29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Dünya Sağlık Örgütü'nden kritik uyarı: Pandemi bitmedi, yeni varyantlar çıkabilir

Dr. Tedros Ghebreyesus, Cenevre'de örgütün genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında geçen hafta dünya genelinde 18 milyon vaka görüldüğünü belirterek şunları söyledi: ''Salgının bittiğini söylemekten çok uzaktayız. Genel olarak Omicron varyantında daha hafif belirtiler görülüyor. Ama bunun hafif bir hastalık olduğu yanılgısına düşmeyin. Omicron hastaneye yatırabiliyor ve ölümlere neden oluyor. Çok daha hafif vakalar bile sağlık hizmetleri üzerinde baskı yaratıyor.'' Omicron vakalarının küresel düzeyde "inanılmaz şekilde arttığını" belirten Ghebreyesus, yeni varyantların ortaya çıkabileceğini belirterek bu yüzden temas takibin yaşamsal önemde olduğunu vurguladı. Ghebreyesus, ''Özellikle birçok ülkede aşılama oranlarının düşük olması kaygı verici. Çünkü aşı olmamış kişilerin hastalığı ağır geçirmesi ya da yaşamını kaybetme riski çok daha fazla'' dedi. WHO'nun acil durum direktörü Dr. Mike Ryan da özellikle aşılı insan sayısının daha az olduğu ülkelerde hastalığın bulaşıcılığının yüksek olmasının hastaneye yatışlar ve ölümleri tırmandırabileceğini söyledi. AVRUPA'DA VAKA SAYILARINDA REKOR ARTIŞ
 DSÖ'nün uyarısı bazı Avrupa ülkelerinde vaka sayılarının rekor seviyeye çıktığı bir dönemde geldi. Fransa'da dün vaka sayıları bir gün öncekine göre dört kattan fazla artarak 464 bin 769 oldu. Pandeminin başlangıcından bu yana bu sayıya hiç ulaşılmamıştı. Danimarka'da dün 33 bin 493 vaka açıklandı. İtalya'da da bir gün öncesindeki oranla vaka sayılarının üç kat artarak 228 bin 179'a çıktığı duyuruldu. Fransa'da hükümetin test ve izolasyon protokolünün eğitime sekte vurduğunu söyleyen öğretmen sendikaları bir hafta içinde ikinci kez grev kararı aldı. Geçen haftaki bir günlük iş bırakma eylemi nedeniyle ülkedeki ilkokulların yarısında ders yapılamadı. Öğretmenler derslerdeki aksamaların yönetilemez bir seviyeye geldiğini söylerken birçok ailenin çocukları için aşı randevusu almakta zorlandığı eczanelerin önünde testler için çocukların uzun kuyruklar oluşturduğu belirtiliyor. FRANSA EĞİTİM BAKANI'NA İSTİFA ÇAĞRISI
 Bu arada, Fransa Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer'in sıkı Covid testi protokolünü İbiza'da tatildeyken açıkladığının ortaya çıkmasından sonra istifa çağrıları yapılıyor. Ancak bazı Avrupa ülkelerinde Omicron'un vakalarının zirve noktasını geçtiğine dair işaretler de var. İrlanda'da son günlerde vaka sayıları azalmaya başladı. Sağlık Bakanı Stephen Donnelly, Noel ve yılbaşı tatili döneminde getirilen kısıtlamaların hafifletilebileceğini söyledi. İspanya hükümeti, Omicron varyantının ortaya çıkışından bu yana vaka sayılarının ilk kez düştüğünü açıkladı. İngiltere'de de vaka sayılarının düşmeye başlamasıyla hükümet önlemleri hafifletmeye hazırlanıyor.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Bu yıl 15 terör eylemini engelledik. Terör örgütünün hareket kabiliyetini İHA ve SİHA’lar ile azalttık."

Bakan Soylu; Serhat İbrahimoğlu moderatörlüğünde Nedim Şener ve Mete Yarar'ın sorularını yanıtlıyor Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "(İstanbul'da görev yapan polis memurunun Hakkari'deki aracında patlayıcı bulunması) Akşam saatlerinde Hakkari Emniyet Müdürümüz aradı. Yapay zeka yoluyla şüpheli bir aracı tespit ettiklerini söylediler. Onlar uyuşturucu nakli olduğunu düşünmüşler. Zulada 52 buçuk kilo patlayıcı bulunca şaşırıyorlar, kimliğe bakınca polis memuru olduğunu görüyorlar. Aktarım Kuzey Irak tarafından gelmiş, herhalde Şemdinli civarında arabayı bırakıyorlar. Polis memuru arabayı alıyor. Bu memuru biz 2019 yılında ihraç etmişiz, mahkeme kararıyla geri dönüyor. Sonra başka bir yere vermişiz, İstanbul'da bir yere geçmiş. Hedef İstanbul. 52 buçuk kilo patlayıcı büyük bir patlayıcı. Birçok aktarımla ilgili çeşitli tedbirlerimiz var ancak yeni yeni yöntemler görüyoruz. "TÜRKİYE'NİN İÇ HUZURUNU SENDELETMEK İÇİN BİRÇOK SALDIRI BİÇİMİ KULLANILIYOR" Neresi olduğunu sormayın ama PYD'nin bir karargâhında iki DEAŞ'lı kadına PYD'li komutan 'patlayıcıları Türkiye'ye getireceksiniz, getirirseniz elimizde tuttuğumuz kocanızı, çocuğunuzu serbest bırakırız' diyor. Yani Türkiye'nin iç huzurunu sendeletmek için birçok saldırı biçimi kullanılıyor. "ARAÇTAKİ POLİS MEMURU OLDUĞU İÇİN ATLAYACAĞIMIZI SANDILAR" (Polis memuru operasyon esnasında araçta mıydı?) Araçtaydı. Aracı birkaç gün önce kendisine tesvil ettirmiş. Aracın parasını kendisi vermemiş. Parayı patlayıcıyı araca yerleştiren adam vermiş. Aslında tezgah iyi kurulmuş. Polis memuru olduğu için bir vesileyle onu atlayabileceğimizi düşünmüşler ama arkadaşlarımız nitelikli bir çalışmayla bunu yakaladılar. Yazılımcılarımız çok başarılı, ekibimiz çok tecrübeli. Bazen bizi hayretler içerisinde bırakıyorlar. "BU YIL HAKKARİ'DEKİNE BENZER 15 EYLEM ENGELLEDİK" ('PKK Türkiye'de eylem yapmaktan vazgeçti' söylemi doğru mu yoksa artık potansiyelleri mi yok?) Bu yıl başından itibaren buna benzer 15 eylemi engelledik. "SADECE PKK DEĞİL TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNİ BASKILIYORUZ, TOPARLANAMIYORLAR" PKK'yı takip ettiğimiz gibi DEAŞ'ı da adım adım takip ediyoruz. MİT'in bölge dışında da ciddi bir istihbarat ağı var. Türkiye için tehdit olan bütün terör örgütlerini izliyoruz. Onlara ciddi bir baskı oluştu ve toparlanamıyorlar. Bir kere sığınağını yok ettin mi toparlanmaları en az bir yıl. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın iradesi ve geliştirdiğimiz savunma sanayii ile sadece bu yıl içerisinde 15 eylemi engellemiş olduk. (Furkan Vakfı destekçilerine polisin uyguladığı müdahale Alparslan Kuytul'un provokatif açıklamaları) Son 4-4 buçuk aydır bu grup sadece Adana'da 50'nin üzerinde eylem gerçekleştirmeye çalıştı. Neden? Şunun için, eylül-ekim gibi bunların içinde bulunan bir kişinin maddi kaynağı aktardığı öğreniyor, Kuytulcu 7 kişi bu kişiye işkence ediyor, olay yargıya taşınıyor sonrasında. 7 kişi tutuklanıyor. Başka bir yerde de bir doktoru mülk konusunda tehdit ediyorlar, emniyet tehdidi gerçekleştireni yakalıyor, bu kişi de tutuklanıyor. Bunlar da meselenin kime nasıl sirayet edeceğini bildiklerinden olayı terörize etmeye çalışıyorlar. Bunlar bir dini bir grup olmaktan ziyade siyasi kimliklerini öne çıkararak, bunun önüne daha farklı kimlikler inşa ederek bir motivasyon üzerinden yürüyorlar." Ne zamanki 15 Temmuz sonrası terörle iltisaklı bir süreç başlatıldı. Yargı bunlar hakkında karar verdi ve terör dosyası olarak kabul etmedi. Biz yargının kararını başımızın üstüne koyduk. Ancak bu kimseye, bu ve başka irtibatlara devam etme hakkını vermiyor. Siz bir sokak yürüyüşü yapacaksanız, 2911'e göre bunun kanunu var. Gereğini yerine getirmezseniz polisin tedbir alma hakkı var. Sadece Adana'da son dört ayda 50'den fazla eylem yapmışlar biz buna 'eyvallah' demeyiz. Bunlar sokağa çıkarlar ellerinde kamerayla, çocukları öne çıkarırlar, kadınları öne çıkarırlar, tükürürler, tahrik ederler, her türlü şeyi yaparlar. 'Polis bir eksiklik yapsa da çeksem' diye. Karşımızda bir şaklaban ve başka yerlerden talimat alan biri var. Kendisine 'hoca' dedirtiyor."

2 yıl önce

6'lı masanın pazar günü yapacağı görüşme öncesi yeni iddia: 2 parti masadan kalkabilir

CHP öncülüğünde toplanan 6 muhalefet partisi 24 Nisan’da Demokrat Parti ev sahipliğinde 3’üncü kez bir araya gelecek. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın DEVA ve Gelecek Partisi Genel Başkanlarına yönelik açıklamasının ardından muhalefet cephesinde sular durulmadı. Uysal’ın Babacan ve Davutoğlu’na yaptığı ziyaretlerde servis edilen fotoğraflarda iki genel başkanın soğuk yüz ifadeleri dikkat çekti. Kulislerde, pazar günü yapılacak olan görüşmenin bu nedenle sert geçeceği konuşuluyor. DEVA ve Gelecek Partilerinin ittifak çatısı altında yer almayacağı yorumları yapılıyor. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hayali ile CHP öncülüğünde bir araya gelen 6 muhalefet partisinin genel başkanları arasındaki 3’üncü görüşme pazar günü Demokrat Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşecek. GERGİNLİK FOTOĞRAFLARA YANSIDI DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, liderler turunu tamamladı. Ancak, Uysal’ın açıklamaları sonrası esen soğuk rüzgarlar görüşmelerde de devam etti. Taraflar arasındaki gerginlik Uysal’ın, Babacan ve Davutoğlu ile yaptığı görüşmelerden servis edilen fotoğraflara da yansıdı. Babacan ve Davutoğlu’nun fotoğraf karesinde donuk olmaları dikkat çekti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdçaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in araya girmesine rağmen DP ile Gelecek ve DEVA Partisi arasında buzların erimediği belirtiliyor. Bu nedenle pazar günü yapılacak toplantının da gergin geçeceği belirtiliyor. MASADAN ÇEKİLİYORLAR MI? Öte yandan kulislerde DEVA ve Gelecek Partisi’nin de yol ayrımında olduğu yorumları yapılıyor. İki parti geçtiğimiz haftalarda yargı alanında ayrı ayrı paketler açıkladı. İki partinin ayrı çalışma yapması ‘6’lı masadan çekiliyorlar mı’ yorumlarına neden oldu. İki partinin olası bir ittifak çatısı altında yer almayacağı dillendiriliyor. deva partisi, gelecek partisi, görüşme, muhalefet, 6lı masa, demokrat parti, chp, son dakika 6'lı masanın pazar günü yapacağı görüşme öncesi yeni iddia: 2 parti masadan kalkabilir CHP ve İYİ Parti'nin başı çektiği 6 muhalefet partisi 24 Nisan'da bir kez daha görüşecek. Ancak görüşme öncesi kulislerde kriz iddiaları dolaşıyor. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın Davutoğlu ve Babacan'a gönderme yaptığı açıklaması sonrası krizin aşılamadığı öğrenildi. Pazar günü yapılacak toplantının gergin geçmesi beklenirken DEVA Partisi ve Gelecek Partisi'nin masadan ayrılma ihtimali gündüme geldi. CHP öncülüğünde toplanan 6 muhalefet partisi 24 Nisan’da Demokrat Parti ev sahipliğinde 3’üncü kez bir araya gelecek. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın DEVA ve Gelecek Partisi Genel Başkanlarına yönelik açıklamasının ardından muhalefet cephesinde sular durulmadı. Uysal’ın Babacan ve Davutoğlu’na yaptığı ziyaretlerde servis edilen fotoğraflarda iki genel başkanın soğuk yüz ifadeleri dikkat çekti. Kulislerde, pazar günü yapılacak olan görüşmenin bu nedenle sert geçeceği konuşuluyor. DEVA ve Gelecek Partilerinin ittifak çatısı altında yer almayacağı yorumları yapılıyor. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hayali ile CHP öncülüğünde bir araya gelen 6 muhalefet partisinin genel başkanları arasındaki 3’üncü görüşme pazar günü Demokrat Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşecek. GERGİNLİK FOTOĞRAFLARA YANSIDI DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, liderler turunu tamamladı. Ancak, Uysal’ın açıklamaları sonrası esen soğuk rüzgarlar görüşmelerde de devam etti. Taraflar arasındaki gerginlik Uysal’ın, Babacan ve Davutoğlu ile yaptığı görüşmelerden servis edilen fotoğraflara da yansıdı. Babacan ve Davutoğlu’nun fotoğraf karesinde donuk olmaları dikkat çekti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdçaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in araya girmesine rağmen DP ile Gelecek ve DEVA Partisi arasında buzların erimediği belirtiliyor. Bu nedenle pazar günü yapılacak toplantının da gergin geçeceği belirtiliyor. MASADAN ÇEKİLİYORLAR MI? Öte yandan kulislerde DEVA ve Gelecek Partisi’nin de yol ayrımında olduğu yorumları yapılıyor. İki parti geçtiğimiz haftalarda yargı alanında ayrı ayrı paketler açıkladı. İki partinin ayrı çalışma yapması ‘6’lı masadan çekiliyorlar mı’ yorumlarına neden oldu. İki partinin olası bir ittifak çatısı altında yer almayacağı dillendiriliyor.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye-İran sınırında konuştu: "14. kattaki konfor bunu anlayabilecek kabiliyette elbette olmayacaktır"

Çeşitli incelemelerde bulunmak üzere İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile Van'a gelen Bakan Soylu, Ferit Melen Havalimanında Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Emin Bilmez, AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Bekmez, AK Parti İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu ve protokol üyeleri tarafından karşılandı. Daha sonra helikopterle Çaldıran-İran sınırında inşa edilen güvenlik duvarı ve güvenlik yolunu inceleyerek çalışmalar hakkında Vali Bilmez ve firma yetkililerden bilgi alan Bakan Soylu, 3,5 yılı aşkın süredir doğu ve güney sınırında güvenlik duvarı çalışmalarının yürütüldüğünü söyleyerek, "Bugüne kadar Ağrı, Iğdır sınırları ve onun da hemen üstünde Ermenistan sınırı olarak nitelendireceğimiz sınırlarda gerek duvar gerek aydınlatma ve çit çalışması yapılmıştır. Bir siyasi partinin 14. katından 'Türkiye'de sınırlar iyi tutulmuyor, sınır namustur' diyerek burada yapılanları görmezden gelmek vicdana da insanlığa da fedai can ederek buralarda mücadele eden kahraman güvenlik güçlerimize bühtan ve iftiradır. Bunu böyle söyleyerek ardından bunu şehirlerin billboardlarında, üst geçitlerde pankartlama çalışması yaparak devletini milletinin gözünde aciz duruma düşürmeye çalışmak son derece insanoğluna yakışmayacak davranıştır" dedi. "Toplam 1028 kilometre duvar şu ana kadar yapılmıştır" Van-İran sınırında yaklaşık bir ay önce 5-6 metre karın altında kalan ve her türlü çalışmanın neredeyse imkansız hala geldiği bir alanda güvenlik duvarının inşa edildiğini ifade eden Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Şu ana kadar 26 mayın tarlası temizlendi. Bugüne kadar özellikle Ağrı, Iğdır sınırı ve içine bulunduğumuz Çaldıran sektörü dahil 191 kilometre duvar yapılmıştır. 837 kilometre duvar da Suriye sınırında gerçekleştirilmiştir. Toplam 1028 kilometre duvar şu ana kadar yapılmıştır. Bir duvarın yapılması için neler lazım? Bunu yine CHP'nin 14. katından anlayabilmek isteyenlere ifade etmek istiyorum. Şu anda şu sektörde 26 mayın tarlası temizlenmektedir. Mayın tarlasını temizleyenler jandarmanın mayın bölüğüdür. Bunu akredite edenler de Milli Savunma Bakanlığının MAFAM adlı bu konudaki birliğidir. Ondan sonra burada güvenlik yolu açılır. Bu yapılırken burada güvenlik önlemi alınır. Çünkü karşı taraftan ve terör örgütünün her noktadan taciz edebilme kabiliyetine karşı burada sınır birliklerimiz aynı zamanda Polis Özel Harekat (PÖH) ve jandarmamız sınır güvenlik yolların rahatlıkla yapılabilmesi için burada tedbir alırlar." "14. kattaki konfor bunu anlayabilecek kabiliyette elbette olmayacaktır" Soylu, duvar ihalelerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın (TOKİ) yıllardır sınırda bunları gerçekleştirmek için çaba ortaya koyduğuna değinerek, "Peki bunu nasıl sağlarlar, İran ile eş güdüm içinde çalışırlar. Bunların nereden ve nasıl geçebileceğini, hakim yerin neresi olduğunu burada temin ederler. 14. kattaki konfor bunu anlayabilecek kabiliyette elbette olmayacaktır" dedi. Bu çalışmaların yanı sıra üretilen duvarların monte edildiğini, güvenlik güçlerinin de bölgede gerekli önlemleri aldığını anlatan Soylu, "Zaman zaman buranın eksi 40 dereceye düştüğünü ifade etmem gerekir. Birileri için bir şey ifade ediyorsa, bütün bunlar yapılırken aynı zamanda buranın aydınlatılmasının tesis edilmesi gerekir. Bu da Ağrı’dan Hakkari sınırına kadar, Hakkari sınırında da Irak sınırı Hezil Çayı’na kadar olan bölgeye kadar, Hezil Çayı’ndan Suriye’de duvarların başlayacağı bölgeye kadar bütün bölgelerde elektrik idaremizle TEDAŞ’la entegre edilerek buralar çok zor şartlarda elektrik getirilmektedir. Buradan teröristin, kaçakçının, kaçak göçmenin geçmesini engelleyebilmek için aynı zamanda başka türlü adımları atıyoruz. Bu bölgenin içinde özellikle en önemli meselelerden biri üs bölgeleridir. Aynı zamanda sınır birliklerimizin konuşlandığı karakollardır. Bir taraftan üs bölgeleri hakim tepelerde, bir taraftan sınır birlikleri bir taraftan da sadece doğu sınırında 250 adet optik kulelerimiz var. Bunların yüzde 95’i bitti. Bu kuleler ne yapıyor. Bazıları 16 kilometreye kadar, bazıları 10 kilometreye kadar cisim ve insan görebilme kabiliyetine sahip olan 4 kilometrede insanı ne olarak algılayabilen elektrooptik kuleler burada konuşlandırılmaktadır. Bunların da her birinin kedine ait imalatı vardır bunlar da ASELSAN tarafından gerçekleştirilmektedir. Optik kulelerin yanı sıra 284 tane termal kamera vardır. Yüze yakın bu bölgede ve güney bölgesinde tesis edilmiş devriye atan kendine ait kuleleri olabilecek araçlarımız söz konusudur. Bunların hepsi bizim Türk Silahlı Kuvvetlerimizin sınır birliklerimizin bu güvenlik yollarında rahatlıkla iki tarafı görebilecek şekilde konuşlandırılmışlardır" diye konuştu. "26 tarlada mayın çalışması yapıldı" Birinci, ikinci ve üçüncü etapta 26 tarlada mayın çalışması yapıldığını söyleyen Bakan Soylu, "Van’da 295 kilometrelik bir alan var. Çaldıran, Özalp, Saray sektörü inşallah bu yılın sonuna kadar tamamlanacak. Geri kalan gelenler ve Albayrak ve Başkale sektörü de gelecek yıl tamamlanacak ve doğu sınırımızın tamamı 2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. yılında hem duvarlarla hem optik kulelerle hem termal kameralarla hem güvenlik yollarıyla tel çitleriyle kontrol altında tutulacak. Burası sınır ve burada karakollarımız var. Bir tarafta polis özel harekatımız burada. Sınır birliklerimizin arkasında herhangi bir kaçış söz konusu olur diye hudut birliklerimiz de tamamen entegre şekilde PÖH hem duvarların yapıldığı alanda aynı zamanda jandarma burada bulunmaktadır. Kaçak göçmen geçişinin olduğu biz nerede tedbir almalıyız hangi yolda tedbir alırsak kaçak göçmen geçişini engelleyebiliriz diye değerlendirme yaptılar bu görünen noktaların tamamında hudutta Türk Silahlı Kuvvetleri, onun arkasında jandarma ve PÖH, aynı zamanda bu bölgeye kadar olan bölgelerde PÖH ve jandarma birlikleri kendi alanlarına ait bütün kapamaları gerçekleştirmektedir" ifadelerini kullandı. "Doğu ve Güneydoğuda ilk kez bir gölde veya bir alanda sahil güvenlik ilk kez görev almaktadır" Başka bir hamle daha yaptıklarını dile getiren Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Van Gölü'nün güvenliğini geçen yılın yazından itibaren sahil güvenliğimize verdik. Doğu ve Güneydoğuda ilk kez bir gölde veya bir alanda sahil güvenlik ilk kez görev almaktadır. Çünkü onun Akdeniz ve Ege denizinde göçmen kaçakçılığından ve diğer kaçakçılıklardan elde ettiği tecrübeyi burada istifade edelim. Van Gölü'nün tüm konuşlanmasını sağlayarak bunu gerçekleştirebilecek bir anlayışı ortaya koymaktadır. Bu bölgelerde güveliğin sağlanabilmesi çini mayın tarlaları temizlenmektedir, aydınlatma için bölgeye Ağrı sınırından Hakkari sınırına kadar elektrik çekilmektedir. Burada çok zor şartlarda ve aynı zamanda terörün saldırmasını da göz önünde bulundurarak burada bir güvenlik duvarı ve güvenlik yolu yapılıyor. Aydınlatmalar yapılıyor ve güvenlik duvarının üstüne tel çit çekilmektedir. Termal kameralar yerleştiriliyor ve optik kuleler yapılıyor. Araçlarla devriye yollarında çaba sarf edilmektedir. İnsansız hava araçlarımızla sürekli nasıl güvenlik yollarında ve diğer alanlara devriye atılıyorsa onlarla da sürekli devriye atılmaktadır. Keşif ve gözetleme faaliyetleri de dronlarla ve bulut altı İHA'larla bunlar sağlanmaktadır." Bu bölgelerde güveliğin sağlanabilmesi için mayın tarlalarının temizlendiğini, aydınlatma için Ağrı sınırından Hakkari sınırına kadar elektrik çekildiğini dile getiren Soylu, şunları söyledi: "Burada çok zor şartlarda ve aynı zamanda terörün saldırmasını da göz önünde bulundurarak bir güvenlik duvarı ve güvenlik yolu yapılıyor. Aydınlatmalar yapılıyor ve güvenlik duvarının üstüne tel çit çekiliyor. Termal kameralar yerleştiriliyor ve optik kuleler yapılıyor. Araçlarla devriye yollarında çaba sarf edilmektedir. İnsansız hava araçlarımızla nasıl güvenlik yollarında ve diğer alanlara devriye atılıyorsa, onlarla da sürekli devriye atılmaktadır. Keşif ve gözetleme faaliyetleri de dronlarla ve bulut altı İHA'larla sağlanmaktadır. Bundan muradımız şudur, milletimiz devletinden emin olsun. Devletinden emin olmayanlar olabilirler, siyaset adına burada yıllarca hududu namus bilen ve bunun için fedai can eden, kınalı kuzularımız, kahraman askerlerimiz, polislerimiz, jandarmamız ve güvenlik korucularımız büyük bir mücadeleyi ortaya koyarken birilerinin sadece siyasi hevesleri oluşsun diye bir takım iftiralar altında kalabilirler ama bu memleket iftira atanların söyledikleriyle burada kahramanca mücadele eden arkadaşlarımızın o gayretlerini ortadan kaldırmaz. İftiralar iftira sahiplerinin olur." Kahraman güvenlik güçlerinin bu memleketin birliği, bütünlüğü, özgürlüğü için, bayrağın hür ve özgür şekilde dalgalanması için büyük bir gayret gösterdiğini aktaran Soylu, "Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, kalpleri katıdır anlayamazlar. Bunlar elbette ki bu memleket için gayret eden arkadaşlarımızı yıldıramazlar. Buradaki çalışmalar devam edecek. Bu yıl Özalp sektörünü tamamlayacağız bu yılın sonuna kadar. 2023'te de bütün ihaleleri hemen hemen bitmiştir, böylece 29 Ekim itibariyle doğu sınırımızın tamamı güvenlik duvarlarıyla beraber güvenlik altına alınmış olacaktır" diye konuştu. Şamyataşı Üs Bölgesi'ne geçerek burada asker ve özel harekat polisiyle birlikte iftar açan Bakan Soylu, daha sonra tekrar Uzunyol Üs Bölgesi'nde de askerlerle bir araya gelip sohbet ettikten sonra il merkezine döndü.

2 yıl önce

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni "Kabile Belediyesi" olarak tanımlayan AK Parti Grup Başkanvekili ve Mamak Belediye Başkanı Murat Köse açıklamalarını şemayla anlattı

Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni "Kabile Belediyesi" olarak tanımlayan Köse, açıklamalarını şemayla anlattı. Daha önce Belediye Meclisi toplantısı açıklamalarda bulunan ancak Yavaş tarafından engellendiğini belirten Köse CNN Türk canlı yayınında hazırladığı şemaları gösterdi. ÜÇ GRUP YÖNETİYOR Murat Köse; sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabından da "Mansur Yavaş Kabilesi" olarak tanımladığı ekipte yer aldığı iddia edilen isimleri paylaştı. Murat Köse, söz konusu paylaşımlarda Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin "Yükselciler", "Servetçiler" ve "Fırsatçılar" olarak tanımladığı üç grup tarafından yönetildiğini savundu. Murat Köse'nin hazırladığı şemada şu bilgiler yer aldı: Yüksel Arslan (Özel Kalem Müdürü) Belediyeye alınan 15 binin üzerindeki kişinin 10 bininin referansı. Arslan'a tabi kişilerin kayda değer bir kısmı işe gelmeden maaş alıyor ya da belediyeye bir katkı koymadan mesai dolduruyor. "Ertan Işık (CHP'li meclis üyesi) Görevi, Yavaş belediye giriş yaptığı andan itibaren makam odasında Yavaş'ın yanında durmak. Yavaş'a yakınlığını kullanarak iş takibi yapmak. Atilla Çelik (Mansur Yavaş'ın hemşerisi) Ertan Işık'ın uydusu... Ertan Işık'ın yaptığı iş takiplerini meşrulaştırmak için Yavaş'a yönelik göstergesi.

1 yıl önce

İtiraz dünya basınında: Türkiye'ye askeri ambargo kalkabilir

Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılmasına itirazı uluslararası medyada ilk sayfadan verildi. Wall Street Journal gazetesi, 'Finlandiya, İsveç NATO'ya girmeyi planlarken, Türkiye taleplerini açıkça belirtiyor' başlığını kullandı. İki İskandinav ülkesinden heyetlerin Ankara'da Türkiye'nin endişelerini görüşeceğini yazan Washington Post, Türkiye'den gelen yorumun bazı Avrupalı liderler ve diplomatlar için sürpriz olduğunu yazdı. İKİ TEKLİFLE GELEBİLİRLER The Times ise İsveç'in masaya getirebileceği iki teklifi yazdı. Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğinin önünde ciddi bir engel olduğunu kaydeden The Times, Ankara'yı ziyaret edecek diplomatların 2019'da başlayan silah ambargosunun kaldırılması ve "PKK'ya karşı çetin önlemlerin alınmasını" teklif edebileceğini yazdı.

1 yıl önce

Skandal detaylar ortaya çıktı! İsveç, Türkiye'nin istediği FETÖ'cüyü Kabil'den kaçırdı

İsveç'te online yayınlanan Samnytt gazetesinin haberi ülkede FETÖ'cülere nasıl yardım edildiğini gözler önüne serdi. Yayın organının haberinde FETÖ'cü Yılmaz Aytan'ı Türkiye'ye iade etmemek için nasıl çabaladığı detaylarıyla anlattı. Türkiye Adalet Bakanlığı tarafından silahlı terör örgütü yönetme/kurma suçlarından iadesi istenen, ancak İsveç tarafından iadesi durdurulan Yılmaz Aytan hakkındaki haberde "İsveç aktif bir şekilde Türkiye'nin terörizm suçlamasıyla iadesini istediği Yılmaz Aytan'a yardım etti. İsveç, Aytan'ı Erdoğan'ın burnunun dibinde kaçırmayı başardı" ifadeleriyle İsveç'in açıkça Aytan'a yardım ettiği ifşa edildi. Yayın organının haberine göre 2018 Aralık ayında Afganistan'da bulunan Yılmaz Aytan burada eğitimci olarak bulunduğu esnada Afganistan'ın FETÖ baskınları dolayısıyla ülkeden kaçma girişiminde bulundu. Afgan merciler ise Aytan'ı tutuklayarak ev hapsine aldılar ve pasaportuna el koydular. PASAPORT, SIĞINMA HAKKI Türkiye, örgütün üst düzey isimleri arasında olan Aytan'ın Türkiye'ye iadesini istedi. İsveç yayın organına göre de Afganistan FETÖ'cü ismi Türkiye'ye iade etmek üzereydi ancak Aytan Afganistan'dayken İsveç'e iltica talebinde bulundu. İsteğinin kabul edilmesinin ardından kendisine geçici pasaport verilen Aytan İsveç'e giderek 2018'de ülkede kalıcı oturum izni de aldı. Yayın organı da Aytan'ın İsveç'e sığınma talebine anında olumlu cevap verdiğini yazıp "İsveç Göçmenlik Ajansı, Aytan'a geçici yabancı statüsü pasaportu verdi. Aytan bu sayede İsveç pasaportuyla ülkeden ayrılabilir" bilgisini paylaştı. BAŞVURUSUNA GEREKÇE Yayın organı İsveç hükümetinin bir başka skandal uygulamasını da gündeme taşıdı: "İsveç Göçmenlik Ajansı'nın Türkiye karşısındaki hukuki pozisyonuna göre Erdoğan'a karşı 2016 yılındaki darbe girişimine destek vermek İsveç'te göçmenlik başvurusu için gerekçe olabiliyor. Türkiye'nin hukuki süreçleri de sürekli sorgulanmakta ve terörizmle suçlananlar ülkede adil bir yargılanma süreci yaşayamama riskiyle karşı karşıyalar. Yılmaz Aytan davasındaki durumda da bu değerlendirme hakimdi." OCAK 2021'DE İADE İSTEDİ Yayın organı 2019 yılının başından itibaren Burdur'daki Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Aytan'ın ülkeye iadesinin istendiğini ancak İsveç otoritelerinin bu talebi görmezden geldiğini de yazdı. Habere göre, Türkiye'nin Stockholm'deki Büyükelçiliği'nin Ocak 2021'de İsveç Adalet Bakanlığı'na Aytan'ın iadesine ilişkin talepte bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Bu talebin resmi evrağını da okuyucularıyla paylaşan yayın organı Aytan'ın ülkenin istihbarat birimi SAPO tarafından sorgulandığını ancak bu sorgulamanın da sembolik olduğunu ifşa etti. SEMBOLİK SORGULAMA Habere göre Aytan, Türkiye'nin talebinden sekiz ay sonra, Eylül 2021'de İsveç'in güneyindeki Güvenlik Polisi (SAPO) tarafından sorguya çağrıldı. Sorgulamanın çoğu gizliydi ama sembolik bir sorgulamaydı. Haberde "Sorgulayıcı, ülkesinde aranan Türk'e tutuklanmayacağını ve "İsveç'in uluslararası sözleşmelere bağlı olduğu ve bu nedenle onunla birlikte sorgulanması gerektiği" gerekçesiyle sorgunun yapıldığını derhal bildirdi" denildi. ÜST MAHKEMEDEN KORUMA 13 Temmuz'da İsveç Üst Mahkemesi'nin kararıyla hakkında Türkiye'ye iade edilemez kararı çıkarılan Yılmaz Aytan'ın hakkındaki suçlamaların 2016 yılına ait olduğu ancak bu tarihte Aytan'ın İsveç'te suçlu olarak bulunmadığı iddiası karara gerekçe gösterildi. Aytan'ın bu şekilde İsveç'te kalması ve daimi kalma hakkına sahip olması sağlandı.

1 yıl önce

CHP'li Barış Yarkadaş'dan Meral Akşener'e sert tepki: İstemiyorsan masadan kalkabilirsin

CHP'nin eski İstanbul Milletvekili ve TV100 yazarı Barış Yarkadaş, Akşener'in tutumunu eleştirdi. İYİ Parti liderini, "Umutları kırmakla" itham eden Yarkadaş, "Akşener masanın gidişatından memnun değilse masadan kalkabilir" dedi.  Tüm bu gelişmelerden sonra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fox TV yayınında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun, "İç işlerimize karışma" mesajına cevap veren İYİ Parti lideri, "Burada iç işlerine karışmak yok. 6’lı masa toplandı ve Cumhurbaşkanı adaylığı liderlere bırakıldı. Sayın Kılıçdaroğlu’na şunu görevden alın şuraya koyun dersem bu iç işlerine karışmak olur. Aday tespiti konusunda herkes hür ve bağımsız" ifadelerini kullandı. Akşener'in, "Çarparım", "Kimseden izin alacak değilim", "Siyasi terbiyesizlik" gibi ifadeler kullanmasını eleştiren Yarkadaş, "Davutoğlu’nu Kılıçdaroğlu’nu, Karamollaoğlu’nu, Babacan’ı aradım, ulaşamadım" sözlerini de gerçekçi bulmadığını ifade etti. Liderlere danışmanları üzerinden ulaşabileceğini vurgulayan Yarkadaş, "Allah aşkına bu çağda böyle bahane mi olur! Hadi; gerçekten ulaşamadınız diyelim… Bunu çıkıp anlatmanın ve seçmende güvensizlik yaratmanın kime ne faydası var?" eleştirisinde bulundu.

1 2 3 4 5