15 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu Başkanı Abdullah Özdemir, İETT'nin nasıl battığını anlattı

Bağcılar Belediye Başkanı ve İBB Ulaşım ve Trafik Komisyonu Başkanı Abdullah Özdemir, her gün kaza ve arıza haberleri ile gündeme gelen İETT'nin CHP yönetiminde nasıl işletilemez hale getirildiğini AKŞAM'a anlattı: EHİL KADRO TASFİYE EDİLDİ "İETT, asırlık bilgi birikimine ve tecrübeye sahip güzide bir kuruluşumuz. İBB'nin toplu taşıma hizmetlerinde çok önemli bir rolü var. Bütün toplu ulaşımı koordine ederek büyük bir filoyla İstanbullulara hizmet veriyor. AK Parti yönetimimde 3 bin 250 yeni otobüs temin edildi ve 1999 yılında özel halk otobüsleri yenilendi. Toplamda ise 6 bin 510 araçla hizmet verdi. 155 yeni hat kazandırılarak, 4 bin 618 durak modern hale getirildi. Tüm toplu taşıma sektörüne örnek, bakım onarım işletme dahil araç temin modeli sayesinde filosu mütemadiyen sefere ve kaliteli yolculuk hizmetine uygun hale getirildi. Geldiğimiz noktada 'liyakat liyakat' söylemleriyle algı yaratmaya çalışan şimdiki yönetim toplu taşıma sektörü ile hiçbir alakası olmayan İstanbul'u tanımayan, yönetişim becerilerinden uzak kadroları bu güzide kuruluşumuzun başına getirdi. Yetişmiş başarılı kalifiye ekibi, "namus sözleri" verildiği halde çeşitli baskılar, çok iyi bildikleri Mobbing ile tasfiye edildi." ARIZALI ARAÇLAR ALDILAR "Filo yaşlandı. Her yıl filoya 300-400 araç ilave edilmesi gerekirken 3,5 yılda sadece 160 araç temin edildi. Yeni alınan araçlarda elektrik arızası, direksiyon optimizasyon problemi, çekiş problemi kapı arızası, su geçirme problemleri tespit edilmiştir. Bu nedenle, filonun tamamı hizmete verilemiyor. Herhangi bir tecrübesi bulunmayan firmaya çok yüksek bedel ile bakım onarım hizmet alımı işi verildi. Garajlardaki teknik kadro refüze edildi. Bakım kontrol işi ehlinden alındı. Yedek parça ve ambar stok takip sistemi bozulmuş. Tesellüm sistemi çalıştırılmamıştır." 700 ARIZA, 350 SEFER İPTALİ "Sürücü personelden gelen arıza şikâyetlerine zamanında müdahale edilmiyor. Günlük ortalama 700'e varan arıza ve 350 civarında planlanmış sefer iptalleri var. Özellikle sabah garaj çıkışı oluşan arızalar, yolda kalmalar. Her akşam ana haber bültenlerinde yeni bir araç arızası, yeni bir araç yangını, yeni bir metrobüs kazası haberi yayınlanıyor. İmzaladıkları kilometre başı hizmet alımı sözleşmesine göre özel halk otobüslerine ödenmeyen hak edişler... Bu konuların hepsi İETT Araç Alım Bakım İşleri İnceleme ve Araştırma Komisyonu'nun raporunda da yer aldı." FİLO HURDALIĞA DÖNÜYOR "Kalifiye yönetici problemi, yeni proje çıkmaması (durağanlık), yönetici, memur, işçi ve sürücü personelin motivasyon sorunları mevut. Maalesef bu gidişle bir sonraki döneme dağılmış garaj yönetimi ve hurda bir otobüs filosu kalacağı aşikârdır. Beklentimiz bir an önce İETT geleneklerine uygun yönetim organizasyon yapısı kurularak kuruma daha fazla zarar verilmemesidir." FATURA VATANDAŞA "2 murakıp İETT ile ilgili bir çalışma yürütüyor. Tespitlere göre, kurumun mali dengesi bozuldu, bütçe borçlanma oranları arttı. Bütçe gider kalemleri arasındaki faiz giderlerinde yüzde 114,86 artış görülüyor. Bu şu anlama geliyor; İETT yüksek faizle borçlanıyor. Bu fark ise vatandaşın cebinden çıkıyor. İETT Türkiye'nin en pahalı biletini satıyor. İBB yönetimi, UKOME Kurulu'ndaki bazı üyelerin duyarlılığı sayesinde yüzde 195 oranında bilet fiyatlarında artışa gitti. Bu duyarlılık olmasaydı İBB'nin yapacağı oran yüzde 265'ti." YÖNETİLMEZ DURUMA GELDİ "3 yıllık süreçte otobüs alım yatırımları yok denilecek seviyede az, kurum asıl iş konusundan uzaklaşmıştır. 2021 yılı gelir ve giderler bütçeleri arasındaki fark 1 milyar 100 milyon civarında iken 2022 yılında daha yıl bitmeden bu farkın 2 milyar 250 milyon civarında olduğu tespit edildi. Dolayısıyla kurum mali açıdan yönetilemez duruma geldiği beyan edilmiştir."

1 yıl önce

İran İçişleri Bakanı: Bu isyan hareketi Komele, İKDP ve PJAK/PKK örgütlerince tertip edilmiştir

İran resmi haber ajansı IRNA'ya göre, İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, İran'ın Kürdistan eyaletinin merkez kenti Senendec'te kentin su arıtma tesisinde incelemeleri sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Vahidi, "Bu isyan hareketi, sabıkası son derece kötü olan ayrılıkçı Komele, İKDP ve PJAK örgütlerince tertip edilmiştir. Bu örgütlerin cinayetler ve kanla dolu bir tarihi var. Bunlar bugün de isyan hareketiyle etkin bir rol oynamak çabasındalar." dedi. İranlı Bakan, ordu ve güvenlik güçlerinin halka rahatsızlık veren rejim karşıtlarına kararlılıkla karşılık vereceğinin altını çizdi. İran Devrim Muhafızları Ordusu da geçen günlerde ülkede Mahsa Emini'nin ölümü üzerine başlayan protestolar devam ederken Komele ve İKDP'yi kaos çıkarmak amacıyla sınır bölgelerine silahlı gruplar ve çok miktarda silah göndermekle suçlayarak Irak'ın kuzeyinde bu örgütlerin mevzilerine saldırılar düzenlemişti.

1 yıl önce

AK Parti, maden kazası için araştırma komisyonu önerisinde bulunacak

Bartın'ın Amasra ilçesinde TTK maden ocağında 14 Ekim Cuma günü patlama meydana geldi. Grizu patlamasında 41 maden işçisi şehit oldu. 11 işçinin yaralandığı faciadan 58 işçi de kurtarıldı. AK Parti teklif verecek Yaralıların hastanelerdeki tedavileri sürerken, Adalet Bakanlığı, patlamayı incelemesi için savcılar görevlendirdi. Yürütülen soruşturma sonrası yeni bir adım daha atılacak. AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, maden faciasının aydınlatılması için parti olarak yarın araştırma komisyonu kurulması teklifinde bulunacaklarını açıkladı. "Tedbirler, can güvenliği ve dünya örnekleri araştırılacak" Turan, "Biliyorsunuz, savcılarımız görevlendirildi. Kimin kusuru varsa, kimin ihmali varsa hepimiz peşinde olmalıyız. Bu işin siyaseti, partisi lamı cimi olmaz. Üzerimize düşen ne varsa, yapmakta kararlıyız. Yarın AK Parti grubu olarak Meclis’e araştırma komisyonu kurulması için teklifte bulunuyoruz. Tüm tedbirleri, alınacak önlemleri, can güvenliğini artıracak mevzuat değişikliklerini dünya örneklerini araştıracak, bunlara ilişkin adımlar atacak bir komisyon kurmak istiyoruz. Tüm partilerimizden sağduyu ve soğuk akıl ile meseleye yaklaşmasını, başarılı bir çalışma takvimi olmasını, sonuçlarının da şimdiden ülkemize ve madencilerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum." dedi. Amasra ile sınırlı olmayacak Bülent Turan, "Araştırma Komisyonu'nun çalışması sadece Amasra ile mi sınırlı olacak? Muhalefet partileriyle de görüştünüz mü?" sorusuna ise "Tüm partilerimizin bu konuda hassas bir tavrı, yaklaşımı var. Bu hassasiyet çerçevesinde bugün görüştük diğer partilerimizle de. Hepsinin benzer konularda talepleri oldu. Onları ortak değerlendireceğiz. Ümit ediyorum, yarın verirsek, çarşamba günü bu konuyu ortak bir önerge şeklinde tüm partilerin katılımıyla sağlamış oluruz." yanıtını verdi. Turan, komisyonun, sadece Amasra ile sınırlı olmayacağını, tüm madencilerin sorunlarını kapsayacağını ifade etti.

1 yıl önce

Sedat Peker’i örnek alan DP’li Cemal Enginyurt kendini komik duruma düşürdü

Siyasi hayatı boyunca sadece skandallarıyla gündeme gelen Cemal Enginyurt, uyuşturucu mafyası Sedat Peker’in izinden gidiyor. Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef alan Peker’le aynı dili ve yöntemi uygulama başladı. Enginyurt, Twitter hesabından “Beytüşşebap AKP İlçe Başkanı Hulusi Adıyaman’ın polis ve korucu olan korumalarının aracında uyuşturucu yakalanmış. @suleymansoylu soruyorum, ha bilmediğim duymadığım için soruyorum. Bu uyuşturucu tacirlerinin bacağı kırıldı mı? Kırılmadıysa değnek mi bulamadınız? Resminiz varmış.” ifadelerini paylaştı. KOMİK DURUMA DÜŞTÜ Enginyurt, uyuşturucu ile mücadelede tavrı net olan ve ‘’Uyuşturucu satıcılarının bacaklarını kırın’’ talimatını veren Bakan Soylu’yu Peker ve FETÖ’cülerin taktiğiyle eleştirmeye kalkarken komik duruma düştü.

1 yıl önce

Emekli komutanlar PKK’nın ‘Kimyasal Silah’ iftirasına ateş püskürdü: ‘Şebnem Korur Fincancı hesap versin’

Türk Silahlı Kuvvetleri sınır içi ve sınır dışı operasyonları ile PKK’yı darmadağın etti. Ülke sınırları içinde tükenen PKK, Irak ve Suriye’de zor günler yaşıyor. İHA ve SİHA’ların devreye alınması ile adım atamaz hale gelen terör örgütü PKK yine algı operasyonu ve psikolojik harekata soyundu. PKK’nın sosyal medyadaki hesapları bir görüntü paylaşarak TSK’nın kimyasal silah kullandığı iftirasını ortaya attı. İftiraya HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ilk sahip çıkanlar arasında yer aldı. Terör örgütü ile arasına mesafe koyamayan Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı da skandal ifadeler ile iftiraya omuz verdi. Sabah’taki habere göre CHP’nin PKK destekçisi vekili Sezgin Tanrıkulu da, iddiaları Meclis’e taşıyacaklarını bildirdi. Yaşananlar sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nde uzun yıllar görev alarak emekli olan komutanlar açıklamalarda bulundu. Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Kıbrıs Gazisi Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil ve Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, iftiraların amacını değerlendirdi. EMEKLİ GENELKURMAY DAİRE BAŞKANI İSMAİL HAKKI PEKİN: 1984’TEN BERİ ASLA BÖYLE BİR SİLAH KULLANMADIK TSK bünyesinde 43 yıl görev yapan ve Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı görevini uzun yıllar yürüten Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Türkiye’nin terörle mücadelenin ilk gününden beri böyle bir silah kullanmadığını belirterek şöyle konuştu: 1984’ten bu yana hiç kimyasal kullanmadık. Hiçbir topçumuzla ya da bir başka şekilde kimyasal madde kullanmadık. Bırakın fosforlu bir mermi bile kullanmadık. Türkiye’nin elinde de kimyasal yok zaten. “HİÇBİR KİMYASAL MERMİ YOK STOKUMUZU BİLİYORUM” PKK’nın çıkışından itibaren hiçbir çatışmada kullanmadık. Stokumuzu da biliyorum. Böyle bir mühimmatı da kimseye vermedik. Sadece görüş engellemek için sis bombası kullandık. Bunlar da operasyonlarda kullanılan legal silahlar. Hiçbir kimyasal mermi kullanmadık, yok da zaten. “SIKIŞTILAR, BERBAT DURUMDALAR, PSİKOLOJİK HAREKAT YÜRÜTÜYORLAR” Sıkıştılar şu anda. Berbat durumdalar. Türkiye içinde bittiler zaten. Baskı yapmaya çalışıyorlar. Kendilerince psikolojik harekat yürütmek istiyorlar. Biz fosfor mermisi bile kullanmadık. Zaman zaman İsrail falan kullanıyor. Mümkün olduğu kadar da normal güç kullandık. Aşırı güç bile kullanmadık. Çocuklar şehit olmak pahasına bu mücadeleyi aşırı güç kullanmadan yürüttü. “43 SENE GÖREV YAPTIM HİÇBİR ZAMAN BÖYLE BİR SİLAH KULLANMADIK, TALİMAT DA VERMEDİK” Tamamen dezenformasyondur. Psikolojik harekat moda oldu son dönemde. TSK’da 43 sene görev yaptım, hiçbir şekilde böyle bir şey kullandığını görmedik, böyle bir talimat da vermedik. Böyle bir stoku bile yok Türkiye’nin. Sadece korunma için gaz maskesi ve diğer korunma ekipmanları var. EMEKLİ İSTİHBARAT ALBAY COŞKUN BAŞBUĞ: BU EN ŞEREFSİZ İFTİRADIR TSK’nın sivil hassasiyeti ve savaş kurallarına riayetine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ ise şu ifadeleri kullandı: Dünyanın en şerefli, en insancıl ordusuna atılan bu iftira en şerefsiz iftiradır. İşin daha acısı bizim içimizden gibi görünen ama asla bizden olmayan kişiler tarafından gündeme getirilmesi. Örgüt zaten eli kanlı terör örgütü. Dışarı mihraklı bir yapı. Onun bu iftirayı atması bir derece kabul görür. Demirtaş denilen eli kanlı katilin, CHP’ye bakarsan ‘masum’ diye adlandırılan bir kişinin bu iftiraya , yalana sarılması işin başka bir boyutu. “ŞEREFLİ MÜCADELEMİZİ ALÇAK İFTİRALARLA ENGELLEMEK İSTİYORLAR” İşi tıp olan TTB diye kendini tanıtan Fincancı’nın ifadeleri de bir başka ihanettir. Burada çok planlı ve programlı bir kampanya, algı operasyonu yürütülüyor. Dışarıdan gelen talimatla bu operasyon yürütülüyor. Örgüt artık bitti, tükendi. O çapulcuların birçoğu mahlukat şeklinde kaçacak delik arıyor. Bu tür iftiralarla yürütülen şerefli mücadelemizi engellemek için alçakça bir plan kuruyorlar. Dünyada insan yaşatmaya odaklı tek ordu Türk ordusudur. “BIRAK KİMYASAL SİLAHI TEK BİR SİVİLİN BİLE BURNUNU KANATMADIK” Bırak kimyasal silah kullanmayı tek bir sivilin burnunu bile kanatmadık. Çocuklar top oynuyor diye örgütün beyin takımını etkisiz hale getirebilecek operasyonları iptal ettik. “DEMİRTAŞ DÖKTÜKLERİ KANIN VE YASİN BÖRÜ’NÜN HESABINI VERSİN SONRA AHKAM KESSİN” Bu iftirayı atan katil Demirtaş döktükleri kanların hesabını versin, Yasin Börü’nün hesabını versin. Sonra ahkam kesmeye kalksın. ABD yerle bir ettiği Rakka’nın hesabını versin. Türk ordusunun yürüttüğü harekat ve savaşlarda asla kadına ve çocuğa silah kaldırmadığını görürsünüz. Tarihte bir lekemiz bile yok. “AMERİKAN ASKERLERİNİ GÖREN SİVLLER KAÇARKEN TÜRK ASKERİNİ KUCAKLAMAK İÇİN SOKAĞA DÖKÜLÜR” Amerikan ordusu katletmek için farklı nedenler sunar. Amerikan askerlerini gören siviller kaçar. Türk ordusunu görenler dışarı çıkar, kucaklaşmak için. Bu bile dünya orduları ile Mehmetçik’in farkını gösterir. Gözyaşları ile Mehmetçik’i karşılayıp, evindeki tek keçisini Mehmetçik için kurban ettiler. Kanını da alnına sürdüler. Bunu gösteren birçok fotoğraf ve görüntü var. Oradaki insanlara bir sorun bakalım, ‘Mehmetçik kimyasal silah kullanır mı?’ diye. Gidin bir sorun, aldığınız cevabı paylaşın. Dünyanın en şerefli ordusuna bu lekeyi yapıştırmak en büyük alçaklık ve ihanettir. Onlara yakışıyor ayrı. İftira ve yalan genlerinde var. Şaşırmıyoruz. İçimizde bizden gibi görünen bir takım hainlerin bunları paylaşmasını irdelemek lazım. “TIP HARİÇ HER TÜRLÜ PİSLİKLE UĞRAŞAN BİR TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ VAR” Şimdi dezenformasyon yasası çıktı. Burada tıp hariç her türlü pislik ile uğraşan bir TTB var. Onun başında Fincancı denilen bir şahsiyet var. Bunların yaptığı ilk değil. Bunların yaptıklarının maalesef ki hesabı sorulmuyor. Bu yapılan dezenformasyon yasasına göre bir suç. Bunun hukuki anlamda hesabı sorulmalı, hukuki bir karşılığı olmalı. Bir daha bu yalanı atmaya tevessül edenlerin eli ayağı titremeli. Büyük bir infial yaratıldı. Bunun kanun önünde hesabı sorulmalı. “ANAMUHALEFET PARTİSİNİN ‘ŞEREF MADALYASI TAKACAĞIZ’ DEDİĞİ DEMİRTAŞ’IN SÖZLERİNE NE DİYECEĞİNİ MERAKLA BEKLİYORUM” İşin daha acısı Atatürkçü denilen Anamuhalefet partisinin, ‘Madalya takmak lazım’ dedikleri kişinin ağzından çıkan bu sözlere ne diyeceği. Merakla bekliyorum. KIBRIS GAZİSİ EMEKLİ TÜMGENERAL CUMHUR EVCİL: EN BAYAĞI EN ADİ İFTİRADIR Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil ise, TSK’ya atılmak istenen iftiraya şu sözlerle tepki gösterdi: TSK hiçbir zaman böyle bir yönteme asla tevessül etmemiştir. Böyle bir şey sözkonusu değildir, olamaz. Bu en bayağı, en adi şekilde atılan bir iftira. TSK’yı küçük düşürmek için Türk düşmanlarından başka bir şey değildir. Şiddetle kınıyorum ve reddediyorum. Biz en zor zamanlarda bile asla böyle bir yönteme tevessül etmedik. Türk ordusu en merhametli şekilde operasyonlarını yürütür.Böyle iftiralarla hedeflerine asla ulaşamayacaklar. Böyle bir şey sözkonusu değildir. Hiçbir yere de kaçamayacaklar. Onlar ne yaparsa yapsın başaramayacaklar. Bu imkansız bir şey. Türk halkının tamamı da bu iftiraya tevessül etmez, inanmaz.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Tayfun' çıkışı komşuda gündem oldu

Sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın gözleri Bursa Gemlik'teki TOGG üretim merkezindeydi.  Son 20 yılda çağ atlayan Türkiye artık dünya basınında da sıkça yer alıyor. Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar Yunan basınında gündem oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde test atışı yapılan Tayfun balistik füzesinin Yunanistan'da neden olduğu paniğe değinerek, "Yunanistan'da gazete ve televizyonların gündemi Tayfun füzesi oldu. Daha durun bakalım. Arkası gelecek" sözlerine yer verdi. Bu sözler Yunan basınında geniş bir yankı uyandırdı. Yunan gazetesi Kathimerini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Devamı gelecek" sözlerini başlığa taşıyarak açıklamalara yer verdi. Aynı zamanda haberde TOGG'dan da bahsedilerek, TOGG üretim tesisinin açıldığı ifade edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan TOGG'la ilgili "Avrupalılar TOGG'u yollarda görünce paniğe kapılacak. Çılgın Türkler geliyor" diyecek ifadelerine yer verdi. Yunan gazetesi Proto Thema da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Türklerin tayfun füzesi' ile gurur duyduğunu söylediğini ifade etti. Yine Kathimerini gibi haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TOGG açıklamaları da yankı buldu. Tayfun füzesi bir süre önce Yunan basınını bir hayli meşgul etmişti. Tayfun'un madde madde neler yapabileceğini inceleyen Yunanistan'da söz konusu durum basına da yansıyınca açıklama yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "ROKETSAN firmamızın AR-GE çalışmaları sonucunda geliştirilen bu Tayfun'un menzili Atina'yı korkutabilir. Ancak daha önce daha büyüğünü üretmiştik" demişti. Bakan Varank'ın bu sözleri birkaç gündür Yunan basınını oldukça meşgul ederken, Yunan gazetesi Ta Nea ise Bakan Varank'ın sözlerine dikkat çekerek, "Yanlış bir yorum değil. Potansiyele sahip üretimler dikkat çekiyor" demişti. Gazete 'asıl sorunun' Türk silahlarının yüzde 80 ila 85'ini üretebilen Türk savunma sanayiinin hızlı gelişiminde olduğuna dikkat çekmişti.

1 yıl önce

Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan Yunanistan'ın iddialarına yanıt: Misliyle cevap verildi

Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle; Yunanistan makamları tarafından 01 Kasım 2022 tarihinde yapılan açıklamalar doğrultusunda, “31 Ekim 2022 tarihinde Sisam Adası güneyinde denizde kaybolan 8 şahsın bulunması maksadıyla gerçekleştirilen arama kurtarma faaliyetleri esnasında Türk Sahil Güvenlik Botu tarafından Yunan sorumluluk sahasına ve karasularına girilerek tehlikeli manevralar yapıldığı, silah gösterildiği ve arama kurtarma operasyonunun zorlaştırıldığı” yönünde Yunan haber sitelerinde ve sosyal medyasında asılsız iddialar yer almıştır. Bahse konu olaya ilişkin bilgiler aşağıda sunulmuştur. 31 Ekim 2022 tarihinde Sisam Adası güneyinde kayıp şahısların bulunması maksadıyla Yunanistan ve FRONTEX unsurları tarafından arama kurtarma faaliyeti icra edildiğinin tespit edilmesi üzerine, uluslararası sularda ve Türk arama kurtarma bölgesi içerisinde arama kurtarma faaliyeti icra etmek maksadıyla derhal 1 Sahil Güvenlik Botu görevlendirilmiştir. Yunanistan ve FRONTEX unsurları tarafından icra edilen arama kurtarma faaliyetlerinde, 1979 Hamburg Denizde Arama ve Kurtarma Uluslararası Sözleşmesi hükümleri gereğince, iş birliğine ve destek vermeye hazır olunduğu Yunanistan makamlarına bildirilmiş, ancak Yunanistan makamları tarafından Türk Sahil Güvenlik unsurlarının yardımına ihtiyaç duymadıkları cevabı alınmıştır. 01 Kasım 2022 tarihinde saat 11.20’de Sisam Adası güneyinde arama kurtarma faaliyetine iştirak eden St.Kitts&Nevis bayraklı “PETRO BULK-1” isimli ticari gemi tarafından deniz üzerinde bir cansız beden tespit edildiğinin Türk Sahil Güvenlik Botuna bildirmesi üzerine, Sahil Güvenlik Botu tarafından bahse konu mevkiye intikal edilmiştir. Tespit edilen cansız beden saat 11.35’te denizden alınarak gerekli işlemlerinin yapılması maksadıyla Kuşadası Limanı’na intikal ettirilmiştir.

Söz konusu cansız bedenin denizden alınmasına engel olmak maksadıyla Yunanistan’a ait Rafnar sınıfı LS-1063 borda numaralı Sahil Güvenlik Botu Türk Sahil Güvenlik Botuna çok fazla yaklaşmış, Yunan bot personeli tarafından Türk Sahil Güvenlik personeline silah doğrultulmuş, bunun üzerine Türk Sahil Güvenlik personeli tarafından da aynı şekilde misliyle cevap verilmiştir.

Yunan makamları tarafından iddia edildiğinin aksine, Türk Sahil Güvenlik Botu tarafından bahse konu cansız beden 1979 Hamburg Denizde Arama ve Kurtarma Uluslararası Sözleşmesi hükümleri gereğince Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)’ne deklare edilen Türk arama kurtarma bölgesi ve uluslararası sular içerisinde alınmıştır. 

Türk Arama Kurtarma Bölgesi’nde uluslararası sularda icra edilen ve tek maksadı insan hayatını kurtarmak olan arama kurtarma faaliyeti esnasında Yunan Sahil Güvenlik personeli tarafından sergilenen tavrın uluslararası hukuka aykırı olmasının yanı sıra tüm dünya kamuoyunun vicdanını yaralayacak seviyede insan haklarına aykırı olduğu da son derece açıktır.

1 yıl önce

Jandarma Genel Komutanlığı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulundu

Jandarma Genel Komutanlığı, uyuşturucuyla ilgili iddiaları nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Alınan bilgiye göre, Jandarma Genel Komutanlığının dilekçesi, Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosuna ulaştı. Dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun 31 Ekim'de sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı videoda, kolluk kuvvetlerini hedef alan açıklamalarda bulunduğu belirtildi. Videoda, gerçeği yansıtmayan, asılsız ve soyut beyanlarla Jandarma Genel Komutanlığının suç ve suçluyla mücadelesinin baltalanmak istendiği ifade edildi. Son yıllarda özellikle uyuşturucuyla mücadelede dikkat çeken başarılar elde edildiği, bu gelişmenin rakamlara da açıkça yansıdığı aktarılan dilekçede, buna rağmen "kanun ordusu jandarmanın" hedef alınmasının vicdanları sızlattığı kaydedildi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, Türk Ceza Kanunun 301. maddesinde yer alan "Devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak" suçunu işlediği savunulan dilekçede, Kılıçdaroğlu hakkında bu suçtan dava açılması istendi.

1 2 ... 11 12 13 14 15 16 17 ... 20 21