26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Afet bilinci bakımında Japonya yolunda olmalıyız

Bakan Soylu, Gölbaşı'ndaki Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen 'Üniversiteler Afet ve Acil Durum Araştırma ve Uygulama Merkezleri Değerlendirme Toplantısı'na' katıldı. Soylu'ya, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, AFAD Başkanı Yunus Sezer eşlik etti. Burada konuşan Bakan Soylu, afet yönetiminin toplumun tamamının katkısı oranında başarısı artan bir süreç olduğunu söyledi. AFAD gibi küresel ölçekte gıpta edilen ciddi bir kurum oluşturduklarını belirten Soylu, şöyle konuştu: "AFAD 2 yılı aşkın bir süredir İçişleri Bakanlığı'na bağlı. Biz ilk deneyimimizi Elazığ ve Malatya'daki depremlerde gerçekleştirdik. İlk kez Türkiye Afet Müdahale Planı orada devreye girdi. Bu bizim ilk deneyimimizdi. AFAD bize bağlandıktan sonra arkadaşlar toplanma alanları ile ilgili önüme bir dosya getirdi. Vatandaşların bilgisi olsun diye 'toplanma alanlarını E-devlette yayınlayalım' dediler. Ben de vatandaşın bilgisi olsun, diye 'yayınlayın' dedim ve yayınlandı. Toplanma alanlarını belirleyen belediyelerdir. Daha sonra toplanma alanları ile ilgili eleştiriler geldi. Toplanma alanlarının olduğu yerlerde apartman yapıldığına dair. Daha sonra ben de baktım evet yapılmış. Bunun da kendi adına bir eğitimi oldu. Burada yediğimiz dayaktan müşteki değiliz. Devlet yönetiminde dayaklar yenilir. Ancak oradan alınan tecrübelerle birlikte eğer doğru adım atılabilirse bir faydası bile olur. Daha sonra çalışma grubu ile o meselenin hem üzerinden geçtik hem de öğrenme sürecini tüm gruplarla beraber geliştirdik. Neticede kişi başına düşen 1,19 metrekarelerden 3,80 metrekareye düşen toplanma alanları payına ulaştığımız yeni bir sistem kurduk. Jandarma Genel Komutanlığımıza 'bu iş senin işin' dedik. Çok titiz bir çalışma sonrası artık mahcup olmayacağımız toplanma alanı oluşturduk" 'GÖÇ MESELESİNİ ANGELİNA JOLİE FOTOĞRAFI İLE ÇÖZMEYE ÇALIŞTILAR' Hırvatistan'daki depreme ilk yetişen ülkenin Türkiye olduğunu belirten Soylu, Avrupa'nın çadır kuramadan, kendilerinin orada konteyner kenti kurduğunu belirtti. Dünyanın şu an 4 temel krizle karşı karşıya olduğunu belirten Soylu, şunları söyledi: "Pandemi, göç, enerji ve bütün bunların oluşturduğu ekonomik kriz. Bunların hepsi küresel sorundur. Pandemi krizinde Dünya Sağlık Örgütü günlerce lal oldu, ne yapacağını şaşırdı. Göç krizinde de bir şey getiremediler. 21'inci asrın başından itibaren Afganistan'da oluşan bu meselenin bütün dünyaya yakıcı bir etki ortaya koyacağı belliydi. Meseleyi Türkiye-Yunanistan, Türkiye-İran ve Türkiye-Suriye sınırında sıkıştırdılar. Göç meselesini, bir sınır meselesi olarak minimize etmeye çalıştılar. Angelina Jolie fotoğrafı ile göç meselesini dünyada çözmeye çalıştılar. Göç meselesi dünyada yeni başladı. Çözüm, bölgesel güçlü ilişkiler, ülkeler arası güçlü ilişkiler, etrafımızdaki coğrafya ile kuracağımız güçlü ilişkiler ve ikili ilişkilerdir. 21'inci yüz yıl önümüze böyle bir tablo koymuştur. Bütün dünyada afetsellik artıyor. Onun için yapılması gereken bunlara ait çözüm üretmek" 'SÖZLEŞMELİ 1101 ARAMA KURTARMA TEKNİSYENİ ALIMI İÇİN İLANA ÇIKTIK İçişleri Bakanı Soylu, su ana kadar 183 üniversiteyle iş birliği protokolü imzaladıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti: "Bu kapsamda da akademisyen, idari personel ve öğrencilerden oluşan 2 milyon 8 bin 785 kişiye eğitim verdik. Yine bu kapsamda önümüzdeki dönemde, 43 farklı üniversitenin, 45 farklı uygulama ve araştırma merkezleriyle birlikte önemli çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Ar-Ge meselesine de ciddi miktarda maddi destek sağlıyoruz. 2012 yılında başlatılan destek programıyla günümüze kadar 65 projeye yaklaşık 13 milyon TL destek sağladık. Ayrıca, bütçesi 350 bin TL olan çağrılı ve bütçesi 700 bin TL olan güdümlü projelerden oluşan ulusal deprem araştırma programına; günümüze kadar toplamda 257 proje başvurusu olmuştur. Desteklenen 65 proje; 27 üniversite ve 1 kamu kurumu tarafından yapılmakta olup, bu projelerde 427 araştırmacı 132 bursiyer yer almaktadır. Sözleşmeli 1101 arama kurtarma teknisyeni alımı için ilana çıktık. Bu kadroların 700'ünü, 'Acil Durum ve Afet Yönetimi' veya 'Sivil Savunma ve İtfaiyecilik' ön lisans programlarından mezun olanlar için ayırdık." 'AFET BİLİNCİ BAKIMINDAN JAPONYA YOLUNDA OLMALIYIZ' Bakan Soylu, konuşmasının sonunda salondaki hocalara seslenerek, şunları kaydetti: "Şurası bir gerçektir; raflarda duran bilginin kimseye hayrı yoktur. Ürettiğimiz bilgiyi stratejiye, teknolojiye ve nihayetinde bir anlayışa, yani somut çıktıya dönüştürmemiz lazım. Türkiye'nin bu potansiyeli her zaman vardı. Bizim yapmaya çalıştığımız, bu potansiyeli harekete geçirmektir. Bugün geldiğimiz seviye itibarıyla geçmişle aradaki makası ciddi şekilde kapattık. Son 2 yılda yönettiğimiz afet süreçleri önemli ve ciddi sınavlardı. Acılar yaşadık ama altında ezilmedik. Teşbihte hata olmaz; Afet riski bakımından Japonya'yız. Afetle mücadele, afete hazırlık ve afet bilinci bakımından da Japonya yolunda olmalıyız. Çok mesafe aldık ama hala yürüyecek yolumuz var"

2 yıl önce

Japonya medyası: Türkiye yeniden büyük ülke olma yolunda

Japonya'nın beş ulusal gazetesinden biri olan ve üç milyonluk tirajıyla dünyanın en büyük ekonomi gazeteleri arasında yer alan Nikkei Asia’da (Nihon Keizai Shinbun), kapsamlı bir Türkiye analizi yayımlandı. Makalede şu ifadeler kullanıldı: "ERDOĞAN KALIPLARI KIRDI" "2014'te Türkiye'nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak iktidara geldiğinden bu yana Erdoğan, Türk siyasetinde onlarca yıllık Batı yanlısı politikanın kalıbını kırdı. Uzun zamandır NATO'nun uysal bir üyesi, Avrupa'nın çevresinde sessiz, laik bir ülke olarak görülen ve sabırla Avrupa Birliği'ne katılmayı bekleyen Türkiye, artık kendini bölgesel bir hegemon olarak görüyor. "MOSKOVA'YLA ÇATIŞMAYA GİRDİ" Erdoğan, zaman zaman Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın davrandı, ancak aynı zamanda Suriye'ye asker göndererek, Libya'ya askeri danışmanlar göndererek ve komşu Ermenistan ile bir çatışmada Azerbaycan'a dolaylı ama açık bir şekilde yardım ederek Moskova ile çatışmaya girdi. Türkiye bu noktada Karadeniz'in tek giriş ve çıkış noktası olan Rusya'nın Akdeniz'e açılan tek doğrudan deniz geçidinin anahtarlarını elinde tutuyor." BAYRAKTAR KARDEŞLERE ÖVGÜ Nikkei Asia'nın analizinde, Türk İHA/SİHA'larına da geniş yer ayırıldı. Bayraktar TB2 SİHA'nın, Türkiye'nin yeni keşfedilen sert gücünün bir simgesi olduğu ve Haluk ve Selçuk Bayraktar’ın Türkiye'deki imajının, ABD'deki Elon Musk'ın imajıyla karşılaştırılabileceği dile getirildi. İHA’ların özelliklerine yönelik şu ifadeler kullanıldı: Türkiye'nin insansız hava araçları ucuz ama etkilidir. 2020'nin sonlarında Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki silahlı çatışmada, Bayraktar TB2 hem keşif hem de saldırı drone'u olarak öldürücüydü. Daha pahalı İsrail insansız hava araçlarının yanı sıra düzinelerce Ermeni tankını da imha etti. "TB2'LER SONUCU ŞEKİLLENDİRDİ" Türk İHA'ları, ya doğrudan Türk ordusu tarafından ya da silahları Ankara'dan satın alan devletler tarafından kullanıldığı Azerbaycan, Libya ve Suriye'deki askeri çatışmaların sonucunu şekillendirdi. Baykar'ın insansız hava araçları Türkmenistan gibi Orta Asya ülkeleri de dahil olmak üzere 10'dan fazla ülkeye ihraç ediliyor. UZLAŞMAYA ZEMİN HAZIRLADI Libya'daki olayların gidişatının değiştirilmesinde Türkiye’nin etkin bir güç olduğu herkes tarafından bilinmekle beraber Libya, Türk stratejistlerine tüm jeostratejik konumlarını tek başına yeniden canlandırma yeteneği sundu. Türk tarafı hava üstünlüğünü kurduğunda, Haftar'ın güçleri Libya'nın çöl gibi açık arazisinde etkili bir şekilde faaliyet gösteremedi. Türk insansız hava araçları, gidişatı tersine çevirmeye yardımcı oldu ve savaşan gruplar arasındaki uzlaşma süreci için zemin hazırladı. "TÜRKİYE OYUN KURUCU OLMAK İSTİYOR" Adriyatik'ten Çin sınırlarına kadar, Türkiye ile tarihi, dilsel, etnik veya Ukrayna örneğinde olduğu gibi stratejik bağları olan bir grup ülke var. Türkiye son dönemde gözünü Afrika'ya dikti. Erdoğan, kıtada 30 ülkeyi gezdi. Türkiye jeopolitik takımlar arasında geçiş yapabilir ve bazen ekonomi politikasında olduğu gibi kendi başına hareket edebilir. Kesin olan tek bir şey var: oyun kurucu olmak istiyor.

2 yıl önce

Japonya ve Kuzey Kore’de peş peşe balistik füze denemesi

Japonya hükümeti, Kuzey Kore'nin bu sabah iki balistik füze denemesi yaptığını bildirdi. Japonya Savunma Bakanı Kişi Nobuo, Kuzey Kore'nin yerel saatle 08.49 ile 08.52'de iki ayrı balistik füze fırlattığını açıkladı. Bakan Kişi, maksimum 50 kilometre irtifada 300 kilometre seyrettiği tahmin edilen füzelerin denize düştüğünü belirtti. Kişi, "Kuzey Kore'nin füze teknolojisini geliştirmeye çalıştığı açık. Son dönemde bir dizi deneme, uluslararası toplum için ciddi sorun." dedi. Japonya Kabine Baş Sekreteri Matsuno Hirokazu, denemelere ilişkin henüz hasar saptanmadığını ifade etti. Tokyo hükümeti resmi tepkisini, Japonya'nın Pekin Büyükelçiliği vasıtasıyla, Pyongyang'a aktardı. Füzelerin büyük olasılıkla Japonya ulusal münhasır ekonomik bölge dışına düştüğü kaydedildi. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı, kısa menzilli balistik füzelerin başkent Pyongyang'ın dışındaki Sunan Havalimanı'ndan fırlatıldığını duyurdu. Son fırlatılan füzelerle, Kuzey Kore yılbaşından beri 4. füze denemesini yapmış oldu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye orta açıklığı itibarıyla dünyanın en uzun köprüsüne sahip Japonya'yı geride bırakarak, bu alanda ilk sıraya yerleşti."

Dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü unvanına sahip 1915 Çanakkale Köprüsü büyük coşkuyla açılıyor.  Çanakkale Boğazı'nı 6 dakikada geçebilme imkanı sunacak olan köprünün inşaatı 18 Mart 2017'de başlamıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temel atma törenine katıldığı köprü tam 5 yıl sonra otoyol inşaatının da bitmesiyle birlikte faaliyete geçiyor.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: Sevgili Çanakkaleliler, değerli misafirler. Bu tarihi günde sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlerin kültürlerin, toplumların göz bebeği olmuş Çanakkale bugün yepyeni bir geleceğe kucak açıyor. Çanakkale Boğazı'na taktığımız yakut gerdanlığın açılışını yapmak üzere bir aradayız. Bugün önce Çanakkale Şehitlerimiz'e gittik, Fatiha okuduk, andık. Ne diyor şair; Sen ki asara gömülsen, taşacaksın.. Heyhat! Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat.. Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber... Hani hep maziden atiye köprü kurmak diyoruz ya işte bugün bu sözü hem lafzıyla hem ruhuyla hayata geçiriyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün ülkemize, milletimize, şehrimize, tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Bu köprümüzde tıpkı İstanbul Boğazı'ndaki 15 Temmuz Şehitleri Köprüsü, FSM, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli ve şimdi de işte burada özellikle Çanakkale'de 6'ncı köprüyü açıyoruz. Unutmayın 140 yıl önce Sultan Abdül Hamit Han o köprülerin eskiz çalışmalarını yapmıştı, hazırlıkları yapmıştı.  Osmanlı'nın ardı ardına yaşadığı savaşlar nedeniyle hayata geçirilemeyen bu projelerin bir kısmını hayata geçirmek de bize nasip oldu. Orta açıklığın uzunluğu 2023 metreyse Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılı olan 2023'ün ve o tarihe atfettiğimiz büyük hedefin işaretidir. "ÇANAKKALE'DEKİ MÜCADELEYİ VERENLERİN TORUNLARI OLARAK BUGÜN BURADAYIZ" Ecdadımız bir asır önce burada Çanakkale Geçilmez sözünü kanıyla tarihe nakşetmişti. Neydi o haçlı-hilal mücadelesiydi. Ecdadımız kınalı kuzularıyla Gazi Mustafa Kemal'in riyasetinde, Seyit Onbaşılarla evet Çanakkale Geçilmez demiş ve burada tarih yazmıştı. İşte o Çanakkale'deki mücadeleyi verenlerin torunları olarak bugün burada mıyız? Buradayız. Ama biz şimdi bugün başka bir adım atıyoruz. 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nü açıyoruz. Kore herhangi bir anlaşma yokken o zaman da işte bizim büyüklerimiz ne yaptılar, Kore'de savaşa gittiler. Orada şehit olanlar oldu. Şu anda orada kabristanları var. Kore'ye gittiğimizde o kabristanı ziyaret ederiz. Bunlar sıradan olaylar değil. Bunlar aşktır. Ve aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. "6 DAKİKADA TAMAMLANACAK" Kore ile attığımız bu adımlar en kısa zamanda ticaret hacmimizi 20 milyar dolara çıkaracağız. Yatırımlarımızla, köprülerle bu adımları atıyoruz. Türk milletinin istediğinde başaramayacağı hiçbir şeyin olmadığını dosta düşmana gösterdik, gösteriyoruz. Burada sadece köprüden bahsetmiyoruz.  Karşımızda İstanbul'u Tekirdağ ve Çanakkale üzerinden Balıkesir'e bağlayacak dev bir ulaşım projesi var. İş bilenin kılıç kuşananındır. Türkiye'nin en yoğun araç güzergahlarından biri olan bu yolda feribotlarla ulaşım sağlanıyordu. Burası saatlerce feribot sırası beklenen bir yerdi. Aynı yolculuk köprü üzerinden 6 dakikada tamamlanacak. Nereden nereye... "JAPONYA'YI GERİDE BIRAKIP İLK SIRAYA YERLEŞTİK" Köprümüzün temelini 4 yıl önce yine bir 18 Mart günü atmıştık. Güney Koreli iş ortaklarıyla birlikte kolları sıvadı, 5 binin üzerinde personelin geceli gündüzlü çalışmasıyla köprümüzü bugünkü açılışa hazır hale getirdi. Dünyada böylesine bir eserin bu kadar kısa sürede tamamlayabilecek bir başka ülke var mıdır bilmiyorum. Türkiye orta açıklığı itibarıyla dünyanın en uzun köprüsüne sahip Japonya'yı geride bırakıp ilk sıraya yerleşti. Dünyadaki ilk 10 köprünün 3'ünün ülkemizde olduğunu hatırlatmak isterim. 2,5 milyar euroluk bir yatırım bedeline sahiptir. 2,5 milyar euroluk yatırım bize ne kazandıracaktır? Ülkemizin bu yatırımla sadece zamandan akaryakıt tüketiminden ve karbon salınımı azalımından kazancı yıllık 415 milyon Euro. Şehirlerimiz arasında güvenli konforlu, hızlı bir şekilde yapılacak seyahatin kolaylığına, huzuruna değer biçilir mi? Bu projenin ekonomimize 5,3 milyar euro, istihdama 118 bin kişi, milli gelirde 2,4 milyar euro ilave katkısının olacağına işaret ediyor. Ülkemiz için kazanç, milletimiz için iftihar kaynağı eserin açılışını yapıyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün hangi zorluklar aşılarak bu hale getirildiğinin belgesel haline gelen hikayesini bu akşam TRT'de seyredebilirsiniz. "EN BAŞARILI ÖRNEKLERİ BİZİM DÖNEMİMİZDE ORTAYA ÇIKMIŞTIR" Projeden finansmana, inşaattan işletmesine kadar bu eseri ülkemize kazandırılmasında emeği geçen, bakanlıktan firmaya, mühendisten işçiye kadar herkese şahsım milletim adına teşekkür ediyorum. Çok emek sarfettiler. Biraz sonra kendilerini yanıma davet edeceğim. Çanakkale Şehitleri'nin aziz hatıralarını mezar taşı, anıt ve müzelerde değil, abide eserle boğazın üzerinde de yaşatacağız. Tüm şehitlerimizi minnetle, rahmetle, şükranla yad ediyorum. 1915 Çanakkale Köprümüz yap işlet devret modeliyle inşa ettiğimiz en son eserimizdir, inşallah devamı gelecek. Bu modelin 30 yıllık geçmişi olmakla birlikte en başarılı örnekleri bizim dönemimizde ortaya çıkmıştır. "MİLLİ GELİRE KATKISI 395 MİLYAR DOLAR" Avrupa'da 3'üncü dünyada, 13'üncü sırada yer alıyoruz. ABD'nin açıkladığı 1,5 trilyon dolarlık altyapı projelerinin önemli bir kısmı bu modelle gerçekleştirilecek. Türkiye bu yöntemle ulaştırmada 37,5 milyar dolarlık yatırımı hayata geçirmiştir. Kendi kasamızdan dışardan getirmek suretiyle bunu başarmıştır. Bu dönemde yapılan projelerin milli gelire katkısı 395 milyar Dolar. Üretime katkısı 838 milyar dolar. İstihdama katkısı 1 milyon kişi. Şayet aynı yatırımları sadece bütçe kaynaklarıyla yapmaya kalksaydık, on yıllar boyunca beklememiz gerekecekti. Bütçeyle kamu özel iş birliğiyle yapılacaklar olarak ikiye ayırarak en kısa sürede en çok hizmeti kazandıracak yolu izledik. Kıtaları birleştirerek gönülleri yakınlaştırdık, hamdolsun. Buradaki gibi stratejik öneme sahip yüksek bütçeli projeleri kısa sürede tamamlayarak hizmete açtık. 2053 vizyonumuzdaki altyapı projelerinin önemli kısmını aynı modelle gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. "DEV PROJELERİMİZ GELİR SAĞLAYAN ESERLER OLARAK KALKINMA TARİHİMİZDEKİ YERLERİNİ ALMIŞTIR" Sevgili vatandaşlarım İstanbul Havalimanı, İstanbul İzmir otoyolu, Osmangazi Köprüsü, YSS, Avrasya Tüneli, Ankara Niğde Otoyolu, Malkara Çanakkale otoyolu, 1915 Çanakkale köprüsü gibi dev projelerimiz gelir sağlayan eserler olarak kalkınma tarihimizdeki yerlerini almıştır. Sadece şunu söylemekle yetinmek istiyorum. Türkiye babasının temelini attığı eserin bitimini torununun göreceği dönemlerden aldığı dersle u modeli geliştirerek kısa sürede bitirmeyi tamamlamıştır. Garantili işletme döneminde bile kamuya kaynak aktaran bu eserleri uzun yıllar boyunca devlete kazanç sağlamayı sürdürecektir. Bütçeden tek kuruş çıkmadan tamamlanan İstanbul Havalimanı daha ilk yılında garanti yolcu sayısını aşarak kamuya 22 milyon euro ilave getiri getirmiştir. "TÜRKİYE’NİN BUGÜNÜ İLE GELECEĞİ ARASINDA KALKINMA KÖPRÜSÜ KURUYORUZ" Bütçe imkanlarıyla da bitirmesi uzun vakit alacak projeleri kısa sürede ve taksitle milletimize sunuyoruz. Hastane, yolları böyle yaptık, yapıyoruz. Bu projeler Türkiye’nin kalkınmasına çok önemli destekler vermektedir. Ülkemizin yatırım, insan gücü, ihracat potansiyeli öne çıkmasında bu projelerin payı çok büyüktür. Tek başına onların ne derece boş konuştuklarını ne derece hazırlıksız, riyakar olduklarını gösterecektir. Biz burada sadece boğazın iki yakası arasındaki köprüyü hizmete açmıyoruz. Biz burada Türkiye’nin bugünü ile geleceği arasında giderek daha da güçlenen kalkınma köprüsü kuruyoruz. Büyüme, güçlenme, gelişme bölgesinde dünyada huzurun adaletin sembolü halinde gelme vizyonunun yeni bir halkasını katıyoruz. GEÇİŞ ÜCRETİ 200 TL OLDU Bundan sonra biz rüzgarın ne yandan estiğine değil, kırdığımız zincire, kavuştuğumuz hürriyete, kulak kesildiğimiz masumun sesine, milletimizin istikametine şaha kaldırdığımız ülkemizin kazanımına bakacağız. Kardeşlerim bu duygularla bir kez daha 1915 Çanakkale Köprüsü’nün şehrimize, ülkemize, bölgemize, dünyaya hayırlı olmasını diliyorum ve hazır mıyız? Burada otomobil geçişleriyle alakalı fiyatı bizler 200 lira olarak belirledik. Fiyat 200 lira. Ancak buradan feribotların geçiş fiyatlarını biliyorsunuz. Beklentileri biliyorsunuz. 1 hafta ücretsiz. Yap-işlet-devret ve yüklenici firma buradan aldığı parayla eğer buradaki aylık, yıllık bedel, onun aleyhine ise farkı kim ödeyecek, bizler devletin kasasından ödeyeceğiz. DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ 1915 Çanakkale Köprüsü 2023 metre orta açıklık, 770'er metre yan açıklıklar ile beraber 3563 metre uzunluğa sahip. 2023 metrelik orta açıklık Cumhuriyet'imizin 100. kuruluş yıl dönümünü sembolize edecek ve 'dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü' unvanına sahip olacak. ASRIN PROJESİ 'Asrın projesi' olarak gösterilen 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi kapsamında 1 asma köprü, 2 yaklaşım viyadüğü, 4 betonarme viyadük, 6 alt geçit köprüsü, 38 üst geçit köprüsü, 5 köprü, 43 alt geçit, 115 çeşitli boyutlarda menfez, 12 kavşak (devlet yolu üzerindeki kavşaklar dahil), 4 otoyol hizmet tesisi, 2 bakım işletme merkezi, 6 ücret toplama istasyonu inşa edildi. EKONOMİYE DE KATKI SAĞLAYACAK Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan köprünün üretime etkisi 5.3 milyar euro olarak açıklandı. Köprünün faaliyete geçmesiyle birlikte Marmara ve Ege Bölgesi'ndeki limanlar, demiryolu ve hava ulaşım sistemleri karayolu ulaşım projeleri ile entegrasyonu sağlanacak ve birbirinden farklı sektörlere etki ederek ekonomiye katkı sağlayacak.

1 yıl önce

Eski Japonya Başbakanı Abe'ye suikast

Eski Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Nara kentindeki bir etkinlikte vurulduktan sonra yere yığıldı. NHK televizyonu sırtından vurulan Abe'nin konuşmasının ortasında yığıldığını ve kanaması varmış gibi göründüğünü duyurdu. NHK televizyonu, saldırının ülkenin batısındaki Nara kenindeki bir tren istasyonunun dışında gerçekleştiğini, duyulan silah sesini beyaz bir dumanın izlediğini bildiriyor. Yerel saatle 11.30'da meydana gelen saldırıda kullanılan silahın el yapımı olduğu ortaya çıktı. NHK muhabiri, iki el ateş edildiğini aktardı. TBS televizyonu ise sol göğsünden vurulan Abe'nin aynı zamanda boynundan da kurşun almış gibi göründüğünü izleyicilerine bildirdi. Sosyal medyada dolaşan ve bağımsız kaynaklarca doğrulanamayan videoda, sağlık görevlilerinin sokağın ortasında Abe'nin etrafında toplanması görülüyor. Eski Başbakan daha sonra hastaneye kaldırıldı. Görgü tanıkları, bir kampanya konuşması için Nara'ya giden Abe'nin uğradığı saldırıdan önce, arkasından büyük bir silah çıkartan bir adam gördüklerini söyledi. İlk atışın hedefi bulamadığı, ancak ikinci atışın Abe'nin sırtına isabet ettiği sanılıyor. Abe daha sonra hemen yere düştü ve güvenlik güçleri kaçma girişiminde bulunmayan saldırganı yakaladı. 42 yaşındaki saldırganın kimliği belirlenmiş durumda. Eski Tokyo Valisi Yoiçi Masuoze Twitter mesajında Abe'de ani kalp durması olduğunu söyledi. Bu tanımlama, Japonya'da ölümün resmen teyit edilmesinden önce kullanılıyor.  Abe'nin vurulmasına dünyadan tepkiler geliyor. ABD'nin Tokyo Büyükelçisi Rahm Emanuel, ABD'nin şoka uğradığını ve üzüntü duyduğunu söyledi. Büyükelçi Emanuel Abe'yi olağanüstü bir lider ve sarsılmaz bir müttefik olarak tanımladı, ABD hükümetinin ve Amerikalıların dua ettiğini belirtti. Japonya'nın en uzun süre hizmet veren başbakanı olan Abe, 2020'de sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmıştı. Daha sonra bağırsaklarında bir rahatsızlık olduğunu açıklamıştı. Abe'nin yerine görevi partideki yakın dostu Yosişide Suga almış daha sonra Fumio Kişida başbakan olmuştu. Abe başbakanlıktan çekilse de Liberal Demokrat Parti'de fazlasıyla etkili, partinin büyük gruplarından birini kontrol ediyordu. Saldırının ardından seçim kampanyasını iptal eden mevcut Başbakan Kişida, başkent Tokyo'ya dönüyor. Kişida'nın kısa süre içerisinde bir açıklama yapması bekleniyor.

1 yıl önce

Suikasta uğrayan Japonya'nın eski Başbakanı Shinzo Abe hayatını kaybetti

67 yaşındaki Shinzo Abe, bugün Nara kentinde düzenlenen bir etkinlikte konuşurken, saat 11.30 sularında göğsünden vuruldu. Hastaneye kaldırılan Abe, hayatını kaybetti. Japon medyası eski başbakan Abe’nin suikasta uğradığını ve iki el silah sesi duyulduğunu aktardı. Abe’nin parlamentonun üst meclisi için pazar günü yapılacak seçim kampanyasında konuştuğu öğrenildi. Abe’yi vurduğu iddia edilen bir şahsın gözaltına alındığı bildirilirken, saldırıyı neden gerçekleştirdiği henüz bilinmiyor. Shinzo Abe sedyeyle ambulans helikoptere taşınırken kameraların görüntü almasını engellemek için branda kullanıldı. Görgü tanıkları, Abe’nin konuşmasından 1-2 dakika sonra iki el silah sesinin duyulduğunu söyledi. Shinzo Abe, 2020 yılında Başbakanlık görevinden sağlık sorunlarını neden göstererek istifa etmişti. 2020’DE İSTİFA ETMİŞTİ Japonya’nın en uzun süre görev yapan Başbakanı olan Shinzo Abe, 2020 yılında sağlık sorunlarını gerekçe göstererek görevinden istifa etmişti. Abe, sağlığının geçen ayın ortalarında kötüleşmeye başladığını aktarmış ve kararı almasında bozulan sağlık durumunun vereceği siyasi kararları etkilemesini istememesinin etkili olduğunu söylemişti. Shinzo Abe, 2007 yılında da yine sağlık sorunlarını sebep göstererek istifa etmiş ardından 2012’de yeniden göreve seçilmişti. HAYATINI KAYBETTİ Hastaneye kaldırılan ve durumu kritik olan Abe, hayatını kaybetti.

1 yıl önce

İspanyol sismolog Jordi Diaz: Türkiye'deki 2 deprem Japonya'daki 9,1'lik depremden 30 kat daha şiddetli

Barcelona kentinde bulunan enstitüde görev yapan Diaz, AA muhabirine, Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. "Çok büyük, şiddetli bir deprem, istatistiklere göre Türkiye'deki, yüzyılın en büyük depremi." diyen Diaz, dünyada da bu büyüklükteki depremlerin yılda 10-20 defa meydana geldiğini ama Türkiye'deki depremin, yıkıcılığı bakımından bazı farklıkları bulunduğunu vurguladı. Diaz, bölgedeki 10 ili etkileyen depremin derinliğinin 15-20 kilometre ile yüzeye çok yakın olmasının, merkezinin yerleşim yerlerinde bulunmasının ve dayanıklı binaların inşa edilmemesinin kayıpların fazla olmasındaki ana nedenler olduğunu sıralayarak "Türkiye'deki gibi depremlere biz 'sığ deprem' diyoruz ve ne kadar sığ olursa etkisi o kadar fazla oluyor." ifadesini kullandı. İspanya'nın güneyindeki Lorca kentinde 11 Mayıs 2011'de meydana gelen depremin çok daha sığ bir deprem olduğunu ancak büyüklüğün düşük olması nedeniyle daha az kayıp yarattığını anlatan Diaz, "Lorca'daki deprem, 3-5 kilometre derinlikte çok sığdı ama 5,1 büyüklüğündeydi. Bu büyüklükte dünyada yılda 10 bin kadar deprem olur. Lorca'daki de yerleşim yerinde olmasından ötürü ölümlere yol açtı. Enerji salınımı olarak bakarsak Türkiye'deki deprem, İspanya'dakinin 1000 katından fazlaydı." diye konuştu. Diaz, Türkiye'deki depremleri Ağustos 2016'da İtalya'nın orta bölgesinde meydana gelen ve 280'den fazla kişinin öldüğü 6,2 büyüklüğündeki depremle de kıyaslayarak "İtalya'da dikey bir kırılma vardı. Türkiye'de ise tamamen yatay bir fay hattı. Mekanizmaları tamamen birbirinden farklı depremler." görüşünü dile getirdi. "Türkiye'de deprem, sismik haritada 'kırmızı' olarak belirlenen riskli bir bölgede oldu. Burada deprem olacağı biliniyordu ama geçen hafta mı, gelecek 20 ya da 50 yılda mı olacağı tabii ki bilinmiyordu. Sorun burada." diyen İspanyol sismolog, şöyle devam etti: "Depremlerde, risk bölgesini biliyoruz ama zamanı bilemediğimizden yapmamız gereken şey, en iyi şekilde hazırlıklı olmak ve dayanıklı yapıları inşa etmektir. Bu büyüklükte bir depremde kayıplar önlenemez ama kayıpların daha az ya da daha çok olması birçok faktöre bağlı." Diaz, Japonya'da 2011'de "alışılmışın dışında, olağanüstü denilebilecek" Tohoku'daki 9,1 büyüklüğünde Türkiye'dekine benzer bir deprem olduğunu belirterek "Ama Kahramanmaraş'ta 9 saat arayla 2 büyük deprem oldu. Bu, çok az gördüğümüz bir durum. Japonya'dakine göre salınan enerji miktarının 30 kat daha fazla olduğunu söyleyebiliriz." değerlendirmesini yaptı. "ÇIKACAK VERİLER, SİSMİK RİSKLERİ, MEVCUT KURALLARI DEĞİŞTİREBİLİR" Kahramanmaraş merkezli depremlerin ayrıntılı incelenmesi gerektiğinin altını çizen Diaz, şöyle devam etti: "Türkiye'de iki farklı fay hattında depremler oldu ve bilimsel olarak bunun artçı mı yoksa farklı bir deprem olduğu mu halen tartışılıyor. Büyük bir olasılıkla birinci deprem, ikinciyi tetikledi. Bu kırılmaların nasıl olduğu uzmanlarca çok farklı yönde, üzerinde bilimsel olarak çalışılması gereken bir konu. Bu depremlerden gelen veriler, kesinlikle deprem çalışmalarında ilerleme kaydetmek için kullanılacaktır. Kırılma şekli olarak incelendiğinde bölgesel fay hatlarının jeodinamik durumunun daha iyi anlaşılmasına da yardımcı olacaktır. Çıkacak veriler, sismik riskleri, mevcut kuralları veya gözetim alanlarını değiştirebilir." İSTANBUL'DA DEPREM RİSKİ Türkiye'de uzmanların deprem riskinin yüksek olduğu yerlerin başında gösterdiği İstanbul'un durumunu da değerlendiren Diaz, şunları kaydetti: "İstanbul, diğer birçok yer gibi büyük ve yıkıcı deprem olma riski olan bir yer. İstanbul, oldukça belirgin bir tehdit ama aynı şekilde Tokyo, Los Angeles, San Francisco, California'da da aynı şekilde büyük depremler bekleniyor. Bu, yanardağ yamacında ya da sel felaketi riski olan bölgelere yakın yerlerde yaşamayla aynı. Risk var ve yapılacak şey en azından yeni binaların depreme en iyi şekilde dayanıklı olarak inşa edilmesi, lojistik desteklerin güçlendirilmesi ve kurtarma ekiplerinin her yönden hazır hale getirilmesidir. Çünkü bu noktadan itibaren mahalleleri tamamen yıkıp yeni evler yapamazsın. Bunun ekonomik ve sosyal yükünü kimse karşılayamaz. Deprem bölgesinde yaşıyorsan bilmelisin ki er ya da geç o deprem olacak. San Francisco'daki büyük deprem, 1906'da oldu. Şimdi herkes orada yeni bir büyük deprem bekliyor." Dayanıklı binaların inşa edilmesinin can kurtardığını, benzer büyüklükte olan Japonya ve Haiti'deki depremlere bakıldığında da görüldüğünü belirten Diaz, "İlk olarak deprem bölgesindeki binaların bir yapım yönetmeliği vardır ve buna uymak gerekir. Bu kurallar da bazı depremlerde hata oluşturabilir ama yıkım şiddeti farklı olur. Bilimsel bir şeye gerek olmadan inşaata ne kadar yatırım yapılırsa, insan kaybı sayısının daha az olacağı çok açıktır. Bu, herkes için geçerli." görüşünü dile getirdi.

4 ay önce

PKK, Japonya'da Kamu Güvenliği İstihbarat Teşkilatının terör örgütleri listesine alındı

Japonya'nın Ankara Büyükelçiliği, terör örgütü PKK'nın, terör örgütleri listesine dahil edildiğini açıkladı.