02 Mayıs Perşembe 2024
1 yıl önce

Mahsun Kırmızıgül’den sonra Gülşen’den de Kaymakamlık konserime engel oldu yalanı

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1540977236362137601?s=21&t=5aVccVECBmQrSa4jHSrkmA Şişli Kaymakamlığı’ndan yapılan açıklaması şöyle; “Bazı basın yayın kuruluşları ve sosyal medya hesaplarında yer alan “Şile’de düzenlenecek konser Kaymakamlık tarafından iptal edildi” şeklindeki asılsız haberler nedeniyle kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ihtiyacı doğmuştur. İlçemiz Meşrutiyet Mahallesinde faaliyet gösteren bir işletme sahibi tarafından 23 Temmuz 2022 tarihinde canlı müzik konseri düzenlemek için 22 Temmuz 2022 tarihinde Kaymakamlığımıza verilen dilekçeyle izin talebinde bulunulmuştur. Aynı gün yapılan incelemede; konser düzenlemek isteyen işletmenin "İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik'' kapsamında ana faaliyet konusunun “Büfe İşletmeciliği” olduğu, “Canlı Müzik İzin Belgesi” bulunmadığı anlaşılmıştır. Başvuru sahibine, eksikliği bulunan hukuki belgelerin tamamlanması halinde gerekli izinlerin verileceği bildirilmiştir. Daha önceden verilmiş iznin iptali ve yasaklama gibi bir durum söz konusu değildir.”

1 yıl önce

Fatih Kaymakamlığı'ndan ‘ekümenlik’ açıklaması

Fatih Kaymakamlığı'nın açıklamasında  Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine Dair Mukavelename hatırlatılarak ekümenlik kavramının olmadığını belirtti. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1558892390882091010?s=21&t=FTkt31cFebTYVuKPfDKVTA Fatih Kaymakamlığı'nın açıklaması şu şekilde:  - Fener Rum Patrikhanesi Patriği Dimitri Bartholomeos’un ve Patrikhanenin zaman zaman “ekümenik” kavramını kullanması nedeniyle bu açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. - 30 Ocak 1923’te Yunanistan ile Türkiye arasında imzalanan “Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine Dair Mukavelename”de Patrikhanenin durumu ve statüsü ile ilgili bir hükme yer verilmemiş; bu mukavele ile Türkiye’de yaşayan Rumlarla Yunanistan’da yaşayan Müslüman Türkler yer değiştirmişler, İstanbul ve Bozcaada ile Gökçeada’daki Rumlarla Batı Trakya’daki Müslüman Türkler mübadele dışında bırakılmışlardır. - Aynı şekilde, azınlıklar konusunda Türkiye’nin temel hukuki dayanağını oluşturan 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nda da Patrikhâne ile ilgili bir hükme yer verilmemiş, Patrikhanenin İstanbul’da kalması karşılığında mübadele dışı tutulan Rum cemaatinin dini bir kurumu olarak kalacağına, siyasi bir faaliyetinin bulunmayacağına ilişkin katılımcı ülke delegasyonlarının sözlerinin senet olarak kabul edildiği belirtilerek, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ile ruhanî meclisinin yetki alanı İstanbul başpiskoposluğu ile Bozcada ve Gökçeada bölgesi Rum cemaatinin dini ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı tutulmuştur. - Lozan Antlaşmasının azınlıkların korunması başlıklı 38-44. maddelerinde gayri müslim Türk vatandaşlarının statüsü belirlenmektedir. Buna göre: azınlık statüsüne alınan vatandaşlarımızın dini serbestiyet içerisinde kendi dilleriyle ibadet ve eğitim yapmaları, ayrıca ibadethaneleri ile mezarlıklarını korumaları hususunda gerekli kolaylığın gösterileceği taahhüt edilmiş, Antlaşmanın 45. maddesinde ise Türkiye’nin azınlıklara tanıdığı bu hakları Yunanistan’ın da Batı Trakya’daki Türk azınlığına tanıyacağı taahhüdü yer almıştır. - Hülasa; Lozan Antlaşmasının müzakereleri sırasında durumu uzun süren tartışmalar sonunda belirginleşen Patrikhane Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile yeni bir statüye dönüştürülmüş bulunmaktadır. Bu durum çerçevesinde Patrikhane, Türkiye’deki Rum azınlığın bir kilisesi olarak sadece dini yetkileri haiz bir kilise niteliğinde Antlaşmanın “Azınlıkların Korunması” başlıklı çerçevesinde mütalaa edilmesi gereken dini bir kurumdur. Yunanistan’ın uygulamasının tersine, Türkiye’de din görevlilerini kendilerinin seçme özgürlüğü bulunmakla birlikte Patrikhane’nin siyasi-yönetsel açıdan “ekümenik” vasfı bulunmamaktadır. - Nitekim Rum olmayan diğer Ortodoks kiliselerinin işlerine dönük müdahalesinin yargıya taşınması sonucunda Yargıtay 4. Dairesinin E:2005/10694, K.2007/5603 sayılı kararında: “Egemen bir devletin kendi topraklarında yaşayan azınlıklara kendi vatandaşlarından farklı bir hukuk uygulayarak çoğunluğa dahi tanımadığı bir takım ayrıcalıkları onlara tanımak suretiyle özel bir statü vermesi, Anayasanın 10. maddesinde gösterilen eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacağından kabul edilemez. Bu nedenle Patrikhanenin ekümenik olduğu iddiasının, yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. İstanbul Valiliğinin 6 Aralık 1923 tarih ve 1092 sayılı yazılarından da anlaşılacağı üzere Patrikhanede dini ve ruhani seçimlere katılacak ve seçilecek kişilerin Türk Vatandaşı olmaları ve seçim sırasında Türkiye'de görevli bulunmaları gerekmektedir. Bu husus da, Patrikhanenin ekümenik sıfatının bulunmadığının açık bir göstergesidir.” şeklinde vurgulanmıştır. - Sonuç olarak; Lozan anlaşması tutanakları ile Yargı kararlarında Fatih Kaymakamlığına bağlı dinî bir kuruluş olarak kabul edilen Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” iddiası hukuki gerçeklerle bağdaşmamaktadır.

1 yıl önce

PKK’nın Suruç provokasyonuna kaymakamlıktan açıklama

Dün akşam PKK, HDP ve DEVA Partisi yandaşlarınca sosyal medyada açılan #Suruçuyuşturucu etiketi Suruçlular tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Özellikle PKK yandaşlarının devlete ve Suruç’taki güvenlik güçlerine attığı iftiraya en büyük tepkiyi Suruç halkı gösterdi. PKK’NIN HAİN PLANI Huzur ve barış ikliminin hakim olduğu Suruç’u karıştırmak isteyen terör örgütü yandaşları, açtıkları etiket ile devletin Kürt gençlerine uyuşturucu verdiği iftirasını ortaya attı. DEVA ve HDP tarafından da desteklenen gündem çalışmasında kullanılan video ise Suruç ile alakası olmayan başka bir ile ait olduğu ortaya çıktı. Suruç Kaymakamlığı, görüntülerin 2020’de Van’da çekildiğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı; “Uyuşturucu Suruç tagıyla 15 Ağustos 2022 akşamı sosyal medya mecran Twitter’da gündeme gelen olayla alakalı basın açıklaması yapılma gereği duyulmuştur. Bu tag altında paylaşılan “Madde kullandıktan sonra kendinden geçen kız görüntüsünün Suruç ilçemize ait olmadığı: 2020 yılında Van ilinde yaşanan bir olay olduğu basit bir internet araştırmasında ortaya çıkmaktadır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Suruç ilçemizde de uyuşturucu ile kararlılıkla mücadele edilmektedir. Şehir merkezinde polisimiz, kırsalda jandarmamız son günlerde başanlı operasyonlara imza atmaktadır. 01 Ocak 2022 tarihinden 15 Ağustos 2022 tarihine kadar olan süre zarfında ilçemiz genelinde, 1-TCK 188 Uyuşturucu Ve Uyanes Imal Ve Ticareti Suçundan 28 tahkikat 2-TCK 191 Kullanmak için Uyuşturucu Ve Uyancı Madde Satın Almak, Kabul Emnek Veya Bulundurmak Suçundan 220 tahkikat 3-TCX 190 Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Kullanımını Kolaylaştırmak Suçundan 1 tahkikat 4-2313 Uyuşturucu Md. Murakabesi Hakkında Kanun Suçundan 19 tahkikat olmak üzere; Narkotik Suçlarla Mücadele kapsamında toplamda 268 tahkikat başlatılmıştır. Narkotik Suçlarla Mücadele kapsamında yedi buçuk ayda 419 şahsa işlem yapılmış olup 14 şahıs tutuklanmış, 2 şahsa ev hapsi tedbiri uygulanmıştır. Ayrıca Narkotik Suçlarla mücadele kapsamında yapılan operasyonlarda -25,831 gr Kubar
-28,218 gr Toz Estar
-1189,6 gr Eroin -10797,6 gr Bonzai
-13515,12 gr Metamfetamin
-15 Adet Uyuşturucu Kullanma Aparatı
-1621 Kök Hint Kenevini -3 Adet Elekronik Terazi
-33 gr Kokain 6 Litre Asit Anhidrik
-112 gr Kenevir Tobumu ele geçirilmiştir Uyuşturucu kullanılması muhtemel metruk binaları yıkmakla alakalı olarak Suruç Belediyesi tarafından 53 metruk bina yıkılmış olup, 38 metruk binada ise fiziksel tedbir yada rehabilitasyon çalışması yapılmıştır. Toplamda 91 metruk binaya müdahale edilmiştir Ayrıca bütün bu operasyonların yanında önleyici faaliyetlere de önem verilmektedir. İnsanların bu konuda bilinçlenmesi amacıyla alanında uzman Narko rehber tarafından ilçemizde 2 bin kişiye “En İyi Narkotik Polisi Anne” Projesi kapsamında eğitim verilmiştir UYUMA uygulamasının tanıtımı ve bilinçlendirme faaliyetleri Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği tarafından düzenli olarak yapmaktadır ilçemizle hiç alakası olmayan görüntülerinin Suruç gibi servis edilmesinde, uyuşturucu ile mücadele noktasında iyi niyetli şekilde görüşlerini ifade eden paylaşımları tenzih ederek görüyoruz ki bazı terör örgütlerinin ve art niyetli şer odaklarının dahili olduğu açıktır Sorumlular hakkında gerekli soruşturmaların başlatılacağın bilinmesi ve dezenformasyonun daha fazla yayılmasının önüne geçilmesi amacıyla bu basın açıklaması yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

1 yıl önce

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir Ermeni kaymakam olarak atandı

Türkiye Ermeni toplumundan bir isim Cumhuriyet tarihinde ilk kez resmi görev alacak. Geçtiğimiz yıl kaymakamlık sınavını kazanan 27 yaşındaki Berk Acar, girdiği mülakatta da başarılı olmuştu. Agos gazetesinde yer alan habere göre; Acar, Denizli'nin Babadağ ilçesinin kaymakamı oldu.  1995’te İstanbul’da dünyaya gelen Berk Acar, Özel Sahakyan Nunyan Ermeni Ortaokulu ve Işık Lisesi'ne gitti. 2020 yılında Bilgi Üniversitesi Hukuk Bölümü'nden mezun oldu. Avukatlık stajını Şişli'deki hukuk bürosunda yaptı. Daha sonra 110. Dönem Kaymakamlık sınavlarına girdi. 2021 Temmuz ayında Ankara'da yapılan yazılı sınavı, 13 bin 374 kişi arasından 72'nci sırada tamamladı. Mülakata 475 kişi çağırıldı. Berk Acar, mülakat sonucu açıklandığında da yine başarı listesine girdi. Berk Acar görevinden resmen ayrılarak ilçeye veda eden Babadağ Kaymakamı Adem Karataş'ın yerine ilçeye atandı.  Acar'ın önümüzdeki günlerde ilçeye gelerek görevine başlaması bekleniyor.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Babası dede olan emniyet müdürümüz var. Ermeni kaymakamımız var. Caferi valimiz var. Özbek Türkü valimiz var.”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu NTV canlı yayınında Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu'nun açıklamalarından satırbaşları;  Coğrafyamızla ilgili ilkokuldan itibaren stratejik bir coğrafyada olduğumuzu ifade ederler. Geldiğim noktada şunu görüyorum, evet stratejik bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunlar kadar önemli olan bir şey var. Büyük bir medeniyetin devamıyız. Stratejik bir coğrafya, köprü bir coğrafya, bütün bunlar varken, bu ülkenin en temel belirleyici unsur medeniyetimiz. ANKARA'DAKİ ÜÇ CEMEVİNE SALDIRI Türkiye'ye bir tek şey sormak istiyorum. ABD son üç yılda PYD'ye 2 milyar dolar niye yardım eder? Acaba Türklerle Kürtler arasında bir şey oluşturabilir miyiz, Sünnilerle Aleviler arasında bir süreç oluşturabilir miyiz diye uğraşıyorlar. Türkiye Sünni-Alevi çatışmasıyla zayıflatılmaya çalışılıyor. Bunu zayıfsanız yersiniz. 2 bin dolarlık, 3 bin dolarlık ülkede size bir oyun kurabilirler. Bunu anlarsınız ama ses çıkarmazsınız. Türkiye'nin 21. yüzyıl öncesi tablosu buydu. 21. yüzyılın başında tam bu fay hatları tetiklenen bir Türkiye'de geldik. 21. asrın başından itibaren Cumhurbaşkanımız nasıl bir geçmişte bunları yaşamış, hissetmişsek, Tayyip Erdoğan da bunları bildiği için birinci mesele olarak bunları tuttu. Türkiye, Türk-Kürt meselesi üzerinden Türkiye'yi zayıflatmaya çalışanlara tam da bu medeniyete, coğrafyaya yakışan bir anlayış ortaya koydu ve devam ettiriyor. İkinci mesele, Alevi-Sünni meselesi, üçüncü mesele laik-anti laik meselesi. Türkiye bunu da çözdü. Türkiye 28 Şubat gibi tamamen bu ülkenin yapısına uygun olmayan, postmodern diye tanımlanan bir darbenin sonrasını bir millet olarak iyi yönetti. Toplumun tamamıyla iyi yönetti. Batı çalışma grupları, fişlemeler, insanların ayrıştırılması, ötekileştirilmesi bu millet 2002'de oyunu kullanarak tam da bu anlayışa itiraz eden bir zihniyeti iktridara taşıdı. Bugün Türkiye'de böyle bir tartışma yok. Kimsenin benim yaşam biçimine müdahale ediyorsunuz diye bir tartışması yok. Üçüncüsü Alevi-Sünni meselesi: 2008-2010 arası bu ülkenin o gün Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, istedikleri zaman tetikleyebileceklerini düşündükleri üçüncü fay hattına da 2008'den itibaren ki belediye başkanlığı döneminde de aynı anlayışı aynı mantığı ortaya koyarak devam etti. Siz de siyaset yapsanız, değiştirsek koltukları, siz de buradan başlarsınız. Çünkü eğer bunu mağlup ederseniz diğer meseleleri mağlup ederseniz. Bu ülkede herkes ben Kürdüm diyebiliyor mu? Kimsenin böyle bir endişesi söz konusu mu? Bugün insanlar kendilerini ifade etmekte ötekileştiriliyor, ayrıştırılıyor mu, hayır. Bizim Kürt olan valimiz var, Kürt olan emniyet müdürümüz var. Alevi kaymakamımız var. Babası dede olan emniyet müdürümüz var. Ermeni kaymakamımız var. Caferi valimiz var. Özbek Türkü valimiz var. Hatta son zamanlara kadar Alevi valimiz vardı. Biz pozitif ayrımcılık da yapıyoruz. Kendisini Alevi olarak tanıtan kaymakam adaylarını almak istiyoruz. SURİYELİ SIĞINMCILAR TARTIŞMASI 2011'de başladığı zaman biz bu sürecin bu kadar uzun süreceğini tahmin etmedik. Biz insaniliğimizden, biz komşuluğumuzdan, biz, o insanların karşı karşıya kaldığı zulümden, süreçlerden ayrı bir düşünce içinde olamayız. Bu insanlar kendi ülkelerine dönmeyecekler mi? Elbette dönecekler. Ayrıntılar geliyor…

1 yıl önce

90 yaşındaki Vesile Nine'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan özlemi: İsteğini kaymakam yerine getirdi

8 çocuğu olan ve yıllardır Erdoğan sevgisiyle yaşayan Coşar, yaşadığı evin odasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını asmak istedi. Coşar, bu talebini yanında kalan oğluna iletti. Bunun üzerine oğlu tarafından durumun İlçe Kaymakamı Nuri Mehmetbeyoğlu’na iletilmesi üzerine istenilen fotoğraf hazırlanarak teslim edildi. Oğlunun getirdiği fotoğrafı odasına astıran Vesile Coşar, Erdoğan’a olan özlemini bu şekilde gidermeye çalışıyor. Vesile Coşar, ümmetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan razı olduğunu belirterek, “Allah, Muhammed ondan razı olsun. Halkımız da ondan razıdır. Allah ömrünü uzun etsin inşallah” dedi. Coşar’ın oğlu ise annesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını istediğini belirterek, “Annem bana ‘ben reisin fotoğrafını istiyorum, onu çok seviyorum, bakacağım’ demesi üzerine ben de kaymakam beye durumu söyledim. Talebimizi kabul ettiler ve çerçevelenmiş fotoğrafı bize verdiler. Getirip annemin odasına astım. Annemin de hayali gerçek oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Bebek'te restoranın olduğu iskele çöktü! Kaymakamlık 4 yaralı olduğunu açıkladı.

Beşiktaş Bebek Arnavutköy Caddesi'nde bir restoranın deniz tarafında bulunan iskele bölümü bilinmeyen bir nedenle çöktü. Müşterilerin büyük bir korku yaşadığı olayda yaralı-can kaybı olup olmadığı henüz belli değil. Denize düşenler kurtarılmaya çalışılırken, olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi KAYMAKAM AÇIKLADI Beşiktaş Kaymakamlığı: Arnavutköy Caddesindeki bir restoranda meydana gelen balkon çökmesi nedeniyle, 4 vatandaşımız yaralanmıştır. https://twitter.com/tcbesiktas_/status/1606358234956148736?s=46&t=xOdMqmdiLFyPF2DIL2Poaw

3 ay önce

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın, Kulp Kaymakamı Burak Akeller'i hedef gösteren paylaşımına tepki yağıyor!

Diyarbakır Kulp’ta Cuma hutbesinde şehitlerle ilgili cümleleri önce okumayan, sonra camide olan Kaymakam’ın uyarısı üzerine okuyan imam, namaz çıkışı kendisini darp ettiğini iddiasıyla Kulp Kaymakamı Burak Akeller hakkında şikayetçi oldu. Olay sonrası Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın'ın Kaymakamı Akeller'i hedef gösteren paylaşımına büyük tepki yağdı. Yalçın'ın geçmişte Fethullah Gülen'in sözlerinden alıntıladığı paylaşımı da dolaşıma sokuldu.

1 2 3 4 5 6