09 Mayıs Perşembe 2024
1 yıl önce

Maltepe Belediyesi… Rüşveti bölüşemediler: Şüphelilerin para kavgası telefon tapelerine yansıdı.

CHP’li Maltepe Belediyesi’ne yönelik rüşvet operasyonunun detayları… Yeni Şafak’ın haberine göre; Belediye Başkan Yardımcısı Haydar Battal, Battal’ın özel kalemi Seval Arslan, eski Maltepe Tapu Müdürü Yılmaz Ceyhan ve belediye çalışanı Ferhat İşsever’in kendi aralarında yaptığı konuşmalar, rüşvet çarkının nasıl işlediğini ortaya koydu. Rüşvet havuzunda toplanan paralardan “borç” diye söz eden belediye çalışanlarının, paraları kendi aralarında bölüştüğü, paylaşımın Haydar Battal'ın koordinesinde yapıldığı tespit edildi. Mali Şube polislerinin tespitlerine göre, rüşvet paraları eşit şekilde bölüştürülmediği için bazen sorun yaşanmış PARANIN BAŞINDA BATTAL VAR Banka hesabına yatırılacak rüşvet parası, belediye çalışanı Ferhat İşsever tarafından “yardım” olarak nitelendirilirken, alınan rüşvetin eşit şekilde dağıtılmadığı ve bu nedenle sorun yaşandığı da şüphelilerin kendi aralarında yaptıkları konuşmalara yansıdı. Battal’ın özel kalemi Seval Arslan’ın, gelecek rüşvet parası için görüştüğü kişiyle “Niye o kadar az?”, “Hayır ya, gelen para fazlaydı”, “Kapatsana ya... Ben Haydar başkana yazacağım, kapat!” diye paylaşımdan rahatsız olduğu konuşmalar yaptığı tespit edildi. Arslan’ın konuştuğu kişi ise “Tamam üçe böl demiş Haydar başkan, gerizekalı dur! WatsApp’tan arayayım” sözleriyle, taksimin Haydar Battal koordinesinde yapıldığını ortaya koydu. ZABITAYA EŞOFMAN BİLE İSTEMİŞLER Belediye çalışanları, usulsüz işlemler karşılığında rüşvet olarak sadece para almamış. Bir öğrenci yurdunun yapımında ruhsat karşılığında belediyede görevli tüm zabıta personeline eşofman istenmiş. Belediye Başkan Yardımcısı Haydar Battal ile H.A.T. arasında geçen konuşmada, yurt ve kahvehaneye usulsüz bir kapı açılmak istendiği, kapı açılması halinde yurt ruhsatının iptal edileceği belirtilerek duruma çözüm aranıyor. Battal’la konuşan H.A.T.’nin, “Normal ruhsatını aldı zaten. Ruhsatını alana kadar zabıtaya eşofman bile istediler. Onları hiç söylemiyorum” şeklindeki sözleri dikkat çekti.

1 yıl önce

Halk TV ile Tele1 kavgasında ikinci perde: 'Yayınımızı kestiniz' tartışması alevlendi

Halk Tv ile Tele1 muhabirleri, Gezi Parkı provokasyonlarının yıl dönümünde, Taksim'de yapılan basın açıklamalarını takip ettikleri sırada darbedildiklerini öne sürdü. İddialarını suç duyurusunda bulunarak mahkemeye taşıyan muhabirler, gelişme sonrası Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı. Halk TV muhabirlerinin konuştuğu sırada Tele1 canlı yayını verilirken, Tele1 muhabirlerinin konuştuğu sırada ise Halk TV canlı yayını kesti. Yaşananlar sonrası Tele1 sunucusu Enver Aysever, Halk TV'yi hedef alarak, "Aynı gemide değilsek nasıl olacak bu iş?" ifadelerini kullandı. TELE1'DEN TEPKİ: HALK TV APAR TOPAR YAYINDAN ÇIKTI Tele1'in sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Halk TV hedef alınarak, "Tele1, Halk TV muhabirinin konuşmasını kesmeden yayınladı! Tele1 muhabiri konuşmaya başlayınca Halk TV apar topar yayından çıktı" ifadelerine yer verildi. İLK TARTIŞMA DEĞİL: DAHA ÖNCE DE RTÜK ÜZERİNDEN BİRBİRLERİNE GİRMİŞLERDİ İki kanal arasında geçtiğimiz aylarda da polemik yaşanmış, Tele1'in sahibi Merdan Yanardağ, RTÜK'ün verdiği ceza üzerinden Halk TV'yi hedef almıştı. Yanardağ, Halk TV'yi hedef alan açıklamasında şunları söylemişti: "Halk TV sadece kendisine ceza verilmiş gibi yayın yapıyor. TELE 1'den söz etmiyor. TELE 1'e bir ceza kesilmemiş gibi davranıyor. Şunu söylemek istiyorum bu dost kuruluşa yakışmadığı gibi gazetecilik mesleği açısından da doğru değil. Bu talimatı kim verdiyse bilmiyorum. Ama oradaki gazeteci arkadaşlarımızı ben kınıyorum. Bu nasıl bir rekabet anlayışıdır, nasıl bir kıskançlıktır bilmiyorum. TELE 1 kurulduğunda Halk TV vardı, TELE 1 kendi reklamını yapmak, kendi ismini duyurmak için Halk TV'ye ihtiyacı olmadan kuruldu ve Halk TV'ye rağmen var olmaya da devam edecek."

1 yıl önce

Beyoğlu'ndaki müşteri kapma kavgasında CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun oğlu ve yeğeni bıçaklandı

Olay, geçtiğimiz pazar günü saat 01.00 sıralarında Beyoğlu Asmalı Mescit Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, semtteki bir pasajda bulunan iki restoran işletmecisi arasında “müşteri kapma” nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine restoran sahibi Ali Ekber Y. ve diğer restoranın sahibi Özgür Savaş Tanrıkulu birbirine girdi. Kısa bir süre sonra taraflar birbirlerinden ayrıldı. Kavgayı duyan Ali Ekber Y’nin tanıdıkları pasaja gelince karşı tarafla aralarında tekrardan kavga çıktı. Bıçaklı kavga kamerada Ortalığın karıştığı kavgada CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun oğlu Mitan Alican Tanrıkulu baldırından ve yeğeni Mehmet Cemal Tanrıkulu ise bacağından bıçakla hafif şekilde yaralandı. Olayın ardından Tanrıkulu’nun yaralanan oğlu ve yeğeni kendi imkanlarıyla Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne geçerek tedavi oldu. Hayati tehlikeleri bulunmayan iki kuzen tedavilerinin ardından taburcu edildi. Ortalığın karıştığı bıçaklı kavga ise güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. 7 şüpheli serbest Öte yandan, olayın ardından çalışma başlatan Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye alarak görgü şahitlerinin ifadesine başvurdu. Yapılan çalışmalar sonucunda Mehmet Cemal Tanrıkulu, Mitan Alican Tanrıkulu, Onur M., Özgür Savaş Tanrıkulu, Melik Fırat Tanrıkulu, Ali Ekber Y. ve Mustafa Y. ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Emniyette ifadeleri alınarak adli işlemleri yapılan 7 şüpheli, adli makamlarca serbest bırakıldı. Ayrıca pasajda 21 Haziran’da 9 iş yeri polis ve zabıta ekiplerince denetlendi. Denetlemeler sonucunda 3 iş yeri mühürlenirken 4 iş yerine "mühür fekki" nedeniyle işlem yapıldı.

1 yıl önce

Canlı yayında 'Pınar Gültekin davası' kavgası: Sunucu ve konuklar Ersan Şen'e tepki gösterdi

Muğla'da vahşice katledilen Pınar Gültekin'in katili Cemal Metin Avcı'ya verilen müebbet hapis kararının "haksız tahrik" ile 23 yıla indirilmesi, Habertürk TV'de masaya yatırıldı. Konuyla ilgili konuşan hukukçu Ersan Şen, cinayet de katile verilen ceza indimi de vicdanları yaralasa da, kanun uygulayıcıların kararlarına saygı gösterilmesi ve duygusal yaklaşılmaması gerektiğini söyledi. "MAHKEMELER İSTEDİĞİNİZ GİBİ KARAR VEREMEZ" Ersan Şen'in bu söylemi sonrası başta moderatör Hülya Hökenek dahil konukların tepkisine neden oldu. Şen, gelen tepkiler üzerine "İstediğiniz kadar kabul etmeyin, hakimleri gömemezsiniz. İşinize gelen kararı beğenip, işinize gelmeyeni beğenmeyeceksiniz. Dosyanın içeriğini biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. Ondan sonra yarın nasıl adalet arayacaksınız? Mahkemeler sizin istediğiniz gibi karar vermez, öyle bir dünya yok. Eleştirebilirsin kızabilirsin, ama yarın bir gün o mahkemelerin karşısına çıktığında kendini nasıl savunacaksın?" açıklamasında bulundu. Gazeteci Faruk Aksoy, Şen'e "Önüne gelen hükümete, ekonomiye, maliyeye saldırıyor, ekonomist kesiliyor, bakanlara saldırıyor bir şey demiyorsunuz." ifadeleriyle karşılık verdi. Tartışmanın uzaması nedeniyle moderatör Hülya Hökenek "Bir yere varamayacağız, başka konuya geçelim" diyerek nokta koydu.

1 yıl önce

Trabzon’daki “balıkçı damı” kavgasında İçişleri Bakanı Soylu’nun kuzeni Sefa Dönmez öldürüldü!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 60 yaşındaki kuzeni Sefa Dönmez, Trabzon’da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Trabzon’un Of ilçesinde, daha önce aralarında balıkçı damı yüzünden husumet olan Faruk Ulusoy ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kuzeni Sefa Dönmez çarşıda karşılaşınca tartışma çıktı. Kısa sürede kavgaya dönüşen olayda Faruk Ulusoy, belinden çıkardığı tabanca ile Dönmez’e 5 el ateş etti. Dönmez vücuduna isabet eden kurşunlarla yere yığıldı. HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİ İhbarla gelen sağlık ekiplerinin müdahalesi ile Of Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 60 yaşındaki Dönmez, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Olaydan sonra kaçan Faruk Ulusoy silahı ile birlikte polis ekipleri tarafından yakalandı. Polis, cinayetle ilgili soruşturma başlattı.

1 yıl önce

Gülşen konserinde "LGBT" kavgası! Konseri terk ettiler...

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1541354958460682240?s=21&t=Ftp6vUdYY3gn4Li7d72Y5Q Daha önce sahneye çıktığı kıyafetlerle ve "LGBT" yozlaşmasına verdiği destekle toplumun tepkisini çeken şarkıcı Gülşen, bu kez sahnede açtığı bez parçasıyla gündem oldu. Yenikapı'da İstanbul Festivali kapsamında konser veren Gülşen, konser sırasında LGBT bayrağı açtı. Gülşen bayrak açınca seyirciler arasında da LGBT bayrağı açanlar oldu. Arkadaki seyirciler ise havada sallanan bayraklar nedeniyle konseri izleyemediklerini söyleyince kavga çıktı. Kavgayı gören Gülşen araya girerek “LGBT bayrağından rahatsız olan arkaya gitsin” dedi.  Rahatsız olan dinleyiciler Gülşen'in bu hareketinden sonra konseri terk etmeye başladı. Şarkıcı Gülşen daha önce verdiği konserlerde de LGBT bayrağı açmış ve dinleyicileri konseri terk etmişti

1 yıl önce

Irkçı çetede kavga! Sinan Oğan’dan, Esed ajanı Deniz Büstani’ye sert sözler

Yıllarca PKK’ya hamilik yapan Hafız Esed’ın en güvendiği ve kirli işlerini yaptırdığı Türk düşmanı Halaf Al Muftah’ın damadı olan Deniz Büstani isimli provokatörün Esed’in istihbarat örgütü Muhaberat için çalıştığı iddialarının ayyuka çıktığı bir dönemde Sinan Oğan’dan ilginç bir çıkış geldi. “O ŞAHISLA AYNI EKRANA ÇIKMAM” Kendisinin Suriye konusunda Deniz Büstani’den bilgi aldığının iddia edilmesi üzerine sosyal medya hesabından cevap veren Oğan şu ifadeleri kullandı: Bu mu isbatın? Deniz Büstani’den bilgi almak, irtibat bir yana ben aynı karede bile olmayı kabul etmedim. Hande Karacasu bir gün benimle röpörtaj yapmak için Deniz Büstani denilen şahsı yanına alıp getirdi. Ben bu şahısla aynı ekranda röpörtaj vermem dedim ve kabul etmedim. DENİZ BÜSTANİ KİMDİR? Kendisini gazeteci ve Ortadoğu uzmanı olarak tanıtan Deniz Büstani isimli provokatör, Türkiye’de Suriyeli düşmanlığını körüklemek ve Esed rejiminin reklamını yapmak için çabalıyor. Aslen Hataylı olan Büstani, sık sık ticari ilişkilerinin olduğu Suriye’ye giderek Esed rejiminin üst düzey yöneticileri ve askerleri ile görüşüyor. KİRLİ İLİŞKİ AĞI Esed rejiminin Türkiye’de provokasyon için görevlendirdiği iddia edilen Büstani, Suriye’deki Baas rejiminin önde gelen isimlerinden Halaf Al Muftah’ın kızıyla nişanlı. Suriye’de Hafız Esed döneminde Sünni halka ve Türkmenlere karşı başlatılan, başta Hama Katliamı olmak üzere pek çok kanlı operasyonda görev alan Halaf Al Muftah, oğul Beşar Esed döneminde de Baas rejiminde etkisini sürdürüyor. Baas rejiminin önde gelen karanlık isimleri ile sık sık bir araya gelen Büstani’nin Türkiye’den edindiği bilgileri Esed yönetimine aktardığı iddia ediliyor. KAYINBABASI AL MUFTAH AZILI TÜRK VE İSLAM DÜŞMANI Büstani’nin kayınbabası Halaf Al Muftah, Hafız Esed döneminde PKK ile ilişkileri koordine eden isim olarak biliniyor. Teröristbaşı Apo’nun Suriye’de misafir edildiği dönemde, Apo ile sık sık buluşan Al Muftah, sık sık Suriye basınında Türk milletine ve devletine hakaret ediyor. Türk ordusunu ‘işgalci’, Türk askerini ‘katil’ olarak tanımlayan Al Mutfah, Türkiye’nin Osmanlı’dan kalma bir alışkanlıkla yayılmacı politika izlediğini sık sık dile getiriyor. https://twitter.com/arahmaneminoglu/status/1498010020470001668?s=21&t=nVt26rirNvIa79Ss7dfBgQ DENİZ BÜSTANİ’DEN ESED REKLAMLARI Esed katliamlarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelileri sosyal medyada hedef haline getiren paylaşımlar yapan Büstani, aynı zamanda Esed rejiminin de Türkiye’deki basın danışmanı gibi çalışıyor. Sık sık Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alan Büstani, Esed rejimine övgüler yağdırıyor. Esed rejiminin ne kadar demokratik olduğunu, Suriye’de insan haklarının ve yaşam koşullarının Türkiye’den daha kaliteli olduğunu dile getiren Büstani, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe ile devrilmesini isteyen isimlerin skandal ifadelerini de sosyal medya hesabından paylaşıyor. https://twitter.com/ibrahimbozantr/status/1425207347585105921?s=21&t=VV4Ucsx3-cXi4L2DCb71jA PROVOKATÖR İLAY AKSOY İLE İTTİFAK İYİ Parti kurucuları arasında yer alan ancak Suriye diktatörü Esed ile olan kirli ilişki ağı yüzünden İYİ Parti’den gönderilen ve Demokrat Parti’de Genel Başkan Yardımcısı olan İlay Aksoy, Deniz Büstani’nin Türkiye’deki hamisi konumunda… Esed sevgisi aşk derecesine ulaşan İlay Aksoy’un sosyal medyada dolaşıma soktuğu yüzlerce yalan haber ve paylaşımın yanı sıra Esed rejiminin Türkiye’deki PR faaliyetlerini yürüten isim olduğu da belirtiliyor.

1 yıl önce

Fondaş medya kavgası! İnce’den Yanardağ’a yaylım ateşi: ‘Tetikçi, iftiracı, yalancı, sahtekar…’

Memlekete Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Tele 1 VE Halk TV’nin objektif anlayıştan uzak yayıncılık politikalarını ifşa eden açıklamalarına yenilerini ekledi. İnce, “Sol havuz medyası var. Bunlar hazineden ve belediye kaynaklarından geçiniyor. Bağımsız gazeteciyiz diyorlar. Palavradan ibaret. Canlı yayınlarını veriyoruz, ücret alıyoruz diyorlar. Haraca bağlamışsınız her birinin tarifesi var. Hatta bir kanala ayda 600 bin lira veriyorlar. Ben sordukça ya susuyor, ya hakaret ediyor. Çünkü tetikçi, çünkü yalancı, çünkü sahtekar” dedi. “BELEDİYE KAYNAKLARINDAN GEÇİNİYOR” İnce, “Sol havuz medyası var. Bunlar hazineden ve belediye kaynaklarından geçiniyor. Bağımsız gazeteciyiz diyorlar. Palavradan ibaret. Canlı yayınlarını veriyoruz, ücret alıyoruz diyorlar. Haraca bağlamışsınız her birinin tarifesi var. Ben sordukça ya susuyor, ya hakaret ediyor. Çünkü tetikçi, çünkü yalancı, çünkü sahtekar. Bir belediyeyi açıkladım zaten. Hemen hemen hepsi yatırıyor. Genel merkezileri de yatırıyor. Hatta bir kanala ayda 600 bin lira veriyorlar. Bu Merdan denilen arkadaşın şöyle bir açıklaması var: ‘Fon alan gazeteciler bağımsız gazeteci olamaz’. Belediyeden beslenenler, bağımsız gazeteci mi olur? Haraca bağlamışsınız her birinin tarifesi var. Hangi belediye başkanı bunlara maaş ödemiyor, delikanlı olan çıksın ortaya. Adına da maaş demiyorlar, sözleşme yapmışlar da hizmet satın alma yapmışlar.” İfadelerini kullandı. “PARA VERMEDİĞİMİZ İÇİN HABERLERE ÇIKARMIYORLAR” Söz konusu basın kuruluşlarının objektiflikten uzak olduğunu kaydeden İnce, “Para vermediğimiz için haberlere de çıkarmıyorlar. Hangi belediyeye fatura kestin diyorum, susuyor Bana hakaret ediyor. Sarayın muhbiri diyor. Her ay belediyelere kaçar lira kesiyorsun. Genel merkezlere kaçar lira fatura kesiyorsun. Biliyorum ben bunu sormaya da devam edeceğim. Halk TV’ye parasıyla reklam verelim dedik, yayımlamadılar. Çünkü biz bir kerelik reklam vereceğiz. Büyük müşteriyi kaçırmak istemiyorlar. Sevsinler sizin demokratlığınızı, solculuğunuzu. Tırışka solcular. Yerli olacaksın, milli olacaksın, dürüst olacaksın. Bu yeni tetikçi televizyonlara RTÜK ceza kestiği zaman destek oldum. Halk TV’ye, Tele 1’e ceza kesildiğinde yanlarında oldum. Ama bunlar her şeyi parayla ölçer olmuşlar. Parayı verenin düdüğü çaldığı bir medya düzeni bu.” şeklinde konuştu. 20 SEÇİM KAZANDIRDILAR CHP’nin Erdoğan karşısındaki seçim yenilgilerine de değinen İnce, “Adam 2002’de kazandı, 2004’te kazandı, 2007’de kazandı, 2009’da yeniden kazandı. Adam 2010 referandumunu da kazandı. 2011 seçimlerini de kazandı. Adam 2014’ü de kazandı. 2015’te iki seçim kazandı. 2016 referandumunu da kazandı. 2017 seçimlerini de kazandı. 20 seçim kaybetmişler adam kazandı lafını bana bıraktırıyorlar. Hadi oradan. Adama 20 seçimdir kazandırdınız.” ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13