02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

3600 ek gösterge çıkacak mı?

Soylu, Balıkesir'in Ayvalık ilçesindeki Vilayetler Evi'nde düzenlenen Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Merkez ve Taşra Teşkilatı Hizmetiçi Eğitim Semineri Programı'nda yaptığı konuşmada, dünyanın hızla şehirleşme alanında ilerlediğini belirterek, bu değişime teknolojiden birçok alana kadar herkesin yaşayıp şahit olduğunu söyledi. Kurumların ve kişilerin değişimi ıskalama lüksünün olmadığını vurgulayan Soylu, şöyle konuştu: "Hem değişimi hem de dünyanın evrildiği noktayı hem de bu dünya içinde kendimizi doğru tanımlamalıyız. Farklarımızı, tehdit ve avantajlarımızı doğru olarak çözümlemek durumundayız. Mesela sizlerin konusu olan sivil toplumla alakalı olarak Batı ile aramızda şöyle bir fark var, Batıda sivil toplumun yükselişindeki temel motivasyon bilhassa İkinci Dünya Savaşı'nın etkisiyle devletlere bağlanan umutların boş çıkması ve o alanın doldurulmasına yönelikti. Bizde ise sivil toplum motivasyonunun kaynağı, güçlü devlet geleneği içinde sivil topluma dayanan ve sivil toplum için belki de bırakılan özgürlükçü ve demokratik bir alanın varlığıdır. Bu yüzden Osmanlı'daki loncalar, ayan ve vakıf gibi yapılardan oluşan sivil toplum-devlet ilişkisi, modern dünyada görülen sivil toplum ve devlet ilişkisine oldukça benzer. Hatta Osmanlı'daki vakıf sistemi halihazırda ülkemizdeki sistemle neredeyse tamamen aynı işleyişe sahiptir. Bu alanın gücü, buranın bir özgürlükler alanı olması kendine ait bir etki alanı olmasıdır. Bilhassa yoğun terör ve vesayet faaliyetlerinin olduğu ülkede bu alanın korunması meselesi elbette ki çok daha önemli hale gelir. Bu alanı istismar etmek isteyen yapılara, buraya sızmak isteyen ve burası üzerinde vesayete destek olmak isteyen yapılara karşı uyanık olunmalı. Bir şekilde sivil toplum alanının güvenliğini, buradaki demokrasi ve özgürlüğün güvenliğini sağlamak durumundayız." Soylu, terör örgütleri PKK ile FETÖ'nün, aşırı radikal grupların, marjinal yapıların hep sivil toplum alanını istismar etmeye çalıştığına işaret etti. Bugün PKK'nın, Türkiye içinde finans kaynağı bulmakta zorlanmasının temel sebeplerinden birinin belediyelerle ilgili aldıkları görevlendirme kararları olduğuna değinen Soylu, "Buna da çok itiraz ediyorlar ama bir taraftan da sivil toplum örgütleri üzerinden hem parayı hem insan kaynağının devşirmesinin, özellikle buradaki arkadaşlarımızın ortaya koyduğu iradeyle engellenmesidir. Bir taraftan belediyelerdeki insan kaynağı ve para kaynağının, lojistik kaynağının transferinin engellenmesi, diğer taraftan da sivil toplum marifetiyle onu istismar ederek, aslında demokrasi ve özgürlük alanını istismar ederek, aslında insanın kendine ait bir alan olarak bulduğu, girişimci olarak gördüğü o alanı istismar ederek bir terör örgütünü beslemek." değerlendirmesini yaptı. Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aynısı FETÖ... Hakkari'de veya Şırnak'ta kurulmuş henüz bir yıllık olan sözde çocuk ya da kadın derneklerine Norveç, Danimarka, bilmem ne krallığı veya Türkiye içinde bulunan büyükelçiliklerin, bizimle hiç ilgisi olmayan İskandinav ülkelerinden 1 milyon avro ya da 900 bin dolar gibi blok bağışların gitmesi, üstelik sadece bir yıl gitmesini, öncesinin ve sonrasının olmamasını.. Oysa biz sivil toplumla da uğraşıyoruz. Siz sivil toplum konusunda üstatsınız. Bir yıl olan bir bağış, öncesi olmayan, sonrası olmayan faaliyetleri izlenmeyen, faaliyetleri görülmeyen, desteklenen veya desteklenmeyen, bunun kesintili bir şekilde veya hiç olmadığı noktada bir kereliğine oluşabilir şekilde gündeme gelmesi elbette ki hem de binlerce kilometre öteden başka bir eylemin işareti fişeğidir. Tam da PKK'nın yığınak yaptığı başka bir zaman diliminde gitmesini kim acaba hangi normal gerekçeyle izah eder?" "PKK'NIN YAKIP YIKTIĞI MAHALLELERİ ONARIRKEN NİYE KİMSE BİZE 5 KURUŞ PARA GÖNDERMEDİ?" ABD'deki Chrest adlı vakıftan, Türkiye'deki 18 medya kuruluşu ve araştırma merkezine toplam 1,3 milyon dolar yardım geldiğini aktaran Soylu, şunları dile getirdi: "Dernek ve vakıfları anladık diyelim, bir medya kuruluşuna niye Amerika'dan yardım gelir? Onun gelişmesini istiyor olabilirler. Çok mu yardımseverler. PKK'nın 6-8 Ekim olaylarında yakıp yıktığı mahalleleri onarırken niye kimse bize 5 kuruş para göndermedi? İnsanların evlerini yapıyoruz orada. Altyapılarını, mahallelerini yapıyoruz. Neden göndermedi? Görevlendirme yaptığımız belediyeler yol yaparken, park yaparken, kültür merkezi yaparken, köprü yaparken, çocukları oyun alanı yaparken neden Amerika'dan, Avrupa'dan, İskandinav ülkelerinden 5 kuruş para gelmedi. Biz İdlib'de yardım kampanyası düzenlerken, Afrika'da su kuyuları açarken ne hikmetse bu ülkelerden hiç kimse bizi arayıp, '5 avro da biz gönderiyoruz' demedi. Bu Chrest Vakfının yazar çizer takımı var ya Türkiye'deki eşek yüküyle para alıp da bu ülkenin yöneticilerine küfreden, istiskal etmeye çalışan, aşağılamaya çalışan kişiler var ya ben onların böyle neler yazdıklarını son 4 yılda tamamen çıkartırdım. İnsan olsalar utanırlar ama onlar insan değiller. Buna emin olunuz. Elin oğlu seni parasıyla kullanacak. Seni ülkene ve ülkenin bütün attığı adımlara karşı istediği gibi söz söylettirecek, bu ülkenin bayrağına bu ülkenin değerlerine değil başka ülkenin bayraklarına ve değerlerine tabi olacaksın sonra da adın aydın gazeteci yazar olacak. Ciğerleri 5 kuruş etmez. Karakterleri 5 kuruş etmez insanlar. Onun için işimiz çok zor. Avrupa'dan Amerika'ya kadar tüm Batı avrolarını, dolarlarını siz denetlediniz, LGBTİ derneklerine akıttılar. Türkiye'nin bir eksiği bu muydu? Neden? Aile yapımızı tarumar etmek için. Değerlerimizi ortadan kaldırmak için en demokratik, en özgürlükçü ve en katılımcı alanımızı kullanmaya çalıştılar. Keza FETÖ aynı yöntemleri bu sefer ters bir akışla kullandı. Buradan kadınların bileziklerine varıncaya kadar toplayıp, yurt dışındaki kasalarını gönderdiler. ByLock yazışmalarının deşifresinden hatırlayalım. Milyon dolarlar havada uçuşuyordu. Kurdukları veya sızdıkları farklı yapılarla öğrenci yurtlarından derneklere kadar her yerden, teşbihte hata olmaz, her yerden bunu yapmışlar, hortum gibi çekmişler." Bakan Soylu, sivil toplum alanındaki bu kapasiteyi doğru tahlil edip, her türlü istismardan, örgütsel faaliyetten, ülkenin güvenliğine, ahlakına yönelik bir hazırlık içinde olanların yuvalanmasından korunması gerektiğine dikkati çekti. Siyasetin içinde olan aktörlerin bu yapılarla yan yana durup durmadıklarının, onlara cesaret verip vermediklerinin de iyi tahlil edilmesi gerektiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Mesela bugün Sayın Kılıçdaroğlu birtakım ifadeler kullanmış. Polisimizin 3600 meselesi üzerinden güya eleştiri yapacak. Doğrudur. 3600 ek gösterge bizim taahhüdümüzdür. Taahhüdümüzün de sonuna kadar arkasındayız ve gerçekleştireceğiz. Bundan herhangi bir şekilde sarfınazar etmemiz mümkün değildir. Bu sözümüzü de yerine getirmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla arkadaşlarımız çalışıyorlar. Ancak lafa burada girip, son yıllardaki başarılarıyla huzurumuzu, güvenimizi en üst seviyeye çıkartan Türk polis teşkilatını siyasetin içine çekmek, onu siyasetin bir aracı gibi göstermek Kılıçdaroğlu'na yakışmamıştır. Doğru bir yaklaşım değildir. Yıllarca bu tahrikleri orduya yaptılar. Türk Silahlı Kuvvetlerine, kahraman ordumuza. Artık bu alışkanlıkları bıraksınlar. Fitne siyasetini bıraksınlar. Bunun üzerinde de yine İstanbul'daki eski İnönü Stadyumu'ndaki saldırıdan dolayı, PKK'nın katliamından dolayı şehit olan polislerimiz, oradaki diğer şehitlerimizle alakalı da çok abes bir cümle kullandı. Dedi ki beni de itham ederek 'Bu paranın üstüne çöktüler' dedi. Böyle bir şey söz konusu değil. Bizim çok nazik yerimizdir burası. Şehit aileleri, gazilerimiz ve gazi ailelerimiz için biz her şeyimizi feda etmeye hazırız. Onların evlatları ve kendileri bu ülke için her şeyi feda ettiler. Onu böyle ucuz bir siyaset malzemesi haline getirmenin edepten yoksunluk olduğunu düşünüyorum." Bakan Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik şu ifadelere yer verdi: "Sayın Kılıçdaroğlu, biz bu dünyanın da öteki dünyanın da hesabını yaparız. Şehitlerimizin bize emaneti olan şehit ailelerimizin, gazilerimizin ve gazi ailelerimizin her zaman emrine amadeyiz. Ne ihtiyaçları varsa da Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla tüm devlet emirlerine amadedir. Biz bir yere çökmüş değiliz ama biz senin nereye çöktüğünü biliyoruz. Sen FETÖ'nün kasetiyle bir partiye çöktün, hala devam ediyorsun. Bunlar yanlış işlerdir. Bu alanlara girmek doğru bir yaklaşım değil. Ucuz siyaset manevralarıdır. Kahraman polisimize 'katil polis' diyenlerle iş birliği tutan ben değilim, sen ve senin arkadaşların. 'Polis devleti' deyip polisimizi tahrik etmeye çalışan anlayış da tam senin zihniyetinin anlayışıdır, bizim anlayışımız değildir. Demişim ki 'Polisimiz kendi görevini para için yapmaz.' Çünkü polislik şerefli bir meslektir, karakterli bir meslektir, vatansever bir meslektir. Hiçbir anne ve baba oğlunun kaç lira maaş aldığına bakmaz. Onun giydiği kıyafetin ve üniformanın namusuna, şerefine ve onuruna bakar. Ne demek istediğimi sizin mahalle anlayamaz. Sayın Kılıçdaroğlu senin konuştuğun adamlar da anlayamaz. Doğru, Türk polisi PKK'yı, DHKP-C'yi uyuşturucu tacirlerini sevmez. Çünkü yıllarca bu yapılarla mücadele etmiştir, şehitler vermiştir. Dolayısıyla PKK ve PYD'nin siyasi sözcüsü olan yapıları meşrulaştıranları da meşrulaştırmaya çalışanları da DHKP-C'lileri hapishanede bir kahraman gibi ziyaret edenleri de sevmez. Polisin hakkını savunacaksa önce onun sevmediklerinden kendini sıyırsın oradan bağımsızlığını kazansın ondan sonra da söyleyeceği sözü varsa söylesin. Hem bu yapılarla dirsek temasında olacaksın hem PKK'nın siyasi koluna 'meşrudur' diyerek arka çıkacaksın hem de dönüp bu alanı istismar etmeye çalışacaksın.* 3600 EK GÖSTERGE NEDİR?
 Memurların emekli olduklarında alacakları emekli aylıkları ile emekli olurken alacakları emeklilik tazminatının hesaplanmasında çeşitli göstergeler kullanılıyor. Bu göstergeler ise hesaplamayı dolayısıyla da maaşı ve tazminatı otomatik olarak etkiliyor. Ek göstergenin 2200'lerden 3600'lere çıkması durumunda emeklilik tazminatı ve emeklilik maaşında artış öngörülüyor.

2 yıl önce

Dopingci danışman spora göz dikti: Federasyonlara siyaset sokacak

Türkiye Halter Federasyonu, 27 Ekim 2021 tarihinde 5. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirilecek. Seçimler yaklaştıkça CHP kanadından da kongreye müdahale etmek için çeşitli hamleler gelmeye başladı. Bir dönem Halter Federasyonu Başkanlığı da yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı ve CHP Spor Kurulu Başkanı Kenan Nuhut, siyaseti spora alet etmek ve seçimin sonuçlarını etkilemek için çeşitli çalışmalar yapıyor. HANİ SİYASET SPORA BULAŞMAMALIYDI! Nuhut, 2013’te yapılan seçimlerde, mevcut Türkiye Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar’a karşı kaybetmişti. O kongrenin rövanşını almak için her yola başvuran Kenan Nuhut, CHP’li 11 büyükşehir 11 de il yöneticisini Spor Federasyonları Başkanlık Seçimleri Koordinasyon Toplantısı altında bir araya topladı. Parti içerisinden bu duruma itirazlar yapıldı. Bazı delegeler, “Bu yöntem yanlış. Siyaset olarak bu şekilde federasyon seçimlerine müdahale etmemeliyiz. Bizim işimiz bu değil” çıkışında bulundu. Her fırsatta liyakati dile getiren ve kurumlarda siyaset aracılığıyla değil liyakat yoluyla yöneticilerin belirlenmesi vurgusunu yapan CHP’nin üst düzey yöneticisinin bu hamlesi, kendi içinde de büyük çelişki oluşturdu. AMACI FARKLI! CHP’li belediyelerin spor kulüpleri mevcut. Oralarda birlikte hareket etmeleri normal ancak CHP’nin kurumsal yapısı altında, parti logosu kullanarak federasyon seçimlerine yönelik toplantılar seçimleri direkt etkilemeye yönelik. Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı ve CHP Spor Kurulu Başkanı Kenan Nuhut’un aslında tek derdi 2013 yılında doping skandalları nedeniyle kaybettiği Türkiye Halter Federasyonu’nu yeniden ele geçirmek. DOPİNG, TACİZ, RÜŞVET Nuhut’un geçmişi doping, rüşvet ve taciz iddialarıyla dolu. 1997-2004 arasında iki dönem Halter Federasyonu Başkanlığı yapan Nuhut’un haltercilerin doping kullanmasına göz yumduğunu ortaya koyan ses kayıtları yayınlanmıştı. Nuhut, CHP’den Çorum Belediye Başkanı adayı ve milletvekili adayı gösterilmişti. Ancak iki seçimi de kaybeden Nuhut, önce Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı olmuş, ardından da CHP Spor Kurulu Başkanlığı’na atanmıştı. CHP’nin gençleri spora yönlendirmek ve sporu ayağa kaldırmak iddiasıyla kurduğu kurulun başındaki Nuhut’un ‘dopingci’ ve ‘rüşvetçi’ olduğu ortaya çıkmıştı. Ses kayıtları, Nuhut’un haltercilerin doping kullanmasına göz yumduğunu, bunun karşılığında da sporculardan rüşvet olarak pahalı hediyeler aldığını ortaya koymuştu.

2 yıl önce

Alman basınından Merkel'e gönderme: Kışın yükselen fiyatlarla bizi yalnız mı bırakacak?

Avrupa, artan enerji fiyatlarıyla konuşuluyor. Kıtada doğalgaz fiyatlarında yükselişler yaşanırken, Almanya'ya gaz aktaran enerji şirketi Uniper'in CEO'su Klaus-Dieter Maubach, geride bıraktığımız haftalarda yaptığı açıklamada, "Fiyatlar tarihi zirvede" dedi. "MERKEL EN SOĞUK KIŞTA BİZİ YALNIZ MI BIRAKACAK" SORUSU "Buzla kaplı Şansölye" başlığını atan Alman basınından Bild gazetesi, "Merkel, en soğuk kışta yükselen fiyatlarla bizi yalnız mı bırakacak?" sorusunu yöneltti. "FİYATLAR REKORA KOŞUYOR" Haberde, "Almanya'nın tamamı rekor bir kışa doğru titriyor. Akaryakıt, elektrik ve doğalgaz fiyatları rekora koşuyor" denildi. "MERKEL DURUMU GÖRMEZDEN GELİYOR" Yaşananlar karşısında Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "durumu tamamen görmezden geldiği" belirtilerek, planlanmış bir önlem olmadığı kaydedildi.

2 yıl önce

Van'da metruk evlerde 164 kaçak göçmen yakalandı

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Saray ilçesine bağlı Sırımlı ve Bakışık Mahallesi'ndeki bazı metruk evlerde kaçak göçmen olduğu ihbarını aldı. İhbar üzerine belirlenen adreslere operasyon düzenlendi. Operasyonda metruk evlerde Afganistan uyruklu toplam 164 kaçak göçmen yakalandı. Kaçak göçmenler işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne gönderilirken, ekipler göçmen kaçakçılarını yakalamak için çalışma başlattı.

2 yıl önce

İhtiyaç sahiplerine 2,5 milyar TL yakacak ve elektrik desteği yapılacak

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Derya Yanık, yaptığı yazılı açıklamada, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yapılan desteklerin düzenli bir şekilde sürdürüldüğünü belirterek, özellikle kış mevsimi boyunca bu desteklere ayrı bir özen gösterdiklerini belirtti. Yakacak yardımı kapsamında Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'ndan kömür tahsis ederek dağıtımını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Bakan Yanık, toplam değeri 1,6 milyar TL'ye ulaşan kömür dağıtacaklarını bildirdi. 4 AY BOYUNCA ELEKTRİK TÜKETİM DESTEĞİ Kış ayları boyunca yapılacak yakacak dağıtım işlemleri maliyetinin 40 milyon TL olduğunu kaydeden Yanık, "Tüm Türkiye'de bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız aracılığıyla hızlı ve etkin bir şekilde ihtiyaç sahiplerimize bu dağıtımı gerçekleştireceğiz" dedi. Elektrik Tüketim Desteği'nde de 2019'dan bugüne kadar yapılan yardımın 6 milyar TL'ye ulaştığına dikkat çeken Yanık, "İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın elektrik faturalarına destek oluyoruz. Kasım dahil önümüzdeki 4 ayda bu kapsamda yaklaşık 920 milyon TL elektrik tüketim desteği vereceğiz" ifadelerini kullandı. YAKACAK YARDIMI BAŞVURULARI E-DEVLET'TEN Yanık, şöyle devam etti: "Önümüzdeki kış günlerinde yakacak ve elektrik yardımları kapsamında ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 2,5 milyar TL destek vereceğiz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımız, yakacak yardımına e-Devlet üzerinden başvurabilecek. Diğer yandan Elektrik Tüketim Desteği'ni de düzenli sosyal yardım programlarından faydalanan ailelerimize hali hazırda veriyoruz. Herhangi bir kuruma başvuru yapmalarına gerek yok. Sadece kimlik kartları ve elektrik faturaları ile PTT şubelerine gitmeleri yeterli olacak."  

2 yıl önce

Ülke genelinde kaçak-sahte alkollü içki operasyonu başlatıldı

İçişleri Bakanlığı'ndan gelen açıklama şu şekilde: Halk sağlığının korunması ve toplum nezdinde kaçak/sahte alkollü içkinin ulaşılabilirliğinin azaltılması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlıkları koordinesinde ülke genelinde 27.12.2021 Pazartesi günü 14.00 – 19.00 saatleri arasında 'ALKOL' kod isimli eş zamanlı operasyon başlatıldı. 20 bin 863 personelden oluşan 6 bin 329 ekibin katıldığı operasyonda, ülke genelinde sahte/kaçak alkollü Içki ile yetkisiz etil alkol satışı bakımından şüpheli görülen tekel bayi, büfe vb. alkollü içki satışı yapan iş yerleri ile sahte alkollü içki üretimi yaptığı değerlendirilen 23 bin 103 adreste arama yapılacak.

2 yıl önce

UND: Türk polisi, Macaristan'da Türk tırlarını kaçak göçmenlerden koruyacak

UND açıklamasında, Türk ihracat yüklerini taşıyan nakliyecilerin, kaçak göçmenlerin Sırbistan ve Macaristan gibi ülkelerde tırlara kaçak binmesi nedeniyle büyük zorluklar yaşadığı ve para cezalarıyla karşılaştığı aktarıldı. Açıklamada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, "sorunun çözümü ve yaşanan vakaların önüne geçmek için başlatılan Dostluk Yolu Projesi kapsamında Macar hudut kapılarında Türk polisinin görev yapmaya başladığını" açıkladığı hatırlatıldı. Söz konusu gelişmenin sektör için büyük bir müjde olduğu belirtilen açıklamada, "Sayın Bakanımıza, uluslararası kara yolu taşımacılarının en büyük sorunlarından biri olan ve firmalara büyük bir operasyon ve mali külfet getiren kaçak göçmen sorununa getirdiği bu çözüm için sektörümüz adına minnetlerimizi sunuyoruz." ifadesi kullanıldı. Karar ile uluslararası kara yolu taşımacılığı faaliyeti gerçekleştiren Türkiye tırlarının taşımalarını sorunsuz gerçekleştirebileceği aktarılan açıklamada, kararın aynı zamanda Türkiye'nin ihracat hedeflerine daha hızlı ulaşması için önemli bir adım olduğu vurgulandı. Açıklamada, 2019 yılında "Sıla Yolu Projesi" kapsamında Sırbistan'ın sınır kapılarında Türk polisinin göreve başlaması ile kaçak göçmenlerin Türkiye tırlarına binmesinin engellendiği, birçok farklı konuda Türk araçlarına destek verildiği, bu sayede 50 binden fazla Türk tırının geçişlerini sorunsuz şekilde gerçekleştirdiği kaydedildi. Açıklamada, "Proje kapsamında ilk etapta 25 Türk polisinin de ülkemizin Avrupa'ya ihracatında ana güzergah olan Macaristan'ın Romanya ve Sırbistan sınır kapılarında göreve başlamasıyla birlikte ülkemiz ihracatının sorunsuz taşınmasını teminen çok önemli bir iş birliğine imza atılmıştır." denildi.

2 yıl önce

Stratejik yatırımların açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli mesajlar: Milli Muharip Uçağı 2023'te hangardan çıkacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: Yaklaşık 2 ay önce elim bir Trafik kazasında kaybettiğimiz TUSAŞ kurumsal pazarlama ve iletişim müdür Serdar Demir kardeşimizi rahmetle yad ediyorum. Milattan önce 3. yy bunların menzil ve darbe gücü yüksek, çift kavisli yayları imal ettiğini biliyoruz. Birçok alanda tarihimizde kendi döneminin ilki mahiyetinde çalışmalar gerçekleştirilmiştir. "TAM BAĞIMSIZ SAVUNMA SANAYİİ İÇİN İMKANLARI SEFERBER ETTİK" Asırlar boyunca top, tüfek gemi başta olmak üzere birçok sevkiyat Cumhuriyet'in ilk yıllarında kalkınma hamlesiyle savunma sanayimiz özel bir yere sahiptir. Sonuçta savunma sanayimiz neredeyse tamamen dışa bağlı hale getirilmiştir. Kıbrıs Barış Harekatı döneminde önce tehditle başlayan sonra ambargoyla devam etmiştir. Hayata geçen ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN gibi kurumlar bu sürecin önemidir. Hükümete geldiğimiz de her alanda olduğu gibi savunma sanayide olduğu gibi "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dedik ve adımları atmaya başladık. Tam bağımsız savunma sanayii kurmak için tüm imkanları seferber ettik. Bugün Türk savunma sanayi Cumhurbaşkanlığına bağlı yüklenicileri, araştırma kuruluşları, geliştirdiği özgün ürünleri ve ihracatıyla ülkemizin en önemli sektörlerinden biri haline geldi. Savunma sanayii alanında faaliyet gösteren firmaların sayısı 56'dan bin 500'e çıkmıştır. Savunma sanayii projelerinin bütçesi 5,5 milyar dolardan 75 milyar doklara, sektörün yıllık cürosu 1 milyar dolardan 10 milyar dolara yükselmiştir. Kara ve deniz araçlarında dost ve müttefik ülkelerinin de ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldik. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın 3 ülkesi içindeyiz. Türkiye küresel tedarikçilerin çıkardıkları tüm zorluklara, iç ve dış tehditlere rağmen bu seviyeye gelmiştir. İHA istedik vermediler. Biz de Bayraktar'ı Akıncı'yı Aksungur'u yaptık. Artık çıtayı daha yukarıya çıkararak geleceğin harp ortamına da ülkemizi hazırlıyoruz. Yüksek teknoloji gerektiren sistemleri birer birer hayata geçiriyoruz. İHA'dan yapay zekaya, elektro manyetik sistemlerden lazer silahına kadar, savunma sanayiinde olmamız gereken hangi teknoloji alanı varsa orada olmaya hazırız. İhracına başladığımız ATAK taarruz helikopterin bir üst modelinin de çalışmaları devam ediyor. GÖKBEY'i bu sene teslim etmeye başlıyoruz. Bayraktar TB2 AKINCI TİHA'larla beraber hem ürün zenginliğimiz artıyor hem de dünyadaki özgünlüğümüz artıyor. "MİLLİ MUHARİP UÇAĞI 2023 YILINDA HANGARDAN ÇIKACAK" Eğitim uçağımız HÜRKUŞ'un teslimatları sürerken HÜRJET eğitim uçağımızın da çalışmaları devam ediyor. Sura Milli Muharip uçağımızda. Açılışını yaptığımız yerde Milli Muharip uçak projemiz inşallah kalbi olacaktır. Milli Muharip Uçağımızı inşallah 2023 yılında hangardan çıkarıp bütün dünyaya göstereceğiz Özellikle ilk uçuşunu fazla geciktirmeden en kısa zamanda gerçekleştirmeyi planladığımız bu adım hızla devam ediyor. 2025'te ilk uçuşunu gerçekleştirilecek Milli Muharip uçağı test kontrollerinden sonra 2029'da göklerdeki yerini alacaktır. Havacılık sektörü için çok önemli olan kompozit malzemelerinin imalatının yapılacağı tesisi de bugün ülkemize kazandırıyoruz. Hava araçlarının parçalının bakım, onarım ve yenileme çalışmalarının yapılacağı merkezi de bugün hizmete alıyoruz. ROKETSAN'ın mikro uydu fırlatma projesi kapsamındaki testlerde sonda roketimiz uzaya erişen ilk Türk aracı oldu. DELTA firmasının roketi de çalışmasını gerçekleştirdi. Yerli ve milli unsurların kapsamıyla yapılan TÜRKSAT 5B uydumuzun uzaydaki yolcuğu devam ediyor. "TEKNOHUB 15 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK" Halen faaliyet gösteren uzay sistemleri ve test merkezine destek güç olacak yeni merkezi de devreye sokuyoruz. Uzay sistemleri merkezi ülkemizin uzay yolcuğuna önemli katkı sağlayacaktır. Başbakanlığım döneminde başkentimizi en önemli savunma sanayi merkezlerinden birini yapacağını söylemiştim. Yatırımcılarımız buraya beklediğimiz ilgiyi gösterdi. Arsa tahsislerinin neredeyse tamamı doldu. Yatırımlar da başladı. HUB'da yatırımı tamamlanmış 18 tesis, yatırımı devam eden 50 tesis bulunuyor. Tüm yatırımlar tamamlandığında 150'si sanayi kuruluşu olmak üzere 300 işletmeyle HUB'ın istihdama katkısı 15 bin kişiyi bulacaktır. TEKNOHUB'ın pek çok ulusal ve uluslararası şirketi bölgeye çekeceğine inanıyorum. Yeni ve ileri teknoloji üretmek isteyenlere çok özel imkanlar sunulacak. Tüm unsurlarıyla savunma sanayiini ayrı bir yere koyuyoruz. Savunma Sanayiini her zaman siyaset üstü bir alan olarak gördük. Ama son dönemde dozu artan bir şekilde konu çarpıtma ve yalan kampanyalarının artırıldığını görüyoruz. Son olarak bir milli sanayi şirketimizin küresel ülkelere satıldığı yalanını dolaşıma soktular. Bu haberi herkes yalanlamasına rağmen tezvirata devam ediyorlar. Buradan tüm yalancılara, sahtekarlara sesleniyorum; Biz ülkemize ve milletimize hizmet etmekten asla yorulmayacağız ama siz bir gün yalanlarınızda boğulacaksınız. Gençler mühendislerimiz buradalar. Hepsi adeta 7-24 çalışıyorlar. Niçin; bu ülke savunma sanayide adeta erişilemez hale gelsin diye. Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine izin vermeyeceğiz. Savunma sanayindeki hedeflerimize en kısa sürede ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Yatırım bedeli 700 milyon lirayı geçen bu tesislerimizde yaklaşık 5 bin kişiyle yürüteceğimiz projeler inşallah TUSAŞ'ın ve savunma sanayimizin gücüne güç katacaktır.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 18 19