosyal belediyecilik yapıyoruz diyenler, ne şimdi ne de daha sonra asgari ücretle çalışan işçileri neden ücretsiz izne çıkardığını açıklayamayacaklardır. Sosyal belediyecilik, belediye işçileri için de sosyal belediyeciliktir." HZ. ÖMER ADALETİ BU MU? ÖZ ORMAN-İŞ Sendikası'ndan yapılan açıklamada "İstanbul AĞAÇ AŞ. aynı zamanda İYİ PARTİ Genel Başkan Yardımcısı'nın eşi olan Genel Müdür Ali Sukaş tarafından yönetiliyor. ÖZ ORMAN-İŞ Sendikası olarak yapılan zulümler karşısında sorulacak tek bir sorumuz var; İYİ Parti sloganlarındaki Hz. Ömer adaleti mi bu mu" denildi.

2 yıl önce

İBB’ye korsan işçi cezası! 489 işçi İŞKUR'a bildirmeden işe alındı..

İhbarda İSPER'in İŞKUR'a bağlı bulunduğuna ait belge bulunmasına rağmen kararname ile kadroya geçirilen işçilerin belediye bünyesinde çalıştırılmaları gerekirken başka şirketlerde çalıştırıldığı ifade edildi. Ayrıca belediye bünyesindeki diğer şirketlere yine İSPER aracılığıyla eleman temini yapıldığını belirtilirken, belediye bünyesindeki firmaların işçi alımının İŞKUR'a bildirilmediğine dikkat çekildi. İKİ MÜFETTİŞ ARAŞTIRMA İÇİN GÖREVLENDİRİLDİ İhbar içeriğinde İSPER bünyesinde vatandaşların kimlik numaraları gibi kişisel bilgileri kanun gereği imha etmesi gerekirken imha edilmediği iddia edildi. Belirtilen konuların 'Özel İstihdam Ofisi' mevzuatına aykırı olduğunu belirten ihbarcı gereğinin yapılmasını talep etti. İhbar üzerine harekete geçen Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Başmüfettişi ve İş Müfettiş Yardımcısını iddiaların araştırılması için görevlendirdi. İŞKUR'DAN ÖZEL İSTİHDAM BÜROSU BELGESİ İSTEDİ İddiaların araştırılması için görevlendirilen müfettişler İSPER'in 9 Şubat 2021'de işçi ücretlerinin düşürülmesi konusunda inceleme teftişi geçirdiğini tespit etti. İSPER ayrıca 11 Mayıs 2020'de İŞKUR'a başvuruda bulunarak Özel İstihdam Bürosu kurmak için izin belgesi talep etti. İŞKUR ise şirket incelemesinin ardından 21 Mayıs'ta de söz konusu belgeyi İSPER'e verdi. İSPER, İŞKUR'a bilgi vererek işçi tayini yapılması için faaliyet gösteren Özel İstihdam Bürosu'nun yükümlülüğünü yerine getirmediği yönündeki ihbar üzerine detaylı inceleme başlattı. 489 İŞÇİYİ İŞKUR'A BİLDİRMEDEN İŞE ALDILAR Müfettişlerin incelemesine göre İSPER'in 73 ayrı SGK dosyası üzerinden toplamda 15 bin 274 işçinin istihdam edildiğini tespit edildi. Müfettişler 15 iş yerinde toplamda 51 işçi ile görüşme yaptı. Görüşmeler sonucunda İSPER'in 489 işçiyi İŞKUR'a işe alım ilanı vermeden gizlice aldığı ve bu durumu da İŞKUR'a bildirmediği tespit edildi. AÇIKLAMA ŞAŞIRTMADI: İŞKUR'A SEHVEN BİLDİREMEDİK Konuyla ilgili İSPER yetkilileri tarafından müfettişlere yapılan beyanda ise, İSPER tarafından yapılan 489 kişilik işçi alımının pandemi döneminde aciliyetten dolayı yapıldığının ve işe alım ilanlarının İŞKUR'a bildirilmemesinin sehven olduğu ifade edildi. 276 SAYFALIK RAPOR HAZIRLANDI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Rehberlik ve Teftiş Grup Başkanlığı tarafından hazırlanan 276 sayfalık raporda, İSPER bünyesine alınan 489 işçinin 73 ayrı projede geçişler yaptırdıkları, çalışanların sabit bir kuruluşta kalamadıkları ancak her iş değiştirme sırasında işçilerden ayrı ayrı muvafakat alındığı belirlendi. Bu kapsamda 314 işçinin İBB'ye bağlı kuruluşlar arasında geçişinin yapıldığı ve geçişlerin çoğunluğunun İstanbul Güvenlik A.Ş.'ye sağlandığı ortaya çıktı. 906 BİN LİRA İDARİ PARA CEZASI UYGULANDI Raporda, 1 Kasım 2020 ve 31 Aralık 2020 tarihleri arasında ilk defa işe alınan 330 işçinin 1 Ocak 2021 ve 21 Mayıs 2021 tarihleri arasında ise ilk defa işe alınan 159 işçinin işe alımlarından önce İŞKUR'a bildirimde bulunmadığı ifade edildi. 4904 sayılı kanun kapsamında yasal zorunluluğunu yerine getirmeyen İSPER'e her bir işçi için toplamda 906 bin 17 liralık idari para cezası uygulandı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 14 15