01 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: İstanbul'da geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 551.829

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “İstanbul'da geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 551.829, Çalışma izni, öğrenci izni, kısa süreli turizm gibi ikametli sayısı 715.651, Uluslararası koruma kapsamındaki mülteci 3.799, İstanbul’daki toplam yabancı sayısı 1.271.279’dur” denildi. https://twitter.com/tc_icisleri/status/1578650032676298752?s=46&t=tACl0ppKd4EpvoyCLNMd8w

1 yıl önce

Göçmenlerle ilgili yalanlarıyla ün yapan Ümit Özdağ da Cemal Enginyurt’un yolunda! Sedat Peker’e tanık koruma vaadi

Göçmenlerle ilgili yaptığı provokasyonlarla gündeme gelen Ümit Özdağ, şimdi de suç örgütü elebaşı Sedat Peker'le görüşmek ve tanık koruma programı kapsamında Türkiye'ye dönmesini sağlamak için Birleşik Arap Emirlikleri'ne gideceğini söyledi. Özdağ'ın yaptığı açıklamalar şu şekilde: "Sadece sığınmacı ve kaçakları vatanlarına geri yollamakla kalmayacağız. Yolsuzluk sonucu elde edilen ve Türkiye’den kaçırılan paraları da Türk Milleti’ne geri vermek üzere ülkemize getireceğiz. Bu çerçevede yolsuzluğun boyutlarını en iyi bilenlerin başında gelen Sedat Peker’in tanık koruma programı kapsamında Türkiye’ye geri dönmesini sağlayacağız. Hatta Sedat Peker Türkiye’ye geri dönmeden önce kendisi ile Birleşik Arap Emirliklerinde görüşmeyi, kendisi ve ailesinin mevcut durumunu yerinde görmeyi arzu ediyorum. Bu amaçla dün Birleşik Arap Emirliği Büyükelçisi’ne bir resmi mektup yazarak, Zafer Partisi Genel Başkanı ve milletvekili olarak ülkesini ziyaret etmek istediğimi bildirdim. Bu ziyaret sırasında Sedat Peker ile görüşeceğimi ifade ettim. AK Parti’nin ziyaretimi ve Peker ile görüşmemi engellemek için büyük çaba harcayacağını biliyorum. Ancak Birleşik Arap Emirliği yöneticilerinin bu baskılara boyun eğmeyeceğini umut ederim." CEMAL ENGİNYURT İZİN ALAMAMIŞTI Bir çok organize suç örgütü elebaşı ile bağlantısı olduğu bilinen Demokrat Partili (DP) Cemal Enginyurt, sosyal medya hesabından Sedat Peker ile görüşmek için uçak bileti aldığını açıklamıştı. Ancak güvenlik gerekçesiyle kendisine Peker ile görüştürülemeyeceğinin bilgisi vermişti.

1 yıl önce

Sözcü Gazetesi’nin PKK’yı aklama girişimine İsmail Çataklı’dan tepki: “Çarpıtarak korumaya çalışmayın. Olayın faili PKK/PYD’dir”

Bakan Yardımcısı Çataklı, “Dezenformasyon haberini düzeltelim; İstiklal’deki saldırıda teröristin Kobanili tekstilcinin evinde barındırılması talimatı Kobani’den, Eylem talimatı Münbiç’ten, Saldırıdan sonra teröristin saklanması talimatı Kamışlı’dan! Çarpıtarak korumaya çalışmayın. Olayın faili PKK/PYD’dir” açıklamasında bulundu. https://twitter.com/ismailcatakli/status/1593577076430454784?s=46&t=IgupUZiCWCKQtjU26pnH4A

1 yıl önce

Teröristi korumayı HDP ve İYİ Parti üstlendi

İstiklal Caddesi'nde 6 vatandaşımızın şehit olduğu bombalı saldırının ardından İYİ Parti ve HDP teröristi aklayıp devleti suçlama yarışına girdi. CHP'nin kanalı Halk TV canlı yayınına katılan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan, saldırıya ilişkin skandal ifadeler kullandı. Saldırıyı gerçekleştiren teröriste 'terörist' denilmesi için elde delil olmadığını ileri süren Erozan, şöyle konuştu: EROZAN: TERÖRİST DİYEMEM "Yakaladılar, gözaltına aldılar, tutukladılar vesaire. Şimdi bu kadının terörist olarak tanımlanması için elde ne delil var bilmiyorum ama ben şu seçeneği de aklımızda tutalım demek durumundayım; o kadın elindeki paketin içinde ne olduğunu da bilmiyor olabilir. Yani sen bu paketi götür. Bu şeyleri biliyorsunuz, bu telefon üzerinden yapılan dolandırıcılıkları. Torbayı götür ağacın altına bırak. Ondan sonra başkası geliyor alıyor. Yani burada çok daha derine gidecek bir araştırmanın yapılması lazım. Bugün çok daha sıcak olay maalesef. Bunun emniyet makamları ve adli makamlar tarafından soruşturulmasının ayrıntısına girildiğinde karşımıza bambaşka bir isim de çıkabilir." ÇÖMEZ'DEN 'FETÖ PAYLAŞIMI' İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez de saldırının ardından devleti hedef haline getirmeye çalışan FETÖ'cü hesaplarla paralel paylaşımda bulundu. Teröristin fotoğrafını sosyal medyadan paylaşan Çömez, "Uzmanlara soruyorum. Bir güvenlik kamerasının, bu açıdan resim alabilmesi normal mi sizce? Daha çok birinin yakasındaki kameradan alınmış bir görüntüye benzemiyor mu? Öyleyse bu terörist önceden takibe alınmış olabilir mi?" ifadelerini kullandı. PAYLAN: ŞAŞKIN KADIN HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ise Plan ve Bütçe Komisyonu'nda terörist Ahlam Albashır'ı aklamaya çalıştı. Paylan, "Bir kadın var. Yüzü gözü morarmış. Belli ki işkence görmüş gözaltında. Orada bir ifadesi alınmış. Daha bu ifade alınmadan. İfadesini zaten (İçişleri Bakanı Süleyman) Soylu açıkladı. İtiraf etti dedi. 'Ben istihbarat elemanıyım' dedi. Siz böyle bir istihbarat elemanı gördünüz mü hiç? Şaşkın bir genç kadın. Olayı yapıyor ve evine gidiyor. Evinde yakalanıyor. Benim kafama pek çok soru işareti takılıyor. Ne zaman seçimlere doğru gidilse hep bu tip provokasyonlar olmuştur" dedi. SOYLU'DAN SERT TEPKİ Paylan'ın sözlerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tepki gösterdi: "Sen PKK'yı savunuyorsun, sen PKK'yı temizliyorsun, sen PYD'yi temizliyorsun. Sen sorgulayacaksan PKK'yı, terör örgütlerini sorgula. Devlete böyle bir iftira atan şerefsizdir. Yalan söylüyorsun. İftira ediyorsun. Seni oraya kim milletvekili yaptıysa onu sorgula." CHP'DEN AYNI iFTiRA Bakan Soylu, sorulara yanıt verirken CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç elindeki dosyayı sallayarak, "Kara para aklayan, uyuşturucu ticareti yapan şerefsizdir" dedi. Soylu da "İspatlamayan şerefsizdir, siz de şerefsizsiniz, bu iddiaları ispatlamayan Kılıçdaroğlu da şerefsizdir" diyerek tepki gösterdi.

1 yıl önce

'İstismar mağduru çocuk, koruma altındayken pavyonda çalıştırıldı' iddiasına bakanlıktan yalanlama

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bazı basın yayın organlarında yer alan "12 yaşında istismara uğradı, koruma altındayken pavyonda çalıştırıldı, şimdi kayıp" başlıklı haberlere ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Açıklamada, cinsel istismar mağduru 14 yaşındaki kız çocuğunun, 5 Ocak 2021'de Aydın Çocuk Koruma ve İlk Müdahale Birimi'nde koruma ve bakım altına alındığı, 24 Ocak 2022'de Manisa Çocuk Evleri Sitesi'ne nakledildiği belirtildi. Çocuğun, 24 Haziran 2022'de "personele şiddet, kamu malına zarar vermek" eylemlerinde bulunduğu, madde bağımlılığı ve psikiyatrik tedavisi için Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yatırıldığı bilgisine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Hastanede tedavisi tamamlandıktan sonra 29 Kasım 2022'de taburcu edilen çocuk, İzmir Çiğli Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü'ne nakledilmiştir. 8 Aralık 2022'de Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde daha önce verilmiş kontrol randevusuna, kuruluş aracıyla hemşire refakatinde gönderilen çocuk, hastaneden dönerken midesinin bulandığını belirterek, aracın durdurulmasını istemiş, araçtan hemşireyle beraber indiklerinde hızla uzaklaşmıştır. Durum emniyet birimlerine bildirilmiş ve annesine de haber verilmiştir. Emniyet birimleri tarafından aranan kız çocuğu 16 Aralık 2022'de bulunmuş ve İzmir/Çiğli'deki kuruluşumuzda koruma ve bakım altına alınmıştır. Bakanlığımızca çocuğun psikolojik sağlığına ilişkin süreç takip edilmekte ve gerekli işlemler yapılmaktadır." Açıklamada, kız çocuğunun korunma ve bakım altında olduğu süreçte pavyonda çalıştığına ilişkin annesinin iddiası üzerine araştırma yapıldığı belirtilerek, şöyle devam edildi: "Çocuğun Aydın ve Manisa'da koruma altında olduğu süreçte kuruluştan izinsiz ayrılmasından sonraki yapılan mesleki görüşmelerde ve çocuğun emniyette verdiği ifadelerinde böyle bir duruma rastlanmadığı, İzmir'de kuruluşta kaldığı 9 günlük süreçte gözlem altında tutulduğu ve herhangi bir eğlence mekanında çalışmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Haberde yer alan aksine iddialar gerçeği yansıtmamaktadır."

1 yıl önce

AB'nin sınır koruma ajansı Frontex'e yeni yönetici atandı

Avrupa Birliğinin (AB) son yıllarda skandallarla anılan sınır koruma ajansı Frontex'in başına Hollandalı Hans Leijtens atandı. Frontex Yönetim Kurulu, kuruma yeni yöneticiyi atamak üzere toplandı. Kurul, gizli oylamayla AB Komisyonunun Avrupa Parlamentosunun da görüşünü alarak belirlediği 3 aday için oy kullandı. Oylama sonucunda Hans Leijtens, Frontex'in yeni direktörü oldu. Leijtens, şu anda Hollanda Kraliyet jandarma kuvvetinin komutanı, aynı zamanda Lahey Valisi olarak görev yapıyor. Ondan önce Hollanda İçişleri Bakanlığında üst düzey görevlerde bulunan Leijtens, Hollanda Vergi ve Gümrük İdaresinin Genel Müdürü olarak da çalıştı. Önceki direktör istifa etmişti Frontex, son yıllarda adı skandallarla anılan bir AB kurumu olarak gündemdeydi. Yunanistan Sahil Güvenliği ve Frontex'in dahil olduğu geri itme olaylarına ilişkin haberler, 2020'den itibaren uluslararası basında yer alıyor. Bu haberlere göre, Yunan sahil güvenlik botları, Türkiye'den Yunanistan'a geçmek isteyen göçmenlerin botlarını engelliyor, zarar veriyor hatta batırırken Frontex de bunlara göz yumuyordu. Bunlar üzerine Brüksel'de eleştirilere, izahat talebi ve soruşturmalara hedef olan Frontex ve yönetiminin, temel hak ihlallerini önlemediği sonucuna varılsa da iddiaların arkası kesilmedi. Bu haberler tanık ifadeleri, video kayıtları, uydu görüntüleri gibi çok sayıda kanıtla desteklendi. Frontex'in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege'de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi. Son olarak AB'nin yolsuzlukla mücadele ofisinin (OLAF) raporu, Frontex'in Yunan sahil güvenliğinin göçmenleri Türk kara sularına yasa dışı olarak geri itmesini örtbas ettiğini ortaya koydu. Avrupa basınına sızan rapora göre, Frontex'in üst düzey yetkilileri, muhtemel insan hakları ihlalleri vakalarını, kurumun temel haklardan sorumlu görevlilerinden sakladı. Frontex'in son direktörü Fabrice Leggeri, 29 Nisan'da görevinden istifa etti.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması'nı kurmanın eşiğindeyiz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı'nda düzenlenen 'Türk Devletleri Teşkilatı Afet ve Acil Durum Yönetimi Bakanlar Zirvesi'ne katıldı. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) bakan ve bakan yardımcılarının katılımıyla gerçekleştirilen zirvede, Türk Devletleri Teşkilatı'nın bölgesel afet müdahale yapısına kavuşturulması amacıyla ülkeler arası 'sivil koruma mekanizması' kurulmasına yönelik çalışma başlatıldı. 'AFETSELLİK MİKTAR VE ÇEŞİTLİLİK OLARAK ARTTI' İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, afet ve acil durum meselesinin dünyanın en önemli yönetim gündemlerinden biri haline geldiğini söyledi. Bakan Soylu, tehdidin artmakta olduğunu ve hiçbir ülkenin tek başına üstesinden gelemeyeceği bir hal aldığını kaydetti. Afetselliğin, tüm dünyada miktar ve çeşitlilik olarak arttığını belirten Soylu, "'2020 Dünya Afet Raporu'na göre, 1960'larda tüm dünyada afet türlerinin tamamında 523 afet görülmüşken, 2016'ya geldiğimizde bu sayı 2 bin 850'ye yükselmiştir. Öte yandan, yükselen nüfus ve bu nüfusun şehirlere toplanmasıyla afetlerin yol açtığı zararlar artmaktadır. 1960'larda, dünyada afetlerden etkilenen insan sayısı yaklaşık 200 milyon kişiydi. Oysa 2010'larda bu sayı 1,7 milyara yükselmiştir" diye konuştu. 'HEDEFİMİZ VE TEHDİTLERİMİZ BİR' Son 60 yılda afetlerin yüzde 40'ının Asya kıtasında yaşandığına işaret eden Soylu, "Hem dünyanın hem de Asya'nın afet tablosunun bize verdiği mesaj net ve açıktır. Hem Türk dünyası hem de Asya kıtasındayız. Aynı medeniyetin, aynı coğrafyanın çocuklarıyız. Hedefimiz, tehditlerimiz bir. Öyleyse bu masalarda da birlik içerinde olmalıyız" dedi. Türkiye'nin afet yönetimi konusunda son 23 yılda büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığını bildiren Soylu, "Eskinin afet yönetimi, afet olduktan sonra arama kurtarma çalışmalarıyla sınırlıydı. Ne özel bir uzmanlık ne bir koordinasyon ne de bir müdahale planı söz konusu değildi. 1999'da büyük bir Marmara depremi oldu ve maalesef insanlarımızı kaybettik. Bundan sonra Türkiye, çok önemli bir adım attı. Afet ve deprem konusunda strateji değiştirdi" ifadelerini kulandı. Bakan Soylu, devletin zor zamanlarda milletin yanında olması gerektiğini söyleyerek, "Eğer zor zamanlarda vatandaşımızın yanında olmazsak, içinde bulunduğumuz ve şereflendiğimiz devletlerimiz vatandaşlarımızca sorgulanır ve 'nerede bu devlet' denir. Onun için bu konuda büyük bir hassasiyet içinde bulunduğumuzu biliyorum. Son 3 yılda gerçekleşen afetlerde, 60 bine yakın evi yıkılan ve ağır hasar gören tüm vatandaşlarımıza, bir plan çerçevesinde bu afet evlerinin yapımına Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla başladık. AFAD yer belirlemelerini yaptı ve bu binaların şu ana kadar 40 binini bitirdik. Vatandaşlarımızın, birçok hasarında yan yana olduk. Afete uğrayan vatandaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarını görmeye çalıştık" dedi. 'GÜZEL BİR YOL BIRAKIYORUZ' Türkiye'nin afetle mücadele konusunda ciddi tecrübe ve kapasiteye ulaştığını söyleyen Soylu, "Her birimiz kendi kapasitelerimiz ve tecrübelerimizi masaya getirip 'Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması'nı kurmanın eşiğindeyiz. Geçen yıl kasım ayında geçekleşen 'Türk Konseyi Zirvesi'nde de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, orada bulunan devlet başkanları ile birlikte 'Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması'nın kuruluşunu teklif etmişlerdir. Her yürüyüş bir ilk adımla başlar. İnşallah bizler bu yürüyüşün ilk adımlarını atıyoruz ve gelecek nesillere bizi hayırla yad edecekleri güzel bir yol bırakıyoruz. Her birimiz bir araya gelsek bir adam imal edemeyiz; ama bir araya geldiğimizde bir kişiyi kurtarabiliriz" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

İzmir'de Kılıçdaroğlu'nun korumaları belediye işçilerini darp etti

https://twitter.com/bugunguncel/status/1614630028645392386?s=46&t=OGTR-hO3Ry5QBc2hHgKWwQ CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir programı kapsamında Bayraklı ilçesinde depremzedeler için inşa edilecek olan Halk Konut Dilber Apartmanı Temel Atma Töreni'ne katıldı. Törene Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ilçe belediye başkanları ile partililer katıldı. Törende ayrıca Çiğli Belediyesi (ÇİBEL A.Ş.) işçileri, "İşçiler açken başkanlara huzur yok" sloganı atarak, 'Geçinemiyoruz', 'Enflasyon hakkımız söke söke alırız' yazılı dövizler taşıdı. 'DEPREM VERGİLERİNİN HESABI YETERİNCE VERİLMEDİ' Burada konuşan Kılıçdaroğlu, "Yüzde 1 karla depremzedeler konut sahibi olacak. Türkiye'nin bütün illerinde uygulayacağız. Türkiye'nin bütün illerinde, evleri hasar gören herkesin uygun koşullarda ev sahibi olmasını sağlayacağız. Kürsüde, 'Vatandaşla kamu yönetimi birlikte olduğunda çok güzel şeyler gerçekleşir' dendi. Vatandaş ile kamunun beraber olması lazım. Birlikte, el ele olması lazım. Birlikte mücadele etmesi lazım. İzmir, bu konuda öncülük yaptı. Hepinizin huzurunda belediye başkanlarına şükranlarımı sunuyor ve teşekkür ediyorum" dedi. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Depreme karşı önlem almak; siyasal iktidarın temel görevlerinden birisidir. Japonya'da deprem bölgesi. Fakat Japonya'da daha şiddetli depremler olmasına karşın kimsenin burnu kanamaz. Bizde daha düşük bir depremde çok sayıda insan hayatını kaybediyor. Akılla, mantıkla, bilgiyle, dayanışmayla bu sorunu aşabiliriz. Bu sorunu aşmakta kararlıyız. Deprem vergileri bunun için çıktı. Deprem vergilerinin halktan toplanmasının temel nedeni buydu. Güzel konutlar yapılacaktı. Depreme dayanıklı konutlar yapılacaktı. İnsanlarımız o konutlarda huzur içinde oturacaktı. Fakat nereye gittiğini bir türlü öğrenemedik. Bunun hesabı da yeteri kadar verilmedi" diye konuştu. 'ÇİFTÇİLERİN ELEKTRİĞİNİ ÜCRETSİZ VERECEĞİZ' "Türkiye'nin bütün kentlerini depreme dayanıklı hale dönüştüreceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle, şeffaf bir yönetim ve demokrasiyle bunların tamamını yapacağız. Şanlıurfa'ya gittiğimde Şanlıurfalılara şunu söyledim; 'Buradaki bütün çiftçiler, elektrik fiyatlarından şikayet ediyorlar' dedim. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı, 'Bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz' dedi. Allah'ın güneşi bedava. Bunlarda akıl yok. Gerçekten Allah'ın güneşi bedava. Buradan İzmir'den Şanlıurfa'ya da selam gönderiyoruz. Türkiye'nin her tarafında bunu yapacağız inşallah. Aşama aşama çiftçilerin tümüne elektriği ücretsiz vereceğiz. Depreme dayanıklı konutlar için de ilk kıvılcımı burada attık. Yüzde 1 karla kamu, özel iş birliğiyle bunu da Türkiye'ye yayacağız. Temel amacımız; bu ülkede herkesin huzur içinde yaşaması. Artık kavganın ve kutuplaşmanın değil; barışmanın ve beraber olmanın zamanı. O zamana az kaldı. Hiç kimse unutmasın. Geliyor gelmekte olan." 'İZMİR'İ DİRENÇLİ BİR ŞEHİR HALİNE GETİRECEĞİZ' İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de 30 Ekim 2020 depreminde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyip, "Bu deprem, İzmir'in yaşlı yapı stoğunun en temel sorunlardan biri olduğunu gösterdi. Depremden kurtuluş yok ama en az zararla kurtulma ihtimali var. Bu şehri, dirençli bir şehir haline getireceğiz. Deprem sonrasında Türkiye'nin en gelişmiş yapı ve zemin laboratuvarını kurduk. 10 üniversiteden 43 bilim insanıyla çalışmaya başladık. İzmir'de mikro bölgelendirme yöntemi ile tüm İzmir'in yer altı haritasını çıkarıyor" dedi. KISA SÜRELİ ARBEDE  Konuşmaların ardından Çiğli Belediyesi işçileri, sahnenin yakınına gelerek zam taleplerini Kılıçdaroğlu'na iletmek isteyince, korumalar ile işçiler arasında kısa süreli arbede yaşandı. "ŞEHRİMİZİN HUZURUNU KAÇIRMAYIN" Olayla ilgili açıklama yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun korumaları İzmir’de, CHP’li belediyeden hakkını alamayan ve buna itiraz eden işçileri darp etmiş. Kemal Bey İzmir’e her geldiğinde CHP’nin başarısızlığı yüzüne vuruluyor, artık mızrak çuvala sığmıyor. Size tavsiyemiz, şehrimizin huzurunu kaçırmayın." ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6 7 8 9