17 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

İsveç'te ilk kadın başbakan seçilen Magdalena Andersson, 7 saat sonra istifa etti

Sosyal Demokrat Parti lideri Magdalena Andersson, sabah saatlerinde parlamentoda yapılan oylamada güvenoyu alarak İsveç'in ilk kadın başbakanı seçildi. Ardından koalisyon hükümetinin ortağı Yeşiller Partisi, sağ partilerin hazırladığı bütçenin meclisten geçirilmesi üzerine hükümetten çekildiğini duyurdu. Yeşiller Partisinin hükümetten çekilmesinden sonra Başbakan Andersson, istifa ettiğini açıkladı. Böylece Andersson'un başbakanlığı 7 saat sürdü. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Per Bolund, yaptığı açıklamada, "Sağ partilerin yaptığı bütçe ile ülkeyi yönetmek istemiyoruz ve bu yüzden hükümetten çekilmeyi seçtik." ifadelerini kullandı. Eski İsveç Başbakanı Stefan Löfven, 4 Kasım'da Sosyal Demokrat Parti liderliğini bıraktığını açıklamış ve yeni hükümet kurması için Maliye Bakanı Magdalena Andersson'u önermişti. İsveç parlamentosunda bu sabah güvenoyu alan Sosyal Demokrat Parti lideri Magdalena Andersson, ülkenin ilk kadın başbakanı olmuştu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Kadına karşı şiddeti bir insanlık meselesi olarak görüyoruz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 81 ilin valisinin katılımıyla Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde (GAMER) düzenlenen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Koordinasyon Kurulları video konferans toplantısına katıldı. Bakan Soylu, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda gelinen durumu, alınan önlemleri gözden geçirmek için "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü" vesilesiyle bir araya geldiklerini ifade ederek başladı. "Bu yıl 251 kadın cinayeti işlendi" 15 Kasım itibarıyla bu yıl 251 kadın cinayetinin işlendiğini, geçen yılın tamamında bu sayının 268 olduğunu aktaran Soylu, "Bu yılı sayı olarak geçen yılın üstünde kapatacağımız anlaşılıyor fakat olumlu olan gelişme şu ki son beş-altı yıldır aşağı doğru, kanal şeklinde bir iniş var. Bu yıl da düşüş kanalının içinde kalacağımız görülüyor ancak burada, söz konusu olan istatistik rakamlar değil, insan canı olduğu için, bu meseleye özellikle bu önümüzdeki bir ayda hızlı şekilde vaziyet etmemiz lazım. Arkadaşlarımıza da buradan şunları ifade etmek istiyorum. Sahayı biraz daha baskılayarak kamuoyunun dikkatini çekecek programlarla, etkinliklerle, özellikle ihbar ve şikayet eğilimini arttırmayı başarmalı ve yeni olayların, mağduriyetlerin, birtakım acıların önüne geçmeliyiz" diye konuştu. "Kadına karşı şiddeti bir insanlık meselesi olarak görüyoruz" Kadına karşı şiddeti bir insanlık meselesi olarak gördüklerine ve bir can kaybına bile tahammüllerinin olmadığına dikkati çeken Soylu, "Elektronik kelepçe izleme merkezi kurduk, bin kelepçe kapasitemiz var, Türkiye’de şu an aktif 296 kelepçe var, süresi tamamlanan kelepçe uygulaması sayısı da 501. Yani toplam 800'e yakın kelepçe kararı verilmiş, uygulanmış veya uygulanıyor. Bu noktadan hareketle koruyucu önleyici tedbir kararlarının, kelepçe kararlarının sayısını arttırma gayret içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum" sözlerini kullandı. "KADES'in tanıtımına muhakkak ağırlık vermek lazım" İtalya'nın başkenti Roma'da Akdeniz Parlamenterler Asamblesince (PAM) Kadın Acil Destek Uygulaması'na (KADES) verilen ödülü anımsatan Soylu, şöyle konuştu: "Önemli bir fayda elde ettiğimiz KADES'in tanıtımına muhakkak ağırlık vermek lazım. Gelen ihbarların yarısı, gerçekten tehlike içeren ihbarlar. Dolayısıyla bu programın indirilip kullanılması hususunda arkadaşlarımızın gayreti istirham ediyoruz. Tanıtım faaliyetlerinde özellikle vurgulanması gereken hususlardan birisi, KADES'in sadece şiddet mağduru olan ya da ihtimali olan kadınlarımız tarafından değil tüm kadınlarımız tarafından indirilmesinin gerekliliğidir. Buradaki kastımız şudur: Hayatın akışı içinde öngörülemeyen durumlarla karşılaşabilirler veya bir başka kadının başına gelen bir şiddet olayına tanıklık edebilirler, dolayısıyla burada da şiddeti hızlıca kolluk birimlerine bildirme ve birimlerin müdahale etmesini temin etme imkanı bulabilirler." Risk değerlendirme ve analiz çalışmalarının daha doğru yapılabilmesi amacıyla oluşturulan "Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddet Olayları Kayıt Formu"nun önemine değinen Soylu, "1 Şubat 2021 itibarıyla ülke genelinde uygulanmaya başlayan bu formun doldurulması, işlenmesi, bize önemli bir yol haritası sunmaktadır. Bunun da kayıt edilmesi, işlenmesi ile ilgili etkinin ne olduğu ile ilgili, görüş ve öneriler de bakanlık merkez birimlerine iletilmelidir" dedi. 2021-2025 yılları arasını kapsayan kadına yönelik şiddetle mücadele 4. Ulusal Eylem Planı'nı hazırladıklarını belirterek yetkililere seslenen Soylu, şunları kaydetti: "4. Ulusal Eylem Planı'nda yer alan kamuda topyekun seferberlik, eğitim ve farkındalık, koruyucu ve önleyici hizmetler, adalete erişim, verilerin yorumlanması ve analizi başlıklı 5 ana hedefin gereklerinin yerine getirilmesi hususunda gayretlerinizi bekliyoruz. Bu açıdan il ve ilçelerimizdeki ilgili tüm kurum ve kuruluşların tam bir koordinasyon ve iş birliği içerisinde hareket etmesi, gücümüze güç katacaktır."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Kadına şiddet meselesini dünyada en iyi çözen bir millet, en iyi çözen bir ülke olmak zorundayız.“

Bakan Soylu, kadına şiddetin, kadının masumiyetinden ve erkeğin kadını güçsüz hissetmesinden kaynaklanan bir sorun olduğunu belirterek, "Devletin de kendine ait tedbirleri alma konusunda genel işleyişin dışında buraya farklı bir bakış ortaya koyması aşikar. Ama bu sorun sadece bizlik bir sorun değil. Bütün ülkelerde var. Gelişmişliğe, gelir seviyesine, eğitime, kırsalda veya şehirde oturup oturduğuna bakmıyor. Bütün dünyada böyle bir sorun var. Hepimiz kadına şiddetin bitmesini umuyoruz. KADES’e 245 bin ihbar gelmiş, yani 245 bin ihbardan 244 bin 999’u yanlış veya sahte yapılmış olsa, bir tane yapılmış olsun, 245 bin defa oraya gitmeye değer. Bu meseleye hep birlikte böyle bakmak gerekir. Daha çok alacağımız yolumuz var. Biz millet olarak karar verdiğimiz bir meselede başarılı olma hasretimiz var" diye konuştu. 'BİZ ANAERKİL BİR TOPLUMUZ' Soylu, Türkiye’nin çok zor bir coğrafyada olduğunu dile getirerek, "Pandemiyi biz oluşturmadık. Pandemi dünyanın küresel bir sorunu. Göçü de biz oluşturmadık. Dikkat edin; çok uzun yıllardan beri birlik olmaya çalışan Avrupa’yı sadece bir göç sorunu sarsıyor. Birbirlerine girmiş durumdalar. Bizim başımıza gelenin onda biri onların başına gelse herhalde birbirleri ile saç saça baş başa bir durum ile karşı karşıya kalırlar. Enerji ve ekonomik krizi de biz oluşturmadık. Bunlar tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı süreçtir. Dünyaya medeniyetimizin gereği bir şeyi göstermek zorundayız. Ben her zaman söylüyorum; bize 'ataerkil toplum' derler; ama biz anaerkil bir toplumuz. Bunu hiç unutmadan, kadına şiddet meselesini dünyada en iyi çözen millet, en iyi çözen ülke olmak zorundayız" diye konuştu.

2 yıl önce

AK Parti Malatya Milletvekili Çalık'tan kadınlara "KADES uygulamasını kullanın" çağrısı

Çalık, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetin bir insan hakkı ihlali olduğunu belirtti. Kadına yönelik şiddeti önlemek için toplumun tüm kesimlerinin topyekun mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Çalık, AK Parti iktidarı döneminde, kadının şiddete maruz kalmaması, güçlenmesi, istihdama erişimini sağlayabilmek için çok önemli düzenlemeler ve reformlar yapıldığını söyledi. Kadına şiddetle mücadele kapsamında 2004'te Anayasa'nın 10. maddesine "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir", 2010'da ise "Kadına, engellilere yapılacak pozitif ayrımcılık anayasanın eşitlik ilkesine aykırı değildir" eklemelerinin yapıldığını anımsatan Çalık, "Bu elimizi çok güçlendiren bir metindi ve Anayasa'da yaptığımız bu değişiklikle birlikte yasal düzenlemelerimizde de çok güçlü değişiklikler yaptık." dedi. Öznur Çalık, 2006'da da bu konuda Başbakanlık Genelgesi yayımlandığını anlatarak, genelgede yayımlanan metinlerin bir devlet politikası haline geldiğine dikkati çekti. Genelgenin çok önemli olduğunu belirten Çalık, "Orada kadına yönelik şiddetle mücadele edebilmek için kurumlara, kuruluşlara, sivil toplum örgütlerine, medyaya öneriler var. Başbakanlık Genelgesi ile bakanlıklarımıza ve kurumlarımıza görevler verildi." diye konuştu. Ailenin Korunması Ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'da kadına yönelik şiddeti önleyici tedbirlerin alındığını dile getiren Çalık, şunları kaydetti: "Kanun kapsamında bugüne dek meydana gelen kadına karşı şiddet olaylarında, 42 bin 572 şiddet mağduru kadına yönelik 50 bin 380 koruyucu tedbir kararı alındı. Buna rağmen, elimizde bu kadar yazılı metinler olmasına rağmen hala kadına yönelik şiddet devam ediyor. Cinayetler maalesef canımızı yakıyor, yüreğimiz burkuluyor. Cinayete kurban giden kadınlarımızın isimlerinin her biri yüreğimize yazıldı. Cinayet devam ediyor maalesef, şiddet devam ediyor, minimalize etmek için çok ciddi çabalar sarf ediyoruz. Kurumlarımız bu anlamda çok ciddi önlemler alıyor." Çalık, başkanlığını yaptığı Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporunun hazırlandığını da aktardı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri'nin (ŞÖNİM) şiddete maruz kalan kadınlara hizmet verdiğini dile getiren Çalık, belediyelerin de şiddete maruz kalan kadınlara konaklama hizmeti sunduğunu ifade etti. "YENİ ŞÖNİM'LERİN OLUŞTURULMASI ÖNERİLERİMİZDEN BİRİ OLACAK" Komisyonda kadına yönelik şiddeti önlemek için üzerinde durulan konulardan birinin de ŞÖNİM'ler olduğunu anlatan Çalık, "81 olan ŞÖNİM sayımızın artırılması, yeni ŞÖNİM'lerin oluşturulması da komisyon raporumuza girecek önerilerimizden olacak." bilgisini paylaştı. Öznur Çalık, ŞÖNİM'lerin kuruldukları günden bugüne kadar yaklaşık 830 bin kadına, 2021 yılının Ocak-Eylül dönemlerinde ise 183 bin kadına hizmet verdiğini hatırlattı. Konukevlerinde kalan şiddet mağduru kadınların istihdama kazandırılması noktasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının çalışmalar yaptığını belirten Çalık, KOSGEB, İŞKUR ve ilgili kurumların proje ve diğer desteklemelerinin güçlenerek devam edeceğini vurguladı. Şiddet mağdurlarının yüzde 70'inin ilk başvurduğu kurumun İçişleri Bakanlığı olduğunu aktaran Çalık, bakanlığın Kadın Destek Uygulaması'nın (KADES) tüm dünyanın dikkatini çektiğini ve bugüne kadar 2 milyon 760 bin kişinin uygulamayı indirdiğini anımsattı. Çalık, KADES uygulamasından 242 bin 500 ihbarın gerçekleştiğini ve 138 bin ihbarın gerçek acil durumlar için gerçekleştirilmiş olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "Bütün kadınlara buradan çağrımdır. KADES uygulamasını telefonlarımıza indirelim. Caniler hepimizin karşısına çıkabilir. Sadece yakınlarımızdan gelecek şiddet değil aynı zamanda tanımadığımız insanlardan gelecek şiddete karşı da kadınlarımız KADES uygulamasını mutlaka akıllı telefonlarına indirsinler. Akıllı telefon olmayan kadınlarımızla ilgili de bir çözüm bulunması için taleplerimizi önerilerimizin içerisine koyduk. Sadece kadınlara yönelik yapılan bu uygulama dünyanın çok az yerinde, belki de tek yerinde, Türkiye'de uygulanıyor. KADES'in kadınların şiddete maruz kalmasını önlemek amaçlı çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum." Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) bünyesindeki elektronik kelepçe izleme merkezinin de kadına şiddeti önlemede aktif bir rol üstlendiğini dile getiren Çalık, bugüne kadar bu merkezde 765 kişiye elektronik kelepçe takılarak takibinin gerçekleştirildiğini belirtti. Kadına şiddeti önlemede medyaya da önemli görevlerin düştüğüne işaret eden Çalık, bu konuda tüm toplumun, kurumların, sivil toplum örgütlerinin ortak mücadele vermesi gerektiğine dikkati çekti. Şiddetin ilk çözüm yerinin aile olduğunu ifade eden Çalık, ailenin bu konuda bilinçlendirilmesi ve aile kurumunun güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Çalık, "Bizim yapmamız gereken zihinsel bir dönüşüm. Şiddetin bir çözüm aracı olmadığını herkese anlatmamız lazım. Öncelikle öğrenme yaşındaki çocuklarımıza. Bizim eğitim alanında yapmamız gerekenler var." değerlendirmesinde bulundu. Çalık, evlilik öncesi kadın ve erkeğin alması gereken eğitimler olduğunu, bu konunun komisyon toplantılarında da dile getirildiğini anlattı. "İyilikle tut, güzellik bırak" sözünün şiddeti önlemede en önemli düstur olduğunu belirten Çalık, "Anlaşıyorsanız iyilikle tutun ve aile kurumunu devam ettirin. Eğer anlaşamıyorsanız güzellikle bırakın. İyilikle tuttuğunuzda huzuru, güzellikle bıraktığınızda sonraki yaşantılarınızdaki rahatlığı göreceksiniz. Şiddeti önleyecek en önemli cümledir diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Kadına Şiddetle Mücadele Günü' mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün, en başta inancımızın, medeniyetimizin, değerlerimizin karşısında durduğu bu sorunun tamamen ortadan kalkmasına vesile olmasını diliyorum. Bir insan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddet ne yazık ki tüm dünyanın sorunudur. Türkiye bu soruna karşı en kapsamlı ve etkili mevzuata sahip ülkeler arasında ilk sıralarda yer almaktadır" ifadelerini kullandı. Erdoğan, değişen şartlar ve ihtiyaçlara bağlı tedbirlerin süreceğini belirterek, mesajına söyle devam etti: "Geçtiğimiz Temmuz ayında Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4'üncü Ulusal Eylem Planı'nı açıklamış, 5 ana hedef, 28 strateji ve 227 faaliyet belirlemiştik. Değişen şartlara ve ortaya çıkan ihtiyaçlara bağlı olarak gereken her türlü yasal ve idari tedbiri almayı sürdüreceğiz. Aziz milletim, unutmamalıyız ki kadına yönelik şiddetle mücadele aynı zamanda annemizin, eşimizin, kızımızın hakkını, hukukunu, onurunu korumanın da mücadelesidir. Bu sorunun ortadan kalkması tüm kesimlerin inancı, çabası ve mutabakatıyla mümkündür. Bugüne kadar kadınların her alandaki hak arama mücadelelerinde yanlarında olduk, bundan sonra da olacağız. Kadına karşı şiddeti insani ve ahlaki değerlerimizi güçlendirerek inşallah tamamen ortadan kaldıracağız."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 2004’de seçilen kadın muhtar sayısı 117’idi. Şu anda 1125

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu "Gelecek nesillere, Türk siyaseti ile ilgili söylüyorum, kadın konusunda bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nın hangi hassasiyeti ortaya koyduğunun altını çizmek istiyorum. Bugün Diyarbakır annelerinin PKK'ya verdiği tahribatı çok az silah vermiştir. Bu işi kadınlar başlattı. Onların yüreği, gücü başlattı" dedi. Bakan Soylu metruk binalara ilişkin olarak önceden yapmış olduğu açıklamaya ilişkin olarak "Lafa takla attırdılar, biz hepimiz hukukun adamlarıyız, ne yapıyorsak hukukun üstünlüğü ile yapıyoruz" açıklamasında bulundu. Bakan Soylu, “Türkiye Kadın Muhtarlar Derneği Balıkesir Buluşması”nda konuştu. Bakan Soylu'nun açıklamaları şöyle: Ne kadar kadın polis, jandarma, kaymakam sayımızı arttırdıysak o kadar verim aldık. Kadınlarımız hiçbir işi yarım bırakmamıştır. Cephede savaşmışlar, Nene Hatun olmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın teşkilatlardaki kadın aday sayısını arttırma azmine bizzat şahidim. Gördüğümüzü anlatmazsak, milletimiz hangi anlayışla yaptığımızı bilemeyebilir. Gelecek nesillere, Türk siyaseti ile ilgili söylüyorum, kadın konusunda bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nın hangi hassasiyeti ortaya koyduğunun altını çizmek istiyorum. Bugün Diyarbakır annelerinin PKK'ya verdiği tahribatı çok az silah vermiştir. Bu işi kadınlar başlattı. Onların yüreği, gücü başlattı. Uyuşturucu ile mücadelede de en iyi narkotik polisi anne diye bir proje başlattık. Anneler üzerinde bir farkındalık oluşturma yoluna gittik, annelerle birlikte bu neticeyi aldık. Pandemi olmasına rağmen birebir, yüz yüze 300 bin anneye ulaştık, milyonlarca anneye ulaşacağız. Kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla KADES uygulamamızı her kadının indirmesini hedefliyoruz ki, şiddet gördüğüne şahit olduğu her kadın için acil çağrıda bulunabilsin diye. KADIN VALİLERİMİZİN SAYISI ARTACAK İçişleri Bakanı oldum, Sayın Cumhurbaşkanım dedi ki 'Bakanlıkta kadın polis, kaymakam, jandarma eksikliği var. Ben bunu görüyorum, bu sayıyı arttıracağız.' 2016'da kadın mülki amirlerin sayısını söyleyeceğim... 32 kadın mülki idare amirini sayı olarak 101'e çıkarttık. Fazla mı? Değil ama her ilde bir kadın vali yardımcımız olsun. Kaymakamlarımızdan da olsun. Kadın valilerimizin sayısı da çoğalacak. Kadın kaymakam sayılarımız çoğaldığı için başka nedenlerle, genel müdürlükler, daire başkanlıkları veya kamu görevleri ile ilgili adımların atılması hususunda sayının fazlalığı önemli bir katkı ortaya koyacaktır. Emniyet personeli içinde kadın sayımız 15 bin 38'di. Orada da sayıyı arttırdık. Sayı 24 bine çıktı. Jandarma da da benzer bir gelişme kaydettik. 2016'da 29 bindi, bugün 41 bin 637. En son kahraman kadın Jandarmalarımız Eren operasyonlarında 4-5 metre karda bu ülkenin huzuru için mücadele ortaya koyuyorlar. Subay sayısı 709'du, 2 bin 229 kadın subayımız var. 2004 muhtar seçimlerinde kadın muhtar sayımız kaç? Şu anda 1125... Kadınlar bütün cepheleri tek tek ele geçiriyor, anlaşıldı. Biz memnunuz. Vatandaşımızın sesini daha çok duyabilmek için de vatandaşlarımızla sürekli temas halinde olan kadın muhtarlarımıza olan desteklerimizi arttırmaya gayret ediyoruz. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN 'KADIN MUHTAR' TALİMATI Yaptığınız işi iyi yapıyorsunuz, vicdanınızla, yüreğinizle yapıyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki muhtar buluşmalarını, Muhtarlar Bilgi Sistemi'ni, mekansal adres kayıt sistemimizi açtık. Ancak oradaki bilgilerden açabildiğiniz kadar muhtarlarımıza açın dedim. Bir çok bilgi, sizi kanunen sıkıntıda bırakmayacak veriler dışında tüm imkanları zorlayarak bu bilgileri size açacağız. 19 Ekim'in muhtar günü ilan edilmesini, sayın Cumhurbaşkanımızın özel talimatıyla olmuştur. 1125 kadın muhtarımız vardı, bizim erkek muhtarlarımız muhakkak kendi ihtiyaçları vardır ama kadın muhtarlardan başlayarak muhtarlıklara kamera takarsanız sevinizi dediler, 1125 kadın muhtarlığa kamera takma çalışmasını başlattık. Sayın cumhurbaşkanımızın bir talimatı daha var. Muhtar Hizmet binası yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız böyle bir öncelik belirledi, 'kadın muhtarlardan başlayın' dedi. Onu da inşallah çabuk şekilde sonuçlandıracağız. Ankara'da Muhtar Evi yapıyoruz. Ankara'ya muhtarlar geldiği zaman hem çalışmaları için, hem kendileri hem de misafirleri geldiği zaman Ankara'nın göbeğinde inşa edilecek. LAFA TAKLA ATTIRDILAR, ÇATLASINLAR, PATLASINLAR Vefa Sosyal Destek Grupları'nı, sizin buradaki katkılarınızı unutursak biz yanlış yapmış oluruz. Salgın da bir afet, afetlerde kadın ve erkek muhtarlarımız canla başla mücadele ortaya koydular. Orada bu mücadele yapılırken provokasyon yapmaya çalışanlara da ben hakkımı helal etmeyeceğim, kim ederse etsin. Ağaçlar, hayvanlar, canlılar için mücadele etmek bir tarafa orada çalışan arkadaşlarımızın bir canı kurtaralım mücadelesini provokasyonlarla farklı bir noktaya getirmek istediler. Allah da milletimiz de yardımcı oldu. Orada muhtarlarımızın mücadelesi de unutulacak bir mücadele değildir. En önemli mücadele uyuşturucu mücadelesidir. Metruk binaların kaldırılıp, orada uyuşturucu kullanılmasını, kötü kötü işler yapılmasını engellemek için mücadele ediyorlar. Muhtarlar, biz metruk binaların kaldırılması için mücadele ediyoruz, ama veraset davası var dediler ben de dedim ki elbette o dava devam eder. 2019'da çıkan bir kanun var. Eğer böyle bir Metruk Bina görürseniz bu bina asayişe, huzura, kamu düzenine yönelik anlayış eksikliği görüyorsanız şu adımları atarsınız. Ama sen burayı yıkamazsın asayişten dolayı diye mahkeme kararı getirirlerse yapacağımız bir şey yok, ama miras davası yürürken o ayrı bir şeydir. Ama lafa takla attırdılar, biz hepimiz hukukun adamlarıyız, ne yapıyorsak hukukun üstünlüğü ile yapıyoruz. Hukukun bize el verdiği imkanlarla yapıyoruz. Hukukla beraber olmayan içişleri bakanı mı olur dediler. Ama bana uyuşturucu gören satıcıyı polis görünce ayaklarını kırsın dedim, kıyameti kopardılar. Bunu söylediğimde uyuşturucudan ölen sayısı 941'di, şimdi 314. 941, 314'ten büyüktür. Bir kişi uyuşturucudan hayatını kaybetmesin. Çatlasınlar patlasınlar muhtarlık mesleği devam edecek.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk kadını birçok hakkı Avrupa'dan önce elde etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 87. yıldönümü dolayısıyla Video Mesaj yayınladı. Türkiye'nin kadınlara seçme ve seçilme hakkını birçok Avrupa ülkesinden önce verdiğini hatırlatan Erdoğan, "Kadınlarımızın bu imkana Avrupa'daki hemcinslerinden çok daha evvel kavuşması milletimizin kadınlara bakışını yansıtan önemli bir göstergedir. Üstelik bunun bir zorlama yoluyla değil de siyasetin kendi olağan mecrası içinde gerçekleşmesini son derece anlamlı buluyoruz. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in ortaya koyduğu bu vizyonun maalesef ondan sonra gelen vesayetçi zihniyet tarafından devam ettirilmediğini görüyoruz. Ekonomiden eğitime kadar her alanda gazinin emanetine ihanet edenler, kadınlarla ilgili atılan adımları da sabote ettiler. Kılık kıyafetine göre kadınlarımızı ayıranlar, seçilme hakkı başta olmak üzere kadınlarımızın anayasal haklarını kullanmalarını engellediler. Lafa gelince demokrasiyi eşitliği kimseye bırakmayanlar, kamusal alanda olduğu gibi siyasette de kadınlarımızın varlığına tahammül edemedi" ifadelerini kullandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatından sonra 60 yıl boyunca kadınların parlamentodaki temsil oranlarının yüzde 4'ü aşamadığını belirten Erdoğan, "Ülkemize milletimize ve kadınlarımızın Kurtuluş Savaşı'nda verdiği şanlı mücadeleye asla yakışmayan bu vahim tablo ancak 2002 yılında Ak Parti'nin iktidara gelmesiyle değişmiştir. 2002 genel seçimlerinde kadın milletvekili sayısı 24, kadın temsil oranı yüzde 4.4 iken, 2007'de bu sayı 50'ye, temsil oranı yüzde 9.1'e yükselmiştir. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde aynı sayı 79'a çıkmış, oran da yüzde 14.4'ü bulmuştur. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde kadın milletvekili sayısı 98 iken, parlamentodaki kadın temsil oranı ise yüzde 17.82'ye ulaşmıştır. 24 Haziran 2018 tarihindeki son seçimlerde ise parlamentodaki 600 milletvekilinden 104'ünü kadın milletvekilleri oluşturmuştur. Her ne kadar kadınlarımız seçme ve seçilme hakkını 1934 yılında elde etmişlerse de haklarını özgürce kullanmaya AK Parti ile başlamışlardır. Kadınların siyasete ve sosyal hayata katılım mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarının çoğunun altında AK Parti imzası vardır. Kadın hakları konusunda yaptığımız çalışmaları saymaya kalksak, saatlerce bitiremeyiz. Birileri kadınların ismini ve fırsat bulduklarında kendini istismar etmenin peşindeyken, biz hiçbir zaman ayrım yapmadan kadınlarımızı gerçek anlamda haklarına, özgürlüklerine kavuşturmak için çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde başta kadına yönelik şiddet olmak üzere kadınlarımızın sorunlarına çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak hak ve adalet mücadelesinde kadınlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.

2 yıl önce

Gaziosmanpaşa'da rehin alınan kadın KADES uygulamasıyla hayatta kaldı

Gaziosmanpaşa'da dini nikahlı eşinin rehin aldığı A.G., isimli kadın KADES uygulamasıyla hayatta kaldı. Eve gelen özel harekat polisleri İ.G., isimli kocayı kolundan vurarak etkisiz hale getirdi. O anlar polis kamerasına yansıdı. Olay, dün sabah saat 07.13 sıralarında Gaziosmanpaşa'da meydana geldi. A.G. isimli kadın, dini nikâhlı eşi İ.G. ile kavga etmeye başladı. İ.G. elinde silahla eşi A.G.'yı rehin aldı. Bu sırada A.G., telefonundan Kadın Destek Uygulaması'ndan (KADES) polis ekiplerine acil yardım çağrısında bulundu. Çağrıyı alan ekipler hemen harekete geçerek adrese ulaştı. Ekipler, evde alıkonulan A.G.'yi kurtardı. Şüpheli İ.G. de silahı kendi başına dayadı ve kendini vuracağını söyledi. Müzakere polislerince ikna edilemeyen İ.G. olay yerinde bulunan özel harekât polislerince düzenlenen operasyon sonucu dirseğinden vurularak etkisiz hale getirildi. Yakalanan şüpheli tedavi için hastaneye kaldırılırken, hakkında da adli işlem başlatıldı.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 29 30